Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8EYLÜL1992SAU
12 DIZIYAZI
Bilim adamlanna göre Dünyamız yaşammın 1/3'ünü tamamladı
Hıtivm sandığunız 'delikanlı'
ELDEN
GİDEN
DÜNYAMIZ
GülÖzbay
.1.
Güneş'e uzaklık bakımından uçun-
cu, buyükhık bakımından da altına
gezegen olan Dünyamız, bılım adam-
lannın hesaplanna gore henuz bır delı-
kanlı çağında Hor kullanılsa da
suratle kırletılse de, gelışen, devleşen
uygarhklann aynlmaz bırer parçası
olan teknoloıının, hızlı nüfus artısı-
nın gezegen ıçını ve dışını kapsayan
çok çeşıtlı ve bılımsellık adı altındakı
sık sık tekrarlanan denemelenn torpu-
sune maruz kalsa da, tumune ınat.
goğus germekte, kendı doğal dengesı-
nı korumakıa kararlı, cesur bır delı-
kanlı Ve ınsanoğluna bırokadarda
bağışlayıcı, hoşgorulu bır felsefeyle
bakıyor sankı
Şımdıhk kaydıyla, kendı ıç dengele-
nnı, sıstemlennı korumakta kararlı,
ozvenlı gorunen Dünyamız, üzennde
banndırdığı msan neslınm medenıyet,
keşıf egemenlık, bılınmeyene sahıp ol-
mak gıbı merak ve hırslannın yanı sıra
(eskılenn deyışıyle) daha mureffeh bır
yaşamı, uzay cağına taşımak amacına
yonelık tum çabalannın yarattığı hır-
palanmaya karşın, oluşumundan bu
güne sadece 4 5 (dort buçuk) mılyar
yılı tuketmış Bılım adamlanna gore
boylelıkle de, hesaplanan mevcut om-
runün 1 /3'unu tamamlamıştır Jeolo-
jık takvım anlayışına gore oldukça
kısa bır sure sayılan bu surecı, tıpkı bır
ınsan gıbı, acısıyla tatlısıyla tamamla-
yan ve uzennde yaşamaya zorunlu k>
lındıgımız delıkanlı Dünya'nın doğu-
munu merak edenler ıçın yazıyorum
kı, o kaınatın ımparatoru Guneş'ten
kopmuş bır oğuldur
fyi ki doğdun Dünya, tertemiz
doğdun Dünya...
Kutuplardan hafifçe basık, "jeoıt"
denılen ozel bır geometnk şekle sahıp,
Guneş'ın etrafında tam bır dolaşım
süresı (sabıt yıldızlar olçu ahnırsa) yıl-
dız yılı 365 gım. 6 saat, 90 dakıka, 10
sanıye olan, ancak Guneş olçu alınır-
sa, dönence yılı 365 gun, 5 saat, 48
dakıka, 46 sanıye olarak hesaplanan,
donerken Guneş'e ortalama 149 500
000 km (1 astronomık bınm) mesafeyı
muhafaza eden, ortalama hızı, sanıye-
de 29 76 km, saatte 107 000 km olan
Dünva'nın doğuşunu, Ankara Üru-
versıtesı Fen Fakultesı Astronomı ve
Uzay Bılımlen Bolumu'nden Prof
Dr Osman Demırcan şoyle anlatıyor
"Dunya 4 5 mıl>ar yıl kadar önce,
Güneş etrafındakı maddeden oluş-
muştur Guneş çekımsel çokmeyle
kendısını oluştururken gıtükçe daha
hızlı donme sonucunda, merkezkaç
kuvvetıyle, maddesının çok az bır kıs-
mı dışan savrulmuştur Yıne de Gu-
neş'e. çekımsel olarak bağlı kalan bu
maddenın, yıne Guneş etrafındakı yo-
runge hareketlen esnasında, soğuma
ve bolgesel yoğunlaşmasıyla gezegen-
leroluşmuştur Bunlardan bınsı ve bıl-
hassa fızıksel ozellıklen açısından en
onemhsı de. bızım Dunyamızdır Ge-
zegenımız, oluşumundan bırkaç mıl-
yar yıl sonra, karmaşık bır kımyasal
evnm geçırerek. kendı kendıne yenıle-
nen kompleks molekuller ve bunlar-
dan da, yıne karmaşık evnm süreçlen
sonucunda. değışık tur canlılar ve so-
nunda da, ınsan oluşmuştur Henuz
tam olarak anlaşılamayan bu uzun su-
reç sonunda, duşunebılen yaratıklar
olarak ortaya çıkan ınsanlann, sadece
bırkaç mılyon yıllık geçmışı, Dunya'-
nın varoluş suresı ıçınde, çok küçuk
bır kesır tutmaktadır "
Tehlike gökte mi, yoksa yerde
mi?
Prof Dr Osman Demırcan, her
canlının yaşamı boyunca başma gele-
bılecek, hatta varlığmı tehdıt edebıle-
cek tehlıkelenn aynen Dünyamız ıçın
de mevcut olduğunu vurgulayarak
şövledevam edıvor "Dun\a varoluş
suresı ıçmde, ozellıkle bırkaç mılyar yıl
bovunca, çok şıddetlı çarpışmalar ge-
çırmıştır Bunu Dünya'nın veya ben-
zen dığer gezegenlenn yuzeylenne
baktığımız zaman anlıyoruz Bu geze-
genlenn vuzeylen. çarpma kraterleny-
le doJudur Ay'ın yuzeyınde bıle, çap-
lan kılometrelerce olan, çarpma kra-
terlen saptanmıştır Canlılann olduğu
donemlerde bıle Dunya'da böylesıne
büyuk çarpışma olaylanyla. canlılığın
zaman zaman kesıkljğe uğradığı sarul-
maktadır Örneğın, 65 mılyon yıl on-
ce, buyuk bır gok cısmının gezegenı-
mıze çarptığını gosterenfizıkselkanıt-
lar vardır Çarpışma sonucunda,
Dunya kabuğunun büyük bır kısmı,
gaz ve toz halınde atmosfen kaplamış,
guneş ışığı yıllarca yuzeye ınemeyınce,
Dünya soğumuş, bırçoİc bıtkı turu fo-
tosentez yapamadığı ıçın, bırçok hay-
van turu de (ömeğın dınozorlar) or-
tam çok değıştığınden öturu, kıtleler
halınde yok olmuşlardır
Dünya'nın buyuk gok cısımlenyle
çarpışma olasılığının. zaman geçtıkte
azalmasına karşın. gene de mevcut ol-
duğunu hatırlatan Prof Dr Demır-
can, Dünya'yı bekleyen tehlıkenın
gokyuzunden mı, yoksa ınsan elıyle
yeryüzunden nru geleceğı sorusunu
gundeme getınyor Vedıvorkı "Çar-
pışma ıhtımalıne karşın Dünya'nın
çev resı sureklı radardalgalanyla ızlen-
mektedır Buyuk bır çarpışma ıhtımalı
halınde. yaklaşan cısmın yorungesının
değıştınlmesıne veya uzayda parça-
lanmasına çalışılacaktır Bence asıl
tehlike bu tur çarpışma ıhtımallenn-
den zıyade, çevre kırlenmesıyle tum
canlılann, dolayısıyla ınsanlann ve ne-
tıcede Dunya nın, alıştıra alıştıra olu-
me gıtmebidır Bu gıdışle ınsanlık
Başlarken
Süinipgitmeyigöze almak
21 ı uzulugtrerken me\cuimıllı
sınırları aşarak başta ınsanoğlu
olmak uzere tum canlılann geleceğını
belırle\ ecek denlı onem kazanan çevre
sorunlarına eldekı ımkanlar
çerçe\esındeeğılme\e, çok \onlu ve
sağlam kaynaklara da\ alı bır
araştırma-dızı haber oluşturma\ a
ozen gosterdım
Yazn a ana başlık olarak seçtığım
EldenGıdenDun\amı: ıbarestnde\e
Tek Bır Dım\amız Var Kırletırsek
Nere\eGıdeceğız 'sorusundada
açıkçagöruleceğı gıbı, bız ınsanoğlu
uvgarlık şemsıı esı altında hala kendı
doğuldengelerını koruma\ a çalışan
Dun\amızı ınatla mahı edı\ oruz
E\sel\eendustmelatıklar nukleer \e
uzaı denemelerı \ırtılan ozon, y ok
edılen ormanlar \esulak alanlar,
çopluğe donuşen atmosferımız ve
demzlerımız savılarıürkutucü
bıçımde azalan canlı turlerı, bugun
soluduğumuz havada 70 mıl\ ar ton
ıken 2025 \ılında45 mıhar tona
duşeteğıhesaplanan oksıjenımız, akla
ısterıstemez Bızneolacağız"
sorusunugetırı\ or
Avrupa'da 191 \ danıtıbaren,
Turkı\e dede son 50 \ ıllık süreç
ıçınde süratle\a\gınlaştırüan
sanaMİeşme \ebunabağlı huzursuz,
sıkışık ı eterlı alt\ apıdan \ oksun
kentleşme otokontrolsuz nufus
urtışn la adeta koruklentyor 2025
ı tlmda8 5 (sekız buçuk) mıl\ ara
ulaşması beklenen ınsanoğlu bu
gıdışata dur deme\ ıp \ aşama\ a
mahkumolduğu Dun\a\ ı bo\le
kırletmeıede\ am ederse
ı er\ uzunden sıhnıpgıtme\ ıgoze
alnordemektır Oksıjenı ormanı,
dentzı,akarsu\u kentı,ko\ü tarlası,
gıda \ etıştırecek doğalortamıy ok
edılmış dun\amız ıse mevcutjeolojık
omrunun ancak uçte bırmı
lamamladıktan sonrakı donemlerde,
kıraç \apa\almz bırgezegen olarak
kalacak çaresız
1970 lıy ıllarda ılr. kez ı ıddı bıçımde
eleahnma\ a başlanan uluslararası
platformda çeşıtlı sozleşmeler ve
deklaras\ onlarla kontrole çalışılan
çe\rekırlılığıkonusunda henuz çok
gerçek(/gelısmelergorulmm orsa da,
ılernedonuk umut ıştkları belkıde
tumu\lesonmemıştır Her şe\ ınsanın
elınde, ınsanoğlunun doğaldengelere
sahıp çıkıp \ ardımcı olmasında
saklı
Butun \aztlan veçızılenlerın,
onerılerın, sözleşmelerm
deklaras\ onlarrn çıkarılan ı asaların
bırgun tumu\ le \egerçek anlamda
ışlerlık kazanması umudu\ la
oluşumundan bugune Duny amızı
\ azdım Bu çalısmamda bana ışık
tutan bu\uk\ardımlarmı
esırgeme\ en, başta Çe\ re Bakanı
Doğancan Akvurek olmak uzere
Bakanlık Lluslararası Ilışkıler
Dırektoru \uran Talu\eekıbıne
İstanbul Ünıversıtesı Fen Fakultesı
dekan \ ardımcıları Prof Dr Dursun
KoçerveDoç Dr Ya\uzÇotuk'a,
Ankara Ünıversıtesı Fen Fakultesı
Astronomı-Uzay Bılımlen
Bolumu nden Prof Dr Osman
Demırcan 'a, bıze aktardığı bılgılerı
şukranla andığun hocam, Prof Dr
Güven Arsebuk e, kıymetlı çevrecı,
Turkıye Çevre VakfıGenel Sekreten
Engm Vural'a, Izmıt Tıcaret Odası
Başkanı Yuksel Başer 'e, çok değerlı
bırıkımlerını aktaran Çe\ re Bakanlığı
danışmanı bı\ olog, sevgılı dost Edız
Hun a ı e ısımlerını tek tek
geçemedığım dığer kı\ metlı bılgı
odaklanna, buradan şahsım \e toplum
adına teşekkürü bır borçbılıyorum
kendı sonunu hazırbyor yorumunu
getırebılınz "
Jeolojik evreler ve müstakbel
kirletici, insanın varoluşu
Guneş'ten koptuktan sonra. zaman
ıçınde çeşıtlı çarpmalara maruz kal-
masına rağmen, kendı doğal dengesını
gene de tıtızlıkle korumaya çalışan
Dünyamızın, saptanan beşjeolojık ev-
resı bulunuyor
Arkean, bınncı zaman (omurgasız-
lar devn), ıkıncı zaman (surüngenler
devn), uçuncu zaman (memelılenn
başlangıcı), dorduncu zaman (kı, ple-
ıstosen ve halosen dıye ıkıye aynlır, taş
devn ınsanının ortaya çıkışı)
Bılım adamlanna gore arkean denı-
len bolumle. dığer ıkı jeolojık devır
ınsanoğlunun varoluşu açısından ba-
kıldığında. bızlen fazla ılgılendırmı-
yor Sadece, ıkıncı zamanda ılgınç
olan konu. ılerdekı donemlerde ınsan-
lann alet ve sılah yapımında kullan
dıklan çakmaktaşına aıt çokeltılenn
bu donemde oluşmasıdır Uçuncu za-
manın başında ıse memelıler devn baş-
lıyor Gene uçuncu zamanın çeşıtlı
evrelennde, beşenyet oncesıne aıt ka-
nıtlar ıncelenırken, çokelülere rastlan-
maktadır Dorduncu zaman dılımınde
ıse, taş devn ınsanının yapısı ve kultu-
ru mevcut bulunmaktadır
aşamınm oldukça kısa
sayılan bölümünü tıpkı
ınsanoğlu gibi acısıyla,
tatlısıyla tamamlayan ve
üzerûıde yaşamaya
zorunlu kılındığımız
"delikanir Dünya,
kâinatın imparatoru
Guneş'ten kopmuş bir
oğuldur.
Dorduncu zaman ıçınde, ılk evre sa-
yılan 'pleıstosen'ın ne zaman bıttığı,
halosen devnnın ne zaman başladığı
da, aynbıraraştırmakonusudur Bazı
araştırmacılara gore, 'pleıstosen'ın so-
nunun, buzul devnnın bıtımı, buzulla-
nn tamamen genye çekılmesıyle
(MÖ 10 000yıllangıbı)geldığısavu-
nulurken, bazı prehıstoryaalara gore
(Pre-hıstona = Tanh oncesını araştı-
ran, arkeolojı ıle yakm dayanışmalı
bılım dalı) de, "pleıstosen'ın sonu ıle
halosen denılen yakın zamanın baş-
langıcının MÖ 5000 yıllanna denk
geldığı savunulmaktadır Ancak her
ıkı ıhtımalde de, sankı arada çok bu-
yuk zaman uçurumu varmış gıbı go-
zukmesıne rağmen, jeolojık takvımde
bırkaç bm yılhk fark, sadece "bır dakı-
ka" gıbı kısacık bır suredır
Işte "alet yapan ınsan tarumıyla
ozetlenen, çevresındekı doğal nesnele-
n alet dıye kullanmak yenne, aletlen
bılfiıl şapabılecek duruma ulaşan ın-
san, eldekı mevcut kanıtlara göre. dör-
düncu zamanın pleıstosen donemınde
ortaya pkmışür denılebılır Gezegen-
de varoluşundan ıtıbaren, bınlerce yıl
ıçınde gerçekleşen 7 ayn ıklım değışık-
lığınm (buzul ve buzullararası sureçler
çerçevesınde) sonuçlanna göğus gere-
bılen, alet kullanabılme>ı, kendını,
yakın komunünü korumayı, doyur-
mayı, dolayısıyla da avlanmayı, topla-
yıcılığı, yakın çevreden başlayarak
doğaya hakım olmayı duşunebılen,
bunu hedefleyen ınsanoğlu ıçın, temel
amaçta fazla bır şey değıştığı söylene-
mıyor Çünku ınsan hep o hırslı, kor-
kulannı yenmeyı, Dünya'ya egemen
olmayı, sureklı ıcat etmeyı arzulayan,
bunun ıçın bılenen 'homo sapıens' (bı-
lım adamlanna gore. bu dunyada ya-
şayan butun ınsanlar homo sapıens-
dır) olmanm sanası ıçınde, müthış bır
teknolojı yaratıyor Ancak mılyonlar-
ca yıl oncekı atalanndan tek farkı,
üzennde yaşadığı, yaşamaya zorunlu
kılındığı Dünya'yı. suratle kırletmesı,
önemlı bır tehdıt altına sokmasıdır
SCRECEK
KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI VE SONRASINDA MADALYONUN DİĞER YÜZÜ ZİYA MÜEZZÎNOĞLU
Gerçelderi araştınp, 'doğru' yazabilmek•5-
Yukanda açıklanan eleştınler ya-
nında dızıde anlatılan bır ola>a da
burada kısaca değınmek bu çerçeve
ıçınde avnca zorunlu olmaktadır
Şoylekı, sayın yazann anlattığına go-
re, Dışışlen Bakanlığı'nda Kıbns ış-
len>le gorevlı bır başka daırenırr
sayın başkanı, bır Mılh Guvenlık
Kurulu toplantısıyla ılgılı olarak, o
donemın sayın Dışışlen Bakanfna
Kıbns ıçın oluşturulan model ve Ku-
rul Başkanı olarak berum tutumumu
eleştıren not hazırlamış Ne var kı,
sayın bakan bır "yanlışlık" yaparak
bılgı ıçın hanrlanan metnı toplantıda
a> nen okumak yoluna gıtmış ve Zıya
Muezzınoğlu da "renkten renge gır-
mış" Sayın yazar dızıde bu olayı
aktardıktan sonra "Bakan notu yan-
lışlıkla okudum dedı, ama belkı bıle-
rek okumuştur" dıye ekbyor kı,
bunun yorumu uzennde aynca dur-
mak ıstemıyorum Olayın aslına ge-
lınce, Kıbns sorununun goruşuldu-
ğu bır Guvenlık Kurulu toplantısın-
da donemın Sayın Dışışlen Bakanı
gerçekten boyle bır not okudu, an-
cak ondan sonra neler oldu, o da ayn
bır konu Sayın yazar, bakanın ak-
tardığı şekılde okym cereyan ettığıne
tam ınanmadığını bellı ettığıne gore
bu olayı bır belgesel havası ıçınde
şımdı kamuoyuna yansıtmak yolunu
seçmeden once. ondan ya da otekı
kurul uyelennden bılgı alarak duru-
mu açıklığa kavuşturduktan sonra
ona gore hareket etmesı gerekmez
mıvdı9
Ne var kı Kıbns ekonomısını
anlatırken, sureklı olarak şıkayet et-
tığı Koordmasyon Kurulu'nun ha-
zırlayıp ılgılı kuruluşlara sunduğu
penyodık raporlara bır goz atmaya
bıle gerek duymadan, çoğunlukld
ağızdan ağza aİctanlan bılgılerle, 'Zı-
ya Muezanoğlu nun başında bulun-
duğu kurul Kıbns'ta ovle bır uvgula-
ma başlattı kı onlann yaptığı aradan
geçen on beş yıl ıçınde bıle duzeltıle-
medf anlamında bır >argı>a vardığı
gıbı burada da aynı şekılde hareket
ettığını goruyoruz
Sonuç olarak ıkı noktayı vurgula-
dıktan sonra vazımı bıtırmek ıstıyo-
rum İlk nokta, Kıbns'la ılgılı "Ka-
nımca. hıç kımsenın Kıbns fatıhlığı-
ne soyunmaya hakkı yoktur, Banş
Harekâtı başanyla gerçekleşmış ve
adadakı Turk toplumu ozgurlüğüne
kavuşmuş ıse bunda karan alan hu-
kumetten uygulamada gorev alan
Mehmetçık ve adadakı mucahıde
kadar herkesın payı olduğu gıbı,
furk toplumu devlet olma ıradesını
ortaya koyduktan sonra yapılan ça-
lışmalar da, başanlı ve başansız yon-
lenyle bu alanda polıtıkaa, yonetıcı
ve gorev lı olarak yer alan herkese aıt-
tır Aksını duşunmek ve bu aşamada
başanlı-başansız aynmı yapmak, bır
bakıma, bıtmemış yanşta madalya
dağıtımı olur
Ikıncı noktaya gelınce, yazımın
başında da değındığım gıbı anı yaz-
mak çok guç bır ıştır Tum bılgı ve
belgelerelınm altında ıken bunu yap-
mak gerekır Bu anlamda hazır ol-
madan yola çıkan daha başlangıçta
buyuk sorumluluk altına girmış olur
O nedenledır kı unlu bır çok devlet
adamı sureklı ısrarlaı a Kaı ^ın. anıla-
nnı yazmayı ve vayımlamayı kabul
etmemışlerdır O arada gerekh bılgı
ve belgeler elınde olduğu halde, baş-
ka duşuncelerle bunu yapmayanlar
da vardır Nıtekım, Banş Harekâü
sırasında hükumet üyesı olan bır ar-
kadaşım o donemde adada ve Tur-
kıye'de. hukumet ıçınde ve dışında
cereyan eden olaylan gunu gunune
not etmış ve bunlarla ılgılı tum bılgı
ve belgelen toplamıştı Aynı zaman-
da değerlı bır araştırmacı ve yazar
olan bu arkadaşım, bunlan bır kıtap
olarak yayımlamak ıstıyordu Fakat
duşundu. taşındı ve sonunda bunlan
belge olarak saklanıp değerlendınl-
mek ıçın bırkaç yıl once Turk Tanh
Kurumu'na emanet ettı
Ote yandan Dr Kıssınger'ın, do-
nemını anlatan ve ıçınde Kıbns Banş
Harekâtı ndan da soz eden unlu kı-
tabı da başka bır ornek Oyle kı, bu
anılar yayımladığı zaman Avrupalı
bır eleştırmen, her ola>ın. gunu, saatı
ve tum otekı aynntılanyla anlatılışı-
na dıkkatı çekerek "Kıtabı okuyun-
ca sankı bu zatın anılannı yazmak
ıçın Dışışlen Bakanı olduğunu düşü-
neceğı gelıyor ınsanın" demıştı
Dıadekı anlatılanlara bakınca,
olaylann bır bolumunu yaşamış bır
kımse olarak, bu kez ben^e "Bu ka-
dar da olmaz kı Sayın Barutçu''
demekten kendımı alamadım Gun-
cellığını surduren bır konu olduğu
ıçın, Kıbns hemen herkesın bır şey-
ler yazmak ıçın ılgı duyduğu bır ko-
nu olmuştur O nedenle yazılanlann
uzun boylu uzennde durmak gereklı
gorulmeyebılır Ancak yazar Kıbns
Daıresı Başkanı olunca boyle duşün-
mek kuşkusuz doğru olmaz O ne-
denlerdır kı Cumhunyet okurlannı
aydınlatmak ve kıtap halınde bası-
lınca daha fazla okuyucunun yanlış
bılgı ya da ızlenım edınmesını onle-
mek uzere bunlan yazmak gereğını
du>dum Turk dıplomasısının değer-
lı bır temsılcısı olarak bılınen Sayın
Barutçu, umanm kı yazdıklanmı ya-
pıcı bır açıklama ve eleştın olarak
yorumlamak ve değerlendırmek >o-
lunu seçecektır
BİTTl
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKCİ
Hinthorozu'yla Konuşmalar: (4)
Erdal Beyie Başa ÇıhılmazL
Erdal Bey'e pat dıye sordum
- Efendım, polıtıkada, kanımca, çok şey kullanılıyor Kımı
dın somurusu yapıyor, hacca gıdıp donüp seçıme gırıyor Kı-
mı Anayasal yetkılerım deyıp kullanıyor, kımı de tarıhı,
geçmışı kullanmak ıstıyor CHP de bır şeyler ıçın kullanılıyor
mu7
- CHP nın zorla kapatılmış olması lyı bır şey degıl Mumkun
olsa da, hatırlanmamasını sağlayacak bır gelışme olsa Yanı
buyuk partı CHPdevametse ışteo zaman kımse anımsamaz
arada ınkıta, kesıntı olduğunu Avrupa dakı partıler öyle ör-
neğın, Almanya da Hıtler zamanındakı kesıntıler hıç anım-
sanmıyor şımdı, Alman SPD'sı 110 yılımı kutladım1
' dıyor
Ama arada kesıntıler var Hıtler donemınde bu partı yoktu Al-
manya'da Avusturya'da? Ordada yoktu Ama onu hıç soyle-
mıyorlar sureklı olarak yaşamış gıbı gosterıyorlar Boyle
yaparak o ara donemı unutturmak partının, demokrasının
süreklılığını gostermek ıstıyorlar Kazagıbı hastalıkgıbı In-
san Şu kadar yıl yaşadım der, ama hastalıklarını soylemez
Bır sureklılık gösterıyor ve demokrasıden başka yaşam bıçı-
mı olmayacağını da ıfade etmış oluyor Bu açılardan bana,
çok lyı bır şey gıbı gelıyor CHP nın gene buyuk bır partı olarak
yaşayabılmesı Turkıye ıçın deıyı bır şey Ama bunu sağlaya-
cak olan tabıı yasaya göre şımdıkı CHP Yonetım Kurulu
Onlann boyle bır yaklaşıma gırmelerı gerekır Onun ıçın de,
ışe kısa vadelı meselelerı bırakıp uzun vadelı perspektıfle
bakmak gerekır Buyuk partı nasıl olur tekrar CHP'' Onu du-
şunmelerı gerekır Yanı bızım yonettığımız partı olsun"
başka mesele ' buyuk partı olsun başka mesele' Ikısı de ay-
nı şey olabılır lyı bır şans olarak, ama o şart değıl yanı
- Erdal Bey, bır de şu var Sız, Erdal Inonu olarak, CHP eğer
'uçuncu partı olarak ben yaşamımı surdureceğım'' derse,
'eh madem CHP var bız ıkı partıyken uçe çıktık Ben de bu
partının yenıden kurulmasını, gelışmesını ıstemıştım, ama
ters teptı' deyıp kavganızdan doner mısınız?
- Bız zaten şımdı hukumetteyız hukumet olduk, bır amaçla
olduk hukumet programı var, onu yapmak zorundayız CHP'-
nın devamı olarak ıktıdardayız Onun ıçın bır başka partının
olması bızım hukümettekıgorevımızıetkılememelı Hemayrı
hem aynı şeyler, ama ıkısını beraber goturmek zorundayız
- Dıyelım kı SHP den 20 kışı ayrıldı, CHP'lı oldu1
Ne yapa-
caksınız''
- Bır şey yapmayacağız
1
Bız zaten "CHP'nın devamıyız" d»-
yoruz onlar hukumetın aleyhınde oy kullanamazlar goruşun-
deyım (Uzun kahkahalar benım' Erdal Bey le başa çıkılmaz'
dıye duşunuyorum)
- Ama başka partı oluyorlar
1
- Olsun, başka partı olsun, gene de hukumetı destekleyen
bır partı olmak zorundadırlar (Fıkret Unlu'ye, 'Çıkış noktası
bırakmıyor Erdal Bey" dıyorum) Kendılerını ınkar ederler
yanı, vatandaşa nasıl ızah edecekler^ SHP ıçınde muhalefet
başka, hukumete karşı çıkmak başka yanı mantığı yok bu
ışın
- Evet, mantığı olmaması zaten duşundurucü ya
1
(Fıkret Unlu, burada Ermenek yoresınden bır olayı anlatı-
yor, şoyle
- Ekmekçı de bılır ya, bızım oralarda Ölmez Ana dıye bır
deyım vardır Eğer bır ınsanın bakmaya gucu yoksa, canlı
varlığmı, ona dah'aıyı bakacakbırıneteslım eder Bu bazen
keçı koyun, o tur varlıklarla ılgılıdır Teslım edılen kışının adı-
na bız ölmez Ana" derız Adam teslım eder, Benım bakma-
ya dermanım yok, buna sen bak, ama oldurme ölmez Ana,
yararlan Yararlanalım bırlıkte Sutu kaymağı neyse bırlıkte
yıyelım'
1
Ama sonradan Bu canlandı, bana gerı ver' de-
mez mal sahıbı Yanı, bu yapılanları koylu bıle yapmaz, bunu.
kotuye kullanmaz Ölmez Ana onu oldurduğu zaman da
ayıp etmış olur
1
Bu hareketın ıçındeydık hep bırlıkte Bız bu
ışte yanlış yapıyoruz' dıyen bın yoktu, olan, Bulent Bey le ar-
kadaşlarıydı
Yemek bıtmek üzere, Erdal Bey şefe
- Dondurma yerım
1
dıyor Dondurmalar söylenıyor
- Nasıl dondurma efendım?
- Yok yok bayağı, dondurma sade dondurma
1
Fıkret Unlü konuşuyordu
-Halkçı Partı, Bız CHP nın devamıyız dedı, sonra ıkı partı
bırleştı, bırleştık Şımdıkı genel yonetım kurulu uyelerı ıçınde,
"Olamaz, sız CHP'nın devamı değılsınız dıyen yoktu o za-
man Şımdı pekı bu ayrıcalık nıye
7
Bunun mantığı yok, buna
kımseyı ınandıramazlar Bız de ortaya çıksak, Bız CHP'nın
devamı değıldık
1
' desek, mılletderkı, BunlarnedıyorlarAI-
lahaşkına
9
Dun oyle dedıler, oy ıstedıler Şımdı "değılız" dı-
yorlar
Erdal Bey, alıyorsozu burasında
-Ozaman, 'bırleşelım dıye bız uğraşırken, buarkadaşla-
rımız da bazen derlerdı 'Ecevıt le konuşalım"" Gıderler ko-
nuşmaya, yuzvermezdıhıçbırıne Hepsını gerı gonderırdı Ve
hıçbırısı konuşamazlardı Şımdı, CHP olduktan sonra, bırden-
bıre konuşma başladı
1
- Efendım, sız az konuşuyorsunuz bu konuda, yoksa sızın
de kafanızda kırk tane tılkı mı dolaşıyor7
- Yoo, tılkı fılan yok CHP'nın buyuk çoğunluğu bızde, yanı
SHP de Bızım dışımızda "CHP kuruldu
1
" derlerse, onu da bız
(Son sozcuk anlaşılmadı)
Fıkret Unlu, Efendım, ben Ekmekçı'ye bıraz yardımcı ola-
yım dedı, şoyle konuştu
- CHP Genel Yonetım Kurulu geldığınde zıyaretınıze, orada
dedınız kı CHP 12 Eylul den sonra kapatıldığında, partıyı
yaşatmak ıçın ortaya çıkan arkadaşlar çok lyı nıyetlıydıler
Hem cesaretlıydıler hem ozverılıydıler, yanı o gunun koşulla-
rında partıyı yaşatmak ıstedıler, lyı nıyetlıydıler Sızı kastetmı-
yorum dedınız, ama şımdı ortaya çıkan bazı arkadaşların, bu
hareketı ulke yararına yonlendıreceklerınden kaygı duyuyo-
rum' Bu ıse karışarak ben onlann ışını kolaylaştramam'"
dedınız
BULMACA
SOLDAN SAGA:
1/ Hastalığa yaka-
lanma saplantısı. 2/
Yonetım bakımın-
dan bır tur bağım-
sızlığı olan büyük
ıl.. Helyum elemen-
tının sımgesı 3/ Da-
ha çok Karadenız
yöresmde kullanılan,
sapı sıyah ve çatallı
bır tur bıçak. 4/ ts-
kambılde bır kâğıt.
Kuzu sesı 5/ Kat kat
çakıl ve kumdan
oluşmuş yer kıvrı-
mı. Asya'da bır ul-
ke. 6/ Kasımpatma
benzeyen bır çıçek Yenne koyma,
yerınde kullanma 7/ Eskı Yunan-
da muzısyenlerın konser verdığı ba-
samaklı yer Uzakdoğu'da yetışen
bazı ağaçlardan elde edılen ve eşya-
ları suslemeye yarayan zamk 8/ Eş-
cınsel kadın 9/ Kazak başkanlanna
verılen ad
YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Tanh
öncesınden ya da antık çajlardan
kalma anıtsal nıtelıklı mezar toplu-
luğu. 2/ Ince dantel Konuşulan asıl konu 3/ Sıvas'ın bır ılçe-
sı. llerı surulerek savunulan duşunce. 4/ Muhtemel... Bölmelı
göçebe çadırı 5/ Ayırma, kaldırma Burun ıltıhabı. 6/ Ana-
dolu'nun kımı yörelennde ıçkıJı, çalgılı ve kadınlı eğlenceye ve-
rılen ad Şaşma belırten bır unlem 7/ Yontma ışlerınde kulla-
nılan ucu sıvrı araç. 8/ Ikı anlamı olan bır sözcuğün akla en
az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması sanatı.. Anlam.
9/ Duzenlı olarak ekım yapılan arazı.