Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11EYLÜL1992 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
ErkanYücelanıldı
• ANKARA (AA) - Tıyatro ve sinema
sanatçısı Erkan Yücel, ölümünün 7'nci
y ılında diin mezan başında düzenlenen
bir törenle anıldı. Törende bir konuşma
yapan İşçi Partisi Genel Sekreteri
Hasan Yalçın. Erkan Yücel'in
akademik bireğitimden geçmediği
halde, kendi kışisel gayret ve yeteneği ile
sanat dünyasında kendi kendine bir yer
edindiğini belirtti. Genç kuşaklann
Erkan Yücel'i tanımadığını da ifade
eden Yalçın, "Bundan sonra kültürel ve
sanatsal etkinliklerdüzenleyerek
Erkan Yücel'i tanıtmak istiyoruz. Bu
aynı zamanda bizim ona bir
borcumuzdur" diye konuştu.
"İstanbul'un son pop
konseri"
• İSTANBLL(İÜHA)-Magazin
Gazetecileri Demeği tarfından
düzenlenen "İstanbul'un son pop
konseri" bugün gerçekleşecek.
Isianbul'un tarihi Yedikule
Hisarlan'nda saat 20.00'de başlayacak
olan konserlerde Emel Müftüoğiu,
Fatih Erkoç, Harun Kolçak. Hakan
Peker, İzzet-Çelik-Ercan, Ozan Orhon,
Yonca Evcimik izleyicileri şarkılanyla
cooşturacak.
Mizah Kitapları Şenliği
• İSTANBUUAA)- Karikatürcüler
Derneği ile Yaymcılar Birliği
tarafından düzenlenen "Mizah
Kitaplan Şenliği 92"\ 15 eylül salı günü
başlayacak. İstanbul Büyükşehir
Beîediyesi Karikatürve Mizah
Müzesi'nde gerçekleşürilecek olan
etkinlik kapsamında, 15 eylül salı günü,
saat 18.00'de Muhittin Köroğlu'nun
sergisi ile Yalçın Çetin anma sergisi
düzenlenecek. 16 eylül çarşamba günü,
Kâmil Masaracı ile Kemal Gökhan
Gürses kitaplannı imzalayacak. Semih
Poroy'un makas ve kâğıtla portre
karikatürleri sergilenecek. 18 eylül
cuma saat 18.00'de uluslararası Simavi
Karikatür Yanşması jürisi söyleşi
yapacak. Etkinlikler29eylüledek
sürecek.
Masautovlar'ın resim
sergisi
• Kültür Servisi- Rafael Masautov ile
Timur Masautov'un resim sergisi, 16
eylül salı günü. İstanbul Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi'nde açılacak.
Ukraynalı sanatçılardan Timur
Masautov'un resim ve desenleri
fıgüratif, modern, realist ve sembolist
olarak niteleniyor. Halen Mimar Sinan
Üniversitesi Öğretim Görevlisi olan
sanaıçı birçok karma ve kişisel sergjye
katıldı, yapıtlan Türkiye, Fransa ve
ABD'de özel koleksiyonlarda
bulunuyor.
Tekel Resim Yanşması
Kültür Servisi- Tekel'in "Natürmort'ta
^ejaf' adlıö.Geleneksel Resim
Yanşması sonuçlandı. 200'eyakın
yapıtın katıldığj yanşmada beş birincilik
ödülü verildi. Kırkyedi yapıt da
sergilenmeye değer bulundu. tsmail
Tunalı, Bülent Özer, Ayla Ersoy, Hamit
Kınaytürk, Mehmet Pesen, Ergin Ulaş,
Remzi İren. Engin Aksoley'den oluşan
Seçici Kurul, yaptığı değerlendirme
sonunda, Ahmet Yeşil(Benim
Çiçeklerim). Mehmet Akbaba(Çakır
Keyif), Serap Demirağ(İsimsiz), Şevket
Güray Canberk(Natürmort), Yasemin
Gülerhan'ı(Kompozisyon). 20'şer
milyonluk birincilik ödülüne değer
gördüler.
MTV video müzik
ödülleri
• LOS ANGELES(AA) - 1992 MTV
vıdeo müzik ödülleri belli oldu. Yılın
kadın şarkıcısı Annie Lennox, erkek
şarkıcısıdaEricClaptonseçildi. 1992
odüllerini kazananlar \ e yapıtlan şunlar:
Yılın video klibi: Van Halen "Right
Now".erkek şarkıcr. EricClapton
"Tears in Heaven". kadın şarkıcı: Annie
Lennox"Why". Grup:U2 "EvenBetter
than the Real Theng". yeni sanatçı:
Nirvana '^Smells LıkeTeen Spirit", rap:
Arrested'Deleplopmenf'Tennessee",
dans: Prince and the New Pow er
Generation "Cream", metal-hard rock:
Metallica "Enter Sandman". koreografı:
EnVogue'My Lovin".özelbaşan: U2
"E\en Better than the Real Thing". sanat
yönetmeni: Red Hot Chili Peppers "'Give
il Away". sinematografi:Gunsn" Roses
"NovemberRain".
Kent Orkestrası
kenserleri
• İSTANBLLflJBA)- İstanbul
Büyükşehir Beîediyesi Kent Orkestrası
ücretsiz konserlerine, Jean Yancy ve
Larry O'Neil'in katılımıyla devam
edecek. Şef Ekrem Tekesin idaresindeki
İstanbul Büyükşehir Beîediyesi Kent
Orkestrası. salı ve cuma günleri Taksim
Gezı Parkı konser alanında ve
perşembe günleri de Ortaköy
meydanındaki halka açık konserlerine
devam ediyor. Kent Orkestrası bu hafta
Taksim ve Ortaköy konserlerinde
ABD'li konuk sanatçı Jean Yancy,
önümüzdeki hafta ise yine A BD'li zenci
çazeı Larry O'Neil ile birlikte
İstanbullulann karşısında olacak.
Devlet Tiyatroları'na
mfldür
AJSKARA(ANK AV Devlet
Tiyatrolan'nda müdür krizinin çözülme
aşamasına geldiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal. kendisini
âyaret eden tiyatro sanatçılanna, sorunu
birkaç gün içinde çözme sözü verdi.
Avnlannda Tamer Levent, Rüşdü Asyalı,
Yicel Artan, Kaya Akarsu'nunda
btîunduğu 13 kişilik heyet.
Cunhurbaşkanı Turgut Özal'a, Devlet
Ti-atrolan'nda yaşanan
tıüunıklığın ve Bozkurt Kuruç
so-ununun genel olarak tiyatroya zarar
verdiğini söylediler.
S İ N E M A ATİLLADORSAY
Özel kanallar anlamsız bir rekabete girerek yerli -yabancı niteliksiz fılmler gösteriyorlar
EkranlarınuzfilmcÖDaha birkaç hafta önce rekor 70"lere
yakmdı. "TV'de 7 Gong" dergisinin 22
Ağustos 1992 tarihli sayısının kapağında
"Haftanm 69 fılmi" deyişi var. Aynı dergi-
nin 5 eylül sayısında ıse "Haftanın 112 fil-
mi" deniyor. Iki haftada sayı neredeyse iki
misli artmış.
Bu rekor olay. kestirmiş olduğunuz gibı.
TV'de gösterilen haftahk fılm sayısıdır.
Sonbaharla birlikte yayına başlayacak
oîan yeni kanallarla haftada 110 küsur filmin
daha da artacağı kesindir.
Peki, ama bu gidiş nejeye diye sormaz
mısınız? Bunca filmin kime, ne yaran var?
Kim. hangisini izleyebilir bunlann? Elbet-
te bazılanna yaran var bu işin: Öncelikle
tüm eskilerini iyi-kötü demeden sandıktan
çıkaran ve tozlannı silkeledikten sonra
özel kanallara Allah ne verdiyse okutan
eski Yeşilçamcılara büyûk yaran var.
Adamlann cebi durduk yerde para görü-
yor.
Bir de kuşkusuz fılm niyetine çekilen
birçok süprüntünün sahibi olan yabancıla-
ra yaran var. Bunca ucuz, kötü fılmi kiloy-
la kime, hangi enayi ülkeye satabilirler ki?
Zaten kurulur kurulmaz dış pazarlarda
anlamsız bir rekabete girişen ve Batılılann
ince alaylanna neden olan bir mirasye-
dilikle, fıyatlan Türkiye için görülmedik
ölçüde yükselten özel kanallanmız, daha
başında işin suyunu çıkardıktan sonra,
kendi arttırdıklan fıyatlara kendileri erişe-
miyorlar. Tam anlamıyla bir Doktor
Frankenştayn öyküsü!..
Ve bunun iki temel sonucu oluyor. Bir
yandan, nerede köşede bucakta kalmış
ucuz fılm varsa, onlar kiloyla ahnıyor ve
Türk ekranlannda resmigecit yapıyor. Öte
yandan özel kanallanmız, özellikle de in-
ter-Star ve Teleon'un sahibi Magic Box,
inanılmaz bir tekrar krizine girmiş bulunu-
yor. Bu iki kanalda. hangi filmin kaçıncı
kez gösterildiğine en hızlı hesap makineleri
bile artık yetişemez.
Ve seyirci, yerli-yabana bunca süprün-
tüyü film niyetine izlemek zorunda kalı-
yor. Hadi. yerli olanlanna bir şey demiyo-
ruz. Ne olsa bizim filmlerimiz onlar. en kö-
tüsünde bile bizden. geçmişimizden. yitip
giden değerlenmizden. unutamadığımız
oyunculardan kalan bir şeyler var. Ama o
yabancı süprüntüler, ancak ABD'nin özel
ve yerel kanalları için üretilmiş o bayağılık-
lara giden paralara gerçekten acıyorum.
Bu genel tablonun içinde. özel TV'leri-
mizin, TV'de Sinema'ya verdikleri yer
farklıhklar içeriyor. Show TV. bu alanda
daha saygjlı bır tavn koruyor. Bu kanalın,
ciddi bir sinema yazannı (İbrahim Al-
tınsay) kadrosuna alarak fılmlerin seci-
minde ve programlamasında söz sahibi kıl-
ması, koskoca TRTnin bile bunca yıldır
yapamadığı olumlu bir davranış. Bu ka-
nalda, yabancı fılmlerin dikkatli seciminin
yanı sıra, özellikle önemli fılmlenn vaktiyle
ülkemizde gösterildikleri adlann da (ılke
olarak) özenle korunması, işin ardında
"bir bilen"in olduğunu gösteren bir tutum.
Ancak Allahlık inter-Star Teleon ikili-
sinde böyle bir kaygının esamesi bile okun-
muyor. Zaten genel yayın politikası kişisel
olarak bize çok ters gelen bir kanal bu.
Hangi birinden söz edeyim? Allahın günü
eski istanbul kabadayısı tavnyla ya TRT-
ye ya Show TV'ye, onlar olmazsa birilerine
• Ozelkanallarda
gösterilen fılmlerin
sayısı bir haftada
110'ubulacak.
Bunca filmin kime,
ne yaran var?
Öncelikle tüm
eskilerini iyi-kötü
demeden sandıktan
çıkaran ve özel
•kanallara Allah ne
verdiyse okutan eski
Yeşilçamcılara
büyük yaran var.
Dış pazarlarda ise
Baülılann ince
alaylanna neden
olan bir
mirasyedilikle
fıyatlan yükselten
özel kanallanmız
daha işin başında
işin suyunu çıkardı.
catıp duran ve bu kurumsal/kişisel çatış-
maları matahmış gibi haber bültenlerinin
ortasına oturtan bu kurum...
Bitmez-tükenmez şans oyunlan ve ara-
ba para dağıtmalanyla, vaktini böyle şey-
lerle geçirmek istemeyen akh başında seyir-
cisini, saatler boyu, geç başlayan program-
lan beklemek zorunda bırakan bu ku-
rum... En ciddı bir programın en yaşamsal
yerinde, ömeğin geçenlerde "Cınayet Dos-
yası"nın bir bölümünde, tam esrann çö-
zümlenecçği yerde, alltan şuna- buna çat-
ma veya reklam cümleleri geçirerek dikkati
ıııufdağıtan bu kurum... Bir derginin soruştur-
masında "en tahammül edilmez TV kişilik-
leri" soruşturmasında ilk 3 sırayı kimselere
bırakmayan bu kurum...
Bu yanşmanın birincisi ünlü "promos-
yon spikeri"nin ağzından. Shirley MacLai-
ne konserini sunarken, (en azından iki kez)
kadının "Sokak Kızı Irma" fılminden Os-
car kazandığını ısrarla yineleyen bu ku-
rum. (Oysa o fılmle Oscar almadı Shirley...
•'Se\gi Sözcükleri" ile aldı. Shirley McLai-
ne konserini milyonlarca seyirci önünde
sunmak görevini yüklenen "seksi" olma
merakhsı spiker, açıp bunu bir yerlerden
öğrenemez miydi? Öğrenmesi gerekmez
miydi?)
Evet, işte bu mahut TV anlayışı, en
klasik, en bilinen. tüm literatürlere geçmiş
ünlü filmleri aklına gelen adla oynatıyor.
Böylece "Öldüren Şüphe" sizlere "Saklı
Servet" oluyor. "Şeytan Ruhlu İnsanlar",
karşınıza " Aşk Üçgeni" diye geliyor. "Kur-
tuluş-Deliverance", oluyor size "Heyecan
Uğruna". Ama daha beteri de var. Şunun
şurasında birkaç yıllık bir geçmişi olan Ma-
gic Box kanallan. kısa bir süre önce belli
bir adla gösterdikleri filmi karşınıza başka
bir adla getirmekte de sakınca gönnüyor-
lar. Böylece "Cezayir Sevdalılan" diye bili-
nen "Algiers"filmi,oluyor "Cezayir Hırsı-
zı", bir ay sonra ise "Cezayir". Ve yine
TV'de 7 Gong dergisi şöyle bir not düş-
mekıen kendisini alamıyor:"... Magic Box
ekranlannda her yayımlanışında başka bir
isimlekarşımızaçıkan bir film"... Birkaç ay
önce "8. Henry'nin Özel Yaşamı" adıyla
yayımlanan film, bu kez oluyor "Kral
Henry'nin Sırlan" vs vs.
Peki, bu kunımun birarşivi, fılmlerin ad-
lannı bir yere kaydeden bir görevlisi, asgari
bir kaydı-kuydu yok mudur? Filmler her
yayımîandıklannda o anda akla gelen yeni
bir adla mı yayma gireceklerdir? Bu ne cid-
diyet, bu ne seyirci saygısıdır? Doğallıkla
sinema sanatına saygının lafmı etmiyorum.
Herhalde böyle bir kavram. bu beyler için
asla var olmamış bir şey olsa gerektir.
İşte TV'de Sinema'dan son haftalarda
alınmış birkaç not. Bakalım. kanal sayısı
arttıkça daha neler görüp işiteceğiz?
Film-Pop'un listesindeki fılmler hoş ve ilginç sürprizler içeriyor
Son Altman, yeniKıırosawa, şaşırtıcı CronenbergYeni mevsimin eşiğinde ya-
bancı fılm listelerine bakışımız.
bu hafta Film-Pop listesiyle
sona eriyor. Bu liste de 17 fıl-
miyle az önemli değıl. Öncelik-
le, Cannes 1992'de büyük bir
hayranlıkla karşılaşan, şenliğin
en çok sükse yapan fılmi olan
ve büyük ödülü almaması genel
bir düşkınklıjbyla karşılanan
Robert Altman'ın "Oyuncu-
The Player" fılmi başı çekiyor.
Hollywood dünyasına alabil-
diğine İceskin bir eleştiriyle yak-
laşan yönetmen, fılmde bir za-
manlarki ünlü yapıtlannın;
"Nashville'in, "Bir Düğün"ün
reçetesini, yeniden başanyla
kullanıyor. Tim Robbins, Gre-
ta Soacchi, Whoopi Goldberg'-
in yanı sıra, birkaç düzine ünlü
ad da (Julia Roberts'den Bruce
Willis'e, Burt Reynolds'dan
Anjelica Huston'a. Nick Nol-
te'dan Peter Falk'a) fılme
katkıda bulunmuş.
Listenin çok yeni ve hoş bir
sürprizi, Japon ustası Akira
Kurosavva'nın henüz yeni bitir-
miş olduğu filmi "Madadaye."
Film getirücilerimizin yıllar yıh
filmlerinden veba gibi kaçtı-
ktan sonra büyük Akira'ya
beslemeye başladıklan bu hay-
ranlık, geç de olsa heyecan veri-
ci!.. Birkaç fılminin "kaza ese-
ri" geürtilip ilgi görmesi üzerine
başlayan bu tavır değişikliğinin
sonunda, henüz dünyada da
gösterime çıkmamış son Kuro-
sawa bize dek gelecek!..
Ülkemizde "Brooklyn'e Son
Çıkış" adlı çarpıcı filmiyle
tanıdığımız Alman yönetmeni
LJli Edel'in yeni filmi. dışanda
Kanadalı
yönetmen
David
CronenbergHn
geçen Berlin
ŞenliğPnde
büyük
yankılar
yapan son
fılmi 'Çıplak
KahvaltıfThe
NakedLunch)
tümüyle
düşlerden
çıkmışa
benzeyen
garipbir
öyküyü
anlatıyor.
Filmin başrol
oyuncusu.
Peter W eller.
yine yankılar yapmış olan "Body of ku geriüm sinemasının en büyük
Evidence." Filmde sinemayı iyiden çağdaş ustalanndan biri saydığımız
Kanadalı Davıd Cronenberg'in ge-
çen Berlin Şenliği'nde büyük yankılar
yapan son filmi "Çıplak Kahvaltı-
The Naked Lunch" başta geliyor.
Adının tersine. erotik bir yapım
iyiye benimsemişe" benzeyen Ma-
donna başrolde gözükecek. S. Gy-
lenhalPın çok yeni fılmi "VVater-
land"da ise ünlü oyuncu Jeremy
Irons'u izleyeceğiz.
Fantastik sinemadan ilginç sürp-
rizler var bu listede... Öncelikle kor-
olmayan, ancak tümüyle düşlerden
çıkmışa benzeyen garip bir öyküyü
anlatan fılm. aslında kendine özgü
yazar William S. Borroughs'un ben-
zersiz fantastik romanlanndan bin-
nin uyarlaması. Kafka, Onvell.
Ginsberg gibi yazarlarla kıyaslanan
Borroughs'un ürpertici dünyasını.
karabasanlarla beslenen fizik-ötesi-
ni perdeye geürmek, Cronenberg'in
kendisi için saptadığı ve hakkından
geldiği bir meydan okuma. Bu film-
de, "Robocop" Peter Weller, Judy
Davis, lan Holm. Julian Sands. Roy
Scheider gibi oyuncular var. Görsel
bir şoka hazır olun!..
Fantasüğin bir diğer ustası. Joe
Dante. "Matine" adlı son filmiyle
perdelere gelecek. Filmde sevimli şiş-
man John Goodman'ı alışılmışın
dışında bir rolde izleyeceğiz.
Ünlü korku romanlan yazan
Stephen King ise bu kez yönet-
menliğine sıvandığı "Bazen
Geri ' Dönerler-Sometimes
They Come Back" romanıyla
karşımıza gelecek.
Listede Ispanyol sinemasın-
dan 3 çarpıcı örnek var. Gü-
nümüzün en önemli ve yetenek-
li sinemacılanndan sayılan
Pedro Almodovar, geçmişte
yaptığıfilmlerinden"Matador"-
"la karşımıza gelecek. İyi fılmle-
rin zamanı yoktur kuralı gere-
ğince. bu Almodovar'ı jimdi-
den herkeseöğütleyelim. Ispan-
yol sinemasının birden yükse-
İen yeni adı Bigas Luna'dan ise
2 film birden var: "Lulu'nun
Serüvenleri" ve "Jamon. Ja-
mon."
Adını duymakla birlikte he-
nüz filmleriyle "teşerrüf etme-
diğimiz" Bigas Luna. hınzır bir
erotizmle yüklü. bilinçli olarak
cinselliği kullanan filmleriyle
kendisine büyüyen bir hayran
kitlesi edinmiş bulunuyor. Bu
Bigas filmleri de mevsime bek-
lenmedik tuz-biber katabilir.
Listede aynca adlannı du>-
madığımız birkaç yeni ve "meç-
hul" fılm var: A. VVinter'in yö-
nettiği ve Keanu Reeves'in baş-
rolünde oynadığı "Freeks". D.
Algant'ın yönettiği ve Richard
Dreyfuss'un oynadığı "Naked
in New York", E. Levy'nin yö-
nettiği ve Jim Belushi'nin oy-
nadığı "Once Upon a Crime".
Sylvia Kristel'in "eğitimci" ro-
lünde dönüş yaptığı "Emmanu-
elle 7", vs. vs. Meraklılan da
bunlan keşfetmeyi deneyebilir.
49.ULUSLARARASI VENEDİKFİLM FESTİVALİ
ÂmerikaVakarşıbirleşikcephe. ,^,,. ^, ^. ^,^., I 1 likleoTr üstün astın
MEHMET BASUTÇU
VENEDİK - "Yirmi otuz yıl sonra.
yedinci sanat tarihçileri günümüzdeki
durumu incelerlerken. neler yazacak-
lar acaba diye merak ediyorum? Nasıl
olmuş da, hangi tutarsız politikalann.
hangi bilinçsizliğin sonucunda. henüz
yüz yaşına basan sinema sanatı bu ka-
dar desteksiz, bu kadar yapayalnız bı-
rakılabilmiştir diye soracaklanndan;
bizleri, tehlike karşısındaki bir sanat
dalını korumasız bırakmakla suçlaya-
caklanndan eminim..."
Bu sözler. 6 eylül pazar günü, Lido
Adası'nda toplanan "Uluslararası Si-
nema Yaratıcılan Toplantısf'nda ko-
nuşan Fransız Kültür ve Eğitim Ba-
kanı Jack Lang'a aitti.
Venedik Bienali ile "Mostra"nın
yöneticilerinin düzenledikleri.. top-
lantıya, aralannda Nobel Ödüllü
Gabriel Garcia Marquez'in de bulun-
duğu ünlü adlar çağnlmıştı. Yaklaşık
altmış kişiyi bulan bu davetliler arası-
nda, Marco Bellocchio. Marco Ferre-
ri. Costa Gavras, Fernando Solanas,
John Turturro. Wim Wenders gibi
tanınmış yönetmenler. filmleri Vene-
dik'te gösterilen diğer meslektaşlan
arasma katılmışlardı.
Visconti'nin "Venedik'te Ölüm"
adlı başyapıtını çektiği "Hotel des Ba-
ins"de. yönetmenin adıyla anılan bü-
• Fransız Kültür ve
Eğitim Bakanı Jack
Lang, Lido Adasf ndaki
toplantıda Amerikan
sinemasınm kültürel
emperyalizmine
karşı yeniden bayrak
açarak ABD'li
yöneticilerin sözüm ona
liberalliğini eleştirme
fırsatını kaçırmadı.
yük ve güzel salonu dolduran gazete-
ciler önünde sözlerini tamamlayan
Jack Lang. bir taşla birkaç kuş vur-
muş oldu.
Fransız yönetmen Bertrand Ta-
vernier de Amerikan kültürünün
egemenliğine sert bir dılle karşı çıktı.
Amerikalı yöneticilerin herkese yut-
turmayı başardıklan büyük bir ya-
lan olan sözüm ona "liberalizm"i
sert bir dille eleştiren Tavernier'nin
konuşması sırasında verdiği örnekler
içinde. Türk sinemasının durumu ve
Türkiye'dcki film dağıtımında gözle-
nen dengesizlikler de bulunuyordu:
"Türk sinemasının sorunlannı da
tanıma olanağı buldum. Bu ülkede.
sinemanın içinde bulunduğu bunalı-
ma karşın, bir bölümünü izleyebildi-
ğim güzel fılmler yapılmakta.'Ancak
bu fılmler bırakın Avrupa seyircisini,
Türk seyircisi önüne gelmekte bile
güçlüklerle karşılaşıyor. Bu yıl. Türk
sinema yönetmenleri yayımladıklan
ortak bildiride, ülkelerindeki sinema
salonlannda gösterilecek fılmlerin
yüzde 25"inin Türkfilmleriolması yo-
lunda bir kota konulmasını istediler.
Bunun sonucunda ne oldu biliyor
musunuz? Türkiye Cumhurbaşkanı
Amerika'ya çağnlarak (Tavernier
konuşmasının bu noktasında, genel-
astını çığırdığı zaman
kullanılan "convoquer" fîiline yer veri-
yordu). bizzat Başkan Bush tarafı-
ndan "böyle bir kota getirmenin libe-
ralizmle bağdaşmadığı' yolunda dik-
kati çekildi..."
Bir filmin. sinema endüstrisinin
ekonomik yapısına karşın sıradan bir
"ürün" gibi ele alınamayacağını, öz-
gün ve tek bir sanat örneği olduğunu
anımsatan konuşmacılar içinde en
ateşlisi olan Francesco Rosi. "Artık
yapımcılardan medet umamayız.
Çünkü sinema pazannın koşullan çok
değişü. Yapım, dağıtım ve tanıtma
aşamalannda yeni önlemler alı-
nmalıdır. En önemli sorunlardan biri
de sinema salonlan sorunudur.
Küçük de olsa yeni sinema salonlan
yapılmalıdır. Aynca gençlerin sinema
kültürlerinin geliştirilmesi için çalı-
şmalıyız. Televizyon kanallan sözüm
ona klasikfilmleride programhyorlar.
ama ömeğin geceyansından sonra
programlanan bir Visconti'yi, hangi
genç izlemekledir?.." diyordu.
Toplantı sonunda yayımlanan or-
tak bildiride, sinemanın bütün dünya-
da yaşadığı bunalıma bir çözüm. bir-
birine benzeyen fılmlerin getirdiği teh-
likeye karşı ortak girişimler istendi. Si-
nema sanatçılanna yaratma özgürlü-
ğü vermenin, her şeyden önce bir dc-
mokrasi sorunu olduğuna değinildi.
ILAN
HENDEK SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
SAYI: 1990/63 Esas
1992/248 Karar
Davacı Fatma Fikriye Alkaya tarafından davalılar Hikmet Akıncı-
oğlu, Ayşe Akıncıoğlu, Hakan Akıncıoğlu, Saadet Mumcu, Zülfiye
Akıncıoğlu (Albayrak), Saide Özen, Mustafa Özen, Hava Erdemiş vs.
aleyhlerine açılan izale-i şuyuu davasında yapılan yargılamada Hen-
dek, Balıklışeyh koyü, Çağlayan Mah. sayfa 645, pafta 4, jjarsel 651'de
kayıtlı 217 m
;
miktanndaki bahçe nitelikteki taşmmazın taraflar ara-
sındaki ortakhğının satış yoluyla giderilmesine, satış bedeli üzerin-
den alınması gerekli binde 5 harçtan peşin alınan harcm mahsubu ile
geriye kalan harç ile birlikte davacının yaptığı 217.020 TL yargılama
giderimn taraflardan paylar\ oranında ahnarak davacıya verilmesine,
satış bedelinin taraflara tapu kaydı ve veraset ilamlanndaki paylan
oran\nda verilmesine, yasa yolu aç\k olmak üzere verilen karar ila-
nen tebliğ olunur. 27.7.1992
Basın: 49999
İLAN
MAZGİRT1NOLU KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
ESAS NO: 1956/518-522-542
KARAR NO: 1959/414-415-420
PARSEL NO: 148-153-190
Mahkememizce verilen 4.6.1959 tarih ve 1956/518-522-542 Es.,
1959/414-415-420 Ka. sayıh hukümleri ile Mazgirt ilçesi Davalı köyü
hudutları dahilinde kalan 148-153-190 nolu parsellerin davalılar adı-
na tapuya tesciline karar verildiği, davacı ve davalı Cemile Bulut mi-
rasçısı ölu Fındı Samay (Bulut) mirasçısı Ali Samay, davalılar Hüse-
yin Yıldınm, Bayi Yıldınm mirasçısı Efendi Yıldınm, Fatma Yıldınm,
Sultan Yıldınm mirasçıları ve davalılar Elif Yıldınm ile Haydar Yıldı-
nm'ın adresleri meçhul olduğundan ve kendilerine karar tebliğ edile-
mediğinden iş bu ilanın gazetede ilanından 30 gün sonra davacı ve
davalılar ile davalılar mirasçılanna karar tebliği yerine kaim olmak
üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 49967
i