23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Bağdat, Tanm Bakarüığı'nı silah imha uzmanlanna açmayı reddetti IrakBM'ye meydanokuyor Vasiliu 2.tura hazırlanıyop • LEFKOŞA(AA) - Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, 15 temmuzda New York'ta başlayacak ikinci tur Kıbns görüşmelenne Rum siyası parti liderlerini de götürecek. Rum Ulusal Konsey toplantısında daha önce alınan karar uyannca, Vasiliu'nun New York'a tek başına gitmesi, Tûrk tarafının toprak ve göçmenler konusundaki tutumunun değişmesi halinde liderlerin davet edilmesi benimsenmişti. Vasiliu'nun New York'ta Kıbns konusunda esaslı görüşmelerin yapılacağına inandığı ve bu nedenle siyasi parti liderlennden kendisıne görüşmelerin başlangıandan iübaren eşlik etmelerini istediği bildirildi. Arnavutluk gergin •TİRAN/DIRAÇ(AA)- Arnavutluk'ta önceki gün Tiran ve Dıraç'ta meydana gelen olaylardan sonra durum halen sakin olmakla berabergerginliğini koruyor. Hükümetin İtalya'yagöce izin verdiğinedairsöylentiler üzerine Dıraç'a yığılan yaklaştk beş bin kişinin liman sahasına gırme çabalan sonuçsuz kalırken. Arnavutluk'a Türk yardımı getiren biri Arnavut, diğeri Ukrayna bandıralı iki geminın de bulunduğu limanda demırli çok sayıda gemiaçığaçekildi. Bu nedenle Türk yardımının boşaltılması işlemi yanda kaldı. Olayiar akşamüstü de başkent Tiran'a sıçradı. Bazı Batılı büyükelçilıklerin bulunduğu caddenin önünde toplanan yüzlerce kişi göç izni istedi. Tacikistan'da • BM uzmanlan pazarteşi gününden beri Bağdat'ta Tanm Ba- kanlığı önünde bekliyor. İran'da yayımlanan Tahran Times ga- zetesi Irak'ın bölünmesi amaayla yürütülen girişimleri kınadı. D«ş Haberier Servisi - Irak'la BM Gü- venlik Konseyi arasındaki ilişkiler ansı- zın gerginleşti. İran ise Irakın bölünme- si için Batı tarafından yürütülen girişim- leri kınadı. Güvenlik Konseyi önceki gün Bağ- dat'ta Tanm Bakanhğı'nın, silahsızlan- ma cahşmalannı denetleyen BM uz- manlanna açılmasını istedi. Irak hükümeti ise bu istediği reddetti. Irak Dtşişleri Bakanı Ahmed Hüse- yin. BM Güvenlik Konseyi'nin Körfez Savaşı'nı sona erdiren 687 sayılı karan- mn kendileri için öngördüğü yükümlü- lüklere bağlı olduklannı, ancak bir bakanlığı aramanın tamamen farklı bir şey olduğunu söyledi. Hüseyin, Güven- lik Konseyi'nin isteği hakkında, "Bu tür düşmanca ve mantıksız açıklamalar. BM Güvenlik Konseyi'nin kararlannı anlamsız hale getiriyor" dedi. BM uzmanlan Tanm Bakanlığı bina- sında Irak'ın balistik silahlan ile ilgili belgeler bulunduğundan kuşkulanıyor- lar. Aynca, kimyasal ve nükleer silah- sızlanma programına ilişkin önemli belgeler bulunduğundan kuşkulanıyor- lar. Ajanslar BM silahlan denetleme uzmanlannın pazartesi gününden beri Bağdat'ta Tanm Bakanhğı'nın kapısı önünde beklediklerini bildiriyorlar. Güvenlik Konseyi, dün yaptığı açık- lamada Irak'tan topraklanndaki silah- sızlanma cahşmalannı denetleyen BM uzmanlannın cahşmalannı engellemek- ten derhal vazgeçmesini istedi. Güven- lik Konseyi Başkanı Luis Jesus, konsey üyelerinin, Irak hükümetinin, özel BM heyetf müfettişlerini denetleftıe yapa- caİclan yerlere kabul etmesini istedikle- rini belirtti. İran'da yayımlanan Tahran Times gazetesi. Irak'ın bölünmesi için Batı ta- rafından yürütülen girişimleri kınadı. AA'nın Tahran kaynakh haberine göre hükümetin görüşlerini yansıtan gazetede dün verilen haberde, Kuzey Irak'ta yapılan seçimler ve ilk Kürt hü- kümetinin kurulmasının, Irak'ı bölme girişimlerinin bir sonucu olduğu belirti- lerek, bu girişimlerin Irak'a komşu ül- keler tarafından geciktirilmeden engel- lenmesi gerektiği kaydedildi. Fransa Cumhurbaşkanı'nın eşi Dani- ella Mitterrand'ın Kuzey Irak'a yaptığı ziyarete de değinilen haberde, bu ziyare- tin Irak'ın bölünmesine Batı tarafından verilen desteğin en açık işareti olduğu ifadeedildi. Bölgede. nüfusunda Kürt azınlığı ba- nndıran İran, Türkiye ve Suriye'ye bir cağnda bulunulan haberde, bu ülkeler- den sorumluluklannı •üstlenmeleri ve Irak'ı bölme girişimlerine 'ciddi ve uy- gun' yanıtlar vermeleri istendi. ABD'nin, Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına karşı olduğu bildirildi. ABD'nin. Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına karşı olduğu bildirildi.AA'ya göre kımüğmi açıkla- mayan üst düzeydeki bir Amerikan yet- kilisi, Washington'un Kuzey Irak'taki bağımsızlık isteginin farkında olduğu- nu, bununla birlikte, bağımsız Kürt devletine karşı olduğunu söyledi. ABD kongresinde, Çekiç Güç'ün görev süresini uzatmasından dolayı Türkiye'- ye teşekkür edildi.Demokrat Parti Mil- letvekili Stephen Solarz, 'Türk hükü- metinin tavsiye karannın ardmdan, TBMM'nin Çekiç Güç'ün görev süresi- ni uzatması, çalkanüh Ortadoğu'da Türkiye'nin kilit ülke ve Batı'nın dostu olduğunu ortaya koydu" dedi. AMERİKAN RÜYASININ YENİGÖZDESİ: ROSS PEROT Perot, ortadirek Aıııerikah için çekici ateşkesIMOSKOVA (AA) - Orta Asya cumhuriyeüerinden Tacikistan'da hükümet aleyhine propaganda yapan komünizm karşıtlan ile hükümet arasında ateşkes anlaşmasına vanldığı bildirildi. Demokratik muhalefetin hderi Devlet Hudonazarov yaptığı açıklamada, taraflann esir değişimi, yollara kurulan bankatlann kaldınbnası ve çarpışma bölgelerine insani yardımlann ulaşünlması konusunda görüş birliğinde olduklannı söyledi. • Sistem ile en çok soru- nu olan orta alt ve alt sı- nıf Amerikalılar. ülkeyi hiçbir iş yapmadan para alan Washington bürok- ratlannın yönettiğini dü- şünüyor. Perot'nun gö- rüşleri, aydınlar ve ba- sının kendine özgû bir "Washington kültürü" yarattığını ve seçkin siya- setçi ve bürokratlarla bir sacayağı oluşturduğunu düşünen Amerikalının ilgisini çekiyor. UFUKGÜLDEMİR WASHINGTON - Yapılan kamuoyu yoklamalanna göre Ross Perot'nun en büyük des- tekçilcrini bir önceki seçimlerde sağ ve sol aday için oy kullan- mış orta alt ve alt sınıf oluşturu- yor. Sistem ile en çok sorunu olanlar bunlar. Bu kesim, Amerika'yı, hiç bir iş yapmadan para alan Was- hington bürokratlanntn yöneı- tiğini düşünüyor. Kongre üye- lerine müstehzi bakıyor ve on- lann bütün işinin kendi cepleri- ni doldurmak olduğuna ina- nıyor. Aydınlar ve basının da kendine özgü bir "Washington kültürü" yarattığını ve Was- hington'daki elıt siyasetçi ve bürokratlarla bir sacayağı oluşturduğunu düşünüyor. Pe- rot, işte en çok, böyle ifade ede- memekle birlikte böyle düşü- nenlerin "cazip" bulduğu bir aday. Eğer seçilirse, muhteme- len birkaç yıl ıçınde bu "kültü- rün" bir parcası haline geleceği- ni, ne kendisi, ne de ona oy ver- meyi düşünenler henüz göremi- yor. Perot'nun destek gördüğü bir başka kesim, polis ve asker- ler. Bu da ilginç bir durum. Çünkü Başkan George Bush, ikinci Dünya Savaşı'na pılot olarak katılmış, uçağı düşürül- müş, madalya almış bir gazı. Aynca Körfez Savaşı'nı kazan- mış bir lider. Buna karsüık Pe- BAŞKAN ADAY1 PEROT - "Başkanlık makamını Amerikan halkı için satın alacağım". rot,"Vietnam'dahâlâAmerikah savaş esirleri var" gibi kanıtlan- mamış bazı iddialann peşinde. Perot Körfez Savaşı'nın sonu- cunu şöyle özetlemişti: "Bir go- ril gitti, bir cüceyi kırbaçlayıp döndü". Perot'nun Amerikan asker ailelerinin desteğini sağla- ması, daha çok, örneğin Körfez Savaşı'nda bir mavına basarak avağını kaybedcn Don Beaulieu adh askere, binlerce dolar har- cayarak protez yaptırması gibi olaylara dayanıyor. Hem bu as- ker, hem de Perot şu noktada buluşuyor: "Amerika Körfez Savaşı'ndan hiçbir. şey kazan- madı. Saddam işbaşında kal- maya devam ediyor." Bu tabii çok yüzeysel bir bakışı temsil cdı\or örneğin petrolün jeo- poliüğını hiç dikkate almıyor, ama Amerikan siyasetini müt- hiş etkileyebihyor. Bu yüzeysellik Perot'nun tüm programında izlerini gös- teriyor. Örneğin, "Kötü adam- lara silah satışının yasaklanaca- ğını" söylüyor. Ctemokrasiler- de insanlan "kötüler" ve "iyi- ler" diye nasıl ayınp silah saüşını kısıtlayabileceğini söy- leyemiyor. "Vergj kacağını bir gün içinde hallederiz" diyor. "Uyuşturucu sorununu çöz- mek için mahalleleri kordona alıp ev ev arama yaptıracağım" diyor. Amerikalılara adeta koz- mclik bir ütopya sunuyor. Pe- rot: "Onurlu bir yaşam, eşit in- sanlar. başkan sokağa çıktı- ğında kesilmeyen trafık, salta- nat sürmeyen bir iktidar." İşyerlerinde bıyık ve sakah yasaklayan Perot bir faşist mi? Amenkan sosyologlannın bir bölümü onun faşist eğüimleri olduğunu, eğer eline güç geçer- se bu eğiümin yüzeye vuracağı- nı söylüyor. Bir başka grup ise, "Teksashlar ne kadar faşistse Perot da o kadar faşist" dıyor. Teksash bir erkeğin New York- lulardan daha az liberal olduğu kuşkusuz. Kimi sosyologlara göre bu "normal Amerikah- hk". Amerikan yaşamında Teksas'ın yeri, biraz Türkiye'- nin Adana'sını andınyor. Ada- na nasıl ki, içinden çıkardığı gı- rişimci ruh ile Türk sanayünde bir çığır açtı ve Adanahhk deni- len bir olgu ile buna uygun bir yaşam tarzı, aile ilişkisi ortaya çıkardıysa. Teksas sanayicisi, erkeği ve aile kurumu da benzer bir özellik gösteriyorr O yüz- den, Perot'ya "faşist" demek. Karmaşık bir sosyolojik vakayı açıklamaya yetmiyor. Kaldı kı ünlü işadamlanmızdan Atilla Aksoy da işyerinde kahverengj gıyılmesinden hoşlanmıyor. Aksoy ne Adanah, ne de faşist. Anti siyaset mesajlar ile siya- set sahnesine çıkmış Perot'nun en zayıf noktası, belki de far- kında olmadan giderek siyaset- çi haline gelmesi. örneğin, bun- dan iki ay önce, eğer seçilirse, yönetime "eşini aldatanlan, eş- cinselleri getirmeyeceğini" söy- lerken, bugün, eşcinsellerin Amerikan siyaset yaşamında ne kadar etkili bir lobi olduğu- nu anlamış birisi olarak daha makul mesajlar veriyor: örne- ğin "O işi en iyi kim yapıyorsa cinsiyetine bakmaksızın onunla çahşınm" diyor. Perot'nun diğer siyasetciler- den farkı olmadığı anlaşıldıkça destegi giderek azahyor. Siyasi deneyimi olanrakipleribu eğih- mi o kadar iyi tahlil etmiş du- rumda ki, "bırakahm gezsin konuşsun, ona yapılacak en bü- yük kötülük bu" diyor. Perot, Amerikan siyasetinde bir yıldız gibi parladı ama bu yıkhzm parlaİdığını seçim gününe ka- dar koruyup korumayacağı şimdiden kestirilemiyor. Seçi- lirse ne ala, ama kaybolup gj- derse dahi Amerikan toplumu- nun belh bir açlığını dile getir- miş olması bakımından tarihte kendisine kahcı bir yeri garanti- lemiş oluyor. İşte gerçek fırsat budur! Eski TV nizişyeni BekoTV ile degiştiriyoruz. 1.100.000.- TL kârdasınız! Hangı marka hangı model olursa olsun çalışır durumdakı eskı renklı TVnıa 1 100000-TLIık peşınata. sryah- beyaz TV nızı 350 000 - TL lık peşınata sayıyor ve fıyattan duşuyoruz Karşılıgında sıze, dunya markasnın tum uslunluklerıne sahıp yepyenı bir renklı TV verıyoruz Kablolu yayınları alabıten uzaMan kumandalı hatta dılersene steröo ve telelextlı Beko TV 1 Ustelık sızın seçeceğınız. çok uygun odeme koşullarıyla Ister 6 ay ıster 10 ay ıster 14 ay taksrtte İşte gerçek trsat budur Bu frsatı kaçırmayn Eskı TV'nızı getırın, hiç peşınat yatırmadan 1 100 000 - TL ya da 350 000 - TL daha az odeyerek. yenı Beko TV'nızı goturun MTOTİQy»l M - MT«II»UL MertK Tel 25g 49 X/7 fa ŞV IMgn» T« 246 21 4*246 64 06 «NKMUTat 4t7 31 2S/6 HH IZMkl Tet 79 06 00/3 M »Tel 2802 85.3 « ÜRON-MOOEL TELEVİZYONUR S1 E Multıspace 51 E Spacenusler Ex 56 E Spacemasier 51 E Sıesta (Teletextlı) 55 E Multıpiesystem FST 55 E Multtspace FST 55 E Sıestt FST (Tdelext'lı) 63 E Sıesta FST (Tetttxflı) Stereo MaslerlıneEx Vnko 1100000- 110O0OO< 11x000- 11X000- 11X000 1100000 1100000- 1100000- 1100000- 709000 766000 814000 833000. 873000 906000 I04400O 1191000 S354000- 5,690000- 5984000- 6098000 6338000 654B0X 73640X- 8246 0 X - 633000 noc IIOOJÜ- 1100000- nooox iixooo 11X000 1100000- 1100000 548^00 561 0 X 587 xe 6100X 700000 797000- ıtnm FfYAT ' 0X «UJOOO- 6580000 67100X 6970 0X 72X0X 81X0X- 90700OO- PE4SMT llaoMMi 1100000- 1100000- 11x000 1100000 1100000 11x000 1100000 1100000 14TAKSİT 384000 4130X «8000 449000 469000 487 0 X 558000 634 0 X - TIIPUM FtYAT 6476000- 6882000 7232 000 7386X0 7666X0 79180X 8912000 9976 000- 5.2S8<XO-T'.10000O 1 5790000 İ11XOX j 376X0 •[ 6364 0X BekoBir dünya markasıdır POLİTİKADA SORU1NLAR ERGUN BALCI ABD-Fransa GerghUiği Ban ittifakında halen en çok tartışılan konulardan biri de ABD ile Fransa arasında giderek tırmanan gerginlik. Soru- nun Batı basınında giderek daha sık yer aldığı gözleniyor. International Herald Tribune gazetesi geçen hafta olayı, birinci saytada manşetten "Amerika-Fransa iiişkilerinde büyük soğukluk" başlığı ile vermişti. Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın Saray- bosna'ya gerçekleştirdiği 6 saatlik ziyaret, gerginliğin daha da tırmanmasına yol açtı. Aslında Mitterrand'ın hiç- bir müttefikine danışmadan yaptığı gezi Fransa'nın AT or- takları arasında da tedirginlik yarattı. Ama Washington, Mitterrand'ın gezisini, Paris'in yeni bir meydan okuması, ABD'yi Bosna-Hersek bunalımında devre dışı bırakma ça- bası olarak gördü. Bu yorumun önemli ötçüde doğru oldu- ğunu belirtmek gerekiyor. tki ütke arasında bir dizi konuda derin görüş aynlıkları var. Bunların önde gelenleri "Avrupa ordusu ", tanm ürün- lerine devlet desteği ve Paris'in Ortadoğu banş görüşme- lerinden, Yugoslavya bunalımına kadar birçok bunalımda Avrupa'nın daha ağırlıklı rol oynaması gerektiğinde ısrar etmesi. Kısaca, Fransa soğuk savaş sonrasında ABD'nin Avrupa'da siyasal ve askeri etkmliğinin azaltılması gerek- tiğini savunuyor. iki ülke arasında ekonomik görüş ayrılığı özellikle tanm ürünlerinin desteklenmesi konusunda odaklaşıyor. ABD, Fransız hükümetinin tanm ürünlerine sağladığı desteğin (sübvansiyon), haksız rekabet koşullan yarattığını, Fran- sız çitfçisinin bu şekilde dünya pazarlarında payını büyüt- tüğünü öne sürüyor. Paris ise ABD'yi Fransa'nın tanm ürünleri dışsatımını baltalamaya çalışmakla suçluyor. Asıl önemli surtüşme ise askeri konuda. Haziran ayında Fransa ve Almanya'nın girişimi ile kurulan 35 bin kişilik Avrupa ordusu (şimdilik yalnızca Fransız ve Alman birlik- lerinden oluşuyor), VVasnington'un kuşkularını büsbütün arttrmış durumda. ABD, Avrupa ordusuna açıkça karşı çıkıyor. Avrupa ordusunun yetki ve görevlerinin NATO'- nunkilerle karışacağını, NATO'nun geri plana itileceğini öne sürüyor. Bu görüşünde yalnız değil. Ingiltere ile Hol- landa gibi ülkeler de Avrupa ordusuna sıcak bakmıyorlar. ABD'nin Avrupa'nın savunmasında daha bir süre önemli rol oynamaya devam etmesi gerektiğini savunuyorlar. Fransa, ABD'nin ve NATO'nun devre dışı bırakılmak is- tendiği yolunda VVashington tarafından yöneltilen suçla- mayı reddederek, Avrupa ordusunun Almanya'yı Avrupa'- ya daha sıkı biçimde bağlayacağını öne sürüyor. Almanya ise 1966'dan beri NATO'nun askeri yapısınm dışında olan Fransa'nın Avrupa ordusu aracılığıyla NATO ile daha sıkı işbirliği yapacağını iddia ediyor. Fransa, soğuk savaşın geride kaldığı dönemde Avrupa'- nın artık askeri ve siyasal alanlarda ABD'ye eskisi gibi da- yanmasınagerekolmadığını belirterekyaşlı kıtanınbuko- nularda daha ağırlıklı rol oynamasını istiyor. Bu görüş, ABD'nin Avrupa'daki varlığının azalması anlamına geldi- ğinden VVashingtön'u tedirgin ediyor. Ingittere ile Hollan- da gibi ülkeler ise ABD'yi yeni süper güç Almanya'ya karşı denge unsuru olarak görüyorlar. ABD'nin varlığının azal- fnasınınyaşlı kıtanın Almanya'nın etkinlikalanına girmesi- ne yol açacağından kaygılanıyorlar. Mitterrand, Fransa'nın geleneksel ilgi alanı olan Orta- doğu'da ABD'nin sahnede tek oyuncu olarak görünmesin- den de tedirgin. Avrupa'nın Ortadoğu sorununda dahafaz- la söz sahibi olmasını istiyor. Ama gerek Körfez sava- şında, gerekse Ortadoğu barış görüşmelerinde Avrupa'- nın bir varlık gösteremediği de ortada. Sonuç olarak Fransa, Avrupa'nın ABD'nin vesayetjnden artık kurtulmasını istiyor. ABD ise bu görüşü kendi çıkarla- rı açısından tehlikeli buluyor. Bu tartışma sırasında iki ülke arasındaki gerginlik giderek artıyor. AT SORUMLUSU MATUTES; AT'ye tam üyelik Türkîye'nin lıakkı ANKARA (Cumhtıriyet Bö- rosu) - A\ rupa Topluluğu (AT) Komisyonu Akdeniz İşleri So- rumlusu Abel Matutes, "ATye tam üye olmak Türkiye'nin hakkıdır. Kımse tersini söyle- miyor" dedi. Matutes. Tür- kiye'deki insan haklanyla ilgili gelişmelerin ATyi yakından il- gilendirdiğinı belirterek, önü- müzdeki dönemde bu konuda yeni adımlann atılmasını bekle- diklerini söyledi. Türkiye'ye önceki gün gelen Matutes, dün Başbakan Süley- man Demirel ve Başbakan Yar- dıması Erdal İnönü ile göriiş- iükten sonra, Dışişleri Bakanı Hıkmet Çetin'le "çalışma ye- meği" yedi. Daha sonra bir ba- sın toplantısı düzenleyen Matu- tes, görüşmelerde, ATnin Lizbon Zirvesinde aldığı ka- rarlarla AT-Türkiye ilişkileri- nin geliştlrilmesine yönelik adımlann efe alındığını söyledi. Matutes. AT'ye tam üye ol- manın. Türkiye'nin 1963 An- kara anlaşmasından doğan bir hakkı olduğunu ve bunun iki yıl önceki komisyon raporlannda açıkça yer aldığmı belirterek, Lizbon zirvesinde de Türkiye'- nin AT'ye tam üyeliği doğrultu- sunda adımlann atılmasını sağ- lamak üzere "takvıyeli ortak- lık" işleyişinin öngörüldüğünü söyledi. Matutes, "*Tam üyelik konusu teorik bir tartışmadır. Masada çözülür. Pratikte, TÜT- kıyenin tam üye olabilmesi için yapılması gerekenler vardır. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi açıdan AT ile arasındaki açığın kapatılması için çalışmak gere- kir" dedi. Matutes, "4. Mali Protokol" üzerindeki Yunan vetosunun kalkıp kalkmayacağı konusun- da da " Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'îeçeşitli görüşmeler yaptım. Aynca, Demirel-Mitsotakis görüşme- lerinde. olumlu adımlar atıldı. Dönem başkanı olacak tngilte- re. bu konuda oldukça hassas. Yunan blokajının kalkmasını istiyor" dedi. AVRUPA PARLAMENTOSU Dury'nin Türkiye raporu ertelendi STRASBOURG (AA) - Av- rupa Parlamentosu'nun Dışiş- leri Komisyonu Raportörü Belçikah Sosyalist Parlamen- ter Raymonde Dury tarafın- dan hazırlanan ve Türkiye-AT ilişkilerini konu alan raporun parlamentoda görüşülmesi er- telendi. Karar, başta Yunanlı parla- menterler olmak üzere bir grup parlamenterin raporun görüşüleceği tarihin ertelen- mesi için sürdürdüğü çabalar ve verdikleri değişiklik önerge- leri sonucu alındı. Dury'nin hazırladığı rapor, Türkiye açısından olumlu gö- rüşleri yansıtıyor ve bu rapora bağlı karar tasansında da son derece "yumuşak' bir dil kulla- nılıyor. Raporun, Avrupa Parla- mentosu'nun bu haftaki ola- ğan toplantılanmn gündemine alınmasından sonra Yunanlı parlamenterler önce raporun tarüşılacağı ve karar tasansı- nın oylanacağı günün ertelen- mesi için çaba harcadılar. Daha sonra, "20'den fazla de- ğişiklik önergesi verilen karar tasanlannın görüşülmesinin geciktirilebileceği" şeklindeki parlamento tüzügü maddesi gündeme getirildi. Parlamen- to, Dışişleri Komisyonu'nun Dury raporunu tekrar incelen- mesini ve değişiklik önergesi sayısının azaltılması için çalış- malar ve karar tasansında de- gişiklikler yapmasını isteyerek raporun görüşülmesıni ertele- di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle