Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 TEMMUZ 1992 CUM A CUMHUR/YET SAYFA
DIŞHABERLER
G.Af rlka'ya BM
gözfemcisi
• JOHANNESBURG (AA)
- Gûney Afnka'da beyaz
azırüık hükümeti, ilk kez bir
BM gözlemci heyetinin
ûlkeye gelmesini kabul etti.
Dışişleri Bakanı Pik Botha
tarafından yapılan
açıkJamada, Devlet Başkanı
F.N. De Klerk'in, BM Genel
Sekreteri temsilcilerinin
olaylan gözlemlemek üzere
ûlkeye gelmesine karşı
çıkmadı&ını bildirdi.
Hükümet kaynaklan, en az
10gözlemcinin, büyük
şehırlerdeki hareketleri
izkmek üzere bu hafta sonu
Güney Afrika'ya
gelmelennin beklendiğini
söylediler.
ATr Törkiye'yi
konuşacak
• LONDRA (AA) - Avrupa
Topluluğu dışişleri
bakanlannın 12-13 eylûl
tarihlerinde tngiltere'nin
Welwyn kentinde bir toplantı
yapacaklan açıklandı.
Ingiltere Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, AT Bakanlar
Konseyi Dönem Başkanı
sıfatıyla Dışişleri Bakanı
Douglas Hurd'ün
evsahipliğinde yapılacak
toplantının 'resmi' nitelikte
olmayacağı bıldirildi.
Edinilen bilgiye göre iki gûn
sürecek toplanüda, çeşitli
uluslararası sorunlann yanı
sıra AT dışişleri bakanlan,
Douglas Hurd'ün
Türkiye-AT ilişkileriyle ilgili
hazırladıgı Türkiye Raporu'
üzerinde görüş bildirecekJer.
Gligopov
memnun
• ATİNA(AA)
-Makedonya
Cumhurbaşkanı Kiro
Gligorov, Türkiye
znaretinden son derece
memnun kaldığını belirterek
iki ülkenin diplomatik
ilişkilerini büyükelçiler
düzeyinde geliştirmeyi
kararlaştırdıklannı söyledi.
Konuşmasında.
Türkiye'deki görüşmelerin
AT'ye karşı yükümlülükleri
bulunmayan ülkelerin
Makedonya Cumhuriyeti'm
bir an önce tanımalan
açısından fev kalade faydab
geçtiğiniifadeetti
Rus basımndan
Ankara'ya uyarı
• MOSKOVA (AA) - Rusya
basınının •'liberal" olarak
larumlanan gazetelerinden
Moskovsky Komsomolets,
Türkiye'nin Dağlık Karabağ
sorununda "taraflı bir
tutum" izledığıni öne sürerek
bu tutumun Türkiye'nin
Orta Asya
cumhuriyetlerindeki etkisini
sınırlayabıleceğinı ıddıa etti.
Etnik alanda "ulus-devlet",
siyasi alanda "laiklik",
ekonomik alanda "devlet
öncülüğünde piyasa
ekonomisi" gibi temel
direklere dayalı Türk
modelinin Orta Asya'da
olumlu bir etki alanı
yaratmış.olmasına karşın,
bölgede Iran'ın rolünün de
değişmekte olduğunu
kaydeden gazete, Rafsancani
önderliğindeki İran'm,
< Humeyni ideolojisıne bağlı
i İslam dinciliğinden hızla
! uzaklaşmaya başladığını
, kaydetti.
Çernobil
kurtuldu
\ • LONDRA (AA)-
Ukrayna'da, 1986yıünda
f meydana gelen Çernobil
(
nükleer felaketinden
| etkilenen orman ve
; tarlalarda sah akşamı çıkan
yangının. nükleer santrala
ulaşmadan kontrol altına
1
alındığı haber verildi.
BBC'nin Ukrayna
j televizyonundan önceki gün
;
aldığı haberde, yangındâ 600
> hektarhk bir alanın tamamen
: yandığı ifadeedildi. Nükleer
'. santrala 15 kilometre
mesafede bulunan
Buriakovka köyü ve
. çevresini birsürediretkısi
I alüna alan aşırı sıcaklar
j sebebiyle çıkan yangının,
i rüzgann ters yönden esmesi
I sebebiyle yayıldığı
• belirtiliyor.
! Ortak güvenliğe
Erivan'dan onay
'• BMOSKOVA(AA)-
ı Ermenistan Parlamentosu
.' Avrupa'da konvansiyonel
! silahsızlanma anlaşmasıyla
; Taşkent'te 15mayısta
; imzalanan"BDT Ortak
>' Güvenlik Antlaşmasf'nı
onayladı. Eski SSCB'nin
imzalamış olduğu Avrupa
Konvansiyonel Kuvvet
Indirimi Anlaşması'nda
öngörülen indirimlerin
< kapsadığı alanda yer alan
' Ermenistan, bu anlaşmada
' getirilen tavan çerçevesinde
; en fazla 220 tank, 220 arhlı
; piyadearaa, 135top, 100
• savaş uçağı ve 50 saldın
t helikoptennesahip
olabilecek.
KKTC'nin şanssızlığı Kıbns'ın, Gali'nin 'mikro milliyetçiliğe paydos'politikasının ilk uygulaması olmasıdır
BM: Odün değil, barıs içitı toprakBM Genel Sekreteri'nin "mikro milliyetçilik"i önlemek istediği açık
seçiktir. Bu, Kıbns zirvesinin birinci ve en önemli etkenidir. Gali,
Denktaş'a açıkça "Sizden 'toprak ödünü' değil, 'barış için toprak'
(land for peace) istiyoruz" demiştir.
"Banş için toprak" şu koşullan içermektedir:
a) "Yüzde 29 + " ilkesinin altına inilmesi,
b) Rum göçmenlerin kuzeye taşınması için Güzelyurt'un verilmesi.
TT~~~~~ Hıristiyan kökenli Butros Gali, "Bu gidişe
İJZJIJİJS AtAK izin verilirse Bırleşmiş Milletler'in üye sayısı
300-400 olacaktır. Böyle bir oluşum düşünü-
lemez..." demektedir. Örgütün bugünkü üye
sayısı 16O'ı yeni aşmışur.
Genel Sekreter'in ""mikro milliyetçilik"i
önlemek istediği açık seçiktir. Bu, Kıbns zir-
vesinin birinci ve en önemli etkenidir.
BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi
(Amerikan, Rus, Çin, İngiliz ve Fransız)
diplomatlan örgütün 47 yıllık tarihinde ilk
kez oybirliğiyle hareket etmektedir. Konsey
üyelerinin oybirliği Genel Sekreter'in "mik-
ro milliyetcilik" politikası için de geçerlidir.
Bu da konunun ikinci önemli noktasıdır.
Kıbns zirvesinde sorun "yüzde 29 + "lık
toprak ödünü değildir. Güzelyurt'un Rum-
lara verilmesi de asıl sorun değildir.
"Yüzde 29 + "lık toprak ve Güzelyurt çö-
zümün sadece anahtandır.
Çünkü Kıbns sorunu dünyada "mikro
milliyetçilik"in önlenmesine bağlanmıştır.
BM Genel Sekreteri Butros Gali, devletle-
rin bölünmesine, etnik çatışmalara karşı ol-
duğunu çeşitli kereler açıklamıştır. Genel
Sekreter 21. yüzyıla girerken "yeni dünya
düzeni"nden söz etmektedir.
Mısır gibi Müslüman bir ülkeden gelen
Durum böyle olunca Butros Gali'nin sele-
fı Perez de Cuellar'dan farklı bir politika iz-
lemesi de doğaldır.
Gali'nin önüne gelen iki güncel sorun var-
dır: Biri Kıbns, ötekısi ıse Bosna-Hersek...
Birinde söndürülmüş ikili bir soğuk savaş,
ötekisinde üçlü sıcak bir savaş.. Gali'nin
önünde birinde iki bölgeli, ikincisinde ise üç
bölgeli birer devletten oluşan çözüm ya da
ikili-üçlü yeni beş devlelı doğuracak iki so-
run vardır.
15 temmuzda New York'ta başlayan
Türk-Rum ikili Kıbns zirvesinin bir benzeri
Bosna-Hersek için ağustosta Londra'da
Boşnak, Sırp ve Hırvatlar arasında üçlü zir-
ve olarak yapılacakür.
Genel Sekreter'in her iki zirve için "mikro
milliyetçiliğe paydos" ilkesi Güvenlik Kon-
seyi'nin daimı üyelerince onanmışîır.
Kıbns zirvesinde KKTC'nin şanssızlığı
bu karann uygulanmasında ilk örnek olma
durumunda kalmasıdır.
Gali, 15 temmuz günü Denktaş-Vasiliu
ikilisine "Kıbns'ta iki ayn devletin doğması-
na izin verilemeyecegini" Güvenlik Konseyi
adına açık ve seçik söylemiştir. Gali, bundan
sonra zirvenin müzakere yöntemini de açık-
lamıştır.
Gali ve konseye göre Kıbns sorunu çözü-
mü şu rki noktaya bağlıdır:
1- Türklerin toprak ödünü,
2- Rumlann anayasal haklar ödünü.
Gali, Denktaş'a açıkça "Sizden 'toprak
ödünü' değil, 'banş için toprak' (land for pe-
ace) istiyoruz" demiştir.
" Banş ıçın toprak" şu koşullan içermekte-
dir:
a) "Yüzde 29*+ " ilkesinin altına inilmesi,
b) Rum göçmenlerin kuzeye taşınması için
Güzelyurt'un verilmesi.
Gali'nin 38. kattaki odasına önce Denk-
taş'ı alması, Vasiliu'nun Nevv York'ta tatil
yapmasının nedeni, zirvede öngörülen mü-
zakere yönteminin bir sonucudur.
Gali Güvenlik Konseyi önünde Denktaş-
ın defterinı dürdükten sonra -tabii dürebilır-
se- bu kez onu çıkartıp, anayasal haklarda
Rumlann ödün vermesi için odaya Vasiliu'-
yu alacakür.
Bu aşamada ise Denktaş'ın Nevv York'ta
tatile çıkacağını kendisine söylemiştir.
Şu anda Nevv York'ta Kıbns zirvesi ilginç
bir boks maçını andırmaktadır.
Ringdeki hakem Butros GaK'dir. Masa
hakemleri konseyin 5 daimi üyesidir. Ringde
Denktaş-Vasiliu gibi boksörlerin birbirleri-
ne yumruk atmalan gerekirken, bu boks
maçındaki uygulama alışılmıştan çok farklı-
dır. Ringde boksör olarak sadece Denktaş
vardır. Hakem Gali, Denktaş'a acımasız
vurmakta, konsey üyeleri ise "vur, daha sert,
daha hızlı vur..." diye bağırmaktadır.
İşin ilginç yanı Denktaş'ın Gali'ye fazla
yumruk atma şansı yoktur. Çünkü kendi
Başbakanı Derviş Eroğlu bir yandan sağ ko-
lunu tutmakta ve "toprak verilemez" diye
tempo tutmaktadır. Ote yandan, adadaki
Türk muhalefet ise Denktaş'ın sol kolunu
tutmakta ve kcndisini "ödün vemnemekle"
suçlamaktadır.
Ring kenanndaki Vasıliu ıse sabırla sırası-
nı beklemektedır.
Davada "kin" ve "öç alma" öğelerinin oynayacağı rol, devletin olgunluk ölçütü olacak
Honecker, AJmanya'nın hukuk sınavı
• Almanya Dışişleri Ba-
kanı Kinkel ve Adalet
Bakanı Schnarrenberger
Honecker'in adil bir bi-
çimde yargılanacağını ve
siyasi olarak suçlanma-
yacağını belirtti. Ancak
Honecker'in avukatı,
k
adi suç' maskesi altında
'siyasi suç' yargılaması
yapılacağını savundu.
DENİZtNCEDÎKEN
BONN - Eski Doğu Alman-
ya lideri Erich Honecker'in,
Şili'nin Moskova Büyükelçi-
Ûği'nde sekiz ay sürgün yaşa-
dıktan sonra Berlin'e dönmesi
değişik tepkılere yol açarken,
tutuklanarak Mobait Cezaevi'-
ne konulan eski lıder dün mah-
keme önüne çıkanldı. Honec-
ker'in yargıianmasının adil
olup olmayacağı ise günün en
önemli tartışmasını oluşturu-
yor.
Honecker, dün Berlin'de çı-
kanldığı mahkemede, Berbn
Duvan'ndan Batı'va kaçmaya
çalışanlara, sınır muhafızlann-
ca ateş açılması emri vermekle
suçlandı. Berlin Duvan'nın mi-
man olarak tanınan Honecker,
kendisine karşı getirilen suçla-
malara yanıt vermedi. Honec-
ker'in avukatı Friedrich WolfT,
eski liderin duruşmada oldukça
"sarsıldığını" belirtti.
Davalar
Erich Honecker hakkmda
tutuklama karan ile açılan ilk
dava 30 Kasım 1990 tarihini ta-
şıyor. Berlin Eyalet Mahkemesi
tarafından açılan davada, Ho-
necker, Berlin Duvan'ndan
Batı'ya kaçanlar için "vur em-
ri" vermekle suçlanıyor. Ho-
necker, bu davada, kaçış sıra-
sında Doğu Alman sınır görev-
lileri tarafmdan vurularak
öldürülen 49 kişinin ölümün-
den sorumlu tutuluyor.
Hakkmda yine tutuklama
karan ile Berlin'deki Tiergarten
İdare Mahkemesi tarafından
açılan ikinci davada ise eski li-
der, görevini kötüye kullan-
mak, 1988 ile 1989 yıUannda
eski Komünist Parti'nin önde
gelenlerine haksız ımtiyazlar
sağlayarak devleti 15.5 milyon
mark zarara sokmakla suçlanı-
yor.
Federal Almanya Başbakanı
Helmut Kohl, Honecker'in ia-
desi ile ilgili gelişmeleri fazla
umursamaz görünürken, Dışiş-
leri Bakanı Klaus Kinkel, Ho-
necker'in iadesini uzun süren
Honecker devlet başkanlığından tutuklanmaya uzanan yaşamının hesabını verecek.
diplomatik girişimlerin başansı
olarak niteledi. Kinkel, karann
bağımsız mahkemelere ait ol-
duğunu vurgularken, Adalet
Bakanı Bayan Sabina Leuthe-
usser-Schnarrenberger de eski
Doğu Alman liderinin adil bi-
çımde yargılanacağını söyledi.
Federal Adalet Bakanı Sabi-
ne Leutheusser-Schnarrenber-
ger ise Honecker'e karşı açılmış
olan davalann "intikam" ama-
cı taşımadığını söyleyerek
"Açılan davalar adaletin doğru
bir şekilde tecelli etmesine yö-
neliktir" dedi. Adalet Bakanı,
Honecker'in "iflas eden politi-
kalan" yüzünden vargılanma-
yacağı güvencesini verdi.
Honecker'in Almanya'ya
dönmesi konusunda fikirleri
sorulan eski Doğu Alman va-
tandaşlan ise büyük çoğunluk-
la kayıtsız ıfadeler kullanıyor ve
geçmişi unutmak istediklerinı
söylüyorlar. Ancak Honecker'-
in dönüşü sırasında havaalanı
çevresinde düzenlenen gösteri-
de eski Doğu Alman yönetimi-
ne sempatinin dıle getirildiği ve
"Honecker'e özgurlük" diye
slogan auldığı dikkatlerden
kaçmadı.
Adi suçlu olarak yargılana-
cak Honecker konusunda Av-
rupa kamuoyu son derece has-
sas. Tarihi "kin" ve "öç alma'
öğelerinin eski Doğu Alman li-
derinin yargılanmasında oyna-
yacağı rol, Alman demokratik
hukuk devletinin olgunluk öl-
çütü olarak değerlendinlivor.
Bu nedenle Honecker'in kısa
süreli bir tutukluluk dönemin-
den sonra salıverileceği ve "ızo-
le" edilmesinin sağlanacağı da
tahminler arasında. Kimı çev-
reler işe Honecker'in kızının
yaşadığı Şili'ye yasal yo'Üardan
gidebilmek için Almanya'ya
dönüp yargı önüne çıkmayı ka-
bullendiği görüşündeler.
VVolff ise müvekkiline ıhş-
kin iddıanamelen inceledikten
PORTRE ERİCH
HONECKER
Doğu'nun
'efendisi'1991 yılı aralık ayında sığındığı
Moskova'daki Şili
Büyükelçiliği'ni terk ederek
Almanya'ya dönen eski
Demokratik Almanya Devlet
Başkanı Erich Honecker,
Berlin duvannın mlman olarak
kabul ediliyordu. 18 Ekim 1989
yılında, Devlet Başkanlığı ve
Demokratik Almanya
Komünist Partisi (SED)
lıderliğinden
uzaklaştınlmasından sonra
büyük bırdüşüş yaşayan
Honecker, 18 yıl boyunca eski
Demokratik Almanya'nın
"efendisi" olmuştu. 1933'te
Nazilenn ıktidara gelmesinden
sonra 1935 yılında Gestapo
tarafından "ihanete teşebbüs"
suçu ile tutuklanan ve on yıl bir
Nazi kampına gönderilen
Honecker, 1945 yılında Sovyet
askerleri tarafından kamptan
çıkanlmıştır. 1990 yılına kadar
başka hapiscezası görmeyen
Honecker, o yıl iki gün
cezaevindekaldı.
Daha sonra Berlin
yakınlanndaki askeri bir
Sovyet hastanesine getirildi.
1991 yılı mart ayında, Kıal
Ordü. doğudan baüya
kaçmak isteyen 200
Demokratik Almanyalının
ölümünden sorumlu tutulan
Honecker'i, Almanya
adaleünden kaçırarak eski
SSCB'ye getirdi. Hamisi
MihailGorbaçov'un,
devlet başkanlığından istifa
etmesi üzerine Honecker, 1991
yılı aralık ayında
Moskova'daki Şili
Büyükelçiliği'ne sığındı.
sonra yaptığı açıklamada, Al-
manya'nın "adi suç" maskesi
altında "siyasi suç" yargılaması
yapacağj izlenimi taşıdıgını
söyledi.
"Honecker Davası" bundan
sonra Almanya'nın hukuk dev-
leti niteliği açısından önemli bir
sınav niteliği taşıyacak. Honec-
ker için önümüzdeki günlerde
yeni "muayene" ve incelemeler-
den sonra "ceza muafıyetinin"
olup olmadığı saptanacak. Do-
ğu Almanya'nın eski devlet ve
parti başkanı Honecker, eğer
tıbbi nedenlerle "ceza muafıye-
ti" alırsa, belki de Almanya'da
bir huzurevine yerleşebilecek.
KIBRIS SORUNU
Atinayönetimi,
Denktaş'ı suçladı
• Yunanistan hükümet çevrelerine göre Kıbns
Rum tarafı müzakerelerin sonuçsuz kalmaması
için ABD'nin müdahalesini istemeye haarlanıyor.
STELYO BERBERAKİS
ATİNA - Yunanistan hükü-
meti, Nevv York'ta devam
eden Kıbns müzakerelerinin
çıkmaza girmesinden KKTC
lideri Rauf Denktaş'ı sorumlu
tutuyor. Yunanistan Dışişleri
Bakanlığı, Kıbns sorununun
"son derece kritik" bir aşama-
da bulunduğunu açıkladı.
Ayru açıklamada Denktaş'ın
müzakereler süresince katı tu-
tum unu değiştirmemekte ısrar
ettiği ve getirdiği önerilerin
gayri ciddi olduğu görüşü sa-
vunuldu.
Dışişleri sözcüsü Dimitris
Avramopulos'un N^vv York
görüşmelerine ilişkın açıkla-
ması şöyle: "Kıbns sorunu için
sürdürülen müzakereler son
dferece kritik bir aşamaya gel-
miştir. Kıbns Türk lideri Rauf
Denktaş, katı tutumunu sür-
dürmekte ısrar etmektedir.
Kibns sorununda bir ilerleme
kaydedilmesi için Denktaş'ın
BM Genel Sekreteri Butros
Gali'nin toprak konusunda
getirdiği önerilerin temelini ka-
bul etmesi gerekmektedir.
Yunanistan, kaydedilen bu ge-
lişmelerden ötürü duyduğu
endişelerinin yarusıra, Kıbns
sorununa adil, kalıcı ve işler bir
çözüm bulunacağı yolundaki
ümitlerini yitirmemiştir. An-
cak Türkiye'nin özellikle top-
rak konusunda alacagı karar-
lar önemli olup, bu konuda
bütün etkinliğini kullanarak
özlü bir diyalog kurması için
Denktaş'ı ikna etmesi gerek-
mektedir".
Dün Kıbns müzakereleri
konusunda Nevv-York'tan ge-
len haberler, bu konuda esen
ıyimserlik havasını dağıtmaya
başladı. Yunanistan hükümeti
müzakerelerden ne gibi sonuç-
lar beklediği konusunda her-
hangj bir açıklama yapmaz-
ken, Tsasına sızdınlan bilgiler,
Nevv York müzakerelerinin
Denktaş nedenıyle çıkmaza
gınnış olduğu görüşünün hâ-
kim olduğu doğrultusunda.
Hükümet çevrelerinde ise Nevv
York müzakerelerinden olum-
suz sonuçlar alınsa dahi bunun
Türk-Yunan ilişkilerine gölge
düşürmeyeceğine dikkat çeki-
liyor.
Atina'ya ulaşan haberlere
göre müzakerelerin cıkmaza
girmesi üzerine, Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi'nin
devreye girme hazırlığında ol-
duğu. Yunan ve Kjbns Rum
taraflannda, Güvenlik Kon-
seyi'nin beş daimi üyesinin,
tutumunu değiştirmesi için
Denktaş'a "sözlü ihtarlarda"
bulunacağından, ancak bu gibi
ihtarlann Rum tarafına "içeri-
ği olmayan bir zaferden başka
hiç bir şey kazandırmayaca-
ğından" söz ediliyor.
KKTC
Dokuzlar
parti
kurdu
LEFKOŞA (CumhHriyet) -
Ulusal Biriik Parüsi'nden
(UBP) isüfa eden "Dokuzlar",
dün "Demokrat Parti" adında
yeni bir siyasal parti kurdu.
UBP içinde yeni bir yapılan-
ma ve yönetsel konularda Kıb-
ns Türk toplumunun düşürül-
düğü büyük açmazlara çözüm
bulma amacıyla daha şeffaf ve
demokratik uygulamalar isti-
yerek UBP Genel Başkanı ve
Başbakan Derviş Eroğlu ve
ekibine sert bir muhalefet baş-
latan UBP'li dokuz milletveki-
li, parti yetkili organlannın
ortak disiplin kurullannca ge-
çici olarak ihraç edildikten
sonra, partilerinden istifa et-
mişlerdi.
Denktaş da, "Eroğlu ve
UBP'yi ele geçirdiğini kaydet-
tiği klik"e ağır suçlamalarda
bulunmuş, "Eroğlu'nun parti-
sel ve toplumsal konularda tu-
tum ve uygulamalannı "büyük
pişkinlik" olarak tanımlaya-
rak, "UBP'yi kendi partisiy-
miş varsayımıyla destekleyen
yandaşlanna, istedikleri parti-
ye girebilecekleri" mesajı ver-
mişti.
Dokuzlar'm MecKs'te "Ba-
ğımsız Demokrasi Grubu"nu
oluşturarak üye sayısını ona çı-
karmasından sonra, bütün
hazırbklan tamamlanan ve
kurulan "Demokrat PartTnin
geçici genel başkanlığına Do-
kuzlar'dan Magosa Milletve-
kili, eski bakanlardan Mustafa
Adaoelu getirildi.
Eski komünistlerin ortak kaderiBERLfN (AA) - Eski Doğu Almanya'nın devlet başkanlann-
dan Erich Honecker'in mart 1991'de sığındığı Rusya'dan Al-
manya'ya dönmesi ile eski komünist ülkelerin liderlerinin serü-
venleri yeni bir aşamaya girdi.
Bir zamanlar dünya politikasında belirleyici olan bu liderler.
yönettikleri sistemin yıkılması ve ülkelerinin dağılması ile başla-
yan yeni dönemde, aynı kaderi paylaştılar, ama hayatlan farklı
yönlerde gelişti.
Kısa bir bakış bu farklılığı çarpıcı biçimde gözler önüne seri-
yor.
Romanya
Devlet Başkanı
Nikolay Çavuşesku,
yönetimde en az
kendisi kadar etkili
ve korkutucu olan
eşiElenailebirlikte,
silahlı birayaklanma
sonucu, 25 Aralık
1989'daidamedildi.
\
Bulgaristan
Dev let Başkanı Todor
Jivkov hakkında devlet
malını kötü kullanma
vezimmetıne
geçirmekten 22
temmuzda dava açıldı.
Otoritesinı kötüye
kullanmaktan açılan
dava ise bir yıldır
devam edıyor.
Macaristan
Eski komünist
yöneticilerdcn
hiçbiri hakkında
davaaçılmadı.
Komünist
Parti'nin uzun
yıllarliderliğını
yapan Janos
Kadar Temmuz
1989'daöldü.
Çavuşesku
Çekoslovakya
Komünist
Çekoslovakya'nın son
Devlet Başkanı Gustav
Huşak, hakkında hıç
dava açılmadan, kasım
1991'de kanserden öldü.
1968'deVarşovaPaktı
birliklerini ûlkeye davet
eden 5 yöneticiden
hayatta kalan tek kişı
olan Vasil Bilak
hakkında dava açıldı.
Jivkov Kadar
Huşak
Polonya
Son Komünist Devlet
Başkanı Gencral
VVojcıech Jaruzelskı,
aralık 1990'da görevini
seçimledevlet
başkanlığına gelen Lech
Walesa'ya devretti.
Jaruzelski
"Sıkıyönetım. Nıçin?"
başhklı anılannı yeni
bitirdi.
Jaruzelski
SSCB
SSCB'nin son
Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov.
şimdi dünyayı
geziyor. kurduğu
vakıf adına
konferanslar
venyor ve
gazetelerde
makalelen
yayımlanıyor.
Gorbaçov
YAPI^CKREDi
YATIRIM
Sermaye Piyasası Kurulu
HA1JU AKZA AIUCILK VETKIBCLGESI
»V..1V. H»-.»...-.
Sermaye Piyasası Kurulu
ALD4 SAT1M ARAClLlGi YETU BELGESI
r+rr *alka an fcl»jU Hljlııı
Yapı Kredı Menkul Değerler Merkezlerı Istanbul- (1) 232 62 00 (15 hat) Ankara (4) 431 98 16 • 433 89 18
432 07 70 Izmır (51) 19 63 43 - 19 63 44 19 92 05 Adarta (71) 18 20 02 (3 hatl