Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31TEMMUZ1992 ÇUMA CUMHURİYET «AVFA
HABERLEREV DEVAM 17
OLAYLARIN
ARDBNDAK1
GERÇEK
M Baştarafi 1. Sayfada
gametropol diye adlandırtlan Js-
tanbul'da kent yerahında eksJk-
tir. Yeraltına inemeyen büyiik
kentin sorunlan çozülebılir rrıi?
Gerçek şu ki, Türkiye'nin sorvtn-
larmı çözmek bir hükümetin ne
250 gıimine sığabilir ne de £O0
çününe!..
Halk, bu gerçeği kavramışrır;
1960'larda, 1970'lerde yaşan&n
coşkulu umutları 1980'ler aJıp
götürmüştür.
Koalisyon hukumeti bu gcr-
çeklik üzerine kuruldu.
Bu bakımdan "koalisyonsun
250günü" üzerine muhalefetin
gündeme getirdiği eleştirilermn,
halk kesiminde bir yankı ya da
etki yaptığını sanmıyoruz. 9u-
%ün yapılabilecek olan, yaşantm
250 günde uç veren göstergeier
uzerinde geleceğe yönelik öngö-
riileri oluşturmaktır; elbette bu
da yapılması gereken bir iştir ve
muhalefetin görevidir.
Ana muhalefet partisi
ANAP'ın Genel Başkcnı Mesut
Yılmaz'ın hükümete yönelttiği
eleştirileri bu açıdan değerlen-
dirmek gerekiyor. Sayın Yılmaz.
koalisyon hükümetini "halk
dalkavukluğuna dayalı popütist
bir zihniyet" sahibi olarak ra-
mmlıyor; bir kesim işadamı da
aynı gönişu savunuyor; kimı ya-
zar ya da uzman da bu eleştiri-
yi paylaşıyor.
Aynı eleştiriler ANA P iktida-
nna da yoneltilmiştl Hukümet-
lerin, çok partili rejimlerde, ge-
niş kitlelerin baskısı altında kal-
dıklan bir gerçektir. Bugün tu-
zu kuru olanlann istedikleri acı
reçeteleri Türkiye kırk yıldan
beri uygulayabilseydi, ülke so-
runlan bugünkü kadar ağırlaş-
maz, Türkiye de belki Güney
Kore'nin vardığı aşamaya ulaşa-
bllirdi.
Ancak koalisyon hükümeti-
nin karnesinde kınk notlar ol-
duğu doğrudur; en başta de-
mokratikleşme programmın ağır
aksak yürudüğu -ya da yurüme-
diği- görulüyor. Buna karşm se-
kiz yıllık ANAP ıktidannın de-
mokrasiden sını/geçtiği soylene-
mez; bu yüzden "J2 Eylül huku-
ı ku"bugun Türkiye'ninsırtında-
dır.
Ana muhalefet partisinin
kendi içinde sıkıntılarla boğuş-
tuğu da bir gerçek. Bunun dışın-
da gittikçe canlanan "şeriatçı"
muhalefetle "Kürtçü" muhale-
fetin ANAP'tan daha etkili bir
• devingenlik içinde olduğu görû-
• lüyor. Ana muhalefet partisinin
sıkmtısı, elinde salladtğı bayra-
' ğın pek heyecan yaratmadığını
' görmekten kaynaklanmaktadır.
Sonuçta Türkiye'nin önünde
• yeni bir oluşum ya da biçımlen-
. me süreci bulunmaktadır. Bu-
; gün bulanık bir ortamda yaşa-
; nıyor; beklemek ve görmek ge-
< rekiyor.
Bu gerçeğin koalisyon hükü-
' metince değerlendirildiğini gö-
rüyoruz. Halkın bekleyişi 250
! gunde tü'kenecek değildir; baka-
\ lım 500 gün sonra Türkiye'de
manzara nasıl değişecek?
Bu soru yalnız iktidar değil,
muhalefet için de geçerlidir.
• • •
Kayacarfın katilleri belirlendî
İstanbul Haber Servisi - Ora-
mıral Kemal Kayacan'ın evin-
de uğradığı silahh saldın sonu-
cu öldürülmesinin üzerinden
bir gün bıle geçmeden katille-
rindcn ikisinin kimliği belirlen-
di ve fotoğraflan basına dağnıl-
dı. İstanbul Emmyet Müdürü
Necdet Menzir, dün düzenledi-
ğı basın toplantısında saldır-
ganlardan ikisinin Dev-Sol
DSB (Devrimci Silahlı Birlikkr)
üyesi, Bahri kod adlı Adnan
Berdan Kerimgiller ile yine aynı
örgüte bağlı Ayşe Yılmaz oldu-
ğunu açıklayarak fotoğraflannı
basına dağütı ancak daha son-
ra kadın fotoğrafının yanlış ol-
duğu belirtilerek iptal edildı,
yerine başka bir kadın fotoğrafı
dağıtıldı. Menzir, diğer kişinin
kimlik tespiti için çabşmalann
sürdüğünü söyledi. istanbul
DGM Savalığ da Kayacan'ın
öldürûlmesıyle ilgili soruştur-
ma başlattı
İstanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir. dün öğle saat-
lerinde Ga\rettepe'deki Emni-
yet Müdürlüğü'ndedüzenlediği
basın toplantısına başlarken
basın ve kamuoyündan bugiine
kadar büyük destek gördüğünü
vurgulayarak, "Bu olayda da
mutlak suretle aynı desteği gö-
recegimize şüphem yoktur. Kı-
sa bir süre sonra bu toplumun
içerisınde, bunlann bulunduk-
lan yerler tespit edilecek ve dev-
let tarafından hak ettikleri ceza-
yı göreceklerdir" dedi.
Istanbul'un huzurunu kimse-
ye bozdurtmayacaklanna dair
daha önce abnan ilke karanru
anımsatan Menzir, birgazeteci-
nin kendisıne yönelttiği "Sui-
kastta kullanılan silahın daha
önce başka eylemlerde kullanıl-
dığına ilişkin elinizde bilgi var
rru? Balistik incelemenin rapor-
lan geldi mi?' şeklindeki soruya
ise "Bu kalsın şimdilik. Silah ele
geçmedi ama elimizde boş ko-
vanlar mevcut" yanıtını verdi.
Basın toplantısında daha
sonra Emekli Oramiral Kemal
Kayacan'a suikast düzenleyen
3 kişiden ikisinin kimliklerinin
tespit edildiğini açıklayan Men-
zir, saldınyı gercekleştirenlerle
ilgili şu bilgileri verdi:
"Saldırganlardan birisinin
Dev-SoI/SDB (Devrimci Silahli
Birlikler) örgütü üyesi ve AYO-
DER (Ankara Yükseköğrenim
Derneği) kuruculanndan Bahri
kod adıyla tanınan Adnan Ber-
dan Kerimgiller (24), kadın sal-
dırganın ise yine Dev-Sol örgütü-
ne üye Ayşe Yılmaz(24)olduğu
belirlendî. Suikasta karışan
üçüncü kişinin kimliğini tespit
etmek için arkadaşlanmız uğ-
raşıyorlar."
Ayşe Yılmaz'ın daha önce ci-
nayete kanşıp kanşmadığının
sorulması üzerine Necdet Men-
zdr,"Cinayet konusunda bir şey
söyleyemeyeceğim ama istihba-
rat yaptığı konusunda bilgiler
var. Ankara'da bir doktorun
öldürülmesi var, bir astsubayın
öldürülmesi olaylan var. Ad-
nan Berdan Kerimgiller'in de
Ankara'da Dr. Musa Duman'-
ın ve bir astsubayın öldürülme-
si olaylanna kaüldığı volunda
bilgiler var. Basından bunlan
çok iyi değerlendirmesini istı-
yorum. Bunlann afışe edilmesi
gerekli. Kısa süre sonra göre-
ceksiniz ki bu olaya kanşanlan
da alacağımız destekle yakala-
yacağız."
Son çıkanlan bir yönetmelik-
le emekli askerlerin Garnizon
ve Merkez Komutanlığı araalı-
ğjyla korunduğunu anımsatan
Menzir, daha sonra şunlan söy-
ledi:
"Koruma altındaki kişilerin
cevresinde dolaşan kişilerle ilgi-
li dikkatli ve duyarb olmak ge-
rekiyor. Çünkü bunlar telefon
rehberlerinden herkesin ev ad-
reslerini tespit ediyorlar. O çev-
relerde yaşayan apartman sa-
kinleri, market sahipleri gjbi
insanlar da dikkatli ve biraz
şüpheci olmak zorundalar.
Böylelikk saldırganlar hakkjn-
da ipuçlan yakalayabiliriz.
devlete kesinkes zarar verdikJe-
çok sayıda emekli olmuş insan
var. Zaten onlann dertleri de
özellikle İstanbul'da bu insan-
lan yıldırmak. 'Emekli olduğu-
nuzda bu hale geleceksiniz'
mesajını verrnek istiyorlar.
Çevre daha dikkatli olursa sa-
nıyorum bunlar o kadar rahat
hareket edemezler. Çelik kapı
bile olsa korunmak suretiyle
hayatı devam ettirmek müm-
kün değil. Bu adamlar sabah-
tan akşama, akşamdan sabaha
kadar bedava hayat sürdürii-
yorlar. Işleri güçleri insanlann
bütün harekeüerini kontrol al-
tında tutmak.
Güreş: Katil virüsler
Kemal Kayacan'ın kızı Fatoş HaUylı, dün e\e geldi.
Başbakan Yarduncısı Erdal İnönü, Kemal Kayacan'ın evine
34 TAF 73 plakalı bir taksiyk geldi. Taksi şoförü Ehliman
Kurtuldu, tnönü'nün Sefaköy-BeşyoPdan taksiye bindiğini ve
taksiınetrenin 147 bin lira yazdığını söyledi.
Koruma taburları devreye giriyor
Haber Merkezi - Son yıllar-
da özellikle emekli subay ve
generallere yönelik suikastlar-
da saldırganlann. önemb' ölçü-
de koruma görevlilerinin ih-
mallerinden ve yetersizliklerin-
den yararlandıİclan gözlendı.
Buna karşm emekli generallere
yönelik saldınlar üzerine oluş-
turulması geçen yıl gündeme
gelen "koruma taburlarT'nın
kısa bir süre önce devreye gırdi-
ği öğrenildi.
Üst düzeyde bir askeri yetkili
emekli general ve amiralleri ko-
rumak amacıyla oluşturulan
"Koruma Taburlan" ile ilgili
olarak Cumhunyet'e şu bilgile-
ri verdi:
"Bu birlikler oluşturuldu ve
şu anda görev yapıyorlar. Bun-
lara güvenb'k İcuvvetlen statü-
sünde silah kullanma yetkisi de
verildi. Bu koruma bırlıklen
içinde, subay da, astsflbay da,
er ve erbaş da ve aynca uzman
personel yani uzman erbaşlar
ve çavuşlar da var. Bunlar ko-
ruma ihtiyacı olan personelin
bulunduğu merkezlerde, büyuk
kentlerde oiuşturuldu."
Üst düzey askeri yetkili,
"emekli general ve amirallerin
koruma alıp almama konusun-
da mecbur tutulup tutulmadığı-
na" ilişkin soruyıı ise,"' Bunu İl
Güvenlik Teşkilatı tayin edi-
yor. Onlar hassas hedefleri ta-
yin ediyorlar ve buna göre de
bir çalışma sistemleri var. Onla-
ra gerekli güvenbk elemanı te-
min ediliyor Ancak kişi şu veya
bu nedenle bunu, yani koruma
almayı talep etmeyebilir" şek-
lınde yanıtladı. Askeri yetkili,
"hedeP' konusuna ilişkin soru-
ya ise, "Hedef kım? HedefTürk
devletine hizmet vermiş kişiler.
Bunun içinde güvenlik güclen-
nin etkin görevde bulunanlan
var, basının ıleri gelen isim yap-
mış kalemleri var, üst düzey
bürokratlar var, eski ve yeni
komutanlar var. Terörün hede-
fi neresiyse hedef orası" karşılı-
ğmı verdi.
Son üç yılda üst düzey subay
ve görevlilere yönelik suikast-
larda saJdırganlann, koruma ön-
lemlerindeki boşluk ve yetersız-
likten yararlandıklan gözlendı.
Gerçekleştirilen suikastlarda
korumalar ya yerinde yoktu ya
da yetersiz İcalıp yaralandı veya
yaşammı yitirdı. Son yıllarda
uğradıklan saldınlarda koru-
malan olmasına karşın yaşani-
lannı yitiren üst düzey subay ve
koruma görevlileri şöyle:
• 9 Ocak 1990'da, emekli
Yarbay Ata Burcu, Pendik'te
uğradığı sılahJı saldında yaşa-
mını yitırdi. Üç kişı olduklan
belirlenen saldırganlar, Ata
Burcu'nun yanındaki koruma
polisi Ahmet Karatop'u da ya-
ralayarak kaçtı.
• Güneydoğu'daki asayiş
birbklerinin eski komutaru ve
eski Başbakan Yıldınm Akbu-
lut'un danışmanhğını sürdüren
emekli Korgeneral Hulusi Sa-
yın, Ankara Bahçelievler'deki
evinin önünde eşiyle birlikte
makam otomobilınden inerken
üç kişinin silahli saldınsına uğ-
radı. 30 Ocak 199 l'de meydana
gelen saldın anında, adı bazı ör-
gütlerin ölüm listesinde bulu-
nan ve sık sık telefonla ve mek-
tupla tehdit edilen Sayın'ın
korumalan bulunmuyordu.
Zamanın Emniyet Genel Mü-
dürü Necati Bilican. Sayın'ın
hem emniyet hem de Silahli
Kuvvetler'den korumasının
bulunduğunu belırterek, "Ko-
rumalannı bazen alıp bazen
almıyormuş" açıklamasını yap-
ti-.
• 12 Mart'ın ünlü isimlerin-
den emekli Tümgeneral Mem-
duh Ünlütürk, 7 Nisan 1991'de
Üsküdar Emniyet Amirliği'yle
aynı sokakta bulunan evinde
uğradığı silahli saldın sonucu
öldurüldu. Olay sonrasında Ün-
lütürk'ün korunmadığı anlaşıl-
dı.
• Eski Olağanüstü Hal Asa-
yış Komutanı emekli Korgene-
ral İsmaıl Selen Ankara'da,
Adana Bölge Jandarma Ko-
mutanı Tuğgeneral Temcl Cin-
göz de Adana'dd, 23 Mayıs
1991'de uğradıklan silahli sal-
dın sonucu öldürüldüler. İsma-
il Selen'in tek koruma görevlisi-
silahıyla saldırganlara karşılık
verdi, ancak sonuç alınamadı.
Tuğgeneral Temel Cingöz ise,
evinden görevine makam oto-
mobiliylegıderken uğradığı sal-
dında ağır yaralandı, dört gün
sonra da yaşamını yıürdi. Saldı-
n sırasmda makam otomobi-
linde bulunan koruma astsuba-
yı Yaşar Işık da yaralandı.
1978-80 Ecevit hükümeti-
nin MİT Müsteşan, emekli
Orgeneral Adnan Ersöz, 13
Ekim 1991'de Göztepe'deki
evinde uğradığı sılahlı saldın
sonucu öldürüldü. Sık sık teh-
dit edilen ve olaydan önce de
telefonla "Mustafa Bey evde
mi?" dıye sorarak Ersözler'in
evde bulunup bulunmadığının
kontrol edildiği saldın sırasın-
da, Adnan Ersöz'ün koruması-
nın 'tuvalete gittiği' belirtıldi.
• 6 Şubat 1992'de. İstanbul
DGM Başsavcısı Yaşar Gü-
naydın ise. Lah'de evinden işıne
giderken uğradığı silahli saldın-
da öldürüldü. Saldında, Gü-
naydın'ın koruması Şaban
Ceylan ile makam şoförü Halit
Baîta da yaşamını yitirdı.
• 18 Şubat 1992'de Bursa
Cumhuriyet Savcısı Nural
Uçurum. uğradığı silahli saldı-
nda yaralandı. Uçurum'un
makam sürücüsüyle koruması
ise yaşamını yitirdi.
• Baştarafi 1. Sayfada
Genel-
kurmay 2. Başkanı Orgeneral
Fikret Küpeli kauldı. Edinilen
bilgiye göre, önümüzdeki hafta
başlayacak Yüksek Askeri Şû-
ra toplanusına ilişkin "ön gö-
rüşme" nitebği de taşıyan top-
lantıda, emekli Oramiral
Kemal Kayacan'a yönelik sui-
kast ile alınması planlanan olası
önlemler değerlendirildi.
Genelkurmay Başkanhğı
Genel Sekreteri Tuğgeneral
Hurşit Tolon'dan abnan bilgiye
göre ise Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş, emek-
b' Oramiral Kayacan'a düzenle-
nen suikast ile ilgili olarak tep-
kisini şöyle dile getirdi:
"Bu hunharca cinayete ma-
ruz kaian emekli Oramiral
Kemal Kayacan 18 senedir
emeklilik hayatı yaşayan bir
komutanımızdır. IDevlet hizme-
tinde yaptıklan ile büyük bir
ısim sağlamıştır. Fevkalade in-
sanal birisi olup, herkese iyilik
yapmayı şiar edinmiş bir kişi-
dir. Günümüzde maalesef vatanı
için görev yapan Türkiye Cum-
huriyeti Silahli Kuvvetleri men-
suplannı, emniyet görevblenni
ve Türk milletini hedef alan ka-
til virüsler mevcuttur. Bunlar
milletin içinde veya dışında sak-
lanmaktadırlar. Aziz milletimi-
zin, içine gjrmiş olan bu katil
virüslerin bulunup ortaya çıka-
nlmasında, büyük sağduyu ile
güvenlik güçlerine yardımcı
olacağına kesinlikle inanıyo-
rum. Bu amaçla şüpheli gör-
dükleri her şeyi anında güven-
lik güçlerine bildinneleri gerek-
mektedir. Bu konuda milletimı-
zin duyarhlığı ve hükümeün
kararlı tutumu ile en kısa za-
manda bu katil virüslerin yaka-
lamp, hak ettikleri en ağır ceza-
yı göreceklerinden hiç kimsenın
şüphesi olmamalıdır."
TBMM Başkanı Hüsametıin
Cindoruk, Kayacan'ın öldürül-
mesinden büyük üzüntü duy-
duğunu belirterek "Rahmetli
Kemal Kayacan'a tetik çeken-
ler ashnda demokrasimizi hedef
almıştır" dedi. Cindoruk, Ka-
yacan'ın eşi Feriha Kayacan'a
bir başsağhğı mesajı gönderdi.
Kayacan
9
ın
• Baştarafi 1. Sayfada
dan, durup dururken öldürül-
mesini anlamaya imkân yok.
Cinayeti işleyenler mutlaka bu-
lu/ıacakür" dedi. Çengel de ci-
nayeti şıddetle kınadığmı belın-
ti.
Kemal Kayacan'ın evinin
bulunduğu Sümer Sokak'ta yas
var. Komşulan büyük üzüntü
içinde olduklanru belirterek
olaydan önce ne kimseden şüp-
helendiklerini ne de herhangi
bir ses duyduklanm söylüyor-
lar. Apartmanın yakınındaki-
ler, Feriha Kayacan'ın çıglıkla-
nyla olaydan haberdar olmuş-
lar. Ancak Emniyet Müdürü
Necdet Menzir, sılahla ilgili bir
açıklama yapmıyor. Silahta
susturucu olup olmadıgı öğre-
nilemedi.
Kayacan'ın eşi Feriha Kaya-
can'ın ise eşinin öldüğünden
haberdar olmadıgı öğrenildi.
Olaydan hemen sonra fenala-
şan ve sürekb doktor kontro-
lünde tutulan Feriha Kayacan,
eşinin yaralı olarak hastanede
yattığıru sanıyor. Evin önünde
de Deniz Kuvvetleri'ne bağlı
bir ambülans bekliyor.
Itırlı Bahçe beraat etti
• Baştarafi 1. Sayfada
lirkişiler, yaptıklan inceleme
sonucunda, 'Itırb Bahçe'nin
içeriğinde cinsei konulann ka-
ba, iğrendirici ve ilkel bir biçim-
de anlatılmadığı, kitabın içerik
bakımından öğretici ve eğiüci
bir nitebk taşıdığı kanısına var-
mışlardı.
Cumhuriyet Savcısı Hasan
Huseyin Günay ise 23 Haziran
1992 günü İstanbul 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde yapılan
duruşmada, kitabın 'müsteh-
cen' olduğuna inandığını belir-
terek, 'Itırb Bahçe'yi dibmize
çeviren Nevzat Erkmen ile ya-
yımlayan İlhan Güngören'in
30'ar milyon lira para cezasına
çarptınlmalannı ve kitabın ım-
ha edilmesini istemişti.
2. Asliye Ceza Mahkemesi
Başkanı Hakim Mustafa Kut-
luk, dünkü duruşmada, 'unsur-
lan oluşmayan müsnet suçtan
sanıklann beraatına' karar ver-
di.
Türkiye'ye
• Baştarafi 1. Sayfada
agız birliği etmişçesine, Ermeni-
leri 1915'te kasıtü ve sistemli bir
şekilde soykınma uğratüğı id-
dialannı Türkiye'nin kabul
etmemesini odak noktası yapü.
Bu konudaki yorumlarda, hele
ciddi gazetelerin, belgeseklcki
tarihi hatalan ve çarpıtmalan
hiç dikkate almadıkları ve öne
sürülen ıddialan "kuşkuya yer
bırakmayan dogrular" olarak
kabul ettikleri görüldü.
Ciddi gazeteler içinde 1 mil-
yon tirajh, muhafazakâr eğiüm-
li "Daily Telegraph": "Ermeni-
ler, devlet eli ile yürütülen bir
soykınma uğratılmış, daha
sonra da bu eylem, Adolf Hitkr
adlı bir kişinin çok hoşuna git-
miştir. Ancak hiçbir Türk hü-
kümeti, böyle bir karar aldığını
kabul etmez. Belgeselin yayını
sırasmda Türkiye'nin Londra'-
dakı temsilaleri epey mide san-
ası çekmış olsa gereİc.
Ortanın solu görüşleri ile to-
nınan 400 bin tirajb "Guardi-
an": "Yıgınla kanıt, belge ve
kitle mezarlan şeklinde bulgu-
ya ve tanık ifadelerine rağmen
Türkiye hâlâ o dönem hüküme-
tinın muazzam boyuttaki bu
eylemini yalanlıyor. Ermeniler,
dindar Hınstiyan bir azınhkü.
İş ve ticaret yaşamındaki başa-
nlannı Türkler kıskanmışü.
Sonuçta mağaralara sokulup
yakıldılar. Buraya gelene kadar
zaten çoğu açlık, kötü davranış
ve çeşitli saldınlar sonucu öl-
muştü. 1915 olaylan, daha son-
ra olacaklann habercisiydi.
Hitler, 'Ermerulen şimdi kim
haürbyor?' diye sorabilmişü."
Başanlı kitle gazetea, 1.7 mil-
yon tirajh "Daily Mail":
"Türklerin, üzerinı örtmeye ça-
bştıklan tarih, o kadar da gtzü
değil. Bu, korkunç bir öykü ve
kurtulanlann tonınlan sayesin-
de katliamı Avrupa anık res-
men tanıyor. Amerika ise bu
gerçeği yok saymaktadır."
Uluslararası iş ve ekonomi ga-
zetesi "Financial Times": "Er-
menileri kim hatırlar, sorusu-
nun yanıtını bir tek Türkler
bilmiyor. Türkiye'de dünyanın
en iyi, en hoş, ve en iyi eğıtımli .
insanlan, böyle bir olayın mey-
dana gelmedığine dünyayı
inandırmak için içtenlikle çaba-
lıyorlar." Londra'mn 500 bin
tirajb etkih akşam gazetesi
"Evening Standard": "Ermeni
soykınmını örten gizlilik perde-
sini aralayarak ortaya gerçekle-
ri çıkaran, iyi bir iş yapmış.
Dünya, 1.5 milyon Ermeniye
ne olduğunu bılmek istemıyor.
Katliam iddialannın tek yanlı
bir duygusallık olduğu görüşü-
ne karşılık, kaüiamdan kurtu-
lanlann anlattıklan ve kitle
mezarlannda bulunan kemik-
ler, tek yanh da olsa öykünün
gözardı edilemeyecegini göste-
rir". Belgeselin yayınını Inde-
pendent gazetesinde çeyrek
sayfa ilanla bildiren "Chan-
nel-4 TV'nin, ilanda kullanılan
fotoğrafı, filmin yapımcı firma-
sının sağladıgı belirlendı. Fo-
toğrafta, kurukafa ve iskeietkr
görülüyor. Fotoğrafın asbnın,
merkezi Beyrut'ta olan "Erme-
ni Davasını Savunma Komi-
tesi"ne ait olduğu, dünya ça-
pında dağıümını bu kuruluşun
yaptığı saptandı. Fotoğrafın as-
lında, iskeletlerin arkasında
kimi oturan kimi ayakta fesli 8
kişi görülüyor.
Ekraıüarda
Barcelona
Evlerde
Efes Pilsen
Tfedbırinizi önceden alın,
buzdolabmıza Efes Pılsen stoklayın.
Bu sıcaklarda, bu Olımpıyatlarda,
buz gibı Efes Pılsen'sız kalmayın...
1988 COOB 9S. SA TM
EFES PİLSEN
•»2 OÜMP<VATUU)I RESMİ SPONSORU