15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA- CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1992 CUMA HABERLER Cindcruk'tan eğitimedestek • ESKİŞEHİR(AA)- T B M M Başkanı Hüsamettin G n d o r u k , devletin eğitime "aslan pjayını" ayırmak z o r u n d a olduğunu söyledi. Eskişehir'de, 2 Eylül tUcögretim Okulu'nun temel a t m a töreninde konuşan Cindonak, 8 yıllık temel eğitimin- bir sûre sonra az geleceğine dikkati çekerek gelişmiş ülkelerdezorunlu temel eğdtimin, lOyıl olduğunu belirtti. Uygularnaya konulan, 8 yıUık lemel eğitimin, bunun altyapısuu oluşturduğunu belirtenTBMM Başkanı, "Çağırnız bılgı çağıdır. Bu çağda insana yapılan yatınmlarartmıştır. Büyük şehir olabilmenin ilk koşullanndan bın, eğitime önem veTmektir. 60-70 kişilik sıruflarda ileri düzeyde eğitiın yapmak mûmkündeğildir" diye konuştu. Sağlar'dan ziyaret • ANKARA (AA) - Kültür Bakanı Fikri Saglar, Çağdaş Gazeteciler Derneği'ni ziyaretetti. Sağlar, basının vazgeçılmez bir demokrasi unsuru olduğunu, kültür yaşanüsında da vazgeçılmez bir kurum olduğunu, basının çalışmalannı büyük bir içtenlikle desteklediklerini söyledi. Sağlar, "Basın Türk demokrasisi için mücadele veren bir kuramdur. Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin de basın dünyasına vazgecilmez bir yeri vardır, derneğin çalışmalannı büyük bir içtenlikle izliyor ve destekliyoruz. Basınımız özgür düşünce ve özgür yaraüm için büyük mücadeleler vermiştir, basın mensuplanmızı da burada kutlamak istiyorum" dedi. Demirel'in doğu gezisiI ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Demirel, Ardahan ve Iğdır'ın il olmalan dolayısıyla dûzenlenecek törenlere katılmak için lOağustos pazartesi günü Kars'a gidecek. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Başbakan Demirel, lOağustos pazartesi günü uçakla Kars'a gidecek. Buradan sırasıyla Ardahan ve Iğdır illenni ziyaret edecek olan Demirel, halka hitaben birer konuşma yapacak. Demirel, aynı günün akşamı Ankara'ya dönecek. İnönü-Churchill barış parkı •TARSUS (AA) - Tarihi İnönü-Churchill görüşmesinin gerçekleştiği Tarsus'a bağlı Yenıce Belediyesi'ndeki alan "Banş Parkı"na, görüşmenin yapıldığı tren de "Banş Müzesi"ne dönüştürülecek. Yenice Belediye Başkanı Ali Kuru, Belediye Sarayı'nda düzenlenen tpplantıda, Türkiye'nin İkıncı Dünya Savaşı'na katılmaması konusunun görüşüldüğü 30 Ocak 1943'ün unutulmaması gereken önemli bir tarih olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Değerleri, genç kuşaklara aktarmak, olaylan gerçek mekansal ve tarihsel konumuna oturtmakla mümkündür. Bu amaçla, Banş Görüşmesi'nin 50. yılını kutlamak amacıyla çalışmalara başladık. Buluşmanın gerçekleştiği alanı Banş Parkı'na, görüşmenin yapıldığı treni de Banş Müzesi'ne dönüştüreceğiz. Trenin restore edilerek tarihi mekana getirilmesine çalışıyoruz."Toplantıya, İçel II Kültür Müdürü Yusuf Ziya Ak, Adana Makine Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Sayar ve çok sayıda yetkili katıldı. MGK, Sİvil MİT için toplamyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Milh Güvenlik Kurulu(MGK)bugün Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başkanlığında toplanacak. Saat 14.00'te başlayacak toplantıda, edinilenbilgiyegöre öncelikli olarak yurtiçindeki gelişmeler ve terör olaylan gündeme gelecek. Güneydoğu'daki PKK terörü ile büyük kentlerde emekli generaller . ileeski bürokratlara yönelik suikastlann ele alınması beklenen toplantıda, koruma önlemlerinin artunlmasına yönelik görüşlerin de dile getirilmesi bekleniyor. Toplantıda aynca MİT Müsteşarlığı için aranan "sivil isim" üzerindedegörüş alışverişinde bulunulacak. Gûneydoğu'da kimliği belirsiz kişilerin saldınlannda yaşamlannı yıtirenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Faili meçhul cinayetler önlenemezken, katillerin kimlik lerine ilişkin herhaıtgi bir ipucu da bulunamıyor. Dün de Özgür Halk Dergisi muhabiri Çetin Abey öldürüldü Faili meçhuller durmuyorDİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Kimlıkleri meçhul kışilenn sılahlî sal- dınsına uğrayan Özgür Halk Dergisi Batman Muhabiri Çetin Abey yaşa- mını yitirdi. Gaziantep'in Nizip ilçesin- de de 14 gün önce kimliği belirsiz kişilerce evinden alınarak götü- rülen Cuma Kaya'nın cesedi bulundu. Kaya'nın dövülerek öldürül- düğü saptandı. Batman'da bir karakola düzenlenen saldında bir polis ve bir bekçi yaralandı. Güneydoğu'daki faili meçhul cina- yetlere dün yenibin daha eklendi. Batman'da aylık Özgür Halk Dergisi'- nın muhabirliğini yürüten Çetin Abey önceki akşam 20.00 sıralannda kim- likleri belirlenemeyen kişilerin silahlı saldınsına uğradı. Olayda kafasından tek kurşunla ağır yaralanan Çetin Abey, Diyarbakır Tıp Fakültesi Araş- tırma Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı Gazeteci Abey dün 12.00 sıralannda yaşamını yitirdi. Gazeteci Abey'in ölmesi, Batman kent merke- zinde gerginliğe yol açtı. Batman'ın Ipragaz semtinde bulu- nan Şehit Hasan Gül polis karakolu- na da önceki gece 24.00 sıralannda bir grup militan tarafindan saldın düzen- lendi. Molotofkokteyl atılan ve oto- matik sılahlarla taranan karakolda bulunan polis memuru Mehmet Ünal ile karakol bekçisi Mehmet San yara- landılar. Militanlarla karakoldaki po- lisler araanda başlayan çatışma bir saat sürdü. Olaydan sonra kacan mili- tanlann yakalanması için operasyon- lann sürdürüldüğü öğrenildi. Karako- lun basılması üzerine Vali Zeki Şanal ve Emniyet Müdürü Azmi Demir in- celemelerde bulunduktan sonra has- taneye kaldınlan yaralı polis memuru ve bekçiyle görüşerek geçmiş olsun di- leğjnde bulundular. Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde ise dün sabaha karşı Mürsel Barut'a ait 21 AE 422 ve Rüstem Tokdemir'e ait 21 SU 134 plakalı otomobiller ile Re- şat Çelik'e ait işyeri kimlikleri belirsiz kişilerce kundaklandı. Can kaybının olmadıgı olaylarda büyük oranda maddi hasar meydana geldiği belirtil- di. Erkan; Terör asnn hastalığı Bağlar semtinde yaptınlacak olan Kaynartepe polis karakolu ve lojma- nırun temel atma töreninde konuşan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Er- kan, terörün insanlann huzunınu bo- zan "asnn hastlalığı" olduğunu belir- terek, teröristlenn de bu hastalığa yakalanmış hastalar olduğunu söyle- di. Erkan, karakolların yapılmasının sadece güvenlik acısından değerlendı- rilmemesi gerektığını vurgulayarak, güvenlik ve huzur ortamı sayesinde ekonominin geliştiğine dıkkatı çekti. Erkan şunlan söyledi: "Bölgemızde terör eylemlerinin şek- li, görüntüsü gıderek değişmiştir. An- cak, bölgemizde özellikle Diyarbakır'- da huzur ve güven, genel hatlanyla oturmuş, benimsenmiş ve muhafaza edilmesi için ne gerekiyorsa yasalann verdiği imkanlar ölçüsünde çahşmalar yapılmıştır, yapılmaktadır." Gaziantep'in Nizip ilçesinde 1 kişi dövülerek öldürüldü. Bir ihban değerlendiren güvenlik kuvvetleri, ilçeye bağh Kumla köyü mevkiinde Fırat Nehri kıyısında bir ceset buldular. Yapılan araştırmada öldürülmüş bulunan kişınin Şanlıurfa Konak nüfusuna kayıth, Cuma Kaya (47) olduğu belirlendi. Yetkililer, 14 gün önce köyündeki evinden kimliği belirlenemeyen kişi- lerce götürülen Kaya'nın dövülerek öldürülmüş olduğunun tespit edildiği- ni bildırdiler. Katıl veya katillerin yakalanmasına çahşılıyor. Leyla Zana'nın misafır kaldığı eve yapılan baskına ilişkin iddiası: Polisler 'infaz için' gelmişti• Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, misafır kaldığı evden eşi ile birlikte 4 kişinin gözaltına ahnmasının hiç bir nedeni bulunmadığını söyledi. İç Politika Servisi - Diyarba- kır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, önceki gün misafır kaldı- ğı eve Terörle Mücadele Şu- besi'nin gerçekleştirdiği operas- yonla ilgili olarak "Onlar infaz timiydi. Öldürüp çatışma oldu diyeceklerdı. Bız Ankara'yı ve bazı yerleri arayıp insanlan du- yarlı hale getirince vazgeçtiler" dedı. Zana"devletın kendilerini PKK ile özdeşleştirip, imha et- mek üzere hedef vaptığmı" öne sürdü. İstanbul Emniyet Mü- dürü Necdet Menzir düzenle- nen operasyonun sadece Savaş Buldan için düzenlendiğini be- lirtirken Başbakan Süleyman Demirel konuyla ilgili bir soru- yu ••Yorumlayamıyorum" diye yanıtladı. Leyla Zana, HEP İstanbul İl Merkezi'nde. önceki gün misa- fır kaldığı eve baskın düzenlen- mesı. eşi Mehdi Zana. ev sahibi Savaş Buldan, yeğeni Alican Buldan ve Ali İhsan Dağh'nın gözaltına alınması ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Za- na. milletvekili secildikleri gün- den ıtibaren kendılenne yapılan baskılann ashnda Kürt halkına yönelik olduğunu vurgulaya- rak şunlan söyledi: "Neredeyse soruşturmaya, işkenceye ahnan her ınsan aley- himize ifade vermesi, bizimle ilgili bir-ikı söz sövlemesi için Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana, dün düzenledigi basın toplantısında misafır kaldığı eve yapılan baskında polisin kendilerini öldiirdükten sonra "Çatışma çıktı" diyeceğini one sürdü. (Fotoğraf: ZAFER ÂKNAR) zorlaruyor. Her olayla bağlan- tımız kurulmak isteniyor. İn- sanlar resimlerimizi taşıdı diye sorgulanıyor. Bize selam veren. ziyaretimize gelen, bizi karşıla- maya gelen insanlar sorgu ba- hanesiyle gözaltına abnıyorlar. Şahsımızda Kürt halkının de- ğerlenne, umutlanna, Kürt hal- kının oylanna saldınlıyor. Bizı bir yana bırakın bizimle birlikte Turkiye parlamemosu, parla- menterlik onuru rencide edilip ayaklar altına alınıyor." Demokratik hiçbir adıma izin verilmeyeceğinin adeta is- patlanmak istendigini kayde- den Zana. hükümetin demok- ratik hiçbir gelişmeye taham- mül etmediğini belirtti. Zana. evde bulunanlann gözaltına ahnmasının hiçbir nedene da- yanmadığını öne sürerek "Dev- Iet bizi PKK ile özdeşleştirip imha etmek üzere hedef yap- mıştır. Partimizi kapatmak için başlatılan operasyon şahsi yö- neümlere dek varmıştır. Parti- mizi kapatma gerekçeleri arttı- nlmak isteniyor. Tabii bu yönelimler çok ciddi sonuçlar doğuracaktır. Bunun sonımlu- luğu bize ait olmayacaktır. Biz de çaresiz değiliz. Bizimde me\ - cut > onelımlere karşı tavır alma hakkımız vardır" dedi. Daha sonra gazetecilerin so- rulannı }anıtlmavan Zana, bir gazetecinın. "Çaresiz değiliz de- mekle neyi kastedıyorsunuz" şeklindeki sorusuna, "Bunu fazla açmakta \arar görmüyo- rum. Daha sonra gereklı açıkla- ma>ı yapacağız" jarutını verdi. Ev sahibi Savaş Buldanın ışa- damı olduğunu ve her an işye- rinden bulunabıleceğını beîir- ten Zana. Buldan'ın yurtsever bir Kürt olduğu için gözaltına alındığını vurguladı. Zana. Sa- vaş Buldan'ın evınde kaldıkla- PKK'ya para ve militan sağlamakla suçlanıyor HEP Aydın Ü Başkanı tutuklandıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - PKK- ya para ve militan sağladığı gerekçesiyle gözaltına alınan Aydın HEP İl Başkanı Lezgin Çulduz tutuklandı. Olaya adı kan- şan 6 kişiden biri DGM Savalığı'nca, 5'i de mahkemece salıverildi. 7 HEP'lıyle görüşmek üzere Aydın'a gi- den Çağdaş Hukukçular Dernegi yönetici- lerinin görüşme ıstemı kabul edilmedi. ler. HEP'liler Izmir'e getirilmeden önce. kendileriyle görüşmek üzere Aydın'a giden ÇHD yöneticileri bundan sonuç alamadı- lar. ÇHD İzmir Şubesi Başkanı Mehmet Yatar, "Dernek üyelerirniz Avukat Nedim Değirmenci ve Kemal Bilgiç ile birlikte Ay- dın'a gjttik. Gözalündaki HEP'li yönetici- lerle görüşmek için, cumhuriyet savcısına başvurduk. Savanın olumlu yanıt vermesi ÇHD İzmir Şubesi Başkanı Mehmet Ya- üzerine emniyet müdürlüğüne geldik. Em- tar, savcının olumlu yanıt vermesine karşın niyet müdürünü bulamadık. Terörle mü- cadele şubesi yönetıcileri de savaya tabi olmadıklannı söyleyerek görüşme istemi- mizi kabul etmediler" dedi. ÇHD'li avu- katlar "Emniyet görevlilerinin hiçbir ku- ral, yasa ve adlanna sonışturma yürüttük- terörle mücadele şubesi yöneticilerinin "savcıya tabi olmadiklannf söyleyerek gönişmeşe ızin vermediklennı belirterek olayı kınadı. Aydın HEP İl Başkanı Lezgin Çulduz ile 6 HEP'li İzmir DGM Savcılığı'na getirildi- leri cumhuriyet savalannın talimatlanna bağlı bulunmadıklan bir kez daha saptan- dı" dedıler ve bu sözlerini "Ege bölgesinde- ki Kürtsüzleştirme politıkası yoğunlaştml- dı. Gözaltına abnanlann Kürt olması durumunda avukatlar zanlılarla özdeşleş- tiriliyor" diye sürdürdüler. İzmir DGM'ye getirilen HEP'lilerden Cengiz Gül savcılıktan sahverilirken diğer 6 kişı hakkında DGM savcısı tutuklama is- temiyle dava açtı. Yargıç önüne çıkan HEP'lilerden İl Başkanı Lezgin Çulduz. yasadışı PKK örgütüne yataklık yaptığı. para yardımında bulunduğu ve örgüte adam gönderdiği savıyla tutuklanırken İs- met Dağ, Ekrem Atala, Şakir Sula, Mah- mut Ekinci ise tutuksuz yargılanmak koşu- luyla salıverildiler. nnın emniyet tarafindan bilin- diğıni \e önceki gece 04.00'te eve gelenlerin 'infaz tımi" oldu- ğunu öne sürerek şunlan söyle- di: "Kapıyı çalıp 'biz polisiz' de- diler. Aslında kapıyı kıracak- lardı ama kapı çelikti. Onlar infaz timıydı. Öldürüp, "daha sonra çatışmada öldüler' diye- ceklerdi Kapıda 'Biz devletin şerefli polısleriyız açın kapıyı' dediler. Açmayınca da hakaret ettiler. Biz Ankara'yı ve bazı \erleri arayıp insanlan duyarlı hale getirince vazgeçtiler." Zana, gözaltına ahnanlann serbest bırakılmaması halınde ne yapılacağının sorulması üze- nne, "Onlar Kürt kimliğini ta- şıyan ınsanlardır. Bız kendimizi Kürt toplumundan ayırmıyo- ruz. O nedenle fazla yapacak bir şeyimız yok Kınıyoruz. Biz- ler vurmaya-kırmaya pek taraf- tar değiliz Dünva kamuo\una seslenecegiz. Arama sırasında e\de bır şe> bulunmadı, sadece ıki silah bulundu. ama ruhsat- Uydılar. Bizi suçlu ilan edenler suçludur" >anıtını verdı. HEP'tenprotesto Öte >andan HEP Genel Baş- kanı Fendun Yazar\apuğı ya- zıh açıklamada. milletvekilleri- nin kamuoyunda potansıyel suçlu olarak gösterilme\e çah- şıldığını belirterek. bu olavın TBMM'nın dokunulmazlığına da bır saldırı olduğunu öne sür- dü^ Menzir İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ise Leyla Zana ve eşi Mehdi Zana evde olduğu . için o eve baskın düzenlenmedı-, ğini. Savaş Buldan için eve gı- dıldığinı açıkladı. Menzir ko- nuyla ılgılı şunlan söyledi: "Bız sürdürdüğümüz başka bir operasyonla ilgili olarak o şahsı (Savaş Buldan) almaya gıttik. Onun evinde çıkülar. Önlarla irtibatlan nedir ne de- ğildır araştirmak hakkımız de- ğil mi, yanı elbette araştıraca- ğız. ınceleyıp. soruşturacağız. O e\ın sahibi bizelazımdı. Neden lazım olduğunu ise bir ikı gün ıçinde sö> leyeceğım." Başbakan Süleyman Demirel dc Zana'nın bulunduğu eve baskın düzenlenmesı konusun- da "Yorumlayamıyorum. Polis herhalde durup durduğu \erde. bır baskın yapmaz. Ihbar al- mıştır. Bunun üzenne baskın yapmıştır. O da orada çıkmış- tır. Hadise bundan ibarettır" dedi. BIRBAKIMA SERVERTAJNILLI Barsetona'da Yanan Ateş...1936 yılının -pek önemli- bir özelliğini hatırlayacaksınız: Bir yanda, Alman Nazilerı üç yıldır iktidardadır öte yanda faşizme karşı, Fransa'da ve Ispanya'da halk cepheleri ku- rulur. Tarihın bir cilvesi, o yıl gerçekleştirilecek olan olim- piyatlar da Berlin'dedir. Hitler, 'Arî ırkın âstünlüğü'nü tanıt- lamak için titizlikle hazırlanmıştır. Ne var ki başta ünlü şampiyon Jesse Owens olmak üzere Amerikalı zenci ko- şucuların üst üste başarıları kuramın içine eder ve çılgına dönen Hitler, atletlerin elini sıkmamak için lcn^sına gel- mez stadyumda. Faşizme karşı oluşlarını göstermek ama- cıyla, Ispanyollar da Berlin'i boykot eden bütün sporcuları bir araya getirecek bir Halk Olimpiyatları örgütlerler Bar- selona'da. Tarihin yeni bir cilvesi, 19-26 temmuz arasında öngörülen oyunlar gerçekleşmez; çünkü, iç savaş homur- danıp durmaktadır kentin kapılarında... 25 temmuz akşamı, televizyonun başında, Barselona'- nın bu unutulmuş öyküsünü de hatırladım. Ama o ne güzel açılıştı o geçen haftaki değil mi? Ispanya'nın ulusal kültüründen ve renginden de çok şeyler kattığı o unutulmaz akşamda, yetmiş iki ulus, hangi yetmiş iki canım, yüz yetmiş ikı ulusun yarışmacıları, kendi bayraklarıyla, kimi yerde kendi giysileriyle, kızlı-erkekli sevinç içinde, önümüzden akıp akıp geçtiler. Neresindesiniz siz bu kafilenin? Ne en başında ne en sonunda, içindesiniz; orada, büyük insanlık ailesinin bir parçasısınız. Ve kendi güç, zeka ve hünerinizden başka dayanacağınız hiçbir şey yoktur, onu kullanacaksınız yarışırken; kazanacağınız zaferin sonun- da başınıza konacak zeytin dalından taç, sizin bu kişisel ve insansal meziyetinizin ödülüdür sadece. Olimpiyatların böyle eğitici ve demokrat bir yanı vardır kipekseverim. Ama kökeninde de böyleydi. Bugün heyecanla seyrettiğimiz şu olimpiyat oyunlarının. ilk uygulayıcılarının eski Yunanlılar olduğunu bilirsiniz. Tarihçilerin anlattığına göre dört yılda bir tekrarlanan bu oyunlara, bütün Yunan siteleri katılırmış. O çağda, Olym- pos, bir tapınma yeri; oyunlar da "Tanrıların en büyüğü" Zeus dininin görünümlerinden birı aslında. önce, bir ateş- kes ilan edilirmiş, hacılar haclarını yaparken, hakemler ve oyuncular da dürüstlük kuralına uyacaklarına ant içer, ya- rışmalar başlarmış; kazananların da ödül diye sadece zeytin dalından bir taç korlarmış başlarına. Ne var ki bütün Yunanistan'da ün kazanan atletler, ailelerinin ve siteleri- nin onur simgesi olur ve büyük şairler, zaferlerini şakırlar- mışşiirlerinde. Fransız Pierre Coubertin'in 1896da canlandırdığı bu bü- yük gelenektır ışte! O tarihten bu yana da olimpiyatlar, uluslararası kardeş- liğin bir simgesi olup çıkmıştır ve çağdaş yaşamın da vaz- geçilmez bır parçası; gördüğünüz gibi hep dört yılda bir gitgide daha çok toplayıcı ve kucaklayıcı oluyor. Ne sevindirici bir olay! Ne o, insanlığın büyük sorunlarını göz ardı mı ediyoruz? Hayır 1 0 akşamki açılış ne denli renkli olursa olsun, itiraf edelim, şaşkın ve kaygılı bir haldedir dünyamız: Bir yüzyı- lın bitmesine pek az kala, Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle ortaya çıkan sorunlar bir yana, milliyetçi boğazlaşmalarla yüz yüzeyiz; Batı Avrupa, yeni bir kimlik ararken kuşkulu; zengin ülkeleri, işsizlik sorunlarıyla dayanışma zayıflığı kemirip dururken, yoksul ülkelerin günden güne daha da yoksul; sosyalizm, yeni birdünya yaratma tasarısında -ge- çici de olsa- başarısızlığa uğrarken, liberalizm. eşitsizlik skandalını çözmede hâlâ yetersiz ve belki de bağrında ge- leceğin devrimlerini mayalandırdığını görecek bir gün "Bu işleri din düzeltir" diyenlerinse, şimdilık getırdikleri, bağnazlık, köktendincilik, sekterlik. Dahası, çevre sorunları ve SIDA afeti yakamızda. Bir yazar, bu dev sorunların birer birer altını çizdikten sonra, olimpiyatların görkemli tablosuna ve madalya tö- renlerinin heyecanına diyecek yok, ancak bir noktada da kuşkuya yer bırakmalı, deyip soruyor: Ya tarihin podyu- munda yüzyılımıza layık madalya hangisi? Doğrusu, yerinde birsoru! Oyunlarm büyük coşkusundan baş aldığınız zamanlar- da, varın sorun kendinize bunu da olmaz mı? NOT: Server Tanilli'nin 24 temmuz günü bu köşede ya- yımlanan yazısının 3. satırındaki unvan' sözcüğü 'divan' olacaktı. Düzeltir, özürdileriz Sinop' ta gözaltına alınmışlardı 4 karikatüre emniyette iskence soruşturması AYŞEYILDIRIM Sinop'ta 4. Kültür ve Tu- nzm Şenlikleri kapsamında Karikatürcüler Derneği'nden karikatür istendi. Dernek de bu sergiye. Necmi Rıza Ayça, Engin Gülen. Muhıttin Kö- roğlu ve Mehmet Arslan'ın kankatürlerinden oluşan yak- laşık 50 kankatürü gönderdi. Kankatürlerle birlikte Ayça. Gülen \e Arslan da Sinop'a gittı. Sergi 21 temmuzdaaçıldı. Kankatünstlerle izleyiciler arasında karşılıklı sohbet top- lantılan oldu. 3 gün süren ser- ginın son günü. salona gelen polisler. 4 karikatürü gözaltına aldı. Kankaturlenn sahibi Mehmet Arslan şöyle anlatı- yor olayı: "Biz sergi sarayın- davdık. zaten scrginin de son günüydü. Pohsler geldı adeta basıldı salon. Karikatürleri pa- nolardan indirdiler. Emniyete götüreceklerini söylediler. biz de beraber gittik. Emniyette suçlanmam konusunda, emni- yet kuvvetlerine Arapça bir takım kelimeler falan söyledi- ler, anladığım kadan şuydu, "Yani güvenlik güçlerinin iş- kence yaptığını mı iddia edi- yorsun, emniyette işkence ya- pıldığını mı söylüyorsun' dedi- ler. Ben de, 'Evet' dedim. "Bunu söyleyen sadece ben de- ğilim. parti liderleri, başbaka- nın bizzat kendisi, demokratik kamu kurum ve kuruluşlan, basın da söylüyor.' Sonuçta bı- rakıldım. Ama onlan ziyaret günleri de söylenmedi. Ne za- man ziyaret edeceğim bilmiyo- rum. ozle dım de."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle