Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ1992CUMA:
DIŞHABERLER
Arnavutluk'ta
yerel seçim
• TtRAN (AA) -
Anavutluk'ta, iktidardaki
Eemokratik Parti'nin yerel
seçimlerde "umduğunun
çpk altında" oy toplaması
parti içinde eleştirilere yol
sçtı. Sali Berişa'nın
cımhurbaşkanı
secilmesinden sonra parti
lüerliğine getirilen Eduard
Selami, mart ayında yapılan
g;nel seçimlere kıyasla oy
oranlannda düşüş olduğunu
belirterek "Bu düşüşün
nedeni başlatılan ekonomik
nfonnlann yarattığı
guçlüklerin tam olarak
kavranamamasıdır" dedi.
G.Lübnan'a israil
bombardımanı
• NABATtYEH(AA)-
İsrail savaş uçaklannın dün
Güney Lübnan'daki İran
yanbsı Hizbullah mevzilerini
bombaladığı bildirldi.
Güvenh'k kaynakJan,
uçaklarm Iqlim El Tufah
bölgesindekı Mlita köyünü
bombaladığını belirtüİer,
ancak ölü veya yarab sayısı
hakkmda bilgi vermediler.
tsrail, bu yıl içinde Güney
Lübnan'ı bu son saldınlan ile
birlikte 24'üncü kez
bombalamiş oldu.
MaastrichFe
onay
• MADRİD (AA) -
tspanya Parlamentosu'nun
bir kanadını oluşturan
senato, Avrupa birliğini
amaçlayan Maastrich't
Antlasması'na uygun hale
getirilmesi için anayasada
bir değişiklik yapılmasını
kabul etti. 1978 tarihli
tspanya Anayasası'nda
yapılan bu ilk değişiklik,
Maastricht Anlaşması'mn
öngördüğü şekilde diğer AT
üyesi ülkelerin Ispanya
belediye yönetimlerinde yer
almasına izin veriyor. Aynı
değişiklik parlamentonun
diğer kanadı millet
meclisinde de 22 temmuz
tarihinde kabul edilmişti.
İtalya-İran
görüşmeleri
• ROMA (AA) - İtalya ve
İran Dışişleri Bakanlan
Vincenzo Şcotti ve Ali Ekber
Velayeti'nin önceki gece
Roma'da ikinci kezbiraraya
geldikleri bıldirildi. İtalyan
diplomatik kaynaklan, iki
ülkedışişleri bakanlannın,
görüşmelere Körfez'deki
durum, Ortadoğu, Karçbağ
sorununun yanı sıra ikili
ekonomik işbirliği konulannı
da ele aldıklannı söylediler.
İslamcı lider
yakalandı
• CEZAYtR (AA) -
Cezayir'de birçok polisin
öldürülmesi olayına karışan
İslamcı bir örgüt liderinin
yakalandığı bildiriliyor.
Cezayir'de çıkan Le Matin
gazetesi tarafından verilen
haberde, polisin en çok
arananlar listesinde yer alan
Abdülkadir Cibuti adh
İslamcı liderin polis
tarafmdan yakalandığı ve
ardından da başkent
yakınlarındaki Al-Achour
bölgesinde Islamcılarla
polis arasında şiddetli
çatışmalar çıktığı belirtildi.
Sri Lanka'da
Tamil saldırısı
• COLOMBO (AA) - Sri
Lanka'da faaliyet gösteren
aynkkçı Tamil Elam
Kaplanlan (LTTE), ülkenin
doğusunda önemli bir silah
deposu kuşattıklannı, olay
sırasında 30 askeri
öldürdüklerini ileri sürdûler.
Örgüt tarafmdan dün
yayımlanan bildiride,
Batticaloa bölgesinde ordu
birüklerinesaldın
düzenlendiği ve olay
sırasında bir gerillanın da
öldürüldüğü ifadeedildi. Bu
arada, Sri Lanka ordu
kaynaklan da gerillalar
tarafından düzenlenen
saldında 18 askerle 9 polisin
öldürüldüğünü, en az 10
örgüt üyesinin de saf dışı
bırakıldığını belirttiler.
Lockerbie
tazminatı
• NEVVYORK(AA)-
ABD'de bir mahkeme, Pan
Am Havayollan'na ait bir
yolcu uçağının 1988'de
lskoçya'nın Lockerbie
Kasabası üzerinde bir
sabotaj nedeniyle düşmesi
sonucu ölen Amerikab bir
avukaün eşine şirketin 9
milyon dolar tazminat
ödemesini kararlaştırdı. bu
dava, tazminata kadar
verilen ikinci dava idi. İlk
tazminat karannda.
mahkeme 22 temmuzda,
başka biryolcunun eşine 9.2
milyon dolar ödenmesini
kararlaştırmışu.
Dışişleri Bakanı Baker, muhalefet heyetine Türkiye ile birlikte hareket etmelerini tavsiye etti
ABD'denLak ımılıalefetiııedestek• Washington'daki görüşmelere katılan Kürdistan Yurtsever Birliği li-
deri Celal Talabani, ABD'ye Türk pasaportuyla değil, Suriye pasapor-
tuyla geldiğini söyledi. Talabani, Türkiye ile federasyon kurmak istedik-
leri yönünde bir açıklamada bulunmadığını, yalnızca "yeni bir ittifak"
kurmak istediklerini söyledi. Ancak Talabani, bunun kesinlikle harita
değişikliği anlamına gelmeyeceğini vurguladı.
Dış Haberler Servisi - ABD yönetimi,
Irak'a karşı askeri harekâu şimdilik rafa kal-
dınrken, Saddam Hüseyin üzerindeki baskı-
sını sürdürmek amacıyla Irak muhalefetine
"kararb destek" vaat etti ve "komşu ülkeler-
le birlikte davranmalannı" önerdi.
Aralannda Kürdistan Demokrat Parüsi
(KDP) lideri Mesud Barzani ve Kürdistan
Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Tala-
bani'nin de bulunduğu Irak muhalefet heye-
ti, önceki gece ABD Dışişleri Bakanı James
Baker ile görüştü. Yaklaşık bir saat süren
görüşmeden sonra yapılan resmi açıklama-
da, "ABD'nin, Saddam'ın baskısına karşı
çıkan kahraman Iraklılan kararlı biçimde
desteklemeyi sürdüreceği" belirtildi.
AA'nın haberine göre görüşme sonrasın-
da gazetecilerle konuşan Talabani, "Hiçbir
zaman Kürdistan'ın bağımsızlığından yana
değiliz. Her zaman olduğu gibi şimdi de de-
mokratik bir Irak'tan ve birleşik demokratik
Irak içinde Kürt halkının self determinasyo-
nundan yanayız" dedi.
Talabani, "Türkiye ile federasyon kurma-
yı istedikleri" yoljindaki haberlerin hatırla-
tılması üzerine sözlerinin yanhş anlaşıldığını
söyledi. Talabani "Türkiye ile 'yeni ittifak'
dedim. Bu konuda ısrarlıyız. Ancak harita-
nın değiştirilmesi söz konusu değil" dedi.
KYB lideri, Türk pasaportu taşıyıp taşı-
madığmın sorulması üzerine "Eğer benim
için Türk pasaportu almak mümkünse, bu-
na sahip olmaktan memnunluk duyanm"
yanıtını verdi. Suriye pasaportu taşıdığını
söyleyen Talabani, daha sonra iç cebinden
çıkardığı Suriye pasaportunu havaya kaldı-
np gazetecilere gösterdi.
Baker'dan silah ve cephane istemedikleri-
ni anlatan Talabani, Kuzey Irak'ta yaratılan
koruma bölgesinin güneye de yayılmasını is-
tediklerini ve ABD yönetiminin "her sece-
nek mümkün" karşıbğıru verdiğini kaydetti.
Talabani, ABD'nin Kuzey Irak'ı korumaya
devam edeceğini ve Irak muhalefeti ile "iyi
ilişkiler" sürdüreceğini belirtti.
Görüşmeyle ilgilı olarak ABD Dışişleri
Bakanhğı'ndan yapılan açıklamada, "ABD,
Saddam Hüseyin'e hiçbir zaman güveneme-
yeceğine ve hiçbir zaman kendisi ile işbirliği
yapamayacağına inanmayı sürdürmektedir.
Ancak Irak'ta nihai hükümet şekline, Irak
halkı karar verecekür" denildi.
Saddam'a rahat yok
ABD yönetiminin Irak'a karşı askeri ha-
rekâtı şimdilik rafa kaldırmakla birlikte,
Saddam Hüseyin üzerinde üç ayn yoldan
baskıyı sürdüreceği bildiriliyor. New York
Times gazetesi, askeri harekât tehdidinin or-
tadan kalkmasından sonra Saddam konu-
sunda net bir politikası olmadığını fark eden
Bush yönetiminin, ne yapacağı konusunda
politika belirlemeye çabştığını bildirdi.
İkinci yol olarak ABD, Irak'ın güneyınde-
ki Şiilere saldınlan durdurmasını istiyor.
Waşhington, bu saldınlar durmazsa askeri
misilleme yapacağı tehdidini içercn bir plan
üzerinde çalışıyor. Ancak Şiileri bombala-
maya giden uçaklan vurmayı öngören plan-
dan, ABD Genelkurmayı'nın iç savaşın
ortasına düşüleceği gerekçesiyle uzak dur-
maya çahştığı belirtiliyor.
New York Times, üçüncü yol olarak •
ABD yönetiminin Irak muhalefet gruplan-
na gösterilen tanıma düzeyini arttırmayı
amaçladığmı kaydetti. ABD Dışişleri Baka-
nı Baker'm da Talabani ve Barzani'nin de
içinde bulunduğu Irak muhalefet heyetiyte
bu çerçevede göriiştüğü vurgulandı.
IRAKLI KÜRTLER
iziMülteci kri
Türkiye'ye
bulaştı
FERRUHYILMAZ
KOPENHAG - Danimarka ile
Çekoslovakya arasındaki mülteci
krizi, Danimarka'nın Prag'a geri
gönderdiği Irakh Kürt mültecileri
geri almasıyla çözülürken, mülte-
cileri Danimarka"ya getiren uça-
ğın Türk uçağı olması, Türkiye ile
Danimarka arasında küçük bir
krizeyolaçü.
Danimarka, İstanbul'dan Ko-
penhag'a gelen 13 Iraklı Kürt
mülteciyi, yolda Prag'a uğradık-
lan gerekçesiyle Prag'a geri gön-
dermişti. Danimarka, uluslarara-
sı anlaşmalara göre, mültecilerin
sığmma başvurulannın ilk geldik-
leri ülkede incelenmesi gerektiğini
belirterek, Irakb mültecilerin
Prag'dan transit geçmeleri nede-
niyle, Çekoslovakya'nın ilk iltica
ülkesi olduğunu öne sürmüştü.
Çekoslovakya ise, Danimarka'-
nın iddialanna mültecileri geri
getiren SAS uçağmın Prag'dan
havalanmasına izin vermeyerek
yanıtvermişti.
Danimarka Adalet Bakanı,
Danimarka'nın tavnna Dani-
marka içinden gelen sert tepkiler
yüzünden tutumundan vazgeçe-
rek, Irakh Kürt mültecilerin Da-
nimarka'ya geri gelmelerini kabul
etti. Bunun üzerine iki ülke ara-
sındaki kriz son bulurken, Prag
seferlerini iki gün iptal eden SAS,
seferlere tekrar başladı.
DAĞLIK KARABAĞ
Ejrmeniler
îlerlîyor
MOSKOVA (AA) - Azerbay-
can'ın Dağlık Karabağ bölgesin-
de Ermenilerin. başlattıklan karşı
saldın sonucu Azeri kuvvetlerinin
denetimindeki bazı yerleşim mer-
kezlerine girdikleri bıldirildi.
Azerbaycan Savunma Bakan-
lığı'nın Bakü radyosundan açık-
lanan bildirisinde, Ermeni ordu-
sunun son on gündür devam eden
saldınlan sonucunda Akdere böl-
gesindeki 6 köy ile Sarsang Ba-
rajı'nın kontrolünü yeniden ele
geçirdikleri kaydedildi.
Turan Ajansı, Ermenilerin Ak-
dere bölgesinin merkezi olan
Akdere kentinin ise Ermeniler ta-
rafmdan ele geçirildiği yolundaki
haberlerin tümüyle asılsız olduğu-
nu belirtti.
Bakü'deki yerel basın kaynak-
lan, Ermenilerin Dağlık Karabağ
bölgesine sırurdaş tüm Azeri köy
ve kasabalannı yoğun bir biçimde
top ateşine tutmaya devam ettiği-
ni bildiriyorlar.
DIŞ BASIN
Asker, elindeki tanksavarla düşman saMınsına karşılık vermeye hazırlanıyor.(Fotoğraf:REUTE R)
Cenevre toplantısında, mültecilere 'yerinde yardım' görüşü ağırlık kazandı
Bosııahgöçmenekapıkapalı
• Bosna-Hersek'te çatışan taraflann, Londra'da yapılan banş
görüşmelerinde, ateşkesin sağlanması ve korunmasına yönelik bir
komitenin kurulması konusunda anlaşma sağladıklan bildirildi.
Mülteci dramını yaratmakla sorumlu
tuttuğu Sırplara en ağır eleştiriyi yönel-
ten BM Yüksek Komiseri Sadako Oga-
to, Bosna-Hersek'teki Sırp saldırganla-
nn eylemlerini rezilce bir şantaj' olarak
nitelendirdi. Ogato, asıl yapılması gere-
kenin çatışmalann bir an önce sona erdi-
rilmesi ve mültecilerin evlerine dönmele-
rini sağlayacak koşullann oluşturulması
olduğunu belirtti.
Dış Haberler Servisi - İsviçre'nin Ce-
nevre kentinde yapılan konferansta, da-
ğılan Yugoslavya topraklannda devam
eden savaş nedeniyle mülteci durumuna
düşen 2.5 milyon insana nasıl yardım
. edilebileceği görüşülürken, BM Genel
Sekreteri Butroş Gab, Hırvatistan'da
bulunan güvenlik güçlerinin süresinin
uzatılmasını ve sayılannın artünlmasını
istedi. Bosna-Hersek'te çatışan tarafla-
nn temsilcilerinin katıldığı Londra'daki
görüşmelerde, ateşkesin sağlanmasına
yönelik bir komitenin kurulması konu-
sunda anlaşma sağlandığı bildirildi.
Londra'daki görüşmelerin sona erme-
sinden sonra, Bosna-Hersek'in başkenti
Saraybosna'da çaüşmalann yoğunlaştı-
ğı haber verib'yor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'-
nin girişimiyle Cenevre'de düzenlenen ve
52 ülkenin temsilcilerinin kaüldığı kon-
feransın sonunda, ortaya çıkan genel
eğilimin, dağılan Yugoslavya'daki savaş
nedeniyle mülteci konumuYıa düşen in-
sanlan, yabana ülkelerde banndırmak
yerine, kendi ülkelerine dönmelerini sağ-
layacak koşullann oluşturulması yönün-
de olduğu belirtildi.
Londra gorüşmeleri
Bosna-Hersek'te çatışan taraflann
temsilcileri, Londra'da yapılan banş gö-
rüşmelerinde, bölgede ateşkesin sağlan-
ması ve korunması için çahşacak bir
komitenin kurulması yönünde anlaşma
sağladılar. Müslüman, Hırvat ve Sırp
temsilciler, AT koordinatörü Portekizli
Jose Cutileiro ile yaptıklan ayn ayn gö-
rüşmeler sonucunda bir komite kunıl-
ması konusunda anlaşmaya vardıklannı
açıkladıklar. Her üç taraftan temsilcile-
rin bulunacağı komite, Bosna-Hersek'e
gönderilen insani yardımlann güvenli
bir şekilde yerine ulaşunlması ve tutuklu
kamplannda bulunan sivillerin serbest
bırakıbnası için cabşacak. Komite, çabş-
malanna hemen başlayacak ve ilk rapo-
runu 17 ağustosta Londra'da yapılacak
gelecek görüşmelerde sunacak.
Bu arada BM Genel Şekreteri Butros
Gab, Güvenlik Konseyi'nden, Hırvatis-
tan'da görev yapan banş gücünün süre-
sinin uzatılmasını ve sayılannı arttınl-
masını istediği belirtildi.
Gali'nin Güvenlik Konseyi'ne önceki
gün sunduğu raporunda, Yugoslavya'-
da banşın yeniden sağlanması yönünde
görüşmeler devam ederken. BM güçleri-
nin garantisi altındaki bölgelerde, adil ve
banşçı şartlann yaraülabibnesi için böl-
gedeki birbklerin görev süresi ve sayılan-
nın arttınlması gerektiğini savunduğu
bildirildi. BM Genel Sekreteri'nin, rapo-
runda banş gücünün bölgedeki görevini-
ni başanyla sürdürebibnesi için 800'den
fazla askere gereksinim olduğunu belirt-
tiğjkaydedildi.
Öte yandan, Bosna-Hersek'in kuzey-
baüsında bulunan Kljuc kasabasındaki
camide önceki gece şiddetli bir patlama
meydana geldiği ve caminin tamamen yı-
kıldığı bildirildi. Tanjug ajansının habe-
rine göre, patlamadan çevrede bulunan
bazı binalar da etkilendi. Ölen ya da ya-
ralanan olup ohnadığı konusunda bilgi
verilmedi.
Su Zirvesi'ni hazırlayan Amerikan şirketinin başkanı Starr, Cumhuriyet'e demeç verdi:
Ortadoğu barışı su üzerinekurulacak
KÜRŞAT AKYOL
ŞANLIURFA - KÖrfez Savajı sıra-
sında Cumhurbaşkam Turgut Ozal'ın
ortaya attığı "Ortadoğu Su Zirvesi"nin
hazırlayiCTSi Amerikan şirketi Global
Water Summit Initiative'in (Küresel Su
Zirvesi Girişimi) başkanı Joyce Starr,
zirvenin Suriye ve Irak'ın "korkusu"
nedeniyle ertelendiğini bebrtti.
Gelecekte Ortadoğu'da savaşın değil,
banşın su üzerine kunılacağmı söyleyen
Starr, Orta Asya cumhuriyetleri için de
bir su zirvesi düzenlenmesi fıkrini orta-
ya attı. Starr, Güneydoğu Anadolu Pro-
jesi'nin (GAP) en büyük ünitesi Atatürk
Barajı elektrik santrahnın açıbş töreni
nedeniyle geldiği Şanburfa'da Cumhu-
riyet'in sorulanru yanıtladı.
-Ziyaretinizin amacı nedir?
STARR - Açıbş törenine davetliyim.
Bildiğiniz gibi, Türkiye Cumhurbaşka-
nı Özal ile gerçekleşmeyen Ortadoğu Su
Zirvesi'nin organizasyonunu yapıyor-
dum. 1989'dan. zirvenin ertelendiği
1991 ekim ayına kadar, su zirvesinin
hazırbklan ile uğraştım.
-Zirve neden ertelendi?
STARR - Zirvenin ertelenmesinin
teknik olan nedenleri dışındaki önemli
nedeni, Dışişleri BakanhğYndaki tartış-
malardı. BÖyle bir toplantı yapmakiçin,
İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki
bütün ülkelerin katılımı gerekir. Ve
STARR-Tûrkiye banş için umut
• Ortadoğu Su Zirvesi Suriye
ve îrak'ın korkusu nedeniyle
gerçekleşemedi. Suriye Banş
Suyu'ndan çok korktu, Suudi-
ler ve diğerleri gibi.
• Türkiye'nin bölgedeki bü-
tün su kaynaklannı kontrol et-
mesi tabii ki mümkün değil.
Fakat, Türkiye bir imparator-
luğun mirasçısıdır ve Suriye ve
Irak üzerinde büyük bir güce
sahiptir.
Cumhurbaşkam Özal, İsraiVi davet et-
memiz gerektiğine inamyordu. Süre
kalmadığı için bunu gerçekleştirmek
çok zordu ve tüm ülkeler kaülmadan
zirveyi yapamazdık. Bu çok uzun bir
öyküdür, fakat kısa kesmek için 'Erte-
lendi. çünkü olması mümkün değildi'
diyebiliriz.
-Ortadoğu Su Zirvesi ile Türkiye'nin
"Barış Suyu" projesi arasında bir bağ-
lantı var mı?
STARR - Hayır. bu yalnızca Cum-
hurbaşkam özaİ'ın rüyasıydı. Çünkü,
zirvenin ev sahipliğinı o yapıyordu. Ba-
nş Suyu boru hattından söz etti. Fakat,
Banş Suyu, Ortadoğu Su Zirvesi'nin ya-
pısının önemli bir parçası değildi. Maa-
lesef Suriye bunun aksine inanıyordu
ve Banş Suyu'ndan çok korktu, Suudi-
ler ve diğerleri gibi. Çünkü, sizin benden
daha iyi bildiğiniz gibi, Ortadoğu'da
Türkiye'nin bölgenin suyunu kontrol
etmesi korkusu var. Bunun böyle olma-
dığını defalarca anlatmaya çabştık. Fa-
kat, bir şeye inandılarsa, inanmayı sür-
dürüyorlar. Zirve korku yarattı, fakat
Banş Suyu nedeniyle değil.
-Türkiye'nin bölgedeki bütün su kay-
naklarını kontrol etmesi mümkün mü?
STARR - Tabii ki değil. Fakat, Tür-
kiye bir imparatorluğun mirasçısıdır ve
Suriye ve Irak üzerinde büyük bir güce
sahiptir. Bununla birlikte, Ortadoğu'da
korku gerçeklerden daha önemlidir ve
Suriye ve Irak sulannın kesileceğinden
korkuyorsa. bu onlar için gerçektir.
Burada iki nokta var. Birincisi, GAP
ile birlikte daha iyi bir durum ortaya çı-
kabilir, fakat onlar daha kötüymüş gibi
görürler. İkincisi de, Türkiye demokra-
siyle yönetilen bir ülkedir ve muhteşem
bir gelişmeye sahip. Türkiye'nin politik
evriminde. bir devlet başkanı, başbakan
ya da hükümetin. su sorunu nedeniyle
Suriye ya da Irak'a savaş ilan edebilece-
ğini gösterir bir şey yoktur.
-Irak bu suya Suriye 'den dahafazla mı
bağımlı?
STARR - Hayır. çünkü Dicle var.
Aynca, en azından Körfez Savaşı'nda
görüldüğü gibi, Irak kendine yeterliliğe
daha-fazla yönelik. Irak için en büyük
sorun su kirlenmcsi. Fakat, Suriyeliler
için su sorunu bir yaşam hattıdır.
-İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafın-
dan hazırlanan bir raporda, Ortadoğu da
bir su savasmın çıkması olasıhğmdan söz
ediliyor. Su sorunu savasa neden olabilir
mi?
STARR - BM Genel Sekreteri Butros
Gali, bunu 1985 yılında yaptığımız bir
görüşmede söyledi. Fakat, artık şu so-
mutlaşmıştır ki, bölgede gelecek banş su
üzerine olacak, savaş değil. İkinci ola-
rak, Atatürk Barajı, Ortadoğu'da savaş
nedeni olmayacak. Baraj, Türkiye için
bir umut, Türkiye ve bölge banşı için bir
umut.
Saddam şimdilik yenildi
Birleşmiş Milletler (BM), bu
seferbk Saddam'la olan
kavgasından galip cıktı.
Birçoklan zaferçığbklan atıp
Saddam'ın işini bitirdiklerini
söylediler. Ancak şu
unutulmamalıdır ki bu,
Saddam'ın, BM'nin kararblık
ve birliğini ilk kez sınaması
değil. Ve büyük bir olasüıkla
sonuncusu da olmayacak.
Güvenlik Konseyi'nin bir
dahaki sefer için hazırlıklı
olması gerekiyor. Yani benzer
bir durumda güç kullanımına
kadar gidebilecek olasılıklan
tek tek düşünüp ona göre
gerekli önlemleri abnalı.
Irak'm, diğer bölgelerdeki
BM karşıtı hareketler için bir
ömek oluşturacağı da
unutulmamab. Saddam
henüz yiyecek ve ilaç alımını
karşılamak için petrol
satmayı ve Kuzey Irak'taki
halka yardım çahşmalannı
yürütmek amacıyla bölgede
bulunan BM güçlerinin görev
süresini uzatmayı kabul
etmedi. Bölgedeki BM
personelini de sürekli tedirgin
ediyor. Şiilerle savaşarak
ateşkese aykın hareket
ediyor. Tüm bunlar
gösteriyor ki BM Güvenlik
Konseyi daha yaratıcı ve
zorlayıcı önlemler düşünmeli,
en kısa zamanda ekonomik
ambargoyu daraltıp kendi
askeri gücünü kurmak için
çalışmalara başlamabdır.
(29 Temmuz)
LE FIGARO
Bosııa ve
6
etnik temizlik
9
Bosna-Hersek'te insaniığa
karşı cinayetler sürerken
Londra görşümelerinde pek
büyük obnasa da bebrli bir
sonuca vanldı. Ateşkesi, esir
askerlerin mübadelesini,
insani yardımı öngören
tedbirler. Ama şimdi bütün
bunlann. Miloseviç'insavaşı
kazanmaya başladığının bir
işareti olup olmadığı da
sorulabibr. Bilindiği gibi bu
adamın amacı nüfusunun
yansıru oluşturan
Müslümanlan
Bosna-Hersek'ten kovmak.
Hatta, Miloseviç'in işinin bir
hayli ilerlediği de
söylenebüir. Çoğu
Müslüman olan Boşnaklann
yansından fazlası evlerini
şimdiden terk edip
kaçmışlardır. Bir yandan
banş için çahşüğını iddia
eden Sırp iktıdann
başvurduğu *etnik
temizleme'nin sonucu budur.
Eğer sözcüklerin bir anlarru
varsa bugün Avrupa
kapılannda bir halkm
tümüdür yok edilmekte olan.
Sırp ordusu, yann
istenmeyen kışileringidişini
olanaklı duruma getirmeyi
kabul ettiğinde bujesti, insan
haklanmn bir galibiyeti gibi
görecek saf diller kuşkusuz
meydana çıkacakür. Ancak
Belgrad'daki Sırp iktidan bu
izni verdiğinde, artık savaşı
kazanmışolacak ür.
Almanya'mn son günlerde
Avrupa'ya güzel bir örnek
vermesi bir yana, şimdi ne
yapmak gerek?Yaptığı
birkaç güzeljestten sonra
Fransa arük susmayı
sü'rdüremez. Harekete
gecmenin ve tehdide
başvurmanın zamanı
gelmiştir. Göçmenler
koşuşurken Fransa ile
Avrupa, tarihin eleştirisinden
kendilerini hâlâ kurtarabilecek
durumdalar. Vakit çok geç
deeildir. (30 Temmuz)
MARMARA ÜNÎVERStTESİ
AVRUPA TOPLULUĞU ENSTÎTÜSÜ'NE
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCtSt
ALCVACAKT1R
Üniversitemiz Avrupa Topluluğu Enstitüsü'ne 1992-1993 Eğitim-
Oğretim Yılı için aşağıda belirtilen programlara, karşılannda göste-
rilen sayıda, sınavla Yüksek Lisans ve Doktora Öğrencisi alınacaktır.
YÜKSEK LİSANS DOKTORA
40 15
BAŞVURUDA ADAYLARDAN İSTENEN BELGELER
1- Dilekçe,
2- Yüksek lisans için başvuranlann lisans diploması;
Doktora için başvuranlann Yüksek Lisans Diploması veya no-
ter tasdıkli surelı.
3- Nüfus cüzdanı sureti,
4- Notlu Belge (Transcript)
5- Özgeçmiş
6- 6 adet vesikalık fotoğraf
BAŞVURU ADRESt SON BAŞVURU TARİHİ
MARMARA ÜNİVERSİTESİ 14 Ağustos 1992
AVRUPA TOPLULUĞU
ENSTİTÜ MÜDÜRLÜĞÜ
Kayışdağı Cad. Göztepe-İSTANBUL
SINAV KOhnjLARI:
Yüksek Lisans İçin; Hukuk, Iktisat, Uluslaraıası İlişkiler, Avrupa
Topluluğu ile ilgili genel konular ve çesitli genel kültür konulan.
Doktora için: Avrupa Topluluğu ile ilgili konular.
SINAV TARİHİ SAAT
17 Ağustos 1992 9.30
Başta Topluluk Komisyonu üst düzey yetkilileri ve uzmanlan ol-
mak üzere çok sayıda yabancı bılim adamının da konuk öğretim üyesi
olarak görev aldığı AVRUPA TOPLULUĞU ENSTİTÜSÜ'nde tum
dersler ve seminerler Ingilizce verilmektedir. Bu itibarla enstittlye bas-
vuran adaylann çok iyi düzeyde tngilizce bilmesi gerekmektedir. (In-
gilizce yanında diğer topluluk dillerinden bir veya birkaçmın bilin-
mesi enstitüye kabulde tercih nedeni olabilecektir.)
Yoğun bir ders ve eğitim programı uygulandığından ders yüı süre-
since öğrencilerin tam gün katılımı öngörülmektedir.
Bu yıl enstitüde ders verecek konuk öğretim üyelerinden bazılan
asağıdadır.
— Prof. Dr. Emüe Noel, Floransa Avrupa Üniversitesi Rektörü.
— Prof. Dr. Hagen Lichtenberg, Bremen Üniversitesi AT Bolüm
Başkanı.
— Dr. Richard Davis Condon, AT Komisyonu.
— Prof. Dr. Michel Vanden Abeele, AT Komisyonu.
— Dr. Rüdiger Stotz, AT Adalet Divanı.
— Prof. Dr Schoh, AT Konseyi Baş Hukuk Müşaviri.
— Prof. Dr. Guy Vanhaverbeke, Avrupa Parlamentosu.
— Prof. Dr. Oscar Caravello, Milano Üniversitesi.
— Prof. Dr. Carlo degli Abbati, Milano Üniversitesi.
— Prof. Dr. Maurice Torrelli, Nice Üniversitesi.
— Prof. Dr. Hans Zippel, Münih Teknik Üniversitesi'nde lktisat
Enstiıusu Müduru.
— Prof. Dr. D. Taylor, London School of Economics.
Basm: 33600