Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31TEMMUZ1992CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Konudan Konuya
MELİH CEVDET ANDAY
Ganı Gırgın, ben saynevmde ıken, geçmış
olsuna gelmıştı, ama pek konuşmamıştı, y o
rulmavayım dıye olacak Düşuncelı çocuktur
0 gun, pencereden baktıktan sonra,
-Camı çok yakın, beş vakıt ezandan rahat-
sız olmuyor rtıusun
9
dıye sormuştu
Bende,
-Gunduzun gurültusunden butun ezanlar
pek duyulmuyor, demıştım
-Ya sabahlan
9
-Onu duyuyorum ama sayn düştüğüm ıçın
olacak, uykumun gecesı gunduzu bırbınne
kanştı îkıde bır uyuyorum, ıkıde bır uyanıyo-
rum Pek bır şey fark etmıyor
Ganı Gırgın,
-Merak edıyordum, dedı. sabah namazında
camıye gıden oluyor mu dıve, bır bılen soyle-
dı, sabah namazlannda camıler kapah ımış
-'Şaştım' dedım Öyleyse neden ezan oku-
yorlar
-fnsanı uyandırmak ıçın, erken saatte
Dostumla dun gazetede buluştuk Daha
odaya gırer gırmez anladım. anlatacaklan bı-
nkmıştı Boyle gunlennde, Ganı Gırgın, ko-
nudan konuya atlar, karşısındakıne hıç laf
bırakmaz, soyleyeceklen bıttımı de çıkar gı-
der O gun de oyle oldu
Kuçucük odada dolaşarak, ellen pantolon
ceplennde, soze başladı
-Televızyonda bır dızı fılm var, bıüp tüken-
mek bılmıyor Öyle kı, arada bır oyuncular
değışıyor Hastalanıyorlar mı, oluyorlar mı,
yoksa oyundan bıkıp başka ışe mı gıdıyorlar,
bılmıyorum Geçen hafta, başrollerden bınnı
oynayan kızın yenne yenı bır kız koymuşlar,
"Bu da nesı'" dıye şaştım kaldım Ama seyır-
cımızde hıçbır tepkı olmadı Yann, bakarsın,
o kızın sevgılısı ya da kocası olan adam da de-
ğışır (bu da oldu) fılm başka kışılerle surup
gıdıyor Ayıp derler bır şey var, ya bunu yap-
ma ya da fılmı bu kadar uzatma Öyle değıl
mP Anladığıma gore, fılmı çevırenler, "Seyır-
cı aldırmaz" dıye duşunuyorlar Haklan da
var, seyırcı aldırmıyor Dıyeceksın kı, "Seyırcı
konuyu ızhyor da ondan" Yahu, bır oyunda
konu ıle kışıler bırbınnden bunca ıbntısızse,
onu canlandırmaya ne gerek var
1
Bın anlatır,
olur bıter Rol oynamanın, demek kı yarat-
manın hıç onemı yok Unutmamah kı, seyır-
cının gözunde rol ıle oyuncu ozdeşleşır Bızım
bır çok fılmı va da tıyatro yapıtını kafamızda
oyunculan ıle canlandırmamız bundandır
Bakarsınız, Hamlet deyınce gozumuzun onu-
ne Laurence Olıvıer ya da Muşfık Kenter gel-
mıştır. Oyunla seyırcının bırleşmesı hep boyle
olur Örneğın ben, Shakespeare'ın unlu kah-
ramanı "Lear"ı hep Muhsın Bey olarak duşu-
nurum Ama sen, "Oyuncu değıl, konu onem-
lıdır" dersen, neden canlandınyorlar, dıye
soranm Bellı bır oyunu başka gostenmlerde
başka sanatçılardan seyretmek, benım Ham-
let ya da Lear ımgemı bozmaz Ama bu değı-
şıkhğın aynı oyunda olmasını aklım almıyor
Cıgara yaktı Ganı Gırgın, sonra,
-Sınemayı eleştınyorum sanma, o ayn bır
konu, benı asıl şaşırtan seyırcının vurdum
duymazhğı Önemlı olan konu ımış Konu
dedıklen de ban bır şeye benzese canım yan-
maz Konu hıçbır yapıtta onemlı değıldır
Hamlet amcasından nefret edıyormuş, kızla-
n, Lear'ı boşlamışlar Bunlar değıldır Sha-
kespeare ı buyuk kılan Ölu babanın ruhu
gorunmeseydı Cordelıa babasına o hıç de ge-
reklı olmayan sozlen soylemeseydı, bu ıkı tra-
gedya oluşmayacaktı Bunlar konudur ve
Shakespeare ıçın bırer bahaneden başka bır
şey değıldır Ne denlı saçma sapan şeylerle va-
kıt geçınyoruz
1
Cıgarasını sondurmek ıçın durmasından
yararlanarak araya gırdım
-Boyle fılmler gosterenlen yersen daha ye-
nnde olmaz mıydı
9
Ganı Gırgın duymazlıktan geldı benı ve,
-Bız buyuk ışler yapmalıyız, dedı
Ne demek ıstedığını anlamamıştım, baka-
kaldım Meğer yenı bır konu açıyormuş
-GAP'ta uygulamanın başlaması benı çok
sevındırdı Dunyanın altı buyuk barajı sırala-
masında yer almak, bızı büyuk duşunmeye
başlatacaktır Ehrruzden gelenı yapmak yetın-
mecılığı getınr, çağa ayak uydurmayı gecıktı-
nr Elımızden gelmeyenı gerçekleştırmek ıçın
akla hayale sığmaz atılımlara gınşmelıyız Bu-
nu sadece devlet ıçın duşunmuyorum Tek
tek, bırey olarak, kendı ışlenmızde boyuna
atılganlığa yonelmebyız Evrensel olanın ardı-
na duşmelıyız Unutmayalım kı, toplumumu-
zu yuceltmenın yolu, evrensel alanda at oy-
natmaktan geçer Kendı kendımızle yetınme-
melıyız Bıze gore bılım, bıze gore sanat
olmaz Zavallılıktır bu Dıyelım felsefe alanın-
da, dunyanın buyuk fılozoflannın dedıklennı
yınelemek, felsefe yapmak değıldır Felsefe
gozu peklık ıster, aşınlık ıster Resmımızı, şıı-
nmm, romanımızı yıllarca egemenlığı altında
tutmuş olan şu '"yerlıahk", "bızdencılık" an-
layışını bır gozden geçır, bu anlayış bıze ne
"yerb' yı, ne "bızden" olanı vermıştır Amaç
kendımızı aramak değıl, kendımızı yaratmak
olmabdır Çunku ne yerb vardır ne de bızden
olan, bızım olan vardır Ben ınsan olmakla da
yetınemem, ınsanı aşmam gerekır Doğa ve
kultur boyuna aşılmab ve boyuna yenıden ya-
ratılmahdır Bızde "mılbcıbk" anlayışı, sanı-
yorum, gereğınden fazla yerleşmıştır Dışar-
dan bakan ıse, kendımızı çok sevdığımızı
sanır Oysa bu doğru değıldır Bıkmab ınsan
Ganı Gırgın, cıgara paketını çıkanp masa-
ya koydu
-Cıgarayı bırakıyorum, dedı
-Kanserden mı korkuyorsun^ dıye sordum
-Hayır, ondan değıl, bıktım cıgaradan Bu-
tun alışkanlıklar benı zaman zaman tıksındı-
nr Kanserden de bıktım Neden bunu orta-
dan kaldıramıyorlar, anlamıyorum Çağunı-
zın korkusu oldu kanser Artık hangı hasta-
bktan öleceğımızı bıbyoruz Bılım öylesıne
ılerledı kı, hekım kolayca tanı koyabıbyor Bız
de oluyoruz Turgenıev'ın "Babalar ve Oğul-
lar" adb romanında anlatıbr Hekım, hastası-
nı zıyarete gelmış, ama hızmetçı, "Hasta
Tann'sına kavuştu" dıyerek kapıyı adamın
yuzune kapatmak ıstemış, hekım ayağını ara-
> a koyarak bunu engellemış, "Dur terbıyesız"
demış, "efendın olurken kustu mu
9
" Kız,
"Kustu, kustu" deyınce hekım, "Şımdı oldu"
demış, "söyledımdı kusacağını " Bıhyor, bıb-
yoruz Gene de bır ılerlemedır
Saatıne baktı
-Sana bugun genç mıllı takımın Avrupa bı-
nnası olmasından soz edecektım, ama gıtme-
lıyım, ışım var
Ebnı havada salladı, kapıda durdu
-Çekılmez bır adamım, değıl mı
9
dedı
Ayağa kalktım
-Yooo çekıbyorsun, dedım
Gözumun ıçıne dık dık baktı, gulmedı
ARADA BIR
Doç. Dr. DURSUN KIRBAŞ
Slvil Tophım ve Birey
Sıvıl toplum bırçok kuramcı tarafından farklı şekıldetanım-
lanmaktadır Bıraz karıkaturıze ederek soyleyecek olur-
sak sıvıl toplum askerî olmayan toplum dur Askerî ol-
mayan toplum demek ordusu olmayan anlamınagelmez
Sıvıl hayatta emır-komuta zıncırının egemen olduğu top-
lum bıçımlerını kastedıyoruz Askerî toplum da mı var so-
rusu akla gelebıhr Şuphesız faşıst dıktatorlukler dışında
bu tanıma uyan bır yapı sıyasal termınolojıde tanımlan-
makta (kı faşıst dıktatorluklerde de "askerî"lık genel ola-
rak topluma mal edılemez) 'askerîolan toplumlar" vardır
Yanı kendını asker gıbı djyumsayan toplumlardan soz
edıyorum Burada ne kadar "asker bır mıllet' olduğumuz
uzerıne çekılen nutukları anımsamamız, konuyla çelış-
mez işte bu soylemden yola çıkarak sıvıl toplum kav-
ramını bıraz daha açmakta yarar var Sıvıl toplum ku-
ramcılarından Gramscı egemenlığı şoyle tanımlıyor Ege-
menlık yonetıcı sınıfların ıdeolojısının, sıvıl toplumda
kandırma ve onaşma (concent) sıyasal toplumda ıse zor-
lama (coercıon) yoluyla geçerlı kılınması' dır Sıvıl toplum-
lardan kastedılen unıversıteler (YÖK ve benzerlerının he-
gemonyasındakı unıversıteler değıl) sendıkalar meslek
orgutlerı demokratık kıtle orgutlerı, Batı da kılıse (bızde
bunun karşıtı olarak camıyı soylemek zor), sıyasal toplum
ıse polıs-asker, yargı, burokrası ve devletın dığer doğru-
dan guçlerıdır Her darbe donemınde sıyasal toplumun,
sıvıl toplum orgutlerım hedef alarak nasıl saldırdığını du-
şunecek olursak konunun ozu daha 1yı anlaşılır
Bu tanımlardan yola çıkarak sıvıl toplumu, sıyasal top-
lum karşısında bıreyı bıraz daha özgurleştıren bır toplum
olarak gorebılırız Sıyasal toplum genellıkle devlet aygıtı
ıle butunleşıyor Bu anlamda sıvıl toplumu, bıreyın devlet
karşısında ozgurleştığı bır toplum olarak tanımlarsak
yanlış olmaz Bırey devlet karşısında nasıl ozgurleşır'? Sı-
yasal termınolojıde boyle bır şey mumkun mu
7
Devletın
sınıfsal konumu nedır? Butun bu soruları çoğaltabılırız
Devlet toplumdakı bıreylerın çoğunluğunu ıdeolojık an-
lamda temsıl edıyor olsa da (kı çoğu zaman temsıl etmez)
ıktıdarda olmayan bıreylerın haklan ve ozgurluklerı ne
olacak? işte bu noktada Gramscı nın concent (onaşma)
dedığı ya da gunumuzde kullanıldığı bıçımıyle konsensus
denılen toplumdakı ortak noktaların kesıştığı yerler olmalı
Bu yerler sıvıl toplum orgutlerıdır Bırey ıktıdarda olsun
olmasın başka bıreylerle bır toplulukta yaşıyorsa bu kon-
sensusu yakalamak zorundadır Bu konsensus ancak sıvıl
toplum oluştuğunda demokrasılerın vazgeçılmez unsur-
ları halıne gelır Dernekler partıler, kulupler, cemaatler
sendıkalar vb bırçok sıvıl toplum orgutu bıreylerın kendı
konumlarınauygun rahatettığı solukaldığı hattagorece-
lı olarak ozgurleştığı alanlar olacaktır
Bıreyın sıvıl toplum ıle ılışkısı boyle ıken sıyasal toplum,
bıreyı yerıne getırılmesı gereken gorevler butunu olarak
elealır Bırey vergısını verecek askerlığım yapacak dev-
letekarşı sorumlulukları nıyerınegetırecekve kul laşa-
caktır Devlet ıçın bırey meta'dır Her zaman devletın ' bo-
lunmez butunluğu' ıçınfedaedılebılır Insanoğlununbılın-
cının geldığı bugunku noktada bırey kendını koruyacak
savunma noktaları bulmak ıstemektedır işte sıvıl toplum
bıreyı bu noktada sıyasal toplum karşısında koruyacak
mekanızma'ardan bındır Bıreyın kısmen de olsa ozgurle-
şebıldığı konsensus budur
HER
7 GECE 8 GUN
2.-ı00.000+KD\
Tam pansı>on + \ol
gezıler
(l
-
ksı
> harcayacağınız hlmler
DQGU KARADENtZ'e
YEŞIL YOLCULUK
Ineholu dan Hopa \ a Karadenı? Sarp kapısından
Kaçkarlar a L zungol den Çamlıhemsın e
Avder den Kumbet e dağların doruklarında yesıl
otesı volculuk \mas\ a da tek Turk mum\ JSI
Hattu^a^ta Hıtıt L^garlığı Anadolu Lygarlıkları
Mu/esı Ankara Kalesı nde \eda \emeğı ve
bura\ a Mgdıramadıklarımi7
PAMUKBANK'LA 12 AYA KADAR VADE
BAYBASÛS TURIZM
İSTANBUL
33HH6 61 33« 16 51
ANKARA
425 90 82 4H5
Ui-ntası blamı. llcl>,c no 21 i9
GELİBOLU KADASTRO MAHKEMESİ
İLAN
1981;305-52
Davacı Orman Idaresı tarafından Gelıbolu Yenıköyü'ne aıt taşmmaz-
lar hakkında açılan davanın mahkememızde yapılan açık yargılamdsı
sonunda
Mahkememızden venlen 2 4 1991 Ta 1992 52 K sayılı kdrdnmızdd
davd konusu parsellenn tespıt gıbı davdlıldr ddınd tespitıne karar venlmı^
olup davalılar Ayşe Nızam Ahmet Candvdr Zeynep Candvar A/ımc
Canavar Nefıze Cdnavar a teblıgdt yapılamddıgından mahkememızden
venlen tespıt gıbı tescılc daır karar ılanen tcblıg oiunur
Basın 49025
TARTIŞMA
Çevre Bakanı ve Çevpecilere Ikinci Açık Mektup
Çevrealer, çevreyı kırleten sanayıcıler kadar çevrecı olmadıktan
sonra bu hıkaye hep böyle sûrüp gider.
Rıo'ddkı UNCED toplantısı oncesı
Cumhunyet Gazetesfnde Tartışma'
sayfasmda yayımlanan mektubum ne ya-
zık kı hıç bır ses getırmedı UNCED öncesı
ses getırmeyen mektubun UNCED sonrası
ses getırmesını umuyorum
Kımılennce duş kınkhğı olarak kabul
edılen UNCED toplantısını ben çok yarar-
lıgordum Çünku herkesın ne olduğu orta-
>a çıktı Yer>uzundekı çevre sorunlan ve
azalan doğal kavnaklann gerçek sorumlu-
lan hem suçlu hem guçlu orneğındekı gıbı
vaptıklan sıyasal şovlar ve verdıklen bır ta-
kım ekonomık sadakalarla kendılennı bu
dunvaya karşı ışlenmış suçtan sıyırmaya
çabşıyorlar
UNCED toplantısına katılan her ulke ve
kuruluş kendı raporunu sundu Bu sunu-
lan raporlar bır araya geldığınde dunyanın
ıçınde bulunduğu durum ortaya çıkıyor
4 6 mılyar yaşındakı dunyamızda mılyon-
larca yıllık evnm sonucu fıhzlenen yaşam
mılyarbk donem ardından 10-15 bın yılbk
msanbğın egemenlığı altında yorgun ve
hasta duştu Insanlan Rıo ya yonelten ola>
vaşamın doğalbktan yapaylığa doğru hızla
suruklenmesıvdı Uzmanlan Rıo"ya çeken
gıderek artan ve ıçınden çıkılmaz bır hal
alan kımyasal, bıyolojık ve fızıksel kırlen-
menın, yenılebıbr ve >enılemeyen dunya
kaynaklannın kullanımındakı umursa-
mazlıgın dunyayı ınsanlar ıçın olduğu ka-
dar lum canblar ıçın bır yuvadan bır meza-
ra çevırmesı tehlıkesıydı Ne yazık kı lıder-
len oraya çeken tek şey yıtırmekten
korktuklan koltuklanydı
Gunahıyla sevabıyla toplantı duzenlendı
ve sona erdı Bu toplantıyı ışlemez hale ge-
tırmeye çalışan ve 'çevre sorunlan' adh
canavan yaratan sanayıleşmış ulkeler UN-
CED toplanüsından umutsuz aynldılar
UNCED toplanusı oncesı bır sessızlık
ıçıne gjren Çevre Bakanlığı bu tutumunu
UNCED toplanusı ardmdan da surdüru-
yor UNCED'e sunulan Türkıye Raporu
şu ana kadar kamuoyuna açıklanmadı Bu
rapor kamuoyuna açıklanmayacak kadar
tehhkeb mı
9
Kımı zamanlar doktorlar aa
sonucu hastalanndan saklar Hasta bu du-
rum karşısında ne kadar ömrum kaldı
9
'
dıye sorar Sayın yetkıhler Türkıye'nın ne
kadar omru İcaldı'
9
UNCED e gıtmeden
once açıklanacağı belırtılen raporu, örne-
ğın ınsan haklan, çocuk olumu, dış borçlar
vb konularda olduğu gıbı uluslararası bır
kuruluştan oğrenırsek hıç şaşırmavın Bel-
kı de her konuda odeneğı olmadığı açıkla-
nan Çevre Bakanlığı Turkıye çevre raporu-
nu odenek bulamadığı ıçın hazırlayamadı
UNCED oncesı bır toplantı duzenlenmesı-
ne yanaşmayan Çevre Bakanbğı hıç ol-
mazsa bu toplantının sonuçlan konusunda
bır toplanüya önculuk etsm UNCED'de
yedığınız ıçuğınız sızın olsun, gorduklenru-
zı kamuoyuna anlatın
Lıderler duzeyınde bu toplantıya kaülan
Sayın Demırel'ın UNCED'ın ana konulan
dışında yapüğı goruşmeler ve yapuğı açık-
lamalar kamuoyuna yansıtılırken, Turkıye
Başbakanının Rıo gezısı sansur edıldı Hıç
bır onemı olmayan konularda dunyanın
parasını harcayarak ınsanlara televızyon
duğmesını kapatacak olçude yaymlar ya-
'Büyük Düşünmek!'
S ayın Ahmet Taner Kışlab'nın, 28 hazı-
ran tanhb Cumhunyet'te "Haftaya
Bakış" sütunundakı "Buyuk Düşünmek"
başbkb yazısını okudum Sayın Kışlab'ya
gore "buyuk duşunme"nın urûnu olan ve
20 yıldonûmüne kaülırken buyûk mutlu-
luk duyduğu Istanbul Festıvab'nden ben
de mutluluk duyuyorum Bugün, gebşmış
ûlkelenn ılk sırasındakı bır ülkenın baş-
kenünde dınlenen bır sanatçının, bızım gıbı
gebşmekte olan bu- ulkede de dınlenebürne-
sı şuphesız kıvanç duyulacak bır olay An-
cak bu konuda bır goruşumu bebrtmek
ıstıyorum Bunca masraflar karşılığında
geürtılen ve Kışlab'nın da yazdığı gıbı '"ast-
ronomık rakamlar" odeyebılen bır seyırcı-
ye hızmet etmek mıdır "buyuk duşunmek"
İstanbul Fesüvalı'nın izleyıası, esasen
kendı olanaklan ıle bu sanatçılan dunya-
nın dığer yerlennde de dınleme olanağına
sahıp ve ne yazık kı ulkemızde az sayıda
olan "mutlu bır azınlık"tan ote değıldır
Oysa bu festıval ıçın aynlan para ıle ulke-
mızde yeüşmış sanatcılanmızın meydana
getıreceklen çeşıtlı orkestra, kuçuk toplu-
luklarla ulkemızın çeşıtlı kentlennde, yöre-
lennde halkımıza bedava konserler verme-
sı, kuartetler, kentetler, koro eseriennın
ulkenın çeşıtb yerlennde cabnıp söylenme-
sı, belkı konservatuvar öğrenalenmızın
pan devletın basın-yavın tekelı de L N'CED
konusunda sessız kaldı Iktıdann hergınşı-
mını ekrana yansıtarak ona oy kazandır-
maya çalışan basın-yayın tekelı çevre
konusunda ıktıdann oy yıtırmesınden mı
korktu
9
Yoksa her gun dunyanın her bır
yanında onlarcası duzenlenen mankenlık,
moda, guzellık yanşmalan kadar onemı ve
haber değen olmayan bır konu muydu
UNCED
9
Turkıye'yı kalkınmış ulkeler sı-
nıfına sokmalanndan mı gocunuldu
9
Sayın Demırel 'Çe\rea Babi' olarak
dönduğunde kendısını en çok etkıleyen
olay NGO'lann gucu ıdı Gonullü kuru-
luşlar olarak adlandırdığı NGO'lara des-
tek venleceğını soyledı Bunun sonuçlannı
beklerken Çevrecı kuruluş ve kışılere
onemlı bır gorev duşüyor Çevrecılığın
'maksat yeşılbk olsun' dıye yapılmaması
bıbncının yerleşmesı gerekıyor Yonetımle-
nn tıpkı tabıbler, barolar esnaf odalan ve
sendıkalar uzennde gerçekleştırdığı etkısız-
leştınne olayına çevrecıler ızın vermemelı-
dırler Çevrecı kuruluş, kışıler ve uzmanla-
nn en kısa surede bıraraya gelebılmenın
yollannı bulmalan gerekıyor Turkıye nın
çevre sorunlannın açık ve net bır bıçımde
bebrlenmesı ve çozümlen ıçın kollann sı-
vanması gerekıyor Çevrecıbğın elde plas-
tık poşct (') katı atıklan toplamakla değıl
katı atıklann kaynaklannın ıslah edılme-
sıyle gerçekleşeceğını gostermek gerekıyor
Çevrecıbğın ağaç dıkmek kadar umursa-
maz bıçımde ormanlann yok edılmesıyle
ağaç kıyımına karşı durmakla başanlaca
ğını anlatmak gerekıyor
Çevrecıler çevrevı kırleten sanayıcıler
kadar çevrecı olamadıktan sonra bu hıka
ye hep bovle surup gider
YAŞARÖZTÜRK Ergam
yazhk kamplarda bır zamanlann unlü so-
bstlen ve günümuzün değerb öğretmenlen
ıle çabştınlmalan, pek çok ılk, orta ve bse-
deboş geçen veyaedebıyatvs öğretmenlen
ıle doldurulan mûzık derslennın tatmınkar
ücret venlerek konservatuvarlanmızı bıür-
mış değerh mezunlanmızca yapüması gıbı
çeşıtb altematıfler akla gelebıbr
Böylece sanat eğıümıne daha genış bır
kıtletun egıüknesı ıle başlanmış olur ve bel-
kı de bır zamanlar ulkemızde beğenılme-
yen Pavarotü'len dunyaca ünlü obnadan
bızde de anlayabılecek bır toplum yeüşür-
meye katkımız olur
AYHANECER Tokyo
PENCERE
ZlPPPP...
12 Eylul'den bu yana matrak bır gazetecılık çeşıdıtü-
retıldı Bu ışın mucıdı gozune kestırdığı gazetecılerı gece-
nın bır saatınde telefonla arayıp bıçımlendıren özal'dır
Turgut Bey, etkılı yontemıyle sonuç aldı, ama zamanla bu
ışın suyu çıktı Kımı gazetecı, her gun her gece tepedekı
polıtıkacıları aramaya başladı Yalnız bu ışın bır raconu
var Tepedekı polıtıkacı, her gazetecının telefonuna çık-
maz her gazetecıyede telefon etmez Gazetecının koşesı
olacak, bır, polıtıkacıya yakın olacak, ıkı, dolduruşa eyval-
lah dıyecek, uç, beyefendının göruşlennı ertesı gunu koşe-
sınde yansıtacak dort'
Telefon oyunu ' kolaylık da sağlıyor, gazetecıyı zah-
metten kurtarıyor aktarmacılık yetıyor
Doğrusunu ıstersenız, ben de kıskanıyorum, tepedekı
polıtıkacılardan hıçbırı benı aramıyor, ben de onları araya-
mıyorum, ama telefon hattıyla kendılerıne bağladıkları
gazetecı dostlanmı okuyorum, tesellı buluyorum, tepedekı
polıtıkacılarla bu yoldan her gun soyleşıyoruz
Ne de çok konuşuyorlar'
•
Kıskançlık damarım öylesıne kabardı kı, konu bulmakta
zorlandığım bır gun ben de bır telefon yazısı yazayım dıye
duşunurken masamdakı telefon çalmasın mı
1
-Zırrrrr
Açtım
•Aloooo
-Efendımi
•Ben Özal
Şaşırdım, bızım toplumda anasının gözünden geçılmez,
bırısı benımle matrak mı geçıyor?
-Buyrun
-Ilhan Bey, son gunlerde gazetecılenn tartıştıkları 2'ncı
Cumhunyet var ya
-Evet
-O benım fıkrımdır
Nasıl yanıt vereceğımı duşunurken, telefon kapandı Al-
dı mı benı bır kaygı' Ikırcıklendım, boyle konuşmalara da
alışkın değılım, bereket, bır şeyler oldu, hat kesıldı
•
Ne yapayım dıye kendı kendıme sorarken telefon bır kez
daha çalmasın mı
-Zırrrrr
-Efendım
Degışık bır ses bu kez, ama bellı kı onemlı bır kışı, kendı-
nı tanıttı
-Ilhan Bey, ben Yalnız soyleyeceklenmın aramızda
kalmasını ozellıkle rıca edıyorum, adımı yazmamanız ko-
şuluyla anlatacağım şeyler var
-Buyrun'
-2'ncı Cumhunyet olayının once hangı çevrelerden pıya-
saya surulduğune bakıni Kosk yâranı, yağdanlıklar, ve-
saıre' Değıl mP Şenatçılarla Kurtçuler desteklıyorlar
Hepsı elbırlığıyle Ataturk donemını karalıyorlar Çıkış nok-
taları bır Hesaplan da şu DYPSHP koalısyonu demokra-
tıkleşmeyı gerçekleştıremez, ekonomıyı duzeltemez, te-
rorle baş edemez, Amerıka 'nın gudumune tam gıremez,
ufarak da olsa, Kıbrıs'ta, Kuzey Irak'ta, başka sorunlarda
ıkı arada bır derede kalır Pekı, bu ıktıdann muhalefetı na-
sıl oluşacak? ANAP'ın Islamcı kanadı Özal ın gudumunde-
dır, şenatçılarla Kurtçuler dunden hazırlar, Washıngton'-
un guçlu desteğıyle ıktıdar alternatıtı oluşur Kıbrıs'ta
fiuma, Kuzey Irak'ta Amenka'ya 'ver kurtul' ' Sonrası ya
hey
1
Ekonomıde payandalandın mı, unıter devletten 1e-
derasyona doğru ver elını 2'ncı Cumhunyet
-Ya demokrası?
-Zamanede demokrası bu
1
-Çat
Telefon yıne kapandı
•
Keratanın bın benı ışletıyor
Ama bugunku yazı da çıktı
Ne de kolaymış' Bundan boyle telefona bır de teyp ta-
kacağım, ondan sonra tepedekı polıtıkacılara telefon ettı-
ğımde, duğmeye bastım mı tamam
Telefon oyunuyla yazı, saçma sapan da olsa zahmetsız
bır ışi Bakın bugunku yazı çıkıverdı
PALU KADASTRO MAHKEMESt
1992 3
Davacılar Sıüu Evranos ıle muhtebf kışıler tarafından davalılan Rusel
Kavaklı ve muştereklen aleyhıne ve sonradan davaya müdahıl olan
davacı Fatma Yerkazan arasmda vapılan kadastro tespıtıne ısıtar ve
tescıi davasında taraflann vokluklannda venlen karar gereğmce
Mahkememızın 15 5 1992 tanh ve 1992 3 esas 1992 5 karar sayıh
dava dosvası Kovancılar ılçesı Kannca koyu 74-81-102-151 166-172-
187 196-204-231 ve 288 nolu parsel savılı taşınmazlann mahkeme-
mızde venlen yetkısızlık karan taraflardan Palu ılçesı Çımşıdıye ma-
hallesı nufusuna kayıuı Mustafa oğlu Mahmut Yumuşakbaş ıle
Mehmel Yumuşakbaş ısımlı şahıslara yukanda esas ve karar numara-
sı ıle karar tanhı yaalı mahkeme karannın gazetelerden bınnde ılarun-
dan 15 gun sonra tebbğ edılmış sayılacağı ılanen tebüğ oiunur 13 7
1992
SATILIK
Gazetecıden 18 000'de ortjınal FIAT 126 BIS
22 500 000
384 38 42
Sermaye Piyasası Kurulu
HALKA ARZA ARACILIK YETKİ BELGESt
Numarası
BNK/HAA 022
Tanhı
25 6 1992
Sernaje Pıyasası Kurulu'nca T Vakıflar Bankası T A 0 'nın
4 1 1985 tarıhınden ıtıbaren Halka Arza Aracılık faalıyefınde
bulunması uygun gorulmuştur
Bıı belge sahıbı banka, verılen yetkı çerçevesınde aracılık
yuklenıaınde (under>.rıtıng) bulunabılır, en ıjı gayret aracılıgı
yapabılır
BJ belge, 3794 sajılı Kanun ıle degışık 2499 sayılı Seraaye
Piyasası Ranunu'nun 31'ıncı aaddesı uyarınca verılaıştır
OrtakbRin
Ankara
5108
Rıfkı DANISMAN
Başkan Vekılı
Sermaye Piyasası Kurulu
ALIM SATIM ARACILIGI YETKl BELGESl
Numarası
BNK/ASA-019
Tarihi
25 6 1992
Seraaye Pıvasası Kurulu'nca T Vakıflar Bankası T A 0 'nın
4 1 1985 tarıhınden ıtıbaren Alın Satıa Aracılıgı' faalıyetınde
bulunnası uygun gorulnuştur
Bu belge sahıbı banka, ılgılı mevzuata uvgun olarak daha
once halka arz >oluyla satılmş serıaye pıjasası araçları u z e n n -
de aracı sıfatıyla \e tıcarı anaçla alıa satıa yapabılır
Bu belge, 3794 sayılı Kanun ıle degışık 2499 sa\ı1ı Sermave
Piyasası Kanunu'nun 31'ıncı maddesı uyarınca verılmıştır
Ortaklıgın
ı il v
Ankiı i
R ı f k ı DAMŞMAS
B a ş k a n \ e k ı l ı
< . \
VnkıfBank_ 21 Yuz\'\\ Bankac ılığı
DOSTUM
MOZABT
Nadir Nadi
8 bası 10000 hra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu İstanbul
Odemelı gondenlmez.
DÜŞÜNİJYORUM
ÖYLEYSE VURUN
tlhan Selçuk
21 bası 15 000 ura (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Odemelı gondenlmez.
SOYLEV
(Cılt 1-2)
Hıfzı V. Velidedeoğlu
21 bası 20 000 hıa (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlan Turkocağı
Cad 39 41 Cağaloğlu İstanbul
Odemelı göndenlmez.
®mldVSOft
Word 5.5
Türkçe!
R A K I P S I '
K E L İ M
IŞLEMCINIZ
•»• interfix02-346