Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN1992 PERŞEMBE
HABERLER
1402'liklep
dönebilecek
• ANKARA (ANKA)-
Hükümetin
demokratikleşme programı
çerçevesinde 1402'liklerle.
güvenlik soruşturmasına
takılanlann sorunlan
çözülecek. Insan
haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Mehmet
Kahraman, 1402'bklerle,
güvenlik soruşturmasını
aşamayanlann kamuda
çalışmasına olanak sağlayan
vekaybettikleri haklan iade
eden bir tasan hazırladı.
Bakanlar Kurulu'nda
görüşüldükten sonra
TBMM'ye sunulacak tasan.
1402 sayılı Sıkıyönetim
Yasası'nın 2. maddesi
uyannca görevlerine son
verilen veya başka
kurumlara atanan kamu
görevlileri ve işçileriyle,
güvenlik soruşturması
gerekçesiyle kamu
hizmetlerine alınmayanlan
kapsıyor.
YeşilKart
Yasası
• ANKAKA (Cumburiyet
Börosu) — DYP'nin 20
Ekim seçimlerinden önce
yaptığı vaatler arasında yer
alan ve koalisyon
protokolüne de konulan
Yeşil Kart Yasa Tasansı'na •
DYP Kastamonu
Milletvekili Münif
lslamoğlu da karşı çıktı.
Yeşil kartın aylık geliri 179
bin liranın altında olanlara
verilmesini öngören yasaya,
bu sınınn kaldınlması için
değişiklik önergesi veren
lslamoğlu, DYP grup
yöneticilerinin, "Tasarı
komisyondan çıktığı gibi
geçsin" biçimindeki
yaklasımı nedeniyle
partisinden yeterli sayıda
imza bulamadı. Yeşil kart,
muhalefet partileri ve
DYP'nin muhalif
milletvekili Jslamoğlu'nun
eleştirileri ve engellemeleri
üzerine yasalaşamadı.
Demirel, bazı yolsuzluk dosyalannın yüce divana gideceğini, gündemde erken seçim olmadığını söyledi
'Seçim sonuçları siyasi gelişmeler doğuracak'• Başbakan Demirel Rio dönüşü topladığı DYP grubunda, seçim sonuçla-
rının birtakım adamlann cesaretini kırdığmı söyledi. Demirel, "Koalisyon
hükümeti çalışıyor. Çalışmaya devam edecek. Ancak seçim sonuçları birta-
kım siyasi gelişmeler doğuracaktır" dedi.
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
1
su) - Başbakan Sü-
leyman Demirel,
baa yolsuzluk dos-
yalannın Yüce Di\an'a gidece-
ğini açıkladı. Bugüne kadar 92
yolsuzluk dosyasırun yargıya
intikal ettiğini bildiren Demirel,
bunlardan bazılannın önümüz-
deki günlerde TBMM'ye gön-
derileceğini söyledi.
Başbakan Demirel, Rio de
Janeiro'dan döner dönmez top-
ladığı DYP grubunda gündem-
lerinde erken seçim olmadığını
da açıkladı. Demirel, 7 Hazıran
seçimlerinin sonucunun birta-
kım adamlann cesaretini kırdı-
ğmı belirterek "Kimse zihinleri
kanştırmasın. DYPGenel Baş-
kanı olarak ne ben, ne partim
ne de hükümetimizin seçimle il-
gisi yok. Koalisyon hükümeti
çahşıyor ve çabşmaya devam
edecek" dedi. Demirel, seçim
sonuçlannın birtakım siyasi ge-
lişmeler doğuracağmı da söyle-
di.
DYP milletvekJUerine "yaz
tatilinde vatan sathına yayılın,
vatandaşın arasına kanşın" ta-
limatı veren Demirel, grup top-
lantısında son gelişmelerle ilgili
olarak şu değerlendirmeleri
yapü:
Seçim konusu: "Seçim birta-
kjm adamlann cesaretini kır-
mıştır. Bunun birtakım siyasi
etkileri de olacaktır. Daha fazla
konuşmamak için yutkunuyo-
rum. Şu an hemen herkes koa-
lisyonun yumuşak karnıru an-
yor. Koalisyon uyum içinde
çahşıyor. Halktan aldığı güçle
kendisine çekidüzen verecektir.
silkinecektir. Söylentiler çeşitli-
dir. Güya bize 'seçim yapın'
diye rapor verilmiş. Yok böyle
bir şey. Seçim yapmayı düşün-
müyoruz. Kimse zihinleri kanş-
tırmasın."
Yolsuzluklar: "Yolsuzluk-
larla mücadele konusunda hal-
ka verilen söz yerine getiriliyor.
Bugüne kadar 92 yolsuzluk
dosyası yargıya intikal etti. Ko-
nu yargırun işi olduğu için çok
fazla konuşmak istemiyoruz.
Bunlardan 10a yakını yakında
TBMM'ye gelecek ve Yüce Di-
van yolu açılacak. Biz hırsızlık
.bulma hevesinde değiliz. Hır-
sızlık yapılmışsa. bunu yapanın
yanına bırakmama ıddiasında-
yız."
Hükümette Olağanüstü HaPemakyaj sancısıANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su)-Olağanüstü Hal uygulama-
sının dört ay daha uzatılması
konusunda koalisyon ortağı
DYP ve SHP arasında görüş
aynlığı var. DYP sistemin de-
vamını savunurken, SHP önce
iyileştirici çalışmalar yapılması
gerektiği görüşünde. Başbakan
Süleyrnan Demirel konunun 23
haziranda Milli Güvenlik Ku-
rulu'nda ele alınacağını açıkla-
dı.
lçişleri Bakanı İsmet Sezgin
Güneydoğu'daki terör olaylan-
na karşı yürütülen mücadelede
Olağanüstü Hal uygulamasının
çok büyük önem taşıdığını söy-
ledi. Sezgin olağanüstü hal'in
"sivilleştirilmesi" konusunda
önemli adımlar atıldığmı belir-
terek, "Valilerin yetkisini arttır-
dık. Demokrasi ve insan hakla-
n sınırlan içinde hareket edili-
yor. Şimdilik bu sismetin yerine
konacak yenı bir sıstem yok. Bu
sistem üzerinde yapılabilecek
değişiklikler konusunda bir ça-
hşma yapıbyor"dedi.
Hükümetin, daha
önce verdiği söze karşın olağa-
nüstü hal uygulamasını yeniden
uzatma isteği SHP grubunda
rahatsızlığa yol açıyor. SHP
Grup Başkanvekili Aydın Gü-
ven Gürkan, hükümetin süreyi
uzatmadan önce bölgedeki du-
rumun iyileştirilmesi konusun-
da somut adımlar atması gerek-
tiğini söyledi.
Gürkan, Cumhuriyet'in soru-
sunu yanıtlarken, olağanüstü
haün uzatılmasının 23 Haziran
sah günü SHP grubunda görii-
şüleceğini bildirdi. Hükümetin
daha önce olağanüstü hali son
kez kaydıyla uzattığını ve böl-
gedeki durumun iyileştirilmesi
konusunda vaadde bulunduğu-
nu anımsatan Gürkan, grubun
bu nedenle tereddütleri olduğu-
nu söyledi. Bölgede halen insan
haklan ıhlallennın sürdüğünü
belirten Gürkan, şöyle dedi:
"Ülkenin güvenligi ve bölün-
mezliği elbette çok önemlidir.
Ancak, insan haklan ihlalleri-
nin sürmesi de kabul edilemez.
Hükümet koruculuk sistemini
kaldıracağını söyledi, ama o da
sürüyor. Bölge için yeni önlem-
ler getirileceği söylendi. bugüne
kadar yapılan birşey yok. Ola-
ğanüstü halin uzaUlmasından
önce, hükümetin birtakim so-
mut adımlar atması, yeni ön-
lemler getirmesi gerekir. Böyle-
ce hükümetin olaya yaklaşımı
anJaşılabilir. Bu noktalarda
SHP grubunun tereddütleri,
aynı şekilde parlamentonun te-
reddütleri hükümet tarafından
giderilmeli."
Gürkan, olağanüstü halin uza-
tılması konusunda SHP gru-
bunda bir karar alınmayacağı-
nı da bildirdi ve bazı milletve-
killerinin buna karşı oy kullan-
masının doğal olduğunu
söyledi.
Öte yandan İçişleri Bakanlığı
Müsteşan Fahri Öztürk, AA
muhabirinin konuya ilişkin so-
rusu üzerine. olağanüstü hal
uygulamasının kaldınlmasm-
dan sonra yapılacak düzenle-
meleri bebrlemek amacıyla
'By-pass' TBMMgündemindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada-
let Bakanlığı ust yönetimine yapılacak ata-
malarda cumhurbaşkanının "onay" yetki-
sini ortadan kaldıran ve kamuoyunda "by-
pass yasası" olarak adlandırılan yasa,
TBMM'de Cumhurbaşkanı Tlırgut özal ta-
rafından veto edildikten sonra dün ikinci
kez ele alındı. TBMM Plan ve Bütce Ko-
raisyonu, yasayı ilk haliyle yeniden kabul
ederek TBMM Genel Kurulu'na sevk etti.
Komisyonda yasa üzerindeki görüslerini
acıklayan ANAP'lı Işm Çelebi, "Böyle şi-
şirme yasalar terörü arttırıyor" dedi. Çele-
bi, yasa ile getirümek istenen düzenleme-
nin anayasaya aykın olduğunu ûa savundu.
ANAP'lı Adnan Kahveci de Cumhurbaşka-
nı'nın veto gerekçelerinin çok ciddi olduğu-
nu vurguladı.
Eleştiriler üzerine söz alan Adalet Baka-
nı Seyfi Oktay da Ciımhurbaşkanı'nın ya-
sayı, "bir nevi zaman kazanmak için veto
ederek" Meclis'e gönderdiğini savundu.
ANAP'b Meclis Başkanvekili Yılmaz Ho-
caoğlu'nun yasayı geciktirerek Cumhurbaş-
kanı'na göndermesini, "TBMM'nin irade-
sinin, karannın savsaklanması anlamını
taşıdığını' söyleyen Oktay, "Ben 15 günlük
sürenin, bir yasanın, Cumhurbaşkanı'nın
önüne geldikten sonra başladığına ilişkin
hesabı da son derece tehlikeli bir yol ala-
rak görüyorum" dedi.
Dünyanın hiçbir yerinde müsteşara temi-
nat veren bir sistemin bulunmadığını belir-
ten Oktay, "Siyasi iktidann emrinde olan
bir kişiye yargıç teminatı verilmesi mümkün
mü? 65 yaşına kadar o görevde kalacağını
bilen bir kişi, yargı üzerinde egemenük kur-
maya çalışıyor, kafa tutuyor, yargının yoz-
laşmasını sağlıyor. Mevcut sistem, kürsüde
görev yapan yargıç ve savcı üzerinde ege-
menlik kurulmasına, bu konuda bir emir
komuta mekanizması oluşmasını sağlayan
bir sistem" dedi.
Oktay da bu konuda Meclis in değıl an-
cak Anayasa Mahkemesi'nin yorum getire-
bileceğini belirterek, yasanın usulüne uygun
bir biçimde Meçlis'ten geçmesini, ancak is-
tenirse komisyon raponına bu yönde bir ifa-
denin konulabileceğini bildirdi.
kurulan komisyonun çahşma-
lannda son aşamaya geldiğini
bildirdi. Komisyonun çabşma-
lan hakkmda önümüzdeki
günlerde kendisine bilgi verece-
ğini kaydeden öztürk, şunlan
söyledi:
"Komisyonun çalışmaJanru ta-
mamlamasından sonra benim
başkanlığımda yeni bir komis-
yon kurulacak. Getirilen öneri-
ler incelendikten sonra, bizim
de bazı önerilerüniz var, bu
önerileri de dikkate alarak ça-
lışmalanmız tamamlanacak.
Bu konuda yapılması gereken-
lere ilişkin değişiklik önerileri-
mizi, önümüzdeki hafta içeri-
sinde kamuoyuna açıklayabilı-
riz."
Fahri Öztürk, yapılan çalışma-
lar doğrultusunda, kısa adı 'SS
kararnamesi' olarak söylenen
ve kamuoyunda 'Sansür-Sür-
gün Kararnamesi' olarak bili-
nen yasanın kaldınlacağını be-
lirtti.
Yapılan calışmalann tamamıy-
la olağanüstü hal uygulaması-
nın kaldınlmasından sonra
alınacak önlemlere yönelik ol-
duğunu kaydeden öztürk, bu
çerçevede Türkiye genelinde
valilerin yetkilerinin artınlma-
sının hedeflendiğini bildirdi.
Enflasyon: "Hükümet bu
konuda ileri adımlar attı. Hiç
kimse oramızdan buramızdan
çekmesin. Enflasyonu kontrol
alüna almak zor bir iştir. Anar-
şiyle mücadeleden bile zor bir
iştir. Her gün birine bir şeyler
vermek zorundasınız. Derya-
dan mı vereceksiniz? Ama kim-
se nereden verileceğini düşün-
memiş. Bu da enflasyon getir-
miş. Ama iş çıkmaza gidiyor
değil. Biz bu işin içindençıkaca-
ğız. Enflasyonun trendi iyi gidi-
yor.'"
Terörle mücadele ve
CMUK: "Terörle mücadele
konusunda halka verilen sözler
doğrultusunda ileri adımlar
atıldı. Dünya konjonktürü ya-
nımızdadır. Dünya bu olayla-
nn terör olduğunu, halkla ilgisi
bulunmadığını kabul ediyor.
Ceza Muhakemeleri Usulü Ka-
nunu'nu da yeniden Meçlis'ten
çıkanrken buna bakacağız.
Koalisyon partileri arasında
bunu görüşeceğiz."
Özeleştiri ve çekidüzen:
"Halkın koalisyona desteği sü-
rüyor. Bunun gereği yapılacak.
Grup, hükümet olarak bir öze-
leştiri yapacağız. Halkın bek-
lentilerini karşılamada ne yap-
uk, ne yapamadık? Bizim halka
vaat ettiğirniz düriist ve açık
devlettir. Bizim siyasi kadro-
muzda dürüstlük dışında hiçbir
olay olmaz. Açıklık ve dürüst-
lük en büyük gücümüzdür.
Buna gölge düşürecek hiçbir
şey olmaz."
Parlamento çalışmalan:
"Parlamento tatile girmeden
yeşil kart halledilmeli. yeni üni-
versiteler kurulmalı, veto edilen
yasalar çıkanlmalı."
Mılletekillerine talimat: "Ya-
zın vatan sathına dağılın. Mut-
laka vatandaşın yanında olun.
Köy köy, kahvehane kahveha-
ne dolaşın. Vatandaşın nabzını
tutun."
ICİSLERÎ BAKANI SEZGİNLE BÖLGEDE 5 GÜN 16 İL
Güneydoğırmın iki aııa sorunu: Işsizlikve güvenlikMUSTAFABALBAY
Fırat, Karakaya Barajı'ndan
boşanmış ,delicesine akıyor.
Sarp kayalıklann arasında açtı-
ğı derin yatağında, çevresine
yüz vermiyor. Koyun sırtı tepe-
lerde tek ağaç yok; ilk bakışta,
yanıklan yeni iyileşmiş insan
derisini andınyor. 300 metre
yûkseklikte uçtuğumuz heb-
kopterden Fırat'ın beyaz kö-
pükleri rahatlıkla seçilebib'yor.
lçişleri Bakanı İsmet Sezgin-
in Doğu ve Güneydoğu'da 16
Ui içeren, en kapsamlı gezisinin
birinci durağı Diyarbakır'a gi-
derken edındiğimiz ilk izlenim.
bölgenin çınlçıplak görüntüle-
riydı. Sonra alaca yeşil, uçsuz
bucaksız bir düzlük başladı.
Arada beş-on evlik küçük yer-
leşim yerleri, ince san yollar...
Diyarbakır toz renginde.
Çok katlı yapılar tek katlılara
kanşmış, binalann dışyüzeyleri
özensiz.
Sezgin, beraberinde Jandar-
ma Genel Komutanı Orgeneral
Eşref Bitb's, Emniyet Genel
Müdürü Yılmaz Ergun, Olağa-
nüstü Hal Bölge Valisi Ünal
Erkan ve Jandarma Asayiş Ko-
mutanı Korgeneral Necati Öz-
gen ile birb'kte İnönü Caddesı
üzerinde yurttaşlann eUerini sı-
karak başladı geasıne. Arada
albşlayanlar, eüni öpenler ol-
du. Gezısinde karşılaşacağı so-
nınlann ilk mesajını cadde
üzerindeki Ozan Çay Bahçesi-
nde aldı. Bu bahçenin adı daha
önce "Zozan"mış. Kürtce
"yayla havası" anlamına gelen
bu ad, küçük bir değişikbğe uğ-
raülmış. Baştaki "Z"sini kal-
dırtmışlar, Ozan obnuş. Sezgin
çevresini saran gençlere, "dev-
lete sahip çıkın" mesajını ver-
dikten sonra. kalabalığın ara-
sından art arda sesler yüksel-
meye başladı:
-Batıda 30 bin fabrika, Di-
yarbakır'da 30 bin kahvehane
var.
-Buraya niçin yaünm yapıl-
mıyor.
-Hal üstü valim, hal üstü va-
lim, kadrolar ne zaman dağıtı-
lacak.
Sezgin'in bu isteklere cevabı
netti:
-Önce terör belasından kur-
tulalım. Sizdevlete ,demokrasi-
ye sahip çıkın, devletin yarunda
olduğunuzu gösterin, bunlann
hepsi çözülür.
Sezgin daha sonraki konuş-
malannda da sürekb bu mesajı
verdi. Işsizliğin, yoksulluğun,
geri kabTuşbğın birinci nedeni
güvenlik ti. Eğer bölge halkı
PKK'yı istemediğini gösterirse,
çözülemeyecek sorun yoktu.
Sonra orta yaşb bir Diyarbakır-
lı aldı sözü:
-Sayın Bakan, üç büyük dert
vardır. Birinci derdimiz ağadır.
toprak onlanndır. İkinci derdi-
miz bize iş verilmemesidir.
Üçüncü derdimiz ağanın zul-
müdür. Başçavuş da bizi döv-
mektedir.
Halkın
Bakan'dan
istekleri
/- İşsizliğinasüçözeceksint? PKK'ya
gidenlerden bir kısmı işsizlikten bunuyapıyor.
2- Olağanüstühal valüiklerine verilen biner
kişilik kadrolar torpillileredağıtılacak. Daha
önceöyle oldu. Dağıtunı adilbirşekilde nasıl
yapacaksvnz?
3- Toprak ağanındır. Bizezulmetmektedir.
4- Buralara niçinyatırımyapılmıyor. Bölgeye
yatırımyapmak içinparaalanlar Marmaris 'te,
Bodnan da otetyaptırıp turtme atıhyor. Buna
karşı niçin önlem almıyorsunuz?
5- Bölgeye niçin sadecegüvenlik açıstndan
bakıyorsunuz?
6- Aydınlanmayan cinayetlerbiziürkütüyor.
7- Koruculuk sistemidikkalli düzenlensin. Kan
davalan da işin içinegirmeye başladı.
8-Okullaraçıhın.
9- Yaylayasağı hayvancılığı öldürüyor.
10- Valiler sadecegüvenlikleilgileniyor. Bu
böyle devam edecekse, bizimle ilgilenecek,
yatırımlara bakacak ikincibir valiatansm.
Sezgin bir kez daha teröristle
halkj birbirinden ayırdıklannı,
PKK yok edildiğinde tüm so-
runlann çözülecegini vurgula-
dıktan sonra Vabbk ve Emniyet
Müdürlüğü'ne gitti. Güvenlik
kuvvetlerinin bölgedeki kahra-
manca mücadelesi her türlü
övgünün üzerindeydi. Bölgede
görev yapan polislerin çocukla-
nna bırakacakJan en büyük
miras buydu.
Sezgin'in övücü sözlerini din-
leyen polislerse bakandan bir
müjde bekliyordu. Acaba böl-
gedeki zorunlu hizmet süresi
kısaltılacak mıydı? Sezgin'in bu
konuda sadece Hakkâri ve Şır-
nak'ta görevli pobslere müjdesi
vardı. Bu iki ilde daha önce üç
yıl olan görev süresi iki yüa in-
diriliyor. Üstebk polisler gide-
cekleri illeri de kendileri belirli-
yordu. Seçilen üç ilden birine
atamalan yapılacaktı. Şırnak
Emniyet Müdürlüğü önünde
bakanın bu konuşmasını dinle-
yen polisler kendısını sevinçle
alkışladılar.
Gezinin ikinci durağı Mar-
din'de. halk. eski vablik konağj
önündeki Halk Çay Bahçesi'-
nde toplandı. Daha önceki top-
lantılardan kalan bir abşkanbk
olmab ki Sezgin'in konuşacağı
mikrofonun bulunduğu masa
ile yurttaşlara aynlan yer ara-
sında 10-15 metrelik bir mesafe
bırakılrruşu. Bakanla yurttaşlar
arasına fıskıyeb bir havuz var-
dı. Havuzun içi ve çevresi kiraz-
larla doldunıbnuştu. Bakan
buna karşı çıktı, hepiniz yanı-
ma gebn diyerek sandalyeleri
öne çekürdi. Burada da mesaj
aynıydı: Devlete sahip çıkın
,sırtınız yere gelmez.
Ama yurttaşlann derdi daha
yaşamsal şeyierdi. DYP Mar-
din İl Disipbn Kurulu Başkanı
Mustafa Öget bakanın sözünü
kesip atıldı:
-Sayın Bakan, memleket ço-
cuğu olarak istirham ediyorum.
Mardin'e ayda iki kez su veril-
mektedir. Bu da temiz değildir.
Konuşmasını daha çok dev-
letin bölünmez bütünlüğü üze-
rinde konsantre eden Sezgin,
bu istek karşısında biraz durak-
ladı.
Valinin rutin programı
Bakan kent içinde tur atar-
ken görüştüğümüz Mardinliler,
devletin her şeye asayiş gözlü-
ğüyle bakmasından yakındılar.
Bir devlet yetkilisinden aldığı-
mız bilgiye göre, Mardin Vabsi
Yahya Gür'ün günlük rutin
programı şöyle:
-Sabah iki saat harekât mer-
kezinde bölgenin güvenbğiyle
ilgili brifıng.
-Sonra bir saat vab yardımcı-
lan ve emniyet müdürü ve yar-
dımcılanyla görüşme.
jÖğleye doğru 'asayiş saati.'
Bu da yaklaşık 2 saat sürüyor.
Buna daha alt düzey emniyet ve
vabbk görevlileri de katıbyor.
-Öğleden sonra o gün ya da
bir gün önce herhangi bir olay
olmuşsa o bölgeye gidiyor.
Mardinbler ."Güvenlik tabii
ki önemb, ama vali sadece bu-
nunla uğraşacaksa birde bizim-
le, yatırımlarla ilgilecek ikinci
vab atasınlar" diyorlar.
Hebkopterimiz üç beş evlik
mezralan, engebeli tepeleri aş-
üktan sonra Şırnak'a ulaştık.
En üst kata kadar bütün pence-
releri yansına dek kum torbala-
nyla kapabjandarma taburuna
indik.
Tozlu sokaklann kenarlann-
daki evlerin hemen tümünde
kurşun izleri var. Evlerin he-
men tümü tek katb ve ahşap.
Bahçesi askeri araçlarla dolu
vabbk binasında Bakan'a bri-
fingi Vab Mustafa Malay hac-
da olduğu için Emniyet Müdü-
rü Necati Altıntaş verdi.
Altıntaş'ın ile yapıknasını is-
tediği yatınmlar bstesi öylesine
kalababkü ki tüm Şırnakblar
halen çadırda oturuyor olsa ve
yeni bir kent kurulması istense
ancak bunlar gerekirdi. Su, yol
yaünmlannın yanı sıra devlet
binalannın da büyük bölümü
yoktu.
Şırnak öğretmenevi önünde
konuşan Sezgin'i alkışlayanlan
izleyen Olağanüstü Hal Bölge
Vabsi Ünal Erkan şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
-Bu kalababk Başbakan'ın
gebşinde bile yoktu. Hatta o za-
man arada zafer işareti yapan-
lar vardı.
Gündüz adbye, akşamlan da
bse olarak kullanılan iki katb
binanın yanındaki Emniyet
Müdürlüğü'nde bakanla görü-
şen AJtıntaş'ın bakandan isteği.
bölgeye Kürtçe bilen pobslerin
atanmasıydı. Bu yolla soruştur-
malar daha kolay olacak. yanbş
anlaşılmalar aza ınecekti.
Vahşi ama güzel
Jandarma karargâhını tozlar
içinde bırakarak havalanan he-
bkopterimiz birkaçdakika son-
ra âdeta başka bir gezegenin
üzerinde uçmaya başladı.
ABD'deki Büyük Kanyon altı-
mızdaki manzara karşısında
sngebeb arazi sayıhr. Sanki,
tann baba burayı çamurlaştınp
tek bir düzlük kalmayıncaya
dek kanştımuş. sonra dondur-
muş ve çekmiş gitmiş. Zirvede
kar, eteklere doğru yeşillik.
Karsuyunu nehirlere taşıyan
vadicikler... Vahşi ve^üzel bir
görüntü. Eteğinde "Once va-
tan"yazıb Sümbül DağYnın
karb zirvesini sağımızda bıra-
kıp Hakkâri'ye indik. Dar yol-
larda kenti toz içinde bırakarak
Kültür Müdürlüğü salonuna
geldik. Salonda bir tek kadın
yoktu. Gelenler arasında Ba-
kan'ın konuşmasından sonra
söyleyecekJerini • ezberlemiş
gençler de vardı. Rahmi Ertuş
adb genç. Bakan'ın konuşması-
nın ardından kürsüye fırladı ve
ellerini havaya kaldırarak sor-
du:
-Buraya aynlan paralan hol-
dingler yiyor. Geçen yıl Hak-
kâri'ye aynlan 18 milyar nere-
de?
Rahmi Ertuş'un bu sözleri-
nin ardından Sezgin seslendi:
-Bakın yurttaşlanm, demok-
rasi ne kadar güzel bir şey...
Hakkârililerin öğrenmek is-
tediğj diğer konu da vabbkler
emrine verilecek kadrolann na-
sıl dağıtılacağıydı. Onlara göre,
torpilblerçoktan işlerini ayarla-
mış, kadrolannı garanti etmiş-
lerdi.
Güneydoğulu yurttaşlann
yakındığı konulardan biri de
eğitim sorunuydu. Bölgede bini
aşkın ilkokul kapabydı. Siirt'te
okullann kapalı kabTiasmın ne-
deni ciddi bir tartışma konusu
oldu. Bakan vabbkte aldığı bri-
fingte Vali Naci Parmaksız, eği-
timi sorunlann başında sayar-
ken okullann güvenlik nede-
niyle kapab olduğuna dikkat
çekti. Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Eşref Bitbs ise
buna açıkbk getirilmesini istedi.
Devlet bu okullan koruyamı-
yor muydu ? Jandarma Asayiş
Komutanı Korgeneral Necati
özgen de söze girdi ve ,"Siz
okullan açın, güvenbği biz sağ-
lanz" dedi.
Sürt'teki köy okullannın he-
men tümünde beş sınıfa tek öğ-
retmen ders veriyor. Bölgedeki
vabler. yatıb okullann kapasi-
tesinin artünlmasını istediler.
Siirtblerin bir diğer isteği de
yaylalar. Daha önceki yıllarda
bazı yaylalar yasak edibrken,
bu yıl hemen hemen tüm yayla-
lara çıkış yasaklanmış.
Bakraçlarla kent merkezinde
yoğurt satan Siirt köylüleri,
"Yakında bunlar hayal ola-
cak" diyor.
Güneydoğu'nun sağlık soru-
nunun çözümü için gündeme
getirilen önlemler bir türlü iste-
nen sonucu vermiyor. 150-300
yatakiı hastaneler uzman dok-
torsuz, birkaç pratisyen hekim-
le hizmet vermeye çalışıyor.
Tuncebbler de Bakan'ı en çok
bu konuda sıkıştırdılar. "Biras-
ker, bir polis nasıl buralara
'mecburen' geliyorsa doktorda
öyle gelsin" diyor Tuncelibler.
Bir süre önce Sağbk Bakanı
Yıldınm Aktuna, Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu Bölgesi'nde-
ki hastanelerin Batı'daki hasta-
nelerle "kardeş" olacağıru açık-
lamıştı. Buna göre bu bölgedeki
hastaneler "kardeş" olduklan
büyük kent hastanesınden dö-
nüşümlü olarak gelecek dok-
torlarla beslenecekti. Ancak bu
uygulamarun hemen hiçbir ilde
istenen sonucu vermediği göz-
lendı. Gelen doktorlar önce
rapor abp gebşini geciktinmiş,
sonra bir rapor daha abp erken
aynlmış.
Koruculuk ve kan
davası
ANAP hükümetinin getirdi-
ği koruculuk bölgede giderek
sistemleşiyor. Bölgedeki illerde
korucu obnak için başvuranlar
artarken, bu işi meslek edinmiş
olanlar da "haklannı arama-
ya" başlamış. Sezgin'e sorunla-
nnı ileten korucular bir milyon
300 bin bra tutanndaki paranın
yetersizliğini vurguladılar. Ko-
ruculann bir diğer derdi de
mermi azbğı. Herbirine verilen
150 merminin en az iki katına
çıkanbnasını istiyorlar. Sezgin
de bu sistemin süreceğıni sık sık
vurguladı. 7 mayısta Güvenç
mezrasında teröristlerle çaüş-
maya giren ve birini öldüren,
ikisini sağ yakalayan, sonra ta-
kip ederek üçünü daha yakala-
yan koruculan Batman'da
ödüllendiren Sezgin onlarla ha-
tıra fotoğrafı çekibrken gazete-
cilere şöyle dedi:
-Çocuklar gezi boyunca çek-
tiğiniz en değerb fotoğraf bu-
dur.
HEP Bitlis İl Başkanı Hüşa-
mettin Zendellioğlu'na göre ise
koruculuk giderek "kan dava-
sına" dönüşüyor. Sezgin'in ola-
ğanüstü hal kapsanu içindeki
bütün illerin yanı sıra Kars, Ağ-
n ve Erzurum'u da kapsayan
gezısinde iki ana konu dikkat
çekiyordu:
Birincisi vatandaşı devletin
yanına çekmekti. Bakana göre
son alü ayda bu yönde olumlu
sonuçlar abnmıştı. Ama gözle-
nen o ki Güneydoğulu "insanca
yaşamak istediğini" daha yük-
sek sesle söylemeye başlamış.
Sezgin, bölgeye 2 trilyonluk ya-
tınm yapılacağını söyledi.
Ama, somut olarak hangi ile ne
tür yatınmlann planlandığını
açıklamadı.
İkincisi, bölgede görev yapan
emniyet güçlerine moral ver-
mekti. Yer yer sadece pobslere
hitaben konuşan Sezgin'e göre
bölgedeki güvenbk güçlerinin
kahramanbklannın romanlan
yazılacak, fılmleri yapılacak.
Güneydoğu'ya "devleti götü-
ren" Sezgin'le bölgedeki yurt-
taş arasındaki diyaioğun özeti
şuydu:
Yurttaş- İnsanca yaşamak is-
tiyoruz. Iş, yatınm istiyoruz.
Sezgin- önce PKK belası yok
edilsin. Devletin yanında yer al-
dığınızı gösterin.
Yurttaş- Şiz buraya yatınm
yapın, bize iş verin, PKK ban-
namaz.
Sezgin- Güvenlik obnadan
buraya yatınm zor.
Karşıbkb istekler biraz da
"yumurta-tavuk" örneğini an-
dınyordu.