15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN1992 PERŞEMBE HABERLER 1402'liklep dönebilecek • ANKARA (ANKA)- Hükümetin demokratikleşme programı çerçevesinde 1402'liklerle. güvenlik soruşturmasına takılanlann sorunlan çözülecek. Insan haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman, 1402'bklerle, güvenlik soruşturmasını aşamayanlann kamuda çalışmasına olanak sağlayan vekaybettikleri haklan iade eden bir tasan hazırladı. Bakanlar Kurulu'nda görüşüldükten sonra TBMM'ye sunulacak tasan. 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın 2. maddesi uyannca görevlerine son verilen veya başka kurumlara atanan kamu görevlileri ve işçileriyle, güvenlik soruşturması gerekçesiyle kamu hizmetlerine alınmayanlan kapsıyor. YeşilKart Yasası • ANKAKA (Cumburiyet Börosu) — DYP'nin 20 Ekim seçimlerinden önce yaptığı vaatler arasında yer alan ve koalisyon protokolüne de konulan Yeşil Kart Yasa Tasansı'na • DYP Kastamonu Milletvekili Münif lslamoğlu da karşı çıktı. Yeşil kartın aylık geliri 179 bin liranın altında olanlara verilmesini öngören yasaya, bu sınınn kaldınlması için değişiklik önergesi veren lslamoğlu, DYP grup yöneticilerinin, "Tasarı komisyondan çıktığı gibi geçsin" biçimindeki yaklasımı nedeniyle partisinden yeterli sayıda imza bulamadı. Yeşil kart, muhalefet partileri ve DYP'nin muhalif milletvekili Jslamoğlu'nun eleştirileri ve engellemeleri üzerine yasalaşamadı. Demirel, bazı yolsuzluk dosyalannın yüce divana gideceğini, gündemde erken seçim olmadığını söyledi 'Seçim sonuçları siyasi gelişmeler doğuracak'• Başbakan Demirel Rio dönüşü topladığı DYP grubunda, seçim sonuçla- rının birtakım adamlann cesaretini kırdığmı söyledi. Demirel, "Koalisyon hükümeti çalışıyor. Çalışmaya devam edecek. Ancak seçim sonuçları birta- kım siyasi gelişmeler doğuracaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- 1 su) - Başbakan Sü- leyman Demirel, baa yolsuzluk dos- yalannın Yüce Di\an'a gidece- ğini açıkladı. Bugüne kadar 92 yolsuzluk dosyasırun yargıya intikal ettiğini bildiren Demirel, bunlardan bazılannın önümüz- deki günlerde TBMM'ye gön- derileceğini söyledi. Başbakan Demirel, Rio de Janeiro'dan döner dönmez top- ladığı DYP grubunda gündem- lerinde erken seçim olmadığını da açıkladı. Demirel, 7 Hazıran seçimlerinin sonucunun birta- kım adamlann cesaretini kırdı- ğmı belirterek "Kimse zihinleri kanştırmasın. DYPGenel Baş- kanı olarak ne ben, ne partim ne de hükümetimizin seçimle il- gisi yok. Koalisyon hükümeti çahşıyor ve çabşmaya devam edecek" dedi. Demirel, seçim sonuçlannın birtakım siyasi ge- lişmeler doğuracağmı da söyle- di. DYP milletvekJUerine "yaz tatilinde vatan sathına yayılın, vatandaşın arasına kanşın" ta- limatı veren Demirel, grup top- lantısında son gelişmelerle ilgili olarak şu değerlendirmeleri yapü: Seçim konusu: "Seçim birta- kjm adamlann cesaretini kır- mıştır. Bunun birtakım siyasi etkileri de olacaktır. Daha fazla konuşmamak için yutkunuyo- rum. Şu an hemen herkes koa- lisyonun yumuşak karnıru an- yor. Koalisyon uyum içinde çahşıyor. Halktan aldığı güçle kendisine çekidüzen verecektir. silkinecektir. Söylentiler çeşitli- dir. Güya bize 'seçim yapın' diye rapor verilmiş. Yok böyle bir şey. Seçim yapmayı düşün- müyoruz. Kimse zihinleri kanş- tırmasın." Yolsuzluklar: "Yolsuzluk- larla mücadele konusunda hal- ka verilen söz yerine getiriliyor. Bugüne kadar 92 yolsuzluk dosyası yargıya intikal etti. Ko- nu yargırun işi olduğu için çok fazla konuşmak istemiyoruz. Bunlardan 10a yakını yakında TBMM'ye gelecek ve Yüce Di- van yolu açılacak. Biz hırsızlık .bulma hevesinde değiliz. Hır- sızlık yapılmışsa. bunu yapanın yanına bırakmama ıddiasında- yız." Hükümette Olağanüstü HaPemakyaj sancısıANKARA (Cumhuriyet Bûro- su)-Olağanüstü Hal uygulama- sının dört ay daha uzatılması konusunda koalisyon ortağı DYP ve SHP arasında görüş aynlığı var. DYP sistemin de- vamını savunurken, SHP önce iyileştirici çalışmalar yapılması gerektiği görüşünde. Başbakan Süleyrnan Demirel konunun 23 haziranda Milli Güvenlik Ku- rulu'nda ele alınacağını açıkla- dı. lçişleri Bakanı İsmet Sezgin Güneydoğu'daki terör olaylan- na karşı yürütülen mücadelede Olağanüstü Hal uygulamasının çok büyük önem taşıdığını söy- ledi. Sezgin olağanüstü hal'in "sivilleştirilmesi" konusunda önemli adımlar atıldığmı belir- terek, "Valilerin yetkisini arttır- dık. Demokrasi ve insan hakla- n sınırlan içinde hareket edili- yor. Şimdilik bu sismetin yerine konacak yenı bir sıstem yok. Bu sistem üzerinde yapılabilecek değişiklikler konusunda bir ça- hşma yapıbyor"dedi. Hükümetin, daha önce verdiği söze karşın olağa- nüstü hal uygulamasını yeniden uzatma isteği SHP grubunda rahatsızlığa yol açıyor. SHP Grup Başkanvekili Aydın Gü- ven Gürkan, hükümetin süreyi uzatmadan önce bölgedeki du- rumun iyileştirilmesi konusun- da somut adımlar atması gerek- tiğini söyledi. Gürkan, Cumhuriyet'in soru- sunu yanıtlarken, olağanüstü haün uzatılmasının 23 Haziran sah günü SHP grubunda görii- şüleceğini bildirdi. Hükümetin daha önce olağanüstü hali son kez kaydıyla uzattığını ve böl- gedeki durumun iyileştirilmesi konusunda vaadde bulunduğu- nu anımsatan Gürkan, grubun bu nedenle tereddütleri olduğu- nu söyledi. Bölgede halen insan haklan ıhlallennın sürdüğünü belirten Gürkan, şöyle dedi: "Ülkenin güvenligi ve bölün- mezliği elbette çok önemlidir. Ancak, insan haklan ihlalleri- nin sürmesi de kabul edilemez. Hükümet koruculuk sistemini kaldıracağını söyledi, ama o da sürüyor. Bölge için yeni önlem- ler getirileceği söylendi. bugüne kadar yapılan birşey yok. Ola- ğanüstü halin uzaUlmasından önce, hükümetin birtakim so- mut adımlar atması, yeni ön- lemler getirmesi gerekir. Böyle- ce hükümetin olaya yaklaşımı anJaşılabilir. Bu noktalarda SHP grubunun tereddütleri, aynı şekilde parlamentonun te- reddütleri hükümet tarafından giderilmeli." Gürkan, olağanüstü halin uza- tılması konusunda SHP gru- bunda bir karar alınmayacağı- nı da bildirdi ve bazı milletve- killerinin buna karşı oy kullan- masının doğal olduğunu söyledi. Öte yandan İçişleri Bakanlığı Müsteşan Fahri Öztürk, AA muhabirinin konuya ilişkin so- rusu üzerine. olağanüstü hal uygulamasının kaldınlmasm- dan sonra yapılacak düzenle- meleri bebrlemek amacıyla 'By-pass' TBMMgündemindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ada- let Bakanlığı ust yönetimine yapılacak ata- malarda cumhurbaşkanının "onay" yetki- sini ortadan kaldıran ve kamuoyunda "by- pass yasası" olarak adlandırılan yasa, TBMM'de Cumhurbaşkanı Tlırgut özal ta- rafından veto edildikten sonra dün ikinci kez ele alındı. TBMM Plan ve Bütce Ko- raisyonu, yasayı ilk haliyle yeniden kabul ederek TBMM Genel Kurulu'na sevk etti. Komisyonda yasa üzerindeki görüslerini acıklayan ANAP'lı Işm Çelebi, "Böyle şi- şirme yasalar terörü arttırıyor" dedi. Çele- bi, yasa ile getirümek istenen düzenleme- nin anayasaya aykın olduğunu ûa savundu. ANAP'lı Adnan Kahveci de Cumhurbaşka- nı'nın veto gerekçelerinin çok ciddi olduğu- nu vurguladı. Eleştiriler üzerine söz alan Adalet Baka- nı Seyfi Oktay da Ciımhurbaşkanı'nın ya- sayı, "bir nevi zaman kazanmak için veto ederek" Meclis'e gönderdiğini savundu. ANAP'b Meclis Başkanvekili Yılmaz Ho- caoğlu'nun yasayı geciktirerek Cumhurbaş- kanı'na göndermesini, "TBMM'nin irade- sinin, karannın savsaklanması anlamını taşıdığını' söyleyen Oktay, "Ben 15 günlük sürenin, bir yasanın, Cumhurbaşkanı'nın önüne geldikten sonra başladığına ilişkin hesabı da son derece tehlikeli bir yol ala- rak görüyorum" dedi. Dünyanın hiçbir yerinde müsteşara temi- nat veren bir sistemin bulunmadığını belir- ten Oktay, "Siyasi iktidann emrinde olan bir kişiye yargıç teminatı verilmesi mümkün mü? 65 yaşına kadar o görevde kalacağını bilen bir kişi, yargı üzerinde egemenük kur- maya çalışıyor, kafa tutuyor, yargının yoz- laşmasını sağlıyor. Mevcut sistem, kürsüde görev yapan yargıç ve savcı üzerinde ege- menlik kurulmasına, bu konuda bir emir komuta mekanizması oluşmasını sağlayan bir sistem" dedi. Oktay da bu konuda Meclis in değıl an- cak Anayasa Mahkemesi'nin yorum getire- bileceğini belirterek, yasanın usulüne uygun bir biçimde Meçlis'ten geçmesini, ancak is- tenirse komisyon raponına bu yönde bir ifa- denin konulabileceğini bildirdi. kurulan komisyonun çahşma- lannda son aşamaya geldiğini bildirdi. Komisyonun çabşma- lan hakkmda önümüzdeki günlerde kendisine bilgi verece- ğini kaydeden öztürk, şunlan söyledi: "Komisyonun çalışmaJanru ta- mamlamasından sonra benim başkanlığımda yeni bir komis- yon kurulacak. Getirilen öneri- ler incelendikten sonra, bizim de bazı önerilerüniz var, bu önerileri de dikkate alarak ça- lışmalanmız tamamlanacak. Bu konuda yapılması gereken- lere ilişkin değişiklik önerileri- mizi, önümüzdeki hafta içeri- sinde kamuoyuna açıklayabilı- riz." Fahri Öztürk, yapılan çalışma- lar doğrultusunda, kısa adı 'SS kararnamesi' olarak söylenen ve kamuoyunda 'Sansür-Sür- gün Kararnamesi' olarak bili- nen yasanın kaldınlacağını be- lirtti. Yapılan calışmalann tamamıy- la olağanüstü hal uygulaması- nın kaldınlmasından sonra alınacak önlemlere yönelik ol- duğunu kaydeden öztürk, bu çerçevede Türkiye genelinde valilerin yetkilerinin artınlma- sının hedeflendiğini bildirdi. Enflasyon: "Hükümet bu konuda ileri adımlar attı. Hiç kimse oramızdan buramızdan çekmesin. Enflasyonu kontrol alüna almak zor bir iştir. Anar- şiyle mücadeleden bile zor bir iştir. Her gün birine bir şeyler vermek zorundasınız. Derya- dan mı vereceksiniz? Ama kim- se nereden verileceğini düşün- memiş. Bu da enflasyon getir- miş. Ama iş çıkmaza gidiyor değil. Biz bu işin içindençıkaca- ğız. Enflasyonun trendi iyi gidi- yor.'" Terörle mücadele ve CMUK: "Terörle mücadele konusunda halka verilen sözler doğrultusunda ileri adımlar atıldı. Dünya konjonktürü ya- nımızdadır. Dünya bu olayla- nn terör olduğunu, halkla ilgisi bulunmadığını kabul ediyor. Ceza Muhakemeleri Usulü Ka- nunu'nu da yeniden Meçlis'ten çıkanrken buna bakacağız. Koalisyon partileri arasında bunu görüşeceğiz." Özeleştiri ve çekidüzen: "Halkın koalisyona desteği sü- rüyor. Bunun gereği yapılacak. Grup, hükümet olarak bir öze- leştiri yapacağız. Halkın bek- lentilerini karşılamada ne yap- uk, ne yapamadık? Bizim halka vaat ettiğirniz düriist ve açık devlettir. Bizim siyasi kadro- muzda dürüstlük dışında hiçbir olay olmaz. Açıklık ve dürüst- lük en büyük gücümüzdür. Buna gölge düşürecek hiçbir şey olmaz." Parlamento çalışmalan: "Parlamento tatile girmeden yeşil kart halledilmeli. yeni üni- versiteler kurulmalı, veto edilen yasalar çıkanlmalı." Mılletekillerine talimat: "Ya- zın vatan sathına dağılın. Mut- laka vatandaşın yanında olun. Köy köy, kahvehane kahveha- ne dolaşın. Vatandaşın nabzını tutun." ICİSLERÎ BAKANI SEZGİNLE BÖLGEDE 5 GÜN 16 İL Güneydoğırmın iki aııa sorunu: Işsizlikve güvenlikMUSTAFABALBAY Fırat, Karakaya Barajı'ndan boşanmış ,delicesine akıyor. Sarp kayalıklann arasında açtı- ğı derin yatağında, çevresine yüz vermiyor. Koyun sırtı tepe- lerde tek ağaç yok; ilk bakışta, yanıklan yeni iyileşmiş insan derisini andınyor. 300 metre yûkseklikte uçtuğumuz heb- kopterden Fırat'ın beyaz kö- pükleri rahatlıkla seçilebib'yor. lçişleri Bakanı İsmet Sezgin- in Doğu ve Güneydoğu'da 16 Ui içeren, en kapsamlı gezisinin birinci durağı Diyarbakır'a gi- derken edındiğimiz ilk izlenim. bölgenin çınlçıplak görüntüle- riydı. Sonra alaca yeşil, uçsuz bucaksız bir düzlük başladı. Arada beş-on evlik küçük yer- leşim yerleri, ince san yollar... Diyarbakır toz renginde. Çok katlı yapılar tek katlılara kanşmış, binalann dışyüzeyleri özensiz. Sezgin, beraberinde Jandar- ma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitb's, Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergun, Olağa- nüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan ve Jandarma Asayiş Ko- mutanı Korgeneral Necati Öz- gen ile birb'kte İnönü Caddesı üzerinde yurttaşlann eUerini sı- karak başladı geasıne. Arada albşlayanlar, eüni öpenler ol- du. Gezısinde karşılaşacağı so- nınlann ilk mesajını cadde üzerindeki Ozan Çay Bahçesi- nde aldı. Bu bahçenin adı daha önce "Zozan"mış. Kürtce "yayla havası" anlamına gelen bu ad, küçük bir değişikbğe uğ- raülmış. Baştaki "Z"sini kal- dırtmışlar, Ozan obnuş. Sezgin çevresini saran gençlere, "dev- lete sahip çıkın" mesajını ver- dikten sonra. kalabalığın ara- sından art arda sesler yüksel- meye başladı: -Batıda 30 bin fabrika, Di- yarbakır'da 30 bin kahvehane var. -Buraya niçin yaünm yapıl- mıyor. -Hal üstü valim, hal üstü va- lim, kadrolar ne zaman dağıtı- lacak. Sezgin'in bu isteklere cevabı netti: -Önce terör belasından kur- tulalım. Sizdevlete ,demokrasi- ye sahip çıkın, devletin yarunda olduğunuzu gösterin, bunlann hepsi çözülür. Sezgin daha sonraki konuş- malannda da sürekb bu mesajı verdi. Işsizliğin, yoksulluğun, geri kabTuşbğın birinci nedeni güvenlik ti. Eğer bölge halkı PKK'yı istemediğini gösterirse, çözülemeyecek sorun yoktu. Sonra orta yaşb bir Diyarbakır- lı aldı sözü: -Sayın Bakan, üç büyük dert vardır. Birinci derdimiz ağadır. toprak onlanndır. İkinci derdi- miz bize iş verilmemesidir. Üçüncü derdimiz ağanın zul- müdür. Başçavuş da bizi döv- mektedir. Halkın Bakan'dan istekleri /- İşsizliğinasüçözeceksint? PKK'ya gidenlerden bir kısmı işsizlikten bunuyapıyor. 2- Olağanüstühal valüiklerine verilen biner kişilik kadrolar torpillileredağıtılacak. Daha önceöyle oldu. Dağıtunı adilbirşekilde nasıl yapacaksvnz? 3- Toprak ağanındır. Bizezulmetmektedir. 4- Buralara niçinyatırımyapılmıyor. Bölgeye yatırımyapmak içinparaalanlar Marmaris 'te, Bodnan da otetyaptırıp turtme atıhyor. Buna karşı niçin önlem almıyorsunuz? 5- Bölgeye niçin sadecegüvenlik açıstndan bakıyorsunuz? 6- Aydınlanmayan cinayetlerbiziürkütüyor. 7- Koruculuk sistemidikkalli düzenlensin. Kan davalan da işin içinegirmeye başladı. 8-Okullaraçıhın. 9- Yaylayasağı hayvancılığı öldürüyor. 10- Valiler sadecegüvenlikleilgileniyor. Bu böyle devam edecekse, bizimle ilgilenecek, yatırımlara bakacak ikincibir valiatansm. Sezgin bir kez daha teröristle halkj birbirinden ayırdıklannı, PKK yok edildiğinde tüm so- runlann çözülecegini vurgula- dıktan sonra Vabbk ve Emniyet Müdürlüğü'ne gitti. Güvenlik kuvvetlerinin bölgedeki kahra- manca mücadelesi her türlü övgünün üzerindeydi. Bölgede görev yapan polislerin çocukla- nna bırakacakJan en büyük miras buydu. Sezgin'in övücü sözlerini din- leyen polislerse bakandan bir müjde bekliyordu. Acaba böl- gedeki zorunlu hizmet süresi kısaltılacak mıydı? Sezgin'in bu konuda sadece Hakkâri ve Şır- nak'ta görevli pobslere müjdesi vardı. Bu iki ilde daha önce üç yıl olan görev süresi iki yüa in- diriliyor. Üstebk polisler gide- cekleri illeri de kendileri belirli- yordu. Seçilen üç ilden birine atamalan yapılacaktı. Şırnak Emniyet Müdürlüğü önünde bakanın bu konuşmasını dinle- yen polisler kendısını sevinçle alkışladılar. Gezinin ikinci durağı Mar- din'de. halk. eski vablik konağj önündeki Halk Çay Bahçesi'- nde toplandı. Daha önceki top- lantılardan kalan bir abşkanbk olmab ki Sezgin'in konuşacağı mikrofonun bulunduğu masa ile yurttaşlara aynlan yer ara- sında 10-15 metrelik bir mesafe bırakılrruşu. Bakanla yurttaşlar arasına fıskıyeb bir havuz var- dı. Havuzun içi ve çevresi kiraz- larla doldunıbnuştu. Bakan buna karşı çıktı, hepiniz yanı- ma gebn diyerek sandalyeleri öne çekürdi. Burada da mesaj aynıydı: Devlete sahip çıkın ,sırtınız yere gelmez. Ama yurttaşlann derdi daha yaşamsal şeyierdi. DYP Mar- din İl Disipbn Kurulu Başkanı Mustafa Öget bakanın sözünü kesip atıldı: -Sayın Bakan, memleket ço- cuğu olarak istirham ediyorum. Mardin'e ayda iki kez su veril- mektedir. Bu da temiz değildir. Konuşmasını daha çok dev- letin bölünmez bütünlüğü üze- rinde konsantre eden Sezgin, bu istek karşısında biraz durak- ladı. Valinin rutin programı Bakan kent içinde tur atar- ken görüştüğümüz Mardinliler, devletin her şeye asayiş gözlü- ğüyle bakmasından yakındılar. Bir devlet yetkilisinden aldığı- mız bilgiye göre, Mardin Vabsi Yahya Gür'ün günlük rutin programı şöyle: -Sabah iki saat harekât mer- kezinde bölgenin güvenbğiyle ilgili brifıng. -Sonra bir saat vab yardımcı- lan ve emniyet müdürü ve yar- dımcılanyla görüşme. jÖğleye doğru 'asayiş saati.' Bu da yaklaşık 2 saat sürüyor. Buna daha alt düzey emniyet ve vabbk görevlileri de katıbyor. -Öğleden sonra o gün ya da bir gün önce herhangi bir olay olmuşsa o bölgeye gidiyor. Mardinbler ."Güvenlik tabii ki önemb, ama vali sadece bu- nunla uğraşacaksa birde bizim- le, yatırımlarla ilgilecek ikinci vab atasınlar" diyorlar. Hebkopterimiz üç beş evlik mezralan, engebeli tepeleri aş- üktan sonra Şırnak'a ulaştık. En üst kata kadar bütün pence- releri yansına dek kum torbala- nyla kapabjandarma taburuna indik. Tozlu sokaklann kenarlann- daki evlerin hemen tümünde kurşun izleri var. Evlerin he- men tümü tek katb ve ahşap. Bahçesi askeri araçlarla dolu vabbk binasında Bakan'a bri- fingi Vab Mustafa Malay hac- da olduğu için Emniyet Müdü- rü Necati Altıntaş verdi. Altıntaş'ın ile yapıknasını is- tediği yatınmlar bstesi öylesine kalababkü ki tüm Şırnakblar halen çadırda oturuyor olsa ve yeni bir kent kurulması istense ancak bunlar gerekirdi. Su, yol yaünmlannın yanı sıra devlet binalannın da büyük bölümü yoktu. Şırnak öğretmenevi önünde konuşan Sezgin'i alkışlayanlan izleyen Olağanüstü Hal Bölge Vabsi Ünal Erkan şu değerlen- dirmeyi yaptı: -Bu kalababk Başbakan'ın gebşinde bile yoktu. Hatta o za- man arada zafer işareti yapan- lar vardı. Gündüz adbye, akşamlan da bse olarak kullanılan iki katb binanın yanındaki Emniyet Müdürlüğü'nde bakanla görü- şen AJtıntaş'ın bakandan isteği. bölgeye Kürtçe bilen pobslerin atanmasıydı. Bu yolla soruştur- malar daha kolay olacak. yanbş anlaşılmalar aza ınecekti. Vahşi ama güzel Jandarma karargâhını tozlar içinde bırakarak havalanan he- bkopterimiz birkaçdakika son- ra âdeta başka bir gezegenin üzerinde uçmaya başladı. ABD'deki Büyük Kanyon altı- mızdaki manzara karşısında sngebeb arazi sayıhr. Sanki, tann baba burayı çamurlaştınp tek bir düzlük kalmayıncaya dek kanştımuş. sonra dondur- muş ve çekmiş gitmiş. Zirvede kar, eteklere doğru yeşillik. Karsuyunu nehirlere taşıyan vadicikler... Vahşi ve^üzel bir görüntü. Eteğinde "Once va- tan"yazıb Sümbül DağYnın karb zirvesini sağımızda bıra- kıp Hakkâri'ye indik. Dar yol- larda kenti toz içinde bırakarak Kültür Müdürlüğü salonuna geldik. Salonda bir tek kadın yoktu. Gelenler arasında Ba- kan'ın konuşmasından sonra söyleyecekJerini • ezberlemiş gençler de vardı. Rahmi Ertuş adb genç. Bakan'ın konuşması- nın ardından kürsüye fırladı ve ellerini havaya kaldırarak sor- du: -Buraya aynlan paralan hol- dingler yiyor. Geçen yıl Hak- kâri'ye aynlan 18 milyar nere- de? Rahmi Ertuş'un bu sözleri- nin ardından Sezgin seslendi: -Bakın yurttaşlanm, demok- rasi ne kadar güzel bir şey... Hakkârililerin öğrenmek is- tediğj diğer konu da vabbkler emrine verilecek kadrolann na- sıl dağıtılacağıydı. Onlara göre, torpilblerçoktan işlerini ayarla- mış, kadrolannı garanti etmiş- lerdi. Güneydoğulu yurttaşlann yakındığı konulardan biri de eğitim sorunuydu. Bölgede bini aşkın ilkokul kapabydı. Siirt'te okullann kapalı kabTiasmın ne- deni ciddi bir tartışma konusu oldu. Bakan vabbkte aldığı bri- fingte Vali Naci Parmaksız, eği- timi sorunlann başında sayar- ken okullann güvenlik nede- niyle kapab olduğuna dikkat çekti. Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Eşref Bitbs ise buna açıkbk getirilmesini istedi. Devlet bu okullan koruyamı- yor muydu ? Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Necati özgen de söze girdi ve ,"Siz okullan açın, güvenbği biz sağ- lanz" dedi. Sürt'teki köy okullannın he- men tümünde beş sınıfa tek öğ- retmen ders veriyor. Bölgedeki vabler. yatıb okullann kapasi- tesinin artünlmasını istediler. Siirtblerin bir diğer isteği de yaylalar. Daha önceki yıllarda bazı yaylalar yasak edibrken, bu yıl hemen hemen tüm yayla- lara çıkış yasaklanmış. Bakraçlarla kent merkezinde yoğurt satan Siirt köylüleri, "Yakında bunlar hayal ola- cak" diyor. Güneydoğu'nun sağlık soru- nunun çözümü için gündeme getirilen önlemler bir türlü iste- nen sonucu vermiyor. 150-300 yatakiı hastaneler uzman dok- torsuz, birkaç pratisyen hekim- le hizmet vermeye çalışıyor. Tuncebbler de Bakan'ı en çok bu konuda sıkıştırdılar. "Biras- ker, bir polis nasıl buralara 'mecburen' geliyorsa doktorda öyle gelsin" diyor Tuncelibler. Bir süre önce Sağbk Bakanı Yıldınm Aktuna, Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu Bölgesi'nde- ki hastanelerin Batı'daki hasta- nelerle "kardeş" olacağıru açık- lamıştı. Buna göre bu bölgedeki hastaneler "kardeş" olduklan büyük kent hastanesınden dö- nüşümlü olarak gelecek dok- torlarla beslenecekti. Ancak bu uygulamarun hemen hiçbir ilde istenen sonucu vermediği göz- lendı. Gelen doktorlar önce rapor abp gebşini geciktinmiş, sonra bir rapor daha abp erken aynlmış. Koruculuk ve kan davası ANAP hükümetinin getirdi- ği koruculuk bölgede giderek sistemleşiyor. Bölgedeki illerde korucu obnak için başvuranlar artarken, bu işi meslek edinmiş olanlar da "haklannı arama- ya" başlamış. Sezgin'e sorunla- nnı ileten korucular bir milyon 300 bin bra tutanndaki paranın yetersizliğini vurguladılar. Ko- ruculann bir diğer derdi de mermi azbğı. Herbirine verilen 150 merminin en az iki katına çıkanbnasını istiyorlar. Sezgin de bu sistemin süreceğıni sık sık vurguladı. 7 mayısta Güvenç mezrasında teröristlerle çaüş- maya giren ve birini öldüren, ikisini sağ yakalayan, sonra ta- kip ederek üçünü daha yakala- yan koruculan Batman'da ödüllendiren Sezgin onlarla ha- tıra fotoğrafı çekibrken gazete- cilere şöyle dedi: -Çocuklar gezi boyunca çek- tiğiniz en değerb fotoğraf bu- dur. HEP Bitlis İl Başkanı Hüşa- mettin Zendellioğlu'na göre ise koruculuk giderek "kan dava- sına" dönüşüyor. Sezgin'in ola- ğanüstü hal kapsanu içindeki bütün illerin yanı sıra Kars, Ağ- n ve Erzurum'u da kapsayan gezısinde iki ana konu dikkat çekiyordu: Birincisi vatandaşı devletin yanına çekmekti. Bakana göre son alü ayda bu yönde olumlu sonuçlar abnmıştı. Ama gözle- nen o ki Güneydoğulu "insanca yaşamak istediğini" daha yük- sek sesle söylemeye başlamış. Sezgin, bölgeye 2 trilyonluk ya- tınm yapılacağını söyledi. Ama, somut olarak hangi ile ne tür yatınmlann planlandığını açıklamadı. İkincisi, bölgede görev yapan emniyet güçlerine moral ver- mekti. Yer yer sadece pobslere hitaben konuşan Sezgin'e göre bölgedeki güvenbk güçlerinin kahramanbklannın romanlan yazılacak, fılmleri yapılacak. Güneydoğu'ya "devleti götü- ren" Sezgin'le bölgedeki yurt- taş arasındaki diyaioğun özeti şuydu: Yurttaş- İnsanca yaşamak is- tiyoruz. Iş, yatınm istiyoruz. Sezgin- önce PKK belası yok edilsin. Devletin yanında yer al- dığınızı gösterin. Yurttaş- Şiz buraya yatınm yapın, bize iş verin, PKK ban- namaz. Sezgin- Güvenlik obnadan buraya yatınm zor. Karşıbkb istekler biraz da "yumurta-tavuk" örneğini an- dınyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle