15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Tnrkmûzigi konseri • Kiiltür Servisi- Fatih Beledıyesi Türk Musikisi Cemiyeti ilk konserini yann Cernal Reşit Rey Konser Salonu'nda verecek. Şef Sadun Aksüt yönetiminde gerçekleştirilecek konsere istanbul Rad> osu sanatçılan Tuncay Eraslan.Galip Sokullu ve ÜnutGürelman katılacak. Sarıyer Kültür Gûnleri • tSTANBUL (AA) Sanyer Beledıyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 'Boğaziçı 92 Boğaziçi Çevre ve Kültür Günleri' bu akşam Memduhpaşa Yalısf nda verilecek festival tanıtım kokteyli ile başlayacak.Yann çeşitli halk oyunlan ekipleri ve sanatçılannın katıhmı ile oluşturulacak festival kortejinin Rurnelihisan'ndan Emirgan'a topluyürüyüşle festivalin açılış töreni yapılacak. Dinamo anılıyor • Kültür Servisi- Hasan fzzettin Dinamo 20 haziran cumartesi günü Şenlikköy'deki mezan başında anılacak.Daha sonra Tünel'dekı Gerçek Sanat Yayınevı'nin yerinde bir anma toplanüsı düzenlenecek. NatalieCole boşanıyor • LOS ANGELES (AA) Grammy Ödüllü ürüü Amerikalı sıyahi şarkıa Natalie Cole.yapıma eşi Andre Fisher'den boşanmak ian mahkemeye başvurdu. Unlü şarkıcı Nat King Cole'un kıa olan Natalie, 17 eylül 1989 tarihinde evlendiği Andre'den boşanmak için yazdığı dilekçede aralannda geçimsizlik ohnası nedeniyle aynlmak istediğini belirtti. Natalie Cole bu yılın şubat ayında 'Unforgettable' albümü ile 7 dalda Grammy Ödülü almıştı. Nazım Almanya'da anılıyor • KüJtürSenia- Köln Merkez -K\ Kütüphanesi ve '^Köln'deyeni kurulan Türk Kütüphanesi işbirliğiyle Naam Hikmet'i Anma Toplanüsı düzenliyor. 1 temmuzda gerçekleştirilecek olan toplantıda Yıldınm DağyeÛ Naam Hikmet ve şiiri hakkında bir konuşma yapacak, ardındanFahri Erfiliz ses, müzik ve görüntü ile Naam Hikmet'in şiirlerini Türkçe ve Almanca olarak sunacak. Türk-Yunan dostluk gecesi • ATTJNA(AA)- Yunanistan'ın iki ünlü bestecisi, eski devlet bakanı Mikis Teodorakis ve Manoz Hacidakis 20 haziranda Zülfü Lıvaneli ile birlikte Efes'te bir konser verecek. Başbakan Konstantin Miçotakis'in İstanbul ziyaretiyle aynı güne denk düşen konser. "Türk-Yunan Dostluk ve Kültür Gecesi" çerçevesinde düzenlenecek. Antik EfesTiyatrosu'nda verilecek konserde, Teodorakis on kişilik bir orkestra eşliğinde kendi bestelerini seslendirecek. Yunan'lı şarkıalar Aliki Kayaloğlu, Nena Venetsanu, Vasilis Gisdakis ve İlias Lungo da Hacidakis'in yapıtlannı seslendirecekler. Stüdyo İmge • Kültür Servisi- Müzık dergisi Stüdyo İmge. haziran ayı ile birlikte yeniden yayınlanmaya başladı. Yayın kurulunu Erdal Göksoy, Burak Eldem, Orhan Kahyaoğlu, Gökalp Baykal ve Barbaros Devecioğlu'nun oluşturduğu, editörlüğünü Kadir Çöpdemir'in üstlendiği Stüdyo İmge dergisinin bu ilk sayısında yüklü bir "İa'ndekiler" listesi var: Livaneli ve köşe müasyenliğinden Bulutsuzluk Özlemı'ne, John Lee Hooker'dan Dr. Skull'a, John Coltrane'den Tanita Tıkaram'a ve müzikle ilgili dahanicekonular... Töbank AŞ Sirkeci şubesince kesüen 24.10.1990 tarihli 40.169.05 FFR. ve 10.1.1990 tarihli tarihli 50.255.42 FFR'lık döviz alım belgelcrinin taahhut kapatma nüshaları kaybolmuşlur, hukümsüzdür. TEKSTtL SANAYİCİLERİ DIŞ TİCARET AŞ 20. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTÎVALİ Neşeye övgii, kardeşliğe, dostluğa çağrı• Festival bugün saat 20.00'- de Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Frankfurt Akademi Koro- su'nun konseriyle açılıyor. Beethoven'ın,Şchiller'in"Ne- şeye Övgü" dizeleriyle beze- diği 9. Senfonisi'nin seslendi- rileceği konser, yann 18.30'- da Aya İrini'de yinelenecek. EVtN İLYASOĞLU Neşeye övgü, kardeşliğe, dostluğa çağn... Ludvvig van Beethoven'in, Schiller'in dizele- riyle bezediği 9. Senfonisi. İlk seslendirisin- den bu yana (7 Mayıs 1824) müa'k tarihinin başyapıtı olmuş görkemli senfoni. Besteci- sinin giderek artan sağırlıkla dış dünyadan koptuğu; dostlanndan uzaklaştığı; kendi iç dünyasının zenginliğinden, iç kulağından esinlendiği olguniuk döneminin üriinü. Beethoven, Schiller'in "Neşeye Övgü" başlıklı dizelerini 1792 yıhnda, Napolyon'a hayranlık döneminde bestelemeyi aklına koymuş. Tam otuz bir yıl, içinde yoğurarak, ya- şamının tüm müzık birikimini katman kat- man yoğunlaşürarak 1823 yılı sonunda dört bölümJü bir senfoni halinde tamamlamış. Tarihin ilk korolu senfonisi olan 9. Senfo- ni, romantik çağa kapılar açtığı gibi, günü- müze dek nice besteciye esin kaynağı olmuş. Eserin ilk seslendirildiği gece, Beethoven kendisi de koristlerin arasında bir yerde sah- nede oturmuş. Yorum sona erdiğinde ancak yanıbaşı- Dokuzuncu Senfoni'nn dört soiistinden ikisi Türk, ikisi yabancı. Tenor Erol Uras, soprano Zehra Yddız, alto Ruthfld Engert ve basbariton Thomas Möwes, bugün AKM'de. ndaki solist kendisinı uyannca alkışiann farkına varabilmiş ve dinleyiciyi selamlayıp salondaki coşkuya karşıhk verebilmiş. Sonra 9. Senfoni görkemli törenlerin, uluslararası kutlamalann simgesi olmuş. 1989'da yıkılan Berlin Duvan'nın önünde Noel gecesi Leonard Bernstein'in yönettiği seslendinnin coşkusunu compact-disc'ler- den duyabilirsiniz. Biz de İstanbul Festivali'nin yirminci yıl kutlamasına bu anlamlı çağn ile başhyonız. Alexander Schwınck yönetimindeki İstan- bul Devlet Senfoni Orkestrası ev sahipliği yapıyor açılış konserlerinde. Schwinck 1988'den bu yana orkestra- lanmızda müzık direktörlüğü yaptı; pek çok defa "Saraydan Kız Kaçırma" operasını yö- netti. Geçen yılki festivalin açılışında Yunus Emre Oratoryosu'nun coşkulu yorumuyla övgü kazandı. Frankfurt Akademi Korosu 1922'de ku- rulmuş. Tarihi önemde şeflerle eğitilmiş; durmuş oturmuş bir geleneğe sahip top- luluk, 1985'ten beri şef Karl Rarichs'in yö- netiminde çalışmalannı sürdürüyor. Solistlerden soprano Zehra Yıldız son yıl- larda Yunus Emre Oratoryosu ve Mahler'- in 2. Senfonisi'ndeki yorumuyla opera tem- sillerinin yanı sıra dikkati çekti. Tenor Erol Uras, daha önceki festivaller- de de 9. Senfoni'de yer almış. Yunus Emre Oratoryosu ve Kerem Ope- rası'ndaki rolleri ile son yülarda övgüler ka- zanmakta. İki konuk solist, Almanya'dan festivale katılıyor Alto Ruthild Engert'i bu kış Mahler'in 2. Senfonisi'nde beğeni ile dinlemiştik. Berlin Operasrnm solisti olan Engert, 1989 Bayre- uth Festivali'nde > Tannhauser"in Venüs'ü olarak büyük başan elde etmiş. Diğer konuk solisümiz bas Thomas Mö- wes, Berlin ve Dresden operalannda sahne- ye çıkmakta, çeşitli uluslararası şan ödüllen- nin sahibı. NiteükL müasyenlerle, görkemli bir so- lukla başlıyor 20. İstanbul Festivali. Kardeş- liğe, dostluğa coşkulu bir çağn ile... V \l 1)1 Hl (.1 \ Türkiye 60 milyon, bir kitabın baskı sayısı 2 bin Okumayan toplumun \azgısı, uşaklık •Okumamak doğal mıdır? Okumayan bir toplumun, geliş- mekte olan bir toplum olduğu düşünülebilir mi? Ülkemizdeki eğitim anlayışı, okumayan bir toplum oluşumuzun göstergesi ve büyük ölçüde sorumlusu- dur. ATAOL BEHRAMOĞLU Yaklaşık 60 milyonluk bir toplumda bilim ya da edebiyat alanında bir ki- tabın baskı sayısı 2.000 kadarsa ve satış sayısı (istisnalar dışında) bu rakamın da altmdaysa, 2.000 tirajlı bir kitabın tü- kenmesi için çoğu kez yıllar geçmesi ge- rekiyorsa, o toplum okumuyor demek- tir. Çok değil, on yıl kadar öncelerde baskı sayılannın 5.000 olduğu düşü- nülürse, üstelik bir de gerileme söz ko- nusudur. Okumamak doğal mıdır? Soru şöyle de sorulabihr: Okumayan bir toplu- mun, gelişmekte olan bir toplum oldu- ğu düşünülebilir mi? Gelişme, edinilen bilginin pratikteki sonucudur. En basit bir teknik bilgi ya da becerinin gerisinde muazzam bir ku- ramsal bilgi birikimi bulunduğu ise bili- nen bir şeydir. Öyleyse doğal ya da top- lumsal bilim alanlannda okumayan, kafa yormayan ve bunun sonucunda da kuramsal bilgi üretemeyen bir toplu- mun, gelişmeyen bir toplum olduğu apaçık bir gerçektir. Türkiye'nin geliş- memekten de öte gerileyen bir toplum olduğunu ise kitaplann azalan baskı sayılan kanıtlamaktadır. Bugün sadece Türkiyede değil, bü- tün dünyada kitap okurna alanında bir gerileme olduğu biliniyor. Görsellik çağında bulunduğumuz buna bir gerek- çe olarak gösteriliyor. Fakat bunun yanı sıra insan bilgilenımi ve sanatsal haz gereksinirninin TV, magazin ve ga- zete tüketiciliği sınırlanna indirgenişi- nin yarattığı ve yaratacağı sorunlar da gelişmiş ülkelerde yoğun biçimde tar- tışıiıyor. Kaldı ki bu tür ülkelerde bilim ve genel olarak kültüî-sanat alanlan- nda kitap yayını olgusunun muazzam bo>aıtlanru bizdekiyle karşılaştırmak bile düşünülemez. İlkokuldan en yüksek düzeydeki eği- ü'm kurumlanna kadar ülkemizdeki eğitim anlayışı. okumayan bir toplum oluşumuzun açık göstergesidır ve bü- yük ölçüde sorumlusudur. Bütün bu kurumlardaki egemen eğitim anlayışı ezberciliktir. Ders kitaplan dışında ko- nuyla ilgili kitaplar okuyarak bir dünya görüşü, bir kişilik kazanılmaya çalı- şılması söz konusu değüdir. Çoğu üniversite kitaplıktan yoksun- dur, olanlarda da Türkçe ya da yabana dillerde yeni yayınlan bulamazsınız. Üniversite öğretim üyeleri yerli ya da yabana yayınlan izleyebilmek için öde- nekten ve olanaktan yoksundurlar. Lise ve öncesindeki eğitim kurumlannın öğ- renci ve öğretmenlen için bu tür olanak- lar saglanması zaten akla gelen şeyler değildir. Doğal ve toplumsal bilim alanlannda okuma fukaraüğımız edebiyat, sanat, felsefe için de geçerlidir. Çok kolay oku- nan türler dışında bu alanlarda da okur sayısı hızla düşmekte, girişte belirttiğim gibi 60 milyonluk bu ülkede bir-iki bin meraklı sayısıyla sınırh kalmaktadır. F. Nietzche'nin "Yunanlılann Trajik Çağında Felsefe" adb kitabındaki söz- lenyle: "Felsefeyı konuşmaya zorlasalardı, örneğin aşağı yukan şöyle derdi: ...Kızkardeşim sanata hele bir bakın! Onun hali de benimkı gibi; barbarlar arasına düştük ve kendimizi nasıl kurta- racağımıa bilemiyoruz." Türkiye toplumu okumuyor. Çünkü gelişmiyor. Ya da en iyimser bir yaklaşı- mla, gelişiminin sağlanmasını başka toplumlara havale etmiştir, kendisi ar- tık beyin olmak istemiyor. Efendilenn uygun göreceğı biçim ve kadanyla yetı- necektir. Bilim ya da edebıyat-sanat alanlan- nda kazara çıkacak beyinler ise (kısa süre önce yitirdiğimiz büyük fizikçımiz Feza Gürse> ve daha birçok başka ör- nekteki gibi) ya gelişmiş ülkelere göç et- mek zorunda bırakılacak ya da bir kö- şede sessizce sönüp gidecektir. Okumayan bir toplumun yazgısı, okuyanlara (yani gelişenlere) uşakhk ve böylece de yok oluştur. Türkiye böyle bir yazgıya layık mıdır? Hangi toplum böyle bir yazgıya layıktır? 20.ULUS İ S T F E S Altm L A R A R A S I Orfe'den A N B U LTürkiye'ye T î V A L İödül ATATÜRK K l l T l R MERKEZİ AYA IRINI Büvük Saloıı Koııscr Salonu AÇKHAVA TİYATROSr SMIETANA - POLONYA CAZ TOPLULUĞU İSTANBUL DEVLET SENPONİ ORKESTRASI / FRANKFURT AKADEMİ KOROSU İSTANBUL DEVLET TARİHİ TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU \hmet Ozhan İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI / FRANKFURT AKADEMİ KOROSU (21.30) YURİ BASHMET ve TOPLULUĞU (18 30) DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU (21 30) Kiiltür Servisi- Bu yıl 25.inci- sı yapılan Altın Orfe Uluslara- rası şarkı yanşmasına Türkiye adına kaülan Nezih Karabi- ber. Uluslararası Şarkıalar dalında Festival Organizasyon ödülünü aldı. Bulgaristan'da 1965'ten bu yana yapılan yanşmaya Sel- mi Andak jüri üyesi, Esin Af- şar da konuk sanatçı olarak kaüldı. 3-7 haziran tarihleri arasın- da. gerçekleştirilen yanşmanın büyük ödülü olan Altın Orfe'- yi İrlanda'dan Kenry Winter kazandı. Birincilik ödülü Surinam'lı Denise Jannah'a verilirken, Rus Phılip Kırkoroy ikinci oldu, üçüncülüğü ise İsveç'ten Malin Jansson ile Hollanda'- dan Angelina Van Dijk pay- laşü. Türkiye'nin 69'dan bu yana katıldığı ve bu yıl 14 ülkenın yanştığı Altın Orfe iki katego- ride yapılıyor: Uluslararası Şarkıalar ve Bulgar Besteleri yanşmalan. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Frankfurt Akademi Korosu / Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 20.00. S T İ \ \l 1)1 V \ R I \ İstanbul Devlet Tarihi Tûrk Müziği Topiuiuğu ve Ahmet özfaan / Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu, 18.30. İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Frankfurt Akademi Korosu / Aya İrini, 18.30. Smetena Polonya Caz Topiuiuğu / Açıkhava Tıyatrosu, 21.30. Ödül, İstanbul Kiiltür ve Sanat Vakfı'nm.(İBRAHİM GÜNEL) UNESCO Büyük Ödülü Kültür Servisi - İstanbul Kül- tür ve Sanat Vakfı'na dün yapı- lan törenie UNESCO Büyük Ödülü verildi. Törende, UNESCO İlerleme ve Saygın- lık Enstitüsü Şeref Komitesi Başkanı Olivıer Gıscard D'- estaıng ile İdare Komıte Başka- nı Gisele Rutman, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Nejat F. Eczaabaşı ve Genel Müdürü Aydın Gün"e UNES- CO ödülünü sundular. Atatürk Kültür Merkezi Bü- vük Salonu'nda dûzenlenen törene Kültür Bakanı Fikn Sağlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Nurettin Sözen, İstanbul Valisı Hayri Kozakçıoğlu, Türkiye'nin UNESCO sürekh temsılcısi Bü- yükelçı Pulat Tacar, Türkçe konuşan cumhuriyetlerden ba- a kültür bakanlan da katıldı- lar.Törendebirkonuşma yapan Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Türkiye'yi dünyaya "kültür devieti" olarak tanıtmayı amaçladıklanna değinerek, İs- tanbul Kültür ve Sanat Vakfi- nın "kurumlaşmayı" başardığı- nı vurguladı. Sağlar, Meclis'te Kültür Bakanlığı için verilen gensorunun nedenlerinden biri- nin de bakanhğmın İstanbul Festivali'ne yaptığı katkılar ol- duğunu söyleyerek, "Bu genso- ruyu verenlerin şu anda festiva- lin dünya çapındaki yankılann- dan utanmalannı dilerim" dedi. Törende aynca konuşan Obvier Giscard d'Estaing, İs- tanbul Festivali'nin çok kısa sürede başanya ulaştığını vur- gulayarak, 1977'de Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine ka- bul edilerek, "çağımıan en ünlü festivallen" arasına girdiğini söyledi. Giscard d'Estaing, fes- tivalin tiyatro, sınema bölümle- rinden gerçekleştirilecek yeni projelerden söz ederek. "Adı İs- tanbul Kültür ve Sanat Vakfı olan olan bu muhteşem kuru- luştan dolayı gurur duyun. Sa- yın Eczacıbaşı, bu güzel ülke insanlanna, banşa giden yolun kültürden geçtiğine inanan bir ulus olma olanağı sunduğunuz ıçın sıze minnettanz" dedi. A 4 « 1 f » « X ! l r » « r , n « ! Kültür Servisi-Keman U d a Mıızigı k o n s e r ı c ı F l o r ı a n Meıevott, vi yolonselci Theo Bross ve flütçü Mehmet Mestçi'nin solist ola- rak katıldıklan Oda Müziği konseri Sadberk Hanun Müzesi'n- de gerçekleştirildi. Vehbi Koç Vakfı'nın duzenlediği konserde Haydn, Beethoven, Telemann, Bach, Vlozart, Cassado ve El- lert'in eserlen seslendırildi Ankara Konservatuan'ndakı üç yıllık flüt eğitiminden sonra 1987 yıhnda Istvan Matuz'la çalış- mak üzere Macaristan'a giden IVlehmet Mestçi. Koç Vakfı'- nın verdiği burstan yararlanarak halen bu ülkede çalışma- larını sürdürüyor. Florian Meievott, Stuttgart Konservatuva- n'nda, Melos Dörtlusu'nün 1. kemancısı VVilhelm Melcher ile Theo Bross ise master Melos Dörtlüsü ile master seviyesindeki oda müziği çalışmalannı yürütüyor. Genç sanatçılara konser sonrasında Sadberk Hanım Müzesi yöneticisi Sevgi Gönül çi- cck sundu. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle