Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&JTFA CUMHURIYET 26 MART1992 PERŞEMBE
14 GORUŞLER
BURAŞI
TÜRKİYE
HiLUKSAHİN
Kışbakışı
O
laylann yanık lastık kokulu boğucu ve bunaltıcı
dumanının orlasından >ukselıp duruma kuş-
bakışı bakmakta yarar var Yoksa kafalanmız
daha da kanşacak
Lanşacak, çunku ılk bakışta bırbınne karşıt gorunen
"nanyetık" guçlenn etkısı altındayız
\xa adeta surukleyen bu güçlerden bınncısı. "globalleş-
me' ya da "kureselleşme" dedığınıız olgu Yanı, ekonomık
ve tâlturel düzeyde tum dunyada ortaya çıkan buyuk bu-
turieşme, sınırlann anlamını yıtırmesı. kavramlann evren-
sdbşmesı Insanlık tanhının en genış çaplı homojenleşme-
si.
\e bu bütunleşmenın karşısında, ımparatorluklan da-
ğıUn, ulkelen paramparça, uluslan bolukporçukeden "mık-
ro-mıllıyetçılık" dalgalan Unutulmuş, ya da unutulmuş
olrrası gereken kınlenn, a>nmlann hatırlanıp bır bolunme
necbnı halınde hortlaması Neredeyse her mahallenın özerk
ve bağımsız olmasını ıstemeye \aracak bır •self-determınas-
yon" tutkusu
Bu nasıl ış Bır şey hem butunleşırken hem nasıl parca-
lcinır* Gıttıkçe daha bır ornekleşjrken nasıl daha fazld
farklılaşir
9
Işte 21 Yuzyıl'a beş kala gunumûzun anahtar
sorusu
BJ soruya, bırbırıne kdrşıtmış gıbı gorunen ıkı gucun as-
lındt bırbınne destek olduğu, ardlannda bır çelışkının bu-
lunmddığı yanıtı venlebılır
Dunyayı kendı ımgesıne gore butunleştıren büyük gücün
kapıtalızm olduğunu bılıyoruz Bu "sıstem"ın genlennde
gıttıkçe buyumek, ydyılmak, genışlemek var Bu buyume-
nın mantıksal hedefi tum yerkureyı pazan, tum ınsanhğı
emekçısı ya da tuketıcısı halıne getırmektır Globdlleşme
dedığımız olay ışte bu surecın ılerlemesıdır
• Yırmıncı Yuzyıl'ın
îkıncı yansına gırdığı-
mızde globalleşmenın
önunde ıkı engel vardı
"Proleterya enter-
nasvonalızmı" ddı dl-
tındd kendı globelleşme
modelını savunan K o
munızm ve hukum-
ranlık haklan konu-
sunda tıtızhk edebılen
ulusal devlet mıllıyetcılığı
Ulusal devleti içerden
çökerten
"mikro-milliyetçilik"
örneklerine şu sıralarda
bir çok yerde rastlıyomz
Türkiye'ye de bu gözle
bakanlar var.
Kırk yıl suren Soğuk Savaş'la Komunızm yenılgıye uğ-
ratıidı Şımdı de, farklı parçaları dynı bunye ıçınde bırleştır-
mek ıddıasıyla tanh sahnesıne çıkan ulusal devlet hırpalanı-
yor
Örneğın, Yugoslavya bundan 20 yıl once federal yapıda
bır ulusal devlet olarak hem kendı hukumranltğı (pazan)
konusunda duyarlıydı, hem de bu turden korumacılığın
ıdeolojısının yapıldığı Uçuncu Dunya hareketının oncü-
lennden bınydı Şımdı bu ulke, gerekırse bırbırlenyle dö-
ğüşturulerek, mınık parçalara a>nlı>or Buyuk akıntıya
karşı koyamayacak kadar zayıf, dışanya muhtaç kuçük
parçalara
Ulusal devleti ıçerden çokerten "mıkro-mılhyetçılık" or-
neklenne şu sıralarda bır çok yerde rastlıyoruz Bu turden
patlamalara gebe başka adaylar da goruyoruz 21 YuzyıF-
ın hantalannda bu> uk bınmlenn kuçük bınmlere bolündü-
ğunu, adeta mozayıkleştığını farkedıyoruz
Malum Turkıye'ye de bu gozlerle bakanlar var Guney-
doğu'dakı aynlıkçı hareket bu tanhsel ruzgârdan yararlan-
maya çalışıyor Turkıye'yı kendı çıkarlan ıçın destabılıze et-
mek ısteyen bır takım ulusal devletler de eskı moda motıf-
lerle bunudestekhyorlar Oysa, aynı sert ruzgânn kendılennı
de allak bullak etmek uzere olduğunun tarkında bıle değıl-
ler
îşın ozu şu neredeyse kabılesel duzeyde parçalanmalara
yol açan çağımız mıllıyetçılığını Fransız Devnmı'nden son-
ra dunyayı sarsan mıllıyetçılıkle kanştırmamak gerek Bı-
nna "makro-mıllıyetçılık" dalgası feodal mozayığın uzen-
ne kocaman bır ulusal bayrak resmetmeye çalışıyordu
Bunu başardı da Şımdıkı mıkro-mıllıyetçılık dalgası ıse bu
bayrak resmını daha ust bır otonte adına parçalayıp moza-
yıkleştırme çabasmda
Butun bunlann bır takım bıreyler va da gızlı orgutler ta-
rafından planlanmış bır komplo olduğunu ıddıa etmı-
yorum Sıstemın dınamıklen şu anda boyle çalışıyor Bun-
dan bınlen yararlanıp, bınlen zararlı çıkıyor
9
Kımler
9
Bız
hangı obekteyız
9
İlerde çok tartışacağız
60-30 YIL ÖNCE CUMHURIYET
1962: Arap BirliğiKonseyi
Arap bırlığı genel sekreterngınden bıldırîldığınegore Genel
Sekreter Abdulhalık Hassuna ve yardımcısı Saıd Neofal 31
martta Rıyad da yapılacak Arap Bırlığı konsey toplanusının
hazırlıklan ıle meşgul olmak uzere 27 mart tanhınde uçakla
Kahıre'den Suudı Arabıstan'ın başkentıne hareket
edeceklerdır
Dün akşam, Suudı Arabıstan hükumetı bır bıldın yayınhyarak
Arap Bırlığı konseyımn otuz yedıncı toplanusının Rıyad'da
yapıiması hakkındakı karannın muteber oluduğunu
behrtmıştır
TARİHTE BUGÜN
Ml MTAZ 4RIkAN
WILLIAMSJ19li'O£ &UGuM,UMLU AMERtKAU OYUN YA-
ZAGt rEMA/E£SE£ IA//LUAMS(TENtSİ VİL-
YfMS) obĞMUÇrU. OYUflJiAG(M£>A, UYUMSUZ
MSAA/O4/ZfA/ /L/ŞKftE&Mf (ÇLEYEAJ yA24£;
Bu AMAÇtA, rtPLeet'M, SAtcArL4e,AL-
SO-
ZÜK
P
MAM£P
f / o r
OF THE IGUAKA), '
r
G£ÇE« rAZ g/&>EMBlZ£
(SPPENL? lAsrsuMMEfŞ <s/8t UULU yAP
LAKf S/MEMAM £>A
e*> n*z Sırdenbi
,/e A/1or>tgomery Cltff- goröfuyor:
Ermenistan, Karabag ve Türkiye
Prof. Dr. TUNCER GÜVENÇ Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi
K
ısa bır sureden ben Turkıye,
pek de ıyı tanımadığı kardeş
ulkelerle kucaklaşmak ve on-
lara yardım etmek zorunda
kalmıştır Sorunlannı, ekonomılennı ve
hatta küJturlennı bıle ıyı tanunadan
Turkıye'y
1
kardeş ve hatta bazılannca
'ağabey' bılen halklar ve yonetıcıler ıle
ışbırlığı yoluna gıdılmek zorunda kalın-
mıştır
Turkıye bır taraftan ehndekı olanak-
lan da zorlayarak yardım etmek ıste-
mekte, kamuoyunun da bu yonde bas-
kısını duymakta ve aynı zamanda yakın
geçmışın bıraktığı duygular ve çekın-
genlıkîerden de kurtulamamaktadır Ne
yazık kı bu konuya hazırlıksız yakalan-
manın sonucu baa talıhsız sozJer söy-
lenmış ve konu bır ıç polıtıka ve TBMM
dışı muhalefete dönuşturulmek havası-
na bürunmüştur Bugun Turkıye, geç-
mışın sağlıksız duygulanndan kurtul-
mak, sorunu ıçınde bulunduğu çeşıtlı
sorunlarla bırlıkte soğukkanlı ve objek-
tıf olarak ırdeleyerek Batı ve Orta Asya
polıtıkasını duzenlemek zorundadır
Artık olaylann tanhı gunlük kıldığını
da unutmamak gerekır
Turkıye bugun Kafkasya'da ve Orta
Asya'da yenı ve onemlı gehşmelere açık
pek çok sorunlarla karşı karşıyadır ve
bu sorunlar, eğer gerçekçı ve ılenye dö-
nuk polıtıkalar saptanmaz ve gereklı
onJem ve gınşımlerde bulunulmaz ıse
pek yakında Türkıye Cumhunyetı'nı ve
Turkçe konuşan uluslan çok gûç du-
rumlarda bırakacak ve hatta boîge dışı-
na taşacak sorunlan yaratacaktır Bun-
lann en başta gelenı ıse Ermenistan so-
runudur
Turk ulusu ve Ermenjler, 19. ve 20
yuzyıllarda çok acı olaylarla karşılaş-
mışlar ve yuz bınlerce olü vermışlerdır
Bu sorun Osmanlı Imparatorluğu'nun
Ingıltere, Fransa ve ABD (evet ABD)
tarafından paylaşılması ıçın Ermenıle-
nn kullanılmasından doğmuş ve her ıkı
ulusda bundan çok acıçekmıştır Yakın
zamanda Anadolu'da ortaya çıkartılan
(neden daha once değjl
9
) toplu katlıam
mezarlan bunu belkı daha açık hatırla-
tır Aynca 1917-1924 Turkıye-Ermenı
ılışkılennı nedense kımse hatırlama-
maktadır Pek çok farklar olmasma rağ-
men bugünku durum 1917'dela duru-
mu hatırlatmaktadır Bu donemde Kaf-
kasya Konutesı'nın, Seym Önkafkasya
Federasyonu'nun ve bunlann ıçınde Er-
merulenn Ingalız, Fransız ve ABD ıhşkı-
lennın sonucu kabul ettıklen utuslara-
rası anlaşmalan once kabul, sonra ret ve
hemen arkasından Kars ve Batum'u
alarak hemen Buyuk Ermenıstan'a yo-
nelmelen, Gurastan'ın Alman koru-
masına gırmeye zorlanması, Gurastan'-
ın (Çenkelı) banş çabalan, çıkan savaş
sonucu yenıden Brest-Lıtovsk'u tanı-
malan, Antraruk ve çetelennın bunu da
tanımayarak Azerbaycan'a geçerek Ka-
rabağ'a yerleşmelen, bu arada Mond-
ros'tan sonra tekrar Anadolu'yu ışgale
başlamalan, Gumru Antlaşması (1920),
Moskova ve Kars antlaşmalan (1921)
neden hatırlanmaz
9
Paris "Şartı" veya AGİK'te
yapılan çabalar ve alınan
başanlar yerindedir... Fakat
bu yeni kuruluşları harekete
geçirmenin fazla bir sonuç
vermeyeceğini de düşünmek
gerekir.
Bugun SSCB dağılmış ve Kızılordu
artık kendı kendıne kımın ordusu oldu-
ğunu ye mısyonunun ne olduğunu sor-
maktadır Nasıl 1917'deçarlık ve ordu-
su dağılınca Kafkasya'da bu ordunun,
İngılızlenn, Fransızlann yardımı ıle Er-
menistan yayılma polıtıİcasına başladı
ıse 1991 *de de aynı yola başvurmuştur
Değışen, teknolojı ve yerel koşullardır
Artık Batum'da ve Kars'ta Batı ışgal or-
dulan bulunmamaktadır Ama Batı yı
ne her şeye rağmen Ermerustan'ın arka-
sındadır Ermenıstan'dakı, Karabağ'-
dakı ağır sılahlar nereden gelmışür
9
Er-
menistan hükumetınde ve dışışlennde
Batı vatandaşlan var mıdır
9
Ne değış-
mışür
9
Başka kımler vardır
9
Bugun Turkıye, 1917-1924 sorunlan-
nı tekrar yaşamayı goze alabıbr mı
9
Sanınm ana sorun budur Hıc kımse
Turkıye'de buna evet dıyemez Oyleyse
Turkıye sorunlara sadece kardeş ülkele-
re yardım açısından bakamaz Sorun
Turkıye'nın olduğu kadar Ermenistan'-
ın, Azerbaycan'ın Gurcıstan ın ve Batı-
nın sorunudur Sorun Batı Asya'nın ve
dolavısı ıle Orta Asya'nın guvenlık ve
banş sorunudur ve bu sorun herkesı ılgı-
lendınr
Turkıye ne yapmalıdır
9
önümuzdekı sorun, Turkıye açısın-
dan çok yonludür ve hazırlıksız, hızla
değışen ve gelışen bır durumla karşı kar-
şıya olduğumuz da açıktır
Şuphesız Turkıye kardeş ülkelere her
turlü yardım ve ekonomık, külturel, bı-
hmsel ışbırlığı yapacaktır Şımdıhk pro-
tokollerde kalan bu ışbırlığı hemen ger-
çekleştınlmeye başlanmaîıdır Aynca
Turkıye bu ulkelerde banş ve kardeşlık
duygulannı gehştınnek, Mezgıtlenn so-
runlan gıbı sorunlann ortaya çıkmama-
sı ıçın yol ve çaba gostermelıdır Bu yeru
dünyada Türkıye, bır kardeş ulke ola-
rak onlarla eşıt koşullarda ışbırlığıne
gıımelıdır Bu konuda yapılacak yanlış-
lar çok beklenmedık ve ters sonuçlar ve-
rebılır
Bu sorunlardan çok daha onemlı ve
güncel sorun, Kafkaslar'da sınırlann
garantıye almması ve Azerbaycan'dakı
azınhk sorununun çözulmesıdır Bura-
da yapılacak ılk ış, Rusya, ABD, Fran-
sa, îngıltere ve Almanya'yı bu bölgede
sılah ambargosuna zorlamaktır Kara-
bağ'dakı sılahlar ve özellıkle ağır sılah-
lar 75 000 Ermenı azınhk tarafından
yapılmamıştır "Bunlar Kızılordu'dan
çalınmıştır, bız vermedık" de denılemez
Bunun dışında Türkıye gerekh on-
lemlen almahdır ve alacaktır Pans
"Şartı" veya AGIK'te yapılan çabalar
ve alınan başanlar yenndedır, fakat bu
yenı kuruluşlan harekete geçırmek ve
onlem almalannı beklemek, olaylann
gelışmesını onleyemeyeceğı gıbı fazla bır
sonuç vermeyeceğmı de duşunmek gere-
kır
Turkıye, Karabağ sorununu durdur-
mak zorundadır Bu, bolge banşı ıçın
kaçınılmazdır Turkıye her turlu banşçı
yolu denemeh ve zorlamahdır Özellıkle
Rusya, ABD, Fransa ve Almanya'ya
donuk banş çabalannı arttırmalı ve so-
run un hıç kımsenın ısteyemeyeceğı bo-
yutlara doğru gelıştığıru ve Turkıye'nın
çabalanna katılmalan ve desteklemelen
ıstenmelı ve Turkıye ve bolge ıçın ya-
şamsal olan banşı sağlamada, Turkıye'-
yı tek başına onlem almaya zorlamama-
lan gerektığı anlatılmalıdır
FERRUHDOĞAN
Sendikaalıkîa YeniBirSes
EMRE KOCAOĞLU Endüstri tlişkileri Damşmam
Son gunlenn çığlı, gnzulu. depremlı
ortamında aalanmız ve huzunlenmız o
kadar bu>uk kı başka konulara dıkkat
etmeye vaktımız de. halımız de kalmı-
yor
Bu sıkıntıh gunlerde sendıkacılık
dunyamızda yenı bır ses duyuldu Ses
yenı, ama sesınsahıbı yenı değıl Yıllann
Otomobıl-İş Sendıkası, dunya ıçın ol-
masa bıle Turkıye ıçın yenı sayılacak bır
sendıkal anlayışı seslendırmeye başladı
Otomobıl-Iş'ın soyledığı kısaca şu
Teknolojık gelışme dunyayı ovlesıne
sarstı kı her şey kökunden değıştı Ydnı
Mevlana'nın yuzyıllar once seslendığı
gıbı. 'Dunle beraber gıttı cancağızım,
nevarsddunedit, artıkyenı şeylersoyle-
mek lazım
1
"
Konumuz açısından teknolojık gelış-
menın nelen ' goturdüğu" ortada
Komunızm çoktu, kol emeğıne daydlı
sıyasal ve sendıkal tezler endı. teknolo-
jıyle banşık yenı ışçı kuşaklan yuksek
bıreysel vasıflan sayesınde artık kolektıf
sendıkdl hımdyeye ıhtıydç duymddıkla-
nnı fark ettıler, ışçırın azalan "mensubı-
yet duygusu"nu tekrar kazanmak ıçın
sendıkalar. değışen ışçı profilıne uygun
venı arayışlar ıçme gırdıler
Teknolojık gelışmenm bunlann >en-
ne ne "getırdığı" sorusunun cevabını
butun dunya anyor, ama asıl cevabı ve-
recek olan "haydt" henuz konuşmaya
başlamadı Ufak tefek bazi ışdretler dı-
^ında yannkı endustn ılışkılennın ve
sendıkacılığın profilı henuz td/n olardk
bılınmıyor Ama ILO'dd, ICFTU'da.
bazı ulkelenn konfederasyonlanndd
cıddı araştırmalar yapılıyor
Otomobıl-Iş'ın goruşlennın sendıkal
dunyamızdd tdrtışıldığı muhdkkaktır
Bu konudakı yayınldrdan anlayabıldı-
ğımız kadanyla sendıkanın bdptadığı
genel doğrultu sağlıklıdır. ama goruşle-
nn ıçenğınde ve uslubunda eleştınlecek
yanlar da vdrdır Mesela, ıçenk olarak
şu eleştmlebılır Dunyada sendıkdahk
soylendığı gıbı '"devnmcı" ve "'uzlaşma-
cı" dıye ıkıye aynlmaz, bu aynm sadece
bızım entel'lenmıze ozgudur Dolayı-
sıyld bır uçuncu yol keşfine de gerek
joktur Pratıkte dunya sendıkacılığı.
WFTU nun temsıl ettığı muteveffa" ko-
munıst sendıkacılık", VVCL'ın temsıl
ettığı vdtaldk 'dını sendıkdcılık" ve
ICFTÜ'nun temsıl ettığı sağlıklı "hur ve
demokrdtık sendıkdcılık dıye uç genel
çızgıde ıncelenebılır Bu uççızgının tem-
sılcılennden VVFTU ve VVCL ıdeolojıle-
nyle bırlıkte yok olurken ICFTU guçle-
nerek \arlığını sürdurmektedır Bu uç
Türk sendJkacısı birtakım arkaik
lakırdılar ve köhne ideoloji
hülvaları uğruna dün> adaki hızlı
gelişmenin gerisinde
kalmavacaktır. Şimdiki
modernleşme sınav ından da
elbette başarı> la çıkacaktır.
çızgının fafklı ıdeolojılennı burada tdr-
tışmaya yenmız >oktur mucadelenın
galıbı ICFTU ıdeolojısının Turkıye"-
dekı temsılcısının Turk-Iş olduğunu be-
lırtmek yeterlıdır ICFTU gıbı Turk-Iş'-
te de hur ve demokrdtık sendıkdcılığın
genel sınırldn ıçınde kalmâkşdrtıvla de-
ğışık goruşlerden sendıkaldr ve sendıkd-
cıldr bulunmaktadır Ama temel bır
ılke. partıler, dernekler. ışverenler.
ındnçldr ve sıyası ıdeolojıler vs gıbı her
turlu bunye dışı etkene kdrşı orgutun
bağımsı/lığını tıtızlıkle korumdktır
Otomobıl-Iş ın bdzı tdhlıllennı bu uçlu
a>nm temelınde yenıden gozden geçır-
mesı bızce ydrdrlı oldcaktır
Bu tdrtı^mdlar, yayınlarda da ışaret edı-
len yonde sendıkacılık anla>ışında ve sen-
dıkal hızmetlerde de venıhkler getırecek-
ıır İşcının sendıkasından laf pehlıvanlığı
ve ıdeolojık onderlık değıl. gerçck ve so-
mut hızmet bekledığı gunumuzde. bu ve-
nılıkler hem ulkeye hem de ışcılere buyuk
rahdtlık sağlayacaktır
Otomobıl-İş. bu venı ses " yuzunden
belkı ılk anlarda sıkıntı çekebılır Çunku
Mevlana ne derse desın eskı kove venı
adet getırmek kola> değıldır Mevcut du-
rumdd butun koşeler kdpılmı^tır herkes |
kendı planını yapmıştır ve ıyı-kotu yenn- |
den memnundur Şımdı durup dururken j
yenılıklerden söz etmek doğal olarak pek
çok kıştde kurulu duzenın bozuldcağı kav-
gısını uyandırabılır Bu nedenle de sendıkd
ılk zamjnlarda hıç beklemedığı verlerden
hıç hdk etmedığı eleştınler alacaktır Ama
madem kı teşhısı ve ıfadesı doğrudur ^u
haldc havat sendıkayı kısa zamanda doğ-
rulaydcaktır
Otomobıl-Iş başlattığı çağddşlaşma
gırışımıne yılmadan devam etmelıdır Sa-
dcx;e soyle>erek de değıl, sendıkal faalıyct
alanlannı genışleterek uyeve goıürduğu
sendıkal hızmetlen çeşıtlendırerek, vonetı-
cı ve temsılcılennı teknık sendıkacıhk an-
lamında eğıterek uluslararası ıhşkılerden
somut yararlar sağlavarak muzakere vc
ıkna teknıklennı gelıştırerek, ulkede ka-
muoyunu kazanarak surdurmelıdır Bu
volda yılmadan devam ederse ılk zaman-
lardakı sıkıntı ve >alni7İık kısa zamanda
sona erecck ve sendıka sandıgından daha
fazla dosi \e muttefık bulacaktır
Turk sendıkacısı birtakım arkaik lakır
dılar ve kohne ideoloji hulvalan uğruna
dun>ddakı hızlı gelişmenin gensınde kal-
mayacaktır Hem ı^çının vıkarları bunu
gerektınr hem de sendıkacımız buna bcn
zer sınavlan şımdıve kadar hcp alnının
akıyld vcrmı^Ur Şımdıkı modcrnic^mc sı
navından da clbettc başanyla çıkacaktır
' POLTTIKA
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Bir Dize Alıp Götürür...
E lımde zarf buyukluğunde bır antolojı var Ustune
"Kuçük Şur Guldestesı" dıye yazmışlar Bır za-
manlar antolojılere Ataç "guldeste' derdı Uzun
bır süre guldeste tuttu, sonra seçkı denmeye baş-
landı Seçkı, eskılenn 'muntehabat' karşılığı oldu
Bundan otuz ıkı yıl (1960) once basılmış, pıyasaya çıkmış
olan "Kuçuk Şur Guldestesı"nı -antolojıyı- (ıcende oyle ya-
zıyor) Mazhar Leventoğlu duzenlemış Mazhar Leventoğ-
lu' Mazhar Leventoğlu' Bu ad bızı alıp elh yıl oncelere
goturebılır Mazhar Leventoğlu'nu Mulkıye'de oğrena
ıken tanınm Şımdı gozlenmın onüne mceak, uzun boyu ıle
gelıyor Yakın arkadaşı Kıvırak Fuat'tı Daha başkalan da
vardı ama kım
9
Onlan pek çıkaramayacağım
O gunlenn genç şaırlenrun gıttığı kuçuk ıçkı evlenne ge-
lırdı Bır de Kıvırcık Fuat ve arkadaşlan gıbı cebınde at
yanşlan Iıstesı (ganyan, plase, müşterek bahıs) olurdu At
yanşlan bugünkü Jcadar yaygm değıldı Kahvelerde, bıra-
hanelerde oynanmazdı Hıpodrama gıdılır, atlar gorulur,
favonler seçılırdı
Kıvırak Fuat kazandıysa hepımız bayram ederdık Şışe-
ler açılır, geç saatlere kadar ıçılırdı Masada, başta Suphı
Taşhan olmak uzere butun ıçıçıler bayram ederlerdı
Mazhar Leventoğlu'nun, bır de yıllar sonra Dıl Ku-
rumu'na taktığını anımsıyorum Bır anlaşmazükü ama ney-
dı
9
Şımdı tam çıkaramayacağım
Gelelım 'guldeste>e Gerçekten ınce bır beğenı ıle du-
zenlenmış Mazhar Leventoğlu da, şıır yazardı Gızlı dıye-
ceğımız bır şaır
"Yenı Türk şıın uzenne bır mceleme sayılan bu betık
Şair,"Birkarınca
götürür hakka beni"
diyorya bir dize de
nerelerden alıp, nelere
götürüyor!..
1960 Kasımı'nda
Ankara Baylan Bası-
mevı'nde dızılıp ba-
sıldı' denıyor Tıcan
bır kıtap değıl An-
cak eşe dosta dağıtı-
lır, pıyasaya surul-
mez
Ilk dize Fazıl Hus-
nu Dağlarca'dan, "Sevgı, sevda, muhabbet, aşk ustune "
Altında Metın Eloğlu var "Aşk mı
9
O en kesın yasam" dı-
yor
Cahıt Kulebı'nın 'Dışı' dıye uzun bır şıınnı goruyoruz
Şıırler, aşk, çocukluk, gençlık, kadınlar, kızlar, olum, yal-
nızlık olarak dızılmış Hangı şaırler yok
9
Bugünkü çağdaş
şıınn ddha une kavuşmamış, bır gun gelecek kavuşacak
olan şaırlennın hemen hepsı yer almış Kım derdı kı gun ge-
lecek, bır donemın on sırada şaırlennın hepsı bır yerde top-
lanacak'
Şaırler ABC'ye gore şoyle Saıt Faık, Nahıt Ulvı Akgün,
Akın Gulten, Aksel Sabahattın Kudret, Mehh Cevdet An-
day, Sunullah Ansoy, Ece Ayhan, Mehmet Başaran, Faık
Saysal, İlhan Berk, Salah Bırsel, Edıp Cansever, Necaü Cu-
malı, Asaf Halet Çelebı*Fazıl Husnü Dağlarca, Anf Da-
mar, İlhan Demıraslan, Turhan Dokmea, Metın Eloğlu,
Bedn Rahmı Eyuboğlu, Attıla İlhan, Orhan Velı Kanık,
Mehmet Kemal, Cahıt Kulebı, Oktay Rıfat, Zıya Osman
Saba, Cemal Sureya, Cahıt Sıtkı, Celal Vardar
Bu şaırler, bır donemın polıs fışlenne geçer, yurtdışına çı-
kacaklan zaman pasaport alamazlardı Şımdı edebıyatımı-
nn yurtdışmda oğunç Iıstesı oluyorlar Çok değıl, otuz yıl
ıçınde değer yargılan nasıl da degışıyor
9
Sovyet Imparatorluğu yıkıldıktan sonra her şey nasıl kı-
lıklara gınyor Bır kuçuk antolojı bızı nelerden uyanyor,
nelerden aydınlığa kavuşturuyor
9
Şaır. "Bır kannca göturur hakka benı" dıyor ya bır dize
de nerelerden alıp, nelere goturuyor
1
OKURLARDAN
Bizlcri çağırmalısımz
Haceltepc Lruversıtesı Sağlık
İdaresı Yüksekokulumuz
çağınıcaplannave
memlcketın gercekknne
uvgun4>ilhk lısans eğıtımı
vermektedır Okulumuzders
mufredatı da aynı paralelde
haarlanarak gorev alacağırruz
kurumlannı >onetım ve
ışletme sureçlenne uvgun
olarak voneüm bıLm ve sanatı
doğrultusunda voneumienne
ılışkın tum bılgılen
kapsamaktadır
Gorulen bu derslenn pratıkte
uygulaması olan stajlanmız.
uçuncu sınıf bahar somestn
sonunda tıbbı unıtclenn
tanjtılmasını hedefleven ve IV
sınıf bahar sometnnde sağlık
kurum ve kuruluşlannın
(hastane ve benzen) tüm ıddn
malı tekruk hukuksal
mevzuatırun oğreülmesı
uygularuşının gostenlmesını
hedefleven ıdan stajımız
olmak uzereeğıüm
programında ıkı stajımıza yer
venlmışür
ABD Ingıltere. Almanyave
dıger muasır medenıyet
sevıvesını jakalamışolan
ulkelerde sağlık hızmetlennın
venlmesınde tıbbı personelın
>arunda protesyonel sağlık
ıdarecılennm onemı anlaşılmış
veozellıkle ABDpopolontesı
> uksek meslek gruplan
arasına gırmıştır
Fakat Turkıve de bu mısvonu
uzenne alan sağlık ıdarealennı
ietışuren Hacettepe
Lnıversıtesı Sağlık idaresı
\ uksekokulu kurulduğu vılda
gorduğu ıtıbar ve ehemrruvetı
s.ımdı gorememektedır
Mezunlanna ıse bu mısvonun
ıddmcsı. gelıştınlmesı ve
uygulanmabi ıçın gereklı olan
ortam ve koşullar
unutulmakta veya
sunulmamaktadır
rurkıyedesağhk
hızmetlennın sunulmasında
Sağlık Bakanlığı na dırekt
bağlı bulunan hastanelenn
ancak (ıyımser bır oran olan)
yansının başmda Hacettepe
Lnıversıtesı Sağhk idaresı
Yuksckokulu mezunu olan
profesv onel ıdarecıler gorev
vapmaktadır
Lnıv ersıte hastanelennde.
SSK hastanelennde KlTlere
bağlı bulunan sağlık
kurumlannda yok denecek
kadardır
Sağük Bakanlığı"nda bde bu
koşullann gorulduğu
aşıkardır
Sayın Başbakanım ve Sayın
Sağlık Bakanım,
Ulusal sağlık polıukasımn
oluşturulmaya çalışüdığı bu
gunlerde modem Türkıye'nın
doğuşunda Hacettepe
Unıversıtesı Sağlık idaresı
Yüksekokulu mezunu olan
bızsağlık ıdaret lende gorev
almak ıstıyoruz Bunun ıçın
yılda mezun sayısı 80'ı bulan
sağlık ıddrealenne ıhüyaç
olduğu bu koşullarda 4 yıldır
açılrnayan veterühk \e
vanşma ımtıhanının acıkn
dçılmasını ve>a oğretmenler
ıçın kaldınlan bu ımühanın
bızlerıcın de kaldınlmasını
ısuyoruz
Sayın Sağlık Bakanım, 1986
yılına kadar açıktan atanması
yapılan Hacettepe Unıversıtesı
Sağlık idaresı Yüksekokulu
mezunlannın karşılaşuklan bu
mağdunyetı kaldıracak
cahşrnalannızı bekhyoruz
YukseiÇakşkan
S l k idaresı Merunloarı
İLAN
PENDİK 2. ASLtYE HUKUK
HÂKİMLtĞl'NDEN
1990/980
Çapa Mıllet Cad 254/B Utanbul adrcsınde bulunamayan davaraı-
an davalısı Şark Türızm San ve Tıc. Koilekuf Şırketı Anf Şışman
ve ortaklan aleyhıne davacı Zıya Erdağ tarafından açılan ferağa ıc-
bar davası 25 12 1991 tanhınde netıcelenraış olup, buna göre davalı
adına Pendık Yayalar Köyu 7 pafta 147 parsel sayılı taşınmazda ka-
yıüı olan 10840/48400 payın ıptab ıle davaa Mürteza oğlu 1927 Doğ
Zıya Erdağ adına tapuya kayıt ve tesalıne karar verümıştır
lşbu kararın ılanen teblığ yoluna gıdılmıştır
Ilanın neşnnden ıtıbaren 15 gün sonra teblığ edılnuş sayüacağı ılan
olunur 11 3 1992
Basın- 3433