Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8ARALJK1992 SAU CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özalın şiiPi
şarkı oldu
; • İstanbul Haber Servisi
UTumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın yülar önce yazdığı şiir
.bestelendi. özal'ın,
itelevizyondaki "Rüstem
•atum Show" programında
tokuduğu 'îstiyorum" adlı 4
kıtadan oluşan şiirin ikinci ve
lüçüncütotalanGülhane
lEtkirüikleri Organizasyon
|Komitesi Başkanı Oktay
;Ülkügüner ile Kadir Tapucu
jtarafından bestelendi.
IProgramdan bir gün sonra
ÎOktay Ülkügüner'in
Imektupla başvurusuna yanıt
;veren Cumhurbaşkanlığı
jSözcüsü, Büyükelçi Kaya
•Toperi Turgut Özal'ın şiirin
lönerilen şekliyle
!bestelenmesine izin verdiğini
.bildirdi. Özal'ın, nakarat
;bölümüne küçük birekleme
yapılan şüriyle ilgili henüz bir
"telif hakkı" talebinde
Ibulunmadığı açıklandı.
Basın Mûzesi'nde dün
'düzenlenen toplantıda
tanıülan "lstiyorum"şarkısı
İTürk Sanat Müziği sanatçısı
!Safiye Soyman tarafından
seslendirilecek. Soyman
.şarkıyı ilk kez cumartesi
günü Kanal-6'da
^ayınlanacak olan "Gecenin
İRengi" adh programda
iseslendirecek.
lürke^i kim
saMadf
J ANKARA (AA)-
;Kapatılan MHP'nin GİK
!üyesi Ahmet Hamdi Ayan,
ANAP'tan istifa eden
Ankara Milletvekili Halil
Şıvgın'ın 'Alpaslan Türkeş'i,
12 Eylül ihülali sırasında
saklandığı eve kendisinın
götürdüğü iddiasının' gerçek
Dİmadığını belirtti. Ayan bu
konuda şunlan söyledi: Ben
12Eylül öncesinde MHP'nin
GİKüyesiydim. thtilalden
sonra idamla yargılandım ve
beraat ettim. Sayın Türkeş'i
'saklamış olmak veya bir
'yerden başka biryere
götürmüş olmak, benim için
sorun teşkil etmez. Böyle bir
olaydan gocunmam. Ancak
tişin gerçeği bu değildir.
İTürkeş beyi saklandığı yere
•götürdüğüm iddiası doğru
;değüdir. Halil Şıvgın'ın
jevindesaklanıp,
isaklanmadığını da
jbilmiyorum"
İkigazete
toplatıldı
| • tç Politika Servisi- Azadi
•Gazetesi'nin 30. sayısı,
!Mücadele Gazetesi'nin 23.
Isayısı DGM tarafından
Itoplatıldı. Mücadele
•Gazetesi'nden yapılan
açıklamadaCMUK'a
;muhalefet gerekçesiyle
itoplaüldıklan belirtilerek
"'DGM savcılığı CMUK
]üzerindeki tarüşmalann boş
;ve anlamsız olduğunu
jkaranyla ortaya koyuyor.
)Estirilen demokrasi
jrüzgarlan bir kez daha
jsavcüann kararlanna çarpıp
kınhyor" denildi. Azadi
|Gazetesi'nin sahibi ve Genel
YayınYönetmeni
! îkramettin Oğuz yapüğı
lyazdı açıklamada toplatma
.arannın pazar günü tebliğ
.edildiğini belirterek,
' toplatma karannın gazete
ıhenüz yayına haarlanırken
alıdıgını ileri sürdü.
!•
bugun
Ibilsak
8AralıkSah:
19.00 CihangirSeminerleri 4
TÜRKİYEDE SMLLEŞME
VE DEMOKRASİ SORUNU
3, Demokrasi ve Ulusçuluk
Ezen Ulus-Ezilen Ulus:
Ulusçulukta Dereceleme
Olabilir mi?
Murat BELGE
Ragıp DURAN
M.A1İ EREN
Tai-Chi Chuan
HarekeÜiMeditasyon
ÇinEgsersizleri
Erol KESKİN yönetiminde
Görsel Sanat Atölyekri
Mehmet GÜLERYÜZ
yöneuminde
Perşembe-Cuma
Fotoğraf ve Sinema Atölyesi
Selçuk TURANU
Seramik Atölyesi
KadriyeEzel AĞAOÖLU
yönetiminde
Salı - Perşembe-Cumanesi
Cafe-Foyer-Bar(Giriş)
Rock Cafe-Bar(5.Kat)
Türk Gecesi
;bilsak, sıraselviler cad.,
soğancı sok. 7 cihangir
•243 28 79-99
Türk-lş kongresinde Genel Başkan Şevket Yılmaz hükümete yüklendi
Işçi, koalisyonu'yulrladı• Şevket Yılmaz ve Bayram Meral'ın Genel Başkanhk yanşına • Özbek, "Genel grev dahil her şeyi yapabilecek bir Türk-İş
sahne olacak ve bir hafta sürecek olan Türk-İş Genel Kurulu, istiyoruz. Bizeçok şeyler vaat ettiler. Vaat ettiklerinden işçinin
DSİ konferans salonunda başladı. Divan BaşkanlığYna Mustafa kandiline bir damla damlamadı" dedi. Genel Başkan Yılmaz ise
Özbek'in seçildiği Genel Kurul'da hükümet eleştirildi. Kongrede iş güvencesi yasa tasarısımn hâlâ Meclis'ten çıkmadığını da
işçiler Demirel'e "Işçi düşmanları 500 gün doluyor", "Köle vurgulayarak, bunun, koalisyon ortaklanmn samimiyeti
düzeni köle düzeni, kahrolsun Demirel düzeni" laflan attılar. konusunda işçileri kuşkuya düşürdüğünü söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk-İş'in 16. Olağan
Genel Kurulu dün Ankara'da
başladı. Türk-İş Genel Başkanı
Şevket Yılmaz, Divan Başkan-
lığVna Türk Metal Sendikası
Genel Başkanı Mustafa Öz-
bek'in seçildiği Genel Kurul-
da, hükümeti eleştiri bombar-
dımanına tuttu. Hükümete
"yuh" çekilen Genel Kurul"da
Yılmaz, hükümetin ve parla-
mentonun duyarsızlığı nede-
niyle, işçi hareketinin güveni ve
desteğinin artık sözkonusu ola-
mayacağını söyledi.
Şevket Yılmaz ve Bayram
Meral'ın Genel Başkanhk yan-
şına sahne olacak ve bir hafta
sürecek olan Türk-İş Genel
Kurulu, DSİ konferans salo-
nunda başladı. Genel Kurul'da
hükümete eleştirileri, oy birliği
ile Divan Başkanlığına seçılen
Mustafa Özbek başlam. Öz-
bek, Türk-İş Genel Kurulu'nun
12 Eylül askeri idaresi tarafın-
dan çıkartılan çalışma yasakla-
nnın üzerine oturan siyasal ikti-
dann yönetimde olduğu birdö-
nemde yapıldığını belirterek,
"Türk-İş bu koşullarda da
ayakta durabildi. Bu Genel
Kurul'dan. ahnacak kararlarla
yasal ve anayasal meselelerde
ağırbaştı ama dinamik bir
Türk-lş ortaya çtkmabdır" de-
di...
Özbek, Türk-İş'in bugüne
kadar iktidarla diyalog kurdu-
ğunu, bundan sonraki yöneti-
min bu diyaloğu "süreli" ola-
rak sürdüreceğjni belirterek,
"Genel grev dahil her şeyi yapa-
bilecek bir Türk-İş istiyoruz.
Bize çok şeyler v aa t ettiler. Vaat
ettiklerinden işçinin kandiline
bir damla damlamadı. Türk-İş
hükümete karşı erozyona uğra-
mıştır. Türk-İş koalisyon hükü-
metini destekleme karannı aldı,
ama bu genel kuruldan sonra
hükümete belli bir süre tanıya-
cağız. Sonra gerekiyorsa genel
grev yapanz. Bu Genel Kurul'-
dan katılımcı ve şeffaf bir politi-
ka izleyen bir Türk-İş çıkacak.
İşçinin işçiden başka dostu ol-
madığı bilincinden sapılmaya-
cak" diye konuştu.
Türk-İş Genel Başkanı Şev-
ket Yılmaz, Genel Kurul'u açış
konuşmasmda, hükümeti ve
muhalefeti eleştiri bombardı-
manına tutarken, koalisyon
hükümetinin çalışma yaşamına
ilişkin vaatlerini yerine getirme-
diğini \oirguladi ve Türk-İş'in
gücünü inkar edenleri duyarsız-
lıkla suçladı.
Yılmaz, koalisyon hükümeti-
nin göreve gelmeden önce " Her-
kese iş. yeterli ücret, işten çıkar-
maya son, her çalışana grev
hakkı, her çalışana özgür sendi-
ka, her çalışana toplu pazarlık
hakkı" vaatlerini yapüğını be-
lirterek, koalisyon hükümeti-
nin gö.teve geldikten sonra
Tanm-İş Sendikasfnın Tİr
GEM grevini ertelediğini anım-
sattı ve şöyle konuştu:
"TİGEM grevini hiç yoktan
erteleyen hükümet, Belediye-İş
grevini bir sağlık kuruluşu ra-
poruna dayanarak güya zoraki
erteleme durumu sergiliyordu.
Bütün bunlardan daha aası, te-
Genet Kurul'da, Başkan Yılmaz ilk kez bir rakiple karşı karşıya
mizlik işçilerinin talep ettiği üc- koalisyon ortaklannın samimi-
retin bir profesörün aylık ücre- yeti konusunda işçileri kuşkuya
tinden fazla olduğu ve bunun düşürdüğünü.söyledi.
çok büyük adaletsizlik olacağı Yılrnaz, KITlerin özelleşti-
iddiasıydı. Şayet bu ülkede bir rilmesini de eleştirerek, "KİT-
profesör 3-4 milyon liraya gö- lerin özelleştirilmesiyle 575 bin
rev yapıyorsa, bunun ayıbı te- işçimizin işsiz kalma tehlikesi
mizlik işçilerinin degil, devletin vardır" dedi. Yılmaz, KİT'lerin
olmalıdır." zararlanrun işçi sayısı ve ücret-
Yılmaz, iş güvencesi yasa ta- lerine bağlanmasının da müm-
sansuıın hâlâ Meclis'ten çıkma- kün olmadığını sav undu.
dığmı da vurgulayarak, bunun, Yılmaz, Demirel'e "KlTleri
Demirel'in Türk-İş Genel Kumlu'nda konuşması, delegelerin sık sık attiğı laflarla kesfldi.(Fotoğraf: RIZA EZER)
Başbakan Demirel, özelleştirmede iki ateş arasında kalmaktan yakındı
IiderlerTürk-Iş
9
ehesapverdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-
İş kongresinde; hem iktidar, hem muhale-
fet partileri yoğun eleştirilere hedef oldu.
Konuşması sık sık delegelerin attığı laflarla
kesilen Başbakan Süleyman Demirel, özel-
leştirme konusunda iki ateş arasında kal-
maktan yakınırken. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz. özellestirmenin tek çare ol-
duğunu savundu. KITlerin fakirden alıp
zengine veren emme basma tulumbalar ol-
duğunu öne süren RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan, "En büyük emme basma
tulumba Demirerdir" dedi. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal da, özelleştirmenin
kamu açıklanna çözüm olmayacağını sa-
vundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay, çalışma hayatındaki
düzenlemeler için "halk ve özgürlük düş-
manı" anayasanın değiştirilmesi gerektiği-
ni belirtti. Delegeler, Yılmaz ve Moğultay'-
ın konuşmalannı da sık sık laf atarak kesti-
ler.
Türk-İş'in 16. Genel Kurulu'nda yapüğı
yaklaşık 1.5 saatük konuşma, salondakile-
rin laf atmasıyla sık sık kesilen Başbakan
Demirel, vaatlerini yerine getireceklerini,
ancak bunun için zamana gereksinimleri
olduğunu söyledi. Demirel. bir delegenin
"Tahammülümüz kalmadı artık" diye
bağırması üzerine, "Benim de kalmadı,
ama her şeyin olabilirhğine bakmak lazun.
Hükümetin her kesime vaadi vardır. Bu
vaatleri dengeli bir biçimde yerine getirmek
gerekir. Dengelemezseniz, bu sefer sosyal
huzursuzluklara yol açarsıruz" karşılığını
verdi.
Herkesin devlete güvenmesi gerektiğini
kaydeden Demirel, "Devlet baş gibidir.
hükümetler şapka gibi. Şapka eskir, değiş-
tirirsiniz. Ama, ya baş eskirse ne yapa-
caksınız? " dedi. Demirel, birçok delegenin
bagırarak, yanıt istediği kamu kesimindeki
120 bin işçinin toplusözleşme görüşmeleri-
ne ilişkin bir açıklama yapmadan sözlerini
tamamlayarak, kürsüden indi.
Demirerden sonra kürsüye gelen Mesut
Yılmaz. Başbakan'ı ve hükümeti eleştire-
rek. Demirerin vaatlerinde ölçüyü
kaçırdığıru, bu durumda demokrasiyi sür-
dürmenin mümkün olmadığını söyed
RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan,
Demirerin 50 yllık arkadaşı olduğunu ve
onu çok sevdiğini belirterek, •*Ancak, iş de-
gil, laf üretiyor. Türkiye bugünkü durumu-
na bu nedenle geldi" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Tür-
kiye'deki çalışma yaşamına ilişkin sorun-
lann ILO sözleşmelerinin kabulüyle çözü-
lecek nitelikte olmadığını vurguladı
kapatarak 575 bin kişiyi kapı
önüne koyamayacağız" şeklin-
deki sözlerinden dolayı teşek-
kür ederken özelleştirme konu-
sundaki tutumundan ötürü
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı
eleştirdi. Yılmaz şöyle konuştu:
"Devletin en yüce yerinde
oturan zat, yabancı sermayeye
çağn yaparken, 'Bizde işcilik
ucuzdur, gelin yatınm yarjın'
diyerek, işçilerimizdn sömürüye
açık olduğunu ifade etmişler-
dir. O zaün yoksulu, dar gelirli-
yi sevmediği, zengini sevdiğiyse
kendi ikran ile ortadadır. Türk-
İş. özelleştirme yerine işçilerin
Je yönetime katıldığı bir özerk-
leşme modelinin gerçekleştiril-
mesinden yanadır. Onbiıılerce
ışçi çıkararak Sayın Cumhur-
başkanı'nın devletin sosyal ni-
eliği üzerindeki görüşlerine pa-
.üel olarak yeni bunahmlar ya-
ratılırsa, bunun toplumda mey-
dana getireceği kargaşa da göz-
den ırak tutulmamalıdır."
Konuşması sırasında dış po-
litikaya da değinen Yılmaz, hü-
kümetin Kıbns konusuna
bakış açısının netleşmesini,
Macaristan ve Bulgaristan'da
Türk işçilerine vize uygulanma-
sından da vazgeçilmesini istedi.
Yılmaz'ın konuşması sırasın-
da yer yer delegelerce "Resen
emekülikle kapı önüne konul-
duk", "tşçi düşmanlan 500 gün
doluyor". "Köle düzeni köle
düzeni, kahrolsun Demirel dü-
zeni", "Asıl Türkiyejvi baüran
bunlar", "Altın üçgen değil,
Bermuda şeytan üçgeni" şek-
linde laflar da atıldı.
İZLENİMLER
Ağlama
BaşkanYILMAZ GÜMÜŞBAŞ
ANKARA - Türk-İş'in bir
hafta sürecek 16. Genel Kurulu
dün, hiç de hoş olmayan olay-
larla başladı. Başbakan Demi-
rel kürsüde konuşurken bazı
delegelerin laf atmalan, bazı-
lannın da soru sorrnaya kalk-
malan, çok sabırlı bir kişi ola-
rak bilinen Demirel'i bile nere-
deyse çileden çıkaracaktı. Mo-
ğuitay'ın gerek konu|masından
önce ve gerekse sonra yine bazı
kişiler tarafından ^halanması,
salonda elektnklı dakikalar ya-
şanmasına yolaçtı.
Şevket Yılmaz'ın sık sık "tek-
leyerek" oküduğu 22 sayfalık
konuşmasmda, hemen yeni hiç-
bir şey yok gibiydi. Genel Ku-
rul'u bir ağlama duvanna dön-
dürdü. Nitekim Şevket Baş-
kan'ın da bu tavn konuşmayı
dinleyen delegeler tarafından
da hoş karşılanmadı ve salonun
değişik yerlerinden, "Ağlama
başkan ağlama" sesleri duyul-
du.
Başbakan Süleyman Demi-
rel'in konuşmasmda işçilerden
ve sendikacılardan, haksızlıklar
karşısmda tepki istedi. Kitleler
nereden .ve kimler tarafından
gelirse gelsin haksızhklara karşı
çıkmayı bilmeli ve bunu de-
mokratik bir refleks haline ge-
tirmeliydiler. Ama bu davranıs-
lar hiçbir zaman devlete gü-
vensizlik biçimine dönüşmeme-
liydi. Moğultay konuşmasmda
büyük bölümü, geçtiğimiz gün-
lerde TBMM'den geçen ILO
sözleşmelerine ayırdı. Bunlann
Türk çalışma hayatına getirece-
ği yenilikleri anlatmaya çalıştı.
Çahşü diyoruz, çünkü sözleri
sürekli kesiliyordu.
Türk-îş'te Yılmaz'ın gerilimpolitikası• Şevket Yılmazjn yanında hangi sendikalar var?
Teksif, Tekgıda-İş, Belediye-İş. Türkiye Maden-İş,
Tes-İş ve birkaç küçük sendika... Toplasan delegesi
120.0 zaman, diğer aday Bayram Meral, genel
başkanhğı "götürür" mü? Zor...
ISIK KANSL'
Bayandan
tngilizce ders verilir.
247 64 08
ANKARA - Sigara duman-
lannı yararak. yanımıza gelen
eski bir sendikacı. Tıpkı Türk-
İş'in kulisi gibi sisli, puslu salon-
da kulağımıza fısıldadığı şu:
-Şevket Yılmaz. kurttur, kurt.
Fhna kurdu filan da degil. Bu.
böyle biline... Yılmaz'ın yanın-
da hangi sendikalar var? Tek-
!>ıf. Tekgıda-İş. Beledı\e-İş. Tür-
kiye Maden-İş. Tes-İş vc birkaç
küçük sendika... Toplasan dele-
gesi 120. O zaman. diğer aday
Bayram Meral. genel başkanlığı
"götürür" mü? Zor...
Bu gerçeği. bizzat Bayram
Meral de biliyor. 23 sendika
kendisine genel başkan adaylığı
önerdiğinden bu yana, Şevket
Yılmaz ile dirsek temasını ısrar-
la sürdürmesinın anlamı başka
nasıl anlaulabihr?
Bayram Meral. kendisinden
emin değil... Neden? Kendisini
destekleyen değişim grubuna.
"grup" demek bile artık kolav
değil. Genel kurulun başladığj
ilk gün bile. sağ ve sol kanatta
bu grubun içindc olup da, "Nıye
bız bu gruptayız?" di>e hayretlc
birbırine soru soran sendikacı \e
delcge sayısının az olmadığı ke-
sin. Ortadakiler. "Şevket
Yılmazı alaşağı edebilmek için
grup kurulmaz. İlkede birlik
olur" diyorlar. Sağdakiler, "Ne-
den bu solcularla beraberiz?'"
diye soruyorlar. Solcular.
"MHP kesimi ile birlikte yola
çıkmak yanlıştır" görüşünü vur-
guluyorlar. Böyle bir manzara
da. değişim grubunun. resmen
değışliğini gösteriyor.
Meral. bu nedenlerle kendıni
güvenccde hissetmiyor ve politi-
kasını. Şevket Yılmaz'ın genel
başkan adaylığından çekilmesi-
ne göredüzenliyor. Yakınçevre-
sine "23 sendika başkanının
karşı olduğu bir kişı. adaylıktan
çekilmelidir" diyerek Yılmaz'ın
aday olmaması gerektiğini dıle
getiren Meral. olmavan değişim
grubundan. altında çahşacak 4
kışiyi belirlemenin de çok zor
olduğunu görüyor. Meral. seçil-
diği takdirde vönetim dışında
kalan. en azından kendisine des-
tek vermeyen Tekaıda-İş, Bele-
dıye-İş, Tes-İş gibi oüyük sendi-
kalar olmadan. konfederasyo-
nun alacağı kararian yaşama
geçirmede zorlanacağını düşü-
nüyor. Meral'in durumu, böyle
de. Yılmaz cephesinde durum
farklı mı? Hayır. Yılmaz cephesi
de sıkışmış. Yılmaz'a destek ver-
diği izlenimi veren kimi sendika-
ların delege tabanı, Şevket Yıl-
maz'a açıkça karşı. Oy verirse,
zorunluluktan verecek ya da
Şevket Yılmaz'ı silip, Bayram
Meral'i yazacak Iisteye.
Ağızlarda, "tek liste" zorun-
luluğu: -İki liste çıkarsa, kimse
kazanmaz. çorba olur yönetim.
İşte bu noktada. Şevket
Yılmaz'ın gerilim politikası or-
taya çıkıyor:
Yılmaz, değişim grubunun ve
kendini desteklediğini "ima
eden" sendikalann kendi çelişki-
lerini bilerek, ne aday oluyor, ne
de olmuyor...
Meral de, Yılmaz'ın çekilmesi
halinde rahat bir seçim kazana-
cağı kanısında.
Ne olur? Üç olasılık var:
1- Bayram Meral ve arkadaş-
lan, Şevket Yılmaz'ı adaylıktan
çekilmeye ikna edecekkr.
Yılmaz ve arkadaşlan -ki
Yılmaz'ın adaybğını savunan-
lann başında gelen Tes-İş Genel
Başkanı Faruk Barut, bu ısra-
nndan vazgeçmiyor- Türk-tş'in
bütünlüğünun bozulmayacağı-
na inandıklan bir yönetim
yapısı konusunda Meral'den
güvence alırlarsa, seçimden çe-
kilebiürler.
2- Büyük ve kuliste keskin-
leşmemiş sendikalar bir araya
gelirler, bir orta yol bulup, taraf-
lan uzlaştınrlar.
3- Meral ve Yılmaz, ayn ayn
listeler çıkanp, seçime giderler.
Hafta sonuna kadar sürecek
Türk-İş Genel Kurulu'ndaki
dalgalanma, son güne değin ka-
baracak. Mendirekte mi patla-
yacak, işçinin kafasında mı bi-
linmez. Ancak sonucu, işçiyle
sıcak ya da soğuk ilişkileri olan
"profesyonel sendikacılar"ın
belirleyeceği kesin...
ÜĞÜPOLİTİKA GÖNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Yasal Engeller
Ne Zaman Kalkacak?
Memurlar hangi illerde yaşıyorlar?
En yüksek oranda olduğu kent Ankara birinci sırada,
İstanbul ikinci, Izmir üçüncü ve Bursa dördüncü sırada.
Türkiye'de memur sayısı kaç? Yaklaşık olarak 1 milyon
800 bin...
1 milyon 800 bin memurun yine yaklaşık 630 bini eği-
tim ve öğretim hizmetlerinde çalışıyor. 670 bini genel
hizmetlerde, geriye kalan bölümü ise silahlı kuvvetler,
emniyet örgütü, belediyeler, özel idarelerde vb. görev-
li...
ILO sözleşmesinin (7 madde) TBMM'den gecmesirv
den sonra memurlar demokratik hak ve özgürluklerini
sonuna dek kullanabilecekler mi?
Bugün memurların demokratik hak veözgürlüklerinin
önünde yasal engeller var. 12 Eylül askeri yönetimince
oluşturulan 1982 Anayasası'nın 51, 53 ve 54. maddeleri
sendika kurma, toplu sözleşme ve grev hakkını işçi ve
işverenlere tanıdığına göre, memurların demokratik
hak ve özgürlükleri neyle sınırlı kalacaktır?
ILO sözleşmesi TBMM'den geçiyor, ama kimi yasak-
lar hâlâ geçerliliğini koruyor. ILO sözleşmesini kabul et-
mek yetmiyor. Yasalarda yeni demokratik düzenleme-
ler yapılması gerekiyor.
Çağdaş demokratik toplumlarda memurlar sendikal
haklarıyla birlikte siyasi çalışmalar da yapabiliyorlar.
Gelişmiş ülkelerde memurların politika yapması yasak
değil.
Nitekim Türkiye'de memurlar da şu veya bu biçimde
politika yaparlar. Ama gidip bir siyasal partiye üye ola-
mazlar. Memurların aktif politika yapmaları "Bir parti-
zanlık" olmaz, tam tersi demokrasi kültürünün gelişme-
sine katkı sağlar.
Bugün memurlar siyasal görüşlerini açıklayamazlar
ya da tartışmaya giremezler. Oysa, demokrasinin temel
ilkesi çoğulculuktur. Bu ilke göz önüne alınırsa, siyasal
oluşumlar nitelikli insanların bir araya gelmesıyle başa-
rı sağlar. Her düşünce ve her görüş tartışılarak yaşama
geçer.
Bir de personel rejimi vardır.
DYP-SHP hükümeti çağdaş bir personel reformu için
görüş ve öneriler istemişti...
Acaba, bu görüş ve öneriler alındı mı? Şimdilerde bu
konuda bir çalışma yapılıyor mu?
Petrol-lş yıllığından kimi alıntılar yaparak olayı derinlt-
ğine görelim isterseniz:
"1) Genel bir yaklaşımla Türkiye'de mevcut devlet
memurlan içinde, örneğin 'Polis teşkilatında' öyle bir
kadrolaşma olmuştur ki hangi siyasi parti veya partiler
iktidarda olurlarsa olsunlar, bu yapryı koiay kolay değişti-
rememektedirler. Aynı durumun özellikle bakanlık me-
murlanndan başlayarak, gümrük memurlarına değin
uzaması söz konusudur. Başka bir deyiş ile Devlet ve
diğer her tür kamu hizmetlerinde Mafya' ve 'Mafya-
cıklar' bulunmaktadır' sözlerinde hakhlık vatdır denile-
bilir. Bu yaklaşım, basında sürekli çıkan ilgili haberlere
de dayandırılabilir. Kuşkusuz bu nitelikte olanlann sayı-
sı azınlıktadır ve ancak var olduklarım da görmek ve ka-
bullenmek gerekir.
2) Ülkemizde personel rejiminden söz edildiğinde ak-
la 657sayılı yasa gelmektedir. Oysa buna ek olarak Türk
Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası, yargıç ve savaların
özlük haklanna ilişkin yasalar, Üniversite Personel Ya-
sası, aralannda TRT, MPM, Spor Toto, Merkez Bankası
gibi kuruluşların da bulunduğu 15 adet kendine özgü
personel statüsü ve sözleşmeli personel çalıştınlması-
na olanak veren 62 yasa ve KHK ile devletpersonel reji-
mi düzenlenmiştir.
1970 yılından bu yana 18 adedi 1972-1962 döneminde,
116 adedi 1982-1991 arasında olmak üzere 134 KHK çı-
karılmıştır. Bunlardan yalnızca 11"i yaşama süzgeçin-
den geçmiştir. 657sayılı yasa ele alındığında, 1970 yılın-
dan bu yana 20si yasa, 43'ü KHK olmak üzere tam 63
frez değişiklik yapılmıştır. Değişikliklerin AO'ı 1980den
sonra gerçekleştirildi.
3) Belirleyebildiğimiz kadarıyla toplam 62 KHK ve ya-
sada sözleşmeli personel çalıştırılmasına olanak veren
düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemelerde sözleş-
meli personelin bağlı bulunduğu 35 ayn esas vardır. Bu
denli çok değişikliğe gereksinme duyulması mevcut
'personel' rejimine ilişkin mevzuata dayanan sistemin
çöktüğünü göstermektedir."
1992Türkiyesi'nde memurların önündeki yasal engel-
ler ile personel rejiminin getirdiği çarpıklık işte böyle...
Keçeciler'inhedefi
ANAP'ıboşaltmak
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP'tan kopan Meh-
toplu olarak açıklanz" çağnsı-
nda bulundu. İştanbul'dan 6
met Keçeciler ve ekibi, ANAP bin dolayında, İzmir'den bini
örgütlerini boşaltmayı hedefli- aşkın üyenin istifa ettiği, yakın-
- • • - - da bu sayınm on binlerle anıl-
maya baslanacağı bildirildi.
ANAP'tan kopanlar bir yan-
dan ANAP'ı boşaltmak için
uğraşırken, diğer yandan yeni
yor. Toplu istifalann açıklana-
cağı bölge toplantılan düzenle-
neceği ve ekip önderlerinin bu
toplantılara katılacağı bildiril-
di. Bu arada 12 milletvekiliyle
birlikte hareket ettiğini söyle- bir parti kuruluş çalışmalannı
yen ANAP İzmir Milletvekili da sürdürüyorlar. Mehmet Ke-
Işın Çelebi ve arkadaşlan, "mü- çeciler ve Hüsnü Doğan. Özal'-
cadelelerini ANAP içinde sür-
dürme karan-
nda olduklan-
acıkladılarnı
ANAP Genel
Merkezi tara-
fından görev-
lendirilen 23
milletvekili.
çeşitli bölgele-
re dağıldı. Bu
milletvekilleri
gittikleri yer-
lerde örgütle-
re. "kongrede-
ki gerçekleri"
anlatacaklar
ve istifalan ön-
lemeye çabşa-
caklar. Aynca örgüte "Dimdik
ayakta durun" diye de genelge
gönderildi.
ANAP'tan istifa eden millet-
vekillerinin Kavaklıdere'deki
karargâhında ise, ANAP örgüt-
lerinin boşaltılması.için yoğun
çaba gösteriliyor. İstanbul ve
İzmir'deki istifalan. diğer iller-
deki toplu istifalann izleyeceği.
bu istifalann bölge toplantı-
lanyla açıklanacağı bildirildi.
ANAP Genel Merkezi'nin mu-
halif örgütleri görevden alması
olasılığı karşısında Keçeciler
ekibi, bu örgütlere "İsüfa edin,
bekleyin, istifalanruzı sonra
•ANAP'tan istifa eden
milletvekillerinin
Kavakbdere'deki
karargâhında, ANAP
örgütlerinin boşaltılması
için yoğun çaba
gösterüiyor. tstanbul ve
Izmir'deki istifalan,
diğer illerdeki toplu
istifalann izleyeceği, bu
istifalann bölge
toplantılarıyla
açıklanacağı bildirildi.
ın yönlendirmesi ve görüşleri
doğrultusunda
f>arti
ramını
prog-
yazı-
yorlar. Aynca
yeni partiye
toplumun çe-
şitli kesimlerin-
den yeni isimle-
rin katılması
için de çaba
gösteriliyor.
Keçeciler ve ar-
kadaşlan, bazı
ANAP millet-
vekillerini de
saflanna çek-
mek için uğ-
raşıyor. Özal
ve Yılmaz ile görüşmeler yapan
ANAP İzmir Milletvekili Işm
Çelebi, ANAP'ta kalma karan
aldı. Çelebi, "büyük ihümalle
istifa etmeyeceğini" belirterek.
"Amacımız, programımızın
uygulanan hale gelmesi. Mesut
Bey'le görüşmemizde bu konu-
da bir güvence ortamı doğdu.
Seçilmişler olarak atanmışlann
kararlannı denetleyebilecek
miyiz? ANAP'm bu konudaki
tavnnı görmek istiyorum. Beni
tedirgin eden bazı konular var.
Bütçedeki konuşmalar bu an-
lamda benim için çok önemli"
dedi.