Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8ARALIK1992SAU
HABERLER
Moğultay: Mayın
sadece sınırda
•ANKARA (ANKA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde sınır illerinin
mayınlandığı veçok sayıda
vatandaşın bu yüzden
öldüğû şeklindeki iddialan
yanıtlarken, "Sınır hatü
dışında mayınlama
yapılmadı. Planlı olarak
yapılan mayınlama işlemleri
hakkında da muhtarlar
uyanldı" diye konuştu. HEP
Şırnak Milletvekili Mahmut
Alınak'm, "Güneydoğu sınır
ülerine döşenen mayınlann
patlaması sonucu çok sayıda
işçi ve vatandaş öldü ya da
yaralandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
Güneydoğu'da mayınlama
işlemlerinin teröristlerin sınır
hattını geçmesini engellemek
amacıyla yapıldığını
kaydetti.
Başbakan
Demirel'in
K3DUİU BANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Süleyman
Demirel. Irak Türkmen
Birlik Partisı Genel Başkanı
Ahmet Güneş'i kabul ederek
birsüregöriiştü.
Demirel. dün eski
Başbakanlık binasındaki
makamında. Ahmet
Güneş'in yarusıra, Milli
Güvenlik Kurulu Genel
Sekreteri Orgeneral Ahmet
Çörekçi, Amerikalı yazar
Alvin Tofîler, Türkiye
İşbirliğı Kalkınma Ajansı
(TİKA) Genel Müdürii
Umut Ank, Dışişleri
Bakanlığı Protokol Genel
MüdürYardımcısı
Büyükelçi Selçuk Tarlan,
Emniyet Genel Müdürü
Yılmaz Ergun"un eşi Nuray
Ergun ve yabancı gazetecileri
a>n ayn kabul etti. Başbakan
Demirel akşam da AP
miUetvekillerinin Anadolu
Kulubü'nde verdiği yemeğe
kauldı.
Bilarda bu hafta
• Iç Politika Servisi -Bilar'da
yann saat 20.00'de Güven
Turan "Gecikmiş
Modernizm" başlıklı seminer
dizisinde "Ece Ayhan'ın
Türk modernizmindeki
yeri"ni tartışacak. Aynı
saatlerde İlkay Demir de
"Eşcinselliğin nedenleri"
konulu bir konuşma
yapacak. lOArahkPerşembe
günü saat 20.00"de Orhan
Koçak "Post-modern
Dünyada Narsizm ve Kişilik
Bozuluklan" başlıklı
konuşmasını sürdürecek.
Aynı saatlerde Yaşar Kay?
"Türkiye'de Devlet, Toplum
ve Kemalizm" dizisinde
"Kemalizm ve Kürt Sorunu"
üzErinekonuşacak. 11 Aralık
Cuma günü saat 20.0'de
"Günümüz Işığında
Leninizm" dizisinde Ertuğrul
Kürkçü ile Saruhan Oluç
"Leninizmin parti, konsey ve
sendika gıbi çeşitli
örgütlenmeler karşısındaki
tavn"nı tartışacaklar
Eğitimde kaynak
arayışı
• ANKARA(AA)-Milli
Eğitim Bakanı Köksal
Toptan, ellerinde değeri
yüksek, saüldığında çok
sayıda okul yapılmasını
sağlayacak arsalan
bulunduğunu, ancak bunlan
mevzuat yüzünden
satamadıklannı bildirdi.
Taşar Yûce
Divan yolunda
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-TBMM TÜGSAŞ
Soruşturma Komisyonu,
eski Devlet Bakanı ANAP
Genel Sekreteri Mustafa
Taşar'ın Yüce Divan'a sevk
edilmesini istedi. "Pul
yolsuzlugu" iddialannı
araşürmak üzere oluşturulan
TBMM TÜGSAŞ
Soruşturma Komisyonu,
çalışmalannı tamarnlayarak,
raporunu dün TBMM
Başkanlığı'na sundu.
Komisyon Başkanı DYP
Adana milletvekili Orhan
Şendağ, eski Devlet Bakanı
Mustafa Taşar'ın haksız ve
keyfı harcarnalanyla
görevini kötüye kullanarak,
TÜGSAŞ'ı zarara uğrattığı
yolundaki iddialann
araşünldığıru ve Taşar'ın oy
birlığiyle suçlu bulunduğunu
açıkladı. Şendağ,
komisyonun, elde ettiği
belge, olgu ve ahnan ifadeleri
değerlendirerek, TÜGSAŞ
tarafından ilgili Devlet
Bakanlığı için yapılan pul,
zarf, etiket harcamalannın
233 sayılı KHK.. teşebbüsün
ana statüsü Başbakanlık
Genelgeleri ile Başbakanlık
Yüksek Denetleme
Kurulu'nun tenkit ve
tavsiyelerine aykın olduğuna
karar verdiğini bildirdi.
Genelkurmay eski Başkanı, Özel Harp Dairesi'nin kontrgerillayla ilişkisi ohnadığını söyledi
Torumtay kontrgerillayı yalanladıANKARA(Cumhuriyet Bürosu)-
Genelkurmayeskı Başkanı Ernekli
Orgeneral Necip Torumtay. Özel Harp
Daıresi'nin kontgerilla, Gladio gibi
teşkilatlarla bır alakasının
bulunmadığını ye karanlık işlerle
uğraşmasının söz konusu olmadığını
söyledi. Torumtay askeri gizlilik
gerektırecek bır konu olmadığı şürece
TBMM'nin herşeyi aydınlatabileceğini
belirterek, "Hiçbir şey TBM M'nin
denetimı dışında kalamaz. yeter ki arzu
etsin" dedi.
Torumtay. GATA'da sağlığıyla ilgili
açıklamalarda bulunduktansonra
gazetecilerin sorulannı yanıtladı.
Torumtay, Emekli Yarbay Talat
Turhan'ın bir televizyon programında.
kontgerilla konusundaki
açıklamalam la ilgili
değerlendirilmesinin sorulması üzerine,
Genelkurmay Başkanlığı görevinden
istifa ettiği gün, Özel Harp Dairesi'nde
basın mensuplanna açıklama
yapıldığını bildirdi. Torumtay. şunlan
söyledi:
"Özel Harp Dairesi'nin kontgerilla.
Gladio gibi teşkilatlarla bir alakası yok.
Görevleri açık. seçik belli olan,
hükümetin. arzuedildiğinde Meclis'in
denetimine tamamen açık, gizliliği
olmayan, (Tabii gizliliği askeri açıdan
var. Hermüessesenin bir gizliliği vardır)
ama söylendiği şekilde, kontgerilla
falan diye karanlık işlerle uğraşması
bahis konusu değil. Her şe>i
sorabilirsiniz. Eğersorduğunuz askeri
planda gizli bir şey değilse. size
zannediyorum rahatlıkla her türlü
bilgileri verebilirler. Hiç bir şey
TBM M'nin denetimi dışında kalamaz.
Yeter ki arzu etsin."
Torumtay. birgazetecinin Bülent
Ecevit'in başbakanlığı döneminde bazı
şeylerin kendisinden gizlendiğini
açıkladığını hatırlatması üzerine şöyle
dedi:
"Bu konuda eski bir başbakanla
polemiğe giremem. Ne pozisi'onum
müsait. neçizgim müsait. Ancak şunu
rahatlıkla söyleyebüirim,
Genelkurmay, anayasaya göre vazife ve
sorumluluk bakımından Başbakan'a
bağhdır. Dolayısıyla Başbakan, Silahlı
Kuwetler"de ne oluyor, neler yapılıyor,
bunu sorma hakkına sahiptir. Bu onun
yetkisidir. Onun için ben de şahsen tam
anlamış değilim. Sayın Ecevit o
zamanlar sorsaydı, frerhalde kendisine
her şey söylenirdi. "Aman efendim
gizlidir, bunu size söyleyemeyiz" diyen
bir Genelkurmay Başkanı da
düşünemiyorum. Bir genelkurmay
başkanı, bir başbakana hiç
zannetmiyorum böyle bir şey söylesin."
Torumtay. "Sizin döneminizde böyle
bir talep olmadı mı?" sorusuna "Benim
zamarumda da bu memlekette
demokrasi vardı, şimdi de var ve kime
ne yönden bağh olduğumu çok iyi
biliyordum. Benden bir başbakan,
herhangi bir bilgi isteırıişse, vermememe
imkan yok, ihtimal yok. Benim hiçbir
sıkınttm olmadı" karşılığını verdi.
Darbe söylentilerini "Komik"
bulduğunu bildiren Torumtay,
"Köprünün altından çok sular geçti.
Dünya değişirken generallerin
oturduklan yerde durmalanna imkan
var mı?" diye sordu.
Torumtay, Somali'ye askeri
müdahaleyi yerinde bulduğunu
açıklarken. Bosna Hersek'e de şu veya
bu şekilde bir askeri müdahale
yapılabileceğini söyledi. Yugoslav
ordusunun savaşdeneyiminin yüksek
c lduğunu kaydeden Torumtay.
havadan yapılacak bir harekâtta askeri
açıdan büyük birzorluk
bulunmadığını, bir kara harekâtı olması
durumunda çok iyi haarlık yapmak
gerektiğini sözlerineekledi.
Taraflar birbirlerini doğru söylememekle suçluyor
Turhan-Kilercioğlu tartışması büyüyor
Iç Politika Senisi - Emekli
Kurmay Yarbay Talat Turhan
Devlet Bakanı Orhan Kilerci-
oğlu'nun kavram kanşıklığı
yaptığını öne sürerek "her an
kendisiyle tartışmaya hazır ol-
duğunu" söyledi.
Kanal 6 televizyonunda ya-
yınlanan "Bizim Koltuk"
programında konuşan Talat
Turhan, kontrgerilla ve Özel
Harp Dairesi konulannda açı-
klamalar yapmıştı. Devlet Ba-
kanı Orhan Kılercioğlu'da bu
programın yayınlanmasını ön-
lemek istemiş, ancak bunda
başanlı olamamıştı. Pazar gü-
nü yav ınlanan program sonra-
sında Kilercioğlu bir açıklama
yaparak "Talat Turhanın ya-
lan söylediğini" öne sürmüştü.
Talat Turhan, gazetemizde
Orhan Kilercioğlu.
yayınlanan 'Bakan Kilercioğ-
lu: Talat Turhan yalan söylü-
yor' başlıklı habere değinerek
şu açıklamayı yaptı:
"Bu sözü kendisine aynen
iade ederim. Gördüğüm kada-
nyla Kilercioğlu. suçlulann te-
laşı içerisinde düşünme ve kav-
rama yetisini kaybetmiş bulu-
• Talat Turhan, Kilerci-
oğlu'nun kendisini yalan-
cıhkla suçladığını belirte-
rek, "Bu sözü kendisine-
aynen iade ederim. Gör-
düğüm kadanyla Kilerci-
oğlu, suçlulann telaşı içe-
risinde düşünme ve kav-
rama yetisini kâybetmiş-
bulunuyor" dedi.
nuyor. 6 Aralık 1992 günü Ka-
nal 6"da "Bizim Koltuk" prog-
ramında yayınlanan ve aynı
gün Cumhuriyet Gazetesi'nde
yer alan haberde görüldüğü
gibi. ben kendisini doğrudan
doğruya suçlamış değilim. Sa-
dece 1978 yılında yayınlanan
yerli ve yabancı basın organ-
lanna gönderme yapmış bulu-
nuyorum.
22 Eylül 1978 günlü Aydmlık
Gazetesi'nde '5 Haziran
I977" seçimlerini önleme ope-
rasyonu ve l Mayıs katliamı-
nın ardındaki adam Kurmay
Alba> Orhan Kilercioğu" diye
bır suçlamaya yer verilmiştir.
Şimdi kendisinden soruyo-
rum. Bu suçlamayı tekzip et-
miş midir? Bu konuda dava
açmış nrudır? Eğer bunlar ya-
pılmamışsa Kilercioğlu. I4yıl-
dan beri bu savın altında kal-
mıştır.
Daha sonra bu yıl Aktüel
Dergjsfnde "Kilercioğlu ne
kadar şefFaf' başlıklı bir yazı
yaymlanmıştır. Bu yazının bir
bölümüne bu yıl yayınlanan
bir yapıtım da yer almıştır. Ki-
lercioğlu, Aktüel Dergisi hak-
kında tazminat davası açtı.
Dergi beni de tanık olarak gös-
terdi ve bu konuda tanıklık
yaptım.
Şimdi Kilercioğlu, kavram
kanşıklığı yaparak 1978'deki
kendisine yönelik suçlamalaria
Aktüel Dergisi'nde bu yıl yer
alan suçlamalan birbirine ka-
nştırarak kendisini savunma
çabası içinde, ilkel suclama
yöntemlerini denemektedir.
Bu konudaki gerçeklerin
açıklığa kavuşturuîması için
gazeteniz aracılığıyla kendisini
açık tartışmaya çağınyorum.
Bunu kabul etmezse, düzenle-
necek bir açıkoturuma katıl-
maya hazınm."
İstanbul ilçe örgütlerine atamalar, sorunlan su yüzüne çıkardı
CHP'de de huzursuzhık başladı• Genel Başkan
Yardımcısı Ali Topuz'un
önceki gün Istanbul'da
partililerle yaptığı
toplantıda atamalara
ilişkin eleştiriler dile
getirildi. Eski GYK
üyesi Metin Tüzün
"Gümbür gümbür
geliyoruzderken, paldır
küldür gitme korkusunu
duymaya başladık"
diyor.
AYŞE YILDIRIM
Siyasi hayattaki yerini 3 ay
önce yeniden alan CHP'de de
huzursuzluk başladı. Eski Ge-
nel Yönetim Kurulu üyelerinin
Genel, Merkez'e yönelik eleşti-
rileri İstanbul ilçe örgüt yöne-
tımlennın atamalanyla su yü-
züne çıktı. Genel Başkan Yar-
dımcısı Ali Topuz'un önceki
gün Istanbul'da partililerle yap-
tığı toplantıda atamalara ibşkın
eleştinlerin dile getirildiği öğre-
nildi. Atamalann baa partılile-
ri rahatşız etmiş olabileceğıni
belirten İstanbul II Başkanı Ha-
luk Ülman, "Her tarafı mem-
nun etmek olanaksız" dedi.
CHP'nin misyonundan
uzaklaştığını ileri süren bazı
MetinTözûn
partililer, Genel Merkez yöneti-
cilerinin laiklik ve üniter devlet
konulanndaki görüşlerinin de
CHP'nin ilkelenne ters düştü-
ğünü şavunuyorlar. "Gümbür
gümbür geliyoruz derken, pal-
dır küldür gitme korkusunu
duymaya başladık" diyen eski
GYK üyesi Metin Tüzün, ör-
güt atamalanna ilişkin eleştiri-
sini, "Genel Müdür Deniz Bay-
kal, illere bölge müdürlerini
atadı" seklinde dile getiriyor.
Gittikçe büyüyen iç çekişme
yüzünden baa partililerin
CHP'den kopma noktasına
geldığı ileri sürülürken, olağa-
nüstü kongre istemi de günde-
me geldi. GYK üyesi Ayhan
Altuğ. tartışmanın bir hafta. on
Haluk Ülman
gün içersinde netlik kazanaca-
ğını ileri sürdü.
CHP'yi açma çabşmalannı
sürdürürken, birleştiricilik rolü
üzerinde önemle durduklannı
hatırlatan eski GYK üyesi Avni
Gürsoy ise, huzursuzluğun ne-
denlennden birisinin de bu ol-
duğunu bildirdi. Deniz Bay-
kann 'birleştiricilik' lafıru bıle
kullanmadığına dikkat çeken
Gürsoy, "Başlan dertte. CHP
bir umut olarak ortaya çıktı fa-
kat insanlar umutlannı kaybet-
meye başladı. Doğal olarak
kopmalar olabilir" dedi.
"Çok gayret sarfetük CHP'-
nin acılması için" diyen Metin
Tüzün de amaçlannın sadece
CHP'yi açmak değil. solda bir-
AliTopuz
liği sağlamak olduğunu dile ge-
tirdi. 9 cylüldeki açılış kurulta-
vında yönetime seçilen mevcut
kadronun CHP adı altında
kendi hizbini örgütlediğiııi söy-
leyen Tüzün. hayal kınkhğırun
sadece kendilerinde değil kong-
rede Deniz Baykal'ı destekle-
yen kesimde de ortaya çıktığını
belirtti. Kendilerine olağanüstü
kongre yapılması yönünde is-
tekler ulaştıânı bildiren Tüzün
şöyle devam etti:
"Olağanüstü kongreyi Deniz
Baykal'a oy veren kesım isti-
yor. Teklif ve baskı onlardan
geliyor. 'Hata ettik. düzeltmek
ıstiyoruz' diyorlar. Olağanüstü
kongre için 220 imza yeterli.
Bulsunlar bu imzayı biz üzeri-
mize düşen görevi yapanz."
Genel Başkan yardırncıların-
dan Ali Topuz ile birlikte İst-
kanbul'da bulunan Genel Yö-
netim Kurulu üyesi Ayhan Al-
tuğ da partide büyük bir ra-
hatsızlık yaşandığını söyledi.
Birçok partilınin istifa aşaması-
na geldiğıni anlatan Altuğ,
önümüzdeki günlerde 'istifa ya
da olağanüstü kongre isteği'
yönünde bir karar çıkabileceği-
ne dikkat çekti. Perşembe günü
GYK'da İstanbul ilçe meclisle-
rinin atanmasını 5,5 saat lartış-
tıklannı vurgulayan Altuğ, "Bu
görünen tablo beni CHP'ye gö-
türmüyor" dedi.
Bazı GYK üyeleri ile partili-
lerin bu durumdan rahatsızhk
duymaya başladıklannı ye isti-
fa aşamasına geldiklenni belir-
ten Altuğ, "Bu hava kirliliğinin
daha ne kadar süre solunacağı-
nı bilemiyorum" dedi.
Ali Topuz. İstanbul'da GYK
üyeleri ve partililerle sürdürdü-
ğü toplantılarda 'huzursuzluk-
lan' yatışürmaya çalışıyor. Bir
partifi, "Ali Topuz da rahatsız
fakat şu anda büyük bir direnç-
le sorunlan çözümlemeye
çalışıyor. Fakat gücünün daha
fazla yeteceğini sanmıyorum"
dedi. Topuz ise, partide büyük
bir rahatsızhk olmadığını ileri
sürerek, "Her partide ortaya
çıkan olaylar" demekle yetini-
yor.
ANAYASA
Memurlara
siyaset
hakkına
DYPengeli
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ceza Muhakemeleri
Usulü Kanunun(CMUK)'daki
sorunu uzlaşma ile aşan koalis-
yon ortağı SHP ve DYP arasın-
da. bu kez anayasa konusunda
sorun çıktı. İki partinin anlaşa-
rak hazırladığı anayasa pake-
tinde yer alan. kamu görevlileri
ve öğretim üyelerine siyaset ola-
nağına ilişkin degişiklik,
TBMM anayasa komisyonun-
da DYP-ANAP ittifakıyla ön-
lendi.SHP veDYP'nin anayasa
değişikliği önerisinin TBMM
Anayasa Komisyonu'nda gö-
rüşülmesine dün devam edilir-
ken. koalisyon ortaklan arasın-
da yeni bir görüş aynlığı çıktı.
Pakette yer alan 4 değişikhk
SHP ve DYP arasındaki uzlaş-
ma doğrultusunda benimsenir-
ken bir madde reddedildi.
Komisyonda. anayasanın 68.
maddesindeki "Hakimler, sav-
cılar, yüksek yargı organlan
mensuplan. >"ükseköğretim ku-
rumlanndaki öğretim eleman-
lan. Yükseköğretim Kurulu
üyelen ve dığer kamu görevlile-
n, öğrenciler ve silahlı kuvvetler
mensuplanna" getirdiği siyasi
partilere üye olamama yasağı-
nın aynen kalması kabul edildi.
VEFAT
Değerli varlığımız
Em. Dz. A1K
Dr. KÂMİL KUŞÇUOĞLU
Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi Izmir
Karşıyaka Bostanlı Camii'nden 9.12.1992 Çarşamba
öğle namazından sonra kaldırılacaktır.
E*i: FERİHA KUŞÇUOĞLU
Çocuklan: FİGEN • MEHMET DEMİRAĞLI.
İREM - GENCO StNDEL
TEŞEKKUR
Ameliyatımj başarıyla gerçekleştiren Cerrahpaşa
Hastanesi Kulak-Burun-Boğaz Servisi'nden
Op. Dr. Sayın
AHMET ÖZDAĞAN,
Dr. Sayın NECDET KESKtlN,
Uz. Dr. Sayın TARIK ATAOĞLU
ve hemşire Sayın AZİZE TURAN'a,
Cerrahpaşa Hastanesi K.B.B. Servisi personeline
teşekkürü borç bilirim.
TURGAY RENKLİKURT
tLAN
SEFERİHİSAR KADASTRO
HÂKtMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 992/146 Esas
Davacı Hazine tarafından davalı Ahmet Şimşek aleyhine açılan ka-
dastro tespitine itiraz davasında:
Seferihisar Doğanbey köyü Sakızağacı mevkiinde kain 979 nolu
parselin Ahmet oğlu Ahmet Şimşek adına tapuya tesciline karar ve-
rilmiş olup; işbu ilam Hazine'nin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk
Dairesi Başkanlığı'nın 17.6.1992 gün ve 1988/15120 esas 1992/15939
karar sayılı ilamla bozulmuş olup; davalıya bozma ilamı ve dunış-
ma günü davetiye ile tebliğ edüemediğinden duruşmanın mahkeme-
mizde 27.1.1993 günü saat 9.00'da yapılacagı Ahmet Şimşek'e ilanen
tebUg olunur. 18.11.1992
EDtP İPLİK SANAYİ VE TİCARET
ANONİMŞİRKETİ
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN
Şirketımiz aşağıdaki gündemde yazıh hususlan göruşup karara bağ-
lamak uzere 25 Aralık 1992 günü saat 10.00'da Mehmet Akif Mahal-
lesi Fabrikalar Caddesi Ikitelliköyü-Küçukçekmece/İSTANBUL
adresindeki yönetim merkezinde olağanüstü olarak toplanacaktır.
Sayın ortaklarımızın genel kurula katılabilmeleri için hisse senet-
lerini toplantı tarihinden bir hafta öncesine kadar Mehmet Akif Ma-
hallesi Fabrikalar Caddesi ikitelliköyü-Küçukçekmece/tSTANBUL
adresindeki yönetim merkezine teslim ederek veya hisse senetlerini bir
bankaya tevdi ederek buradan alacaklan teslim edilen senetlerin de-
ğer, adet ve numaralarını gösteren belge Ue giriş kartı almalan gerek-
mektedir. Toplantıya iştirakleri mümkün olmayan ortaklarımız vekil
vasıtasıyla temsil edilmek istiyorlarsa yukandaki hususlan yerine ge-
tirdikten sonra, örneğe uygun vekâletname tanzım etmeleri gerekmek-
tedir.
Sayın ortaklarımızın bilgilerine arz olunur.
Saygılarımızla,
YÖNETİM KURULU
Otağanüstü genel kurnl gündemi
1- Başkanlık divammn seçimi ve toplantı zaptının divan heyetince
imzaJanmasına yetki tanınması.
2- Fevkalade ihtiyatların dajıtüması hakkında karar ittihaa.
VEKÂLETNAME
Edip tplik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Baş-
kanlığı'na. şirketin 25 Arahk 1992 günü saat 10.00'da Mehmet Akif
Mahallesi Fabrikalar Caddesi tkitelliköyü-Kuçükçekmece/lSTANBUL
adresinde yapılacak Olağanüstü Genel Kurul toplantısında şahsımı
temsilen tam yetki ile iştirake, oy kullanmaya Türk Ticaret Kanunu
ve esas sözleşme hûkümlerine göre sahip olduğum haklarımı kullan-
maya ve gerekli kâğıtlan imzalamaya vekil tavin ettim.
Vekâlet veren
Adresi
Hisse adedi
Basın: 13693
YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
Dosya No: 1992/6081
Davacı T.tş Bankası tarafından davalılar 1- Nilgün Emeklioğlu, 2-
Ümit Tufan Genç aleyhine açılan davada dairemizde 9.3.1993 tarihinde
yapılacak duruşma için davalılardan Ümit Tufan Genc'in adresi tes-
pit edüemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı Ümit Tufan Genc'in duruşma günü olan 9.3.1993 tarihinde
saat 10.00'da dairemizde hazır bulunması veya kendisini vekille tem-
sil ettirmesi, aksi halde yokluğunda duruşmaya devam olunacağı hu-
susu ilanen tebliğ olunur. Basın: 46603
GUNDUZ GOZUYLE
MELÎH CEVDET ANDAY
Ad Değişikliği...
Gazetemizin 24 kasım tarihli sayısında, Kültür Bakanı
Sayın Fikri Sağlar'ın, devlet sanatçılığının kaldırılacağı-
na ilişkin bir demeci vardı. Çok yerinde bir karardı bu;
neden derseniz, devletin sanatçısı olmaz. Dahası van
devlet,. sanatçılardan bir bölümünü kendine mal ede-
mez. Böyle yapıhrsa, devlet sanatçılığınaseçilmeyenler
devlet dışı bırakılmış olurlar. Bunun da ne anlama geldi-
ği anlaşılmaz kalır. Bitmedi; devlet, sanat konusunda
seçici olamaz, çünkü böyle bir görevi yürütebilmek için
elinde hiçbir ölçü yoktur. Devletin memurları eleştirmen
değildir. Nitekim Sayın Sağlar da bu algının bilincinde
olarak şunlan söylüyordu o demecinde: "Böylece siya-
set karıştırılan ve erozyona uğrayan bir uygulama orta-
dan kaldırılacaktır."
Buraya değin sayın bakanımızın bu girişimini içtenlik-
le desteklerim; ancak o demeçte benim için anlaşılmaz
kalan bir bölüm daha vardı, haberi birlikte okuyalım:
"Kültür Bakanı, daha önce devlet sanatçılığı unvanı
olanların haklarının saklı kalacağını, bunların içinde kül-
tür ve sanat elçisi verilecek olanların seçici kuralla yeni-
den saptanacağını söyledi." Devlet sanatçılığı adı kaldı-
rılacak da, onun yerine "kültür ve sanat elçiliği" unvanı
mı gelecek? Hangi seçici kurul bu işle görevlendirile-
cek? Bu sorularm yanıtını bulamadığım için, "Yoksa sa-
dece bir ad değişikliği midir söz konusu olan?" diye dü-
şünmekten kendimi alamadım.
Derken 4 aralık tarihli gazetemizde haberin arkası
geldi; hazırlanan yasa tasarısında gerekçe olarak şöyle
dendiği açıklandı: "Türk toplumunun kültür ve sanat ya-
şamına büyük hizmetleri dokunmuş, Türk sanatının çağ-
daş dünya sanatının eriştiği düzeye ulaşmasına katkıda
bulunmuş. dolayısiyle uluslararası alanda da tanınmış
sanatçıları onurlandırmak amacıyla düzenlenmiş olan
devlet sanatçıltğı unvanının bazı yanlış anlamalara yol
açabilecek bir unvan olduğu anlaşılmıştır. Devlet sanat-
çısı, devlet kuruluşlarında görev yapan sanatçı olarak
anlaşılmamalı, toplumun sanatını yücelten, uluslararası
alanda tanıtan, uluslararası sanat arenasında ülkemizin
adını duyuran sanatçılara bu unvan verilmelidir. Dolayı-
sıyla, devletin resmi bir görevlisi, devletin resmi bir sa-
natçısı olmayacak, ülkenin. toplumun bir elçisi olacaktr.
Ayrıca devlet sanatçısının siyasal iktidarın görüşüne uy-
gun görüşte olan sanatçılar arasından seçilmesi tehlike-
si de her zaman vardır. Oysa çoğulcu demokratik rejimi
yerleştirmeye çalıştığımız bir dönemde, toplumun çeşit-
li kesimlerinin kültür ve sanatını temsil eden bir 'elçi'
unvanının daha uygun olacağı düşünülmüştür."
Bu gerekçe. devlet sanatçısı kurumunun yanlışlığını
gösteren çok güçlü bir eleştiridir kuşkusuz. Keşke bu
gerekçe ile o kurum bütün bütün ortadan kaldırılsaydı ve
sadece bununla yetinilseydi! Ama yenl durum, devlet
sanatçılığı yerine, kültür ve sanat elçiliği kurumunu ge-
tirmekle, gerekçede çok güzel dile getirilen eleştıriyi bu
kez kendi üzerine çekmektedir. Büyük Millet Meclisi'-
nde grubu olan siyasal partilerden gelme birer temsilci-
nin kaülacağı seçiciler kurulunun kararı gene de politik
bir karar olacaktır. Bundan kaçınılamaz. Ayrıca kültür ve
sanat elçiliğinin sayıp dökülen nitelikleri de kandırıcı ol-
mayan ve uygulamada güçlükler çıkarıcı niteliklerdir.
örneğin şiirimizin iki büyük adı, Ahmet Haşim ve Yahya
Kemal bugün yaşıyor olsalardı sanat elçiliğine seçile-
meyeceklerdi. Nice değerli ozan ve sanatçımızın adları-
nı burada sıralayabiliriz. -•
Sanatı yargılamak çok zordur. Hele yargıcı devlet
olursa bu zorluk daha da büyür. Ad değiştirmekle bir
yanlışlığın ortadan kaldırıldığı sanılmamalıdır. Yasa ta-
sarısı yasaiaşsın, uygulama başlasın, göreceğiz yeni
yakınmaları.
Bu tür kurumların başına gelen dokuncaların en
önemlisi de küçümsenmektir, şakaya, alaya alınmaktır.
Bunu önleyecek adaletli bir düzen ise bulunmamıştr
bugüne değin.
NATÖ
İSTİKRAR İÇİN BİLİM PROGRAMI
(THE SCffiNÇE FOR STABILITY PROGRAMME)
(ÜÇÜNCÜ FAZ tKİNCİ DÖNEM)
Istikrar İçin Bilim Programı, 1980 yılından beri Türkiye, Yunanis-
tan ve Portekiz'deki bilimsel ve teknik araştırmalann uygulamaya ak-
tanlmasını hızlandırmak amacıyla mali ve yönetsel destek sağlamak
üzere NATO Bilim Komitesi tarafından yürütülen bir programdır.
Program, araştırmacılar ile kullanıcüar arasında sıkı işbirligi içe-
ren iyi tanımlanmış araştırma ve geliştirme (A + G) projelerini kapsa-
maktadır.
Programın 1981-1986 ve 1987-1992 yıllan arasında yürütülmüş olan
I. ve II. fazlarının ardından, üçüncü bir beş Yilhk fazın 1993 yılında
başlatılmasına karar verilmiştir.
Bu yeni fazın başlıca amaçlan şunlardır:
— Ulusal öncelikler çerçevesinde iyi tammlanarak hazırlanacak ve
yürütülecek A+G projeleri vasıtasıyla bilimsel altyapımn ve yönet-
sel becerilerin geliştirümesi,
— Araştırma kurumlan, üniversiteler, kamu ve özel sanayi kuru-
luşları arasındaki işbirliguıin teşviki.
Mali ProfiJ
— NATO fonlan, bilimsel araç-gereç temini, eğitim, yurtdışı seya-
hat, yabancı uzman ve proje danışmanlan ile sarf malzemeleri alımı-
na yönelik olarak yapılacak masraflann karşılanması için kuUanüabilir.
— En az NATO desteğine eşit miktarda ulusal destek sağlanması
gereklidir. Esas olarak, personel ve işletme giderleri için kullaıulması
öngörülen ulusal destek bazı zorunlu durumlarda yurtiçinden temin
edilebilecek çeşitli teçhizat ve malzemelerin alımı için de kullanılabi-
lir.
Kimler başvurabilir
NATO Istikrar tçin Bilim Programı, ülkemizdeki tum üniversitele-
re, araştırma kurumlanna, kamu ve özel sanayi kuruluşlanna açık-
ür.
Başvuru
Proje öneri formlan, başvuru adresinden veya üniversitelerin ilgili
fakülte dekanlıklanndan temin edilerek, en geç 1 Şubat 1993 günü
mesai bitiminde aynı adreste olacak şekilde gönderilecektir. Proje öneri
formunun bir kopyası da NATO SFS Program Ofisine (Science for
Stability Programme, Scientific Affairs Division, NATO headquar-
ters, B-1110 Bnîssels) iletilecektir.
Proje öneri sahipleri, 1993 yılı sonuna dogru sonuçtan yazılı ola-
rak haberdar edileceklerdir.
ÖnceUkli alanlar
İleri teknoloji malzemeleri (High technology materials)
Enformasyon ve iletişim teknolojılerı (Information and commu-
nication technologies)
Biyoteknoloji (Biotechnology)
Çevre ve enerji (Energy and environment)
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde yeni teknoloji kullammı (Intro-
duction of nev, technologies in small and roedium size enterprises)
Başvuru adresi
Prof. Dr. Namık Keraal Pak
TÜBtTAK Başkan Yardımcısı
(NATO-SFS Programı Ulusal Koordinatörû)
Atatürk Bulvarı No: 221
06100 Kavakhdere
Ankara
Tel: (4) 427 74 82
Fax:(4) 427 74 89
Basın: 46648
İLAN
İZMİR 4. İCRA TETKİK MERCİİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1992/1066
EHlekçi: Kadir Ayaydın, Haküniyet Cad. No: 2/A Gültepe-lzmir
Yukarıda ismi ve adresi yazıh bulunan dilekçi alacaklılan ile kon-
kordato akdetmek üzere hâkimliğimize 3.12.1992 tarihinde muracat
etmiş olduğu ilan olunur.
Basın: 46584