Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahıbr Berin Nadi • Genel Yaym Yönetmeni Ozgen Vca. •
Genel Yayın Koordinatoru- Hikmet Çetinkaya • Yazı Işlerı Muduru.
Cdal BaşUagıç • Görse] Yönetmcn: Ali Acar • Duzenleme MuMsfa
SaglanKr • Ankara Temsılcısr Cuneyt Arcayuırk Haber Muourlen
Mnstafı Balhay, Işık Kınsu Izmır Temsılcı V Serdar Kızık Adana
Temsılcısi: Çetiı
Istanbul Haberlerı: Şenay Kaikan Dış Haberler: Ergun Balcı tş-Ekonomı: Şukran Kctenci Bastm: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeıecılik T.A.Ş. • Yayımlayan: Yenı Gun Haber
Yurt Haberleri. Mehmet Saraç Makaleler Sami Kanoren Spor:Abdulkadir Yucelman Dü- Ajansı Bas* ve Yayıncılık A Ş Turkocajı Cad 39/41 Cajalojlu 343J4 la. PK. 246
zeltme: Abdullak Yancı • Müessese Mudur V.. Erol Erkul • Koordınatör Ahmet
Konılsaa • Muhasebe Büknt Yencr • tdare: Hüseyin Giirer • tşletme. Onder Çelik
• Bilgı-tşlem: Naii tnal • Bilgısayar Sistem: Miıruvet Çiler • Reklarn: Reha Işıtman
tstanbul. Te): 512 05 05 (20 hai). Telex: 22246, Fax: (1) 513 85 95 • Burolar Aakan:
Z. Gökalp BIv lnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax. (4) 433 05 65 •
tımin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa:
Inönu Cad. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155. Fax: (71) 59 25 78
TAKVİM: 8 ARALIK 1992 İmsak:5.37 Güneş: 7.09 Öğle: 12.01 İkindi: 14.21 Akşam: 16.42 Yatsı: 18.08
Fransızmutfağı
• ANKARA (AA)-Pans
Coğrafya Ensıitüsü Müdürü
ve Pans Sorbpnne
Ünı\ersitesı Öğretim üyesi
Prof Dr. Jean Robert Pitte.
"Fransız Muıfağı. Bir
Tutkunun Doğuşu'"adlı
konferans verecek. Ankara
Fransız Kultür Merkezi
Gösten Salonu'nda yann
gerçekleşecek olan
konferansta. Prof. Dr. Pitte.
mutfak sanatı ve Fransız
mutfağı hakkında bilgi
verecek. Mutfak sanatını
güzel sanallar ıçerisinde
değerlendıren Prof. Dr.
Pitte'nin "Fransız Paysajının
Tanhı", "Castanide
Topraklan". "Fransız
Gastronomısr, 'Bır
Tutkunun Doğuşu' adlı
kitaplan da bulunuvor.
Kalptenölüm
• CENEVRE(ANKA)-
Kalp-damar
rahatsızlıklannınheryıl 12
milyon insanın ölümüne
neden olduğu bıldınldi.
Dünyada her yıl meydana
gelen ölüm olaylannın yûzde
24'unün kalpdamar
hastalıklanndan
kaynaklandığı belirlendi.
Merkezi Cenevre'de bulunan
Dünya Sağlık Örgütü'nce
(WHO)ya\ımlanan raporda
kalp-damar hastalıklannın.
başlıca ölüm nedenı
olduğuna dıkkat çekiliyor.
Neden canımıza
kıyıyoruz
• ADANA(AA)-
Genellikle. cezalandırma ile
'başka dünyada sevilen bir
kişiyle buluşma' fantazisine
dayanan ıntiharda en yaygın
yöntemin. iple veya kabloyla
kendini bir yere asmak
olduğu ve çoğunlukla ruh
hekimlerinın, bihnçli olarak
yaşamlanru sonlandırmaya
karar verdikleri bildirildi.
Adana'da gerçekleştırilen
"Depresyonu Onleme ve
Tedavj Semıneri'ne kaülan
Gazi Ünıversitesi Tıp
Fakültesi Psıkiyatri
Anabılim Dalı Öğretim
Üyesi Prof. Dr İsmaıl Çifter.
AA muhabınne. intihar
sırasında Türk Silahlı
Kuvvetlen(TSK)
mensuplannın ateşli
silahlan, klinik şizofrenlerin
ise 'absürd' yöntemleri
yeğlediğini söyledi.
Besjn
zehiptenmeteri
• tZMİR(AA)-Yemek
haarlarken. temizlik
koşullanna mutlaka özen
gösterilmesi ıstendı.
Uzmanlar. zararlı etkenlerin
bır kısmını yok eden
pışirmenin, toksinlerin yol
açtığızehirlenmeyi
engellemede etkilı olmadığını
belintıler. E.Ü. Tıp Fakültesi
Klinik Baktenyolojı ve
Enfeksiyon Ana Bılim Dalı
Öğretim üyesi Prof. Dr.
MünürBüke, konuyla ilgili .
bir inceleme yazısında, sağbk
için son derece yararlı ve
gerekü olan besınlerin,
temizlik konusunda gerekli
özen gösterilmediğı takdirde
hayatı tehlikeye sokabilen,
bazen de ölümcül sonuçlar
doğuran zehirlenmelere
neden olabıleceğine dikkat
çekti.
İyot eksikliği
• İZMİR (UBA) - Prof. Dr.
Candeğer Yılmaz, iyot
eksikliğinin yanı sıra yeni
doğan bebeklerde zekâ
geriliğine de neden olduğunu
söyledi. Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Endokroloji Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Candeğer Yılmaz, iyot
eksikliğinin, insan
yaşamında ömür boyu
devam edebilecek sağlık
sorunlanna yol açtığını
belirterek her insanın bir
günde 50-300 mikrogram
iyot alması gerektiğini
belirtti.
Zekâgerilüi
• tZMİR(AA)-
Ülkemizdeki her 2500
çocuktan birinde zekâ
geriliğine rastlandığı, bu
oranın dünya ortalamasmda
10 binde bir olduğu belirtildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sajlığı ve
Hastalıklan Anabılim Dalı
bünyesinde kurulan
'Beslenme, Metabolizma ve
Gastroenteroloji Ünitesi"
bugün düzenlenen törenle
açıldı Daha önce sadece
Hacettepe Üniversitesi
tarafından 37 ilde yapılan
taramaçalışmaları. bundan
sonra İzmir veçevresinde,
Dokuz Eylül Üniversitesi
tarafından gerçekleştirilecek.
Ünıtede, yenı doğan
bebeklerin üzerinde
yapılacak taramalarla
kalıtsal ve erken teşhis
edilmediğı takdirde ileri
derecede zekâ geriliğine yol
açabilecek metabolik
hastalıklann erken teşhis ve
tedavisi yapılacak.
Avanos'ta çamura yeni bir kimlik veren ellerdeki sihir nedir?
Çamııru adaııı eden eller
ZAFER AKNAR
AVANOS- El; soyut aklın,
somut nesne üzerinde şekillen-
mesıne yardım eder. Ve eller
öyle büyük işler için vardır kı,
bazen onım yaratUğı bir kitapta
ping-pong topu gibi gıder geli-
riz. Bazen tuval üzennde yaratı-
lan düş gücüyle büyüleniriz.
Bazen de cansız bir madde ola-
rak üzerine bastığımız çamura
verdiği yaşamla ırkiliriz...
Çamur... Parmaklarla şe-
killenir, ellerle hayat bulur. Dö-
ner taşta saf bir kütleyken, par-
maklann girintiler ve çıkıntılar-
daki valsiyle yeni bir kimliğe
bürünür. Çamuru adam (!)
eden ustalann büyüğü, harbisi.
Avanos'tan çıkar. Çünkü onlar
binlerce yıllık geleneğın temsil-
cileridir. Atalan Hititlerdir
Onlar çamurla tarih ya-
ratmışür.
Ne demiş Aşık Seyrani?
"Kör de Bilir Avanos'un Yo-
lunu / Testi-Çanak Kınğından
Bellidir..."
Seyrani yollann olmadığı,
ulaşımın merkeple yapıldığı za-
manı anlatmış. Merkeplerle ta-
şınan çanak-çömlek yolda o
kadar fire verirmiş ki, merkeze
ulaşana kadar yansı kınlırmış.
İşte Avanos'un yolu bu çanak-
çömlek kınklannı takıp ederek
bulunurmuş.
Neyse biz, çanak çömlek kı-
nklannı takıp ederek değjl de.
karayollan oklanna bakarak
Avanos'u bulduk. Güzel yol-
lardan geçtik, asma köprüden
sonra Avanos'ta bir meydan;
meydanda çanak-çömleği tem-
sil eden bir anıt. Yanda Kızılır-
mak akar vaveylayla...
Kızılırmak görklü. Irmağın
başındaki "Kızıl" ın ideolojik
bir yanı yoktur, vallahi yoktur.
Kınl toprağın renginden gelir.
Zaten çanak-cömleğin Ava-
nos'ta ünlenmesi rastlanü de-
ğildir. İşin sırn bu kızıl toprakta
gizlidir. Sihirli ellerdeki ustalığı
ve Kjahrmak'ın kınl toprağın-
daki sırn öğrenmek için çanak
çömlek atölyelerini gezmek ge-
rekir. Atölyelerde loş ışık; ışığın
çamurda ve parmak aralann-
daki gezintisıni iztemek ise bü-
yük keyiftir.
Ahmet Taşkıran, 76 yaşmda.
Yaşamının yandan sekız fazla-
sını çamurla iç içe geçirmiş:
"Bu toprak Kıabrmak yata-
ğından gelir. Bu toprakla yapı-
lan çanak-çömlek sağlam olur.
Kışın sıcak, yazın soğuk tutar.
Bu toprak yoğrulmak için ya-
ratılmıştır. Islakken öyle yumu-
şaktır ki, sanki bir pamuğa do-
kunurmuş gibi hissedersiniz
kendinizi..."
-Ya eller...EUerdeki sihir ne-
dir?
"Bu tamamen alışkanlıktan
kaynaklanır. Ben 46 yıldır bu
işin içindeyım. Tenim bu top-
Avanos'taki çömlek ustalan binlerce yıllık geleneğin temsilcileridir. (Fotograflar ZAFER AKNAR)
Çamur, döner taşta saf bir kütleyken parmaklarda şekillenir. Bu eller çamurla tarih yararmtşlar.
rakla öylesine arkadaşhk kur-
muş ki. gözlerim kapalı onu ça-
nak-çömleğe dönüştürürüm."
Bunlar ustanın sözlen. ya çi-
çeği bumundakiler? Galip Kö-
rüklü, Avanos'ta bilinen adıyla
Chez Galip. İlginç bir şahsiyet.
akademisyen bir usta. Büyük
kentte mürekkep yalamış, mut-
lu olamamış; dönmüş Ava-
nos'a hem de baba mesleğine.
Çanak-çömlek dışında en bü-
yük takıntısı saç koleksiyonu.
45 bine yakın insanın bir tutam
saçı var atölyesinde. Sanki ası-
mile olmuş bır Kızıldenlı. Söz
geliyor çanak-çömleğe:
" 12 yıllık ustayım. Baba mes-
leğim. Zaten buradakı tüm us-
talar babalan sayesinde bu işe
bulaşmıştır Bizım çömleklenn
en büyük özelliği sağ-
lamlığıdır."
Chez Galip ve Ahmet usta.
yaşlısından gencıne uzanan
çömlek ustalanndan sadece iki-
si. Daha yüzlercesi var. Binlerce
yıllık geleneği yaşatmaya çalışı-
yor. Atalan gibi tarih yaratma
ideallen yok. Çünkü bu büyük
ideal yaşam kavgası içinde çok-
tan yitıp gitmiş...
Antmasız fabrikalar zehir saçıyor
MarmaraDenizi
ölüm döşeğinde
•SıÜrMariFakütMiÖjrttüOyasiDr.totârfc
mara Denizi'nde, sadece kirlenmeye ve oksijen azlığma.
dayanıkh canlılarla baa balık türleri kaldı. • 20 yıl önce
70 metreye kadar oksijen bulunurken şimdi 30 metre-
den sonra oksijen yok. • Denizin dibi kömür görünüm-
lü balçıkla kaplı, bulanıklık 5.5 metreyi buluyor. •Dip
taramalannda canlıya, bahk yumurtasına rastlanmıyor.
İstanbul Haber Servisi -
Türk ve Rus bilim adamlannın
yaptığı araştırma sonuçlanna
göre Marmara Denizi tehlike
sinyalleri veriyor. Araştırma
sonuçlan ışığında Marmara
Denızı'ni korumak için hazır-
lanan "Marmara Denizi Yö-
netım Planı"nı da açıklayan
grup. bu planın bir an önce yü-
rürlüğe girmesi gerektiğini be-
lirtiyor.
İ.Ü. Su Ürünleri Fakültesi
ile Rus bilim adamlannın bir-
likte yaptıklan, harcamalannı
Ace çamaşır suyu fırmasırun
üstlcndığı araştırma hakkında
bilgı yeren Su Ürünleri Fakül-
tesi öjgretim Üyesi Dr. Bay-
ram Oziürk, Marmara De-
nizi'nde sadece kirlenmeye ve
oksijen azlığına dayanıkh can-
lılarla bazı balık türlerinin kal-
dığını söyledi. Öztürk, Mar-
mara Denizi'nde 20 yıl önce 70
metreye kadar oksijen bulu-
nurken şimdi 30 metreden son-
ra oksijen kalmadığını belirtti.
Öztürk, Marmara Denizi'nin
dibinin kömür görünümlü bal-
çıkla kaplı olduğunu, bulanık-
bğm 5.5 metreyi bulduğunu ve
dıp taramalannda canlıya, ba-
lık yumurtasına rastlanmadı-
ğıru sözlerine ekledi.
Toplantıda, 35 kişilik ekiple
bir ay süren araştırma süresin-
ce, Argus araştırma denizaltı-
sıyla Türkiye'de ilk kez 500
metrenın alüna dabş yapıldığı
açıklandı ve Marmara Denizi'-^
nden toplanan örnekler göste-"
rildi.
Toplantıda bir konuşma ya-"
pan İ.Ü. Su Ürünleri Fakültesf
Dekanı Prof. Dr. İsmet Baran,
olayın sadece Marmara De-
nizi'yle smırlı kalmaması ge-"
rektiğini belirterek yapılan'
araştiTma sonuçlanna göre örn"
lem alınmazsa bütün bu çaba-"
lann bir işe yaramayacağınâ
dikkat çekti.
Araştırmanın harcamalanni
üstlenen Ace çamaşır suyunuri
üreticisi Procter and Gamble'-
ın Genel Müdür Yardımasî''
Nutki Aksoy da yaptığı ko-
nuşmada şunlan söyledi: "Bu
araştırmaya sponsor olurken
diğer büyük kunıluşlara ömek_
olmayı amaçladık. Ancak
böylesine kapsamlı bir araştır-
manın bütçesinin de çok bu-
yük olacağı malumdur. O
nedenle çevre konusuna önem
veren her kuruluşun bu bütçe-
ye katkıda bulunması gere-
kir". Bu arada TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası İs-
tanbul Şubesi'nin düzenledıği
bir toplanuda da antma tesisi
obnayan işletmelerin çeyre-
verdikleri zarar dile getirilc-
Şube Başkanı Mürşit Pekin,
"Antma sistemlerinin, bilinçli
bir teknolojik secim, uygulama
ve işletmeyle tüm kuruluşlann,
tesislerin doğal bir parçaa ol-
ması gerekiyor" dedi.
Hazır çorbaalar kazandı. Ambalajlara konulmak istenen'çocuklara önerilmez' uyansı kaldınldı
Operanın iyisini seyredip çorbayı da en çok onlar içiyo1
SERPtLGÜNDÜZ
WELS/VtYANA - Türkler
mi daha çok çorba içiyor yoksa
Avusturyalılar mı?
Sorunun yanıünı Viyana'da
öğrendik. 7.5 milyonluk Avus-
turya'da yılda 120 milyon adet
hazır çorba tüketiliyordu. Ya-
pılan araştırmalara göre de
Türkiye'de bu yıl tüketılecek
hazır çorba miktannın yaklaşık
85 milyon litre (1 litre = 1 po-
şet) olacağı tahmin ediliyordu.
Yani Türkiye'de kişi başına
yaklaşık 2 paket hazır çorba
düşüyordu.
Avusturyalılar çorbayı çok
içiyorlardı ama operamn da en
iyisini seyrediyorlardı.
Operadaki Hayalet
Türkiyeli bir grup gazeteciyle
birlikte Besanın üriinü Knorr'-
un Avusturya'nm Wels şehrin-
deki fabrikasını gezdik. Dünya
gıda sektörünün 10 firmasın-
dan biri olan CPC'nin (Corn
Product Company) Ortadoğu
ve Afrika ülkelerinden sonımlu
Franz Schneider'in konuğu
olarak Viyana'da da"Operada-
ki Hayalef'i izledik. Dünyamn
şu andaki en gözde operasını iz-
lerken gördüğümüz teknoloji
karşısında sahneyle birlikte biz
de hop oturup hop kalktık.
Wels'te Knorr caddesini izle-
yerek kapısında "alamet- i fari-
kası" "horoz" olan fabnka
kapısından içeri gjriyoruz. Bi-
raz sonra Isveçli aşçının yemek
gösterisıni yapacağı Koch Stu-
dio'da Knorr'un yetkililerini
dinleyeceğiz. 150 yıl önce bır
Alman aile tarafından Wels'-
tekı bir değirmenle işe başlan-
mış.
Knorr, Amerikan CPC fır-
_ ğlık Bakanlığı
Türkiye'de 6 yıldan beri tartışılan bir konuya biz oradayken nokta
koydu. Prof. Ayşe Baysal ve Prof. Orhan Köksal hazır çorba,
bulyon, aromah süt, içecek tozlan için ambalajlanna '0-3 yaş
arasındaki çocuklara önerilmez'' uyansı
konmasım istiyordu. Ancak Sağlık Bakanhğı bu isteğj reddetti.
Franz Schneider, "Bir sermayenin kaderi tartışıldı. Biz bu ibareyi
koyarsak, bu ürün büyükler için de iyi değildir
demek zorundaydık" diyor.
İsveçli aşçı Koch stüdvosundayemek gösterisine başlamak üzere.
ması tarafından 1950'lerde sa-
tın alınır. 55 ulkede üretım ya-
pan CPC'nin toplam cirosu 6.3
milyar dolar Ürün çeşidi ise 2
bın. 35 bın çalışanı var.
Wels'teki fabnkada çorba.
mayonez, bulyon. mısırözü ya-
ğı, puding olmak üzere 500 çeşıt
ürünü var
Üretım yaptığı ülkelerde da-
mak tadına uygun mal üretilı-
yor. Orada sarmısak çorbasını
tattıktan sonra 'Türkiye'de olsa
Fabnkada patatesleri ayıklama işi eDe yapılıyor.
hiç fena olmaz' dıye geçiyor in-
sanın ıçınden.
Sağlık Bakanlığı Türkiye'de
6 yıldan ben tartışılan bır konu-
ya biz oradayken nokta koydu.
Prof. Ayşe Baysal ve Prof Or-
han Köksal hazır çorba, bul-
yon. aromah süt. içecek tozlan
için amabalajlanna "0-3 yaş
arasın-dakı çocuklara önenl-
mez' uyansıkonmasının istiyor-
du. Ancak Sağlık Bakanlığı bu
ısteği reddetti.
Franz Schneıder. "Bır serma-
yenin kaden tartışıldı. Biz bu
ibareyi koyarsak. bu urün bü-
yükler için de iyı değildir demek
zorundayız" diyor.
Katkı maddesiz hayat yok
"Uyan zorunluluğu sadece
Türkiye ıçındi" dıyen Schneider
FAO ve NVHO'nıin gıda ve kat-
kı maddeleri uzmanlar komite-
sı JECFA' nın bu konuda karar
verdığinı ve bütün dünyanın bu
listelere göre katkı maddesı kul-
landığına dikkaı çekti. Schneı-
der'e göre. "katkı maddesiz ha-
yat yok "
Ölaya konu olan katkı mad-
desı. Mono Sodyum Glutamat.
Bır çeşit tuz ve kullanıldığı
ürünlerde mevcut tadı daha da
belirginleştiriyor. Schneıder
AT Gıda Yönetmelıği'nin özel-
likle katkı maddeleri ile ilgili
kuralların benımsenerek Tür-
kiye'de uygulanmasını istiyor.
Karar çıkmasaydı bile bu uyanyı
kullanmayacaklannı ısrarla
söylüyor.
14 yıldır Türkiye'de yaşayan
Schneider Türkiyeli olmuş.
Bağh olduğu firma CPC, önü-
müzdeki yıllarda Türkiye'de ilk
aşamada 1.5 milyon dolarlık
yatınm yapacak. Helva ve be-
yaz çikolata üretmeyı düşünü-
yorlar.
Wels'ten sonraki durağımız
Viyana. Kentin merkezinde ün-
lü Stephan Klisesi'nin çevresin-
dekı ahşvenş merkezinde yeni
yıl vitrinleri gözalıyor. Viyana'-
da şarap mahzenlerinin bulun-
duğu Grezing Viyana'nın cn
gözde semtlerinden sayıhyor.
Akşamlan Viyanalılann "Ber-
muda Şeytan Üçgeni" diye ad-
landırdıklan Lubec Meydanı
ve çevresinde kafe ve barlarda
oldukça genç bir nüfus eğleni-
yor. Viyana'da nüfusun olduk-
ça yaşh olduğunu söylüyör
Franz Schneider, gündüz ünlü
Viyana kafelerinde -gördüğü-
müz şapkalı 70 yaşın üzerindeki
şık hanımlara gece kafelerinde
rastlamak mümkün değil. En
çok tüketilen içkı şarap. Viya-
nalı çıftçiler yerel giysileriyte
ürettikleri şaraplarla kafa çeki-
yorlar. ;_
Ayn kafeler •
Hala sosyalistlerin de kafeleri
var Viyana'da. İtalyan sosya-
listlerinin ayn, anarşistlerin fci
ayn. Entamasyonal'i dinleyen-
ler de var, Mozart'ı da. Komü-
nizmin ölmediğini söylüyorlaf.
Şimdi savunulan Avrupa sos-
yalizmi. Türkiye'den gitmjş
"mültecilere" de rastlayabilirsi-
niz o kafelerde. .]
Viyana'yı alamadık diye'
lesi giden Merzifonlu K^a
Mustafa Paşa geldi akhmıza.
Bir başka arkadaşımız Tuna
boylannda yedikleri üzümün
karşılığı olarak bağlara alün
sikkeler bağlayan atalanmızı
anlattı. Şimdi orada yaşayan
insanlann yüzlerine baktık.
Yüzlerinde 'yann ne olacağım
endişesi' yoktu. Mutluydu yüz-
leri. Yorgun. bitkin. çaresiz de-
ğillerdi. Ne de olsa 'refah toplu-
mu'nda yaşıyorlardı. Çorbayı
da en çok onlar ıçiyordu... I