24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29ARALIK1992SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'SarayburnıT soruşturması sürüyop • İstanbul Haber Servis - Kuruçeşme"de önceki gün. birpatlamanın ardından batan 'Sarayburnu 65' adlı vapura yönelik saldınyla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Geminin şahibi Haldun Simavf yeait İleri Turizm ve Yat A.Ş.'nin bazı vetkilileri dün yaptıklan açıklamada. olayın sabotaj olasıhğının kesinlik kazanmadığını söylediler. fstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkiüleri de sabotaj olasılığı göz önünde bulundurularak soruşturmanın yüriitüldüğünü söyledi. Yahudiliğe itham davası • İSTANBUL (AA) -Yahudilik hakkında ağır ithamlarda bulunarak. halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik ettiği iddiasıyla, Son Mesaj gazetesi Sorumlu Yaa İşleri Müdürü İbrahim Seral Köprülü hakkında açılan davaya devam edildi. İstanbul l Numaralı Devlet Güvenhk Mahkemesi'ndeki duruşmada. esas hakkındaki görüşünü açıklayan sava, Son Mesaj adlı aykk gazetenin haziran-temmuz 1992 tarihli sayısındaki yazıda. Yahudilik hakkında ithamlarda bulunulduğunu belirtü. Sanık avukatı Ayşe Güdücümahkeme heyetinden süre istedi. Sözen'e ziyaret •İSTANBÜL(AA) -DİSK'ebağlıGenel-İş Şendikası Genel Başkanj İsmail Hakkı Ünal ile Genel İş Sendıkası 2 ve 3 numarah merkezşubeyöneticileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen"e nezakct ziy aretinde bulundular. Başkan Sözen'in makamında gerçekleşen ziyarette. Anadolu yakasında 3. Avrupa yakasında ıse 9 şube açacaklannı kaydeden İsmail Hakkı Ünal. kendilerine kiralık bina verilmesini istedi. Sözen de bu konuda ellerinden gelen yardımı yapacaklannı söyledi. Doseme atölyesinde yangın • İstanbul Haber Senisi - Eyüp, Demırkaprdakı MarangozlarSitesi. Selvi Sokak. D Blok. 65 numarah binanın 3. katında bulunan bir döşeme atölyesinde çıkan yangında iki kişi öldü. iki kişi de ağır yaralandı. Ayhan Sekmen'e ait "As Döşemecilik" adh işyerinde dün akşam üzeri henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangın Bayrampaşa ve Rami itfaiyeekiplerince söndürüldü. Yangında. işyeri sahibinin kardeşi Burhan Sekmen (35) ile Murat Er (13) adındaki işçi feci şekilde yanarak öldü. Yangın üirasında aynca 5 katlı binanın 3. katından atlayan işçilerden Yakup Yörük ile Neşat Ergenç ise İ. Ü. Çapa TıpFakültesiveSSK İstanbul Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. Degirmendere Belde Sanat Evi KültürServisi- Değirmendere Beledivesi Belde Sanat Evi kuruldu. Etkinliklerini her pazartesi saatl9.30'da Belediye Düğün Salonu'nda sürdüren Sanat Evi'nin yönetıcisi ressam Sezer Sancar, aynı zamanda. ""Güzel Sanatlar" konulu bu seminerleri de veren kişi. Seminerlerde. slayt göstenlerine de ver veriüyor. Etkinlikierin ilk halkasını. önceki gün, fotoğraf sanatçısı Hakan Atmaca ve arkadaşlannın hazırladiğı "Dia multivizyon" gösterisi oluşturdu. OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 96. DÖNEM KAYITLARI DEVAM EDlYOR Kurslarımız hafta sonu hafta içi ve akşam Dersane: ÜSKÜDAR : 343 67 82 310 92 86 KO2YATAĞI.-362 47 33 Yetişkinlere Almanca (Saatl9.00'dansonra) Tel: 23608 86 Saniye'nindramıgece yarısıbaşladı9 Ağustos. Saat 0X30 sıralan. Saniye'nin eski kocası Musa genç kadının kapısına dayanmış. Saniye açmamış kapıyı. Musa balkon kapısını tekmeyle açmış. Evdeki boğuşma sonucu Musa yaralanmış. Saniye şimdi cezaevinde. Suçu da eski kocasını "öldürmeye tam teşebbüs". MEHMET DEMİRKAYA Metris Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde bir kadm yatıyor. Yaşı henüz 29. Ama o bu yaşa bir evlilik, üç çocuk. boşanma ve hapislik sığdırdı. En zoru hapislik. hapisliğin en zor yanı da. ölümle pençeleşerek doğurduğu ve canından kıymetli bildiği üç çocuğundan ayn kalmaktı. Cezaevinin kadmlar koguşunda 4 aydır tutuklu buiunan Saniye Kardüz'ün suçu "adam öldürmeye tam teşebbüs". 29 yaşın- daki Saniye Kardüz ne olmustu ki, adam öldürmeve teşebbüs etmişti. Saniye"nin aşın sol, aşırı s a | va da herhangi bir bölücü ör- gütle uzaktan yakından bir ilgisi >oktu. Za- ten o bütün bunlann ne demek olduğunu da bilmezdi. Daha hayatın ne demek olduğunu doğru dürüst anlamadan 18 yaşında evlendı. evliliğin ne demek olduğunu bilmeden. Sani- ye'nin hayaJı "bahçesinde ebruli, hanımeli açan bir evdi" Anne-babası gibi o da bir ai- le kuracaktı, çocuklan olacaktı. Saniye Kar- düz 1981'de evlendi. I983'te iJk çocuğu ol- du. Bir yıl sonra ikinci çocuğu oldu. Bir yıl sonra ikinci çocuk dünyaya geldi. 24 yaşın- dayken üçüncü çocuğu oldu. 27 yaşınday- ken boşandı. "Kocası pek hayırlı çıkmamıştı" Halk deyişi ile "'kocası pek hayırlı çıkmamıştı." İstanbul, Silivri ilçesi Ortaköy köyünde Saniye Kardüz üç çocuğu ile baş başa kalmıştı. Akrabalannın desteğj ile ha- yatta kalmaya çalışan Saniye için hayat çok zordu ama yine de yaşamaya değerdi. Ağa- beyi onu yeniden eviendirmeyı düşünüyor- du. Saniye'nin buna pek itirazı yoktu. Çev- renin dedikodusundan kurtulacak ve biröl- çüdeçocuklannı yetiştirmesi kolaylaşacaktı. Ama her şey 9 Ağustos ]992'de alt ûst oldu. Saniye'nin bütün hayallerı bir kez daha yıkıldı. 9 ağustos gecesi 03.00 ile 04.00 arasında Saniye'nin kapısı çalındı. Balkondan baktı. gelen iki yıl önce boşandığı eski kocasıydı. kapıyı açmadı. Çocuklannın babasıydı ama Saniye şimdi cezaevinde gün sayıvor. Musa'nın zij areti pahalıv a patiadı. • 29 yıllık bir yaşam dilimine çok şey sığdırdı Saniye Kardüz: Birevlilik, 3 çocuk, boşanma ve 4 ayhk cezaevi. Bu dilimde ne kadar gözyaşı olduğunu ise belki hiç bilemeyeceğiz. Paramparçaedilen yaşamını tam düzene sokacakken bu sefer de eski kocasınınsabahaazbirzamankalaevine girmesi hayallerini darmadağın etti. • Musa belki de eski kansını kimseye yar etmek istemedi. Saniye'nin 3 çocuğuyla yeni bir yaşam kurmasını içine sindiremeyen eski koca, birzamanlar kansı olan kadının hayatına bu kez bambaşka bir şekilde giriyordu. kendisi için artık bir yabancıdan farksızdı. Ne hakla. gecenin bu vaktindegelip kapısını çalıyordu. Saniye kapıyı açmıyordu ancak eski ko- cası ısrarlıydı. Kapı açılmayınca, balkona tırmandı. Balkon kapısını bir tekme ile aça- rak eve daldı. Bir süre sonra iki el silah sesi duyuldu. Saniye, "eski eşini öldürmeye tam teşeb- büsten" Bakırköy 3 Ağır Ceza Mahkeme- si'nde yargjlanırken olayı şöyle anlatıyordu: "Eline vurdum. Tabanca düştü" "5 yaşındaki çocuğum Taner'Ie birlikte evde bulunuyordum. Diğer ıkı çocuğumu. tatıl olması nedeniyle. Iğneada'da oturan annemın yanına göndermiştim. Evde uvur- ken sabaha karşı saat 03.30 sıralannda kapı çalındı. Kim o dediğimde eski kocam Mu- sa'nın sesıni aldım Gecenin geç vakti olması itibariyle kendisini evealmayı düşünmedim. Buna rağmen ikinci katta bulunan evımizin balkonuna geçrniş oradan da balkon kapısını açarak içeriye girmışti. Elinde ta- bancası vardı. Bana doğrultmuştu. Ağabe- yimin beni bir başkası ile evlendirmeyi dü- şündüğünü duvduğunu hem onu hem beni öldüreceğini söylüyordu. Eline vurdum. Tabanca düştü. Boğuşmaya başladık. Bir ara kötü bir şey olabilir diye yere düşen ta- bancayı elime aldım. Kendisine doğrulttum. ateşledim yaralandı. Bana "kimseve beni yaraladığını söylemey eceğim. yeter ki beni hastaneye yetiştir. başkalan tarafından ya- ralandığımı söyleyeceğim' dedi. Ben de ken- disini alıp hastaneyegötürdüm. Öyle konuş- tuğumuz için de ilk önce öyle ifade verdim. Eski kocamı öldürmek niyetiyıe silahı ateşle- medim. Silahta mermi vardı. İsteseydim on- Jan da ateşler öldürebilirdim. Silah bana ait değil' Saniye'nin eski kocası ıse yaptığı savun- mada olayı şöyle anlatıyordu: "Arkamdan silah sesi geldi" '"Eşimin kaldığı eve gitlim. Kapıyı çaldım kapıyı açmadı. Ben de yerden pek yüksek ol- mayan evin balkonuna çıktım. Oradan kapıyı itekledim ve kapı açıldı. İçeri girdim. İçeride hem eşim Saniye hem de evleneceği söylenen kişi vardı. Ayakta dıkilıyorlardı. En küçük çocuğum da oradaydı. Bunlan birlikte görünce eşimin evleneceği kişıye bir yumruk vurdum. Sonra Saniye'nin üzerine yürüdüm. Yüzüm Saniye'ye dönükken ar- kamdan silah sesi geldi. Bayıldım yere düş- tüm. Kanma "Burada vurulduğumu kimse- ye söylemevecejbm. Dışarda vurulduğumu söyleyeceğim. Yeter ki sen beni hastaneye ye- tiştir" dedim. Komşulann yardımı ile taksi tutuldu. Sılivn Hastanesi'ne oradan da Ha- sekı Hastanesi'ne sevk edildım. Daha sonra. o gece anarşik bir olay olmuş. Benim de has- taneye varalı geldiğimi gören polisler bana geldiler. Olayla benim bir ilgim olmadığmı söyledim ve olayın gerçek nedenini anlattım. Kanm her ne kadar silahın benim elimden vere düştüğünü ve onu yerden alarak bana ateş ederek yaraladığını söylüyorsa da bu asla doğru değildir. Ben hayatımda bir de- facık olsun silah bulundurmuşyahut taşımış insan değilim. Yüzüm kanma dönük olduğu halde arkamdan kurşun vemiştim. Gerçek- ten yanımda o gün silahım olsaydı her ikisinı de orada rahatlıkla öldürebilirdim." Saniye Kardüz'ün avukatı Erol Şahin. Sa- niye'nin 13 yıl hapsi ısteniyorsa da buna pek ihtımal vermiyor. "Çünkü" dıyor Erol Şa- hin "TCK'nın461. maddesine göre Saniye'- nin tahliye edılmesi gerekir." Argo devişı ile Sanive'nın "Delikanlı kadın " olduğunu söyleyen avukat Erol Şa- hin sözlerinı şöyle sürdürüyor: "Gecenin geç bir saatinde müvekkilimın e\i basılıyor. Saldırıya uğruyor. Bunu yapan kişi kendi- sinde bu hakkı görüyor. Olacak şey değil. Saniye Kardüz namuslu bir kadın. Ve na- musu ile bir evlilik yapmak istiyor. Eski ko- cası günün birinde çıkıp geliyor. Bu eski koca bazı suçlardan dolayı cezaevine girmiş birisi. Suçlanndan biri de yaşı küçük bir kızı kaçırarak zorla alıkoymak Daha sonra da bu kız ile evlenmiş. Adam kız kaçınyor, onunla evleniyor Ama boşandığı kansının bir başkası Ue evlenmesine de zorla karşı çık- maya çalışıyor. Adam bir başkası ile evlenmiş. bir de eski karısı uzerinde hak ıddia edıyor. Yetmiyor- muş gibi bir de evini basıyor. Aynca zaten kurşun yaralan iyileşmış. Hayati tehlikeyi atlatmış. 15günlük raporaldığını öğrendim. Saniye suçlu bile olsa. çok haklı nedenleri var. Bunun aksini düsünmek zorbalığa prim vermektir. Mahkemenin delillerin top- lanması için Saniye'nin tutukluluk halinm devamına karar verdığini düşünüyorum. Tutukluluğun gelecek duruşmadan önce kaldınlması için mahkemcye dilekçe vercce- ğim. Dört aydır tutuklu bulunan Saniye'nin koğuşundaki arkadaşlan bana cephe almış durumdalar. Sanıye'nin suçsuzluğuna o denli inanmışlar kı. benim Sanıye'yi yeterin- ce savunmadığımı sanıyorlar. Öysa ben Sa- niye'nin bir an önce tahliye edilmesı için elimden geleni yapıyorum. En son duruşma- ya Saniye gelemedi. Cezaevinde kaloriferler pek lyi yanmıyormuş, üşütmüş hasta ol- muş." Eski kocanın avukatı Mahmut Yaşar dava ile ilgili bilgı isteğimizi "Bilgi vermek benim meslek anlayışıma ters düşer. Tuta- nak ve savunmalardaki bilgilerle yetinin. Bilei \eremem" diyerek kabul etmedi. Yargıtay Çocukluanneye evlilik vizesiANKARA (ANKA) - Yargı- tay Hukuk Genel Kurulu, ço- cuğun velayet hakkına tek başı- na $ahjp olan annenin bir ba^kasıyîa evlenmesinin vela- yet hakkmın babaya devri için yeterh neden oluşturmadığjna karar vererek çocuklu annelere evlenme vizesi verdi. Kararda. velayet hakkına sahip annenin çocuğunun sünnet düğününü babaya haber vermemesinin, babaya haber vermeden çocu- ğuyla birlikte yurtdışına tatile çıkmasının velayet hakkının kötüye kullanıldığına ilişkin kamt oluşturmayacağı behrtil- di. Ankara Asliye Hukuk Mah- kemesi'nde görülen veiayeıin devri davasında. çocuğunun kendisine göstenlmediğinı ve aynldığı eşinin bir başka erkek- le evlendiğini. örf ve âdetlere göre önernsenen sünnet düğü- nünden bile haberdar edilmedi- ğini belirten baba. haklı bulun- madı. ÇUKUROVA Yaşar Kemal'e Öğretmenim, 'Noel Baba'm benim Tank Akan'ınjeniden restore ettirerek çağdaş bir eğitim >uvasına dönüştürdü- ğü Bakırköy Özel Taş tlkokuiu'nun minik öğrencileri, 1993'ü erken karşıladı. Okulun tarihi binasında dün düzenlenen yılbaşj partisinde bir araya gelen minik öğrenciler, Füsun Önal'ın şarkıianyla neşdi bir gün gecirdi. Okulun bayan öğ- retmenlerinden birisi ise bir günlüğüne "kimlik" değiştirdi ve "Noel Baba" kdı- ğına girerek partiye renk kattı. Yılbaşı partisinin en mutlusu ise kuşkusuz çağ- daş bir eğitim sağladıgı öğrencileri eglendirmeyi de başaran sanatçı Tarık Akan'dı. (Fotoğraf:ÜGUR GÜNYÜZ) Bayan subaya kapı, ardına kadar açık Sözleşmeü subayolarak Silahlı Kuvvetler'egirip, albaylığa kadaryükselebilecekler. ANKARA (ANKA) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kapılan bayanlara ikina kez açıhyor. Üniversite mezunu bayan- lar 'sözleşmeli subay' olarak Silahlı Kuvvetler'e girip. albayhğa kadar yük- selebilecek. Meclis'te yılbaşından sonra görüşül- mesi beklenen "Sözleşmeli Subay Yasa Tasansf'nda, harp okullanna bayanla- nn da aJınmasmı içeren yasadan sonra, bayanlara ikinci kez Silahlı Kuvvetler'e subay olarak katılma olanağı tanınıyor. Profesyonel orduya adım atılmasım sağlayacak olan sözleşmeli subay siste- mı ile zaman içerisinde yedek subaylığın kaldınlması da planlanıyor. Tasanya göre üniversite mezunlann- dan sözleşmeli subay olraak isteyenlerle öncelıkle 'ön sözleşme" yapılacak ve bu adaylar 'temel askerlik eğitimi'ne alına- cak, temel askerlik eğitimini tamamla- yanlar 'teğmen' rütbesi ile harp okulunu bitiren diğer teğmenlerle birlikte "sınıf okulu temel eğitimi'ne tabi tutulacak. Bu eğıtimi de başan ile tamamlayanlar teğmen rütbesi ile sözleşmeli subay ola- cak. Teğmen rütbesinde bekleme süresi ise 6 yıl olacak. Üsteğmenliğin üçüncü yılında sözleşmeh subaylar "muvazzaf subay' olmak ıçın başvurabilecek. Baş- vuranlar arasında sınavı kazananlar su- bay olacak. Muvazzaf subayhğa geçmeyenler ise sözleşmelerini yenileyerek yüzbaşı rüt- besıyle sözleşmeli subayhğa devam ede- bilecek. 6 yıllık yüzbaşı rütbesinin so- nunda 15 yıllık hizmet süresi dolan söz- leşmeli subaylara üç seçenek sunulacak. Bırinci seçenekte ikinci kez muvazzaf subay olma olanağı tanınacak. İstekli ve sicili olumlu olanlar 'binbaşı' olarak muvazzaf subay olabilecek. İkinci seçe- nekte. sözleşmeli subay olarak kalmak ısteyenlerin sözleşmesi 6 yıl daha uzatı- larak emekli olmalan sağlanacak. Üçüncü seçenekte ise kendilerinin ya da yönetımin ıstemediği sözleşmeli subay- lann sözleşmesi, yüzbaşı rütbesi bekle- me süresi sonunda feshedilerek tazmi- natlan ödenecek. Yetkililer. tasannın yasalaşmasından sonra orduya sözleşmeli subay olarak 9 bin 700 üniversite mezununun alınması- nın planlandığını. bunlann bır bölümü- nün de bayan olacağını behrttiler. Goleri • Affölye TABAKLAR Abidin Dino AvniArbaş Cihat Burak ^ m . YaHcuyd» ^Sg pkmaa6/7 "S> Tıyatnuarkoa] O) Tel: 232 59 59 10-31 Aralık 1992, II 00-18.00 (Pazargünkridışnh) IstâdaJ Caddesi 141 Bevoglu-istanbul TR 25216 9« İRIÎIffl ^ \ Sainte - Anne mm Desenleri 0) Yedikuyulcr Çıluraa 6/7 "J5 (Eski $on rıyatrouı orkası) O) ElmacfoğTeL 232 59 59 EME1 CANKAT ] 4. Kijisel Resim Sergisi 28 Âraiık'92/17 Ocak'93 TAKSİM SANAT GALERİSİ 245 20 68 NECMEITIN OZLU Resim Sergisi S GARANTİ SANAT GALERİSİ 5 Ta»(un EROOĞMUŞ • Mustefa ASLER • ~ KARMA 232 «4 26 • 230 21 87 SERGISI BAHİTTÎIVBOZDOĞAîy SEYYİT BOZDOGAN Resira Sergisi 26 Arahk'92-19 Ocak'93 GALERlBfc BPBALDEM ^/alıkonağı Caa Akkavak Sok No 22 3 80200 Nısanlası ISTANBUL Teı (1 232 40 81 Veaüs iin doğnşnao « gördiUiiz Bii ? (Mıgros Arlusı) Beşıkıjş-lszanbul « Td: 261 98 87 • Galeri Atölye 232 64 26 230 21 87 • Hûameüin KOÇAN- Bems HJflEMEN S e l v i T e k t a ş ResimSergisi 9-30Aıabkl992,11.00-l8W (Pazargünlendıştnda! V&likonağı Caddea No. 117/2 Nışantaşı-İstanbul Tfel 230 39 80 Y A V U Z R E S İ M S E R G İ S ATATU8K K Ü l T U B M E t K E Z I 8 Ü Y Ü K S A I O N 1 7AIALIK 9 2 • 10 O C A K 9 3 SO* NO-30/Î2 JMT 7 KAtMÛI 5 E L Ç U K E R T O P R E S İ M S E R G İ S İ 16 -3] ARAUK1992 ss «• BÜLENT ERKMEN 91/92ÇALIŞMALARI 7-30 ARALIK 1992 AKM SERGİSALONU TAKSİM İSTANBUL PAZAR HARİÇ HERGÜN 10-19 ARASI BANKEKSPRES BOYUT YAYIN GRUBU VE OFSET YAPIMEVI NİN KATKILARIYLA GERÇEKLEŞTIRILMIŞTIR \DA\A (Cumhuriyet Güney Tlleri Bürosu) - Çukurova Gazete- ciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Yazar Yaşar Kemal. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, işadamı Sakıp Sabancı ve ÇÜ eski rektörü Prpf. Dr. MithatOz- san'a "ÇGC Özel Ödülü" veril- mesini kararlaştırdı. Gazetemız. Güney llleri Bürosu elemanlann- dan Sabit özkeser, fotoğraf dalında birincıhk aldı. Çukurova Gazeteciler Cemı- veti'nın eeleneksel olarak düzen- lediği "Basm Özendirme Yanş- ması" şonuçlandı. Arkadaşırruz Sabit Özkeser'e ""Polisın Ada- na'da şüpheli avı" adlı fotoğ- rafıyla ödül verildi. Muzaffer Bal. KemaUşık, Çe- tin Yiğenoğlu. Erhan Ünal. Ni- hat Geven. Metin Güreli ile İsmet Ramazan Selçuk'tan oluşan Bü- yük Seçici KuruFun değerlendir- mesi sonucu ödül alan gazeteciler şunlar: Haber Azmi Samih Ezer (Ter- cüman). Neşet Karadağ (Milli- yet). Temel Eren (Sabah). Röportaj: Rafet Dilmaç (Ter- cüman). Abdülkadir Kaçar (Ekspres). Mustafa Gümüşdam- la (Mansıyon-Bölge) Araştırma Inceleme: Rıfat Söy- lemez (Ekspres). Spor Haberi: Mehmet Önal (Milliyet). Fotoğraf: Sabit Özkeser (Cum- huriyet). Necmı Uçar (Vatan- daş). Ramazan Biçer(Mansiyon- Hürriyet). Spor Fotoğrafı: Ercan Hotlar (Hürriyet), Namık Kalaycı (Böl- ge), Hakan Köker (Mansıyon- Hürriyet) Sayfa Düzeni: Nihat Çetin (Bölge). Serkan Şenyürek (Böl- ge). Çukurova Gazetedler Cemi- yeti Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Yiğenoğlu'nun vaptığı yazılı açıklamada, Büyük Seçici Kurul'un önerisi üzerine; TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk'a, "Türkiye'de demokratik- leşme süreane katkılan ve TBMM Başkanlığı'nı yansız bır tutumla yürüttüğü" için; yazar Yaşar Kemal'a. "Doğup. büyü- düğü Çukurova'yı ve Türkiye'yi yapıtlanyla dünyaya tanıttığı. edebiyat alanmdaki başanlanyla Nobel'e aday gösterilme onuru- nu ülkemize gedrdiği" için "ÇGC Özel Odülü' verilmesı karar- laştınldığı vurgulandı. Radyasyoıı örtbasına halk tepkisi büyüyor İstanbul Haber Servisi - Çer- nobil faciasını halktan gizleyen yetkili ve sorumlulann yargı- lanması istemi, toplumun deği- şik kesimlerinden destek görü- yor. İnsan Haklan Demeği'nin yayımladığı bildiride. "Olayı insanlanmızdan gizleyerek, ge- rekli önlemleri almayarak bu suça iştirak etmiş olan başta dönemin devlet başkanlan ol- mak üzere İhsan Doğramaa, dönemin Milli Güvenlik Kuru- lu (MGK) üyeleri, bilim ahlakı- na uygun davranmayan Atom Enerji Kurumu başkanı ve üye- lerinin yargı önüne çıkartılma- lannı istiyoruz" deniİdi. Hiçbir kurum ve kuruluş adı- na hareket etmedikleri belirti- len bir grup da hazırladıklan metni elden ele dağıtarak TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a fakslamaya başla- dı. Metinde şu görüşlere yer verildi: "Bakan Cahit Aral. "kirlen- meye onlar yol açtığı için' rad- yasyonlu fındıklan toplayıp Sovyetler Birliği'ne ıhraç ettik- lerinı ve "bundan dolayı hiçbir üzüntü duymadığını' da açıkla- mıştır ki bu, bir şehrin içme su- >oınu zehirlemekten, hatta mil- yonlarca insana karşı girişilmiş ufak çaplı bir nükleer saldın- dan farksızdır. Türkiye Cum- huriyeti'nin bir yurttaşı olarak başka bir ülkenin insanlanna yönelik bu intikam eylemine katılmış olmayı kabullenmiyo- rum. Çernobil felaketinin so- rumlusu. o topraklarda yaşa- yan bizim gibi insanlar değil, o devletin Gahit Aral benzeri yet- kilileridir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle