Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 29ARALIK1992SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Ihtilalci Özal ve geleceği...
Özal. sos>o-külturel \apısallığı, su> un dennlıklerıne ıttı Onun
sıyasal mekanızmasmı da bozup ışlemezlığe mahkûm ettı
Türkı\ e ortamını. bır \ ahşı kapıtalızmm sözde serbestlığıne
bıraktı
Prof.BAHRİSAVCI
T
urkıve ıçın ıhtılal \e
ıhtıldLı nedemektır1
Laık bır toplumun
bır devlet kurulu^un-
da. vasalann elverme-
dığı. verle^mış toplum-
sal zarafet kurallannın
kabul etmedığı bır dldturkalıkla ta-
kunvd gı>ıp. dınsel de\ınım gostenlen
vapmaktır. laık duzenı ve onun moral
guçler demetını hafifseyıp onların
yenne. uhrevılığın kunımlaşmasını ge-
tırme gosten \e e\lemlcn >apmaktır
parlamenier reıım vapımızı hafıfe ala
ala ışlemekten alako\up bır ba$-
kancılık musveddesı rejımını. evlemsel
olarak kurma gınşımıdır
Dahası "Kuvav-ı Mıllıvevı amıl,
ırade-ı mıllıveyı hakım kılma ılkesı-
nın butun devrımlennı tukenmış ve
gereksızleşmış sayıp onlan >ok dd
ederek bır "ıkıncı cumhumet" varat-
macılığına yonelmedır
Gelışmecılık durumumuza bır
bakalım
Turkıve bır çağdaş toplumsal varhk
(asn hevet-ı ıçtımaıyel olmak uzere.
bır "sıvıl toplum devnmlen' surecı
ıçındeıdı Sıvıl toplum da once polıtı-
ka >apma-polıtık karar \erme gucu "-
nu. partı rekabetıne davalı bır genel se-
çımden çıkarma ıdı Sonra da bu gucu.
hukuksal mekanızmalan. adeta ta-
mamlamak ve etkılıleştırmek uzere
ulkedekı butun sıvasal-iosval-kulturel
dınamıklenn "ele^tın ve katkılanna "
bağlama ıdı Bu. venı bır sosvo-kul-
turel yapıldşma" ıdı Onun sıvasal
vapılaşma bıçımı de "parlamenta-
nzm' dı
I$te Ozal. bu sosvo-kulturel >apı
sallığı. suvun dennhklenne ıttı Önun
sıvasal mekanızmasını da bozup ışle-
mezlığe mahkûm ettı Turkıve or-
tamını. bır vahşı kapıtalızmın sozde
serbestlığıne bıraktı Eikılleşmış (an-
tıkleşmış) sentezlere uhrevılık felsefe-
sine davalı bır sozde lıberahzm devı-
nımlenne kalktı Bunun ıçın de butun
hukuksdl-sosval-kulturel-ekonomık
guçlenn karar verme-vurutme ıktı-
darlan" nı kendı "teklık ıktıdannda
toplamıştır Bu sıvıl toplum vapı-
sallığı ıçınde "demokratık ıktıdara de-
mokratık dınamıklenn katkı ve dene-
tımlenne dayalı konsensus demokra-
sisinı bır yana ko\up onun \enne ken-
dı "tek" lığınde somutlaşan bır oton-
tananızn kovmadır Bunun dı baş-
langıcını Kenan Ev ren hulvalan(') olu>-
turmuştu Evren Pa$a. aslında parla-
mentonun da ustunde bır devlet baş-
kanlığı duşlen goren bır kadro ıle bır-
lıkte merkezde bır kuvvetlı "devlet
partısı"' ımgesı ıçındevdı
Butun otekı kurum ve yapılar. par-
lamentonun kendısı bıle. Evren Pa-
şanın peder ve vası nıtelemlı ısienanı
gerçeklt^tıren ve de kendısıne meş-
ruluk sahıbı olmavı sağlayan ıkıncıl
mekanızmalar olacaktı
Turkıve nın dennden denne akan
tanhsel gelışım akımı. Evren Paşa'ya.
bu olanağı vermevecek bır gızemlı ve
gızlı dırenç gosterdı Ne var kı. bu ara-
da bızım Özal da onun bu ımgelemının
(huhasinın) golgesınde asıl kendısı-
nın. Turkrve nın sahıbı olma jansını
aradı ve buldu Evren otontarvanız-
mındenvararlanarak buiahıplığı.ya-
vaşvavaşıvıcekorukledı.kenâr'tek"-
hğınınotontarvanızmınıkurdu Zaıen
ovle uvsal bır ANAP orgutlemesı
vapmıştı kı. partısı. ona buıun ıstedık-
İennı verme tutkusuna kapılmıştı
Onu ta Çankavava çıkarmava ka-
dar
Bovlece Özal. sıvıl toplumun. ıktı-
dan eleştıncı-denetley ıcı-katkılavıcı
dınamıklennın etkınlığıne ve etkılevı-
cılığıne da>ah parlamenter demokra-
sımızı tebdıl v olunu açmış oldu
Bu bır ıhtılal değıl de nedır1
Bu JonTurkler-Ittıhatçılar-Kuvayı
Mılh\ecıler-1950 Lıberallen-1960
Sosval Hukukçulan çızgısınde gelışen
"sıvıl toplum 'un sosyal yapısım. par-
lamenter sıvasal mekanızmasmı ıptal
duşlen bır ıhtılal değıl de nedır0
\ma
Turkıyemız. venı bır uyanıkhk ıçınde-
dır.' bovuna kendısını pompalayan
Özal'ın sultasına boyuneğmeyecek bır
olgunluktadır Özal ın 82 Anayasası-
nın ıçınae yapılan hukuk kurmacaları
açık anayasa (sadakatsızlıklen) este-
tık dışı sıyasal manev ralan dunv adakı
demokrasının gelişim çızgısıne ters du-
şun (fıkır) ve proje uretıcılığı. bu ol-
gunluk kar^ısında. onun ancak zeval
çızgısını oluşturur
Onun. bır sayıda havarısı olabılır.
kıtle ıletışım araçlannda yanlılan da
olabılır Acıkoturumlarda onun vız-
y on gucunu behrtenler ve savanlar bu-
lunabılır Fakaı ona halk desteğı arar-
sanız, !
şte bunu bulamazsinız Turk
seçmenı. onu. uç vıl oncekı genel yerel
seçımlerde reddetmıştı, O
o36dan
o
o21 75'e ındırerek' Bugun ANAF-
ın dıkkate değer bır oyu varsa bıle bu
Ozal sayesınde değıîdır ANAP'ın.
ona karşı ve karşın bır çızgıyı en so-
nunda dlgılamış olmasındandır.
ANAP'ın da en sonunda kamuoyu-
nun demokrası-sıvıl toplum ve sıvıl
toplum ıçınde sıyasa olu^turma. onun
uygulamalannı denetleme vontemlen
konulanndakı duzeyıne enşebılmesin-
dendır. Ozal velılığının ve vasilığının.
ANAP'a bır yaran olmaM şoyle dur-
sun. ANAP'ın. Ozal'ın yukanda an-
latılan ıhtılalcılığının sorumluluğuna
ortaklıktan kendını kurtarma zorun-
luluğunu anlamasındandır
"Asasız abasız" vede "halksız" bır
başkanlıkçılık kumid ıhtılalcısı Ha-
zın değıl mı'
ARADABIR
SADIK ERAL Av. Çonım Barosu
Aleyi Yurttaşların
Tedirginlitji
Tum dın ve mezhep savaşlarının ana kaynağı ekono-
mık sıyasal vesınıfsaldır
Turk sıyasal hayatında sureklı olarak var olan ıkıyuz-
luluk kendını sıyasal mucadelelerde de gostermıs
ozunde ekonomık ve sosyal nedenlerden kaynaklanan
sınıfsal ve kıtlesel mucadeleler zaman zaman doğal
seyrınde zaman zaman da egemen guçlenn bılınçlı he-
def saptırmasıyla mezheplerarası mucadeleler olarak
toplumsal pratıge yansımıstır Bu sapmalar da kanlı ve
zalım kardeş kavgalarını beraberınde getırmıştır (Os-
manlfda padısahların saltanat uğruna coğu kardeslerı
ve evlatları olan cocukları bıle katlı vacıptır' dıyerek ol-
durttugu duşunulurse, gunumuzde ıktıdar yolunun kar-
deş kavgasından gecmesını yadsımamak gerekır) Ne
zaman yonetenlenn becerıksızlığı, basıretsızlığı ada-
letsızlığı dayanılmaz somuru ve zulmuyle ıktıdarları sar-
sılacak duruma gelmısse ıste o zamanlarda oncelıkle
ekonomık taleplerde baslayan sınıflar arası catısmalar
zamanla sıyasal bır ıçerık kazanmış, yukselen halk mu-
halefetının ıktıdar seceneğı olabılme mahıyetı kazanma-
sıyla bırlıkte catısmalar dınsel bır kısveye burunmuş ve
sonuçta mezhepler arası bır çatışma gorunumü almış-
tır Yazık kı Osmanlı nın egemen Sunnı ıdeolojısı buna-
lımlardan ve yukselen kıtle mucadelelerınden kurtulu-
şu, hak arayan yoksul halkın taleplerınt saztyla sozuyle
dınlendıren ve onu orgutlu bır guc halıne getıren Alevı-
Bektaşı vatandaslarımızın katledılmesınde gormuştur
Sol sıyası guclerın ağır taktık ve stratejı hatalarının da
olanak tanımasıyla resmen ABD Ankara Buyukelcılığı -
nde gorevlı aslen CIA ajanı olan ve Turkıye'de her gıttığı
yerde olaylar cıkan Alexander Peck ve benzerlerının
katkısıyla yenı senaryolar uretılmıs fınal bolumunde 12
Eylul askerı darbesının yer aldığı senaryolar gereğı
mezhepler arası catısmalar bılınçlı bır şekılde ve devlet
katkısıyla koruklenmıştır Anımsayalım Bu sapmalar ve
saptırmalar sonucunda Elazığ da Malatya da Sıvas ta,
Kahramanmaras ve Corum da Alevı vatandaşlarımız
buyuk boyutlarda katledılmıştır
1 Kasım 1992 yerel seçımlerınde Refah Partısı nın al-
dığı oylar haklı kaygılarla serıat ve hılafetgerı mı getı-
rılmek ıstenıyor tartısmaları başlatmıstır
Refah Partısı mılletvekıllerının açıktan saltanatı ve hı-
lafetı savunabılmesıne ve Anıtkabır ın yıkılmasını acık-
tan ısteme cesaretlerıne bakılırsa gerıcı ve yobaz bır
tehlıkenın cok yakınında bulunmaktayız
Dınsel temelde sıyaset yapan ve açıktan şerıatı savu-
nan RP bu cızgısıyle gelecektekı mezhep kavgalarının
da tezgâhlayıcısı olma yolundadır dıyebılırız 'Derdı ce-
kene sormak lazımdır Mezhep kavgalarının acısını da
en lyı Alevı vatandaşlarımız bılmektedır Cunkü nerede
mezhep kavgası varsa orada aynı zamanda Alevı kırımı
vardır Yaşanmakta olan gelısmeler karşısında mevcut
sıyasal partılerın ve demokratık orgutlerın kayıtsızlığı
Alevı vatandaslarımızın tedırgınlığını daha da arttırmak-
tadır DYP nın bazı bakanlarının Kuran kurslarını bıtı-
renlere ortaokul dıploması verılmesı, Dıyanet Işlerı Baş-
kanlığı nın daha da guclendırılmesı yonundekı projelerı
Refah Partısı tarafından yurutulen gerıye donus surecı-
ne gaz vermek amacına yonelık sayılmalıdır Alevı va-
tandaslarımızın yoğun olarak yaşadığı tedırgınlığı gıde-
rıcı, yanı laıklığı ve cağdaşlığı bugunden yarına guvence
altına alacak toplumsal cıkısların cok cılız olması da tam
anlamıyla dehset verıcıdır Cağdaşlığı ve laıklığı savun-
mak ıçın kım neyı bekhyor''
OKURLARDAN
YÖK'ün hikmeu ve İhsan'ı
Çernobıl konusundakı son açıklamalar bazı kışılenn
\ anında. bazı kunımlann tutumunu ve durumunu da
açıklığa kavuşturmuştur On yıldır aleyhınde o kadar soz
soylenen. yazı yazılan ve sıyası partılenn programında
kaldınlacağı vaat edılen YÖK'un neden hâlâ ayakta kaldığı
anlaşilmıştır Y ÖK'un o donemdekı başkanı Ihsan
Doğramacı atom komısyonunun emnnı. bılım ve toplumun
sağlığının ustunde tuttuklanru. rady asy on raporlannı
ortbasettıklennııtırafetmıştır Bu kadar yaşamsalbır
konuda bıle emre ıtaat eden bır kurum. tabııdır kı dığer
konularda da emırlere u> acak v e sı> asal partıler ıktıdara
gelıncemakbulsavılacaktır
Prof.Dr. L ĞLR DERMAN
BAŞKENT GÜNLERİ
Muşerref Hekimoğlu
20 000 lıra (kDV ıçınde)
Çağdaş Yaymları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu htanbul
Odemelı gondenlmez.
YAŞANANLARDAN İZLER-İZLENİMLER
Kâzım Yenice
20 (XX) lııv (KDV i(,ınde)
ÇaÇdaş Ya\ın(arı Turkocağı Cad 39-41 Cağatoğlu-tstanbul
Odemelı gondenlmez.
TARTIŞMA
Vergi olgusu ve geri kalmışbk
U
lkemızde butçe
açığı 45
trılyonda
enfîabV on ıse
O
o80-901arda
dolaşmaktadır
Yenı vıl butçesınde katnlyonla
tanışacağız İşsızlıkhad
safhada kalkınma hızımız
0
o 1 -2 gıbı rakamlarda
^ev retmektedır \ufus
artışımızın hesaba katıldığı
durumlardd ıse kalkınma
hızının sev n olumsu? bır hdl
almaktadır Sonuç oldrak her
vıl ılerlcmemızgerekırken ddım
adım gen gıdenz v e adımız
gerı kdlmış ulke ' olarak
lıterature geçer
Bıze gore butun bu gen
kalmışlığın temelınde.
cntlasvonun temelınde.
buy ume hızının negetıt eğılımlı
olmasının temelınde.vergı
olgusu yatmaktadır Daha
doğrusu dlınmaydn.
ahnamayanvergılenlepolıtık
çıkarlaruğruna
vergılendınlmeyen kazançlar
vekaynakldryatdr
Vergı denılen kav ramın uç
cephesivdr Bunlardanbın
devlet (vergıyıalan).dığen
mukellel kıtlesı (vergıyı veren).
uçuncusu ıse -bu ıkı cephe
dnsına sıkışıp kalmış- vergıvı
odenebılır hale getıren bız
muhasebecıler Kaldı kı bızler
hem muhasebecı hem de
mukellef olarak boylesıne
YvonneBuchanan
(ILLLSTRATION AMERICAN SHOWCASE)
onemlı bır noktada rol
almamıza rağmen, Malıye
Bakanlığı tarafından bır vergı
paketı hazırlarurken bıle. esnaf
ve tacırlenn ust kuruluşlannın
goruşlen alınırken. vergı denen
olgunun gerçek mekanızması
olan bızlere hıçbırzaman
danışılmaz
Ancak bızler adına bınlerı.
bızım rolumuzuustlenırve her
turlu değışımde onlar (masa
başındd) bırlıkte karar venrler
Yerdıklen kararlann bırçoğu
dayanlışolur Buvanlışlığın
duzeltılmesı uğraşı da bız
mukellet vemuhasebecılere
duşer Durumboyleoluncadd
beklenılen vergı hdsılası bır
turlu gerçekleşmez dola\iM\ la
ışsızlık veenflasyon önlenemez
Bızler demokrasıv e ınanmış v e
ona gonul vermıs demokratık
bır kıtle orgutuvuz Vleslek
mensuplarımızın say ısı 40 bını
aşmaktadır Ancak
yanımızdakı çalısanlanmız ve
stajveroğrencılenmızle bırlıkte
topİam say ımız 120 bınlere
ulaşır Iştebuçoğunluğun
buy uk bır kısmı da bızı
derneğımızınvanı Turkıve
genelınde hızmet v eren,
meslektefikırureten "Malı
Muşavırler Muhasebecıler
Derneğı' nın uyesıdır
Mesleğımızın ıller bazında
orgutu olan "Odalar "ımızve
tum odalanmızı ıçıne alan bır
de "Odalar BırlığY mızvardır
Unutmayalım kı kalkınmanın
temelınde vergı vergının
temehndeiTiuhasebe.
myhaseÇenın temelınde ıse
muhasebecı vardır Bunun
tersını soylemek kanımızca
aymazlıktan başka bırşey
değıldır
S. Ömer Bekar
Malı Muşa\ırler
Muhasebecıler Bırlığı
Derneğı Genel Başkanı
Bölgesel banş ve işbirliği
Y
uzyılınsonuna
yaklaştığımızşu
yıllarda
varolan,
varolmaya
çalışan mıllı
dev letler v e mıllet dınamıklen
dunyamızınçeşıtlı bolgelennde
demokratık ve polıtık
orgutluluklen ve '"devlet
kontrolu" dışmddkı sıvıl
ınsıvaüflen arka plana ıtmıştır
Mıllı medydlarbenzerdıl
oyunlanyîa
bıreylen toplumlan
kışılıksizkştırmektedır
Topyekûncu ımajlarla
(Turkler, Sırplar vb )
beslenen toplumlar. uzlaşmayı
gıtııkçe ımkansız gormekte ve
toplumlararası doğrudan
ıletışımde patalojık endışeler
yaşanmaktadır Butarzbır
ıletışım de ıkı kışıden her bınnın
kendısiy le konuştuğu ve
kendısını ınandırdığı
monologlar duzey ınde
geçmektedır Boyleceher
toplum kendı yaşamındakı
problemlen dığer bır toplumun
v arlığıy la açıklar olmuştur
Polıtık. demokratık ve sıvıl
orgutlere y abancılaşma. bu
orgutlenn etkısındekı kıtleler
bazında ıktıdarsızlık ve
berabennde '"bırhkte"' hareket
etmeyı ımkansız hale getıren bır
sureç oluşturmuştur Bu
nedenlerle toplumlararası
day anışma her zamankınden
daha zor hale gelmıştır
Turkıye'de de bu sureç kendını
her zaman kınden daha cıddı bır
bıçımde hıssettırmektedır
Ülkemızın geleneksel
kapalılığı nın y anında. "Kurt
sorunu" ulkemız coğrafy ası
ıçınde de mılletlerarası çatışma
ıhtımalını ortay a çıkarmıştır
Mıllıvetçılığınhergünartan
etkısının y anında Turkıve
Cumhunyetı.çevreulkelerde
gıtükçeetkınlığını
amırmaktadır Buetkınlık
artışı. dev leı tekelınde, dev let
çıkarlan doğrultusunda ve
mıllıyetg temelde vanı yenı
çatışmalan kışkırtıcı bır
bıçımde gelışmektedır
L nıversıtelı gençlık ıçın bu
sureç akademık.demokrdtık
baskılarla sorunlarlada
bırleşerek kınlması karşı
konulması ımkansız gıbı
gorunen bır kuşatma
oluşturmaktadır Boylece
toplumsal yenılenmenın v e
akademık yaşamın vazgeçılmez
oğelennden bın olan gençlık.
bır sıyasal aktor olarak da bır
sosyolojık aktor olarak da
toplumsal yaşamdan
sılinmektedır Bu sureç
akademık ozgurluklenn
kısıtlanmasının y anında.
gençlığın dığer tum toplum
gruplan gıbı kendını
tanımlayamamasından da
' aynaklanmaktadır Kendını
tanımlama toplumsal yaşamda
somut karşılıklan olan projeler
uretmekle mumkun olacaktır
Boylelıkle gençlık toplumsal
sureçlere yanı kendı yaşamına
mudahale etme olanağını
bulacaktır
Bu bağlamda. bölgesel çapta
toplumlararası doğrudan
ıleüşımın dev let dışı
kurumlaşmasına yonelık
çalışmalar yapmak yukarda
tanfetmeyeçalıştığım kabuğu
kırmada onemlı bır adım
olacaktır Özellıkledeyakın
temas ıçınde olduğumuz
Balkan ve Kafkas ulkelenndekı
oğrencılerle çeşıtlı kesışım
noktalan aramak (hem bu
bölgelerde hem de Turkıye'de
boyle gınşımler v ardır).
Turkıye"dekı mıllıyetçı
tehlıkeye karşı da oğrena
gençlığın ıçe kapanması.
statukoya teshm olması
sorununa karşı da önemh bır
noktayıoluşturmaktadır Aynı
zamanda boy le çalışmalarla
hem katıhmalığın kendı
ulkesındekı bırdızı mıllıyetçı
kışkırtmaya karşı (kı en fazla
gençlığı hedef alan ve ulkenın
kendı demokrasısırun
onundekı en buyuk engellerden
bındır. bu kışkırtma) onlem
oluşturacak, toplumlararası
ıletışımı dev let v e medy a
tekebnden kurtaracaktır
Bunun ıçın oncelıkle
dıkkatlenmızı bu dev let dışı
sınırlarotesı duşuncelere
kaydırmamız. bualandaçokça
projeuretmeyevetartışmaya
ıhtıy acımız olduğunu
duşunuyorum Buarayişbır
ırade olarak kendını ıfade
etmekte gecıktıkçe mılhyetçı
çatışmalann yarattığı ve
y aydığı nefret dunyası. her şeyı
mudahele edılemez. gen
donulemez bır surece
şokmaktadır
L nıversıte gençlığını sınırlar
otesı banş v e demokrası bır kez
daha hayal olmadan
tartışmay a ve harekete geçmeye
çağınyorum
Tuncav Giirhan
Yabancılaşma ve halkbilimialk kulturune
karşı duyulan ya
da day atılan
ılgısızlık.
ınsanımızın
kendı kulturune
Karşı yabancıla^ması sonucunu
doğurmaktadır Gunumuzde
Mc Donald's kulturunun y av aş
va\ aş egemenlığını ılan
etmesını. medyanın halk
kulturune sırt çevırmesınde
aramak gerekır Bunun
yamnda.kendılennefolıdor
etıketını yapıştırmış dernek.
kurum vekuruluşlann
gerçekten bu etıkete uygun
çalışıp çalışmadıklan
araştınldığında, (bırkaçı
dışında) karşımıza. bılımsel
hıçbırçalışmdsı olmdyan.
tamamen pıy asay a y onelık
çdlışmalar > apan ve kendılennı
deneüeyecek bır organın
bulunmamasından
yararlanarak.kâramaanı
guden tıcarethaneler
çıkacaktır Bınlennın bu
ınsanlara halkdanslannm
folklor olmadığını. folklorun
bırçok konusundan yalnızca
bın olduğunu anlatması
gerekmektedır
"İnsannasılınsanoldu9
"
sorusunun ce\ abı Anadolu"da
yatmaktadır Tekerleğı bulan
Sumerler'den başlay ıp,
uygarlıklann merkezı
durumunda bulunan ve
ınsanlığı kurtaracak olan fen
kafasının doğduğubu topraklar
uzenndekı zengın ve bol
damarlı kulturun araşünlması
ve yaşatılmasi ıçın çırpınan bır
avuç ınsanı say gıy la anıy orum
Pekı bızler bu konuda ne
y apıy oruz° Y apabıleceğımız o
kadar çok şey v ar kı Super
guç Amenka'nın uyguladığı
kulturemperyalızmı sonucu
kuçuk Amenkaolmayolunda
hızla ılerledığımızı uzuntuy le
ızleyenlerden bın olmak
ıstemıyorum Sıvasılenmızı
geçtık, bır genç olarak.
"Neşe'nın kepek sorunuyla
ılgılenmıyorum", ya da 'Mc
Donold's'a gıtmıyorum. ay nca
Lew ı s kot merakım da yok"
demek yeterlı m.9
Hayır
Bunun ıçin okumak ve
araştırma yapmak gerekır
Neden Anadolulu olmaktan
utanır olduk
0
Acaba gerçekten
ılkel. kaba. barbar bır toplum
muy uz kı. "uygar" ulkelere
gonderdığımız okumuş
gorevlılenmızın enbuvuk
öv unç nedenı, kendılennı
kımsenın Turk'e benzetmemesı
olsun
Acaba medya daha duyarh
olup. halkı bu konuda
bılınçlendırmek ıçın ne
yapmaktadır
11
Ü nıv ersıtelenmızın değerlı
oğretım uy elen makale y a da
bılımsel yayınlarla
kultursuzleşmey e suruklenen
ınsanımızı av dınlatmak ıçın ne
olçude çahşmaktalar'1
Gazetelenmızın koşe yazarlan
bu konuy a ne zaman
eğılecekler'
Hukumet kâğıdı ucuzlatarak
ınsanımızın kitap satın
alabılmesını sağlamak ıçın
daha ne kadar bekleyeçek9
Bız
Istanbul Lnıversıtesı Öğrencı
Kultur Merkezı Halkbıüm
Kulubu'nde bır avuç genç,
halkbılımın sınır tanımaz
dennlığıne yelken açtık
Yeterlı mı° Şuphesız değıl ama.
gençınsanbeynını,
dınamızmını çoşkusunu,
tutkusunu.sevgısını ve
ıçtenlığ:nı v enney e gorsun
Seydi Çelik
İÜ Hukuk Fak
PENCERE
Miloseyiç "Haberim Yok"
Diyebilip mi?..
Nurnberg Almanya'da bır kent Ikıncı Dünya Savaşı -
nın suçluları burada yargılandı Insanlık tarıhınde ılk kez
bu nıtelıkte bır mahkeme kuruluyordu
Hıtler ın sağ kolu Martın Bormann, Mareşal Gorıng,
Dısıslerı Bakanı Rıbbentrop RudolfHess vb 1945 yılın-
da Nurnberg mahkemesının sıralarına oturdular Go-
rıng, Almanya'nın 'Ikıncı Adamı''ıdı
Mahkemenın ozellığı neydı9
Doğrudan savaşa katıl-
mayan Dısıslerı Bakanı Rıbbentrop ve benzerlerı nıçın
yargılandılar? Reıchbank Muduru Schacht, Nurnberg
mahkemesının aklanan sanıkları arasındadır
Nurnberg mahkemesı, ' savas suçlusu ' kavramına
yenı bır anlam yukluyordu
•
Ne var kı bu anlamı yuklerken hukukun temel ılkelerın-
den bırını de gozardı edıyordu
Ceza hukukuna gore "kanunsuz suç olmaz '' Nedır
bunun anlamı7
Eğer bır 'fııl' daha once çıkarılmıs bır
yasada suç sayılmamışsa, yasayı daha sonra yazarak
kısıyı yargılayamazsın Daha başka deyışle bır yasanın
kesın olarak suc saymadığı bır ışlem ıçın kımseye ceza
veremezsın Nurnberg mahkemesınde bu temel ılkeye
sırt çevrıldı sanıkların bu yoldakı savunmalarına karşı
one surulen belgeler de doyurucu sayılamazdı
Bırleşmış Mılletler Orgutu, Nurnberg mahkemesıne
gonderme yaparak savaş suçlarına ılışkın uluslararası
belgeyı benımsedığınde takvım 1968 ı gosterıyordu
Nazı onderlerı çoktan ıdam edılmışlerdı
Doğrudan savaşa katılmayan yetkılılerın savaş suçlu-
su sayılmaları 1990'larda doğaldır
•
Nurnberg mahkemelerınde Almanya'nın kullandığı
sılahların çoğunu ureten Krupp da suclanmıştır 80'lık
Krupp bunamıştı oğlu Albert de yargılandı, hukum gıy-
dı Oysa Mareşal Gorıng bıle ınsanlık dışı eylemlerle
ılıskısı olmadığını soyluyordu Mılyonlarca Yahudı'yı
soykırım cehennemınde yok eden mekanızmanın kuru-
cuları aklanabılırler mıydı?
Ne var kı sanıkların karşı suçlamalarına da Amerıkalı-
lar yanıt bulmakta zorlandılar Bu konuya ılışkın bır kı-
tapta okuduğum şu tumcenın altını çızdım
'Yargılayanlar sanıklarla yer değıştırselerdı, bırtakım
suclanndan oturu cezalandırılmalan gerekırdı
NasıP
En çarpıcı ornek Amerıka, Hıroşıma ve Nagazakı'ye
attığı atom bombalarıyla ınsanlık suçu ışlemıştır Sıvıl
halkı, -çoluk, çocuk kadın, erkek- yok etmek ıçın emır
veren Truman'ın Nurnberg benzerı bır mahkemenın sa-
nık sıralarında yerı vardı
•
Amerıka Dısıslerı Bakanı Eagleburger eskı Yugos-
lavya da ınceleme yapan uzmanların savaş suçu ışle-
yenlerın lıstesını saptadıklarını açıkladı
Sırbıstan Devlet Başkanı Slobodan Mılosevıç ve Bos-
nalı Sırpların lıderı Kradzıç'ın yargılanmaları ıstendı
Turkıye bu konuda susuyor
Oysa Nurnberg mahkemelerınden sonra savaş suçlu-
larına ılışkın hukuk yazılı belgelere aktarıldı, devletler
hukuku ılkelerı olarak benımsendı
Bosna-Hersek'te, ınsanlığa karşı suçlar, dunyanın
gozlerı onunde ışlenıyor
İkınct Dünya Savaşı
1
nda Nazılerın vahşetı kapalı kapı-
lar ardında gerçekleşmıştı Bu kez her şey meydandal.
Televızyon kameraları, gerçeklerı odalarımıza yansıtı-
yor Zulmun gaddarlığın vahşetıntanıkları ortalıktado-
laşıyor
Soykırımın adı artık "etnık temızlık" o\du
Savaş suçlusu olarak yargılanması gereken Mılose-
vıç'ın yenı Yugoslavya'da seçım kazanması neyı değış-
tirebılır? "Etnık temızlık" yolunda gereklı buyrukları
veren kımdır ya da kımlerdır'?
Mareşal Gorıng, Nurnberg mahkemesı sanık sırala-
rında ayağa kalkarak suçlamalara karşı çıkmıştı
"- Benım bunlardan habenm yok
1
'
Mılosevıç habenm yok' dıyebılır mr? Çağımız dunya-
sında herkes her şeyden haberlı
Kn^in Krkiner'in İkinci Rumanı Çıktı.
"ANLATACAK NE KALDI HER
YOLU AYNI YERE ÇIKAN
HAYATTAN BAŞKA?"
ENGİN
ERKİNER
Güzel Bir ÖlümE Yaymları
Klodfarer Cad Iletışım Han No7/2 Cağaloğlu - IST
A7R0PA 71 T0HİUK1 Dg
YAZIN
Ocak 93 Sayısı
Çıktı...
•E GÖKÇE • S TANİLL1 • F BAYKURT • N BEHRAM • Ş
KURDAKUL • V R1ZAEV -C GRAS • E ERKİNER • F GURSES • Z
ANADOL • E KARACA • Ö SAVAŞÇI • V SARGIN • M ERENUS •
YAZIN DERGÎSI:
BaşmusahıpSk 10/6 34410 Cağaloğlu İST Tel (1)522 37 56
CUMHURIYET
KİTAP
KULÜBÜNDEN
ARM AĞANU KİTAPKAMPANY ASI.
ÜYE OLAN VE OLMAYAN HERKESE,
TÜM OKURLARA...
7-31 ARALIK 1992
%35'e varan indirimler... 150.000.- T.L.'ya kadar armağan kilap
Cumhımyet Kıtap Kulubu Taksım Mağazamızda(lstıldal Cad
Zambalc Sokak 4/1 Fransız Konsoloiluğıı yanı) dıledığımz
lulabı seçın, armağanpakennızı vesürpnz hedıyenızı alın
Cumhurlyat Kitap Kuiübü, Çağ Pazarlama A Ş
Istıklal Cad Zambak Soıcak No 4/1 TaKsım
Tel 252 38 81 82