Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK1992 PAZARTESİ
HABERLER
Nebioğlu'dan
Özal'a tepki
• tST ANBL L (ANKA) -
DİSK Genel Başkanı Kemal
Nebioğlu, iş güvencesine
üişkinl58sayılıILO
sözleşmesini veto eden
Çumhurbaşkanı Turgut
Özal'ı, işverenlerin 'flarmoni
orkestrası şefi"ne benzetti.
Hükümetin
demokratikleşme
çabalannın Özal tarafından
engellendiğini öne süren
Nebioğlu, "Bu yanlışlık
rejimin geleceği için
düzeltilmeli, sorumsuz
Çankaya kendisine hesap
vermelidir" dedi.
Moğultay, DİSK
sempozyumunda
• İSTANBUL (ANKA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
DİSK tarafından düzenlenen
"Sosyal güvenlik
uygulamalan, SSK ve yeni
yasal dûzenlemeler" konulu
scmpozyuma katılarak açılış
konuşmasi yapacak. Türkiye
Devrimci İşçi Sendikalan
Konfederasyonu (DİSK)
tarafından 25 aralık cuma
günü, İstanbul Teknik
Üniversitesi Maden
Fakültesi'nde yapılacak olan
sempozyuma, Moğultay'ın
yanısıra DİSK Genel
Başkanı Kemal Nebioğlu ve
Genel Sekreteri Süleyman
Çelebi, Türk Eczacılar Birligı
İkinci Başkanı Ziya Postacı,
SSK Göztepe Hastanesi
Başhekimi Dr. Koptagel
İlgini.SŞK İstanbul Sağbk
İşleri Müdürü Dr. Fevzi
Sağıroğlu, İlaç İşverenleri
Temsilcisi Nurettin Turan ile
emekli ve çalışan işçileri
temsilen 2 işçi katılacak.
SHP'den
radyasyon
araştırması
• ANKARA(ANKA)-SHP
Grup Başkanvekilleri Ercan
Karakaş ile Aydın Güven
Gürkan. radyasyonlu
çaylarla ilgili olarak
haarladıklan Meclis
araştırma önergesini bugün
TBMM Başkanhğı'na
verecek. SHP araşürma
önergesinden sonra Meclis
soruşturması da isteyecek.
Özalcılan
çalkantıdan
rahatsız
• ANKARA (ANKA)-
ANAP'tan avnlan ve parti
kurma çabşmalannı başlatan
özakılar arasında çıkar.
liderlik tartışması rahatsızlık
yarattı. Halil Şıvgın, partının
genel başkanını kuruculann
seçeceğini belirürken. Yusuf
Bozkurt Özal, "Bu dava
hepimizin şahsından daha
önemli"dedi. ANAP'ta
olağanüstü kongreden sonra
Mehmet Kececiler'in
hareketın liderliğini yapıp
yapmayacağı konusunda
çıkan tartışma. harekeü
sekteyeuğrattı.
Tartışmalann bir an önce
sona ermesini isteyen
Çumhurbaşkanı Ozal'ın
kardeşi Malatya Milletvekili
Yusuf Bozkurt Özal,
kimsenin "hareketin lideri
ben olacağım" diye
uğraşmaması gerektiğini
söyledi.
MHP'de
anlaşmazlık
• ANKÂRA(ANKA)-
MHP'de yenıden açılış
kunıltayına bir hafta kala
Türkeş'le Somuncuoğlu
arasındaki tamam mı devam
mı anlaşmazlığı giderilemedi.
Bu arada Sadi Somuncuoğlu
ve GİK üyeleri il il dolaşarak
kongreden devam karan
çıkmasını sağlama
çahşmalanru sürdürüyorlar.
Delegelerin yüzde 80'inin
MHP'nin devamı yönünde
oy vereceklerini savunan bu
kesim, daha önce
yapacaklannı açıkladıklan
Türkiye toplantısmı da
Türkeş'in yemeği üzerine
iptal ettiler.
Kahveci'den
CMUK eleştiPisi
• ANKARA (ANKA)-
ANAP İstanbul Milletvekili
Adnan Kahveci,CMUK'un
işkenceyi önleyemeyeceğini
savundu. Kahveci, tecavüz
edene devlet avukat
sağlarken, tecavüze uğrayan
kadmınbuhaktan
yararlanamayacağını ifade
ederek, "Yapılan reform
değil, millete şaygısızhktır"
dedi. ANAP İstanbul
Milletvekili Adnan Kahveci,
"DYP-SHP koalisyonunun.
Amerikan filmlerini
scyrederek hazıriadığı
CMUKa göre herkese
ûcretsiz avukat hakkı verildi.
Türkiye'de sanki en büyük
sosyal adaletsizlik bu imiş
gibi. Yapılan bu değişiklik
büyük reform olarak
lanıtılmaktadır. Yapılan
leform değil, millete
saygışzlıktır" diye konuştu.
TBMM Başkanı Cindoruk AP'nin kapanmasıyla ortaya çıkan durumu değerlendirdi:
SağdabölünmeartacakHAKKI ERDEM
ANKARA - TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk, DYP'ye
katılma karan abnan AP kong-
resinde, sağdaki partilerin bir-
leşmesi acısından önemli bir
fırsaün kaçınldığıru belirtti.
AP'nin kapanması ile bölünme
ihtimalinin ortadan kalkmadı-
ğmı, aksine artüğını bildiren
Cindoruk. TBMM başkanı ola-
rak. parti sayısırun artmasından
rahatsızlık duyduğunu da dile
getirdi. Başbakan Süleyman
Demırel, TBMM Başkanı Hü-
samettin Cindoruk'un AP
kongresi nedenıyle verdiği de-
meçlere ve hükümetle ilgili çı-
kışlanna ne diyeceğini soran
•TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk Adalet Partisi'nin kapanması kara-
nyla sağda birleşme adına önemli bir fırsatm kaçınldığını söyledi. rvendisini te-
lefonla arayan bazı delegelerin şaşkınlık ve pişmanlık duyduklannı söyledikleri-
ni açıklayan Cindoruk, "AP'nin kapanmasıyla bölünme ihtimali arttı" dedi.
Cumhuriyet muhabınne "Sa-
yın Cindoruk siyaset arkada-
şımdır. Ben gazeteler yoluyla
konuşmam. Bana bir şey söyle-
yecekse. gayet açıklıkla gelir
söyler. Benim ona söyleyece-
ğim bir şey olursa ben kendisine
söylerim" dedi.
AP'nin siyasi yaşamına deva-
mıru savunan ve kongredeki ge-
lişmelerden rahatsızlık duyarak
TBMM Başkanlığından isti-
fanın eşiğine gehnesine karşın
arkadaşlan tarafından ikna edi-
len, Cindoruk, kongre sonrası
düşüncelerini Cumhuriyet'e an-
latü. Cindoruk. TBMM Baş-
kanlığı'ndan ıstıfası ile ilgili bir
soruya, "Herşeyin zamanı var.
Bakacağım, hepsine bakacağım.
Böyle bir siyasi karar vermek
için çok kişi ile iştişare etmek
lazım" yanıünı verdi. Kongre
sonrasi gelişmeleri ve yankılan
bekleyeceğini belirten Cindo-
ruk'un Cumhuriyet'in sorulan-
na yanıtlan şöyle:
Bu aşamadan sonra yeni bir
parti olurmu?
Cindoruk- Hiçbirşey söyleye-
mem bu aşamada beklemek la-
am... Aydın Menderes'in AP
Kongresinde önemli bir konuş-
ması var. Kongrenin en akılda
kalıcı yanı Aydın Menderes'in
konuşmasıdır.
Meclis Başkanuğı'ndan aynl-
manız söz konusu mu?
Cindoruk- Herşeyin zamanı
var. Bakacağım, hepsine baka-
cağım. Öyle bir siyasi karar ver-
mek için çok kişi ile iştişare et-
Büyükçekmece Gölü ve çevresinde doğayı bozacak vapılaşma protestoedildi (Fotoğraf: REMZİ GÖKDAĞ)
Büyükçekmece deçevreiçinyürüyüşİstanbul Haber Senisi-İstanbura 35 ki-
lometre uzakhkta bulunan Büyükçekme-
ce Gölü kenannda yapılmakta olan Trak-
ya Serbest Bölgesi. Hezarfen Havaalanı ve
diğer kaçak yapılar Büyükçekmece'de dü-
zenlenen çevre yürüyüşü ile protesto edil-
di.
SHP İl Çevre Komisyonu ve Büyükçek-
mece İlçe Başkanlığı'nca düzenlenen çevre
yürüyüşüne katılanlar Büyükçekmece
Körfezi'ndeki sahil dolgu çalışmalannı
protesto etmek amacıyla sahile siyah çe-
lenk bıraktılar.
Havanın soğuk olmasına karşın özellik-
le çocuklann büyük ilgi gösterdiği yürü-
yüş öncesi SHP Büyükçekmece ilçe bina-
şında brifing verildi. SHP ilçe Başkanı
İbrahim Bilgin. İstanbul'un en güzel böl-
gelerinden biri olan Büyükcekmece'nın
son yıllarda artan kaçak yapılaşma tehdi-
di ile karşı karşıya kaldığını soyledi. SHP
İl Çevre Komisyonu Başkanı Omer Savaş
da SHP"nin sanayileşmeye. serbest ticaret
bölgelerine karşı olmadığını belirterek,
"Ancak sanayi bölgeleri çevreyi, çevrenin
doğal yapısıru tehdit ediyorsa o noktada
harekete geçeriz" dedi.
Adalet Partisi bitti, ancak tartışması sürüyor
Erkmeıı: DYP'yi ihya içinAP iııılıaedildi
ANKARA (Cııınhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Süleyman Demirel'in isteği
doğrultusunda. DYP'ye katılma karan ab-
nan AP kongresinin ardından tarüşmalar
sürüyor. En yaşb delege sıfaüyla kongrenin
açıbşını yapan DP Genel Başkanı Hayret-
tin Erkmen, AP kongresinin "şaibeli" ol-
duğunu iddia etti ve, "DYP'yi ihya etmek
için, AP'nin imha edildiğini söyledi. Erk-
men, kongrede "bindirilrniş kıtalar"la de-
legelerin etki altına abndığını ve kongreyi
yöneten hakime baskı yapıldığını da öne
sürdü.
Erkmen. dün bir basm toplantısı düzen-
leyerek, AP kongresini değerlendirdi. Erk-
men. AP'nin kapatılmasıyla siyasi partiler
yelpazesinde bir boşluk doğduğunu kayde-
derek, "'AP'ye yazık olmuştur, kıyılmışrar.
Siyasi tarihimiz bu olayı böyle değerlendi-
recek ve kabn harflerle yazacakür" dedi.
Erkmen, AP'nin DP teşkilatı üzerine ku-
rulduğunu vurgulayarak, kongrede "hile
ve tertip" yapıldığını iddia etti.
Erkmen, şöyle konuştu: "Kongre salo-
nunun sabaha karşı basılması, partinin
devamından yana pankart ve sloganlann.
yönlendınldikleri belli olan emniyet görev-
lileri tarafından indirilmesi ve toplanması,
yargıç denetimindeki boşluklar ve tu-
tarsızlıklar. delegelerin dınleyiciler arası-
nda yer alan DYP militanlannın baskısı
altına abnması, oy kullanmadaki düzensiz-
likler ve son olarak da AP'nin mallanmn
gasp edilmesi, partinin kapatılma karan
alınmadan AP'nin mallanmn DYP'ye inti-
kalinin oylanması, baştan sona dengesiz-
likler içinde geçen kongrenin nasıl bir baskı
altında yapıldığının göstergesidir. Kongre,
baştan sona siyasi edebiyatımızda "bindi-
rilmiş kıtalar' adı verilen dış güçlerin
baskısı altında bırakılmıştır. Dışandan
adam toplayarak içeri sokulmuş, delege-
lerin zihinleri kanştınlmıştır. Esefle söyle-
yebilirim ki, çok partili hayatımız süresince
yapılan parti kongrelerinin en şaibelisidir".
Erkmen, kongreyi kontrol etmekle gö-
revli yargıça baskı yapıldığını da savuna-
rak. "Yargıç herhalde baskı altına
ahnmıştır. Vazifesini kanunun emrettiği bi-
çimde yapamamış, ya da yaptınlmamıştır.
Acaba neden?" diye sordu. Erkmen, kong-
re sırasıpda, partinin devamını isteyenlerin
yuhlanmasını da kınayarak. kongredeki
seçimlerin 1946 yılındaki hileb seçimleri
çağnştırdığını belirtti.
Erkmen. DYP'nin DP'nin devamı ol-
madığını belirterek. kongre sırasında Baş-
bakan Süleyman Demirel'in. "Celal Ba-
yar'ın,' AP, DP'nin ta kendisidir'..." dediği
yolundaki sözlerinin doğru olmadığını bil-
dirdi. Erkmen, partilerin devamının "şahı-
sta" değil. "fıkirde, misyonda ve kadrolar-
da" aranması gerektiğine de dikkat çeke-
rek, DYP ıçindeki AP'lilerin oranının yüz-
de 25 olduğunu, DYP'nin APni "malum
yöntemlerle gasp ettiğini" aktardı. "AP.
bize göre zorla. emrivakiyle kapatılmıştır"
diye konuşan Erkmen, o tertibin başında
da Süleyman Demirel'in olduğunu söyledi.
Galeri • Atölye 232 64 26 • 23O 21 87
MISTAFA
Resitn Sergisi
22Aralık'92-50cak'93
Açılış 18.00-20.00 Arası
SelinSok.No: 11/21
Caddebostan
Tel: 360 99 64
MINE SANAT GALERISI H
A Ç I Z. I Ş
24 Arahk 1992 - 31 Ocak 1993
Adnan Çolter
Özdemir Altan
Tomur ACagOk
Nur Koçal;
GUngör Tâner
Menç Hızal
Seyhun Topuz
Göktaan Anlağan
Koray Aıiş
Mustafa Ata
Zekai Ormancı
Yusuf Talctak
Bağdat Cad. 159 Buıç Sıtesi A/Blok Uysal Dekorasyon
Kızıltoprak - Konak Tel: 337 45 86 • Fax . 337 34 69
(OPERA)
S A N A T GA. L E R I S I
REMZİ İREN'in
Resimleri Eşliğinde Dogu
Anadolu KÜİmleri Sergisi
21 Aralık 92-9 Ocak 93
Horiöy* Konağı $ck. SağUtApt.
No. I Taksm M -.249 9102
Y A V U Z T A N V E L
R E S İ M S E R G İ S İ
ATATÜRK KÛl-TClIIMERKEZI
B U Y U K S A L O N
I7A8ALIK 92 10 OCAK93
NO 3*22 IUÎ 2 I
«1310 ISTANBUt T| L FAX 336 114'
BÜLENT ERKMEN
91/92
ÇALIŞMALARI
7-30 ARALIK 1992
AKM SERGİSALONU
TAKSİM İSTANBUL
PAZAR HARİÇ
HERGÜN
10-19 ARASI
BANKEKSPRES
BOYUT YAYIN GRUBU VE
OFSET YAPIMEVI'NIN
KATKILARIYLA
GERÇEKLEŞTIRILMIŞTIR
DADYADOS-T
SANAT GALERlSt
İSMAİL
YILDIRIMResim Sergisi
22Aralık-10Ocalc
Dr. Faruk Ayanoğlu Cad.
No:15/9FeıWryok.
Kod.köyTel:363 17İ3
S E L Ç U K
E R T' O P
RESİM SERGİSİ
lö -31 ARAUK1992
IAKBANK BEBEKSANAT GALEfilSI
2*3 55 4»
232 64 26
230 21 87
10-31 -\nülkl992.
11.00-18.00
(Pamgûnkridşmda)
Istiklai Caddesi 141
Be«ğlu islanbd Ttl 2521698
NECMETTIN OZLU
Resim Sergisi
GARANTİ SANAT GALERİSİ
S e 1 v i T e k t a ş
Resim Seıgisi
9-X.MMl992,UW-18.00
(Pazargunkridışmda! • Yonça
. ModemSanat
_^ Galerisi-SAVTM,
\'&likonağı Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-İstanbul Tfel: 230 39 80
mek lazım. Şımdi araya Meclis'-
ın tatili de girecek' Kongrenin
şonuçlan da yavaş yavaş yansır.
İlferden, ilçelerden düşünceler
gelir. Hiçbir şeyin acelesi yok.
Siz bu konuda özel bir çakşma
yapacak nusnuz?
Cindoruk- Hayır. Ben Meclis
Başkanıyım, siyasetin o kadar
içiride değilim. Ben burada bir
uyan yaptım, çok partili siyaset
parçalanmıştı. dağılmıştı. Par-
tileT çogalmıştı. 9 parti olmustu.
Bir bölümünün AP'de birleşebi-
leceğini söyledim. Aydın Bey'in
konuşması beni haklı çıkardı.
Bir fırsat kaçmıştır. Meclis Baş-
kanı olarak parti sayısırun art-
masından rahatsızım. Tek parti
kadar, çok parti de sıkıntı verir.
Gereğinden fazla çok parti, par-
ti enfİasyonuna götürür Türki-
ye'yi. Meclis Başjkaru olarak bu
tehlikeyi görüyorum, Mecüs'te
de hissediyorum.
Çok parti oJması ne gibi bar
saknca doğurabilir?
Cindoruk- Oylann dağılması
hükümet sorunu çıkarür, Meclis
içi anlaşmalan zorlaşünr. Hü-
kümet çıkarmayı güçleştirir,
Meclis müzakerelerini zorlaşü-
nr. Benzer siyasi görüşleri savu-
nanlar, liderlenn uyuşmazhğın-
dan yeni partiler halınde çoğalı-
yorlar. Bunun sonucunda de-
mokrasiye bir fayda gelmez ki...
Hiçbir siyasi parti de yeni bir fi-
kir getirmiyor. Ayru fıkirleri
paylaşan partiler ayn şekilde ör-
gütleniyor. Bu hem seçmenin
kafasını kanşünyor, oylann
dağılması sonucu da istikran
kaldınyor. AP'nin kapanmasıy-
la bölünme önlenmedi, bölün-
me ihtimali arttı. Aydın Mende-
res'in konuşması da onu koydu
ortaya.
Kongredeki durumu nasıl de-
ğeriendiriyorsunuz?
Cindoruk- Ben gitmedini. Du-
yumlarun var, ama ben duyum-
la konuşmam.
Sayuı Demirei Ue görûştünüz
mü bu konulan?
Cindoruk- Benim kimseyle
ahp veremediğim yok. Kimseye
de mesafe koymuş değüim. Ay-
nca Sayın Demirei'i severim ve
sayanm da. Ama siyasette sevgi
ve saygı tek başına bir faktör de-
İü-
D\ P'nin bu geUşmelerden son-
ra kendi içindeki sorunlan aş-
ması mümkiin olur mu?
Cindoruk- Buna bir cevap
bulmak için şimdilik erken.
Kongre orada kabnışUr, ben
yeni bir polemiğe gjrmek iste-
miyorum.
Demirel'in secim baraparmı
arttırmayı düşündüğü yolunda
haberler var. Siz ne di\orsunuz?
Cindoruk- Bence, barajlann
indirilmesınden söz etmeli. Se-
çimden önce barajlann indirile-
ceği söylendi. Hem barajlan
arttırdığınız zaman, partiler se-
cim ittifaklan yoluyla Meclis'e
geliyor. Bu sefer partiler Meclis
içinde yeniden parçalanıyor. Par-
tilerin organizasyonunda işbirli-
ğini artnnrsanız, barajlara gerek
kalmaz.
BİZBİZE
ERDAL ATABEK
Sendromu.»
Sarışın Rus güzeli Nataşa'nın bir gün ülkemizde
fahişeliğin sembolü olacağı kimin aklınagelirdi? Ama
oldu işte. Ülkelerin sosyal çalkantı dönemlerinde,
ekonomilerinin altüst olduğu zamanlarında emek-
değer ilişkisi de değişir. 1918 yılında Istanbul'a gelen
beyaz Rus kadınlarının Beyoğlu'nda çiçek sattık-
larını, İngiliz ve Fransız askerleri tarafından rahatsız
edilince, çiçeklerini bugünkü Çiçek Pasajı'nda satma-
ya başladıklarını, pasajın da adını bu olayla aldığını
unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı'nın AIDS'e karşı hazırlattığı film-
lerde de 'Nataşa sendromu' bir kalıp-yargı olarak kul-
lanılıyor. Bu kalıp-yargıların hemen görünmeyen teh-
likelerine daha önce de değinmiştim. Ama bakınız bu
türyanlışlarkalıp-yargılarıçokkullanantoplumumuz-
da nasıl gelişmeler gösterir?
-Sarışın yabancı kadınlar fahişedir.
-Sarışın kadınlar müsaittir.
-Başı açık gezen, mini etek giyen kadınlar kuşkulu-
dur.
-Kadın şeytandır.
Bunların hepsi de yanlış kalıp-yargılardır, ama
toplumumuzun değişik kesimlerinde yaşadıklarını
bilmezden gelebilir miyiz? Yıllarca önce bu tür kalıp-
yargılarla beslenmiş bir köylü çocuğunun Avusturya
Büyükelçisi'nin kızına karşı giriştiği saldırı bütün top-
lumu sarsmamış mıydı? Bu köylü gencini hemen
idam etmeye kalkışarak turizm mevsimini kurtarma
girişimleri başka bir kalıp-yargının ürünü değil miydi?
Şimdi böyle kalıp-yargıları hem de devlet eliyle arka-
lamanın ne denli tehlikeli olduğunu görmezden gele-
bilir miyiz?
Kadın haklarının yıllardır tartışılıp duran değişik bo-
yutlarında küçük adımlarla yol alınırken insan sağlığı
öne sürülerek ahlak bekçiliği yaparken toplumdaki
'kadın imgesi'nin nasıl etkileneceğıni hesaba katmak
gerekmiyor mu?
Nataşa' fahişe, öyle mi? Romen kadınları da fahi-
şe. Kolay yoldan para kazanmak için kendi ülkelerin-
den buralara geliyorlar. Bizim erkeklerimizi baştan
çıkarıyorlar, onlarla fuhuş yapıyorlar, paralarını alı-
yorlar. Busıradada AIDShastalığınıbulaştırmatehli-
kesini taşıyorlar. Bunlar doğru da bizim erkeklerimiz
ne yapıyor? Onların yaptığı elbette 'çapkınlık.' Bu
kadınlarla gönül eğlendiriyorlar, kaçamak yapıyorlar.
O da olabilir de, bizim erkeklerimiz AlDS'ten korkmu-
yorlar mı? Yapılan araştırmalar böyle bir korkunun
pek olmadığını ortaya koyuyor. Bu arada, bu toplu-
mun çok gereksinmesinin olduğu doğru dürüst bir
cinsel eğitimin yapılması akla geliyor mu? Ona ilişkin
ortada bir işaret yok. Cinsel eğitimle ilgili bir niyet, bir
program, bir uygulama ortada görülmüyor. Ortada
görünen, herzamanki gibi korkutma', 'ürkütme', 'öcü
gelir seni yer
1
öyküsü. Neden diye sorunca yanıt
hazır: Bizimkiler bundan anlıyor.
insanın içi burkuiuyor. Şu güzel kadınların 'yeni
dünya düzeni'nin yükselen değerleri içine girip de
'çok para kazan da nasıl kazanırsan kazan' kuralına
uyrhalarına insanın içi burkuiuyor. insan değerlerinin
yerine para değerlerinin 'yükselen değerler' yayga-
rası içinde nasıl konduğunu görünce insanın içi bur-
kuiuyor. Paranın nasıl kazanıldığının da çok önemli
olduğunun inkar edilmesine insanın içi burkuiuyor.
'Nataşa'nın arkasında yükselen fonda insan umut-
larının nasıl parçalandığmı görüyorsunuz, para ve
mal hırsıyla gözü dönmüş yağmacıların insana ilişkin
her şeyi nasıi yağmaladığını görüyorsunuz. Nataşa'-
nın arkasında yükselen fonda çıkar savaşlarını görü-
yorsunuz, Bosna-Hersekte yaşanan insan kıyımını,
Somali'deki aç insanları görüyorsunuz. Amerikalılar,
ünlü Teksas bifteklerini yesin diye kesilen Amazon'-
un yağmur ormanlarını görüyorsunuz. Sığırlar ora-
larda açılan otlaklarda besleniyor da. Nataşa'nın ar-
kasında yükselen fonda çıkar ekonomisini görüyor-
sunuz. işsiz gezen milyonlarca insanı görüyorsunuz,
insan yağmasını görüyorsunuz.
Ortalarda gezen Nataşa değil, kapitalizmin içyüzü-
dür...
BİLGİMATİK SETİ,
SİHİRÜ YONCA, CİNSEL KOKU
ÜÜÇAGDAŞ BÜYÜLERE
TRİLYONLAR ÖDÜYORUZ!
FâNORAMAÜÜ
BİLGIMSTIK SEII. SIHİRLI VONCA CİNSEL KOKU
BOŞ VAADLERE
TRİLYOrJlAR ÖDÜYORUZ!
"MUCİZE ÜRÜN'İERİN• •• •• ••
IÇYUZUNU
UZMANLARA SORDUK
/ 45 GÜNDE-SÜPER HAFIZA" OLUR MU?
/ 10 GİİNDE-HİPER GENÇLİK" MÜMKÖN MÜ?
• 5 GÜNDE-MEGAVÜCUF GERÇEKLEŞİR Mİ?
/ 7 GÜNDE "ULTRA ZAYIFLIK"GERÇEK Mİ?
/1DAKİKADAVELCAZİBPARTARMI?
• SSK'NIN SAĞLIKTA YENİ STRATEJİSİ: "ÖZEL HASTANELER GİBİ
HİZMET VERECEĞİZ!" • DÜNYA BANKASI UZMANI REFİK ERZAN:
TEŞVİK MEVZUATt ÇÖPE ATjLSIN" • PETROLÜN YENİ DEVİ:
KAZAKİSTAN • İTKİB SEÇİMLERİNE "HİLE" VE "SEVİYE" KARIŞTI
BORSA: VERGİ MUAFİYETİ BORSAYIKURTARAMIYOR. FON YÖNETİCİLERİNE
GÖRE, BORSAYA 675 MİLYARLIK KAYNAK AKIŞI "HAYAL" OLARAK KALACAK
EKONOMININ NABZI PANORAMA'ÜA ÂTIYOR