Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmliyaz sahibi: Bcria N«di • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acsr •
Genel Yayın Koordinatoru: Hikmet Çetiakaya • Yazı tşleri Muduru:
Cetal Başlangıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Muslafa
Sajlamer • Ankara Temsılcısı: Coneyt Arcayürek Haber Mudurlerı:
Musufa BaJbay, Işık Kusu Izmır Temsilci V.: Scrdar Kızık Adana
Temsilcisi: Çctta Yigenoglu
IstanbuJ Haberleri: Şenay Kalkan Dış Haberler: Ergun Balcı Iş-Ekonorai: Şökran Ketend Basım: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayunlayan: Yenı Gün Haber
Yurt Haberleri: Mehmet Saraç Makaleler: Sami Karaoren Spor:Abdölkadir Yucdman Du- Ajansı BasA ve Yayıncılık A.Ş Türkocagj Cad 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK: 246
zeltme: Abdnllab Yaacı • Müessese Müdur V - Erol Erknt • Koordinatör. Ahmet
Konılsan • Muhasebe: Bulent Yener • Idare: Huscyiıı Gurer • tşletme: Onder Çelik
• Bilgi-Işkm. Nail Inal • Bilgisayar Sistem: Maruvet Çiler • Reklam: Reha Işıtman
lstanbul. Tel. 512 05 05 (20 hal), Telex: 22246, Fax: (1) 51Î 85 95 • Bürolar Ankan:
Z Gökalp Blv Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
tımir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa:
lnönü Cad. 119 S. No: 1 Kal: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78
TAKVİM 2IARALIK1992 Imsak: 5.45 Güneş:7 17 Öğle: 12.06 lkındi 14.25 Akşam:16 45 Yatsı:18.I2
Fotoğraf: Cemal Ağaakoğht
Fotograf günleri
lstanbul Haber Senisi - 8.
İştanbul Fotoğraf Günleri,
çeşitli etkınliklerle sürûyor.
Bu kapsamda İlterişTezer
Atölyesi öğrencilerinin
siyah-beyaz baskı çalışmalan
Basın Müzesi'nde 3 ocağa
kadar sergilenecek. Sergi
OTTIC > Ağacıkoğlu. Tülin
Diz-jaroğlu. Gülçın Ekenel,
KemalGök.Hacer
Karanlık, Engin Seçkin, Gül
Seçkin. Hatice Tunoer ve
Günsel Yıldınm'ın
siyah-beyaz fotoğraflanndan
oluşuyor. Atölyenin hep
birlikte jtoğun bir çalışma
temposuyla bir yıl bpyunca
uğraştığını belirten İlteriş
Tezer, "Yeni kuşaklara bilgi
vedeneyimlerin aktanlması
gerektığini düşünüvorum.
Böyle birçalışma yapmaktan
mutluluk duyuyorum" dedi.
Çevre krliliğive
menopoz
• ANKARA(ANKA)-
Kadınlann 40 yaşından
sonra menopoza
girmelerinin nedenleri
arasında çevre kirliliğin de
bulunduğu bildirildi. Kadın
hastalıklan ve doğum
uzmanı Dr. Bilge Şener,
sürekli Tıp Eğitimi
Dergisi'nde yayımladığı
araştırmasında, kadınlarda
erken menopozun ailesel,
radyasyon, enfeksiyon gibi
nedenlerle de görülebildığine
işaretederek.bazı
durumlarda menopoz
belirtilerinin âdet kesilmeden
2-3 yıl önce başlayabildiğine
dikİcatçekti.
Yeni yıl ve
soruıılar
Haber Merkezi - Tüm
dünyada 2000'li yıllara bir
adım daha yaklaşmarun
verdiği Noel ve yılbaşı
heyecanı, gündemdeki
savaşlar. katliamlar ve
giderek yoğunlaşan çevre
kirliliğı gibi sorunlarla
birlikte düşünüldüğünde
buruklaşıveriyor.
Japonya'nın başkenti
Tokyo'da yapılan bir
protesto gösterisi, yaşanan
ıkilemi yahn biçimde ortaya
koyuyor. Biryandaegemen
dini Budizm olan Japonya,
diğeryanda Hıristiyanlığın
simgelerinden Noel Baba ve
Fransa-Japonya arasında
deniz y olu> la gerçekleştirilen
plutonyum taşımacıbğma
kmama...
Çocuk
mamasındaki
tehlike
• ANKARA (AA) - Geçen
hatta, içinde crepsiela SP
isimli bir bakteri bulunduğu
için satışı geçicı olarak
durdurulan SMA çocuk
mamasının 062 numarah
serisinin tüm numunelerinde
yapılan tahlillerde de aynı
bakteriye rastlandı. Sağhk
Bakanlığı, piyasadan
toplaülan mamalann iade
edilmeyeceğini ve satışına
kesinlikle izin
verilmeyeceğini bildirdi.
Güzel koku
merakı
• LONDRA(AA)-
Erkeklere ait kozmetik
malzeme satışlanndaki
görülmemiş artışın. İngiliz
erkeklerinin şimdiye
kadarkinden daha çok güzel
kokuya merak sardığını
ortaya koydu.
Pazar araştırma kuruluşu
Mintel'in bir araştırmasına
göre, Ingiltere genelinde
erkeklerin kullandığı
kozmetik ve tuvalet
malzemelerinde, 1987yılına
oranla yüzde 55'lik bir artışla
bu yıl 337 milyon sterlin (4
trilyon lira) tutannda bir
satış bekleniyor.
Politika, din, cinsellik, aile ilişkilerine bakışlanyla 68 kuşağı ve 92 gençliği değerlendirildi
Iki a>Ti kuşak, iki a>Ti yaşam•Anadolu Üniversitesi'nce gerçekleştirilen araştırmada 68 kuşağını •1969-70'teİstanbul'agelen 218 öğrenciyle yapılan 'Türk Gençliğinin
Prof.Dr. Fahrettin Kerim Gökay'm 1969-70 yıllan arasında yine İnanç ve Tutumlannın Dinamiği Üzerine" başlıklı çalışmadan bazı
üniversite öğrencileriyle yaptığı bir çalışma temsil ediyor. önermelere bugünün gençliğinden alınan yanıtlarla iki kuşak kıyaslanıyor.
BERATGÜNÇIKAN
Ikinci Dünya Savaşı'nın biti-
minde. ekmeğin hâlâ karne kar-
şıbğı verildiği günlerde annele-
rinin karnma düşmüşlerdi. tlk
toplu iğne üretimi çocukluk yıl-
lanna tekamül etmiş, çocuk be-
yinleriyle çok partili sistemin
tanığıolmuşlardı. Gençbklerin-
de uzun bir yürüyüşün herhan-
gi bir safındaydılar. "Hemen
şimdi"li yaşam yüklü ıstemleri-
nın ardıarkası kesilmiyordu.
Umutlu, renkti ve yürekbydi-
ler...
Onlann, batıdan esen muhtı-
ra rüzgânyla sarsıldığı zaman-
larda da sürdü yaşam. Yeni
kannlara, yeni ceninler düştü.
Çocuk oldu ceninler. Çocuk-
luklanna, karalanmış bir genç-
lik sığdınldı. Tanhsel olarak
geçmişin ve gcleceğın bütün gü-
nahlan boyunlanna takılmış
bir gençliğin devamıydılar ama
ondan bir bıçak darbesiyle ay-
nldılar. Kendileri için hazırla-
nan, çok özel gençlik kisvesine
büründürüldüler...
Jki ayn kuşak, iki ayn yaşam
şimdi onlar. Birbirlennden de
belki hiç bir dönemde yaşan-
mamış kadar uzaklar.
tki kuşağm yaşama bakışını.
beklentilerini ve umutlannı
karşılaşüran bir araşürma da
bu uzakbğı belgeliyor. Politika,
din, cinsellik. aile ilişkilerine ba-
kışlanyla iki kuşağın değerlen-
dirildiğı araştırma Anadolu
Üniversitesı Psikiyatri Anabi-
lim Dah'na aıt. Konusu da
•'Üniversite ' öğrencilerinde
Sosyal Tutumlar ve Ruhsal Be-
lirti Dağıhmı". Prof. Dr. Dur-
muş Tekin, Doç. Dr. Gülten
Seber, Yrd. Doç. Cem Kapta-
noğlu, Yrd. Doç. Çınar Yenil-
mez ile Araştırma görevlileri
Dr. Rabia önen ile Dr. Bengi
Baysal'ın birlikte yürüttükleri
araştırma üniversite gençliğinin
çeşitli konulardaki sosyal tu-
tumlannı ve bu sosyal tutum-
larla ruhsal belirti düzeyleri
92 gençliğinin yanıtları
Sılahlanmayarışından ozellikle nükleer
sılahların dünyadaki varlığından
büyıik kaygı duyuyorum
Eşcinsellıkyasa ılecezalandınlması
gerekenbırsuçtur
"Türk'e Tûrk'ten başka dost olmaz"
sözü dış dünya ile olan hertürlu
ilışkımızde rehberolmalıdır
Sansür her alanda tamamen
kaldmlmalıdır
ölümcül bir hastalığı olan
kişilere bbbın yardımıyla
yaşamlannı sonlandırmahakkı
(ötenazı)verilmelıdir
Bugun üniversite gençliğinin
yapması gereken tlk. şey, bir an
önce öğrenimini tamamlayıp,
disıplin ve kararlılıkla ailesı ve
vatanı için çalışmaktır
Darwin'inevrimkuramı,ınsanıntüreyişinı
açıklayanen inandıncı kuramdır
ZorunluaskerlıkherTürk
gencinin kutsal vatan borcudur
Çocuk yetiştirme konûsunda
dısiplinveitaattençok
serbestlikten yanayım
Bugünkü toplumsal sorunlarımız,
daha çok ahlakı nedenlerden
kaynaklanmaktadır.
KedılUe
brpya
8
143
153
61
132
34
183
65
30
30
192
160
121
112
78
115
78
93
93
tmnam
35
140
81
137
138
74
166
103
106
106
üttym
190
57
107
148
147
266
95
198
241
241
iKKdt
üütmi
347
57
88
124
62
137
30
147
114
114
Yarattıkları tehlıkeler
düşünüldüğünde tüm
nükleer enerji
santralleri kapatılmalıdır.
Barış ve mutluluk ıçınde bir
dünya fıkri. hep hayal olarak
kalacaktır.
Bazısuçlardacaydıncı
etkısınden ötürü ölum cezası
gereklidir.
Gunümuzde okullara seçmelı
ders oiarak cınsel eğrtimin
konulması zorunluluktur.
Genellıkleendoğruyu
soyleyenler babamız, annemiz
veyabüyûklerımızdir.
Kürtajı yasaklayan kanunlann
kaldınlmasıolumlubir
gelişmedır.
Ziya Paşa'nın "Nush ile
uslanmayanı etmelı tekdır,
tekdır ile uslanmayanın hakkı
kotektır" sozüne katılınm
Birey olarak en öneml i amacı m
yüksek bir yaşam standardına
ulaşabılmektir
Arabesk müziğin radyo ve
TV'deyasaklanmasıyerinde
biruygulamadır.
InMUa
brşnnB
16
45
123
34
61
53
131
14
73
brşqa
111
85
133
47
165
98
154
42
148
bnraza
144
68
84
119
142
119
76
46
129
tattmm
172
250
153
263
176
237
173
269
133
UtWk
laMvra
141
135
88
121
39
75
49
221
100
arasındaki ilişkiyi saptamayı
amaçhyor.
Halen Anadolu Üniversı-
tesi'nın çeşitli fakültelerinde öğ-
renim gören 345'i kız, 255i er-
kek toplam 600 öğrencinin
katıldığı araştırmada 68 kuşa-
ğını Prof.Dr. Fahrettin Kenm
Gökay'ın 1969-70 yıllan ara-
sında yine üniversite öğrencile-
riyle yaptığı bir çalışma temsil
ediyor. Gökay'ın Türkiye'nin
çeşitli kentlerinden öğrenim
görmek için İstanbul'a gelmiş,
yüzde 84'ü erkek 218 öğrenciyle
"'Türk Gençliğinin İnanç ve
Tutumlannın Dinamiği Üzeri-
ne Psıkososyal Yönden Bir
Araştırma" başhğı altmda yap-
tığı bu çalışmadan bazı öner-
melere bugünün gençliğinden
alınan yanıtlar. iki kuşak ara-
sında kıyaslama olanağı sağlı-
yor.
92 gençliğini tanımak
Cem Kaptanoğlu ile arka-
daşlan, 68'liler ile bir kıyaslama
yapmadan önce 90 önermeyle
92 gençliğinin sosyal tutumunu
saptamayı hedefliyorlar. 545'-
inin bekâ"r, yüzde 61 'inin kentli.
yüzde 44'ünün ekonomik duru-
munun orta, yüzde 78'inin de
dini inancının kuvvetli olduğu
600 üniversite öğrencisinden,
90 soruya kesinlikle karşıyım,
karşıyım. kararsızım, katıhyo-
rum ve kesinlikle katıüyorum
şıklannda yanıtlar vermesi iste-
niyor.
Ev ışlen ve çocuk bakımı ko-
nusunda kadınJann doğalann-
dan gelen bir yetenek ve eğjlimi
olduğu önennesine 32 öğrenci
kesinlikle karşı çıkarken. 83'ü
karşıyım, 41'i kararsızım, 343'ü
katılıyorum, 92'si de kesinlikle
katılıyorum yanıtını veriyor.
Doğal dengeyi bozacak şekılde
çevreyi kirleten sanayi kuruluş-
lannın gerekli önlemleri alınca-
ya değin kapatılmasına 7 öğ-
rena kesinlikle karşıyım yanıtı-
nı verirken, 26'sı karşı olduğu-
nu, 57'si kararsızlığıru, 179'u
katıldığını. 323"ü de kesinlikle
kaüldığmı söylüyor. 107 öğren-
ci toplumda suç oranının düşü-
rülmesi için cezalann ağırlaşünl-
masına kesinlikle karşı çıkar-
ken 171 öğrenci karşı cıkmakla,
138'i kararsız kalmakla, 105'i
katılmakla, 70'i de kesinlikle
katılmakla yetiniyor. Bu yanı-
tlardan yola çıkarak yapılan
ruhsal belirti dağtbmında gele-
neksel ve muhafazakâr olanlar,
depresyon, anskiyete bozuk-
luklap, öfke, fobi ve diğer psi-
kotik sorunlardan uzak olduğu
görülüyor. Bu noktada tüm öğ-
rencilerin ruhsal bebrti düzeyle-
ri açısından patolpjik sınırlann
altında profil verdiklerini vur-
gulayan Yrd. Doç. Cem Kapta-
noğlu, solda yer alan (solcu de-
ğil) öğrencilerde ruhsal bozuk-
luğa daha sık rastlandığı şeklin-
de bir yorum yapılmamasını is-
üyor. Dr. Kaptanoğlu'na göre,
sol uçta yer alan ögrenciler,
toplumsal ve gündelik yaşamda
bir çok şeyin değişmesinden
yana olmalan, kunılu ılişkiler
sisteminden hoşnutsuzluklan
nedeniyle daha yoğun stres altj-
ndalar. Bu da ruhsal profılleri-
ne yansıyor.
12 yıl önce işlediği cinayeti anlatan John Lennon'un katili Mark David Chapman:
Oııu öldüreceğimi hissetmişti saııki
Kûltûr Senisi - Bundan 12 yıl
önce ünlü rock yıldızı John
Lennon'ı vurarak öldüren
Mark David Chapman, CNN
televizyonunda kendisiyle yapı-
lan bir röportajda, "John Len-
non'ı ben öldürdüm ama şimdi
geriye baktığımda görüyorum-
ki o kişı aslında ben değildim"
dedi. Chapman, 8 Aralık 1980
tarihmde işlediği cinayetin tüm
aynntılannı anlatırken, ken-
disine güvenen, kendince "gü-
nahlanndan annmış", ruh
hastalığından kurtulmuş bir
kişi portresi çizdi. Chapman,
şu sıralar anılannı yazıyor.
Chapman ile yapılan röpor-
tajın soru ve yanıtlan şöyle:
-O dönemde nasıl bir ruh hab'
içindeydin?
Kaybobnuştum... Ne yaptı-
ğımı bilmiyordum. Kişiliİcsiz
biriydim. Önemli biri olmak is-
tiyordum, 'hiç kimse' ohnanın
yükünü taşıyamıyordum.
-Yapüğından pişman mısın?
Evet. bu cinayeti işlediğim
için çok üzgünüm. Bir adam öl-
dürdüm. Ama Lennon o za-
manlar benim için bir albüm
kapağından farksızdı.
-Onu öldürmeye kesinlikle
niyetliydin, öyle mi?
O sabah otelden aynldığım-
da, bir daha dönmeyeceğimi
bibyordum. J.D. Sabnger'in
"The Catcher ın the Rye"-
(Gönül Çelen) kitabını okuyor-
dum. Kitabm başına "'Bu, be-
nim ifadem" diye yazdım.
-Lennon'ı öldürmeden önce
o öğleden sonra bir albümünü
imzalatüğını söylemiştin...
Evet, John Lennon evden
çıktı, karşımda öyle duruyor-
du. Lennon'a _ yaklaştım ve
albümü verdim. İsmini ve o gü-
nün tarihini yazdı. Sonra
"Hepsi bu mu?" diye sordu.
Bunu çok garipsedim çünkü
yanımda başka hiçbir şey yok-
tu, ne fotoğraf makinası, başka
bir albüm, yani başka ne isteye-
bilirdim ki ondan o anda? John
Lennon sanki farkında obna-
dan kendisini öldürecek kişiyle
karşı karşıya olduğunu hisset-
mişti... O zaman da böyle dü-
şünmüştüm, şimdi de böyle
düşünüyorum- sanki bibyordu.
-Cinayeti o gece saat 22.50'de
işledin... O gece cinayeti işle-
yemeseydin g e ri döner'mıydin?
Aslında o gece Lennon'ın
e\inin önünde tanışüğım bir
hayranıru yemeğe davet etmiş-
tim ama kabul etmedi. Kabul
etseydi, onunla yemek yiyor
olacaktım. Ama geri dönerdim.
-Ama saat 22.50'de...
Evet^ bir bmuzinin içinde gel-
diler. Once Yoko indı. Ona ba-
şımı salladım. Karşılık verme-
di. Ardından da John. Ve o an
oldu bitti. Tabancanın çalışıp
çabşmayacağından bile emin
değildim, 'çabştı' dediğimi
anımsıyorum kendi kendime.
-O anda ne hissettin? Rahat-
ladm mı?
Cinayet anından önce kendi
kendime "Hadi, hadi" deyip
duruyordum. Onu vurduktan
sonraki an fıbn koptu. Kalakal-
dım. Kapıa Jose koşarak bana
doğru geldi, ağbyordu. Şoke ol-
muştum. Açıp Sabnger'in kita-
bını okumaya cabştım. Pobs hiç
gebneyecek sandım, sabırsızca
onlann gehnesini bekbyordum. Ünlü Beatles topluluğunun yıldızı John Lennon 12 yıl önce öMürülmüştü.
Tüıkiye, Karun
9
un kepçesini kaptırdı
NEW YORK (Cumhuriyet) -
Sotheby's adb müzayede evin-
de "Karun Hazinesi"nden bir
parca olan bir gümüş kepçe
8.800 dolara, komisyonu ile
birlikte yaklaşık 75 milyon
Türk Lirası'na satıldı.
Türkıyede Sardes kazılannı
da finanse eden ünlü Amerikalı
koleksiyoncu Norbert Schim-
mel'in vârislerince çeşitli eserler
16 aralıkta müzayede ile satışa
çıkanldı.
Koleksiyonda yer alan ve
Karun Hazinesi'nin bir parçası
olduğu çok önceden Türk yet-
kiblerince de bilinen bir gümüş
kepçenin saüşının engellenme-
>işi burada hayret uyandırdı.
Türkiye, hazinenin en önemb
bölümünü ebnde bulunduran
New York Metropolitan Sanat
Müzesi hakkında dava açarak
bunlann geri verilmesini iste-
mişti. Davanm sürdüğü bir sı-
rada Türkiye'nin, Sotheby's
müzayede evi yetkililerine baş-
vurarak bu gümüş kepçenin
satışının dava sonuna kadar er-
telenmesini isteme hakkına sa-
hip olduğu bildiriüyor. Gerek
Türkiye'nin ve gerek çeşitli ülke
ve kişilenn bu uygulamayı bun-
dan önce çeşitli kereler yaptığı
da anımsatıLyor.
Müzayede evi yetkilileri kep-
çeyi alan kişinin adını açıkla-
mak istemediler. (Ankara'daki
yetkililer ıse böyle bir müzaye-
deden haberleri olmadığını ve
bu tür acıkarttırma kataloglan-
run düzenb bir biçimde izlen-
mediğini söylemekle yetindiler.)
Öte yandan, aynı müzayede-
de Türkiye ya da İran'dan gel-
miş olabileceği söylenen eski
Pers uygarlığına ait bir bronz
aynanın da 159 bin dolara satıl-
dığı ve abanın komisyonu ile
birbkte bu aynaya 1.5 milyar
ödediği dikkati cekü.
Sözkonusu aynanın bir ben-
zerinin, Persler tarafmdan ta-
rihten sibnen Lidyablann baş-
kenti ve aynı zamanda koleksi-
yonun sahibi Schimmerin
arkeolojık kazılannı kısmen fi-
nanse ettiğj Sabhü yakınındaki
Sardes'te bulunduğunu da dik-
kat çekiliyor.
Aralannda antik Mısır uy-
garbğına ait eserlerin de bulun-
duğu 122 parçanın toplum 4.2
milyon dolara ve ahcılann ko-
misyonu ile birlıkte yaklaşık 40
milyar braya satıldığı açıklandı.
Müzayedede mavi fayanstan
yapıbruş bir Mısır heykel başı,
en pahabya satılan eser oldu.
Avrupah bir antika tüccan bu
kral ya da tann başına, komis-
yonu ile birlikte 4.5 milyar Türk
lirası ödedi.
(Ankara'daki yetkiüler, New
York'taki Türk hükümetinin
Amerikah avukatlanna bir tab-
mat göndererek gümüş kepçe
hakkında yapılabilecek yasal
işlem hakkında bilgi isteneceği-
ni de söylediler.)
40-70 yaş arası iktidarsızlıkyakınması
Ortayaşlı
erkelder, dikkat!• İtalya'da tamamen iktidarsız erkeklerin
sayısının 1 milyona, "kısmi iktidarsızlıktan"
şikâyet eden erkeklerin sayısının ise 3-4 milyona
ulaştığı kaydedildi.Uzmanlar iktidarsızhğın
tabu olmaîctan çıktığını belirtiyorlar.
ATtNA(AA) - Dünya'da şaşırtmaması gerektiğini"
40-70 yaşlan arasındaki er-
keklerin yaklaşık yansının
"az veya ileri düzeyde" ikti-
darsızlıktan yakındıklan ilen
sürüldü.
İtalya'da yayınlanan"Cor-
riere Salute" gazetesinin
haberine göre, Miîano'da bu
konuda yapılan Dünya
kongresinde, Boston Üni-
versuesi öğretim üyelerinden
Irvin Galdestein ve Milano
Üniversitesi'nden Eduardo
Austoni, iktidarsızlıktan şi-
kayet eden erkeklerle ilgili
araştırmalardan bu sonucun
çıkanldığını vurguladılar.
Kongrede söz alan ko-
nuşmacılar, İtalya'da tama-
men iktidarsız erkeklerin
sayısının 1 milyona, "kısmi
iktidarsızlıktan" şikâyet
eden erkeklerin sayısının ise
3-4 milyona ulaştığını kayde-
derek, bu rakamın "kimseyi
söylediler.
Konuşmacılar, "ikti-
darsızbk tabu olmaktan
çıkıyor. Bu nedenle elimize
rakamlar geliyor. Oysa eski
den böyle şeyler gizli tutuluı
du" dediler.
İktidarsızhk tedavisinin en
önemli şartının doğru enfor-
masyon olduğunu kaydeden
konuşmacılar, iktidarsızlı-
ktan şikâyet edenlerin yüzde
90-95'inin bu sorunlannın
tedavi yollan bulunduğun-
dan habersiz olduklannı be-
brttiler.
Konuşmaalar, ikti-
darsızbk sorunu ile karşıla-
şan bir erkeğin derhal dokto-
ra gitmeyi " erkekliğe sığdı-
ramadığı" .için tedaviye ka-
rar vermesinin genellikle iki-
üç yılı aldığmı ve bu süre için-
de erkeğin iyice bunabma
düştüğünü kaydettiler.