15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/5 KURULTAYA DOĞRUSHP BaykaPın ittifak arayışıDeniz Baykal ile Yenilikçiler'in lideri Ertuğrul Günay, İstanbul'da özel bir toplantı yaptılar. Toplantıya Asaf Savaş Akat, Seyfettin Çürsel, Nilüfer Göle ile İsmail Cem de katıldı. ANKARA (Cumhnriyet Bii- rosu) — Olağanüstü kurultay yaklaşırken, kulis faaliyetleri de hızlandı. Yenilikçiler'de bildiri karmaşası başladı ve Istanbul kanadı "bağımsu hareketi" sa- vunan bildiri yayımlarken An- kara'da da Inönü'yü destekle- yen bir büdiri hazırlanıyor. De- niz Baykal ve İsmail Cem, ön- cekı gün istanbul'da aralarında Yenilikçiler'den Ertugnıl Gn- nay ile Prof. Asaf Savaş Akat, Prof. Seyfettin Gürsel ve Doç. Nilüfer Göle'nin bulunduğu bir grupla toplantı yaptı. SHP Ge- nel Sekreteri Cevdet Selvi'ye Bursa il örgütünde partililer, "Parti bitti" ve "HEP'İ anlat" diye bağırdılar. "Yenilikçiler"deki belirsizlik sürerken, İstanbul'da bu grup adına dün yayımlanan iki say- falık bildiride, SHP kadrolan- run sıkıntıb olduğu ve sosyal de- mokrat hareketin bunalımın eşi- ğinde bulunduğu savunuldu. "Yenilikçi Sosyal Demokratlar" başlığını taşıyan bildiride özetle şu görüşlere yer verildi: "25 Ocak 1992'de toplanacak olağaniistii kurultay, büyiik önetn taşıyor. Kunıitay, tutucu- lukla yenilikçilik arasıoda bir tartışmaya dönüşecek. Bugün dünyanın her yerinde ve her ko- nuda oMugu gibi SHP içinde de gefenekçüerie yenilikçiler çatışı- yor. Bir yanda partiyi bugünkü DİSK'te SHP kulisiİç Politika Servisi — SHP kurultayından önce taraflar. dün loplanan DİSK Genel Kurulu'nda a>rı ayrı çıkarma >aplı. Genel Başkan İnonu, prolokole avrılan en ön sırada otururken birkaç sıra arkada Krtuğrul Guna\ (onde sagda). onun arkasında da Deniz Bavkal oturuyordu. Kurultajda İnönü'yü destekle>eceğini açıklayan SHP Istanbul II Başkanı Bozkurt Nuhoğlu (onde solda) ile rolasını Ba>kal'dan >ana çiziyor gorunen Guna> pek konuMnadılar. Ama Ba>kal, sağ kolu İsmail Cem \e Algan Hacaloğlu ile >oğun bir sohbel Mirdurdu. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) AFYC bunaJıraa getiren giiçler var. Yülardır partinin yenilenmesine karşı durdular. Eski usul siya- set yapma geleneğini surdurme- ye çalışülar. Yenilige, degişime geçit vennediler. Hicbir fikir ya da program içerigi olmayan hi- zipleri, kadro anlayışlan ve li- deriik kavgalan Ue partiyi tıka- nıklıga süriiklediler. Ama bu süreç partinin yeni- likçi kanadım da etkisine aldı. Yenilikçi kanat kendi bağımsız çizgisini geUşoremedi. Kurultay, yenilikçi sosyal demokratlara yeniden toparlanma vc gelenek- çi kesimlerden kendisini ayırt edip bağımsızlığına kavuşma olanağı tanıyor. Bu yapılabilir- se, sosyal demokrasinin gelece- ğine damgasını vuran 'yenilikçi kanat' olacaktır." "Gelecek sosyal demokrasidir" diye sona eren bu bildirinin dışında, Yenilikçi- ler'in Ankara kanadının da bu- gun açıklanmak uzere başka bir bildiri hazırlığını surdardüğü öğrenildi. Bu bildiride aralann- da bazı il başkanlannın da bu- lunduğu bir grup yenilikçinin imzalannın yer alması ve İnö- nü'yü destekleyeceklerini açık- lamalan bekleniyor. Bu arada kurultay hazırlıkla- rını sürdüren Deniz Baykal'ın önceki gün İstanbul'da bir top- lantı yaptığı öğrenildi. Toplan- tıya Yenilikçiler'den Ertuğrul Günay'ın da katılmâsı dikkati çekti. Asaf Savaş Akat, Nilüfer Göle ve Seyfettin Gürsel ile İs- mail Cem'in de bulunduğu top- lantıda kurultaya dönük değer- lendirmeler yapıldı. Baykal ile görüşen Günay, Tekirdağ'a gi- derek burada parti örgütüyle görüşmeler yapacak. Baykal kanadı, Mttmtaz Soy- sal ve Uluç Gürkan ile de görüş- meler yaptı. Partinin durumu- na ilişkin tespitlerde gorüşbirli- ği sağlanırken kurultay tavrın- da netleşme olmadı. Baykal kanadı aynca HEP kökenli milletvekillerinin deste- ğini almak için de temaslarda bulunuyor. Bu temasların ar- dından kulislerde HEP köken- lilerin bir bölümünün Baykal 'ı desteklediği haberleri yayıldı. Ancak HEP kökenli milletvekil- leri, bunu yalanlayarak Cumhu- riyet'e şu değerlendirmeyi yap- tılar: "Bizim için önemli olan hii- kumetin devam etmesi. Bu hii- kiimetin devam etmesi için de İnönü'nün kazanması gerektiği kanısındayız. Baykal'ın kazan- ması halinde hükümetin devamı sorun yaratabilir. Demirel de Baykal Ue götürmek istemeyebi- lir." Kurultay öncesi sadece önce- ki gün Uşak ve Afyon il örgüt- lerini ziyaret eden tnönü, bugün de Samsun'da düzenlenen SHP bölge toplantısma katılacak. Deniz Baykal da son olarak bu- gün Yozgat'tan başlayarak Di- yarbakır'a kadar uzanan yeni bir geziye çıkıyor. Baykal, Di- yarbakır ile birlikte bu kampan- ya saresince 20'den fazla ili do- laşmış olacak ve yann Ankara'- ya dönecek. Genel Sekreter Cevdet Selvi de Yenişehir ilçe örgütünün du- zenlediği tanışma yemeğine ka- tılmak için gittiği Bursa'da par- tililerce soru yağmuruna tutul- du. Selvi, Bursa il merkezinde konuşurken, "Parti bitti" ve "HEP'i anlat" şeklinde bağrış- malar oldu. Gerginliğin yatış- masuıdan sonra söz alan Selvi, partisinin listelerinde HEP adaylarına yer vermesinin bazı çevrelerce istismar edildiğini söyledi. Selvi, "HEP ve Kürt meselesi hepimizin milli mesele- sidir. Hiç kimse bu konuyu si- yasi malzeme yapıp çıkar sagla- maya kalkışamaz" dedi. 'ON VE UŞAKTANNOTLAR j SHP lideri Erdal tnönü, hükümetteyer almasını savundu İnönü'nün kalpağı FARUK BİLDİRİCİ ANKARA — Başbakan Siileyman Demirel'in fötr şapkasını aiıp kaçmaya çalışan seçmenler olur da koalisyon ortağı Erdal tnönü'nün kalpağına talip vatandaş cıkmaz mı? Uşak Organize Sanayi Bölgesi Elektrik Tesisleri açılışını gerçekleştiren tnönü, tesisi dolaşırken bir vatandaş, soğuktan korunmak için taktığı kalpağı kendisine vermesini istedi. Ama Inönü bu isteği geri çevirdi. Küçük binadaki kalabalık nedeniyle gazeteciler bu olayı fark edemediği için Inönü de binadan çıkarken, sevinçle olayı duyurdu: "Kalpagımı istediler, vermedim!" Aslında gezi boyunca İnönü'yü sevindiren tek olay da bu oldu. Çünkü Afyon ve Uşak gezisi boyunca adeta bir sorunlar yumağı ile karşılaştı. Belediye işçilerinin tepkisi, partililerin istekleri, DYP'nin parîizanca davranmasından yakınmalar, ilgi azlığı, SHP adına can sıkıcı bir tablo sergiledi. Inönü oldukça sabırlı bir insan. Ama SHP örgütleri beklemeye aynı ölçüde tahammüllu değil. Afyon il örgütünde İnönü adeta bir şikâyet yağmuru ile karşılaşıyor: "Anayasa emekçi halkJar lehine değişmeli." "Patatesleri satamadık, çiirüyor..." Bir yanda da partililer İnönü'yü dinlemeden kurultay tartışmasını sürdürüyor. Tabii en önemlisi SHP Şuhut İlçe Başkanı'nın DYP örgütünün partizanca davranmasından yakmması ve partiden istifa tehdidinde bulunması. Demek ki SHP'nin iktidar ortaklığının nimetleri henüz il ve ilçe örgüderinde hissedilememiş. Üstelik SHP örgütleri kendini DYP örgütlerinin baskısı altında hissediyor. Aynı hava daha sonraki ziyaretler sırasında da hissediliyor. Karşılayanların sayısı hiç de fazla değil. örneğin Afyon il sınırında İnönü'yü bekleyenlerin sayısı 20'yi aşmıyor. Banaz'da spor salonunun temel atma törenine katılanlann çoğunluğu öğrencilerden oluşuyor. Tabii tüm karşılamalarda resmi plakalı araçlar ve görevliler de bulunuyor. Uşak'ta ilgi daha fazla. Yine de Uşak, 20 Ekim seçimlerinde 3-0 kazanan partinin liderini karşılayan bir havaya bürünmemiş. Uşak Valiliği'ndeki ziyaret sırasında iki gazetecinin karşılamanın sönük olduğunu konuştuklarını duyan SHP'li bir kadın seçmen, söze kanşıyor: — İnönü'nün geleceğini kimse haika duyurmadı ki... "Bu da bir sorun değil mi" deyince kadın susuyor. Genel başkan dışarıda olmaz KüRULTAYA NASIL BAKIYORLAR? GÜNDÜZ İMŞİR SHP Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü, Deniz Baykal'ın "Genel başkan hükümet dışında kalnaair*öne- risini eleştirerek, "O zaman par- Û ikiye bölünmıiş olur. Biri hü- kümet içinde, biri dışında. Böy- le şey olmaz. Dışarıda kalırsa- nız, kime muhalefet yapacaksı- nız" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal înönü dün İstanbul il teşkilatın- ca olu;turulan tüzük değişikli- ği çalışma komisyonunun top- lantısına katıldı. Toplantıda yaptığı kurultayla ilgili değer- lendirmeleri partililer tarafından ayakta alkışlanan İnönu, Bay- kal'ı isim vermeden sert bir dil- le eleştirdi. Kurultay tarihini kendi inisi- yatifini kullanarak iki ay sonra- ya almasının çok iyi olduğunu belirten İnönü, Güneydoğu'da- ki sorunu Türkiye cumhuriyeti- nin bütünlüğünü koruyarak aşacaklarını vurguladı. İnönü, 20 Ekim seçimleri sonrası yaptıkları araştırmalar- da SHP'nin üçüncü parti olma- sının nedenlerinden birisinin ye- rel yönetimde verilen hizmetle- in iyi anlatılamamasından kay- naklandığıru, oysa kend^ine gö- re SHP'li bütün belediye baş- kanlannın başanlı olduğunu, bizzat yaptığı gezilerde kendi gözleriyle gördüğünü söyledi. İnönü, sosyal demokrat par- tilerde eleştirinin normal oldu- ğunu ancak yapılan bu eleştiri- lerde ölçünün aşılıp, adeta bir başka parti gibi yapılan her şe- SHP Genel Başkanı Erdal İnönü dun İstanbul il örgütunce oluş- turulan Tüzuk Değişikliği Çalışma komisyonu'nun toplantısma katıldı. (Fotoğraf: GLNDÜZ İMŞİR) yin basının önünde eleştirilme- sinin normal olmaktan çıktığı- ru belirterek şöyle konuştu: "Iş- te böyle olunca parti sürekli kendi içinde uğrpşajı, bir göriin- ttt verivor. Tabii denilebilir ki bunu düze: t-j»ydiııiz. Düzeltsey- dik iyi olurdu, ama sonuç bu- dur. Nedenlerin en önemlisi ola- rak bu Varşunızdadır. Şimdi ku- nıltayda bunu düzeltmek fırsa- tı bize bir defa daha geliyor." Yeni Sol'un lideri Deniz Bay- kal ve beraberindekileri isim vermeden "Bazı arkadaşlar" olarak nitelendiren İnönu, soz- lerini şöyle sürdürdü: "Partinin amacı zaten iktidar olmak. Ve iktidar olmuşsunuz, koalisyon ortağısımz. Ama şim- di kalkıp genel başkan olup ge- nel merkezi değiştireceksiniz. Niçin değiştireceksiniz? Herhal- de partinin daha büyük başarı- va ulaşması için. Parti daha bü- yük başanya nasd varacak? Hü- kümet içinde varacak. Eğer böyleyse o zaman yeni genel merkeze gelen arkadaslanmıar., hukümete girmeleri şarttır. Çünkü kendileri inanıy orlar ki daha büyük başanya gidecekler partide. Parti daha büyük ve başanlı nasıl olur? Elbet hükü- mete gelerek olur. Çünkü siz başta kendiniz bugün hükümet- teki arkadaşlanmızdan ve en başta genel başkandan daha ye- ienekli, daha becerikli olduğu- na inanıyorsunuz. O halde sizin amacınız, elbette hukümete gir- mektir. Bunu niye açıkca söyle- miyorsunuz. Hayır diyor arka- daşlanmız. Biz hukümete do- kunmayacağız. Peki o zaman partiyi nasıl büyüteceksiniz. tk- tidardaki bir parti nasıl büyiir? Hizmetiyle büyür. Hayır deni- liyor. Hükümet çalışacak, ama biz parti olarak öyle güzel şey- ler yapacağız ki hükümet başa- nlı olsa da olmasa da büyüye- cek. Bu nasıl olacak?" Partinin vatandaşa kendisini göstermesinin ya iktidar olup başanlı ihracatlar verilerek sağ- lanacağını ya da hükümet dışın- da kalıp iyi muhalefetle gerçek- leşeceğini anlatan İnönü sözle- rini şöyle sürdürdü: "Diyorlar ki hayır biz girmeyecefiz, de- mek ki dışandan muhalefet ya- pacaksımz. Muhalefeti iyi yapa- caksınız da kime karşı yapacak- sınız. Türkıye'de bir tane hükü- met var. Hukümete muhalefet yapacağız. Oldu mu şimdi? Biz zaten hükümetıe SHP olarak vanz. O zaman parti nasıl bü- yüyecek? Hayır biz sadece hü- kümetin DYP kanadına muha- lefet yapacağız. O zaman bu hü- kümet nasıl devam eder?'' Alınak: SHP patlama yapacakMEHMET TEZKAN / FARUK BİLDİRİCİ ANKARA-SHP Grup Başkanvekili Mah- mut Alınak, 25-26 ocakta toplanacak kurul- tayda. tarafsız kalacağını sö>ledi. Alınak. "Ben Grup Başkenvekilivim, dolayısıyla konu- mum taraf olnıamı engelliyor. Ancak, kurultay sırasında elbette belirli bir tercihim olacak." dedi. Alınak. Cumhunyet'ın sorulannı şö\le janıtladı. -Kurultay dan beklentiniz nedir? ALINAK-Merkez yönetim kurulunu seçen bir kurulta\ olmamalıdır. Kurulta>da ülke- mızın. halkımızın sorunları tartışılmalı. Çö- züm önerileri getirilmeli. Halkımızın esenlığı için \apılabilecek çalışmalardeğerlendirilmeli ve tespıt edılmelidir. SHP kurultalyı bir çığır açmahdır. Halkımızın özgürlüğü >önünde ül- kemızın demokraııkleşmesı \ önünde yeni bir ses ,\eni bir çığır olmalıdır. -Bugünkü tartışmalara bakılırsa kurultayda bunları yapma şansı var mı? ALINAK-Zorlamak gerekiyor. Delegasyo- nun partinin geleceğinde söz ve karar sahibi ol- duğunu, özelde partinin geleceğini, genelde ülke halkının geleceğini elınde tuttuğunu delegas- vona göstermek gerekıvor. SHP, içinde bulunduğumuz koşullarda ülke- -niz ve halkımız için fırsattır.SHP genış halk yığınlarını kucakla>an \e demokrasi>e katkı- İa bulunmaya çalışan bir partidir.Bir anlam- ja bu partinin başarısı halkımızında başarısı olacaktır. -Kurultay ile hükümet sonucunun bir bağlan- tısı\ar mı? ALINAK - Bağlantısı yok. Sorunu kişilerin kalmasında ve\a gitmesinde görmü^orum Me\cut koalıs>on de\am edecektır. Devam etmelidir. Koalis\on kışiler arasında değil. partilerle vapılmıştır. Koalısyon prctokolu tüm partiliîeri bağlar. -Son günlerde çok kullanılan ifadesiyle sLzce SHP'de erime var mı? ALINAK-Her parti zaman zaman bir takım sorunlarla karşı karşıya gelebilir SHP, halk yı- ğınlarında bir çoşku >aratabilirse. halk yığın- larınınözlemlerınevanıt verebilecek. politika- lar üretebılırse. projeler \apabilırse SHP. çok değil iki a\ içinde tek başına ıktıdara gîlebile- cek güceerişebilır. -SHP'nin şu andaki durumu nedir ? ALINAK - SHP seçimden yeni çıkan bir parti .Yıllardıriktidarın dışında kalan bırpar- ti. Henüz tek başına ıktidara dd sahıp değil. Hükümet ortağı olan bir parti. SHP biralışma devresi \aşı\or.Çok >oğun birtalep var.Talep patlamasından dolayı organize olabilmiş değil. Sıkıntı buradan geliyor. Ben bu dönemi aş- tıktan sonra toparlanacağını duşunuyorum. SHP'nin tabanı çok du\arh.bu duyarlılık mer- kez \önetıcilerının duyarlılığı ile denk düştüğü zaman SHP çok büyük bir patlama yapacak- tır. -SHP kendi kimliğini kaybetti.HEPkimliği- ni korumaktan. kendi kimliğini yok etti şeklin- de eleştiriler var. ALINAK-Biz doğulu millenekıllerı. gec- mışte SHP"li olan daha sonra HEPı kuran milletvekilleri olarak SHP üyesi olarak seçim- lere girdik. Bizim kimliğimiz ne, öncelikle ona bakmak gerekir.Onu ortava ko\mak gerekır. Kürt realitesım dışlavan bir politika esasında Türk halkını da dışlavan bir polıtikadır. Türk halkını dışla\an bir politika da özünde Kürt halkını dışlavan bir politikadır Bu nedenle. Kürdü sevmeyen,bir Türk demokratı esasın- da en büyük zararı Türk halkına vermiş ola- caktır. Türkü sevmeyen, Türkle kol kola yürü- meyen. omuz omuza mücadale \ermeyen. Türk halkının esenliğini mutluğunu \e gelece- ğini kendi mutluluğu olarak görmeyen bir Kürt de Kürtlere zarar vermiş olacaktır. So- runlarımız iç içedir.Bu söjlediklerım HEP kimliğı ise SHP bunları dışîamıyor. Bunlara SHP"de sahip çıkıvor.Biz insan hakları di\o- ruz. kardeşlik diyoruz Sorunları çözümünde omuz omuza mücadele di>oruz. SHP bunlara karşı çıkmıyor.Bu nedenle SHP"nin HEPkım- îiğine büründüğü ıddialan. SHPyi yıpratma amacına _\önehktır.Biz gecmişte de SHP'de çalıştık.SHP bir kitle partisidır.Bütün halk vı- ğınlarını kucaklamava çalışan bir partidir.Bu iddialar gayrı cıddidir. -HEP kökenlilerin durumunu değerlendirir- misiniz? ALINAK-SHP içinde >er alan bazıarkadaş- larımıza karşı bir karalama kampan\ası \ar. Bu kampanya gerıci güçler. ırkçı güçler tara- fından başlatıldı.Bu bizleri sıkıntıva sokan bazı sonuçlar da doğurmaktadır. Hiç de hak et- mediğımız bazı ithamlarla karşı karşıva getıri- lıyoruz.Bızı kullanarak. bu iktidar kavgasın- da avantaj eldeetmek amacı güdü>orlar. SHP HEP'in hangi kimliğine bürünmüş. Biz kontrgerillanın üzerine gidılsin. işkencenin üzerine gidilsin dedik. Demokrasiyı savun- duk.Bu nedenle eleştiri haksızdır. Dogulu mıl- letvekillerini tartışmak kolaycılıktır. HEP kökenli olma\an doğulu mılletvekıh arkadaş- lanmız \ar. Bunları niye tartışmıvorlar.Bun- lar halkımızın sorunlarına en az bizim kadar eğılmişlerdır.Sorunları aşmak ıçın.sorunları tartışsmlar. Bunları konuşmuv orlar. kolaycı- lığa kaçarak HEP kökenlileri tartışıyorlar. Ben. SHP kurultayının bö\le ucuz politikala- ra \er vereceğıni zannetmivorum. -Kurultay'da sizin tavrınız hangi tarafta ola- cak? ALINAK-Ben Grup Başkan Vekiliyim. Bu nedenle öne çıkmamak durumundayım. Çün- kü ben bütün grubu temsil ednorum. Taraf olmam söz konusu değil. Taraf olmam Meclis grubumuzun parlamentoda yapacağı çalışma- larda tıkanıklık yaratacağı kanısındayım. Ancak ben de bir delegevim.Elbette ki bır ter- cihim olacaktır.Gelişmelere bakacağım. Henüz arkadaşlarımla oturup karar \ermiş değilİ7. AHMET TANER K1ŞLALI Lider Biter, Yol BitmezL Cumhuriyet Halk Partisi'nde de hizipler vardı. Ama Ece- vit'ın "tartışılmaz lider" oluşu, partinin bölünmüş bir gö- rüntü vermesini engelliyordu. SHP'de ise güçlü lider yok. Farklı kanatlara dağılmış bir- çok değe'li insan var. Öyleyse partinin vitrini olarak liderde ısrar etmek yeri- ne; eşgüdümü sağlayacak, "eşitler arasında birinci" ola- cak bir lider konumu gerekli. Oyle bir çözüm bulmalısınız ki hem vitrin daha iyi dol- sun, zengınleşsin hem de hizipler savaşında yenik düş- müş, parçalanmış parti görünümü ortadan kalksın... • • • Demokrasilerde, "çoğunluk yanılmaz, onun görüşü da- ha doğrudur" diye mi iktidar en çok oyu toplayana verilir? Elbette ki, hayır! Çoğunlukta olanın en güçlü olduğu varsayılır da ondan Böylece iktidarın dışında, kendisinden daha büyük bir güç kalmayacak, onun otoritesine gölge düşürebılecek bir be- lirsizlik doğmayacaktır. iktidarın dışında. iktidardakinden daha büyük bir güç varsa, orada istikrar olmaz. Orada kurallara saygı sağla- namaz Orada iktidar inandırıcılığını yitırir. Iktıdarla muhalefet arasında eşite yakın bir güç dengesı olduğunda da aynı şey geçerlidir. Ve işte SHP'deki durum bugün budur... ••• Ülkeyi tek başına yönetecek kadar desteğe sahip olma- yan bir siyasal parti, koalisyonu içine sindirmek zorunda- dır. Demirel bugün, 1987'de halkın üçte birinin desteği ile tek başına iktidara gelen Özal'dan daha güçlüdür!. Daha inandırıcıdır!.. Gücün farklı kesimler arasında paylaşıldığı bir toplum- da. seçim oyunlanyla tek parti hükümeti kurmanın sakın- calarını toplum ola- Güçlü lideri olmayan SHP için tek çıkar yol partideki bütün güçlü isimlerivitrine çıkarmaktan geçiyor. rak yaşadık. Peki aynı şeyın SHP için geçerli olmaması için bir ne- den var mı? 12 Eylül sonrası ye- niden çok partili sis- teme geçiş haztrlıkları sırasında, parti içi seçimlerde. "orantılı temsil"sisteminin uygulanmasını savunmuştum Bugün SHP içinde iktidar savaşı veren bazı ünlü isimler de buna şiddetle karşı çıkmışlardı. "Orantılı temsil hizipleşmeyi özendirir!.. "diye. Her birisinin niyeti, parti içi iktidara tek başına sahip ol- mak, onu başkalarıyla paylaşmamaktı. Bugün ilçe düzeyinden kurultaya kadar, her aşamada niçın amansız bir savaşım veriliyor? Çünkü oyun. "ya hep ya hiç" biçiminde oynanıyor. ilçe örgütlerinde. diğerlerm- den bir oy fazla alabilenler iktidardalar. İl örgütlerini ve giderek partinin tümünü, diğer gruptakilerden biraz daha kalabalık bır desteğe sahip olanlar yönetiyorlar. Bu sistem içinde ya her şeyi kazanıyor ya her şeyi kay- bediyorsunuz. Oysa orantılı temsil sisteminde, her kanat gücü oranın- da temsil olanağı bulacak. ilçe düzeyinden genel merkeze kadar, her listenin en onde gelenlerı görev alma şansını yakalayacak. Böylece parti içi seçimler bir "ölüm kalım " savaşımı ol- maktan çıkjp, en beğenilenlerin ortak iktidarını yaratacak. Bundan zararlı çıkanlar ise bazılarının deyişi ile "ikınci ta- kım"\ar olacak... ••• Unutmamalıyız: Ecevitbile, yalnızkişiliği ile değil; Turan Güneş, Deniz Baykal, Halûk Ülman, Besim Üstünel, Hasan Esat Işık, Necdet Uğur, Ali Topuz, Uğur Alacakaptan, Bıl- say Kuruç, Hikmet Çetin gibi güçlü kişılerle çalıştığı ölçüde doruğa ulaşmıştı. Güçlü lideri olmayan SHP için tek çıkar yol ise partideki bütün güçlü isimleri vitrine çıkarmaktan geçiyor. "Orantılı temsil hizipler koalisyonu yaratir'' diyenler ya- nıtlamak zorundadırlar: Hizipler koalisyonu, hizipler düşmanlığından daha mı sakıncalı?.. Aynı parti içindeki insanlarla iktidarı paylaş- mak, DYP ile uzlaşmaktan daha mı kotu, yoksa daha mı zor?.. TBMM Başkanı HEP lileri savundu Cindorak DGM'ye rest çekti ANKARA (Cumburiyet Bürosu) — TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "mil- letvekülerini" Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne karşı savundu. Cindoruk, HEP kökenli 22 milletvekilinin dokunulmaz- hklannın kaldınlmasını isteyen DGM fezlekesini, "demokrasi- nin içeriğine ve anayasaya aykın" olduğu gerekçesiyle ge- ri gönderdi. Cindoruk, "Fezlekeyi, TBMM'nin ve rejimin kimliği- ni savunmak amacı ve karar- lılığı Ue geri gönderiyonım, iş- leme koymuyonım" dedi. Fezlekede, Ankara DGM Savcıhğı'nca, bağımsız millet- vekilleri Leyla Zana ve Hatip Dicle ile 20 SHP'li, toplam 22 HEP kökenli milletvekilinin "bölücülük" yaptıkları gerek- çesiyle dokunuîmazlıklarının kaldınlması isteniyordu. Meclis Başkam Cindoruk, fezlekeyi Başbakanlık'a geri gönderme yazısında şu görüş- lere yer verdi: "Türkiye güçlü, büyük ve demokratik cumhuriyettir. Cumhuriyete yönelik saldınlar karşısında bile hukuka bağlı kalmak gücümüzün yoğunlu- ğunu gösterecektir. Demokra- tik bir devlet soğukkanlı olma- lı ve kalmalıdır. Parlamento kürsüsünde söylenen ve hukuka aykırı söz ve düşünceler için Meclis İçtü- züğü'nün 137. maddesinin uç ve dördüncü fıkraları önlem getirmiştir. Meclis kendi disiplinini ve iç güvenliğini sağlayacak yeni hu- kümleri de yürürlüğe koyabi- lir. Yüce Meclis, devletin varlı- ğı, birliği, tekliği ve güvenliği konusunda taviz vermez. Fezlekede konu edilen eyle- me ve sözlere bir Türk vatan- daşı olarak ve siyasal inançla- rımla karşıyım. Bu karşıtüğım, TBMM Baş- kanlığı sıfatının bana yüklediği tarafsızlık ilkesinden aynlmak için bir neden olamaz. Demokrasinin içeriğine ve anayasaya aykırı fezlekeyi TBMM'nin ve rejimin kimliği- ni savunmak amacı ve karar- lılığı ile geri gönderiyorum, iş- leme koymuyorum" "HEP ne istiyor?" • İç Politika Servisi — Halkın Emek Partisi (HEP) Genel Başkanı Feridun Yazar, partisine sürekli onyargılarla yaklaşıldığını ve kamuoyunda parti yapısını ve görüşlerini yansıtmadan bir imaj oluştuğunu söyledi. Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi'nce düzenlenen "HEP ne istiyor?" konulu toplantıda konuşan Feridun Yazar, HEP'in amacının devleti ve toplumu demokratikleştirme ve çağdaş ölçülere uygun, sosyal hukuk devletini gerçekleştirmek olduğunu bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle