Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK 1992 HABERLER CUMHURÎYET/3
Kadınlar aleyhinde yasalarda yer alan hükümler değiştiriliyor: Zina artik suç olmayacak
Zina zindandan çıkıyor
HANGIMADDI DEdŞTOR?
• "Koca aile birliğinin reisidir" hükmü kaldırılacak.
• Evlenen kadın kocasınınkiyle birlikte bekârhk soyadını
da kullanabilecek.
• Evin seçiminde sadece kocaya tanınan inisiyatif iki tara-
fa birden tanınacak.
• "Gayrimeşru çocuk" deyimi kalkacak.
• "Kadın müşterek saadeti temin hususunda gücü yettiği
kadar kocasının muavin ve müşaviridir... Eve kadın bakar'"
hükümlerini içeren 153. maddenin 2. ve 3. fıkralan kaldırı-
lacak.
• Kadını iş seçiminde kocanın iznine bağlayan 159. mad-
dedekı hüküm kaldırılarak meslek ve sanatın seçiminde her
ikı taraf için "evlilik birliğinin çıkarları" ölçütü esas alına-
cak.
• Anlaşmazlık durumunda çocuk üzerinde sadece babaya
tanınan "velayet hakkı" yargıcın karanna göre anne veya
babaya verilecek.
• 242. maddede babaya tanınan "çocuğu ret hakkı" anne-
yede tanınacak.
• 598. maddedeki "Müteveffanın oğullanndan hiçbiri iş-
letme hususunu ele almak istemezse, kızları veva bunların
kocaları işletmeye muktedir olmak şartıyla malların kendile-
rine tahsisini isteyebilirler" hükmü kaldınlacak.
• Taslakta. ayrıca "eşler arasındaki mal rejimini" belirle-
yen Medenı Kanun'un 6. Babı altındaki 2. fasıl yeniden dü-
zenlenirken kadın aleyhinde hükümler içeren 155, 156,157
ve 158. maddelerinin tamamen kaldınlması öngörülüyor.
Kadından ve aileden sorumlu Devlet Bakanı
Güler İleri'nin kadınlara karş.ı aynmcıhğın
kaldınlması doğrultusunda hazırlattığı taslak,
Adalet Bakanlığı'na-gönderildi. Taslak, zina
suçunun Türk Ceza Kanunu'ndan
çıkarılmasını, Medeni Kanun'daki 'koca
ailenin reisidir' ve 'gayri meşru çocuk'
ibarelerinin kaldırılmasını öngörüyor.
Taslakla, daha önce sadece babaya tanınan
çocuğun nesebıni ret hakkının anneye de
tanınması jsteniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Devlet Bakanı Güler
İleri'nin. kadınlann aleyhinde
yasalarda yer alan hükümle-
rin kaldınlması doğrultusun-
da başlattığı çalışmalar çerçe-
vesinde TCK'da yer alan "zi-
na" kavramının kaldınlması
öngörülüyor.
Hazırlanan taslaklarda
"koca ailenin reisidir" hükmü-
nü içeren Medeni Kanun'un
152. maddesi ile "gayri meşru
çocuk" deyiminin de kaldınl-
ması öneriliyor.
Kadın. ailo ve çocuktan so-
rumlu Devlet Bakanı Güler
İleri'nin "kadınlara karşı ay-
rımcılığın kaldınlması" doğ-
rultusunda başlattığı çalışma-
lar çerçevesınde TCK'da yer
alan "zina" kavramının kaldı-
nlması öngörülüyor.
Medeni Kanun, TCK ve ço-
cuk mevzuatı olmak üzere üç
başlık altında yürütülen çalış-
malarda "gayri meşru çocuk"
kavramına son verilirken
Medeni Kanun'da daha önce
sadece babaya tanınan "çocu-
ğun nesebini ret hakkı"na an-
nelerin de sahip olması öneri-
liyor.
Medeni Kanun'la ilgili deği-
şıklik taslağı tamamlanarak
Adalet Bakanlığf na gönderi-
lirken TCK ve çocuk mevzua-
tıyla ilgili tasarılara son biçimi
önümüzdeki haftalarda veri-
lecek.
Adalet Bakanlığı Kanunlar
Dairesi'ne gönderilen Medeni
Kanun'daki değişiklik öneri-
leri yasalaşırsa medeni huku-
ka göre "kocanın aile reisliği"
son bulmuş olacak. Türkiye'-
nin "Kadınlara Karşı Her
Türlü Ayrımcılığın Kaldınl-
ması Hakkındaki" Birleşmiş
Milletler Sözleşmesi'ni 1985
yılında ' Evli kadının hukuk-
sal durumu ile ilgili bazı eşit-
sizlikleri saklı tutmak amacı
ile çekince koyarak imzaladı-
ğı" vurgulanan taslakta, bu
durumun iç hukuk açısından
bile tartışmalı olduğuna işaret
edildi. Taslakta "Avrupa'da
aile hukukunda geleneksel ev
kadını anlayışını sergileyen,
kan-koca arasında rol ayrımı-
na da>alı bir yasal düzenleme-
ye sahip tek ûlkenin Tiirkiye
olduğu" belirtiliyor.
Kadın. aile ve çocuktan so-
rumlu Devlet Bakanlığfnca
hazırlanan taslaklar yasalaşır-
sa "zina" kavramı Türk Ceza
Kanunu'ndan kaldınlacak.
TCK ve çocuk mevzuatında
yapılması önerilen değişiklik
çalışmalan Medeni Kanun'la
ilgili hazırlanan taslağın yasa-
laşmasından sonra son şeklini
alacak.
Yürütülen çalışmalar çerçe-
vesinde "gayri meşru çocuk"
kavramının da mevzuattan çı-
kanlması öngörülüyor.
Ne mutlu 'kadınım' diyeneProf. Dr. Türkân Saylan Umarım TBMM bu
yasa değişikliğini bir an önce kabul eder. Zira bu
değişiklik yalnız kadınlar için değil, Türkiye'nin iç ve
dış dünyadaki saygınhğı için de olumlu olacak.
Canan Arın Ceza Kanunu açısından 440 ve devamı
maddelerin kaldırılması zorunluydu. Çünkü Ceza
Kanunu'nda yer almaması gereken konulardır bunlar.
L e y l a Alaton Şimdiye kadar bu haklarımıza sahip
olamamamız üzücü.
Haber Merkezi — Devlet
Bakanı Gülcr İleri'nin "koca-
yı aile birliği reisi ve zinayı da
suç olmaktan çıkaracak olan
yeni yasa önerilerini" Adalet
Bakanlığı ve Kanunlar Daire
Başkanlığı'na göndermesi,
hukukçular ve kadınlar tara-
fından sevinçle karşılandı.
Devlet Bakanı İleri'nin bu
girişimini sonuna kadar des-
tekleyeceklerini belirten ka-
dınlar. bu yönde ellerinden
gelen heı çabayı gösterecekle-
rini söylüyorlar.
Türk Kadın Hukukçuları
Derneği Başkanı Prof. Dr.
Aysel Çelikel, son gelişmeleri
"türkiye'deki kadın hareketi-
nin bir zaferi" olarak niteledi.
"Değiştirilmesi söz konusu
olan hükümler. demokratik bir
ülkede, insan haklarının temeli
olan eşitlik ilkesivle bağdaş-
mayan bir görünüm arz etmek-
teydi" diyen Çelikel,,bu ne-
denle Devlet Bakanı İleri'nin
"kadın haklarının savunulma-
sında devrim sayılabilecek ça-
lışmasım" büyük bir sevinçle
İzmir Büyükşehir ve üç merkez ilçe belediyeleri larafından tazminatsız işten atılan işçiler önceki geceyi Uşak'ta geçirdikten sonra Ankara'ya doğru yiiruy uşe geçtiler.
İşçîlerîn uınudu InönirdeHaber Merkezi — İzmir Bü-
yükşehir Belediyesi ve bağlı iş-
yerlerinde tazminatsız işten çı-
karılmaları üzerine 10 gün ön-
ce Ankara'ya yürümeye başla-
yan işçiler, sorunun çözümü için
umutlannı, bugun Uşak'ın Ba-
naz üçesinde Başbakan Yardım-
cısı Erdal İnönu ile yapacakları
görüşmeye bağladılar. Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur ile dün
6.5 saat görüşen SHP Genel
Sekreteri Cevdet Selvi, "Sorun
çöıülecek" dedi.
Uşak'tan muhabirimiz Deniz
Topaloğlu'nun bildirdiğine go-
re, işçilerin önceki gece Uşak'a
varmasından sonra SHP Uşak
Miiletvekili Ender Karagül,
Beiediye-İş Sendikası yetkilile-
ri ile görüşerek yürüyüşe Uşak'-
ta ara verilmesini istedi. Ancak
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan işçilerin Ankara'ya
yürüme eylemi 10'uncu gününü doldurdu. İşçileri eylemden vazgeçirmeye
çalışan SHP'li milletvekillerinin arabuluculuk girişimleri sürüyor. İşçiler
kesin çözüm sağlanmadan eyleme son verrneye^eklerini açıkladılar.
Başkanı Çakmur, gazetecilerin
görüşmeyle ilgili sorularına "Şu
aşamada cevap vermek iste-
miyorum" karşılığını verdi.
Çakmur, görüşmeden, İzmir'e
dönmek uzere ayrılırken, görüş-
melerin "i.vi bir diyaloğun baş-
langıcı anlamına geldiğini" bil-
dirdi. SHP Genel Sekreteri Sel-
de, "Sanıyorum
bu istek kabul edilmedi.
Uşak'a gelen ailelerini, dü-
zenlenen "moral gecesi"nin ar-
dından İzmir'e yollayan işçiler,
Banaz ilçesine doğru yeniden
yüruyuşe geçtiler. Geceyi Uşak-
Banaz arasındaki bir benzin is-
tasyonunda geçiren işçiler, bu-
gun incelemelerde bulunmak
uzere Banaz'a gelecek olan Dev-
let Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Erdal İnönu ile goruş-
mek istiyorlar. İnönu ile yapı-
Iacak görıişmenin olumlu geç-
mesi durumunda işçilerin bugun
yürüyüşe son verebilecekleri bil-
diriliyor.
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi ile İzmir Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Yüksel Çakmur,
işten atılan belediye işçilerinin
durumunu görüşmek üzere bu-
gun parti genel merkezinde 6.5
saat suren bir loplantı yaptılar.
Belediye meclisi uyelerinin de
katıldığı toplantıda soruna bir
çozum bulunamaması uzerine
Selvi ve Çakmur, konuyu, Ge-
nel Başkan, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnonu'ye goturdüler.
İzmir Büyükşehir Belediye
vı soruo
çözumlenecek" dedi.
İnönü'ye Çakmur
sorusu
ANAP izmir Miiletvekili Ti-
mur Demir, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü'ye Izmir Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Yüksel Çak-
mur'un çelişen davranışlarını
nasıl değerlendirdiğini sordu.
Timur Demir, TBMM Başkan-
lığı'na verdiği soru önergesinde
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce
işten çıkanlan yuzlerce işçinirr
haklannı aramak için Ankara'-
ya doğru yurüdüğünü belirtti.
Demir, Erdal İnönü'ye "Bu yiı-
rüyüşle ilgili olarak ne duşunu-
yorsunu/? Geçen yılki Zongul-
dak maden işçilerinin grev ve
yurüyüşünde ön saflarda yer
alan, destekleyen ve gıda yardı-
mı yapan İzmir Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Yüksel Çak-
mur'un bugünkü davranışına
karşı ne gibi tedbirler düşiinü-
yorsunuz?" dive sordu.
karşıladığını söyledi.
Çağdaş Yaşamı Koruma
Derneği Başkanı Prof. Dr.
Türkân Saylan da Bakan
İleri'nin girişimini sevinçle
karşıladığını vurguladı.
Kadınlann hiçbir zaman
İleri'yi bu çabasında yalnız bı-
rakmayacaklannı kaydeden
Saylan, yapılacak bu değişik-
likle Türkiye'nin 7 yıl önce
taraf olduğu Kadınlara Karşı
Her Türlü Aynmcıhğın Ön-
lenmesi Uluslararası Sözleş-
mesi'nin ilk ve en önemli he-
deflerinin de ülkemizde yerine
getirilmiş olacağma dikkat
çekti.
Saylan, "Imarım TBMM
bu yasa değişikliğini bir an ön-
ce kabul eder. Zira bu değişik-
lik, yalnız kadınlar için değil,
Türkiye'nin iç ve dış diiny adaki
saygınhğı için de olumİu ola-
cak. İnsanlann birbirlerinc
saygı duymasını sağlay acak.
Kabul edilmeme olasılığını dü-
şünemiyorum, zira kadın-
erkek eşitliğini kabul etmeyen
bir insan bu dünyada olmamalı
bence".
Yıllardır bu yasaların değiş-
tirilmesi gerektiğini savun-
duklarını ve bu yöndeki öneri-
leri desteklediklerini belirten
Mor Çatı Kadın Sığınma
Vakfı Başkanı Avukat Canan
Arın da bu doğrultuda karar
cıkmasını istediklerini ifade
etti. "Ceza Kanunu açısından
440 ve devamı maddelerin kal-
dınlması zorunluydu, çünkü
Ceza Kanunu'nda yer almama-
sı gereken konulardır bunlar.
Ancak evlilik içinde boşanma
nedeni olabilir" diyen Arın,
kaldınlması istenen maddele-
rin ve taraf olunan Kadınlara
Karşı Her Türlü Ayrıcalığın
Önlenmesi Sözleşmesi'ne ay-
kın olduğunu vurguladı.
İş kadını Leyla Alaton ise
haberi duyduğunda "müthiş
heyecanlandığını" belirtti. Gü-
ler İleri'ye bu maddelerin kal-
dınlması için ne destek gereki-
yorsa verileceğini, bu nedenle
tüm kadınlann arkasında ol-
duğunu bilmesi gerektiğini
söyleyen Alaton, bu gibi yasa
değişikliklerinin ilk olmadığı-
nı da vurguladı. Coşkulu ko-
nuşmasında Alaton şöyle
konuştu:
"Şimdiye kadar bu haklan-
nı ıza sahip olamamamız üzücü,
anıa bu kez tasarı gerçekleşirse
muhteşem bir şey olacak.
Umarım yine düş kırıklığı ya-
şamayız. Ben, şahsen bu mad-
delerin değiştirilmemesi için
hiçbir neden göremiyonım.
AT'den bahsederken bunu Tiir-
kiye için yapmıyorsak bile
Türkiye'nin dünyadaki imajı
için yapmak zorundayız."
GUNUN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
"Paket" ve Borsa
Haftalardır beklenen ekonomik önlemler paketi, son da-
kikada yeni bir değişiklik olmazsa yarın açıklanacak. Pa-
ketten neler çtkabileceği yolundaki spekülasyonlar da her-
halde açıklamanın yapılacağı saatlere kadar sürecek.
Açıklanacak kararlar çeşitli kesimleri ilgilendiriyor. Bu
nedenle her kesimin kendıne göre bir tavır belirlemesi nor-
mal. Bu alanda başı borsanın çekmiş olması da normal.
Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de borsaları hare-
kete geçiren şeylerin başında beklentıler geliyor. Açılacak
paketten çıkacak kararların hisse senedi fiyatlarını olum-
lu etkileyecegi u^klentisı, daha kararlar açıklanmadan bor-
sada fıyatlann tavana sıçramasını sağlamış bulunuyor.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) çok kı-
sa vadeli kâr sağlama ve spekülasyon motifiyle yönlenen
bir borsa olduğu anımsandığında son günlerdeki fıyat tır-
manışını açıklamak daha da kolaylaşıyor. Bugün hisse alı-
mına geçen biri gelecek hafta hedeflediği bir kârı realize
ettiğınde bu hısseyi elden çıkarmayı tasarlıyorsa şu an için
ondan sonrasını hesaba katması belki de gereksiz olabi-
lir.
Ancak borsayı günlük spekülasyon yeri olarak değil de
biraz daha uzun vadeli tasarrufların değerlendırileceği bir
yer olarak düşünenlerin, borsanın yalnızca gelecek haf-
taki seyrini değil, ondan sonrakı haftalardaki ve aylarda-
ki seyrini de hesaba katmaları gerekiyor.
Geçen yıl ne olmuştu?
Anımsanacağı gibi geçen yıl da gene tam ocak ayının
ortasında, Körfez krizinin sıcak savaşa dönüşmesi gün-
deme geldiğinde İMKB'de büyük bir fiyat tırmanışı baş-
lamış, savaş sonrasında olumlu gelişmeler olacağı bek-
lentisiyle bu tırmanış şubat ayı sonuna dek sürmüştü. An-
cak daha sonra Körfez savaşının ABD ve müttefiklerinin
zaferiyle sonuçlanmasının bile Türkiye ekonomisinde bek-
lenen olumlu gelişmeleri sağlayamadığı algılandıkça bu
olumlu beklentıler kırılmış ve hisse senedi fiyatları inişe
geçmeye başlamıştı.
Daha sonra iç politikadaki gelişmeler ve ekonominin
beklenen canlanmayı bir türlü gösterememesi hisse se-
nedi fıyatlarının düşüşüne süreklilik kazandırdı. Geçen yıl
26 şubat günü 5444'e kadar yükselen İMKB Bıleşik En-
deksi'nin 20 Ekim seçimlerinin hemen öncesınde 14 ekim
günü 2518 puana kadar düştüğü görüldü. Bunun anla-
mı, Körfez savaşı furyasında akıntıya kapılıp hisse sene-
di alan ve bu hisseleri elinde tutanların önemli ölçüde za-
rara uğramış olmalarıydı. İMKB bileşik endeksinin dün-
kü tırmanış sonrasında vardığı noktanın, yani 5129 nok-
tasının bile geçen yılın şubatında erişilen düzeyin altın-
da kalması da bunu gösteriyor.
O halde şimdi sormamız gereken sorulardan biri şu:
Acaba "paket" beklentisiyle hisse senetleri fiyatlarında
başlayan tırmanış bu kez ne kadar kalıcı olabilir? Son gün-
lerde belirginlik kazanan tırmanışı hıç değilse önümüz-
deki aylara damgasını vuracak bir yükseliş eğiliminin baş-
langıcı olarak yorumlayabilir miyiz?
Fiyat tırmanışı kalıcı mı?
Bu konuda bir şey söyleyebilmek için tabii her şeyden
önce "paket'ten ne çıkacağını görmek gerekiyor. Bekten-
diği gibi yatırım fonlarında hisse senetleriıîfn ağırlığırtın
büyük ölçûöe arttırılması, siğorta fonlarııifrt bW1<rsminın
hisse senetlerinde değerlendirilmesi gibi önlemler pakette
yer alır, ayrıca kamu kâğıtlarına ve repo işlemlerine vergi
getirilirse bu kararların borsaya anlık bir etkinin ötesinde,
daha kalıcı bir olumlu etki yapması beklenebilir.
Ancak borsayı doğrudan etkileyecek bu gibi önlemle-
rın yanı sıra "paket"te yer alması beklenen ve ekonomi-
nin genel gidişini etkileyebilecek olan kararlara da dik-
katle bakmakta yarar var. Örneğin bir bütün olarak "pakef
ciddi bir istikrar programı havasını veriyorsa, uygulama-
ya konacak böyle bir programın pek çok sektör için par-
lak bir 1992 anlamına gelmeyeceği sonucuna varılabilir
ve bu sonuçtan hisse senetleri için de olumsuz mesajlar
çıkartılabilir. Ayrıca koalisyon hükümetinin böyle bir prog-
ramı uygulama şansını ve koalisyonun geleceği gibi fak-
törleri de hesaba katmak gerekir. KİT'ler için düşünülen
düzenlemeler ve özelleştirme programı da borsanın ya-
kın geleceğini etkileyebilir.
Kısacası "pakefın borsamıza etkilerinı değerlendirebil-
mek için olaya çok yönlü bakmak ve "paket"\ iyi analiz
etmek gerekiyor.
"Paketin İstanbul'da işi ne?"
Uzun süredir merakla beklenen "paket'in nerede ve
nasıl açtklanacağı da özellikle basın mensupları için me-
rak konusu haline geldi. Çarşamba günü öğleden sonra
konuyla ilgili bir görevliden aldığım bilgiye göre "paket"
Tansu Çiller tarafından cumartesi günü İstanbul'da açık-
lanacak, açıkiama büyük olasılıkla yabancı basın men-
supları içm yeniden düzenlenen Sepetçi Kasrı'nda yapı-
lacaktı. Tansu Hanım "pakef'i iş âleminin ve basının nab-
zının attığı İstanbul'da açıklamayı daha anlamlı bulmuş-
tu.
Ancak gene çarşamba akşamı televizyonda haberleri
ızlerken Başbakan Demirel'in "paket"in Ankara'da açık-
lanacağını söylediğini öğrendim. Sayın Demirel bu konuda
basın mensuplarına açıkiama yaparken "Paketin ne işi
var İstanbul'da?" demişti. Sayın Demirel'in herhalde bir
bildiği vardı. Tansu Hanım'ın bu beyanından sonra Sayın
Demirel'i paketin açıklanış yeri konusunda ikna etme ça-
baları da öğrendiğime göre sonuç vermemişti. "Paket"
galiba Ankara'da açıklanacaktı.
Açığaalındı
Öğrencileri dağlayan köy
öğretmeni: Oldu bir kere
SİMAV (AA)— Kütahya'nın
Sinav ilçesi Külcü köyünde, öğ-
reıcilerini demir çubukla dağla-
yan bir öğretmen açığa alındı.
Yetkililerden alınan bilgiye
gcre Külcü köyü iikokulunda 4
ve5. sınıfları okutan sekiz yıl-
lıl öğretmen tsmail Beyaz, öğ-
reıcilerine yönelttiği matematik
scrulanna cevap alamayınca si-
nilendi. Sınıftaki sobanın üs-
tîiıde ısıttığı demir şişi, Engin
Tîtar, Hamide ttkn, Gülay
Yaşar Engin, Nurcan Yü-
ce, Cafer Engin, Tahsin Akın ve
Halil Zeybek adh öğrencilerinin
yüzlerine bastı.
Öğrencilerin durumu aileleri-
ne bildirmeleri üzerine ortaya çı-
kan oiaydan sonra açığa alınan
öğretmen Ismail Beyaz, "Oldu
bir kere" demekle yetindi.
Simav Kaymakamı Kadim
Doğan, olayın doğru olduğunu
belirterek "Üzücü bir olay, ög-
retmen açığa aJmdı, hem adli ve
hem idari yönden başlatılan so-
ruşturma siirdüriiliiyor" dedi.
'/lultipl Skleroz (MS) hastaları ve yakınları 18 Ocak 1992
Cumartesi saat 9.30'da I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
ODİTORYUM'da toplanıyoruz.'
M.S. DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
MUSTAFA AKYAZI
HALKIMIZA
Aşağıda isimleri yazılı sendikalar olarak
Başta Yurtiçi Kargo emekçilerinin, işten atılanların işe dönmesi için
başlattıklan ve 12. gününe giren haklı ve onurlu direnişleri olmak üze-
re belediye işçilerinin Ankara'ya başlattıklan yürüyüşlerini ve işten atıl-,
malara karşı direnen diğer sendikalarımızın kararlı uyelerinin direnişlerini
de destekliyoruz.
Yurtiçi Kargo işyerlerinde eylem kırıcı olarak işçi olmayan insanları
zorla çalıştırmaya kalkan polisiye teröre, direnme hakkını kullanan yi-
ğit işçilere, üyelerine sahip çıkan sendikacılara, hukukçulara, ziyaret-
çilere, copla, küfürle müdahalelere ve gözaltılara karşı duyarsız
kalmayacağımızı halkımıza duyuruyor, ilgilileri göreve çağırıyoruz.
BELEDİYE-İŞ
TÜRKİYE MADEN-İŞ
KRİSTAL-İŞ
TÜMTİS
LİKAT-İŞ
PETROL-İŞ
GENEL MADEN-İŞ
AĞAÇ-İŞ
DERİ-İŞ
OTOMOBİL-İŞ
TÜRK HARB-İŞ
TARIM-İŞ
HAVA-İŞ
BASIN-IŞ
SELÜLOZ-İŞ
"Geleceğin Sigortası"
Primlerinizi Yatırmayı
Unutmayıni2!
ANADOLU HAYAT
Genel Müdürlük: Ankara Cad. No: 221 34430 Sirkeci / İST.
Te! 511 ı2 80 Fax. 520 94 55