28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 1992 HABERLER CUMHURÎYET/3 Kadınlar aleyhinde yasalarda yer alan hükümler değiştiriliyor: Zina artik suç olmayacak Zina zindandan çıkıyor HANGIMADDI DEdŞTOR? • "Koca aile birliğinin reisidir" hükmü kaldırılacak. • Evlenen kadın kocasınınkiyle birlikte bekârhk soyadını da kullanabilecek. • Evin seçiminde sadece kocaya tanınan inisiyatif iki tara- fa birden tanınacak. • "Gayrimeşru çocuk" deyimi kalkacak. • "Kadın müşterek saadeti temin hususunda gücü yettiği kadar kocasının muavin ve müşaviridir... Eve kadın bakar'" hükümlerini içeren 153. maddenin 2. ve 3. fıkralan kaldırı- lacak. • Kadını iş seçiminde kocanın iznine bağlayan 159. mad- dedekı hüküm kaldırılarak meslek ve sanatın seçiminde her ikı taraf için "evlilik birliğinin çıkarları" ölçütü esas alına- cak. • Anlaşmazlık durumunda çocuk üzerinde sadece babaya tanınan "velayet hakkı" yargıcın karanna göre anne veya babaya verilecek. • 242. maddede babaya tanınan "çocuğu ret hakkı" anne- yede tanınacak. • 598. maddedeki "Müteveffanın oğullanndan hiçbiri iş- letme hususunu ele almak istemezse, kızları veva bunların kocaları işletmeye muktedir olmak şartıyla malların kendile- rine tahsisini isteyebilirler" hükmü kaldınlacak. • Taslakta. ayrıca "eşler arasındaki mal rejimini" belirle- yen Medenı Kanun'un 6. Babı altındaki 2. fasıl yeniden dü- zenlenirken kadın aleyhinde hükümler içeren 155, 156,157 ve 158. maddelerinin tamamen kaldınlması öngörülüyor. Kadından ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Güler İleri'nin kadınlara karş.ı aynmcıhğın kaldınlması doğrultusunda hazırlattığı taslak, Adalet Bakanlığı'na-gönderildi. Taslak, zina suçunun Türk Ceza Kanunu'ndan çıkarılmasını, Medeni Kanun'daki 'koca ailenin reisidir' ve 'gayri meşru çocuk' ibarelerinin kaldırılmasını öngörüyor. Taslakla, daha önce sadece babaya tanınan çocuğun nesebıni ret hakkının anneye de tanınması jsteniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Devlet Bakanı Güler İleri'nin. kadınlann aleyhinde yasalarda yer alan hükümle- rin kaldınlması doğrultusun- da başlattığı çalışmalar çerçe- vesinde TCK'da yer alan "zi- na" kavramının kaldınlması öngörülüyor. Hazırlanan taslaklarda "koca ailenin reisidir" hükmü- nü içeren Medeni Kanun'un 152. maddesi ile "gayri meşru çocuk" deyiminin de kaldınl- ması öneriliyor. Kadın. ailo ve çocuktan so- rumlu Devlet Bakanı Güler İleri'nin "kadınlara karşı ay- rımcılığın kaldınlması" doğ- rultusunda başlattığı çalışma- lar çerçevesınde TCK'da yer alan "zina" kavramının kaldı- nlması öngörülüyor. Medeni Kanun, TCK ve ço- cuk mevzuatı olmak üzere üç başlık altında yürütülen çalış- malarda "gayri meşru çocuk" kavramına son verilirken Medeni Kanun'da daha önce sadece babaya tanınan "çocu- ğun nesebini ret hakkı"na an- nelerin de sahip olması öneri- liyor. Medeni Kanun'la ilgili deği- şıklik taslağı tamamlanarak Adalet Bakanlığf na gönderi- lirken TCK ve çocuk mevzua- tıyla ilgili tasarılara son biçimi önümüzdeki haftalarda veri- lecek. Adalet Bakanlığı Kanunlar Dairesi'ne gönderilen Medeni Kanun'daki değişiklik öneri- leri yasalaşırsa medeni huku- ka göre "kocanın aile reisliği" son bulmuş olacak. Türkiye'- nin "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldınl- ması Hakkındaki" Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni 1985 yılında ' Evli kadının hukuk- sal durumu ile ilgili bazı eşit- sizlikleri saklı tutmak amacı ile çekince koyarak imzaladı- ğı" vurgulanan taslakta, bu durumun iç hukuk açısından bile tartışmalı olduğuna işaret edildi. Taslakta "Avrupa'da aile hukukunda geleneksel ev kadını anlayışını sergileyen, kan-koca arasında rol ayrımı- na da>alı bir yasal düzenleme- ye sahip tek ûlkenin Tiirkiye olduğu" belirtiliyor. Kadın. aile ve çocuktan so- rumlu Devlet Bakanlığfnca hazırlanan taslaklar yasalaşır- sa "zina" kavramı Türk Ceza Kanunu'ndan kaldınlacak. TCK ve çocuk mevzuatında yapılması önerilen değişiklik çalışmalan Medeni Kanun'la ilgili hazırlanan taslağın yasa- laşmasından sonra son şeklini alacak. Yürütülen çalışmalar çerçe- vesinde "gayri meşru çocuk" kavramının da mevzuattan çı- kanlması öngörülüyor. Ne mutlu 'kadınım' diyeneProf. Dr. Türkân Saylan Umarım TBMM bu yasa değişikliğini bir an önce kabul eder. Zira bu değişiklik yalnız kadınlar için değil, Türkiye'nin iç ve dış dünyadaki saygınhğı için de olumlu olacak. Canan Arın Ceza Kanunu açısından 440 ve devamı maddelerin kaldırılması zorunluydu. Çünkü Ceza Kanunu'nda yer almaması gereken konulardır bunlar. L e y l a Alaton Şimdiye kadar bu haklarımıza sahip olamamamız üzücü. Haber Merkezi — Devlet Bakanı Gülcr İleri'nin "koca- yı aile birliği reisi ve zinayı da suç olmaktan çıkaracak olan yeni yasa önerilerini" Adalet Bakanlığı ve Kanunlar Daire Başkanlığı'na göndermesi, hukukçular ve kadınlar tara- fından sevinçle karşılandı. Devlet Bakanı İleri'nin bu girişimini sonuna kadar des- tekleyeceklerini belirten ka- dınlar. bu yönde ellerinden gelen heı çabayı gösterecekle- rini söylüyorlar. Türk Kadın Hukukçuları Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, son gelişmeleri "türkiye'deki kadın hareketi- nin bir zaferi" olarak niteledi. "Değiştirilmesi söz konusu olan hükümler. demokratik bir ülkede, insan haklarının temeli olan eşitlik ilkesivle bağdaş- mayan bir görünüm arz etmek- teydi" diyen Çelikel,,bu ne- denle Devlet Bakanı İleri'nin "kadın haklarının savunulma- sında devrim sayılabilecek ça- lışmasım" büyük bir sevinçle İzmir Büyükşehir ve üç merkez ilçe belediyeleri larafından tazminatsız işten atılan işçiler önceki geceyi Uşak'ta geçirdikten sonra Ankara'ya doğru yiiruy uşe geçtiler. İşçîlerîn uınudu InönirdeHaber Merkezi — İzmir Bü- yükşehir Belediyesi ve bağlı iş- yerlerinde tazminatsız işten çı- karılmaları üzerine 10 gün ön- ce Ankara'ya yürümeye başla- yan işçiler, sorunun çözümü için umutlannı, bugun Uşak'ın Ba- naz üçesinde Başbakan Yardım- cısı Erdal İnönu ile yapacakları görüşmeye bağladılar. Belediye Başkanı Yüksel Çakmur ile dün 6.5 saat görüşen SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, "Sorun çöıülecek" dedi. Uşak'tan muhabirimiz Deniz Topaloğlu'nun bildirdiğine go- re, işçilerin önceki gece Uşak'a varmasından sonra SHP Uşak Miiletvekili Ender Karagül, Beiediye-İş Sendikası yetkilile- ri ile görüşerek yürüyüşe Uşak'- ta ara verilmesini istedi. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan işçilerin Ankara'ya yürüme eylemi 10'uncu gününü doldurdu. İşçileri eylemden vazgeçirmeye çalışan SHP'li milletvekillerinin arabuluculuk girişimleri sürüyor. İşçiler kesin çözüm sağlanmadan eyleme son verrneye^eklerini açıkladılar. Başkanı Çakmur, gazetecilerin görüşmeyle ilgili sorularına "Şu aşamada cevap vermek iste- miyorum" karşılığını verdi. Çakmur, görüşmeden, İzmir'e dönmek uzere ayrılırken, görüş- melerin "i.vi bir diyaloğun baş- langıcı anlamına geldiğini" bil- dirdi. SHP Genel Sekreteri Sel- de, "Sanıyorum bu istek kabul edilmedi. Uşak'a gelen ailelerini, dü- zenlenen "moral gecesi"nin ar- dından İzmir'e yollayan işçiler, Banaz ilçesine doğru yeniden yüruyuşe geçtiler. Geceyi Uşak- Banaz arasındaki bir benzin is- tasyonunda geçiren işçiler, bu- gun incelemelerde bulunmak uzere Banaz'a gelecek olan Dev- let Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönu ile goruş- mek istiyorlar. İnönu ile yapı- Iacak görıişmenin olumlu geç- mesi durumunda işçilerin bugun yürüyüşe son verebilecekleri bil- diriliyor. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi ile İzmir Büyükşehir Bele- diye Başkanı Yüksel Çakmur, işten atılan belediye işçilerinin durumunu görüşmek üzere bu- gun parti genel merkezinde 6.5 saat suren bir loplantı yaptılar. Belediye meclisi uyelerinin de katıldığı toplantıda soruna bir çozum bulunamaması uzerine Selvi ve Çakmur, konuyu, Ge- nel Başkan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnonu'ye goturdüler. İzmir Büyükşehir Belediye vı soruo çözumlenecek" dedi. İnönü'ye Çakmur sorusu ANAP izmir Miiletvekili Ti- mur Demir, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'ye Izmir Büyükşehir Be- lediye Başkanı Yüksel Çak- mur'un çelişen davranışlarını nasıl değerlendirdiğini sordu. Timur Demir, TBMM Başkan- lığı'na verdiği soru önergesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce işten çıkanlan yuzlerce işçinirr haklannı aramak için Ankara'- ya doğru yurüdüğünü belirtti. Demir, Erdal İnönü'ye "Bu yiı- rüyüşle ilgili olarak ne duşunu- yorsunu/? Geçen yılki Zongul- dak maden işçilerinin grev ve yurüyüşünde ön saflarda yer alan, destekleyen ve gıda yardı- mı yapan İzmir Büyükşehir Be- lediye Başkanı Yüksel Çak- mur'un bugünkü davranışına karşı ne gibi tedbirler düşiinü- yorsunuz?" dive sordu. karşıladığını söyledi. Çağdaş Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan da Bakan İleri'nin girişimini sevinçle karşıladığını vurguladı. Kadınlann hiçbir zaman İleri'yi bu çabasında yalnız bı- rakmayacaklannı kaydeden Saylan, yapılacak bu değişik- likle Türkiye'nin 7 yıl önce taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Aynmcıhğın Ön- lenmesi Uluslararası Sözleş- mesi'nin ilk ve en önemli he- deflerinin de ülkemizde yerine getirilmiş olacağma dikkat çekti. Saylan, "Imarım TBMM bu yasa değişikliğini bir an ön- ce kabul eder. Zira bu değişik- lik, yalnız kadınlar için değil, Türkiye'nin iç ve dış diiny adaki saygınhğı için de olumİu ola- cak. İnsanlann birbirlerinc saygı duymasını sağlay acak. Kabul edilmeme olasılığını dü- şünemiyorum, zira kadın- erkek eşitliğini kabul etmeyen bir insan bu dünyada olmamalı bence". Yıllardır bu yasaların değiş- tirilmesi gerektiğini savun- duklarını ve bu yöndeki öneri- leri desteklediklerini belirten Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı Başkanı Avukat Canan Arın da bu doğrultuda karar cıkmasını istediklerini ifade etti. "Ceza Kanunu açısından 440 ve devamı maddelerin kal- dınlması zorunluydu, çünkü Ceza Kanunu'nda yer almama- sı gereken konulardır bunlar. Ancak evlilik içinde boşanma nedeni olabilir" diyen Arın, kaldınlması istenen maddele- rin ve taraf olunan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrıcalığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne ay- kın olduğunu vurguladı. İş kadını Leyla Alaton ise haberi duyduğunda "müthiş heyecanlandığını" belirtti. Gü- ler İleri'ye bu maddelerin kal- dınlması için ne destek gereki- yorsa verileceğini, bu nedenle tüm kadınlann arkasında ol- duğunu bilmesi gerektiğini söyleyen Alaton, bu gibi yasa değişikliklerinin ilk olmadığı- nı da vurguladı. Coşkulu ko- nuşmasında Alaton şöyle konuştu: "Şimdiye kadar bu haklan- nı ıza sahip olamamamız üzücü, anıa bu kez tasarı gerçekleşirse muhteşem bir şey olacak. Umarım yine düş kırıklığı ya- şamayız. Ben, şahsen bu mad- delerin değiştirilmemesi için hiçbir neden göremiyonım. AT'den bahsederken bunu Tiir- kiye için yapmıyorsak bile Türkiye'nin dünyadaki imajı için yapmak zorundayız." GUNUN NOTLARI OSMAN ULAGAY "Paket" ve Borsa Haftalardır beklenen ekonomik önlemler paketi, son da- kikada yeni bir değişiklik olmazsa yarın açıklanacak. Pa- ketten neler çtkabileceği yolundaki spekülasyonlar da her- halde açıklamanın yapılacağı saatlere kadar sürecek. Açıklanacak kararlar çeşitli kesimleri ilgilendiriyor. Bu nedenle her kesimin kendıne göre bir tavır belirlemesi nor- mal. Bu alanda başı borsanın çekmiş olması da normal. Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de borsaları hare- kete geçiren şeylerin başında beklentıler geliyor. Açılacak paketten çıkacak kararların hisse senedi fiyatlarını olum- lu etkileyecegi u^klentisı, daha kararlar açıklanmadan bor- sada fıyatlann tavana sıçramasını sağlamış bulunuyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) çok kı- sa vadeli kâr sağlama ve spekülasyon motifiyle yönlenen bir borsa olduğu anımsandığında son günlerdeki fıyat tır- manışını açıklamak daha da kolaylaşıyor. Bugün hisse alı- mına geçen biri gelecek hafta hedeflediği bir kârı realize ettiğınde bu hısseyi elden çıkarmayı tasarlıyorsa şu an için ondan sonrasını hesaba katması belki de gereksiz olabi- lir. Ancak borsayı günlük spekülasyon yeri olarak değil de biraz daha uzun vadeli tasarrufların değerlendırileceği bir yer olarak düşünenlerin, borsanın yalnızca gelecek haf- taki seyrini değil, ondan sonrakı haftalardaki ve aylarda- ki seyrini de hesaba katmaları gerekiyor. Geçen yıl ne olmuştu? Anımsanacağı gibi geçen yıl da gene tam ocak ayının ortasında, Körfez krizinin sıcak savaşa dönüşmesi gün- deme geldiğinde İMKB'de büyük bir fiyat tırmanışı baş- lamış, savaş sonrasında olumlu gelişmeler olacağı bek- lentisiyle bu tırmanış şubat ayı sonuna dek sürmüştü. An- cak daha sonra Körfez savaşının ABD ve müttefiklerinin zaferiyle sonuçlanmasının bile Türkiye ekonomisinde bek- lenen olumlu gelişmeleri sağlayamadığı algılandıkça bu olumlu beklentıler kırılmış ve hisse senedi fiyatları inişe geçmeye başlamıştı. Daha sonra iç politikadaki gelişmeler ve ekonominin beklenen canlanmayı bir türlü gösterememesi hisse se- nedi fıyatlarının düşüşüne süreklilik kazandırdı. Geçen yıl 26 şubat günü 5444'e kadar yükselen İMKB Bıleşik En- deksi'nin 20 Ekim seçimlerinin hemen öncesınde 14 ekim günü 2518 puana kadar düştüğü görüldü. Bunun anla- mı, Körfez savaşı furyasında akıntıya kapılıp hisse sene- di alan ve bu hisseleri elinde tutanların önemli ölçüde za- rara uğramış olmalarıydı. İMKB bileşik endeksinin dün- kü tırmanış sonrasında vardığı noktanın, yani 5129 nok- tasının bile geçen yılın şubatında erişilen düzeyin altın- da kalması da bunu gösteriyor. O halde şimdi sormamız gereken sorulardan biri şu: Acaba "paket" beklentisiyle hisse senetleri fiyatlarında başlayan tırmanış bu kez ne kadar kalıcı olabilir? Son gün- lerde belirginlik kazanan tırmanışı hıç değilse önümüz- deki aylara damgasını vuracak bir yükseliş eğiliminin baş- langıcı olarak yorumlayabilir miyiz? Fiyat tırmanışı kalıcı mı? Bu konuda bir şey söyleyebilmek için tabii her şeyden önce "paket'ten ne çıkacağını görmek gerekiyor. Bekten- diği gibi yatırım fonlarında hisse senetleriıîfn ağırlığırtın büyük ölçûöe arttırılması, siğorta fonlarııifrt bW1<rsminın hisse senetlerinde değerlendirilmesi gibi önlemler pakette yer alır, ayrıca kamu kâğıtlarına ve repo işlemlerine vergi getirilirse bu kararların borsaya anlık bir etkinin ötesinde, daha kalıcı bir olumlu etki yapması beklenebilir. Ancak borsayı doğrudan etkileyecek bu gibi önlemle- rın yanı sıra "paket"te yer alması beklenen ve ekonomi- nin genel gidişini etkileyebilecek olan kararlara da dik- katle bakmakta yarar var. Örneğin bir bütün olarak "pakef ciddi bir istikrar programı havasını veriyorsa, uygulama- ya konacak böyle bir programın pek çok sektör için par- lak bir 1992 anlamına gelmeyeceği sonucuna varılabilir ve bu sonuçtan hisse senetleri için de olumsuz mesajlar çıkartılabilir. Ayrıca koalisyon hükümetinin böyle bir prog- ramı uygulama şansını ve koalisyonun geleceği gibi fak- törleri de hesaba katmak gerekir. KİT'ler için düşünülen düzenlemeler ve özelleştirme programı da borsanın ya- kın geleceğini etkileyebilir. Kısacası "pakefın borsamıza etkilerinı değerlendirebil- mek için olaya çok yönlü bakmak ve "paket"\ iyi analiz etmek gerekiyor. "Paketin İstanbul'da işi ne?" Uzun süredir merakla beklenen "paket'in nerede ve nasıl açtklanacağı da özellikle basın mensupları için me- rak konusu haline geldi. Çarşamba günü öğleden sonra konuyla ilgili bir görevliden aldığım bilgiye göre "paket" Tansu Çiller tarafından cumartesi günü İstanbul'da açık- lanacak, açıkiama büyük olasılıkla yabancı basın men- supları içm yeniden düzenlenen Sepetçi Kasrı'nda yapı- lacaktı. Tansu Hanım "pakef'i iş âleminin ve basının nab- zının attığı İstanbul'da açıklamayı daha anlamlı bulmuş- tu. Ancak gene çarşamba akşamı televizyonda haberleri ızlerken Başbakan Demirel'in "paket"in Ankara'da açık- lanacağını söylediğini öğrendim. Sayın Demirel bu konuda basın mensuplarına açıkiama yaparken "Paketin ne işi var İstanbul'da?" demişti. Sayın Demirel'in herhalde bir bildiği vardı. Tansu Hanım'ın bu beyanından sonra Sayın Demirel'i paketin açıklanış yeri konusunda ikna etme ça- baları da öğrendiğime göre sonuç vermemişti. "Paket" galiba Ankara'da açıklanacaktı. Açığaalındı Öğrencileri dağlayan köy öğretmeni: Oldu bir kere SİMAV (AA)— Kütahya'nın Sinav ilçesi Külcü köyünde, öğ- reıcilerini demir çubukla dağla- yan bir öğretmen açığa alındı. Yetkililerden alınan bilgiye gcre Külcü köyü iikokulunda 4 ve5. sınıfları okutan sekiz yıl- lıl öğretmen tsmail Beyaz, öğ- reıcilerine yönelttiği matematik scrulanna cevap alamayınca si- nilendi. Sınıftaki sobanın üs- tîiıde ısıttığı demir şişi, Engin Tîtar, Hamide ttkn, Gülay Yaşar Engin, Nurcan Yü- ce, Cafer Engin, Tahsin Akın ve Halil Zeybek adh öğrencilerinin yüzlerine bastı. Öğrencilerin durumu aileleri- ne bildirmeleri üzerine ortaya çı- kan oiaydan sonra açığa alınan öğretmen Ismail Beyaz, "Oldu bir kere" demekle yetindi. Simav Kaymakamı Kadim Doğan, olayın doğru olduğunu belirterek "Üzücü bir olay, ög- retmen açığa aJmdı, hem adli ve hem idari yönden başlatılan so- ruşturma siirdüriiliiyor" dedi. '/lultipl Skleroz (MS) hastaları ve yakınları 18 Ocak 1992 Cumartesi saat 9.30'da I.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ODİTORYUM'da toplanıyoruz.' M.S. DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ MUSTAFA AKYAZI HALKIMIZA Aşağıda isimleri yazılı sendikalar olarak Başta Yurtiçi Kargo emekçilerinin, işten atılanların işe dönmesi için başlattıklan ve 12. gününe giren haklı ve onurlu direnişleri olmak üze- re belediye işçilerinin Ankara'ya başlattıklan yürüyüşlerini ve işten atıl-, malara karşı direnen diğer sendikalarımızın kararlı uyelerinin direnişlerini de destekliyoruz. Yurtiçi Kargo işyerlerinde eylem kırıcı olarak işçi olmayan insanları zorla çalıştırmaya kalkan polisiye teröre, direnme hakkını kullanan yi- ğit işçilere, üyelerine sahip çıkan sendikacılara, hukukçulara, ziyaret- çilere, copla, küfürle müdahalelere ve gözaltılara karşı duyarsız kalmayacağımızı halkımıza duyuruyor, ilgilileri göreve çağırıyoruz. BELEDİYE-İŞ TÜRKİYE MADEN-İŞ KRİSTAL-İŞ TÜMTİS LİKAT-İŞ PETROL-İŞ GENEL MADEN-İŞ AĞAÇ-İŞ DERİ-İŞ OTOMOBİL-İŞ TÜRK HARB-İŞ TARIM-İŞ HAVA-İŞ BASIN-IŞ SELÜLOZ-İŞ "Geleceğin Sigortası" Primlerinizi Yatırmayı Unutmayıni2! ANADOLU HAYAT Genel Müdürlük: Ankara Cad. No: 221 34430 Sirkeci / İST. Te! 511 ı2 80 Fax. 520 94 55
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle