Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1992*** HABERLERİ1V DEVAMI CUMHURİYET/17
edilen
<xkullar
Resnu ikokullar, resmi ilko-
kullann 1. kademesi, azıra_Lık il-
kokuilan, özel Şişli Terakki
Lis. 1 ve 2 Kıstm, Feriköy Pra-
tik Kız San. Ok. Anaokulu,
anaokulları, Nişantaşı Anado-
lu lisesi, özel tlkokullar, özel
Birkan Yetldn Lisesi, Özel Bil-
gi Lisesi, özel Evrim Lisesi,
Pangaltı Ermeni Lisesi.
Beykoz
Ferit Inal Lisesi, Kaynarca İl-
kokulu, diğer tüm ilk ve <orta
dereceli okullar.
Yalova
Tttm ilk ve orta dereceli o-kul-
lar ile örgün eğitim yapan ku-
rumlaı, özel dershaneler ve özel
anaokullan.
Beşiktag
Resmi-özel ilkokullar, 1. ka-
deme Uköğretim okullan, özel
Amerikan Robert Lisesi, Özel
Ata Lisesi.
Kadıköy
Semiha Şakir llkokulu, Mu-
ratpaşa Ilkoğretim Okulu, F a -
lil Atamavcı Ortaokulu, Gözte-
pe Pansiyonlu tlkokulu, Vfeh-
met Karamancı llkokulu, özel
Eyüboğlu llkokulu, Bilcan
Anaokulu, Cemile Besler t l ko-
kulu, Mediha Tansel llkokulu,
Sakarya llkokulu, Ankara tlko-
kulu, Merdivenköy tlköğretim
Okulu, Kalamış tlkokulu, Sare
Selahattin Uzel tlkokulu, Semi-
ha Şakir Lisesi, Acıbadem De-
neme Lisesi, Acıbadem tlkoku-
lu, Acıbadem Anaokulu, Bos-
tancı 23 Nisan Zehra Hanım İl-
kokulu, Faik Reşit llkokulu,
özel Kadıköy Lisesi, Zihnipaşa
tlkokulu, Bostancı llkokulu,
Nurettin Teksan llkokulu, Ka-
dıköy An. Kız M.L.Anaokımlu,
özel Parmak Çocuk Ana tlko-
kulu, Cihangir Anaokulu, t>zel
Kalamış llkokulu, Leman Kaya
llkokulu, Gazi Mustafa Kema-
lpaşa tlkokulu, Osmangazî ll-
kokulu, Moda tlkokulu, Muh-
sin Adil Binal llkokulu, Kozya-
tağı llkokulu, Cenap Şehabettin
tlkokulu, Ata llkokulu, Özel
Moda Lisesi, Hakkı Değer tlko-
kulu, Parihan Aktürk Anaoku-
lu, özel Doğuş Lisesi.
Rıza Güven Kemal Nebloglo Mokbil Zırüloğlu Süleyman Çelebi
DISK'te Inönü- Baykal kapışması
1. Sayfada)
Zirütofia (60) Özcan Kesgeç
(47) ve Mustafa Aktolgalı (46).
Genel başkanhk için büyük
olasüıkla bu isimler yarışacak,
ancak "anahtar isim", mevcut
genel sekreter Süleyman Çelebi
olacak.
Yeni dönemde de genel sekre-
terlik görevini üstlenmesine ke-
sin gözüyle bakılan Süleyman
Çelebi, DİSK tabanında "muta-
bakat" sağlamış bir isim.
12 Eylül sonrasında, Abdul-
lah Baştürk'le birlikte DİSK
mücadelesinin başını çeken Sü-
leyman Çelebi'nin belirleyici bir
roTü bulunuyor. O nedenle de
Çelebi'nin "destekJediği" adayın
şansı artacak. Süleyman Çelebi1
nin, "DtSK'in bütünlüğiinü
saflayabilmek" için, yürütme
kunılundaki tek "kurncu iiye"
Kemal Nebioglu'nun genel baş-
kanlığını desteklediği belir-
tiliyor.
Bu arada, DİSK Genel Kuru-
lu'nda önem taşıyacak bir baş-
ka konu, SHP'nin ve parti için-
deki kanatlann tavrı olacak.
SHP'de parti meclisi üyeliği yap-
mış olan Süleyman Çelebi'nin
genel sekreter Cevdet Sehi ve
genel merkez ekibinin desteğine
sahip olduğu öne sürülüyor.
Baykalcı kanadın ise adaylardan
Mukbil Zırüloglu'nu destekledi-
ği konuşuluyor.
SHP genel merkezinin, DİSK
için "örgütlenme" açısından da
önem taşıdığı belirtiliyor. 12 Ey-
lül'de DlSK'in kapatılmasıyla
başka sendikalara geçmek zo-
runda kalan üye işçilerin, bu ye-
ni dönemde DtSK'e geri dönme-
sinde, SHP'nin büyük katkılan
olacağı kaydediliyor.
Çünkü DlSK'in geçmişteki
üye potansiyelini banndıran ba-
zı kamu kuruluşları ve KtT'ler,
SHFli bakanlann görev alanın-
da bulunuyor. SHP'li belediye-
ler de DlSK'in geçmişteki en bü-
yük sendikası olan Genel-lş açı-
Özcan Kesgeç
sından büyük önem taşıyor.
SHP'li bakanlann "katkıda"
bulunabileceği bir başka konu,
üyelerin geri dönüşünde karşıla-
şılacak maddi sorun. DlSK'in
geçmişteki 500 bin üyesinin ge-
ri dönmesi halinde, yasa gereği
noter harcı olarak toplam 40
milyar liranın üzerinde bir para
gerekiyor. Bu sorunu çözebil-
mek için SHP'li bazı bakanlann
bir "fonnül" arayışına yardnn-
a olacağı belirtiÛyor.
Konuştuğumuz tüm genel
başkan adayları, bu zor dönem-
de Abdullah Baştürk'ün eksik-
liğinin en büyük sorunlan oldu-
ğunu vurguluyor.
KTFlere müsteşarlık
"Şeytan Üçgeni"nde Türkiye...
(Baştarafı 1. Sayfada)
Devlet Başkanı Gamsahurdia, dün ülkesine
dönerek Tiflis'teki yeni yönetime karşı silahlı
mücadele çağrısı yapmış durumda. Ânkara'-
da, Gürcistan'dan Türkiye'ye doğru başla-
yabilecek bir göç olasılığının tedirginliği ya-
şanıyor. Sınırda askeri önlemlerin yoğunlaş-
tınldığı bildiriliyor.
Bölgedeki Ermenı-Azeri gerginliği de şid-
detinden henüz bir şey yitirmiş değil.
Balkanlar ise köklü değişimlere sahne ol-
maya devam ediyor. Avrupa Topluluğu ül-
kelerinin Slovenya ve Hırvatistan'ı önceki
gün tanımalarıyla birlikte, Sovyetler Biriiği'n-
den sonra bu kez de adı Yugovslavya olan
bir ülke daha tarihe karışmış oldu.
Balkanlar'ın siyasal coğrafyasındaki deği-
şimlerden en çok kaygılanan ülkelerden bi-
ri de Yunanistan. Bağımsızlığını ilan eden
Makedonya'nın Bulgaristan tarafından önce-
ki gün tantnması, Atina-Sofya ilişkilerini bir
anda gerginleştirdi. Yunanistan, Makedon-
ya'nın, hiç olmazsa ülke olarak adını değiş-
tirmeden tanınmasına karşj çıkıyor.
Tabii, Atina'nın bu tutumunun Sofya'da ol-
duğu gibi Ankara'da da makul karşılanması
olanaksız. Nitekim dün Başbakan Demirel
telefonda, bu konudaki bir sorumuzu yanıt-
lerken şöyle dedi:
' 'Macaristan Dışişleri Bakanı da biraz ya-
kındı, bu konuda Yunanistan çok baskı yapı-
yormuş, Makedonya tanınmasın diye. 01-
maz... Bir ülkenin dış politikası bir başka ül-
kenin dış politikasının ipoteğinde olur mu
hiç."
Türkiye'nin de Bulgaristan gibi toplu bir
yaklaşım sergileyerek, Makedonya'yla birlik-
te Bosna-Hersek, Slovenya ve Hırvatistan'ı
tanıması bekleniyor. Bu tanıma için eli kula-
ğında denilebilir.
Ancak zamanlama açısından Ankara'da
henüz bu konuda kesin bir karar verilmiş de-
ğil. Dün Başbakan Demirel'den bu izienimi
edindik.
Tanıma, Demirel'le Mitsotakis'in ay so-
nundaki Davos buluşması sonrasına da bı-
rakılabilir. Böylece Yunan Başbakanı'nın
kendi iç muhalefeti karşısında belki sıkışma-
yacağı akla geliyordur.
Ama er geç, daha doğrusu çok kısa birsü-
re içinde Türk-Yunan ilişkileri, Makedonya
ve Bosna-Hersek'in tanınmasıyla yeni bir ra-
hatsızlık boyutu daha kazanabilecek.
•
Üçgene hangj köşeden baktlırsa bakılsın,
ortalığın kaynadığı görülüyor.
Zaten Türkiye'nin stratejik önemi de her
zaman güçlüklerle dolu olmuş bcyle bir coğ-
rafyadan kaynaklanıyor. Ama bu coğrafya,
Türkiye'ye getirdiği riskter kadar fırsatlar da
sunuyor. Ağır başlı, temkinli, ama aynı za-
manda ince dengeleri gözeterek, inisiyatif
kullanmaktan kaçınmayan bir dış politika an-'
layışıyla Türkiye, elini çok kuvvetlendirebi-
lir; bölgedeki oluşumlarda ağırlığını arttırıp,
yeni denklemlerde kilit rolü oynayabilir.
Bu açılardan, şimdiye dek atılmış olan
adımlar olumludur.
Türk diplomasisi için gerçekten heyecan
verici bir dönem...
Türkiye, kendi evinin içini de, ekonomisiy-
le demokrasisiyle düzene soktuğu ölçüde,
coğrafyasından kaynaklanan riskleri, rahat-
ça kendisinin yararianabileceği fırsatlara dö-
nüştürebilir.
Zeytinburnu
Ziya Gökalp llkokulu, Kâzım
özalp Uköğretim Okulu, Fatma
Süslügil tlkokulu, Ayhan Şa-
henk Ilköğretim Okulu, Nuri-
paşa llkokulu, Gazipaşa llko-
kulu.
Bakırkoy
Şirinevler llkokulu, Şirinevler
Ortaokulu, Medeni Berk Orta-
okulu, Bakırkoy Anadolu Lise-
si, Kuleli llkokulu, Bakırkoy
Sağlık Meslek Lisesi.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — KlT'ler konusunda ya-
pılacak yeni düzenleme, koaliş-
yon ortaklan arasında farklı
sesler çıkmasına neden oldu.
Devlet Bakanı Tansu Çiller, ku-
rulacak yeni bir müsteşarlığa
KİT'lerle ilgili tüm yetkilerin ve-
rilmesini isterken, Başbakan Sü-
leyman Demirel'in devreye gir-
mesiyle, kurulacak KİT Müste-
şarlığı'nın sadece bu kuruluşla-
nn fınansmanından sorumlu ol-
ması kararlaştınldı.
Bakanlar Kurulu, dün Başba-
kan Süleyman Demirel başkan-
lıfında yaklaşık 4 saat suren bir
toplantı yaptı. Devlet Bakanı ve
Hukümet Sözcüsu Akın Gönen,
toplantıdan sonra yaptıgı açık-
lamada, Bakanlar Kurulu'nda
ekonomik paket, vergi ve KİT
reformu, finans ve dengeleme
programlarının ele alınarak
"açıklanacak hale geldigini"
söyledi. Ekonomik çalışmalarda
"insana ağırlık veren yatırımla-
ra oncelik verildiğini" vurguia-
yan Gonen, vergi paketi
konusunda "Hükumetimiz elin-
den geldiğince ek yiiklerden zi-
yade, dağınıklığı giderme,
kaynak israfını onleme gibi ko-
nulara önem vermiştir" diye ko-
nuştu. Gönen, KİT reformurfun
"söasi açıdan" koalisyon proto-
kolune uygun bir düzenlemeyle
kabul edüdiğini, ancak Maliye
ve Gumruk Bakanı Sümer Oral,
Devlet Bakanı Tansu Çiller, Tu-
rizm Bakanı Abdülkadir Ateş ve
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin-
den oluşan 4 kişilik alt komis-
yonun KİT konusundaki
çalışmalara yarın sabaha kadar
son şeklini vereceğini soyledi.
Gönen, "KİT reformu kabul
edildi. Bu arkadaşlar sadece bu
reforaıun hangi kuruluş veya or-
ganizasyonla yapılacağı, yeni
teşkilatlanmaya mı gidileceği,
yoksa Planlama veya Hazine'>le,
>^ni mevcut düzenlemevle mi
yapılacağını kararlaştıracak.
Yoksa, reformun prensibi
belirlendi" dedi.
Bizim yaptığımız çalışmalar
daha ziyade vergi alımını kolay-
laştırıcı, devlet gelirlerinin top-
lanmasında tekliği sağlayıcı ve
sadeleştirici düzenlemeler" di-
yen Gönen, şöyle devam etti:
"Teşvik politikamızı da açık-
landığında göreceksiniz. Daha
ziyade insanın ön plana çıkarıl-
dıgı yatırımlara ağırlık verildi.
Teşvikte de, istihdam, üretim ve
ibracatı artlırıcı konulara ağır-
lık verildi. Finans sektörüyle il-
gili yeni birtakım
kurumlaşmalara da gidilecek.
Yapacağımız reformlar, açık-
landığında göreceksiniz, Türk
ekonomik hayatında büyük re-
form sayılacak calışmalardır.
Paketimiz daha ziyade, ihraca-
ta dönük sanayiyi canlandırma-
ya, insana yönelik yatırımlara
ağırlık veren, dağılmıs devletin
toparianmasına ve gelir toplan-
masındaki dağınıklığa son veren
çalışmalarla ilgilidir."
Akın üonen, butçe dışında
çok sayıda fon bulunduğunu
anımsatarak bunların "alınabil-
diği ölçüde" bütçeye aktarılaca-
ğını kaydetti. Gönen, "Kanunla
kurulan ve kısa sürede biıtçe içi-
ne alınmasında mevzuat yönün-
den sıkıntı olanlar biıtçe dışı
kalıyor. Onlarda mümkün ola-
bildiğince butçe prensibi gerçek-
leştirilecek, dağınıklığa son
verilecek" diye konuştu.
Alınan kararların emir, karar-
name veya yasa değişikliğiyle
uygulamaya geçirileceğini anım-
satan Akın Gönen, Bakanlar
Kurulu'nda ayrıca, önceki gün
Malatya'da meydana gelen olay-
Iann da ele alındığını bildirdi.
Edinilen bilgiye göre Bakan-
lar Kurulu'nda KİT'lerle ilgili
bir müsteşarlık kurulması ka-
rarlaştınldı. Ancak bu müste-
şarlığın yetkileri konusunda
SHP'li ve DYP'li bakanlar ara-
sında görüş farklılığı belirdi.
Bunun üzerine Devlet Bakanı
Tansu Çiller'in öngördüğü diğer
yetkilerin kısüarak söz konusu
müsteşarlığı finansman konu-
sunda yetkili kılınmasında an-
laşmaya varüdı. Buna göre ano-
nim şirket ve holding şeklinde
örgütlenecek KlT'ler, kurula-
cak müsteşarlığa bağlı olacak.
Akın Gönen'in yaptığı açık-
lamaya göre koalisyon protoko-
lü doğrultusunda PTT, TEK,
TMO, Tekel, TCDD gibi kamu
hizmeti niteliği ağır basan kuru-
luşlann dışında kalan KlT'Ierin,
özel yasalan iptal edilerek yeni
bir yasal düzenleme ile Ticaret
Kanunu kapsamına sokulacak,
anonim şirket şeklinde örgütlen-
meleri sağlanacak. Oluşturulan
şirketler sektör hoidingleri bün-
yesinde toplanacak. Holdingler,
bağlı şirketlerin yönetim kurul-
larında oluşturulmasında hisse-
dar sıfatıyla yetkilerini kullana-
bilecekler.
Edinilen bilgilere göre KİT'-
lerle ilgili düzenlemeler konu-
sunda bazı bakanlar arasında
görüş ayrılığı ortaya çıkınca
Başbakan Süleyman Demirel;
Sümer Oral, Tansu Çiller, Hik-
met Çetin ve Abdülkadir Ateş'-
in ortak bir calışmayla konunun
ayrıntılannı değerlendirmeleri-
ni istedi. Ancak ortak çalışma-
nın "özel bir komisyon" niteli-
ği taşımadığı, sadece paketin di-
linin diğer programlara uygun-
luğunun sağlanması doğrultu-
sunda olduğu belirtildi. Bakan-
lar Kurulu'na katılan bir bakan,
Hükümet Sözcüsü Akın Gö-
nen'in bu ortak çalışmayı "yan-
lışlıkla", "alt komisyon" şek-
linde gazetecilere açıkladığını
söyledi.
Vergi affı Gürcü lider savaş istedi
büyüklere
Çocııklar, dersimiz grip
(Bftf 1. Sayfada)
tırarak stırdürüyor. tstanbul Ha-
ber Servisi'nin bildirdiğine göre,
sabafc erken saatlerde hastane-
lerin acilı servisleri önüne dolu-
şan hasüılar, kamuoyunda "ÇTin
gribi
r
olarak bilinen salgından
korunmak için saatlerce tedavi
sırası beküyorlar. Doktorlar, el-
lerincen gelen gayreti gösterdik-
lerinibeUrtirken yurttaşlar, dok-
torlann kendileri ile yeterince il-
gilennediğinden yakınıyor.
Grp salgını nedeniyle dün de
Istanîul'daki okullann yaklaşık
300'inde daha eğitime ara veri-
lirkeı diğer okullarda da sagjık
taranası yapılıyor. Bakırköy
Özel Çavuşoğlu tlkokulu'nda
tarana yapan Bakırköy Milli
Eğitin Sağlık Merkezi doktoru
UlktÖzay, öğrenci velilerinin
endL? etmemeleri gerektiğini
öyldL
"1-er zamanki gibi basit bir
grip algını, korkulacak bir du-
rum >ok" diyen Ülkü özay, ço-
cukla'in özellikle soğuk hava-
daxı iorunmasını ve kapalı yer-
lerdefazla giydirilmemesini is-
tedi. Jzmanlar, hastalığa yaka-
lanaiarajiinlenme öneriyorlar.
tstnbul Valiliği'nden dün ya-
pılaıaçıklamaya göre ise Yalo-
va» Itp, Bayrampaşa ve Sarı-
yer ielerindeki tüm ilk ve orta
dereeli okullar 20 Ocak 1992
günüe kadar tatil edildi.
llc Sağlık Müdürlüğü ekip-
leri trafmdan sürdürürlen tara-
maJî sonucunda daha önce
Ürnmiye ve Pendik'teki tüm
olcıur tatil edilmişti.
Ismbul Milli Eğitim Müdür-
lügtetkiüleri, Istanbul'da bii-
tüun «ullann tatil edilmesi için
ll Hzıssıhha Kurulu'nun karar
alrna gerektiğini kaydederek
şimtve kadar böyle bir kararın
alxaıadığını söylediler.
Wara Valiliği de dün aldığı
b i r Irarla Buyükşehir Belediye-
si sırlan içindeki ilk ve orta de-
receokulları pazartesi gününe
ka.<i tatil etti. Bu süre içinde
ö^rıcilerden dinlenmeleri ve C
vitrjıni fazla olan yiyeceklej
ye^•«Teri istendi.
2ıguldak'ın Ereğü ilçesinde
de; ıp salgınının etkili olduğu
billcldi. Okullarda görülen sal-
gmaaxieniyle hastalanan öğren-
c i l eıastanelerde tedavi altına
a l -ıx. Zonguldak Milli Eğitim
Mi.urü Yılmaz özdemir, grip
n-<cr-ciyle Ereğli ilçesindeki ilk
v«s a dereceli okullann pazar-
tesiye kadar tatil edüdiğini
söyledi.
Bursa'daki bazı okullarda da
suçiçeği, kızamık, kabakulak ve
gripal enfeksiyon hastalıklanna
rastlandığı öğrenildi.
Milli Eğitim Müdürlüğü yet-
kilileri, okullann sağlık .arama-
sından geçirildiğini ve endişe
edilecek bir durumun olmadığı-
nı söylediler. Yetkililer, okulla-
nn tatil edilmesinin "şimdilik"
gerekli olmadığını da kay-
dettiler.
İl Sağhk Müdürlüğü yetküile-
ri, son günlerde toplam 2 bin
100 ğrencinin kabakulak, kıza-
mık, üst solunum yolu hastalık-
lan, su çiçeği gibi şikâyetlerle çe-
şitli sağlık kuruluşlanna başvur-
duklannı bildirdüer.
Bu arada, Dürdane Köyü İl-
kokulu'nda 12 öğrencinin zehirli
ishale yakalandığı ve tedavi al-
tına alındığı öğrenildi.
ll Milli Eğitim Müdürlüğü
yetkilileri de okullann tatil edil-
mesini gerektirecek düzeyde saJ-
gın bulunmadığını kaydederek
"Şimdilik sadece Sertur tlkoku-
lu'nda su çiçeği ve kızamık, Ho-
cailyas llkokulu'nda ise gripal
enfeksiyon salgını var. Bu okul-
lar da İcontrol altında" dediler.
İstanbulldan A g n > destek
gileyerek Ağn Merkez Tezeren Köyü İlkokulu'ndaki öğrenci arkadaşlarına kırtasiye ve giyim
malzemelerinden oluşan bir kamyon eşya gönderdiler. Bir süre önce Ağn Merkez Tezeren Kö-
yü llkokulu Müdürü İlker Vahit Mutlu'nun okullarına yazdığı ve yardım talebinde bulunduğu
mektup özerine barekete geçen Çavuşoğlu Koleji llkokulu ögrencileri. okulda bir yardım kam-
panyası başlattılar. Öğrencilerin kurduğu Sosval Dayanışma Kulübü'nün yürüttüğü kampan-
yada kitap, defter, kalem, çanta ve benzeri kırtasiye malzemeleri ile kazak, ayakkabı, gömlek,
paltodan oluşan giysiler toplanarak Ağn'ya gönderildi. Özel Çavuşoğlu İlkokulu'nun daha önce
yaptığı kampanyalarda 1990 yılında Mardin'in Gerçüş ilçesi Hisar Köyü İlkokulu'na bir TIR
eşya ve kırtasiye malzemesi, 1991 yılında ise UNICEF kampanyasına kendi harçlıklanndan top-
ladıklan 1.5 milyon lira ile Çocuk Esirgeme Kurumu ve Bakırköy Çocuk Bakım Yurdu'na giy-
si, oyuncak, kırtasiye yardımında bulundukları belirtildi. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Hükümet, vergi affıy-
la yıllardır ödenmeyen yaklaşık
15 trilyon lira vergi borcunun
büyük bölümünü toplamayı he-
defliyor. Vergi borçlannın yak-
laşık yüzde 70'inin 1 milyar li-
ranın üstünde borcu olan şirket
ve kişiJere aiı olduğu saptandı.
Vergi affından yararlanacak
mükellefler arasında, hükümet-
teki zengin bakanlann yer alıp
almadığı merak ediliyor.
Edinilen bilgiye göre ekono-
mik paketin önemli unsurlann-
dan birini oluşturan vergi affı,
1.5 milyon mükellefi kapsıyor.
Son üç yılda tahsil edilemeyen
vergi tutan ise gecikme zamla-
nyla birlikte 15 trilyon lirayı bu-
luyor.
Vergi borcu olan mükellefle-
rin büyük çoğunluğunu küçük
esnaf ve serbest meslek sahiple-
ri oluşturuyor. 1 milyon liranın
altında vergi borcu oİanlar, top-
lam borçlu mükelleflerin yakla-
şık yüzde 70'ini kapsarken bun-
lann. borç tutan ise toplam ver-
gi borçlannın sadece yüzde bi-
rini oluşturuyor. Af kapsamına
girecek mükelleflerin yandan
fazlasının vergi borçlan 500 bin
liradan az.
Vergi borcu ve gecikme zam-
larını ödeyemeyenlerin binde
l'ini 1 milyar liranın üzerinde
borcu olanlar oluşturuyor. Sayı-
lan binin üzerinde olarak ifade
edilen bu kesimin borç tutanrun,
tahsil edilemeyen vergi borcu-
nun yüzde 70'i olduğu belirtili-
yor.
Borcunu ödeyemeyen yakla-
şık 1.5 milyon mükellefin yan-
sımn ödeyeceği gecikme zammı
tutannın hayli yüklü olduğu
saptandı. Bu kesimin ödemek (~İf~]îîllf>T*î
zonında olduğu gecikme zammı "'-••••"-M-'J- M.
tutannın ise 1 trilyon lirayı aş-
tığı tahmin ediliyor.
Getirilecek afla, tahsil edile-
cek vergi ceza ve zamlannm tu-
tarının "vergi aslmı asmaması"
benimsendi. Vergi ceza ve gecik-
me zamları vergi ashnı aşmayan
mükellefler için ise "ayn bir af
düzenlemesi" düşünülüyor. Hü-
kümet, vergi affıyla tahsil ede-
mediği yaklaşık 15 trilyon vergi
borcunun 10 trilyon lirasını top-
lamayı hedefliyor.
Istanbul'un, vergi borcu açı-
sından ilk sırayı alan il olduğu
belirlendi. tstanbul'da yaklaşık
800 bin yükümlünün vergi bor-
cu tutannm 7 trilyon liranın üze-
rinde olduğu ve böylece Türki-
ye"deki tahsil edilemeyen toplam
vergi borcunun yansını oluştur-
duğu saptandı. Bu Üde borcu 1
milyar ürayı aşan mükellef sayı-
sının da 600'ün üstünde olduğu
ifade edildi.
İstanbul'u sırasıyla Ankara,
Bursa ve tzmir izh'yor.
(Baştarafi 1. Sayfada)
Gamsahurdia, önceki gece
uçakla bu ülkeden ayrılarak
Gürcistan'ın batı kentlerinden
Suhumi'ye gitti.
TSİ 02.00'de Suhumi'ye ula-
san Gürcü lider iki saat sonra
karayoluyla kentten aynlarak
Gürcistan'ın bir başka batı kenti
olan Zugdidi'ye geçti.
Son iki gündür Gamsahurdia
vanlısı gösterilere sahne olan'bu
iki kentte nüfusun büyük ço-
ğunluğunu Gamsahurdia'nın da
mensubu olduğu Mengreli adlı
etnik grup oluşturuyor.
Ülkenin batı kesimlerinde sa-
hip olduğu yoğun destek, Gam-
sahurdia'nın geçen mayısta ya-
pılan devlet başkanlığı seçimini
yüzde 87 gibi ezici bir çoğunluk-
la kazanmasında büyük rol oy-
namıştı.
Gamsahurdia'nın Zugdidi'ye
varmasının hemen ardından,
yandaşlan tarafından dün sabah
kentte büyük bir miting düzen-
lendi. Gamsahurdia mitingde
yaptığı konuşmada, "yasadışı
iktidar" olarak nitelediği Tiflis-
teki geçici hükümeti devirmek
için mücadelesine devam edece-
gıni açıkladı.
Gürcistan'a bu nedenle geri
döndüğünü belirten Gamsahur-
dia, iç savaşın başladığını ilan
etti. Gürcü lider, Tengiz Sigua
başkanhğındaki geçici hükümeti
devirmek ve Tiflis'i yeniden ele
geçirmek için tüm Gürcistan
halkını "büyük yüriiyüşe" çağır-
dı.
Gamsahurdia'yı devirerek ik-
tidara el koyan güçlerin liderle-
rinden Caba Ybselyani, Gürcü li-
dere karşı koymak üzere bulun-
duğu bölgeye silahlı güçler gön-
ÇGD
4
Parfümlü' topu bilirkişiye
(Raftarafı 1. Sayfada)
rına olanak sağlamak amacıyla
düzenlenen basına açık toplan-
tıya, "yasak" karanmn alınma-
sında etkili olan raporu düzen-
leyen bilirkişi heyeti üyeleri ile
üretici firma temsilcileri,
TMMOB Kimya Mühendisleri
Odası Başkanı ve birkaç uzman
katıldı.
Parfümlü çamaşır suyu
ACE'yi üreten Procter and
Gamble firması teknik danış-
manlarından Prof. Dr. Ali Be-
ba dünyanın dört bir yanında
parfümlü çamaşır suyu kullanı-
lırken, bu ürünün Türkiye'de
yasaklanmasının son derece
yanlış olduğunu belirtti. Beba,
parfüm içeren çamaşu sulannın
deri ve solunum yolu hastalık-
lanna yol açmadığını savuna-
rak, kullanım esnasında bu su-
lardan klor gazı çıkmadığını,
kimyasal formüllerle açıkiama-
ya çalıştı.
Parfümlü Hypo'yu üreten
Tarım Koruma Şirketi'nde 20
yıldır teknik danışmanlık yapan
Kimya Yüksek Mühendisi Ha-
di Gürlen de bilinçli kullanım-
da, çamaşu" suyundan klor gazı
çıkmayacağıru kaydederek, klor
gazının ancak, tuz ruh gibi te-
mizlik maddeleriyle birlikte kul-
lanıldığında ortaya çıkacağını
söyledi.
"Yasak karanmn" uygulan-
masında temel alınan raporu
hazırlayan bilirkişi heyeti üyeleri
ise, bu açıklamdiar karşısında
görüşlerinde ısrar ettiler. Bilir-
kişi heyetinden H.Ü.Eczacılık
Fakultesi, Toksikoloji Anabilim
Dalı öğretim üyesi Dr. Gönül
Şahin, çamaşır suyuna parfüm
katılmasının tüketimi pompa-
lanmaktan başka bir yararı ol-
madığını belirterek, üretici fir-
malann aksine, bu sulann belirli
koşullarda solunum yolu, deri
ve gözleri irrite eden klor gazı çı-
kardığını savundu.
Sağlık Bakanlığı tarafından
18 martta toplanan bilirkişi ra-
porunda görüşünü daha sonra
bildireceğine ilişkin şerh koydu-
ran Gazi Üniversitesi Eczacılık
Fakultesi, Toksikoloji Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Sema Burgaz ise bakanlığın,
parfümlü çamaşır suyuna ithal
izni vermesinden sonra böyle bir
kurulu oluşturarak, yasaklama
kararı çıkaraıasını eleştirdi.
Burgaz, "Devletin kimyasal
ürünlere ithal ya da üretim izni
vermeden önce, bunların insan
sağlığı ve çevre üzerindeki
olumlu ve olumsuz etkilerine
ilişkin testleri üretici firmadan
istemesi ve kendisinin de bu
yönde araştırma yapması gere-
kiyor" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği'nden Dr. Meftune Emi-
roğlu ise, çoğunluğunu erkekle-
rin oluşturduğu bir toplantıda,
daha çok kadınları ilgilendiren
çamaşır suyu konusunun tartı-
şılması ile sağlıkh bir sonuca va-
nlamayacağını söyledi.
Rapora imza atan A.Ü.Tıp
Fakultesi Farmakoloji Ana Bi-
lim Dalı'ndan Dr. Suzan Usan-
maz ise, parfümlü çamaşır su-
yunda klor gazı çıkıp çıkmadı-
ğı yolundaki tartışmaların çok
anlamsız ve gereksiz olduğuna
dikkat çekerek, çamaşır suyunu
oluşturan hipokloritin, toksit
bir madde olduğunu vurguladı.
Bol bol kimyasal formulas-
yonların konuşulduğu, toksidi-
te kavramlannın tanışıldığı top-
lantıda, TMMOB Kimya Mü-
hendisleri Odası Başkanı Uğur
Gürel, meslek odalarının konu-
ya tarafsız yaklaştığını vurgula-
dığı konuşmasında, "Üretici fir-
ma temsilcileri, her ne kadar ça-
maşır suyundan klor gazı çık-
madığını iddia etseler de, çama-
şır suyu kaynatma sırasında ısı
arttığı için, tuz ruhu ve amon-
yakiı temizleyicüerie kullamldığı
için de asiditesi arttığı için ok-
sijen değil, klor gazı çıkmakta-
dır. Biz bu nedenle oda olarak,
sadece tüketimi pompalamaya
yönelik üretilen parfümlü çama-
şır suyunu onaylamamaktayız"
dedi.
Toplantıda en fazla tartışılan
konuyu klor gazı konusu oluş-
turdu. Bu konuda taraflar gö-
rüş birliğine varamazken, Proc-
ter and Gamble firması temsil-
cisi Prof. Dr. Ali Beba, satışla-
rın yasaklanması konusunda,
kendileri için saniyelerin bile
önemli olduğunu belirterek, Ba-
kan Aktuna'dan bu kararı oy-
lamaya koymasını istedi. Ancak
uzmanlar bu öneriye karşı çık-
tılar. Bunun üzerine Bakan Ak-
tuna, tarafsız bir bilim kurulu
oluşturularak, konunun orada
görüşüleceğini açıkladı. Beba'-
nın "Biz buraya üzüm yeme>e
geldik" sözüne ise, "Ama o
üzümden zehirlenmek
istemiyorlar" diyen Aktuna, ya-
sak karanmn bu yeni komisyon
tarafından alınacak karara gö-
re yeniden gözden geçirileceği-
ni söyledi. Aktuna yeni komis-
yonun yarın toplanmasına baş-
İanacağını açıkladı.
açıklandı
ANKARA (AA) — Çağdaş
Gazeteciler Derneği'nin (ÇGD),
1991 yıh Başanh Gazeteciler
Yarışması'nda ödül alan gaze-
teciler açıklandı.
Haber dalında Milliyet gaze-
tesinden thsan Akdemir "1 mil-
yon dolan fare yedi", Sabah ga-
zetesinden Korcan Karar da
"Genelkunnay Başkam'na ze-
hirii kahve" başhklı haberleriyle
ödüle layık görüldüler.
ÇGD Onur ödülü ise, mesle-
ki ilke, gazetecilik onurundan
ödün vermeyerek işsiz kalan ga-
zeteciler adına, Güneş gazetesi
önünde "onur çadın"nda dire-
nen Yusuf Enginkaya'ya veril-
di.
ÇGD Genel Başkanı iken ve-
fat eden Rafet Genç adına veri-
len geleneksel Haber Ödülü'nü
ise, Milliyet gazetesinden "Top-
lu konut skandalı" haberiyle
Zülfıkâr Doğan aldı.
ÇGD'nin Yılın Başanh Gaze-
tecileri Yanşması'nda ödül alan
diğer gazeteciler şunlar:
Röportaj dalında: NebiJ Öz-
gentürk (Sabah-Yıhnaz Güney'-
in annesi onu hâlâ hayatta sa-
nıyor).
İnceleme-araştırma dalında:
Murat Koç (Günaydın - Milli
Eğitim'de neler oluyor?)
Siyasi magazin dalında: Ali
Ekeyıhnaz (Aktüel dergisi), Re-
cep Tanıtkan (Tempo dergisi).
TV yayıncüığı dalında: Er-
tuğrul Karshoğlu (TRT-Fırat'ın
Türküsü belgeseli).
Spor dalında: Celal Demirbi-
lek (Hürriyet - Israilli ayyıldızlı
mayo ile güreşti).
Yerel basın haber dalında:
Cumhur Kılıccıoğlu (Siirt Mü-
cadele gazetesi - Kalkınmada
önceh'k: Masal).
Spor fotoğrafı dalında: Os-
man Başkır (Hürriyet, Karade-
niz - Salonda yumruklar konuş-
tu).
Fıkra dalında: Nuri Kayış
(Kapatılan Ankara Ulus gazete-
si - Karşa bana dedi ki...)
Onur Ödülü: İşsiz gazeteciler
adına Yusuf Enginkaya.
derdiklerini açıkladı. Interfaks-
ın haberine göre Yoselyani, Gam-
sahurdia ve yandaşlannın ülke-
deki yeni yönetime karşı "gercek
bir tehdit" oluşturmadığını sa-
vundu. Yosefyani, liderliğini
yaptığı Mhedrioni örgütüne
bağh silahlı milislerle Tengiz Ki-
tovani önderliğindeki ulusal mu-
hafızlardan bir bölümünün
Gamsahurdia'nın bulunduğu
Zugdidi kentine gönderildiğini
söyledi. Tiflis'te hâlâ 500 ulusal
muhafız bulunduğunu kayde-
den Yoselyani, Gamsahurdia
yanhlanmn saldınya geçme ola-
süığı karşısında ülkenin her ye-
rinden gönüllüler topladıklannı
belüttiler.
Tiflis'teki Gamsahurdia yan-
lılannın dün liderlerinin ülkeye
dönüşü üzerine gösteri yaptıkla-
n bikürildi. TASS, göstericilerin
"yasal hükümetin işbaşına
dönmesuü" istediklerini kaydet-
ti, ancak sayılanna ilişkin bilgi
vermedi.
Radyasyonlu
Yaklaşık 5 yıldır süren da-
vada. Yenişehir Sulh Ceza
Mahkemesi heyeti, sanık Kı-
sagün'ün, "Gıda Maddeleri
Tüzüğü 567/a, 3/2 maddeleri
aracılığıyla TCK'nın 396.
maddesi gereğince takdiren ve
teşdiden 6 ay hapis ve 25 bin li-
ra ağır para cezası ile cezalan-
dırılmasına" karar verdi.
Ancak mahkeme heyeti, sa-
nığın "ivi hali ve ticari yaşamı-
nı" dıkkate alarak hapis
cezasını erteledi.
Dava neydi?
26.4. l98jLtarihinde Sovyet-
Çernobil nükleer kazası son-
rası yayılan radyoaktif yüklü
bulutlar Türkiye'nin Karade-
niz sahillerini de etkilemişti.
1987 ve 1988 yıllannda Türki-
ye ve dünya kamuoyunda
tartışmalara yol açan radyas-
yonun özellikle Doğu Kara-
deniz'de 1986 ürünü çay ve
fındığı etkilediği savunulmuş-
tu.
Naklen
(Baftarafı 1. Sayfada)
müş, televizyonun karşısınday-
dık. Soluk venneyeD yanşlan
içinde karsdaşan bu sert sporun
oyunculannın yumruk ve sopa-
taria karsılaşması gladyatörierin
gösterisi denli acımasız geldi bi-
ze. Bu "erkek" sporlannın oyun-
culan arnk bep daha hızh ve da-
ba kaslüar. Teknolojik açıdan
da ber türiü yarduna sahipier.
Ama pistte hâlâ kolesyumun
kurallan gecerli. Tek bir farkla;
kolesvumda sporsör ve televiz-
yon kameralan yoktu..."
Başyazısım bu konüya ayıran
"La Sumpa" gazetesi ise "Spor
bir savaş degildir" dedi ve yazı-
sını şu satırlarla sürdürdü: "Bir
oyuncu savaş eder gibi oynama-
ya başlarsa oyun durdunılur ve
banş kurallan icine sokulur. Oy-
sa hokeyde oyunun kendi doğal
sonucuna ulaşması gerekiyor.
Kimse oyunu durdurmuyor. Bu
kez ise hep birlikte seyrettik.
Oyunun doğal sonucu ölnm ol-
du. Sizce arük bu oyunun kural-
lannı değiştinnenin zamanı gel-
medi mi?"
Italya'nın Fransa sınırındaki
Montblanc eteklerindeki kayak
kasabası Courmayeur'de mey-
dana gelen olay, spor ve şiddet
konusunu gene tüm gazetelerin
birinci sayfasına taşıdı.
ttalyan Hokey Şampiyonası
1
nın gelecek vaat eden isimlerin-
den 19 yaşmdaki milli oyuncu
Miran Schrott'un hockey pistin-
de biten yaşamı şampiyonadan
aynlmayı tartısan takım arka-
daşlan arasında şok yarattı.
Olayın ardından ifadesi alı-
nan "katil" sporcu Jimmy Bo-
ni ise kendisini arkadaşımn ölü-
münden sorumlu hissetmediği-
ni söyledi. "Bu oyunun parcası"
dedi-