19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992*** HABERLERİ1V DEVAMI CUMHURİYET/17 edilen <xkullar Resnu ikokullar, resmi ilko- kullann 1. kademesi, azıra_Lık il- kokuilan, özel Şişli Terakki Lis. 1 ve 2 Kıstm, Feriköy Pra- tik Kız San. Ok. Anaokulu, anaokulları, Nişantaşı Anado- lu lisesi, özel tlkokullar, özel Birkan Yetldn Lisesi, Özel Bil- gi Lisesi, özel Evrim Lisesi, Pangaltı Ermeni Lisesi. Beykoz Ferit Inal Lisesi, Kaynarca İl- kokulu, diğer tüm ilk ve <orta dereceli okullar. Yalova Tttm ilk ve orta dereceli o-kul- lar ile örgün eğitim yapan ku- rumlaı, özel dershaneler ve özel anaokullan. Beşiktag Resmi-özel ilkokullar, 1. ka- deme Uköğretim okullan, özel Amerikan Robert Lisesi, Özel Ata Lisesi. Kadıköy Semiha Şakir llkokulu, Mu- ratpaşa Ilkoğretim Okulu, F a - lil Atamavcı Ortaokulu, Gözte- pe Pansiyonlu tlkokulu, Vfeh- met Karamancı llkokulu, özel Eyüboğlu llkokulu, Bilcan Anaokulu, Cemile Besler t l ko- kulu, Mediha Tansel llkokulu, Sakarya llkokulu, Ankara tlko- kulu, Merdivenköy tlköğretim Okulu, Kalamış tlkokulu, Sare Selahattin Uzel tlkokulu, Semi- ha Şakir Lisesi, Acıbadem De- neme Lisesi, Acıbadem tlkoku- lu, Acıbadem Anaokulu, Bos- tancı 23 Nisan Zehra Hanım İl- kokulu, Faik Reşit llkokulu, özel Kadıköy Lisesi, Zihnipaşa tlkokulu, Bostancı llkokulu, Nurettin Teksan llkokulu, Ka- dıköy An. Kız M.L.Anaokımlu, özel Parmak Çocuk Ana tlko- kulu, Cihangir Anaokulu, t>zel Kalamış llkokulu, Leman Kaya llkokulu, Gazi Mustafa Kema- lpaşa tlkokulu, Osmangazî ll- kokulu, Moda tlkokulu, Muh- sin Adil Binal llkokulu, Kozya- tağı llkokulu, Cenap Şehabettin tlkokulu, Ata llkokulu, Özel Moda Lisesi, Hakkı Değer tlko- kulu, Parihan Aktürk Anaoku- lu, özel Doğuş Lisesi. Rıza Güven Kemal Nebloglo Mokbil Zırüloğlu Süleyman Çelebi DISK'te Inönü- Baykal kapışması 1. Sayfada) Zirütofia (60) Özcan Kesgeç (47) ve Mustafa Aktolgalı (46). Genel başkanhk için büyük olasüıkla bu isimler yarışacak, ancak "anahtar isim", mevcut genel sekreter Süleyman Çelebi olacak. Yeni dönemde de genel sekre- terlik görevini üstlenmesine ke- sin gözüyle bakılan Süleyman Çelebi, DİSK tabanında "muta- bakat" sağlamış bir isim. 12 Eylül sonrasında, Abdul- lah Baştürk'le birlikte DİSK mücadelesinin başını çeken Sü- leyman Çelebi'nin belirleyici bir roTü bulunuyor. O nedenle de Çelebi'nin "destekJediği" adayın şansı artacak. Süleyman Çelebi1 nin, "DtSK'in bütünlüğiinü saflayabilmek" için, yürütme kunılundaki tek "kurncu iiye" Kemal Nebioglu'nun genel baş- kanlığını desteklediği belir- tiliyor. Bu arada, DİSK Genel Kuru- lu'nda önem taşıyacak bir baş- ka konu, SHP'nin ve parti için- deki kanatlann tavrı olacak. SHP'de parti meclisi üyeliği yap- mış olan Süleyman Çelebi'nin genel sekreter Cevdet Sehi ve genel merkez ekibinin desteğine sahip olduğu öne sürülüyor. Baykalcı kanadın ise adaylardan Mukbil Zırüloglu'nu destekledi- ği konuşuluyor. SHP genel merkezinin, DİSK için "örgütlenme" açısından da önem taşıdığı belirtiliyor. 12 Ey- lül'de DlSK'in kapatılmasıyla başka sendikalara geçmek zo- runda kalan üye işçilerin, bu ye- ni dönemde DtSK'e geri dönme- sinde, SHP'nin büyük katkılan olacağı kaydediliyor. Çünkü DlSK'in geçmişteki üye potansiyelini banndıran ba- zı kamu kuruluşları ve KtT'ler, SHFli bakanlann görev alanın- da bulunuyor. SHP'li belediye- ler de DlSK'in geçmişteki en bü- yük sendikası olan Genel-lş açı- Özcan Kesgeç sından büyük önem taşıyor. SHP'li bakanlann "katkıda" bulunabileceği bir başka konu, üyelerin geri dönüşünde karşıla- şılacak maddi sorun. DlSK'in geçmişteki 500 bin üyesinin ge- ri dönmesi halinde, yasa gereği noter harcı olarak toplam 40 milyar liranın üzerinde bir para gerekiyor. Bu sorunu çözebil- mek için SHP'li bazı bakanlann bir "fonnül" arayışına yardnn- a olacağı belirtiÛyor. Konuştuğumuz tüm genel başkan adayları, bu zor dönem- de Abdullah Baştürk'ün eksik- liğinin en büyük sorunlan oldu- ğunu vurguluyor. KTFlere müsteşarlık "Şeytan Üçgeni"nde Türkiye... (Baştarafı 1. Sayfada) Devlet Başkanı Gamsahurdia, dün ülkesine dönerek Tiflis'teki yeni yönetime karşı silahlı mücadele çağrısı yapmış durumda. Ânkara'- da, Gürcistan'dan Türkiye'ye doğru başla- yabilecek bir göç olasılığının tedirginliği ya- şanıyor. Sınırda askeri önlemlerin yoğunlaş- tınldığı bildiriliyor. Bölgedeki Ermenı-Azeri gerginliği de şid- detinden henüz bir şey yitirmiş değil. Balkanlar ise köklü değişimlere sahne ol- maya devam ediyor. Avrupa Topluluğu ül- kelerinin Slovenya ve Hırvatistan'ı önceki gün tanımalarıyla birlikte, Sovyetler Biriiği'n- den sonra bu kez de adı Yugovslavya olan bir ülke daha tarihe karışmış oldu. Balkanlar'ın siyasal coğrafyasındaki deği- şimlerden en çok kaygılanan ülkelerden bi- ri de Yunanistan. Bağımsızlığını ilan eden Makedonya'nın Bulgaristan tarafından önce- ki gün tantnması, Atina-Sofya ilişkilerini bir anda gerginleştirdi. Yunanistan, Makedon- ya'nın, hiç olmazsa ülke olarak adını değiş- tirmeden tanınmasına karşj çıkıyor. Tabii, Atina'nın bu tutumunun Sofya'da ol- duğu gibi Ankara'da da makul karşılanması olanaksız. Nitekim dün Başbakan Demirel telefonda, bu konudaki bir sorumuzu yanıt- lerken şöyle dedi: ' 'Macaristan Dışişleri Bakanı da biraz ya- kındı, bu konuda Yunanistan çok baskı yapı- yormuş, Makedonya tanınmasın diye. 01- maz... Bir ülkenin dış politikası bir başka ül- kenin dış politikasının ipoteğinde olur mu hiç." Türkiye'nin de Bulgaristan gibi toplu bir yaklaşım sergileyerek, Makedonya'yla birlik- te Bosna-Hersek, Slovenya ve Hırvatistan'ı tanıması bekleniyor. Bu tanıma için eli kula- ğında denilebilir. Ancak zamanlama açısından Ankara'da henüz bu konuda kesin bir karar verilmiş de- ğil. Dün Başbakan Demirel'den bu izienimi edindik. Tanıma, Demirel'le Mitsotakis'in ay so- nundaki Davos buluşması sonrasına da bı- rakılabilir. Böylece Yunan Başbakanı'nın kendi iç muhalefeti karşısında belki sıkışma- yacağı akla geliyordur. Ama er geç, daha doğrusu çok kısa birsü- re içinde Türk-Yunan ilişkileri, Makedonya ve Bosna-Hersek'in tanınmasıyla yeni bir ra- hatsızlık boyutu daha kazanabilecek. • Üçgene hangj köşeden baktlırsa bakılsın, ortalığın kaynadığı görülüyor. Zaten Türkiye'nin stratejik önemi de her zaman güçlüklerle dolu olmuş bcyle bir coğ- rafyadan kaynaklanıyor. Ama bu coğrafya, Türkiye'ye getirdiği riskter kadar fırsatlar da sunuyor. Ağır başlı, temkinli, ama aynı za- manda ince dengeleri gözeterek, inisiyatif kullanmaktan kaçınmayan bir dış politika an-' layışıyla Türkiye, elini çok kuvvetlendirebi- lir; bölgedeki oluşumlarda ağırlığını arttırıp, yeni denklemlerde kilit rolü oynayabilir. Bu açılardan, şimdiye dek atılmış olan adımlar olumludur. Türk diplomasisi için gerçekten heyecan verici bir dönem... Türkiye, kendi evinin içini de, ekonomisiy- le demokrasisiyle düzene soktuğu ölçüde, coğrafyasından kaynaklanan riskleri, rahat- ça kendisinin yararianabileceği fırsatlara dö- nüştürebilir. Zeytinburnu Ziya Gökalp llkokulu, Kâzım özalp Uköğretim Okulu, Fatma Süslügil tlkokulu, Ayhan Şa- henk Ilköğretim Okulu, Nuri- paşa llkokulu, Gazipaşa llko- kulu. Bakırkoy Şirinevler llkokulu, Şirinevler Ortaokulu, Medeni Berk Orta- okulu, Bakırkoy Anadolu Lise- si, Kuleli llkokulu, Bakırkoy Sağlık Meslek Lisesi. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — KlT'ler konusunda ya- pılacak yeni düzenleme, koaliş- yon ortaklan arasında farklı sesler çıkmasına neden oldu. Devlet Bakanı Tansu Çiller, ku- rulacak yeni bir müsteşarlığa KİT'lerle ilgili tüm yetkilerin ve- rilmesini isterken, Başbakan Sü- leyman Demirel'in devreye gir- mesiyle, kurulacak KİT Müste- şarlığı'nın sadece bu kuruluşla- nn fınansmanından sorumlu ol- ması kararlaştınldı. Bakanlar Kurulu, dün Başba- kan Süleyman Demirel başkan- lıfında yaklaşık 4 saat suren bir toplantı yaptı. Devlet Bakanı ve Hukümet Sözcüsu Akın Gönen, toplantıdan sonra yaptıgı açık- lamada, Bakanlar Kurulu'nda ekonomik paket, vergi ve KİT reformu, finans ve dengeleme programlarının ele alınarak "açıklanacak hale geldigini" söyledi. Ekonomik çalışmalarda "insana ağırlık veren yatırımla- ra oncelik verildiğini" vurguia- yan Gonen, vergi paketi konusunda "Hükumetimiz elin- den geldiğince ek yiiklerden zi- yade, dağınıklığı giderme, kaynak israfını onleme gibi ko- nulara önem vermiştir" diye ko- nuştu. Gönen, KİT reformurfun "söasi açıdan" koalisyon proto- kolune uygun bir düzenlemeyle kabul edüdiğini, ancak Maliye ve Gumruk Bakanı Sümer Oral, Devlet Bakanı Tansu Çiller, Tu- rizm Bakanı Abdülkadir Ateş ve Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin- den oluşan 4 kişilik alt komis- yonun KİT konusundaki çalışmalara yarın sabaha kadar son şeklini vereceğini soyledi. Gönen, "KİT reformu kabul edildi. Bu arkadaşlar sadece bu reforaıun hangi kuruluş veya or- ganizasyonla yapılacağı, yeni teşkilatlanmaya mı gidileceği, yoksa Planlama veya Hazine'>le, >^ni mevcut düzenlemevle mi yapılacağını kararlaştıracak. Yoksa, reformun prensibi belirlendi" dedi. Bizim yaptığımız çalışmalar daha ziyade vergi alımını kolay- laştırıcı, devlet gelirlerinin top- lanmasında tekliği sağlayıcı ve sadeleştirici düzenlemeler" di- yen Gönen, şöyle devam etti: "Teşvik politikamızı da açık- landığında göreceksiniz. Daha ziyade insanın ön plana çıkarıl- dıgı yatırımlara ağırlık verildi. Teşvikte de, istihdam, üretim ve ibracatı artlırıcı konulara ağır- lık verildi. Finans sektörüyle il- gili yeni birtakım kurumlaşmalara da gidilecek. Yapacağımız reformlar, açık- landığında göreceksiniz, Türk ekonomik hayatında büyük re- form sayılacak calışmalardır. Paketimiz daha ziyade, ihraca- ta dönük sanayiyi canlandırma- ya, insana yönelik yatırımlara ağırlık veren, dağılmıs devletin toparianmasına ve gelir toplan- masındaki dağınıklığa son veren çalışmalarla ilgilidir." Akın üonen, butçe dışında çok sayıda fon bulunduğunu anımsatarak bunların "alınabil- diği ölçüde" bütçeye aktarılaca- ğını kaydetti. Gönen, "Kanunla kurulan ve kısa sürede biıtçe içi- ne alınmasında mevzuat yönün- den sıkıntı olanlar biıtçe dışı kalıyor. Onlarda mümkün ola- bildiğince butçe prensibi gerçek- leştirilecek, dağınıklığa son verilecek" diye konuştu. Alınan kararların emir, karar- name veya yasa değişikliğiyle uygulamaya geçirileceğini anım- satan Akın Gönen, Bakanlar Kurulu'nda ayrıca, önceki gün Malatya'da meydana gelen olay- Iann da ele alındığını bildirdi. Edinilen bilgiye göre Bakan- lar Kurulu'nda KİT'lerle ilgili bir müsteşarlık kurulması ka- rarlaştınldı. Ancak bu müste- şarlığın yetkileri konusunda SHP'li ve DYP'li bakanlar ara- sında görüş farklılığı belirdi. Bunun üzerine Devlet Bakanı Tansu Çiller'in öngördüğü diğer yetkilerin kısüarak söz konusu müsteşarlığı finansman konu- sunda yetkili kılınmasında an- laşmaya varüdı. Buna göre ano- nim şirket ve holding şeklinde örgütlenecek KlT'ler, kurula- cak müsteşarlığa bağlı olacak. Akın Gönen'in yaptığı açık- lamaya göre koalisyon protoko- lü doğrultusunda PTT, TEK, TMO, Tekel, TCDD gibi kamu hizmeti niteliği ağır basan kuru- luşlann dışında kalan KlT'Ierin, özel yasalan iptal edilerek yeni bir yasal düzenleme ile Ticaret Kanunu kapsamına sokulacak, anonim şirket şeklinde örgütlen- meleri sağlanacak. Oluşturulan şirketler sektör hoidingleri bün- yesinde toplanacak. Holdingler, bağlı şirketlerin yönetim kurul- larında oluşturulmasında hisse- dar sıfatıyla yetkilerini kullana- bilecekler. Edinilen bilgilere göre KİT'- lerle ilgili düzenlemeler konu- sunda bazı bakanlar arasında görüş ayrılığı ortaya çıkınca Başbakan Süleyman Demirel; Sümer Oral, Tansu Çiller, Hik- met Çetin ve Abdülkadir Ateş'- in ortak bir calışmayla konunun ayrıntılannı değerlendirmeleri- ni istedi. Ancak ortak çalışma- nın "özel bir komisyon" niteli- ği taşımadığı, sadece paketin di- linin diğer programlara uygun- luğunun sağlanması doğrultu- sunda olduğu belirtildi. Bakan- lar Kurulu'na katılan bir bakan, Hükümet Sözcüsü Akın Gö- nen'in bu ortak çalışmayı "yan- lışlıkla", "alt komisyon" şek- linde gazetecilere açıkladığını söyledi. Vergi affı Gürcü lider savaş istedi büyüklere Çocııklar, dersimiz grip (Bftf 1. Sayfada) tırarak stırdürüyor. tstanbul Ha- ber Servisi'nin bildirdiğine göre, sabafc erken saatlerde hastane- lerin acilı servisleri önüne dolu- şan hasüılar, kamuoyunda "ÇTin gribi r olarak bilinen salgından korunmak için saatlerce tedavi sırası beküyorlar. Doktorlar, el- lerincen gelen gayreti gösterdik- lerinibeUrtirken yurttaşlar, dok- torlann kendileri ile yeterince il- gilennediğinden yakınıyor. Grp salgını nedeniyle dün de Istanîul'daki okullann yaklaşık 300'inde daha eğitime ara veri- lirkeı diğer okullarda da sagjık taranası yapılıyor. Bakırköy Özel Çavuşoğlu tlkokulu'nda tarana yapan Bakırköy Milli Eğitin Sağlık Merkezi doktoru UlktÖzay, öğrenci velilerinin endL? etmemeleri gerektiğini öyldL "1-er zamanki gibi basit bir grip algını, korkulacak bir du- rum >ok" diyen Ülkü özay, ço- cukla'in özellikle soğuk hava- daxı iorunmasını ve kapalı yer- lerdefazla giydirilmemesini is- tedi. Jzmanlar, hastalığa yaka- lanaiarajiinlenme öneriyorlar. tstnbul Valiliği'nden dün ya- pılaıaçıklamaya göre ise Yalo- va» Itp, Bayrampaşa ve Sarı- yer ielerindeki tüm ilk ve orta dereeli okullar 20 Ocak 1992 günüe kadar tatil edildi. llc Sağlık Müdürlüğü ekip- leri trafmdan sürdürürlen tara- maJî sonucunda daha önce Ürnmiye ve Pendik'teki tüm olcıur tatil edilmişti. Ismbul Milli Eğitim Müdür- lügtetkiüleri, Istanbul'da bii- tüun «ullann tatil edilmesi için ll Hzıssıhha Kurulu'nun karar alrna gerektiğini kaydederek şimtve kadar böyle bir kararın alxaıadığını söylediler. Wara Valiliği de dün aldığı b i r Irarla Buyükşehir Belediye- si sırlan içindeki ilk ve orta de- receokulları pazartesi gününe ka.<i tatil etti. Bu süre içinde ö^rıcilerden dinlenmeleri ve C vitrjıni fazla olan yiyeceklej ye^•«Teri istendi. 2ıguldak'ın Ereğü ilçesinde de; ıp salgınının etkili olduğu billcldi. Okullarda görülen sal- gmaaxieniyle hastalanan öğren- c i l eıastanelerde tedavi altına a l -ıx. Zonguldak Milli Eğitim Mi.urü Yılmaz özdemir, grip n-<cr-ciyle Ereğli ilçesindeki ilk v«s a dereceli okullann pazar- tesiye kadar tatil edüdiğini söyledi. Bursa'daki bazı okullarda da suçiçeği, kızamık, kabakulak ve gripal enfeksiyon hastalıklanna rastlandığı öğrenildi. Milli Eğitim Müdürlüğü yet- kilileri, okullann sağlık .arama- sından geçirildiğini ve endişe edilecek bir durumun olmadığı- nı söylediler. Yetkililer, okulla- nn tatil edilmesinin "şimdilik" gerekli olmadığını da kay- dettiler. İl Sağhk Müdürlüğü yetküile- ri, son günlerde toplam 2 bin 100 ğrencinin kabakulak, kıza- mık, üst solunum yolu hastalık- lan, su çiçeği gibi şikâyetlerle çe- şitli sağlık kuruluşlanna başvur- duklannı bildirdüer. Bu arada, Dürdane Köyü İl- kokulu'nda 12 öğrencinin zehirli ishale yakalandığı ve tedavi al- tına alındığı öğrenildi. ll Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de okullann tatil edil- mesini gerektirecek düzeyde saJ- gın bulunmadığını kaydederek "Şimdilik sadece Sertur tlkoku- lu'nda su çiçeği ve kızamık, Ho- cailyas llkokulu'nda ise gripal enfeksiyon salgını var. Bu okul- lar da İcontrol altında" dediler. İstanbulldan A g n > destek gileyerek Ağn Merkez Tezeren Köyü İlkokulu'ndaki öğrenci arkadaşlarına kırtasiye ve giyim malzemelerinden oluşan bir kamyon eşya gönderdiler. Bir süre önce Ağn Merkez Tezeren Kö- yü llkokulu Müdürü İlker Vahit Mutlu'nun okullarına yazdığı ve yardım talebinde bulunduğu mektup özerine barekete geçen Çavuşoğlu Koleji llkokulu ögrencileri. okulda bir yardım kam- panyası başlattılar. Öğrencilerin kurduğu Sosval Dayanışma Kulübü'nün yürüttüğü kampan- yada kitap, defter, kalem, çanta ve benzeri kırtasiye malzemeleri ile kazak, ayakkabı, gömlek, paltodan oluşan giysiler toplanarak Ağn'ya gönderildi. Özel Çavuşoğlu İlkokulu'nun daha önce yaptığı kampanyalarda 1990 yılında Mardin'in Gerçüş ilçesi Hisar Köyü İlkokulu'na bir TIR eşya ve kırtasiye malzemesi, 1991 yılında ise UNICEF kampanyasına kendi harçlıklanndan top- ladıklan 1.5 milyon lira ile Çocuk Esirgeme Kurumu ve Bakırköy Çocuk Bakım Yurdu'na giy- si, oyuncak, kırtasiye yardımında bulundukları belirtildi. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Hükümet, vergi affıy- la yıllardır ödenmeyen yaklaşık 15 trilyon lira vergi borcunun büyük bölümünü toplamayı he- defliyor. Vergi borçlannın yak- laşık yüzde 70'inin 1 milyar li- ranın üstünde borcu olan şirket ve kişiJere aiı olduğu saptandı. Vergi affından yararlanacak mükellefler arasında, hükümet- teki zengin bakanlann yer alıp almadığı merak ediliyor. Edinilen bilgiye göre ekono- mik paketin önemli unsurlann- dan birini oluşturan vergi affı, 1.5 milyon mükellefi kapsıyor. Son üç yılda tahsil edilemeyen vergi tutan ise gecikme zamla- nyla birlikte 15 trilyon lirayı bu- luyor. Vergi borcu olan mükellefle- rin büyük çoğunluğunu küçük esnaf ve serbest meslek sahiple- ri oluşturuyor. 1 milyon liranın altında vergi borcu oİanlar, top- lam borçlu mükelleflerin yakla- şık yüzde 70'ini kapsarken bun- lann. borç tutan ise toplam ver- gi borçlannın sadece yüzde bi- rini oluşturuyor. Af kapsamına girecek mükelleflerin yandan fazlasının vergi borçlan 500 bin liradan az. Vergi borcu ve gecikme zam- larını ödeyemeyenlerin binde l'ini 1 milyar liranın üzerinde borcu olanlar oluşturuyor. Sayı- lan binin üzerinde olarak ifade edilen bu kesimin borç tutanrun, tahsil edilemeyen vergi borcu- nun yüzde 70'i olduğu belirtili- yor. Borcunu ödeyemeyen yakla- şık 1.5 milyon mükellefin yan- sımn ödeyeceği gecikme zammı tutannın hayli yüklü olduğu saptandı. Bu kesimin ödemek (~İf~]îîllf>T*î zonında olduğu gecikme zammı "'-••••"-M-'J- M. tutannın ise 1 trilyon lirayı aş- tığı tahmin ediliyor. Getirilecek afla, tahsil edile- cek vergi ceza ve zamlannm tu- tarının "vergi aslmı asmaması" benimsendi. Vergi ceza ve gecik- me zamları vergi ashnı aşmayan mükellefler için ise "ayn bir af düzenlemesi" düşünülüyor. Hü- kümet, vergi affıyla tahsil ede- mediği yaklaşık 15 trilyon vergi borcunun 10 trilyon lirasını top- lamayı hedefliyor. Istanbul'un, vergi borcu açı- sından ilk sırayı alan il olduğu belirlendi. tstanbul'da yaklaşık 800 bin yükümlünün vergi bor- cu tutannm 7 trilyon liranın üze- rinde olduğu ve böylece Türki- ye"deki tahsil edilemeyen toplam vergi borcunun yansını oluştur- duğu saptandı. Bu Üde borcu 1 milyar ürayı aşan mükellef sayı- sının da 600'ün üstünde olduğu ifade edildi. İstanbul'u sırasıyla Ankara, Bursa ve tzmir izh'yor. (Baştarafi 1. Sayfada) Gamsahurdia, önceki gece uçakla bu ülkeden ayrılarak Gürcistan'ın batı kentlerinden Suhumi'ye gitti. TSİ 02.00'de Suhumi'ye ula- san Gürcü lider iki saat sonra karayoluyla kentten aynlarak Gürcistan'ın bir başka batı kenti olan Zugdidi'ye geçti. Son iki gündür Gamsahurdia vanlısı gösterilere sahne olan'bu iki kentte nüfusun büyük ço- ğunluğunu Gamsahurdia'nın da mensubu olduğu Mengreli adlı etnik grup oluşturuyor. Ülkenin batı kesimlerinde sa- hip olduğu yoğun destek, Gam- sahurdia'nın geçen mayısta ya- pılan devlet başkanlığı seçimini yüzde 87 gibi ezici bir çoğunluk- la kazanmasında büyük rol oy- namıştı. Gamsahurdia'nın Zugdidi'ye varmasının hemen ardından, yandaşlan tarafından dün sabah kentte büyük bir miting düzen- lendi. Gamsahurdia mitingde yaptığı konuşmada, "yasadışı iktidar" olarak nitelediği Tiflis- teki geçici hükümeti devirmek için mücadelesine devam edece- gıni açıkladı. Gürcistan'a bu nedenle geri döndüğünü belirten Gamsahur- dia, iç savaşın başladığını ilan etti. Gürcü lider, Tengiz Sigua başkanhğındaki geçici hükümeti devirmek ve Tiflis'i yeniden ele geçirmek için tüm Gürcistan halkını "büyük yüriiyüşe" çağır- dı. Gamsahurdia'yı devirerek ik- tidara el koyan güçlerin liderle- rinden Caba Ybselyani, Gürcü li- dere karşı koymak üzere bulun- duğu bölgeye silahlı güçler gön- ÇGD 4 Parfümlü' topu bilirkişiye (Raftarafı 1. Sayfada) rına olanak sağlamak amacıyla düzenlenen basına açık toplan- tıya, "yasak" karanmn alınma- sında etkili olan raporu düzen- leyen bilirkişi heyeti üyeleri ile üretici firma temsilcileri, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Başkanı ve birkaç uzman katıldı. Parfümlü çamaşır suyu ACE'yi üreten Procter and Gamble firması teknik danış- manlarından Prof. Dr. Ali Be- ba dünyanın dört bir yanında parfümlü çamaşır suyu kullanı- lırken, bu ürünün Türkiye'de yasaklanmasının son derece yanlış olduğunu belirtti. Beba, parfüm içeren çamaşu sulannın deri ve solunum yolu hastalık- lanna yol açmadığını savuna- rak, kullanım esnasında bu su- lardan klor gazı çıkmadığını, kimyasal formüllerle açıkiama- ya çalıştı. Parfümlü Hypo'yu üreten Tarım Koruma Şirketi'nde 20 yıldır teknik danışmanlık yapan Kimya Yüksek Mühendisi Ha- di Gürlen de bilinçli kullanım- da, çamaşu" suyundan klor gazı çıkmayacağıru kaydederek, klor gazının ancak, tuz ruh gibi te- mizlik maddeleriyle birlikte kul- lanıldığında ortaya çıkacağını söyledi. "Yasak karanmn" uygulan- masında temel alınan raporu hazırlayan bilirkişi heyeti üyeleri ise, bu açıklamdiar karşısında görüşlerinde ısrar ettiler. Bilir- kişi heyetinden H.Ü.Eczacılık Fakultesi, Toksikoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Gönül Şahin, çamaşır suyuna parfüm katılmasının tüketimi pompa- lanmaktan başka bir yararı ol- madığını belirterek, üretici fir- malann aksine, bu sulann belirli koşullarda solunum yolu, deri ve gözleri irrite eden klor gazı çı- kardığını savundu. Sağlık Bakanlığı tarafından 18 martta toplanan bilirkişi ra- porunda görüşünü daha sonra bildireceğine ilişkin şerh koydu- ran Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakultesi, Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Burgaz ise bakanlığın, parfümlü çamaşır suyuna ithal izni vermesinden sonra böyle bir kurulu oluşturarak, yasaklama kararı çıkaraıasını eleştirdi. Burgaz, "Devletin kimyasal ürünlere ithal ya da üretim izni vermeden önce, bunların insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerine ilişkin testleri üretici firmadan istemesi ve kendisinin de bu yönde araştırma yapması gere- kiyor" dedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden Dr. Meftune Emi- roğlu ise, çoğunluğunu erkekle- rin oluşturduğu bir toplantıda, daha çok kadınları ilgilendiren çamaşır suyu konusunun tartı- şılması ile sağlıkh bir sonuca va- nlamayacağını söyledi. Rapora imza atan A.Ü.Tıp Fakultesi Farmakoloji Ana Bi- lim Dalı'ndan Dr. Suzan Usan- maz ise, parfümlü çamaşır su- yunda klor gazı çıkıp çıkmadı- ğı yolundaki tartışmaların çok anlamsız ve gereksiz olduğuna dikkat çekerek, çamaşır suyunu oluşturan hipokloritin, toksit bir madde olduğunu vurguladı. Bol bol kimyasal formulas- yonların konuşulduğu, toksidi- te kavramlannın tanışıldığı top- lantıda, TMMOB Kimya Mü- hendisleri Odası Başkanı Uğur Gürel, meslek odalarının konu- ya tarafsız yaklaştığını vurgula- dığı konuşmasında, "Üretici fir- ma temsilcileri, her ne kadar ça- maşır suyundan klor gazı çık- madığını iddia etseler de, çama- şır suyu kaynatma sırasında ısı arttığı için, tuz ruhu ve amon- yakiı temizleyicüerie kullamldığı için de asiditesi arttığı için ok- sijen değil, klor gazı çıkmakta- dır. Biz bu nedenle oda olarak, sadece tüketimi pompalamaya yönelik üretilen parfümlü çama- şır suyunu onaylamamaktayız" dedi. Toplantıda en fazla tartışılan konuyu klor gazı konusu oluş- turdu. Bu konuda taraflar gö- rüş birliğine varamazken, Proc- ter and Gamble firması temsil- cisi Prof. Dr. Ali Beba, satışla- rın yasaklanması konusunda, kendileri için saniyelerin bile önemli olduğunu belirterek, Ba- kan Aktuna'dan bu kararı oy- lamaya koymasını istedi. Ancak uzmanlar bu öneriye karşı çık- tılar. Bunun üzerine Bakan Ak- tuna, tarafsız bir bilim kurulu oluşturularak, konunun orada görüşüleceğini açıkladı. Beba'- nın "Biz buraya üzüm yeme>e geldik" sözüne ise, "Ama o üzümden zehirlenmek istemiyorlar" diyen Aktuna, ya- sak karanmn bu yeni komisyon tarafından alınacak karara gö- re yeniden gözden geçirileceği- ni söyledi. Aktuna yeni komis- yonun yarın toplanmasına baş- İanacağını açıkladı. açıklandı ANKARA (AA) — Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin (ÇGD), 1991 yıh Başanh Gazeteciler Yarışması'nda ödül alan gaze- teciler açıklandı. Haber dalında Milliyet gaze- tesinden thsan Akdemir "1 mil- yon dolan fare yedi", Sabah ga- zetesinden Korcan Karar da "Genelkunnay Başkam'na ze- hirii kahve" başhklı haberleriyle ödüle layık görüldüler. ÇGD Onur ödülü ise, mesle- ki ilke, gazetecilik onurundan ödün vermeyerek işsiz kalan ga- zeteciler adına, Güneş gazetesi önünde "onur çadın"nda dire- nen Yusuf Enginkaya'ya veril- di. ÇGD Genel Başkanı iken ve- fat eden Rafet Genç adına veri- len geleneksel Haber Ödülü'nü ise, Milliyet gazetesinden "Top- lu konut skandalı" haberiyle Zülfıkâr Doğan aldı. ÇGD'nin Yılın Başanh Gaze- tecileri Yanşması'nda ödül alan diğer gazeteciler şunlar: Röportaj dalında: NebiJ Öz- gentürk (Sabah-Yıhnaz Güney'- in annesi onu hâlâ hayatta sa- nıyor). İnceleme-araştırma dalında: Murat Koç (Günaydın - Milli Eğitim'de neler oluyor?) Siyasi magazin dalında: Ali Ekeyıhnaz (Aktüel dergisi), Re- cep Tanıtkan (Tempo dergisi). TV yayıncüığı dalında: Er- tuğrul Karshoğlu (TRT-Fırat'ın Türküsü belgeseli). Spor dalında: Celal Demirbi- lek (Hürriyet - Israilli ayyıldızlı mayo ile güreşti). Yerel basın haber dalında: Cumhur Kılıccıoğlu (Siirt Mü- cadele gazetesi - Kalkınmada önceh'k: Masal). Spor fotoğrafı dalında: Os- man Başkır (Hürriyet, Karade- niz - Salonda yumruklar konuş- tu). Fıkra dalında: Nuri Kayış (Kapatılan Ankara Ulus gazete- si - Karşa bana dedi ki...) Onur Ödülü: İşsiz gazeteciler adına Yusuf Enginkaya. derdiklerini açıkladı. Interfaks- ın haberine göre Yoselyani, Gam- sahurdia ve yandaşlannın ülke- deki yeni yönetime karşı "gercek bir tehdit" oluşturmadığını sa- vundu. Yosefyani, liderliğini yaptığı Mhedrioni örgütüne bağh silahlı milislerle Tengiz Ki- tovani önderliğindeki ulusal mu- hafızlardan bir bölümünün Gamsahurdia'nın bulunduğu Zugdidi kentine gönderildiğini söyledi. Tiflis'te hâlâ 500 ulusal muhafız bulunduğunu kayde- den Yoselyani, Gamsahurdia yanhlanmn saldınya geçme ola- süığı karşısında ülkenin her ye- rinden gönüllüler topladıklannı belüttiler. Tiflis'teki Gamsahurdia yan- lılannın dün liderlerinin ülkeye dönüşü üzerine gösteri yaptıkla- n bikürildi. TASS, göstericilerin "yasal hükümetin işbaşına dönmesuü" istediklerini kaydet- ti, ancak sayılanna ilişkin bilgi vermedi. Radyasyonlu Yaklaşık 5 yıldır süren da- vada. Yenişehir Sulh Ceza Mahkemesi heyeti, sanık Kı- sagün'ün, "Gıda Maddeleri Tüzüğü 567/a, 3/2 maddeleri aracılığıyla TCK'nın 396. maddesi gereğince takdiren ve teşdiden 6 ay hapis ve 25 bin li- ra ağır para cezası ile cezalan- dırılmasına" karar verdi. Ancak mahkeme heyeti, sa- nığın "ivi hali ve ticari yaşamı- nı" dıkkate alarak hapis cezasını erteledi. Dava neydi? 26.4. l98jLtarihinde Sovyet- Çernobil nükleer kazası son- rası yayılan radyoaktif yüklü bulutlar Türkiye'nin Karade- niz sahillerini de etkilemişti. 1987 ve 1988 yıllannda Türki- ye ve dünya kamuoyunda tartışmalara yol açan radyas- yonun özellikle Doğu Kara- deniz'de 1986 ürünü çay ve fındığı etkilediği savunulmuş- tu. Naklen (Baftarafı 1. Sayfada) müş, televizyonun karşısınday- dık. Soluk venneyeD yanşlan içinde karsdaşan bu sert sporun oyunculannın yumruk ve sopa- taria karsılaşması gladyatörierin gösterisi denli acımasız geldi bi- ze. Bu "erkek" sporlannın oyun- culan arnk bep daha hızh ve da- ba kaslüar. Teknolojik açıdan da ber türiü yarduna sahipier. Ama pistte hâlâ kolesyumun kurallan gecerli. Tek bir farkla; kolesvumda sporsör ve televiz- yon kameralan yoktu..." Başyazısım bu konüya ayıran "La Sumpa" gazetesi ise "Spor bir savaş degildir" dedi ve yazı- sını şu satırlarla sürdürdü: "Bir oyuncu savaş eder gibi oynama- ya başlarsa oyun durdunılur ve banş kurallan icine sokulur. Oy- sa hokeyde oyunun kendi doğal sonucuna ulaşması gerekiyor. Kimse oyunu durdurmuyor. Bu kez ise hep birlikte seyrettik. Oyunun doğal sonucu ölnm ol- du. Sizce arük bu oyunun kural- lannı değiştinnenin zamanı gel- medi mi?" Italya'nın Fransa sınırındaki Montblanc eteklerindeki kayak kasabası Courmayeur'de mey- dana gelen olay, spor ve şiddet konusunu gene tüm gazetelerin birinci sayfasına taşıdı. ttalyan Hokey Şampiyonası 1 nın gelecek vaat eden isimlerin- den 19 yaşmdaki milli oyuncu Miran Schrott'un hockey pistin- de biten yaşamı şampiyonadan aynlmayı tartısan takım arka- daşlan arasında şok yarattı. Olayın ardından ifadesi alı- nan "katil" sporcu Jimmy Bo- ni ise kendisini arkadaşımn ölü- münden sorumlu hissetmediği- ni söyledi. "Bu oyunun parcası" dedi-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle