15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
M7 OCAK 1992 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U jslamcıların, bugün cuma namazından sonra çeşitli eykmkre girişmelerinden endişe ediliyor Cezayir'de 'cuma' gerginliğiIslami Selamet Cephesi (FIS), taraftarlarına 'sakin olun' çağrısı yaptı. FIS ile darbe öncesinde iktidarı elinde tutan Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN), ülkede yönetimi ele geçiren Yüksek Devlet Komitesi'ne (YDK) karşı yürütülecek muhalefet konusunda görüştüler. YE>K'nın Başkanı Muhammet Budiaf, 27 yıllık sürgünden sonra dün Cezayir'e dönerek görevine başladı. Dış Haberier Seı-visi — Cezayir'de gözler ler yapılıyor. Görüşmelere, Sosyalist Güçler bugunkü cuma nam.aanda. Ajanslar, iktidar BirÜği'nin de katıldığı duyunıldu. yollan kapatılan İslamcılann bugün çeşitli ey- YDK'nın başkanüğma getirüdiği açıklanan lemlere girişebilecegini belirtiyorlar. Buna Muhammed Budiaf da dün uzun süredir sür- karşın, Islami Selamet Cephesi (FIS), Ceza- yir'i şiddete başvunnadan Islam devleti ya- pacaklannı bildirdi- Bu arada Ulke yönetimini elinde bulundu- ran Yüksek Devlet Komitesi'ne (YDK) karşı FIS ile ülkeyi 28 yıWır yöneten Ulusal Kur- tuluş Cephesi (FLN) arasında ortak bir mu- halefet politikası belirlemeye ilişkin görüşme- günde yaşadığı Fas'tan Cezayir'e döndü. Bu- diaf, Fransa'ya karşı kazanılan bağırasızlık savaşının kahramanlanndan binsi olarak bi- liniyor ve istifa eden Cumhurbaşkanı Şadli Bincedid'e karşı muhalefetiyle tanınıyor. Şadli Bincedid'in istifası ve ardından da ikinci tur seçimlerin iptal edilmesiyle seçim yoluyla iktidara gelmeleri engellenen Islam- GÖRÜS cılann, bugün protesto eylemlerine girişme- leri bekleniyor. FIS, üç gün önce taraftarla- rına çağrıda bulunarak "ber tüıiü olasdığa karşı" hazır olmalarını istemişti. Ajanslar, başkent Cezayir'de camilerin bu- lunduğu mahallelere yakın bölgelere ordunun yığınak yaptığını, kent merkezinde de güven- lik önlemlerinin arttırıldığını bildiriyorlar. Gözlemciler, iktidar yollan kapatılan İslam- aların, şiddet eylemlerine kalkışabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu yöndeki beklentilere karşm FIS, taraf- tarlarına çağnda bulunarak tahriklere kapıl- mamalannı istedi. FlS'ın geçici lideri Abdül- kadir Hacani yaptığı açıklamada, Cezayir'i lslam devleti yapmak yolundaki isteklerinden vazgeçmediklerini, ancak bunu şiddete baş- vurmadan gerçekleştireceklerini söyledi. FIS, 26 aralıkta yapılan genel seçimlerin ilk turunda 188 sandalye kazanmış, dün yapıl- ması gereken, ancak iptal edilen ikinci tur se- çimlerden iktidar olarak çıkmalan hemen he- men kesinleşmişti. 199 sandalyenin sahibini bulacağı ikinci tur seçimlerde FlS'ın iktidar olması için 28 sandalye kazanması yetiyor- du. FIS, seçim kampanyalan süresince Ceza- yir'de şeriatın yerleştirileceğini, kadınlann ça- hşmalanna izin verilmeyeceğini, okullarda er- keklerle kızların ayn ayn sınıflarda öğreni- me tabi tutulacaklanm işlemişti. Bu arada, FIS ile FLN'nin ortak bir tavır alınması yolunda görüşmelere başlaması, il- ginç bir gelişme olarak dikkat cekiyor. Reu- ter'in haberine göre lslamcılarla darbe önce- sinde iktidarda bulunan FLN'nin görüşme- si, YDK'ya karşı muhalefetin büyüyeceğinin işareti sayılıyor. Ajanslar, Sosyalist Güçler Cephesi'nin de (FSS) katıldığı görüşmelerle ilgili aynntılı bil- gi aknamadığını, ancak partiler arasındaki diyaloğun sürdürüleceğini bildiriyorlar. FLN ve FSS, yönetimi elinde bulunduran YDK'nın anayasa dışı bir kurum olduğunu açıklamış- lardı. Sürgünde bulunduğu Fas'tan bugün Ulke- sine dönen Cezayir kurtuluş savaşı gazilerin- den Muhammed Budiaf yemin ederek, yöne- timi ele alan Yüksek Devlet Komitesi'nin baş- kanı olarak göreve başladı. Budiaf, Cezayir'e döndükten sonra "Halkımın refahını sağla- mak için eiimden gelen bütün gayreti göste- receğime ve onlara hizmet edeceğime söz veriyorum" dedi. 5 kışıden oluşan Yüksek Devlet Komitesi'n- de Savunma Bakanı Halid Nezzar'ın guçlü konumda olduğu öne sürüldü. AP'nin habe- rine gore Buddiafın ve diğerlerinin komite içindeki rolleri göstermelik bir nitelik taşıyor. Melek: Demokrasi için çok erkendi FAİK MELEK (Emekti Buyükelçı) Cezayir'deki görevimden 1978 yıünda aynldun. Üzerin- den 14 yıl geçti. Ülkede şüp- hesiz pek çok şey değişrniştir. Bununla beraber, bugün Ce- zayir'de karşılaşılan duruma nasıl gelindiğinin cevabını ararken aşağıdaki hususlann gözden kaçırılmaması gerek- tiği kanısındayım: 1- Cezayir, idare edilmesi çok zor olan bir ülkedir. Ce- zayir halkı sert karakterli, dik başhdır. Fransız sömürgecili- ğinden kanlı savaş vererek kurtulmuş olmanın gururunu taşır. Bununla beraber Ceza- yirlilerin Fransız etkisinden ve aüşkanlıklarından kopmalan uzun bir zaman almıştır. Bu sefer de Arabizasyon politi- kası çerçevesinde son yıllarda güçlenen aşın dinciük cereya- nının ağına tak'lmıştır. 2- Cezayir devleti 1962'de kumlduğunda ülkede her şe- yi sıfırdan başlatmak gereki- yordu. Devletin idareci kad- rosu yoktu, bilgi ve tecrübesi yoktu. O yıllardaki 13milyon nüfus içinde üniversite mezu- nu Cezayirli sayısı sadece 600 idi. Yani doktoru, avukatı, mühendisi vs ile hepsi bundan ibaretti. Onun için kendine mahsus Müslüman ve sosya- list bir rejim uygulayan Bu- medyen iktidan zamanında devlet bütçesinin üçte biri eği- time tahsis edilerek gençlerin okutulmasına ve Arapça di- linde yetiştirilmeleriııe büyük önem verildi. Sanayi ve tanm reformlan da harekete geçiri- lerek ülkenin ekonomik kal- kınmasına hız verilmek isten- di. Bir taraftan da Cezayir'- in hep Magrep hem Arap ale- mi hem de Üçüncü Dünya ül- keleri nezdindeki itibar ve ye- rinin pekleştirilmesine çalışıl- dı. Bütün bunlar için ülkenin petrol, tabii gaz ve maden kaynaklan seferber edildi. Ancak, ekonomik zorluklann üstesinden bir türlü gelineme- di. özellikle de 1986 yılında dünya petrol ve tabii gaz fi- yatlan düşünce Cezayir'in dış gelir kaynaklan yanya indi ve ülkenin ekonomik kalkınma süreci büyük ölçüde yavaşla- dı. O kadar ki bugunkü Ce- zayir'de 23 milyona varan nü- fusun yüzde 70'i 25 yaşın al- tında ve aktif nüfusun beşte biri işsiz durumdadır. tşsizle- rin yarısı gençlerden oluşu- ycr. Eğitim sistemi yetersiz kalmış durumda; ülkede mes- ken buhranı hızlı nüfus artışı karşısmda had safhada.Hal- km ana ihtiyaç maddelerinin dağüımı çok düzensiz. Belli başlı yiyecek maddelerinde suni yokluklar süriip gidiyor. Suiistimaller, çıkar kavgalan, siyasi iktidarı kemiriyor. Bü- rokrasi çarkı yetersiz kalıyor ve ağır işliyor. Işte bence Cezayir'in bu- gün karşılaştığı dramın ana nedenini bu ekonomik sıkın- tılarda ve halkın sabır ve ta- hammül gücünü yitirmiş ol- masında aramak gerekir. 3- Diğer taraftan, dünya- daki insan haklan ve Özgür- lük cereyanlan, AGİK süre- ci, dini köktencüik cereyanla- ruıın lran ve Libya gibi ülke- lerde hızla güçlenmesi, Doğü Avrupa ülkelerinde sosyalist sistemin başansızlıkla sonuç- lanması Cezayir'de de siyasi iktidarın gözünü açmış, özel- likle 1988 ayaklanmaları üze- rine Cezayir'de tek parti ikti- daruun başlattığı demokratik- leşme cereyanı, ekonomik re- form programıyla bir arada yürütülmek suretiyle ülkeyi dar boğazdan çıkarmayı amaçlamıştır. Ancak bu cü- retli girişim, bir taraftan Ce- zayir'in 25 milyar dolara ula- şan dış borçlarının ekonomik kalkınmayı yavaşlatması, di- ğer taraftan siyasi iktidar için- deki "tutııcu" ve "refonn- ca" güçler arasındaki çekiş- menin demokratikleşme sürl- cine olumsuz etkide bulunma- sı nedenleri ile başanya ula- şamamış ve Ulke içindeki din- ci güçler, kaynağı dışanda olan aşın köktencilik odakla- nnın maddi ve manevi deste- ği ile halkın bu huzursuzluk ortamından yararlanmayı ba- şarmışlardır. 4- Sonuç olarak denilebilir- ki, Cezayir'in büyük ekono- mik sorunlan vardı ve bunla- nn üstesinden gelinemiyordu. Halkı tatmin için demokra- tikleşme yoluna yönelindi. Ancak Cezayir'de demokra- si oyununu tam şartlan ile oy- namak için henüz vakit er- kendi ve ekonomik zorluklar içinde ulke buna hazır değil- di. Buna rağmen hızlı gidildi, huzursuzluk büyüdü. Bundan dinci gruplar yararlanıp hal- kı ve özellikle gençleri kendi saflarına çekmeyi başardılar. Ama şimdi ordu duruma el koymuş vaziyette. Siyasi ikti- dar ile halk bugün karşı kar- şıya, dini köktenciliğin ağır basma tehlikesi bertaraf edil- miş değil. Küçük bir kıvılcım iç savaşı patlatabilir veya Ce- zayir, demokrasiyi rafa kaldı- np tekrar 196O'lı ve 1970'li yıllann askeri idaresine döne- biür. PARÎS Darbe Fransa'yı böldü MtNE G. SAULNIER PARİS — Fransız basmımn "Türk usulü" olarak tanımladığı Cezayir'deki "anayasal" askeri darbe, Fransa'yı böl- du. Sağ muhalefet partileri, görece bir şiddetle demokrasinin kesintiye uğrama- sını eleştiriyor. Iktidardaki Sosyalist Parti ve Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın tutumu ise askerleri suçlamadan de- mokrasiden uzaklaşümasım, "hafifçe" eleştirmeye dayanıyor. Cezayir'deki darbenin başından beri konuyla ilgili fikir belirtmeyen FMnço- is Mitterrand. ülkede önceki gün kuru- lan "Yiiksek Devlet Komitesi"nin yöne- timi ele alacağmın anlaşılması Uzerine- ilk kez tepki gösterdi. Fransız Cumhur- başkanı'nın Cezayir olaylanyia ilgili açıklaması özetle şöyle: 'Cezayir'de serbest seçimlerie başla- yan siireç kesintiye uğramış bulunuyor. Oiagandışına çıkan bu durum, anaya- sa] bir boşluk varatmışur ve Cezayir yö- neticilerini anayasa metinlerinde var ol- mayan bir yanıt iiretmeye zorunlu kıl- maktadır. Bu ülkede olanlan yargıia- mak hakkına sahip defüm. Yalnızca Cezayirli yöneticilerin, kopan demokra- si ilmeğiııi yeniden bağlamakla ancak onur kazanabileceklerini döşünüyorunı.' Çerçevesi belli bir yorum yapmaktan kaçınan Fransız Sosyalist Partisi içinde bir bölüm, üst düzey yöneticisi FIS'ı ba- şa getirecek de olsa demokratik sürecin kesilmemesi gerektiğini savunurken di- ğer bir kanat ise FlS'ın iktidara gelme- mesi için alınacak her önlemin geçerli olduğunu öne sürüyor. Bir milyon Cezayirlinin yaşadığı ve bir o kadar Fransmn Cezayir'de sömür- geci olarak bulunmuş ailelerden geldi- j — , „ , , , ği Cezayir konusunda, Fransa kamuo- ÇELIŞKILER ULKESI — Cezayir'de Islamcılar, iktidara gelememenin sıkınlısını yaşıyor. Başken: Cezayir'in sokakların- yu da aynı oranda duyarlı ve bölünmüş da da >aşam, çelişkilerle surü\or. (Fotograf: AP) durumda. THE SUNDAYTIMES Libeml demokrasi bu kez komürüztn yerine Islanüa karşı karşıya Batı bin yıldır Islaıııı aıılaıııachGazetedeki makalede, "Aydınlanan İslam uzun süren felç durumundan kurtuluyor. Batının beş yüzyıl süren altın çağı kapanmak üzere. Şimdi Müslüman devletler kurma zamanı geldi" deniyor. Haber Merkezi - "Yüzyıl boyunca Batı. komünizmi an- layamadı. Sonunda anlaması- nın da bir anlamı yoktu, çünkü anlaşılmaya değer hiçbir şey kalmamıştı. Batı, 1.000 yılı aş- kın zamandır da İslami anlaya- madı. Ama bu kez bunun çok önemi var. Çünkü Tanrı'nın iti- ci gücüyle yürüyen bir sistem, ekonominin dürtüsüyle işleyen bir sisteme kıyasla çok daha muğlak, kalıcı >e akılcıdu*." Bu cümleler Sundav Times gazetesınde Bryan Appleyard imzasıyla "İslamın ilerley işini aleyhimize olmasına karşm gö- zardı ediyoruz" başlığı altında yayımlanan yanda yer alıyor. Yazı şu cümlelerle sürüyor: "Birçok kişinin korku uyan- dıran hesabına göre İslamiyet, Batı'nın liberal demokrasisine karşı dünya çapında muhalefet etmekte, komünizmin yerini al- dı. İran devrinıi, pek çok kişi- nin tahminlerinin aksine .uzun süreli ve başarılı olduğunu ka- mtladı, Cezayir'de halk, kitle halinde İslam Selamet Cep- hesi'ne oy verdi, Sovyetler Bir- liği'nin y ıkıntıları arasından da şimdi ellerinde nükleer silah bulunduran Müslüman devlet- ler yükselmeye başladı. Batı bu kez de kendi değerlerinden nef- ret edenlere karşı bir şamar oğlanı bulmaktan öte bir şey yapmayacak. İslamın en büyük varlık ne- deni, Hıristiyanlığa karşı oluş- turulmuş olmasıdır. Her şeyin de üzerinde, başka bir dünya- nın dini olarak kurulmamıştı Modern Hıristiyanlar bu dün- yadan diğer dünyaya geçebili- yorlar. Ama Müslümanlar bunu yapamıyorlar. Hazreti Muhammet kendisine inanan- ları arkasına alarak savaşa gir- di, toplumsal »e siyasi ilkeler getirdi. Bugün ise Batı'nın gözünde Müslüman siyasoti, büyük öl- çüde nefret ve kınamayla izle- niyor. Körfez ülkelerine hane- danlar ya da askeri diktatorya- lar İran'a da dini mantıkla yönerilen bir çeşit Stalinist sis- tem olarak bakılıyor. Müslü- manlık; ekonomik. politik ve kültürel olarak alt düzey de ka- lıyor. Yolsuzluk diz boyu. Yapılan çözümleme 500 yıl boyunca tslamiyetin durgunluk dönemine girdiği ve bir dizi makro-siyasi tuzağa düştüğü- dür. Aydınlanan İslam, uzun süren felç durumundan kurtu- luyor. Batı'nın beş yüzyıl süren altın çağı kapanmak üzere. Li- beral demokrasi, yüreğine çö- reklenen boşluk nedeniyle yı- kılmak üzere. Pek çok çağdaş Müslüman toplum, dar kafalı dindarlıklan nedeniyle başarı- sız katmışlardı. Şimdi) se, tam anlamıyla Müslüman olan dev- letler kurma zamanı geldi." Fransız İslam Uzmanı Gilles KepeVe göre darbeciler, lslamcılarla uzJaşma yollan anyor Cezayîride zaman Islamın lehine işliyorKepel Şadli'nin düşürülmesi, ordu hiyerarşisinin, İslami Cephe'nin ban kanatlarıyla uzlaşma arayışının bir ürünü. Ordu, hem keıdilerinin hem de İslamcıların kabul edebileceği FLN'nin sakallıları arisından bir isim anyor. Fransa'nın herhangi bir rolünün olduğunu saımıyorum. RIŞEN ÇAKIR Fransa Uluslararası İncele- m e ve Araştırma Merkezi'n- d e ;alışan Gilles Kepel, Ceza- yirie askeri darbeyi yapanlann tslancılarla uzlaşma yollan ara- dığ görüşunde. Fransa'nın olayla ilgisi ol- rnalığını savunan Kepel, Ce- za^r'de "Suudi tarzı" bir fomülün uygulanabileceğini i<Jca ediyor. Kepel, Cumhuri- yein, Cezayir'deki gelişme- kcr; ilgili sorulannı şöyle ya- nıudı. Cezayir'deki İslami Sela- ırnc Cephesi (FIS), diğer İsla- nıiıareketlerden hangi yönüy- l*>rılıyor? IEPEL - Önce iktidan ele ge;rip ardından toplumu *-*ykarıdan aşağıya" lslami- fe*Vrmek isteyen Arap dünya- 80'li yıllarda ortaya çıkan darbeci İslami hareket- lerin aksine FIS tabandan, yani bireyden başlayan yeni- den İslamileşme hedefıyle sjvil toplumu adım adım kuşatma- va girişti. Devletin eğitim, konut gibi hizmetlerin hiçbirini temin edemez olduğu, kokuşmuş ve beceriksiz bir görünüm arz et- tiği gecekondu bölgelennde FIS militanlan çok yoğun bir çalışma yürütüp güçlü bir ağ ördüler. Çocuklara eğitim olanakla- n, tesettürlü kız öğrencilere bedava taşıma kolaylıklan sağladılar. Ramazan ayların- da vurgunculuğun önüne geç- mek için "İslami bakkallar" açtılar. Suudı Arabistan'dan gelen yardımlan veya büyük tüccarlann bağışlannı itinay- la bu işlere sevk ederek büyük bir itibar kazandılar. - Cezayir'in yakın gelece- ğinde neler olabilir? • KEPEL - Bana göre za- man FlS'ın lehine işliyor. Çünkü bugün ona karşı koya- bilecek önemli bir toplumsal güç mevcut değil. — Cezayir'de ordunun mü- dahalesinde Bat'"nın, özellikle de Fransa'nın parmağı olduğu yolundaki iddialara ne diyorsu- nuz? KEPEL - Devlet Başkanı Şadli'nin düşürülmesi, ordu hiyerarşisinin FlS'ın bazı ka- natlarıyla uzlaşma arayışının bir ürünüdür. Kendi toplum- sal konumlarını kurtarmak isteyen devlet partisi FLN'nin nomenklaturası, Cezayir'de "barbefelen" (Sakallı FLN- ciler) denen kişiler arasında hem kendilerinin hem İslam- cıların kabul edebileceği birini anyor. Yani bir tür "Suudi tarzı" çözüm aranıyor. Darbede Fransa'nın herhangi bir rolü- nün olduğunu sanmıyorum. FIS, Fransa'yı itham etmenin, ikinci turu iptal ederek seçim zaferlerini ellerinden alan yeni iktidara karşı militanlarının harekete geçirebilmekte büyü- leyici bir etkisi olduğunu çok iyi biliyor. — Cezayir deneyi sizce İs- lam-demokrasi ilişkisi tartış- masına nasıl katkıda bulundu? KEPEL - Ortada çelişik bir durum var: FIS iktidar ba- samaklannı en demokratik yollardan tırmandı ve seçim sürecini kesintiye uğratanlar ise "demokrasT'ye sahip çık- tıklannı söyleyenler oldu. Di- ğer bir çelişki de şu: FIS. sü- rekli savunduğu "Allah'm hâkimiyeti" önünde engel teş- kil ettiğini düşündüğü "de- mokrası"yi ortadan kaldıra- cağı konusunda hiçbir şüphe- ye yer bırakmadı. FlS'a göre "demos" yani halk, herhangi bir hâkımiyete sahip olama- yacak bir puttur. PORTRE GİLLES KEPEL îslam uzmanı Fransa'nın genç kuşak İslam araştırmacıları içinde en parlak isimltrden olan Gilles Kepel ilk olarak Mısır'daki İslami hareketler üzerine calıştı ve 'Prophete et le Pharaon' (Peygamber ve Firavun) adlı kitabını yayımladı. Ardından Fransa'daki göçmen işçiler üzerine yaptığı araştırmayı 'Banliyölerdeki İslam' adlı kitabında topladı. Arap, Iran'ı çjesteklemiyor • KAHİRE (AA) — Arap ülkelerinin, İran'ın, bağımsızlığını yeni kazanan Orta Asya cumhuriyetleri üzerinde etkili olmasını engellemeye çahştıklan, İran'ın da bölgede kendisine en önemli rakip olarak Türkiye'yi gördüğü ileri sürüldü. Reuter'in Kahire'deki diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in, ülkesinin yüksek düzeyli din adamlan ile Din İşleri Bakanlığı'na, bu cumhuriyetlerin Mısır'ın etki ve denetimine çekilmesi yolunda calışmalan için direktif verdiği belirtildi. 'Kıyamet topu ııydıı içindi ? • LONDRA (AA) — Irak'ın Körfez savaşı öncesinde geliştirmeye çalıştığı ve dünya kamuoyunda "kıyamet topu" olarak tanınan silahın yaratıcısı Christopher Cowley, topun, askeri amaçlarla değil, uzaya uydu göndermek için yapıldıfını öne sürdü. ıngiltcrs Avam Kamarası'na bağlı soruşturma komisyonuna ifade veren Cowley, Irak'ın uzaya uydu gönderen ilk Arap Ulkesi olmak istediğini söyleyerek "kıyamet topu"nun hiçbir askeri amaç için tasarlanmadığını ve bu amaçlar için kullamlmaya uygun olmadığını iddia etti. ABD darbogazda • NEWHAVEN(AA) — Ekonomik darboğazdan bir türlü çıkamayan ABD'de, tanınmış kuruluşlar birer birer çeşftli tasarrufpoütikalannı yürürlüğesokuyor. Bu şirketlerin bir bölümü yan kuruluşlannı kapatma, satışa çıkartma kararı ahrken eleman çıkartma bu yeni tedbirler arasında ilk sırada yer alıyor. Amerikalılann gururla bahsettikleri Yale Üniversitesi de 8.8 milyar dolarlık bütçe açığını kapatamayınca personel çıkartan büyük holdingleri kendine örnekaldı. El Salvador'da barış • MEXtCO (AA) — El Salvador'da, 12 yıldır süren ve 75 bin kişinin öldüğü iç savaşa son verecek banş anlaşması, hükümet ile Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN) gerillaları arasında dün Meksika'da imzalandı. İmzalanan anlaşmaya göre, El Salvador topraklan üzerinde 1 şubattan geçerli olmak üzere ateşkes ilan ediliyor. Anlaşma aynca, FMLN'nin yasallaşarak siyasi parti olarak tanınmasını, El Salvador silahlı kuvvetlerinde indirime gidilmesini, ulusal polis teşkilatının oluşturulmasını ve seçim sisteminde reform yapılmasını öngörüyor. Ifeltsin'den suçlama • Dış Haberler Servisi — Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, hükümetin uyguladığı ekonomik reformlan savunarak yerel bürokratlan, fıyatlann serbestçe oluşmasına engel olmakla suçladı. Yeltsin, "pazarı denetim altında tutan mafya" olarak nitelediği yöneticilerin aşın fiyat artışına neden olduklannı söyledi. Rusya lideri, halkın tepkisini kullanarak, "siyasi kariyer yapmaya" çalışmakla suçladığı bazı politikacılan da reformlara destek vermeye çağırdı. Dokunulmazlık oylaması • ATİNA(AA) - Gümülcine ve İskeçe bağımsız milletvekilleri Dr. Sadık Ahmet ve Ahmet Faikoğlu'nun dokunulmazlıklarının kaldırılması için Yunanistan parlamentosu komisyonunda yapılacak oylama, gerekli çoğunluğun sağlanamamasi nedeniyle ertelendi. Atina savcılığının iki Türk milletvekilinin Yunan Ceza Kanunu'nun 183. ve 141.maddelerinı ihlal ettikleri gerekçesiyle dokunulmazlıklannın kaldırılması isteminin görüşüldüğü parlamento komısyonu toplantısına katılan parti temsıicileri ise milletvekıllerinin dokunulmazlıklannın kaldırılmaması taraftan olduklannı açıkladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle