Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
KaddafPden
yeni tesis
• \VASHINGTON (AA)
,— Libya'nın Rabta'dakine
benzer btr kimyasal silah
fabrikası kurmakta olduğu,
Ostelik bu fabrikanın
yeraltında inşa edildiği önc
sürüldü. Washington Times
gazetesi, Amerikan
istihbarat servislerine
dayanarak, yeraltı
fabrikasınm, Trablus'un
birkaç yüz km. güneyinde
inşa edilmekte olduğunu
yazdı.
Muhalefetten
SBKFye tehdit
• MOSKOYA (AA) —
Sovyeüer Birliği Komûnist
Partisi'nin, 'tarihi' olarak
nitelenen 28. kongresine iki
hafta kala, partinin liberal
kanadı, SBKP programının
ve tüzüğünün önemli
ölçüde değıştirilmemesi
halinde partiden aynlma
tehdidinde bulundu.
Demokratik Platfonn
adıyia bilinen liberal
kanadın Moskova'daki
koordinasyon toplantısında,
SBKP'nin adıru değiştirmesi
ve 'komûnizmin partinin
ideali olmaktan çıkanlması'
istendi.
Moratoryum
ttanı ertelendi
• MOSKOVA (AA) —
Litvanya Parlamentosu,
cumhuriyet hükümetinin
bağunsızhk ilarunın
dondurulmasına ilişkin
önerisini görüşmeyi
ertelediği bildirildi.
Utvanya Parlamentosu
basın merkezi yetkilileri,
Litvanya Yüksek Sovyeü
başkanbk divanının yaptığı
toplantıda, hükümetin
önerdiği 'moratoryum
ilamnın' görüşülmesini,
Başbakan Kazimiera
Prunskiene'nin Yunanistan'a
yapmakta olduğu ziyareti
tamamlayarak Vilnius'a
dönmesine kadar, ~
parlamento gündemine
almamaya karar verdiğini
söylediler.
Saddam
Israil'i uyardı
• BAGDAT (AA) — Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, "kendileri ya da
bir Arap iilkesine
saldırması durumunda"
Israil'e karşı topyekûn bir
saldında bulunacaklan
yolundaki uyansını
yineledi. Saddam Hüseyin,
Bağdat'taki bir konferansta
dün yaptığı konuşmada,
"Irak ya da Araplara karşı
bir saldında bulunurlarsa,
elimizdeki tüm silahlarla
karşıhk veririz" ifadesini
kullandı.
Iran-Irak
görüşüyor
• LEFKOŞA (AA) — lran
ve Irak'ın, doğrudan banş
görüşmeleri yapılması
konusunda hazırlıklara
başladıklan bildirildi. lran
Cumhurbaşkanı Haşimi
Rafsancani, iki ülkenin
temsilcilerinin, hazırhk
görüşmeleri yapmakta
olduklarını söyledi. Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, geçen ay
Rafsancani'ye iki mektup
göndererek, banş
konusunda bir doruk -
toplantısı yapmalanru
önermişti. lran ise ihtiyatlı
bir cevap vererek, öncelikle
alt düzeyde görüşmeler
yapılması gerektiğini
belirtmişti.
'Bağımsız
Keşmir
• MUZAFFERABAD
(AA) — Jamnu Keşmir
eyaletinin Pakistan
denetimindeki
Muzafferabad kentinde
bulunan bir Müslüman
aynhkçı lider, eyaletin
Hindistan'dan
"bağımsızbğııu ilan ettiğini
ve geçici bir hükümet
kurulduğunu" bildirdi.
Hindiştan'a bağlı Keşmir
eyaletinin Pakistan'ın
kontrolündeki bolümünde
bağımsızlık için mücadele
veren Jamnu Keşmir
Kurtuluş Cephesi Başkanı
Amanullah Han,
düzenlediği basuı
toplantısında, 24 bakan ve
16 danışmandan oluşan bir
hükümet kurulduğunu ve
bu hükümetin özgürlük
mücadelesine katılan tüm
grupların temsilcilerini bir
araya getirdiğini bildirdi.
Yunanistan'ın "Mitsotakis yanlış anlaşıldı" açıklaması, geriadım olarak nitelendirildi
Zîrve öncesi yumuşamaANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — Yu-
nanistan Başbakanı Konslantin Mitsota-
kis'in ABD gezisi sırasında ve dönüşünde
Türkiye ve Kıbns konulannda yaptığı acık-
lamalardan "sözterimiz yanlış anlaşddı"
diyerek geri adım atması, yeni Yunan hü-
kümetinin yürüttüğU halkla ilişkilerkam-
panyasının bir parçası olarak değerlen-
dirildi. Mitsotakis'in demeçlerinin Anka-
ra'da yarattığı düşkırıklığının Dışişleri Ba-
kanlığı Sözcüsü Murat Sangar tarafından
iki kez dile geürilmesinden sonra Yunan
Hükümet Sozcusü Virone Polidoras'ın
hafta sonu yaptığı açüdamada, yaklaşan
Londra zirvesine yönelik kamuoyu oluş-
tunna çabasının da rol oynadığı belirtili-
yor.
Yirmi altı yüdır ABD'yi ziyaret eden ilk
Yunan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'-
in burada Kıbns'tan asker çekilmesi ve
Maraş'ın Rumlara verilmesi doğrultusun-
da istemler dile getirmesi ve düzenlediği
basın toplantüannda Türkiye'ye yönelik
"afcır soçlayıa" ifadeler kullanması An-
kara tarafından ">eni hükiunete gösteri-
kn iyi niyetin istisman" olarak değerlen-
dirilînişti. Ancak sözcü Polidoras'ın son
açıklaması, Ankara'da "memnuniyet" ya-
rattı. Bu konuda görflş açıklayan üst dü-
zeyli bir Dışişleri Bakanüğı yetkilisi şun-
lan söyledi:
"Yıuı hakümeti, Türkiye'yi Ugilendi-
ren açridamalannda gerek iisiup, gerek ice-
rik balamından çok ileri gitmişti. Bn ko-
nnda Ankara'nın tepkisini gösteren açık-
bunalanmızın uluslararası kamuoyunda da
yankı yaptığı görüşundeyiz. Yunan hukü-
de Türkiye'nin AT'ye üye olma isteğine
prensip olarak karşı çıkmadıklannı büdir-
di.Yunanistan Başbakanı, "Avrupa Top-
lulugu'nun kurulnş temelinde >er alan baş-
ta insan haklanna sa>gı gibi ilkelere uy-
maması durumunda Türkiye'nin, ihelik
girişimlerinde bazı giıçlüklerle
karşılaşabilecegini" söyledi.
Mitsotakis demecinde Türkiye ile ilişki-
Dışişleri çevreleri, Yunanistan'm, uluslararası kamuoyu ye
Akbulut-Mitsotakis görüşmesini göz önünde tutarak geri
adım attığım belirtiyorlar. Ankara'ya göre Yunanistan tam
bir halkla Uişküer kampanyası yiirütüyor. Dışişleri,
Gümülcine Metropoliti'nin, "Sadık Ahmet ve Faikoğlu
Türkiye'nin milletvekilidir" sözlerine tepki gösterdi.
meti tarafından aülan geri adımın asbnda
içerig betti depdir. GörüsJerinden vazgec-
tikleri dognntusunda bir şe> yok. Ancak
y»nhş aalstsıMıklannı öne sürerek, hava-
yı yumuşatma egfiimiııdedirier. Ba da Ati-
na tarafından yürütülen PR (halkla Uiski-
lcr) kampaDyasının doğal bir sonncndur.
Bu arada Mitsotakis dün Fransız Le
Monde gazetesinde yayımlanan demecin-
ler ve Kıbns sorunu üzerinde de durdu.
Mitsotakis demecinin Kıbns sorunuyla il-
gili bölümunde, "Turk hiiküroetinin, ada-
daki durumla ilgili tutumunun uzun vade-
de 'savunularaayacak' nitelikte oidugunu
anlayamamış olmasının şaşırbcı bulundu-
gunu" söyledi. Mitsotakis, "Yeryüzünde
idcolojileri ve halklan birbirinden ayıran
engeUer ortadan kalkbgı döaemde, bir Av-
rapa ülkesinde işgal kuvvetlerinin sörcsiz
variığını siirdünnesi düşünülemez" dedi •
öte yandan, Gümulcine Metropoüti Da-
masldnos'un Batı Trakya konusundaki
açıklamalan da Anktra'da rahatsızhk ya-
rattı. Yetkililer, Damaskinos'un "Batı
Trakya'daki azmlıgın sorunlanıu tahrik et-
meye yöneHk" demeçleri daha önce de ver-
diğini anımsatarak, "Bu yaklaşımla, Türirî-
ye'yi olaylara kanşmakla soçlayarak bi-
zi de sorunun içine çekmeyc çaltşıyorlar.
Yeni bir polemik yaratmak istiyoriar. Oyu
Baü Trakya konusunda Tnridye'ni» bili-
nen dnyaıiüıfı ve ilgisi dışıoda, içişlerine
müdahale sayılabilecek hiçbir tutuma gir-
meye niyeti yoktnr" görüşünü savunu-
yorlar. Damaskinos'un son seçim-
lerde bağımsız listelerden parıamentoya gi-
ren Türk azınlık mensubu milletvekilleri
Sadık Ahmet ve Ahmet Faikoflıı'nu suç-
layarak, "Bnnlar, Türkiye'nla
milletvekilleri" demesi ise Dışişleri yetki-
lileri tarafından "Sayın Damaskinos, Yu-
nan demokrasisine golge düşöriiyor. O ül-
kenin vatandaşlannın oylanyla seçUmiş
temsikikre kara çalarken, kendi sistemte-
riaden kuşkn uyandıracak södcr tdiyor"
diye yorumlandı.
Afrika UlusalKongresi lideriAmerika'da destek anyor
Mandela'nın ufuk turuSiyah lider, ırkçı Güney Afrika yönetimine
kar§ı Kanada'dan destek sağlarken ABD'nin
ırkçı yönetime karşı tavır almayacağı samlıyor.
Dıs Habcricr Servisi — Güney
Afrika Cumhuriyeti'nde ırkçılığa
karşı mücadele eden Afrika Ulu-
sal Kongresi'nin önderi Nelsoa
Mandda, ırkçı Güney Afrika yö-
netimine karşı destek sağlamak
için çıktığı dünya turunun Kuzey
Amerika durağına geldi. Onceki
gün gittiği Kanada'da göruşme-
lerde bulunan Mandela, yann
ABD'ye gjdecek.
Nelson Mandela, önceki gün
gittiği Kanada'da büyük coşkuy-
la karşılaşU. Başbakan Brian
Mnlroncy, Dışişleri Bakanı Joe
Clark ve yuzlerce kişiden oluşan
coşkulu bir kalabalık tarafından
karşüanan Mandela, ırkçılığa kar-
şı mücadelede kendilerine destek
veren Kanada yönetimine teşek-
kür etti. Havaalamnda Kanadalı
yöneticilere ve ırkçüık karşıtı
gruplann temsilcilerine hitaben
bir konuşma yapan siyah lider,
ırkçı Güney Afrika yönetimine
karşı uygulanan yaptınmlann sür-
mesi isteğini dile getirdi. Kanada
Başbakanı Brian Mulroney de
karşılama töreninde yaptığı ko-
nuşmada, Mandela'yı 'müyonUr-
ca kisiyle birlikte özgüringe ynrii-
yes bir kAhranum' olarak nitele-
di.
Mandela, dun başkent Otta-
wa'da parlamentoda bir konuşma
yaparak, özgürlük ve eşitlik yo-
İunda gerçekleştirdikleri mücade-
lenin bastınlamayacağını bildirdi.
Mandela, Kanada hükümeti ve
halkından, ırkçı Afrika rejimine
karşı siyasi ve ekonomik baskıyı
sürdürmelerini istedi.
Kanada'da büyük ilgiyle karşı-
lanan ve istediği desteği sağlayan
Mandela'aın, yann gideceğı
ABD'den ayıu yakınlığı görmesi
beklenmiyor. ABD yönetimi, Gü-
ney Afrika hükümetine ekonomik
yaptırunlar uygulanmasını isteyen
Mandela'nın bu isteğine pek sıcak
bakmıyor. Nelson Mandela, ülke-
deki bütun siyasal mahkûmlann
serbest bırakılmasını ve ayahlara,
beyazlarla eşit siyasal haklaryı ve-
rUmesini talep ederken Washing-
ton yönetimi, Güney Afrika hü-
kümetinin geçen aylarda demok-
ratikleşme yönünde attıklan
adımlann 'dikkate deger' olduğu-
nu öne sürerek yaptınmlann sür-
durülmesine yanaşmıyor.
KANADA'DAN DESTEK — Kanada'da devlet başkanlan gibi
karşriaııanMandela,ırkçı yönetime karşı istediği desteti elde etti.
Z İ R A A T T A M H İ Z M E T B A N K A C I L I Ğ İ
Genç bankacı ve sigortacı adaylarına davet:
ZİRAAT'TE
YEitŞMEKZiraat'te yetişmiş olmak, gûnümüz bankacdığında
ayn bir değer ölçüsüdür.
Şimdi, bankacıhğın yanısıra sigortacüık
sektörûnde de etkin bir yer sahibi olmak isteyen
gençler için bu olanak van
Ziraat Bankacıhk/Sigortacüık Okulu.
Ziraat Bankacılık/Sigortacılık Okulu, 20001i
yülann gözde meslekleri için master niteliğinde
eğitim veren bir kuruluş.
Eğitim ve konaklama giderlerinin tamamının
karşüandığı okulda, toplam 1 ydlık öğretim
programı çerçevesinde bilgisayar kullanımmdan
sermaye ve fon piyasası yönetimine, yöneticinin
sosyal etkinliklerinden bankacıhk veya
sigortacılığın inceliklerine uzanan geniş
yelpazeden yararlanmanız mümkün.
Ziraat Bankacıhk/Sigortacılık Okulu'na
katılmak için:
• 4 yıl eğitim süreli herhangi bir ûniyersiteden
mezun ohnak,
• 25 yaşını geçmemiş ve herhangi bir kuruluşta
çahşmıyor olmak,
• İngilizce yazdı ve sözlü sınavın ardından
yapılacak mülakatta başanlı obnak yeterlidir.
Son başvuru tarihi 20 Temmuz 1990'dır.
Bankacılığa veya sigortacılığa "okullu" başlamak
için, herhangi bir Ziraat Şubesi'nden mûracaat
formunuzu alabilirsiniz.
Aynntıb bilgi için, Ziraat Eğitim ve Organizasyon
Müdürlüğû'ne başvurabüirsiniz.
T.C ZÎRAAT BANKASI
Ziraat Eğjtirn ve
Organizasyon
Müdüriüğü,
tstanbul Cad., Trafo
Karşuu,Varbk
Mah/Ankara.
TelSant 3421050-56,
tLMûdür 3411792.
Müd Vard. 3418388
2 I R A A T S I Z B I R T Ü R K İ Y E D U S U N U L E M E Z
DUNÎADA BUGUN
AIİSİRMEN
"AyıpOluyor"
Galatasaray'ı tutanlar, bütün bir futbol mevsimi boyunca hem
takımlanndan hem de Tanju'dan çok çektıler Bir zamanların Aw-
rupa Gol Kralı Tanju, yılın çoğunusakat olarak geçirdi. sahaya
çıktığı maçlarda da çoğu zaman ağır ve güçsüz görûndü. Fazla
etkıli de olamadı. Belki de en iyi çözüm, bir çoküşün belirtilerini
mevsim başlamadan çok önce ortaya sermeye başlamış bulu-
nan köşe dönmeci dünya görüşüne çok yatkınTanju'yu artık sat-
maktı. Ama olaylara neden-sonuç ilişkisiyle yaklaşmanın güç,
hatta çoğu zaman olanaksız olduğu, futbol bağnazhğının göz-
leri kararttığı Türkiye'de, boylesi önemli, ama tepki çekebilecek
bir kararı alacak yönetici bulmak çok zordu.
Her neyse Galatasaraytılan bütün futbol mevsimi boyunca çok-
ça konuşturan Tanju, yazm gelmesiyle birlikte gazetelerin son
sayfasından birinci sayiasına terfi ediverdi.
Eski kralın birinci sayfaya geçmesinin nedeni, film yıldızı (ay-
nı zamanda şarkıcı da olduğu söyleniyor) Hülya Avşar ile evlilik
dışı ilişkisi. Bu ilışkı basını öylesıne yakından ilgılendiriyor ki iki
genç her gıttikleri yerde bir gazeteci ordusunun kuşatması al-
tında yaşamak zorunda kalıyorlar. Hemen hemen tüm gazete-
lerin, hatta cıddiyetı kuşku götürmeyen kimilerinin bile ön say-
falarında Tanju-Hülya resımlerinı görmek, hatta onlara yönelik
duygusal değerlendırmelerle (örneğin 'terbiyesizler' gibi) karşı-
laşmak kaçınılmaz oldu neredeyse.
Nitekim dün de günlük olayları gözden geçirmek için gazete-
leri açınca, yine Tanju ile Hülya haberleri gördük.
Doğrusu artık kabak tadı veren bu haberler gazeteciltğimiz adt-
na da bir ayıp otuşturuyor.
Topluma mal olmuş ünlü kişilerin yaşamlarının çeşitli yönleri-
nin toplumu ilgilendirmesinin de bir sınırı olsa gerek. Tanju ile
Hülya'nın evlilik dışı aşkları en ince ayrıntısına kadar toplumu
ilgilendiriyorsa eğer, bu ilginin ardında geniş kesımlerın yaşan-
mamış aşklarının kırıklığı yatıyor olmalı. Çeşitli baskılar ve yok-
sunluklann etkisinde olan Türk insanının yaşanmamışlığının ürü-
nü olan bu ilgisine dayanarak basının kolaycı yola sapması ve
iki insanın özel yaşantılarının boylesıne dillere dolanması hoş
oimuyor ve sonunda basın hakkında da kamuoyunda pek hoşa
gitmeyecek izlenımler doğmasına neden oluyor.
Bu görüşlere karşı "Tanju nun davranışını beğeniyor ve savu-
nuyor musun? Bu adamın yaptığı hangi ölçüye sığar?" gibi go-
rûşler ileri sürenler çıkabilir.
Hemen belirtmek gerekir ki Tanju'nun yaşamının bu bölümü
karısını, kendisini ve yakınlarını ilgilendirir. Önemli olan beğe-
nip beğenmemek, onaylayıp onaylamamak değil. Konunun bu
yanının kımseyi ılgüendirmedığinı bilmektir. Başka bir deyişle Tan-
ju'nun evlilik yaşamını onaylayıp onaylamamak gazete okuru-
nun, kamuoyunun hatta her hafta para verip maça giderek Tan-
ju'yu izleyen seyırcının hakkı, hatta haddı değıldır. Bırakın bir ya-
na, o gazete sahibınin, yönetıcısınin, muhabirınin ya da okuru-
nun veya maç seyırcısınin önce kendi hayatına bakması gerek-
tiği, kimi zaman bağırıp çağıranların, başkalarının özel yaşam-
ları hakkında değertendirmelerde bulunanlann kendi özel yaşam-
larının çok daha karışık olduğunu, ama aynı zamanda
kamuoyunun da okuyucunun da futbol seyırcısınin de belırli bir
alanda ün yapmış kişinın o yanı dışında özel yaşamıyla ilgilen-
meye hakkı olmadtğtnı bilmeliyiz.
Tanju, futbol oynamak için para alan, kamuoyu önünde fut-
bolcu olarak boy gösteren ve hüneri olan, gol beklenen kişidir.
Bunun dışında Tanju'nun kafa çapı, yürek gücü ve insanlığı yal-
nızca kendisini veya akraba ve dost çevresinı ilgilendirir.
Bu arada 'papatyalar'ın, Hülya Avşar'ın -ki aralannda karısını
ve sevgililerini döven bir sanatçı da bulunan (adım söölüüümm
mü?) bir heyet ile birlikte Azerbaycan'a gönderilmesine karşı çık-
maları da başka bir âlem. Hanımefendıler milletın parasının buz
gibi çalınmasına aldırmayıp da bir kadının eşinin çalınmasına
acaba neden bu denli tepki gösteriyorlar?
Bu arada Tanju ile Hülya'nın basının önünde kamuoyuna me-
saj verdikleri ve birlikte yaşayacaklarını açıkladıkfarı söylenebi-
lir ve "Madem ki böyle yaptılar biz de özel yaşamlarıyia ilgilen-
mekte haklıyız" denebilir.
Bu göruse katılmak da güç, hatta olanaksızdır. Sürekli izlen-
mekten bıkan iki genç bu açıklamayı yapmışlarsa, bu, o andan
başlayarak artık herkesin dilediğince özel yaşamlarına kanşa-
bilecekleri anlamını taşımaz. Hatta tam tersine, "Evet, biz bir-
likte yaşıyoruz ve yaşayacağız, bu sizi ilgilendirmez" anlamını
da içerir.
Bütün bunlardan sonra kimileri de Hülya Avşar'ın bu ilişkiyi
kişisel reklam aracı olarak kullandığını söyleyebılir Doğrusu ya
bu görüşü savunanlar haklıysalar bile yine de yayınlan ve tep-
kileri haklı bulmak olanaksızdır Çünkü eğer Hülya Avşar bu iliş-
kiyi reklam aracı olarak kullanıyorsa, ona bu olanağı sözü edi-
len olayı çarşaf çarşaf yayımlayan basın sağlıyor demektır.
Kısacası nereden bakarsanız bakın tutarsız ve basının itibarı-
nı düşürücü bir olay ve yayıncılık anlayışı ile karşı karşıyayız ve
doğrusu artık ayıp olmaktadır
TAHRAN^EV ^AÇAKÇILIK' İDDİASI
Ankara, yeni bîr
gerginlik istemîyor
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, îran
Büyükelçiliği Müsteşarı Müfit Özdeş'e
yöneltilen iddiaları 'tenzih'le yetindi. Sungar,
Özdeş'in odasında bulunan 'eserler' konusuna
açıklık getirmedi.
' ANKARA (Cumhnriyet Boro-
m) — Türkiye'nin Tahran Büyü-
kelçiliği Müsteşarı Müfit Özdeş'e
yöneltilen "anük eser kaçakçıbgı"
iddiaları karşısında Ankara, Dışiş-
leri Bakanı Ali Bozer'in gelecek
hafta Iran'ı ziyaret edeceğini de
gözeterek iki ülke arasında yeni
bir gerginliğe meydan vermeme
yolunu benimsedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Mnral Sangar, dün konuyla ilgili
soruları yanıtlarken Özdeş'e yö-
neltilen iddialardan "tenzih" et-
mekle yetinerek "dayin önemli w
bizira nzerinde durdnğumuz >ö-
aü, lahran'daki Tiirkiye Biiyökel-
çiligi Mnsteşan'nın uluslararası
hukuk ve diplomatik teamüle ay-
kın olarak karayolunda durdnrn-
tarak kendisinin ve arabasının
anuunasıdır" dedi.
Konunun "gerçek boyutlannın
dışına çıkarümak istendigi kana-
atinde olduğunu" bildiren Sun-
gar'm, Özdeş'in arabasında bulu-
nan ve bazılan 850 yılhk olduğu
iddia edilen eserler konusuna bir
açıklık getirmemesi dikkat çekti.
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı
çevreleri, tran'ın yalanlamasına
karşuı özdeş'in Türk sının yakın-
larında durdurulduğu lran Dev-
rim Muhafızlan (Pastarlar) tara-
fından "iü'lip kakıldığını bu ara-
da kendisine tokat aüMıgıtu" tek-
rarladılar.
Söz konusuçevreler, ÖzdeşHn
TOrkiye've tatüe gelirken arabasın-
da el konan eşyalar arasında 8S0
yülık antik eserler olduğu yolun-
daki iddialann doğru olmadığını
söylediler. Ele geçirilen ve esanslı
srvılar tutan Guabdan adlı kapla-
nn ise Tahran'da para verilerek sa-
tın ahnabildiğini, bunlann, ülke
dışına çıkarılması yasak şeyler ol-
duğunu zannetmediklerini kay-
dettiler.
Bu arada a>Tu çevrelerin, Öz-
deş'in *%ski şeylnc mûtbJş menkiı
oldnğunn" söylemeleri, hatta res-
torasyon amacıyla evinde bir de
tezgah bulundurduğunu bildirme-
leri aynca dikkat çekti. Ancak bu-
nun özdeş'in kaçakçıUk yaptığı
anlamına gelmediğini ısrarla be-
Urttiler.
öte yandan îran'ın Ankara Bü-
yükelçisi Muhammed Bagheri-
nin, "söz konusu eserleri Özdeş'e
satan kaçakçılann îsimlerini
istemesi" konusuna Türkiye'nin
girmeyeceğini söylediler.
KKTC
12 boykotçu
miUetveküünin
unvanı düştü
LEFKOŞA (AA) — KKTC'de,
milletvekili seçilenlerin Meclis'te
ant içecekleri bir aylık yasal süre
dün sonaerdi. Bu göreviy erine ge-
tirmeyen Demokratik Mücadele
Partisi(DMP) üyesi 12 kişi, millet-
vekilliğ^ unvanını kaybetti.
6 mayıs seçimlerinden sonra
"Meclis boykotu"na başlayıp
DMP milletvekillerinden 2'si ye-
min ederek Meclis'teki yerini ahr-
ken geriye kalan 12 milletvekili,
anayasa veMeclisiçtüzüğü madde-
lerinin amir hükümlerine rağmen
dün de Meclis'e gelmedi.
Milletvekili unvamnı yitirenler
arasında, Toplumcu Kurtuluş Par-
tisi (TKP) Genel BaşkanıMusttfa
Akıncı ve 4 arkadaşı ile Cumhuri-
yet çi Türk Partisi (CTP) eski Gend
Başkanı Özker özgürve6 arkadaşı
bulunuyor.
Anayasanm 85. maddesinde,
"Özıirsüz ve izinsiz olarak bir ay
sureyle Meclis çalışmalanna k»ül-
mayanlann milletvekilligİBİn sona
ereceği >e buna, Meclis Genel Ku-
rulu'nun karar vereceği" belir-
tiliyor.