Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 HAZİRAN 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Meteonıroloji Genel Müdürtüflü'nden
alınan bılgıye gflre yurdun kuzey te-
simleri paıçalı bufcıtkı, Orta ve Doju
Karapeniz, B * Karadanzin ıç kesım-
leri, Iç Anadolu'nun kunydoOusu ve
Do0u Anadokı'nun kuayi sağanak ve
gök gûrüitü» saflanak ya&sı. ötekı
yeriet az bututkı geçec*. HAA Sl-
CAKLIĞI BatıMigderimödebirazaf-
tacak, doğtKta defcıneyacek. RÛZ-
GAR. Yürdun kuay kesimlerinde laı-
ay « bab, Meki yertenle gurey ve te-
to ytoerden hafif ara sıra orta kuvvette
yaOtş anında kuvvgüce esecek. Kara-
denc Marmara ve Egrte yıktız ve ka-
rayel, Akderaz'de oünbabsı ve lodos-
tafl 3-5 yer yer 6 kuvvetınde saatte
31° 17» Dıyarbakır
28° 17° Edıme
29*18°Erarxan
22° 11" Eraınım
23° 8°Esta**»r
24°13°Gmanl>p
29°21°&nan
A 29°13°Mansa
B 2f> 13° K Maraş
Y 23° 10° M«rsn
Y 20° e°Mu«la
B 23°T2°MU5
A 29°M»W8*
Y 22»W°0n)u
30°18°6am4jhi(nY 2 2 ° W « a
20° 12° HaHdn B 24° 12° Samsun
30" 18° teparta
28° 13° Isfcnbu!
24° 13° tonr
24°12°Kars
10-21 >er j w 27 deniz ntf hda esecak. Vm GflH'nde hava Pa-
çalı btıtuöu geçecek Rûzgâr gûney ve batı yönlerden hafif ara
sıra orta kuvvette esecek Göl kûçtık dalgaJı oıacak görûş uzak-
Itfı 10 km dolaytnda bukjnacak.
Bolu
Burea
ÇmHak
Çoıuni
Oenrf
A 25°tl°art.
B 2«°ie°Skıoo
B 29°18°Swas
Y 21° 5°Tetartaj
21° 10° Kasömonu Y 23° 12° Tratan
22°TPK«l«ri Y 22°10°Tunc«l
27° 13° Kırtdnt B 24° 14° Uş*
27°16°Kon»a
23°12°Kûtrtya
2>°1G°Malatya
B 25°12°V4n
B 25° 11° Yozgat
Y 26°12°Zongukl*
B 29»16°
A 29° 18°
A 2T21»
B 27° 14°
B 22° 10°
B 22° 11°
Y 22° 18°
Y 22° « °
Y 22° 18°
A 28° 17°
B 23° 16°
Y 21° 10°
B 25° 16°
Y 21° 17°
B 25° 12°
B 24° 10°
B 21° 10°
Y 21° 10°
B 22° 16°
k-teırlı S-ssi Y-yaQnwlu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Yük asansörü. 2/
Divan edebiyatında
dört dizeden oluşan
bir nazım şekli... Yer-
me, kötüleme. 3/ Yi-
yecek._ Eski ve bilin-
meyen bir tarihi an-
latmakta kullanılan
deyim sözü. 4/ Uzun
tüylü bir süs köpeği...
Akciğerleri dinlerken
hekitnin duyduğu pa-
tolojik ses. 5/ Zerdilşt
dininde kötülük tan-
nsı. 6/ Lifleri ip ve
çuval yapımında kul-
lanılan bir bitki... Japonya'da bir kent.
7/ Terbiyesiz kimse.. Yemin... Samar-
yum elementinin simgesi. 8/ Gemiler-
de küçük makara. 9/ Yer ölçmeye ya-
rar düğümlü ip... Muhtemel.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Hayvan türlerinin davranışlarını
dinamik-biyolojik açıdan inceleyen bi-
lim. 2/ Lütesyum eleroentinin simge-
si... Ateşte kızartılmış taze buğday ya
da nusır. 3/ Osmanlı lmparatorluğu-
nda en büyük sivil ve askeri yönetim bölgesi... Ender, seyrek. 4/
Açıklık... En kısa zaman süresi. 5/ Zehir... Ana rnotifin yinelen-
mesinden ibaret canb ve hareketli bestelere verilen ad. 6/ Duru ve
temiz kesme cam. 7/ Sulak yer... Gözleri görmeyen... Eski Mısır
1
-
da güneş tanrısı. 8/ Dıştan geien bir uyarım sonucu doğan ve devi-
nim, salgj gibi iç tepkilere yol açan istenç dişi siniı etkinliği. 9/ Bir
nota.. Samanından aynlmamış arpa, buğday yığınları.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Kadın Belediye Reisi?
19 HAZİRAN 1930
"Kadınlar zaman zaman bir sıtraa nöbeti geçiriyorlar.
Meb'us olmak isti^orlar, meslek sahibi olmak istiyorlar,
daha bir çok şeyler... Şimdi de tutmuşlar belediye reisi
olacağız diyorlar... Peki olsunlar... Fakat şehircilik hakkında
daha küçük bir fikirleri olmıyan bu cinsi nisaya biz
mukadderatımızı nasıl teslim edelim?"
Bu mektubu ne de gününde yazdın oğlum... Bugün
haziranın on altısı... Cumhuriyet gazetesi okudun mu? Bak,
belediye mecüsinde şöyle bir münakaşa var.
Azadan biri Avrupa masraflarına itiraz ediyor ve bu
seyahati yapan adamlann gerek harçettikleri paralar, gerek
gördükleri şeyler hakkında izahat vermesini istiyor.. Sen
misin bunu istiyen?.. Hiç demokrasi içinde, böyle milletin
fertten bir Şehremininden
izahat istemiye ne hakkı var?..
Tabii derhal reye koyuyorlar...
Zavallı müddeinin havaya
kalkan eli, bu demokrasi
havasının içinde tek başına
sallanıyor... Ekseriyet olmadığı
için Şehremini de sair gidenler
de izahat vermek gibi
haysiyetşiken bir ytikten
kurtuluyorlar...
Görüyorsun ya oğlum?..
Avrupa'da şehircilik bir fen
haline gelmiştir. Bunun bir
programı, tekniği, metodu,
içtimaî, iktisadî, fennî
AUSTİN Seven
 Ud.
BENZıN
NAKlıYE RATI S f ^ S T
QLCHRiSTWALKŞKveŞaiLtd
departmanları havi teşkilâtı var... Bunu gidip görmek,
—görmek değil a!.r— uzun uzun okumak ve tetkik etmek
lâzım... Amenna...
Bu iş için para sarfetmek lâzım.. Amenna!.. Fakat böyle
milletin parasını sarfeden adamlann bu parayı lüzumlu bir
şekilde sarfedip etmediklerinin hesabını vermeleri, bu ilmî,
fennî tetkikatı, bize değilse hiç olmazsa belediye meclisine
vermeleri demokratik bir idarenin vazifesi değil midir?..
Asıl yaradan hiç bahsetmiyorum. Sütler, sular, yollar
yiyecekler... Teşkilât... Bunları sayarsam, bitmez... Ya biz,
Avrupa seyahati diye milletin kesesinden aldıklan paranın
müsbet faydalarun göstermiyen, çocuklanmıza daha henüz
temiz süt içmek, fennî bir şekilde büyüyebilmek imkânlannı
vermiyen adamlara mukadderatırruzı nasıl teslim edelim?..
Cici Anne
30 YDL ONCE Cumhuriyet
Sanıkların mahkemesi
19 HAZİRAN 1960
27 Mayıs inkılâbından sonra tevkif
edilen bütün siyasi tutuklulann,
muhakemelerinin yapılacağı
Yassıada'da toplanmalanna karar
verilmiştir. Şimdiye kadar Ankara'da
Harb Okulu'nda nezaret altında
bulundurulan sabık RM.M. Başkanı, |
Bakanlar, milletvekilleri ve generaller
ile Davutpaşa'daki tutuklular
arasında Celtl B«y»r
bulunan 7 eski DP milletvekili de dün sabaha karşı saat
2.10 da Yassıada'ya getirilmişlerdir. Bu suretle Yassıada'daki
tutuklulann sayısı 46O'ı bulmuştır. Yanlışlıkla tevkif edildiği
anlaşılan bir memur ise dün tahliye edilmiştir.
Davutpaşa'dakj diğer tutuklulann da bugünlerde Adaya
nakil edilmeleri için gerekli tedbirler alınmıştır.
Yassıada'da tam teşekküllü bir hastane kurulmuştur.
Hastanede 25'e yakın hekim vazifelendirilmiştir. Ani
hâdiseler karşısında gerekli müdahaleyi yapacak operatörler
arahksız olarak nöbet tutmaktadırlar. Tutuklular her
istedikleri zaman muayene edilmekte ve gerekli ilaçlan en
kısa zamanda temin olunmaktadır. Aynca intiharlara engel
olmak için de çok müteyakkız davranılmaktadır.
öte yandan Bayar ve Menderes hariç bütün tutuklular
günde iki defa 45'er dakika Adada açık havaya
çıkarılmaktadır. Münferit odalarda kalmakta olan Bayar ve
Menderes'in birbirleriyle karşılaşmalanna imkân vermemek
için de tedbir alınmıştu.
Üç gün önce sinir buhranlan geçiren Menderes normal hâle
avdet etmiştir.
GEÇEN YDL BUGUN Cumhuriyel
Çin'de durum
19 HAZİRAN 1989
Çin'de sertlik yanlılannın duruma hâkim olmasından sonra
yönetimin ülkede bir terör havası estirdiği ve idam
cezalannın birbirini izlediği gözleniyor. Geçen hafta
persembe günü Şanghay'da göstericileri ezen treni yaktıkları
gerekçesiyle 5 kişiye (üçü işçi) öliım cezası verilmesirün
ardından cumartesi günü de 8 kişiye daha idam cezası
verilmesi ile ölüme mahkflm edilenlerin sayısı 13'e ulaşırken
tutuklananlann sayısı da 12ûO'ü buldu. Çin'de idam
cezaları, tabanca ile mahkûmu ensesinden vurarak infaz
ediliyor.
DÜNYA'DA BUGUN
VtetnngtonA 29°
Zünh V 22°
TABTISMA
Z«M* Profesörlük
YOK, önce belirli sanatçılara bol keseden doçent ve profesör
unvanlannı dağıtmış; 1988 tarihinde de kitle halinde profesör
üretmiştir. Öyle ki herhangi bir bilimsel çalışma yapma gücü
olmadığı için doçentlikten emekliliğe ayrılmayı düşünen
bir çok öğretim üyesi, YÖK sayesinde profesör olmuştur.
1981 yüında yürürlüğe giren 2547 sayıh Yük-
s«k öğretim Kanunu 26. maddesinde profe-
sörlüğe yükseltmenin koşullannı belirlemij-
tir. Bunlardan en önemlisi, ilgili bilim alarunda
uygulamaya yönelik çalışmalar ve uluslararası
düzeyde oriiinal yayımlar yapmış olmak ge-
rektiği yolundaki koşuldur. Maddenin sözü
edilen hükmünun 1981 yüından bu yana hep
aynı kalmasına ve hâlâ yurürlükte bulunma-
sına karşın, YÖK'un sürekli değişen ve bir tür-
lü oturmayan kararları sonucunda dört ayn
tip profesör oluştuğu bilinmektedir.
YÖK, önce belirli sanatçılara bol keseden
doçent ve profesör unvanlannı dağıtmış; 1988
tarihinde de kitle halinde profesör üretmiştir.
öyle ki herhangi bir bilimsel çalışma yapma
gücü olmadığı için doçentlikten emekliliğe ay-
rtlmayı düşünen birçok öğretim üyesi, YÖK
sayesinde profesör olmuştur.
Butun bu uygulamalarda yasayı hiç mi hiç
dikkate almayan YÖK, kendi kusurunun ya-
rattığı bu olumsuz sonucun günahını adeta
bundan sonra profesör olacaklann sırtına
yüklemiştir. Gerçekten de kadro şartı aran-
maksızın profesörlüğe yükseltilebilecek, Tür-
kiye genelinde 200 kadar aday için, YÖK bir-
den bire dış yayın ve sitasyon aramaya başla-
mıştır. Ne yazık ki bu olgu, basınımızda ban
yazarlarca "zor profesöriük dönemi" olarak
nitelendirilmiş ve uygulamarun akademik ka-
litenin yükselmesine yararlı olacağa izlenimi
yaratümıştır.
Kuşkusuz, profesörlüğe yükseltihnede ulus-
lararası yayın aramak bilimsel niteliğin bir gös-
tergesi olarak kabul edilebilirdi. Ancak bunun
için öncelikle ve aynca adayın diğer bilimsel
çahşmalannın göz önünde tutulması ve değer-
lendirilmesi gerekirdi.
Gerçi, yasa maddesi aynı kaldığına göre
böyle bir arayışın eşitlik ilkesine uygun düşüp
düşmeyecegi; bir fızikçiden, hukukçudan ya
da ressamdan uluslararası yayın beklemenin
ne olçüde gerçekçi olacağı; bırakın yurtdışı ya-
ymlan, ülke içindeki yayınlan büe izleme ola-
nağı verilmeyen öğretim üyesinden bunu iste-
menin hakkaniyetle bağdaşıp bağdaşmayacağı
gibi hususlar tartışüabilir. Hepâ bir yana, aca-
ba uluslararası yayın aranması akademik ka-
liteyi yükseltmiştir denilebilir mi?
Sanılanın tam tersine, olay hafife ahnmış;
akademik kah'te yeniden büyük bir darbe ye-
miştir. Çünkü, YÖK'ün "Değeriendinne Ko-
misyonu"nun yaptığı sadece adayın adırun
Belgeler ve l\iedenler
"30 Yıl Sonra 27 Mayıs" dizisinde, 27 Ma-
yıs öncesinde kimsenin kimseye bitap edeme-
yeceği şeklide bana da hitap edilemeyeceği gi-
bi, ben de kimsenin sözü ile değil karakterim
icabı hep inisiyatifınüe hareket etmişimdir.
Harekâtm ertelenmesi değil, özellikle Harp
Oknla'nun yürüyüşünden sonra alınmakta
olan tedbir ve tertipleri bildiğimden, çabuk-
laştınlması fikri ile faaliyette bulundum.
Bu hususlar, sakıncalan kalmadığı zaman,
belgeler ve nedenleri ile acıklanarak elbette ta-
rihe intikal ettirilecektir.
27 Mayıs devrimi her kademedeki komutan,
subay ve mensuplannın katıldığı silahlı kuv-
"Science Citation Index"de bulunup buhın-
madığım bilgisayardan araştırmaktır. Bu in-
dekse ise yundışında yayımlanmış kitaplar ile
tngilizce dışında yayımlanmış olan makaleler
girmemektedir. O halde, bir öğretim üyesinin
yurtdışında bir kitabı yayımlanmış olsa veya
Almanja'da bir dergide Almanca makalesi
çıksa, o kişi komisyon tarafından yetersiz ka-
bul edilecektir.
Buna karşıhk, tngilizce yayrmlanan dergi-
lerden birinde tek bir makalesi yer alan ve adı
Index'e geçenlerin hepsi şu anda profesör ol-
muş durumdadırlar. Tek ölçüt bu kabul edil-
nüş ve Türkçe yayınlar, uygulamaya katkı gi-
bi hususlar üzerinde hiç mi hiç durulmamış-
tır. Böyle bir durumda kalitenin yükseldiği,
amacm bu olduğu nasü söylenebilir? öte yan-
dan, dünyanın başka hangi ülkesinde profe-
sör olmak için böyle bir koşul öngörülmüş-
tür? Bu bir kompleks değil de nedir?
Sonuç olarak, Amerika'da yayrmlanan der-
gilerden birinde tek bir makalesi bile çıkan-
lar bu unvana layık görülmüşken; yülardır bi-
limsel çalışmanın içinde bulunanlar, ders ve-
renler, verdikleri dersin kitabını yazmış olan-
lar, çeşitli seminer ve konferanslarda sunduk-
ları tebliğlerle adım duyurmuş ve uygulama-
ya katkılarıyla tanınmış olanlar alt komisyon-
lara havale edilmişlerdir. Bu kişiler hakkında
müracaat ettikleri tarihten itibaren 7-8 ay geç-
miş olmasına karşın, olumlu ya da olumsuz
herhangi bir karar alınmamış olması da ayn
bir sorun olarak kendini göstermektedir.
Demokratik bir ulkede basımn kamuoyu
yaratmadaki rolU ve gucü tartışılaraaz. Bu bi-
linçle, Batı Avrupa ulkelehnde, yetkili bir ki-
şiyle belli bir konuda röportaj yapmayı plan-
layan gazeteci, kendini önce o konuyu tüm
yönleriyle araştırmak ve incelemekle yüküm-
lü sayar. Bu görev anlayışı dolayısıyladır ki
sorduğu sorularla karşısındaki yetkil;nin kendi
görüşlerini yaymasuıa değil; gerçeklerin ortaya
çıkmasına yardımcı olur. Saygılarımla.
Doç. Dr. BARIŞ AKREBOGUU
vetlerimiz Türk ulusu adına gerçekleştirdiği bir
şeref abidesidir. •
Ben, onun sorumluluğunu ordumuzun şa-
nına hiçbir leke sürmeden, aynı istikamette ba-
şından sonuna kadar taşıyan subaylardan bi-
riyim.
RAFET AKSOYOĞLU
TJC
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
ISKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İHALE DUYURUSU
Aşağıda özellikleri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemlndeki ihale ile ilgitenenler. ihale
dosyasmı ISKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİCARETİŞLERİOAİRE BAŞKANUĞI'NDA görebilir ve dosya
bedelım ISKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak alabittrter.
Isteklilenn şartnameye uygun hazırtayacaklan kapalı tekff rnettuplannı ihale tarihinde saat 11.00'e'
kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne gıriş, tarıh ve numarasını içe-
ren alındı makbuz karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir. Teklif zartlan saat 14.00te İhale Ko-
misyon Başkanlığı'nca açılacaktır.
KaşM ihato Ooçld Dotya
i No: l*in Mı B*<MI Ytottti T M I I M I
T. 8000
V. 7913
V. 7954
V. 8001
V. 6286
Klor dozay pompası
100 ton sönmüş kireç
Saçlı flanş contası
Elektrik malzemeleri
Çakıl. mtcır, kum
3OXX)0J0O0 26A990
25400.000 26&990
653S0D00 27.6990
22000000 28&990
130JOOOXXX) 29&990
1500.000
1.2SOJ0OO
3.267.500
1.10O000
asooxxn
20.000
20Û00
10.000
40J000
Not: 1- Postadaki gecikmeler dikkate alınmaz.
2- İSKİ 2886 sayılı Deviet ihale Kanunu'na tabt olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, dilediği-
ne kısmen veya tamamen yapmakta uygun bedelin tespit ve takdirinde serbesttir.
ADRESİ : ISKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Aksaray Meydanı 34410 Aksaray-İSTANBUL
TEL : 588 38 00(35 hat)
TELEX : 23923 ISlMr
FAX : 5883883
10SEVDA
DOLU
YOLCULUK
Cahit Külebi
3000 Bra (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemcii gönderilmez.
GÜLERYUZLÜ
CİDDİLİK
Vedat Günyol
3000 lıra (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli gönderilmez.
CUMHURİYET
YOLUNDA
Yunus Nadi
2000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeii gönderilmez.
KAMUOYUNA
Duyarlı İHD üyeleri ve insan hakları savunuculan olarak
İHD İstanbul Şubesi'nde 413, 424, 425 nolu
kararnamelere ve insan onuruna aykırı baskılara karşı
13 haziranda başlattığımız AÇLIK GREVİMİZİ 19
haziranda İsmail Beşikçi'nin duruşmasına kadar
sürdürdük.
Türküleriyle, önerileriyle bizi destekleyen, bize katılan
tüm dostlara, kişi ve kuruluşlara bundan sonraki
insan hakları mücadelesinde de birlikte
olacağımız inancıyla teşekkür ederiz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ
ULUSAL HAKLAR. AZINLIKLAR VE
MÜLTECİLER KOMISYONU - CEZAEVİ
KOMİSYONU
TÜRK HAVA YOLLARI A.O'dan
- Ortaklığımız, kabin memurları (Hostesler) için 796
çtft yazlık bayan ayakkabısı kapalı zarfla teklif almak
suretiyle satın alınacaktır.
- Anılan yazlık bayan ayakkabılannın toplam tahmini
bedeli 55.720.00Q— TL olup konuya ilişkin geçici te-
minat tırtarı 2.228300- TL.'dir.
- Kapalı zarfla verilecek teklif mektuplan en geç
27.06.1990 günü saat 17.00'ye kadar İstanbul, Atatürk
Havalimanı THY A.O. Genel Yönetim binası B Blok
Asma Kat adresinde mukim Alım Satım Kurulu Baş-
kanlığı'nda bulundurulacaktır. Anılan gün ve saat-
ten sonra elden verilen veya posta ile gönderilen
teklif mektuplan kabul edilmeyecektir.
- Konuya ilişkin ihale 2a06.1990 günü saat 10.00'da yu-
kandaki adreste yapılacaktır.
- Tahmini bedeli aşan teklrfler değerlendirme dışı bıra-
kıbr.
- Şartnamede istenilen tüm belgelerin aslı veya noter-
den tasdikli suretlerin ibrazı gereklidir.
- Şartnameler yukarıda belirtilen adresten temin edilir.
- Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu'na tabi
olmayıp, ihale konusu ayakkabıiarı alıp almamakta
dilediğinden kısmen veya tamamen almakta ser-
besttir.
E N B Ü Y Ü K M L T L l L l k S İ Z İ B E K L Î V O R
5t»K SJTE (U7 t9 47} 11 00 13 15 1S 30-17 4S 21 30
Ç tas ŞAFAK 1 (516 2« 60) 11 00 U 15 16 » 18 «5 21 00
Scyoftiu BEVO&.U <151 32 40) 12 00 14 15 16 30 18 45 21 00
MARKHARMON Yön WILL MACKE\ZIEYAL«IZ
SINEPOPHO 70 71| 16 30 1S4S211S
ç u« SAFAK 2 (516 26 60) 11 30 14 00 16 30 18 «5 21 15
Kadıköy HAKAN (337 «0 821 11 00 13 30 16 00 18 30 21 30
' TUM ÇOCUK1ARA KARNE ARMA6ANI
BU ONLARIN ILK ÇI2CI RLMI
u SINEPÖP d"43 70 71) . 11 00 U 15 14 15
KSM-K«dA6y Kuliur Sanaı M (346 0142) 12 00 14 1S 16 30 19 00 21 15
fcnhstB DERYIk Kultut Sanıt M f229 96 16) 12 15 14 30 16 45 19 00 21 15
ITa»n Don>l'ıa gctdı (,lngrnekrı
İ
llk ucaKa gtrı d<«ııttı
ÇİNGENELER ZAMANI1
Ç
ÛT1MF OF THF (,>PSUS
ÇİM$AFAK 3 (516 26 60)- 12 00-1S0O-1» 00-21 00 5 HAFTA
ÎLAN
SİVAS 2. ASLIYE HUKUK
HÂKİMLtĞİNDEN
1989/366
Davacılar Pembe Kurt ve Keziban Tokmak vekili Avukat Ertan
Sanan tarafından davalılar Abdullah Uysal ve raüşterekleri aieyhine
açılan tapu iptali ve tescil davasında;
Tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen davalılar Ab-
dullah Uysal, tsmail Uysal ve Fadime Harpuı'un 18.7.1990 günü sa-
at 09.00'da mahkememizde bizzat haar bulunmalan veya kendileri-
ni bir vekille terasil ettirmeleri, aksi takdirde yokluklarında yapıla-
cak işlerrüere itiraz ederaeyecekleri HUMK'nun 213 ve 377. madde-
leri gcreğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 46963
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EK3VIEKCİ
Tanilli'nin Gülay'a Mektubu: (2)
"Güneşin Olsun Gönlünde..."
Prof. Server Tanilli, Gülay Beceren'e mektubunda; "Başka söy-
leyeceklerime geleyim" dedikten sonra şöyle sürdürüyor:
"Felç olduğunu duyduğumda, ilk sorum şu oldu: "Elleri sağ-
lam mı?" Bu tür olaylarda ilk sorun budur hep. "Sağlam" dedi-
ler; "O zaman sorun yok!" dedim. Gerçekten, böylesi
durumlarda, ellerin işler katışı pek önemlidir Bunun ne demek
olduğunu, rehabılrtasyon merkezlerinde, ellerini de yrtiren insan-
ların müşküllerini gördükten sonra anladım. İnsan bedeninde
en önemli organ "el"dir; "insanı yaratan elleri oldu" derler, ina-
nınm. Ancak, başlarda hareketsiz kalış, bir yatağa mıhlanış, pek
büyük bir kötümsertiğe götürür insanı; kişi, yaşamın dışına attl-
dığını sanır ve bu ömrün hep böyle geçeceği duygusuna kapı-
lır; yasamdan soğuduğu anlar da olur hatta. Hepsini tanıdım bu
duygulann. Benim olaydan sonra ilk yatırıldtğım —Siyami Ersek-
in o ünlü— Haydarpaşa Göğüs Cerrahi Merkezi'nde, böyle bir
bıkkınlık anımda, "Bu da hayat mı?" diye yakındığım bir sırada,
her zaman minnetle andığım büyük hekim Ayşen Hanım'ın söz-
lerini unutamam: "Server Bey" demişti, "hayattan sakın şikâ-
yet etmeyiniz; hayatın alternatifı yoktur!" ve, bir trafik kazasında
hurdahaş olan eşinden söz edip "Keşke yaşasaydı!" demişti göz-
teri dolu dolu.
Ayşen Hanım'ın o sözleri, beni yaşama bağlayan ilk bağ ol-
muştur.
İkinci bağı da götürüldüğüm ünlü London Hospiial'ın başhe-
kimi —dünyaca tanınmış nöroşirurg— Profesör VVatkins kurdu.
Bana çok büyük bir ilgı gösteımış olan bu filozol hekim, orada
kaldığım bırınci ayın sonunda ünlü Stocke Mandeville rehabili-
tasyon merkezıne sevkedileceğım günün arifesınde, benımle ve-
dalaşmaya gelmış ve —üzerime bir baba şefkatıyle eğilerek—
şunları söylemiştı:
—Mr. Tanilli demişti, yarın seni Stocke Mandeville'e gönderi-
yoruz. Orada bir süre kalacak, bir eğitim görecek ve sonunda
tekerlekli sandalyene geçeceksın. Bu eğitim pek önemlidir se-
nin için, çok dikkat et gösterılenlere. Benım aynca söyleyece-
ğim ise şu: Unutma, sen hasta değil, sadece sakatsın
(handikape). Hasta başka, sakat başkadır: Hastanın yaşamın-
da kısıtlamalar vardır, ama sakatta yoktur; önun sadece hare-
ket dünyasına — şu ya da bu ölçûde— fiili sınıriar gelmiştir, yoksa
yaşam onun için olduğu gibi devam eder. Sen de Stocke Man-
deville'den sonra yurduna döndüğünde, olduğu gibi yaşayacak-
sın. Yaşamında sakın kopukluk yapma; eskiden nasıl yaşıyor
idıysen, yıne öyle yaşa; çünkü yaşayabilirsin. Hayat da yaşan-
maya değer. Haydı güle güle!
Profesör VVatkins odamdan çıktıktan sonra dünyam birden de-
ğişmişti. O ana değin kendimi hasta (sayrı) sanıyordum ki kur-
tuWum o duygudan; yaşamın dışına atıldıgıma inanıyordum ki
silindı bu ınancım. Dürryaya yeniden gelmış gibi oldum, velhasıl!
ve Profesör VVatkins'in dedikleri de çıktı: Tfekerlekli sandalyeme
gectikten sonra, hiçbir konuda sınır tanımadan, eskisi gibi ya-
şamaya başladım, bugün de sürdürüyorum onu.
Sen de öyle olacaksın.
İlk ayların güçlüklerıni yendikten sonra, —ki onları yenecek
gücûn sende fazlasryla olduğuna inanıyorum— tekerlekli san-
dalyenı altına çektiğınde, vız gelecek dünya emin ol! Yaşama
kaldığı yerden devam edeceksin; etmen de gerek. Çünkü, önce
yaşam güzeldir, sonra da yapılacak pek önemli şeyler var ha-
yatta. Başta da şunlar: Bılıyorsun, ülkemız nice yıl var ki karan-
lık güçlerin işgalı altındadır ve —en yüce makamlara değin—
devlet ıktidannı ele geçirmişlerdir. Bu kafa, ruh ve üstelık çehre
yoksulu güruhu oradan alaşağı edip geleceğe gıden aydınlık yol-
lan açmak lazım. Bunu yapacak olan da bu ülkenin tarihinde
hiçbir zaman tükenmemiş oian ilerici, demokrat ve devrimci gûç-
lerdir ve o güçlerin içinde hiç kuşkusuz sen de varsın.
Yeniden yazışmak ya da gorüşmek vaadiyie, sana gönüller
dolusu başarılar diliyorum.
Hoşça kal şimdilik!
Server Tanilli.
Not: Bir de şiir yolluyorum sana. Câsar Flaischlen adlı bir Al-
man ozanınındır bu şiir ve onu, aziz hocamız H.V. velidedeoğlu
kazandırmıştır Türkçeye. (Şiirin adı: Güneşin Olsun Gönlünde)
"Güneşin olsun gönlünde / Kar bile yağsa ya da fırtına olsa
/ Gök bulutJarla ve dünya kavgayla dolsa / Güneşin olsun gön-
lünde / O zaman gelsin ne gelirse / Doldurur ışıklarla en karan-
lık gününü.
Bir şarkın olsun dudaklarında / Sevinçli nağmeterie / Seni gün-
lük tasalar bunalıma boğsa bile / Bir şarkın olsun dudaklarında
/ O zaman gelsin ne gelirse / Yardrm eder savuşturmaya en yal-
nız gününü.
Başkaları için de bir diyeceğın olsun / Tasada ve bunalımda
/ Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi / Söyle onlara da / Bir
şarkın olsun dudaklarında.
Yitirme sakın yüreklıliğıni / Güneşin olsun gönlünde / ve her
şey iyi olacak."
^ANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
Y1LMAZ ŞİPAL
"Ne hir bilgi, ne bir belge"
SORU: Ben, dört yılkk Saglık Meslek Lisesini bitirerek, 1983
yılında bir akıl hastanesinde, hemşire olarak göreve baş-
İadım. Yasalan ve uygulamayı bilmediğimden şu anda-
ki dunımumu da değeriendiremiyorum. Idare bana, 10.
derece 2. kademede olduğumu soyluyor. Bu doğrn rau-
dur? Degilse hangi derece ve kademede olraam gereki-
yor?
Bir de biz maaslanmızı yalmzca bir imza karşıhgı alı-
yoruz. Bnit kazancımız, yan ödemelerimiz nedir, nere-
lere, ne kadar kesinti yapılır, rnaaşımız ne olmalıdır,
bilmiyoruz? Bu konuda ne bir bilgi, ne de bir belge ve-
riliyor? Yapılan hesap dognı mu, degil mi bilemiyoruz.
Çunku elimizde yazılı hiçbir belge yok. Ne verilirse onn
alıyoruz. Hemen hemen her ay detişen tntarlarda ma-
aş ödeniyor. Nedenini bilen yok. Iş riski ve kıdem pa-
rası aldıgımız soyleniyor, ancak bilemiyornz.
Evliyim ve bir çocugum var. Kocam ise çahşmıyor.
Bu durnmda:
1) Benim hangi derece ve kademeden aybk almam ge-
rekir?
2) Bröt maaş ve kesintflerden nerelere kesinti ya-
pılıyor?
Yamtlarsanız benim darumomda olanlar da konum-
lanaı anlayacak.
YANITi 1475 sayılı İş Yasası'nın 30. maddesinde şöyle denümek-
tedir:
"Madde 30 — İşveren her ödemede işçiye ücret hesabını göste-
rir imzalı veya işverenin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek
veya işçinin yanında bulunan deftere Ucretle ilgili bu hesapları yi-
ne imzası veya özel işareti altında kaydetmek zorundadır:' Bunu
yapmayıp "İşçiye ücrete ilişkin hesap pusulalarını vermeyen" iş-
verenler ya da vekillerine, İş Yasası'nın 99. Maddesi uyannca "iki
yüz bin lira para cezası verflir!'
Ancak, 657 sayüı Devlet Memurlan Yasası'nda, memurlara öde-
nen ücretlerle ilgili bilgilerin verilmesini öngören bir maddeye biz
rastlamadık.
Oldukça karmaşık ve her geçen gün giderek de içinden çıkılmaz
duruma gelen aylık, yan ödeme, ek gösterge v.b. konularda aydın-
latıcı bilgiler içeren belgelerin memurlara da verilmesinin zorunlu
olmasıru dileyelim.
Biz, dört yılhk Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirerek, 12. derece 2.
kademeden göreve başlayan ve altı yüda iki derece alarak, 10. de-
recede 2. kademeye gelen, kocası çalışmayan evli bir çocuklu ve
akıl hastanesinde görev yapan hemşirenin yan ödemeleri ile bir-
likte alması gereken en az ücreti (fazla mesai-nöbet ücreti v.b. öde-
meler hariç) sayılarla anlataüm.
Gmelayfck
Kıdem a>*0ı
İş gOçJAOû
Trnn oûç
Işrislo
•ÛHT (H18)
Aıle yardımı
Çocuk yardımı
loplam
600X255
50X255
1000X280
525X96
75X96
225X36
5500X255
250(255
50X255
(* ÛBİ Hizmel feonmaD)
15100
12750
280000
50400
7200
21600
252 450
63750
12 750
863500
21420
1785
39.200
_
—
—
—
—
62405
22.748
2.741
60200
11600
1800
5400
—
—
—
105.489
612
51
1120
202
29
86
1.010
—
—
atio
4590
383
a4oo
1512
216
648
—
—
—
15.749
103630
7790
171.080
36086
5.1S5
15466
251440
63750
12 750
667.147