Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 OCAK 1990 DIS HABERLER CUMHURİYET/3
Calfa, KP'den
istifa etti
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya Başbakanı
Marian Calfa'nın Komünist
Parti'den istifa ettiği
bildirildi. Hükümet
Sözcüsü, Zb>nek Fiala, dün
düzenlediği basın
toplantısında, gazetecilerin
soruları üzerine, Calfa'nın
KP üyeliğinden istifa ettiği
şeklindeki haberlerin doğru
olduğunu söyledi. Calfa,
son on gün içinde KP
üyeliğinden istifa eden
üçüncü kabine üyesi. Son
duruma göre, 21 üyeli
koalisyon hükümetinde,
Komünist Partili olarak
sadece 7 bakan kaldı.
Türk-Fin
ilişkileri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosıı) — Dışişleri Bakanı
Mesut Yılmaz'ın şubat
başında Finlandiya'ya resmi
bir ziyaret yapacağı
öğrenildi. Finlandiya
Dışişleri Bakaru Pertti
Pasio'nun daveti üzerine
yapılacak ziyaretin 5-8
şubat tarihlerı arasında
gerçekleşmesi bekleniyor.
Yılmaz ile Pasio arasında
Helsinki'de yapılacak
görüşmelerde iki ülke
arasındaki siyasi ilişkilerin
daha da geliştirilmesine
çalışılacağı belirtiliyor.
Küba'da
reform
• HAVANA (AA) —
Küba'nın ekonomik ve
siyasi reform yapma
çalışmalan içinde
bulunduğu bildirildi. Küba
Komünist Partisi Merkez
Komitesi Sekreteri Pedro
Ross, "rektifikasyon"
(düzeltme) olarak nitelenen
reform sürecinin 1986'dan
beri sürdüğünü kaydetti.
Ross, reforraların,
ekonomik etkinliği
arttırmada, KP'nin
çahşmalarını iyileştirmeye,
sağlık ve sosyal hizmetleri
geliştirmeye yönelik
olduğunu söyledi.
Çin'de KP'den
üyelerine uyarı
• PEKİN (AA) — Çin
Komünist Partisi, 48
milyon üyesini, ahlak
kurallanna ^ymajan J İ J V fiıı
konusunda uyardı. Resmi
Şinhua haber ajansının
yayımJadığı yeni parti
içtüzüğü tasarısına göre,
yasadışı işler yapanlâr,
aılelerini terk edenler,
başkalarına iftira ya da
hakaret edenler, çok
masraflı düğünler veya
cenaze törenleri yaptırmak
gibi işler için görevlerini
kötüye kuüananlar parti
Üyeliğinden atılacak.
Charles Hernu
öldü
• LYON (AA) — Fransa
eski savunma bakanı
Charles Hernu (66), önceki
gün Lyon'da yaptığı bir
konuşma sırasuıda kalp
krizi sonucu öldü. Charles
Hernu, bir süredir Lyon
bölgesindeki Villeurbanne
Belediye Başkanlığını
yürütüyordu. Fransa'da
sosyalistlerin iktidara
gelmesi üzerine Savunma
Bakanlığı'na atanan Hernu,
Yeşil Barış (Greenpeace)
adlı çevre koruma örgütüne
ait Rainbow Warrior
gernisine sabotaj
düzenlemekle suçlanmış ve
görevinden istifa etmişti.
Japonya'da
suıkast
• TOKYO (AA) —
Japonya'mn Nagazaki kenti
Belediye Başkanı Hitoshi
Morojima, dün belediye
başkanlığı binası önünde
vuruldu. Bina önünde
arabasına binmek üzereyken
vurulan belediye başkanı,
Nagazaki Hastanesi'ne
kaldınldı. Yetkililer, aralık
1988'de, Japonya'mn geçen
yıl ölen Japon tmparatoru
Hirohito'yu Ikinci Dünya
Savaşı'na girmesi nedeniyle
açılcça eleştiren 67
yaşındaki belediye
başkanının, bir süredir
ölüm tehditleri aldığını
belirttiler.
Genelkurmay Başkanı Org. Torumtay, konvansiyonel dengesizliği değerlendirdi
Modernizasyon şartANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Genelkurmay Başkanı Or-
general Necip Torumtay, AKKUM
anlaşmasının, Türkiye'nin güvenli
bir ortama kavuşmasına yardım-
cı olacağını belirterek "Anlaşma
özeilikle bölgede detanün ve hn-
dut ülkelerle ildli ilişkilerin gdiş-
tirilmesinde etkin rol
oynayacakür" dedi. Orgeneral To-
rumtay, anlaşmanın TSK'nın ha-
lihazırdaki kuvvet yapısında bü-
yük bir değişiklik oluşturmayaca-
ğını, tehditte bir yumuşama ve sa-
yısal yönden bir eşitlik sağlansa
bile nıtelik yönünden yapılacak
karşılaşürmanın Türkiye'nin aley-
hine sonuçlaı vereceğini kaydetti.
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Necip Torumtay, Savunma ve
Havacılık Dergisi'nin, Türkiye'nin
savunma yapılanması, AKKUM
anlaşması, anlaşmanın Türkiye1
ye yönelik etkileri gibi çeşitli ko-
nulardaki sonılannı yanıtladı. To-
rumtay, tehdit değerlendirmesine
ilişkin bir soruyu yanıtlarken
Türkiye'nin jeostratejik konumu-
na dikkat çekerek şunları söyledi:
"Halihazırda konvansiyond giiç
bakımından Varşova Paktı, NA-
TO'ya nazaran 1/3 oranında iıs-
töDdür. A>nı oran Türkiye'ye yö-
nelik tehdit için de geçeriidir. Hal
böyle olunca, konvansiyonel den-
gesizlik yalnız Türkiye'nin degil
aynı zamanda ittifakın da başta
gelen sorunlanndan biri haline
gelmiştir. Bir ülkenin veya ittifa-
lun savonmasında en onerali hu-
sus, baskına ugramamak ve ilk
barekel karşı taraftan gelse dabi
ona karşı koyacak bir gücu elde
bulundurmaktır. Aynca Varşova
Paktı kuvvetlerinin çok ileride ter-
Urgeneral Torumtay Savunma ve
Havacılık Dergisi'ne verdiği
demeçte, konvansiyonel dengesizliği
gidermenin etkili bir yolunun da
mevcut kuvvetlerin modernizasyonu
olduğunu kaydetti.
vJTenelkurmay Başkanı Orgeneral
Necip Torumtay konvansiyonel
kuvvetlerin indirilmesi anlaşmasıyla
özeilikle bölgemizde detantın ve
sınır komşularımızla ilişkilerin
gelişeceğini söyledi.
tiplenmiş olmalan, NATO'BUB
baskına uğrama riskini daha da
arttınnaktadır. Viyana'da devam
etmekte oian AKKUM muzakere-
lerinde Batı'nın birinci öncelikle
üzerinde durduğu konu, Varşova
Paktı kuvvetlerinin baskın sagla-
ma imkanını ortadan kaldıracak
tertip ve duzenle ilgili balanmak-
tadır. Konvansiyonel dengesizliği
gidermenin diger ve asıl önemli
olan yolu da mevcut kuvvetlerin
modernizasyonu konusudur.
Türkiye bu konuda gerek milli
kaynaklardan ve gerekse mutteflk
yardımlardaıı elde ettiği imkânlar-
la, en uygun kuvvet oluşturma
gayreti içerisinde bulunmaktadır."
Orgeneral Torumtay, AKKUM
göruşmelerinin bir anlaşma ile so-
nuçlanmasının Türkiye'nin daha
guvenli bir ortama kavuşmasında
yardjmcı olacağını, zira Türkiye1
nin de içinde bulunduğu Güney
Kanatta, NATO ile Varşova Paktı
arasında hem sayı hem de kalite
açısından büyük bir eşitsizlik bu-
lunduğuna işaret etti. Görüşmele-
rin bir amacının da mevcut eşit-
sizlikleri ortadan kaldırmaya yö-
nelik olduğunu ifade eden Torum-
tay, şöyle konuştu:
"Sonuç olarak konvansiyonel
kuvvet indirimleri Türkije'yi müs-
pet yönde etkileyecek, özeilikle
bölgede detanta ve hudut ülkeJerle
ildli Uişkilerin geKştirilmesinde et-
kin rol oynayacaktır. Ancak
TSK'nın halihazır kuvvet yapısın-
da büyük bir değişiklik meydana
gelmeyecegi degeriendirilmekte-
dir. Varşova Paktı'nın da indirim
yapması sonucu, tehditte bir ya-
muşama ve sayısal olarak bir eşit-
lik sağlansa dani niteiik yönünden
yaptlan bir mukayese, Türkiye'nin
aleyhine sonuçlar verecektir. Di-
ger taraftan indirim kapsamında
olmayan silah veteçhizattahem
nitelik, bem de nicelik yönünden
Türkiye aleyhine büyük eşitsizlik
mevcuttur. TSK bütçesi mevcut
dunımu idame ve sınırlı moderni-
zasyonu öngöıduğünden yakın ge-
lecekte kaynakların kullamiması
yönünde, büyük bir değişiklik
beklenmemekledir."
Orgeneral Torumtay, Savunma
ve Havacılık Dergisi'nin NATO
stratejisine ilişkin bir sorusuna da
"NATO son yıllarda ileriden sa-
vunma esasına dayalı FOFA isimli
bir all konsepti gundeme getirmiş-
tir. FOFA konseptinde bir bakıma
askerier öne alınnuştır. Bilim ve
teknoloji şimdi FOFA'nın gerek-
tirdigi yüksek teknolojiye sahip
harp silah ve vasıtalannı üretmek
için yogun bir çalışma içindedir"
yanıtını verdi. Torumtay, bilim ve
teknolojideki gelişmelerin yakın
bir gelecekte NATO stratejisinde
büyük bir değişiklik meydana ge-
tirmeyeceğini, ancak NATO stra-
tejisinin etkinliğine katkıda bulu-
nacağını da kaydetti.
Orgeneral Torumtay, AKKUM
anlaşması çerçevesinde Türkiye1
de yapılacak indirımler ve bunun
etkilerine yönelik bir soruya da şu
yanıtı verdi:
"Türkiye'nin de içinde bulundu-
ğu kanatlar bölgesinde Batı öne-
risine göre her iki iltifaka mensnp
ülkeler grubunun ayn ayn 4 bin
700 tank, 5 bin 500 top ve 5 bin
500 zırhlı araç bulundurması ön-
göriilmektedir. Uçak ve helikop-
terlerde ise global indirim öngö-
nildügünden ait bölgeler için ay-
n tavanlar tespit edilmemiştir. Tes-
pit edilen tavanlara inmek için
Varşova Paktı ülkeleri 10 bin ka-
dar tank, 9 bin 500 top ve 12 bin
800 zırhlı araç indirimi yapabilir-
ier. Kanatlar bölgesinde NATO iil-
kelerinin (Türkiye, Yunanistan ve
Norveç) ise 600 kadar tank, 700
top ve 800 zırhlı araç indirimi ya-
pdabilecegi degerlendirilmektedir.
Batı içerisinde. her iki ülkenin bu-
lundurabileceği silah ve teçhizat
miktarian benuz tespit edilmemiş-
tir. Anlaşmanın imzalanmasını
müteakip. Türkiye'de kendi payı-
na düşen silah ve teçhizat mikta-
nnda şuphesiz indirim yapacak-
tır."
Orgeneral Torumtay demecmde,
Türkiye'nin ekonomik gücünün
bu kadar büyük bir orduyu, mo-
dern silah, araç ve gereçlerle d o
natarak idame ettirmeye kâfı gel-
meyeceğini de kaydederek, "Tîirk
halkının refab seviyesinden fedi-
karlıkta bulunarak büyük bir gü-
cü halihazır teçhizatı ile ayakta
tutmaya gayret edilmektedir"
dedi.
ABD, Ingiltere ve Finlandiya temsilcileri, Denktaş'la görüştü
Kıbns'ta yoğımdiplomasi
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA — BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar'ın "12 Şubat ÇagnsT'na KKTC
tarafmdan gösterilen tepkinin ardından, ada-
da diplomatik trafık yoğunlaştı.
ABD'nin, Lefkoşa'nın Rum Kesimi'nde
rahatsızlanan elçisi yerine görev yapan bü-
yükelçilik maslahatgüzarı Nix'in, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan randevu
isteyerek 16 ocakta göruşmesinden sonra,
dün sabah da tngiliz Yüksek Komiseri
Humphry Maud KKTC Cumhurbaşkanı'nı
ziyaret etti.
Bu ziyaret, yine Lefkoşa'nın Rum Kesimi'-
nden gelen Fransız Büyükeîçui Daniel Hus-
son ile Finlandiya Büyükdcisi Pekka Korveo-
KKTC
Cumhurbaşkanı
Denktaş, BM
Genel
Sekreteri'nce
yapılan görüşme
çağnsının
zamanına ve
yöntemine
itirazını yineledi.
heiae'nin ayn ayn ziyaretleri izledi.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Yaban-
cı diplomatlann kendisinden bir istekte bu-
lunnp bulunmakdıklan" yoiundaki bir so-
ruyu yanıtlarken, "Türk tutumunun ne ol-
duğunu sorduklannı ve Türk tarafının du-
nımunu anlatmaya çalıştıklannı, kendileri-
ne göruşmeje hazınz dediğini, ancak göriış-
melerin tatminkâr bir sonuca ulaşması için
zemin lıazırlayıp hazırlamadıklarını
sorduğuna" açıkladı.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel Tem-
silcisi Oscar Camillion'dan bir yanıt bekle-
diğini de belirten Dektaş, yabancı büyükel-
çilere, "Biz lıiçbir zaman New York'a asla
gitmeyeceğiz" demedığinı, "Hiçbir zaman
New Vork'ta bir toplantı yapmayacağız" de-
mediğini, "Görüşme >ontemi>le Camp Da-
vid tipi bir görüşme)e karşı olduğuau" bir
kez daha duyurduğunu anlattı.
Poııtııslıı Rıuıııuı anavatan sancısı
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Sovyetler Birliği-
nden Yunanistan'a göç eden Pon-
tuslu (Karadenizli) Rumlann so-
runları, Bulgaristan'dan Türkiye
1
ye göç eden Türklerin sorunları-
na benziyor. lşsizlik ve konut so-
runu başta olmak üzere dil, sos-
yal yaşam farklılığı ve "sömürii",
Pontuslu Rumlann da başına dert
oluyor.
1. Dünya Savaşı öncesi ve son-
rasında Karadeniz bölgesinden,
Yunanistan yerine Sovyetler Bir-
liği'ne göç eden Rumlar, şimdi
"perestroyka" akımından yararla-
narak, "anavatan" olarak bildik-
leri Yunanistan'a göç ediyor. Yu-
nanistan'ın Moskova Büyükelçili-
ği'nin "iş ve konut bulma
güvencelerine" karşın, göçmenler
bugüne kadar iş ve konut sorunu
içinde kıvranıyor. Bu yıl içinde sa-
yılan 100 bini geçmesi beklenen
Pontuslu Rumlann, Yunanistan
1
ın hangi bölgelerine yerleştirile-
cekleri konusunda ise henüz kesin
bir karar alınmış değil. Batı Trak-
ya'ya yerleştirilecekleriyle ilcdli dü-
şünce ve planlanmn yerini şimdi-
lerde, Kavala ve Larissa gibi bü-
yük kent ve yöreleri aimış bulunu-
yor. Bu nedenle Kuzey Yunanis-
tan'ın Kavala kentiyle Orta Yuna-
nistan'ın Larissa kentlerinde, bu-
raya gelmesi beklenen 200 bin ka-
dar göçmen Rum için özel kabul
bürolanmn açtlacağından söz edi-
liyor.
Pontuslu Rumlann Sovyetler
BirliğTndeki sayısı 500-600 bin
olarak biliniyor. Ama bilinen tek
şey, bunlann tümünün yalnız Ba-
tı Trakya bölgesine yerleştirilme-
yeceği.
Yunanistan'm, Avrupa Toplulu-
ğu'nun faal uyesi olarak
"göçmenler" için aynlan bütçeden
7.5 milyar drahmi (I trilyon lira)
para yardımı alması bekleniyor.
Bu para yardımı ile göçmen Rum-
lar, iş ve sosyal kriterlerine göre
Yunanistan'm çeşitli bölgelerine
yerleştirilecek.
Ancak 1988 yılı içinde Yunanis-
tan'a gelen 4-5 bin kadar Pontus-
lu Rum, şimdilik başlarım soka-
cak bir mekân, kannlarını doyu-
racak bir iş arıyor.
KöLOMBİYA
Uyuşturucu
kaçakçılarına
'adil yargılama'
için garanti
BOGOTA (AA) — Kolombiya
hükümeti, silahlarını bırakarak
teslim olacak uyuşturucu kaçak-
çılarına adil bir şekilde yargılana-
caklanna dair garanti verdi, ancak
anayasayı ve kanunlan ihlal ede-
cek herhangi bir anlaşma yapmayı
reddetti.
Içişleri Bakanı Carios Lemos
1
un televizyondan yaptığı konuş-
ma, Medellin'deki uyuşturucu ba-
ronlarının silahlarını bırakacaklan
yolunda yapılan açıklamaya ilk,
resmi tepki oluyor.
Lemos, Kolombiya Anayasası
ve kanunlanmn kişilerin savunma
hakkıru garanti altına aldığını söy-
ledi.
lçişleri Bakanı Carios Lemos,
uyuşturucu kaçakçılannın yasal
garantiler çerçevesinde yargılana-
caklannı, ancak hükümetin ana-
yasa>ı ihlal edecek bir uzlaşma yo-
luna gitmesinin kesinlikle söz ko-
nusu olamayacağını belirtti.
Başlıca uyuşturucu kacakcıları-
nı bünyesinde toplayan Medellin
karteli yayımladığı bildiride, her
türlü terör eylemine ve kokain da-
ğıtımına son vermeye, silahlarını
teslim etmeye hazır olduklarmı
ifade etmişti.
BUGUN
AIJSİRMEN
Eğer Bir Gün.. .
Eğer bir gün, Humeyni yönetimini andırır bir İslam Cumhuri-
yeti'ne uyanmak istemiyarsanız bugünden gözlerinizi dört aç-
manın, demokratik tepkilerinizı dile getirmenin zamanı gekliği-
ni biliniz!
Eğer bir gün, yurttaşlık statünüzü, yalnız Tanrı ile kendiniz ara-
sında olan kulluk statûnüzle değiştirmek istemiyorsanız, uyanık
olun!
Eğer bir gün, demokrasinin kalan son kırıntılarının da eliniz-
den gitmesini istemiyorsanız şimdiden savaşıma katılın!
Eğer bir gün, değil henüz tümünü elde edemedığiniz insan
haklarına tam olarak kavuşmak, bugün elinizde olan yarımya-
malak hakları bile yitirip evinizin pasdaran özentisi, dinci mili-
tan bozuntulan tarafmdan basılmasını istemiyorsanız, bilin ki şu
anda, haklannızı savunmanın zamanı gelmiştir ve geçmektedir
bile.
Keçeciler ile Dinçerler'in imzaladığı ve Milli Eğitim Bakanı A/ni
Akyol ile YÖK'ün de onayladığı "Din Bilimleri Araştırma
Enstitüsû" ile ilgili olan ve Meclis'e sunulmuş bulunan yasa öne-
risi, hepimizi bir kez daha düşündürmelidir.
Yasa önerisinin tam metnini okuduğunuz zaman din olgusu-
nun bilimsel incelenmesinden, zararlı akımlarla savaşılmasın-
dan, eğitimin yalnız Islami ilimlerle sınırlı kalmamasından söz et-
tiğini ve enstitünün gerektığinde devletın memurlarına da bu ko-
nuda ders vereceğınin belirtildiğıni göreceksinız.
Türkiye'de laiklik karşıtı akımların taktiklerini iyi bilenler satır
aralarını da okudukları ve bugüne kadar yapılan uygulamaları
da inceledikleri zaman gerçeği göreceklerdir.
Her şeyden önce şu gerçeği iyi belirtmek gerek. imam hatip
okulları da bu amaçlarla kurulmuş, aydın din adamı yetiştirmeyi
hedeflemişlerdir.
Ama sonucun ne olduğunu yasa önerisi de açıklıkla ortaya
koyuyor. Gerçekte imam hatip okulları aydın din adamı yetiştir-
mek yerine dini eğitim görmüş yargıç, savcı, emniyet müdürü.
vali ve kaymakam yetiştirmeye yönelmiştir ve Diyanet İşleri'nin
bugünkü kadrosunun çoğu da ilkokul diplomalıların eline kal-
mıştır.
Yine öneri metninde bulunan "zararlı dinsel akımlar" deyimini
anlamak olanak dışıdır. Eğer "zararlı dinsel akımlardan" laikliği
ortadan kaldırmaya yönelik eylemli girışimler kastediliyorsa he-
men belirtelim ki bunlarla savaşmak istiyorsa, devletin elinde TCK
163'ün dışında da bir sürü olanak vardır
Laikliğe yönelik eğilimler bugün devletin kendi içinde, kimi za-
man YOK üniversitelerinde, çoğunlukla Milli Eğitim'in içinde
odaklanmışlardır. Devlet, elindeki yasa ve olanaklarla bunları te-
mizleyebilir
Eğer "zararlı dinsel akımlardan" başka anlamlar çıkarılmaya
çalışılıyorsa, böyle bir davranış da laiklik ile asla bağdaşmaz.
Laikliğe karşı eylemli bir davranışta bulunmadığı sürece, dinsel
akımların hiçbirinin laik devlet için bir öbüründen farkı yoktur.
Laik devlet için Hıristiyanlık da putperestlik de Mecusilik de Müs-
lümanlık da aynıdır.
Hele hele laik devletin kamu ajanlarına din dersi verilmesini
anlamanın hiç olanağı yoktur. Laik devlet, hangi nedenle olursa
otsun, din eğitimi vermez. Eğer görevi gereği dinsel konuları öğ-
renmek durumunda olan memurlar varsa onlar da ilahiyat fa-
kültelerine giderler.
Eğer Türkıye'deki ilahiyat fakülteleri bu gerekleri yerine geti-
remiyorlar da yalnızca İslami bilimler ile uğraşıyorlarsa o zaman
da bu kuruluşlar laik eğitim içindeki tşlevlerini yitirmişler demektir.
Bu durumda da bunlann yeniden düzenlenmeleri gerekir.
Yeni yasa önerisinin altında imzası bulunan kişiler bile ama-
cın ne olduğunu açıklıkla anlatmaya yetmektedir. Parlamento-
nun üyeleri, önlerıne getirilen öneri konusunda çok uyanık dav-
ranmak ve geçmiş uygulamaları birer birer anımsamak zorun-
dadırlar. Sureti haktan görünerek laikliği savunma postuna bü-
rünenlerin gerçek kimlıkleri, bizleri uyanık bulunmaya zorlayan
yeterli bir nedendır.
HerJ<esin inancına, tapınma özgürlûğüne saygı kadar laikliğjn
gereklerine saygı da demokrasinin temel kuralıdır. Laikliğe sal-
dırmayan, onu ortadan kaldırmak için eylemli girişimde bulun-
mayan inanmışa saygı gösterirken laikliği korumak için demok-
ratik savaşımı sürdürmek zorundayız. Bu çabayı harcarken de
çekici gerekçelerle önümüze konmuş olan tuzaklar karşısında
uyanık olmalıyız.
Laik demokrasi bilincimizi, ona yonelmiş olanların beyinleri-
ne balyoz gibi indirecek bir demokratik savaşım ıçine girmeltyiz.
Bu demokratik tepki ile sonuçlarından ne Mehmet ne Vehbi
ne İhsan ne de Korkut Brothers Co. kurtulabileceklerdir!
Dr. ZOİ POLMU
Klinik Psikolog-Psikoterapist
Randevu: 144 04 77
Taksim, îstiklâl Cad. Meşelık Sok. Na 1214 Kat: 3
'Bir aylık süre için yeterli teminat yok'
Suriye'nin su rahatsızlığı
Suriye Sulama Bakaniığı sözcüsü, bir
Lübnan gazetesine verdiği demeçte,
Atatürk Barajı'nın dolumu nedeniyle
zarara uğradıklarını söyledi.
KAHİRE (AA) — Suriye Sula-
ma Bakanhğı Sözcüsü, Türkiye'-
nin Atatürk Barajı'nın dolumu
için belirlediği bir aylık sürenin ilk
ve son kesinti dönemi olacağı yo-
lunda teminat vermediğini iddia
etti.
Sözcü, Lübnan'ın Al Hayah
Gazetesi'ne verdiği demeçte söz-
konusu bir aylık sürenin, Atatüık
Barajı'nın dolumu için yeterli ol-
madığını öne sürdü.
Suriye'nin, Türkiye'yi karann-
dan caydınmak için başlattığı dip-
lomatik girişimlerin sonuçsuz kal-
ması üzerine protesto notası ver-
dığini söyleyen sözcü, Irak'ın, do-
lum programı nedeniyle uğıadığı
zararın Suriye ile kıyaslandığında
daha az olduğu görüşünü
savundu.
Sözcü, Fırat Nehri'ndeki su se-
viyesinin azalması nedeniyle elek-
trik üretimi, sulama ve sanayi
alanlannda çeşitli sorunlann or-
taya çıktığını da belirtti.
Öte yandan Arap Birliği, Fırat
Nehri sularının paylaşımı konu-
sunda Türkiye ile Irak ve Suriye
arasında anlaşma yapılması çağ-
nsında bulundu.
Tunus Haber Ajansı'mn bildir-
diğine göre, Arap Birliği sözcüsü,
dun Tunus'ta yaptığı açıklauıada,
Türkiye'nin Atatürk Barajı'nın
dolumu için Fırat Nehri'nin aksini
durdurması konusunda daha faz-
la danışmalar yapılmasma ihtiyaç
bulunduğunu belirtti.
Suyun kaynağımn Türkiye'de
bulunmasının bu karan haklı gös-
teremeyeceği görüşünü savunan
sözcü, Türkiye'nin dolum süresi
ve verilen su miktarı konulannı
yeniden gözden geçireceğini umit
ettiklerini bildirdi.
Sözcü, "Arap Birliği, Türkiye
ve iki komşusu arasında uluslara-
rası hukuk çerçevesinde bir anlaş-
maya vanlacagmı ve Türkiye ile
bütün Arap ülkeleri arasında kar-
deşçe ilişkilerin güçlenecegini ümit
etmektedir" dedi.
Bu arada, Arap basınında, su
sorununun, bir "Arap
plalfonnu" çerçevesinde ele alın-
ması gerektiğı yoiundaki yorum-
lara rastlanıyor.
Mısır'ın yan resmi gazetelerin-
den El-Akbar'da yayınlanan bir
makalede, Arap Birliği'nin bu ko-
nuda rol oynaması gerektiği, hat-
ta gerelcirse bir olağanüstü Arap
doruğu çağnsında bulunabileceği
belirtildi.
Yorumda, "Arap Birliği üyeie-
rinin çıkarlannın korunması için
ortak bir Arap politikası belirlen-
mesi ve butun Arap ülkelerinin
Suriye ve Irak ile dayanışmasının
güçlendirilmesi gerektiği" görüşü-
ne de yer verildi.
Yorumda, Arap ülkeleriyle de-
rin tarihi ilişkileri bulunan Türki-
ye'nin, Fırat Nehri'nin akışını
durdunırken, bu suya bağunlı bu-
lunan komşu ülkelere karşı has-
mane bir tutum içinde olmadığı,
ancak bununla birlikte kararın bir
"sürpriz" olarak karşılandığı
kaydedildi.
İlk iki gün 300'ü aşkın başvuru
Avusturya için
vize kuyruğu
Ankara'daki Avusturya Büyükelçiliği, vize
kararından sonra iki gündür kuyruklara
boğuldu.
ANKARA (ANKA) — Turist
olarak Avusturya'ya giden Türk-
lerin sayısmın son iki ayda anor-
mal bir artış gösterdiği gerekçe-
siyle Avusturya hükümetince sa-
lı günü alınan vize karan sonu-
cunda Ankara'daki Avusturya
Büyükelçiliği önünde uzun kuy-
ruklar oluştu.
Kararın basına yansımasının
ardından çarşamba günü büyü-
kelçiliğe 74 kişi başvurdu. Bu ki-
şilere bugün pasaportlan geri ve-
rildi. 74 başvurudan 30'u geri
çevrildi. Bu arada, dün sabahın
ilk iki saatinde 240 kişi başvuru
formu aldı.
Avusturya Büyükelçiliği, vize
fıyatlannı, tek giriş için 28 bin
lira, çok giriş için ise 55 bin 600
lira olarak belirledı. Bu arada,
vizenin süresinin, başvuru nite-
liğine göre saptandığı öğrenildi.
Küçük bir kadro ile çalışan
Avusturya Büyükelçiliği vize ka-
rarırun hemen yürürlüğe konul-
ması nedeniyle bir günde apar
topar ek personel almak zorun-
da kaldığı öğrenildi. Bu arada,
elçilik binasının yoğun vize iş-
lemleri için uygun olmaması ne-
deniyle bir ay içinde yeni bir bi-
na bulunacağı da belirtiliyor.
öte yandan, Avusturya hükü-
metinin vize kapsamına Batı Av-
rupa'daki oturma izni bulunan
Turkleri de alması nedeniyle vi-
ze başv urularının önemli ölçü-
de artması bekleniyor.
Bir kaç parça üst-baş
almak istiyorsunuz;
cüzdan dolusu para dökmenin
ne anlamı varfGelin aps'a... ihraç
kalitesini yerlifiyata alın.
aps'ın geleneksel büyük
indirimi başladı! Ve her şey çok
çabuk tükeniyor, geçkalmayın...
Fabrika Satış Merkezi: İçerenköy-Bostancı Kavşağı Tel: 384 08 74
Mağaza: Samanyolu Sokak 42/3 Osmanbey Tel: 148 65 22 - 148 56 69
Mağaza: Marmara Çarşısı No: 1 Bcya/ıt Tel: 516 76 20
Pantolon:
19.500
29.500
Gömlek:
19.500
22.500
Mont:
35.000
55.000
Kazak:
29.500
Etek:
19.500
Eşofman:
29.500
Çocuk gömleği:
14.500
Çocuk montu:
12.500
29.500
Çocuk pantolonu:
19.500
Çocuk trikosu:
10.500
22.500
Salı ve Perşembeleri
gece 22.00 ye kadar açık.