Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 OCAK 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
Zeynep - Asım Ekren boşandı
• İstanbu) Haber Servisi — Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın kızı Zeynep-Ekren (Özal) eşi Asım Ekren'den dün
tek celsede boşandı. Çiftin boşandıklan haberi basına
Zeynep özal'ın avukatı Çetin Yıldırımakın tarafından
dün açıklandı. Zeynep Özal ve Asım Ekren'in de haar
bulunduğu basın toplantısında avukat Yıldırımakın,
lstanbul Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen
davayla ilgiji olarak "Zeynep Hanım ile Asım Bey'in
şiddetli geçimsizliğine toplumun yanı sıra basının baskısı
da yol açnııştır" dedi. Çiftin Yağız ve Halil Uğur adh
çocuklanmn velayeti annelerine verildi. Asım Ekren
çocuklarmı her cumartesi ve dini ve ulusal bayramların
ilk günleri görebilecek, ayrıca temmuz ayında çocuklannı
yanına alabilecek. Mahkeme, çocuklar için bir nafaka
bağlanmasına gerek görmedi. (Fotoğraf: Behzat Şahin)
Adımlar Dergisi
?
nde 4 gözaltı
• ANKARA (Cumhuriyel Burosu) — Adımlar
Dergisi'nin Ankara temsiîcisi Özcan Kesgeç ile dergi
çalışanlarından Atilla Aşut ve Hıfzullah Çakıpçıkay
gözaltına aJındı. Dün akşam üzeri derginin Ankara
bürosuna gelen polisin, Ankara DGM Savcılığı'nın istemi
üzerine Kesgeç, Aşut ve Çakıpçıkay'ı Emniyet'e
götürdüğü, TBKP parti oluşumunu izlemekle görevli
olan ve akşam saatlerinde Adımlar Gazetesi bürosuna
giden ANKA Ajanası muhabiri Ahmet Abakay'ın da
buradaki polisler tarafından gözaltına alındığı bildirildi.
Derginin 14 ocakta "DGM Başsavcısı Nusret Demiral,
Ankara'nın Rambosu" kapağıyla yayımlanan sayısının,
üç dergi çalışanının gözaltına alınmalarına neden olduğu
belirtildi.
Kadıköy Kültür Derneği
• tslanbul Haber Servisi — Kadıköy Kültür ve
Dayanışma Derneği (KKDD), dün polis tarafından
aranarak valiliğin onayı üzerine mühürlendi. Polisin
derneğin kapısını zorla kırdıktan sonra içeride
bulunanları tartaklayarak dışan çıkardığı belirtildi.
KKDD üyeleri, bunun üzerine sloganlar atarak
Kadıköy'de iskeleye kadar yürüdüler. Polis yetkilileri,
"Derneğin 2908 Sayılı Dernekler Yasası'nın 54.
maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle mühürlendiğini"
söylediler.
'Bilkent'e kıyak' reddedildi
• ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — TBMM Milli
Eğitim Komisyonu'nda, YÖK Başkanı thsan
Doğramacı'nın ısrarla kabul edilmesini istediği, vakıf
ııniversitelerine faaliyet gösterdikleri arazinin hibe
îdilmesi ve öğrenci başına bütçeden yardım yapılması
3nerüeri benimsenmedi. YÖK Yasası'nda değişiklik
yapılmasını öngören tasarı, ANAP Malatya Milletvekıli
Bülent Çaparoğlu'nun verdiği önerge kabul edilince, bu
tıükümler metinden çıkanlarak kabul edildi. Buna göre,
vakıflar tarafından kurulmuş üniversitelere "Bakanlar
Kurulu karan ile muvafakat ahnmak koşuluyla" kamu
tüzel kişiliklerine ait arazi ve tesisler tahsis edilebilecek.
Almanya'ya iltica edenTürkler
• ANKARA (AA) — Federal Almanya'ya iltica
istemiyle başvuran Türklerin sayısının son 11 yılda 137
bin 824'e ulaştığı bildirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanhğı Yurtdışı tşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün,
Almanya'daki Federal Çalışma ve Sosyal Duzen
Bakanlığı'na dayanarak yayımladığı istatistiklere göre
F.Almanya'ya en çok iltica istemi 1980 yılında oldu.
İstatistiklere göre son 11 yılda Almanya'ya iltica istemiyle
başvuran yabancılann yüzde 17.95'ini Türkler
oluşturuyor.
AN APİ1 başkan görevden ahndı
• UŞAK (Cumhuriyet) — Tatar kasabası ANAP'lı
Belediye Başkanı Mehmet Ali Öğren, Danimarka'da
uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ve 2.5 yıl hapis yattığı
gerekçesiyle görevinden alındı. Yerine SHP'li aday
Ramazan Arabacı getirildi. 26 Mart yerel seçimlerinde
ANAP'tan aday olan ve eski belediye başkanı SHP adayı
Ramazan Arabacı'yı 13 oyla geçerek başkanlık
makamına oturan Mehmet Ali öğren'in görevden
alınması karannı YSK verdi.
Esenler'de 2 kuyıımcu soyuldu
• İstanbul Haber Servisi — Kâzım Karabekir Caddesi
No: 2 B ve C'de bulunan Raşit Seviş'e ait Burak
Kuyumcusu ve hemen yanındaki Erdün Baştekin'e ait
Köşem Kuyumcusu'na ikişerli gruplar halinde giren
silahlı 4 kişi iki dükkândan yaklaşık iki kilo altını gasp
ederek olay yerinden kaçtılar. Soygun sırasında Köşem
Kuyumcusu'nda bulunan ve izinli olduğu öğrenilen
Esenler karakol bekçisi Ahmet İlker, soygunculann
kaçtığı sırada kendilerine engel olmak için dışan çıktı.
Paniğe kapılan soyguncular, Ahmet Ilker'e ateş açtılar ve
bacağından hafıf şekilde yaraladılar. Soygunculardan
Mustafa Asım Tala, 200 metre kaftıktan sonra yakalandı.
Diğer üçü izlerini kaybettirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer)
Eczacılara 'ablııka'
• ANKARA (ANKA) — Sağlık Bakanhğı, Türk
Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti'nin ve büyük
illerdeki eczacı odalarının hesaplarını "ani bir kararla"
incelemeye aldı. Sağlık Bakanhğı İlaç ve Eczacıhk Genel
Müdürlüğü'nün istemi üzerine teftiş kurulu başkanlığı,
TEB'in hesaplannı ve kayıtlarını incelemek üzere 3
müfettişi görevlendirdi. Müfettişlerin merkez heyetindeki
denetimleri tamamladıktan sonra Ankara, tstanbul, Izmir
ve Bursa eczacı odalarında da aynı denetimleri
yapacakları öğrenildi.
Ankara Barosu'ndan çağrı
• ANKARA (AA) — Ankara Barosu Başkanı Erzan
Erzurumluoğlu, yetkilileri Suudi Arabistan'da başı
kesilerek idam edilmeyi bekleyen Türk vatandaşlarına
sahip çıkmaya çağırdı. Erzan Erzurumluoğlu, yaptığı
yazılı açıklamada Suudi Arabistan hukuk sisteminin akıl
dışı olduğunu ve tartışma kabul etmediğini bildiklerini
kaydederek şöyle dedi: "Ne türlü delillerle Türk
vatandaşlarımn ölüme mahkûm edildiğini tartışmıyoruz.
Ancak yetkililerin bu konuda gerekli girişimleri
yapmamasını kınıyor, devleti vatandaşlarına sahip
çıkmaya çağırıyoruz"
'Kıyak emeklilik' Meclis'ten üçüncü kez geçti
Mîlletvekiline çifte îkramiyeANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — TBMM Genel Kurulu'nda
dün akşam iktidar, muhalefetten
bazı milletvekilleri ve bağımsızla-
rın işbirliğiyle çıkarılan iki ayrı
yasayla milletvekilleri ile emekli-
lerine yeni olanaklar sağlandı.
Daha önce Anayasa Mahkemesi'-
nin iki kez iptal ettiği, eski Cum-
hurbaşkanı Evrenin de bir kez ia-
de ettiği yasanın yeniden kabulü
ile TBMM'de emekli aylığı alma-
yan milletvekili kalmayacak. Bir
başka yasayla da milletvekilleri-
nin emekli maaşlan 1 milyon lira
dolayında arttınldı. Yeni düzen-
lemelerle milletvekiUerinin eline1
her ay, emekli mamaşıyla birlik-
te 8 milyon liraya kadar para ge-
çecek. Emekli milletvekilleri ay-
nca, tedavi, ulaşım, protokol ve
benzeri yeni ayncalıklara kavuş-
turuldu. Ancak, milletvekili
emekli maaşlarımn arttınlması ve
yeni sosyal olanaklardan Milli
Birlik Komitesi üyeleri, Danışma
Meclisi üyeleri, kontenjan sena-
ANAP'lı Anayasa Komisyonu Başkanı,
ilk kez isyan ederek çıkarılan yasalann
anayasaya aykırı olduğunu dile getirdi.
SHP Anayasa Mahkemesi'ne
başvuracağını açıkladı.
Emekli maaşlarıyla birlikte
milletvekiUerinin eline 8 milyona yakm
para geçecek. Genel Kuruldaki oylamada,
iktidar, muhalefet ve bağımsız
milletvekiUerinin işbirliği dikkati çekti.
törleri ve Milli Güvenlik Konseyi
üyeleri yararlanamayacak.
SHP, Genel Kuruldan hızla ge-
çen iki yasa için Anayasa Mahke-
mesi'ne başvuracağını açıklarken,
DYP Grup Başkanvekili Köksal
Toptan da. bilerek anayasa ihlali
yapıldığını ve kamu vicdanının in-
citildiğini bildirdi.
Mecliste, hükümet ya da ko-
misyon olmadığı gerekçesiyle
gündemin ilk sırasında yer alan 6
ayrı yasa öneri ve tasansı görüşül-
medi. MilletvekiUerinin emeklili-
ğiyle ilgili yasa tasarısına sıra ge-
lince, Maliye Gumrük Bakanı
Pakdemirli, görüşmenin yapılma-
ması için kulise çıktı. Pakdemirli
itirazlarına rağmen araya giren
bazı milletvekillerince içeri girdi.
Tasarının görüşülmesi sırasında
ANAP'lıların büyük bolünıü ya-
sayı desteklerken, ANAP'lı Ana-
yasa Komisyonu Başkanı Kamil
Tugrul Çoşkunoğlu, ilk kez
ANAP'lılara karşı anayasa ihlali
yapıldığını dile getirdi. SHP Ge-
nel Başkanı Erdal tnönü ve bir
grup SHP milletvekili de genel
kurula katılmadı.
DYP adına konuşan Köksal
Toptan, daha once Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilen bir
konunun üzerinde direnilmesinin
yüce Meclisi küçük düşürücu ge-
İişmelere yol açtığını dile getirdi.
Anayasa Komisyonu Başkanı
Çoşkunoğlu ise, yapılanın devlet
malına el uzatma olacağıru söyle-
di. SHP'li KamerGenç, yapılanı
gasp olarak niteledi, bu yasayı çı-
karanlann tabancayı çekerek ban-
ka soyanlardan farksız duruma
düştüklerini bildirdi.
Teklifin oylanması sırasında
ANAP'h Çoşkunoğlu ile Adnan
Kahveci ret oyu kullanırken,
DYP'nin grup kararına karşın
Ahmet Neidim ile Irfan Demiralp
kabul oyu kulalndılar. Bağımsız-
lardan Tevfık Koçak, Mehmet Ali
Eren, Kenan Sonmez, Mehmet
Kahraman, İbrahim Aksoy ile
SHP'li Sedat Dogan kabul oyu
kullandılar. Bakanlardan Ekrem
Pakdemirli ile tnan da çekimser
oy kullandılar. ANAP'lı Metin
Emiroglu, kuliste, yasayı savun-
manın mumkün olmadığım belir-
terek, 49 yaşında bulunmasına
rağmen, önce çıkarılan yasalar-
dan yararlanıp emekli olmadığı-
m söyledi.
Genç emeklilik yasasından 70
dolayında milletvekili yararlana-
cak. Böylece 1957 doğumlu
SHP'li Mustafa Kul dışında
emekli aylığı almayan milletvekili
kalmayacak.
Bu yasaya göre, 25 yılhk hizme-
ti olan evli ve 1 çocuklu bir mil-
letvekiline 2 milyon 932 bin 738
lira emekli maaşı bağlanacak. Bu
durumda bir emekli parlamenter
ANAP ilçe binasını bombalayana 36 yılAnavatan Partisi Fatih
ilçe örgütü binasını
bombalayarak bir işçinin
ölümüne neden olmaktan
yargılanan Acilciler
örgütü üyesi 5 kişiden l'i
36 yıl, diğerleri 8-21 yıl
arasında hapis cezasına
çarptınldı. 25 sanık
beraat etti.
lsUnbul Haber Servisi —
Anavatan Partisi Fatih ilçe bina-
sını 1987 yılında bombalayarak
bir işçinin ölmesine neden olduk-
ları savıyla yargılanan 5 kişiden
birine 36 yıl, diğerlerine de 8-21
yıl ağır hapis cezası verildi. lstan-
bul I No'lu DGM'de yaklaşık 26
aydır yargılanan öteki 25 sanık
ise "bombabuna eylemiyle ilişkili
bnlunmayarak" beraat etti.
Sanıklara son sözlerini soran
DGM Başkanı Osman Sen'e Mit-
hat Recepoğlu şunları söyledi:
"Ben Türki>e Halk Kurtuluş
Partisi/Cephesi-Acilciler iiyesi-
yim. Örgutum tarafından görev-
lendirildim Fatih ilçe binasını
borabalamak için. Bu eylemi bi-
'KARARI PROTESTO' — tstanbul 2 No'lu DGM'de göriilen davada konuşan Mithat Recepoğlu,
"Ben THKP-C/Acilciler üyesiyim. Bu eylemi bilinçli bir şekilde, isteyerek yaptım" dedi. Sanıklar,
verilen ağır hapis cezalannı kınamak için, "Kahrolsun faşizm, yaşasın mücadelemiz" ve "Cezalar
bizi yıldıramaz" diye mahkeme salonunda ve çıkışta slogan attılar. (Fotoğraf: Nihat Halıcı)
lerek ve isteyerek yaptım." Re-
cepoğlu, bombayı koyduktan
sonra patlaması gerektiği anda
patlamaması üzerine "ilçe bina-
sına bomba yerleştirildiğini" ga-
zetelere telefon ederek duyurdu-
ğunu söyledi. Bunun üzerine
bombanın bırakıldığı üst kata
bomba imha uzmanlarının değil
de önce temizlik işçilerinin gön-
derildiğini ve bir işçinin öldüğü-
nu belirtti. Recepoğlu, işcilerin
bu tehlikeli iş için seçilmesinin
nedenini daha sonra yakalandı-
ğı polislere sorduğunu ve "Biz
keriz miyiz kendimiz gidelim.
Tabii ki önce işçileri
gönderecefiz" yanıtını aldığını
öne sürdü. Mahkeme başkanı,
bu sözleri olduğu gibi zapta
gecirdi.
Bombalama eylemiyle ilgili
TCK'nın 168/1, 2 ve 448 ile
65/3. maddelerinden haklarında
dava açılan toplam 29 sanıktan
25'i verilen kararda beraat etti.
26 aydır tutuklu bulunan 5 sanık-
tan Mithat Recepoğlu, 36 yıl ağır
hapis cezasına çarptınldı. Tüm
suçlamalan olduğu gibi reddet-
melerine karşın öteki 4 sanıktan
Zeynel Abidin Eren 21, Elvan
Sağbtl, Nuri Demir ve Eşref Ya-
şar'sa 8 yıl 4'er ay hapis cezası
hükmü giydiler. Sanıklar mahke-
menin kararını protesto etmek
için "Kahrolsun faşizm, yaşasın
mücadelemiz" ve "Cezalar bizi
yıldıramaz" sloganlan attılar.
CÜHEYT ARCAYÜREK yazıyır
New York... New YorkANKARA — Mesut Bey'e gö-
re "sağlık amaçlı özel gezi" tam
on gün. Bir gün Houston, dokuz
gün Bush'tan Dünya Bankası'na,
silah tüccarı Haig'e kadar resmi
görüşmeler. Ankara'da başka,
ABD'de başka davranışlar, birbi-
rini yalanlayan haberler geliyor.
Bir günlüğune sağlık denetimi
bahanesiyle ABD'ye giden TÖ,
orada neden Türkiye'de "kontrol-
den geçmediği" sorulanna yanıt
bile vermiyor. TÖ ile SÖ'nün de-
meçleri, Ankara'yı, tabii başta
Mesut Bey'i terse düşürüyor.
Mesut Yılmaz, TÛ'yü kurtar-
mak, anayasadaki sorumsuzluk
kavramını hiçe saydığını örtmek
için Mecliste "ABD yüksek düze-
yine görüşlerimizi anlatmak için
Bush'la görüşmesini TÖ'den is-
tediklerini, hatta görüşme saat ve
gününü bakanhğın hazırladığını"
söyledi. TÖ'ye hükümetin görev-
verdiği açıklanırken, VVashing-
ton'dan başka yargılar geliyor.
Hükümetten çok Çankaya'yı
yasalar karşısında kurtarmayı
amaçlayan Mesut Bey, boyle ko-
nuşurken TÖ'nün kabul ettiği
Dünya Bankası Başkanı Conab-
le, Türkiye'deki yönetimden hâ-
lâ kimin sorumlu olduğu sorula-
rına sade bir yanıt vererek "Ben
o yargıdayım" diyor. Yani TÖ!..
Sözcüsü Kaya Toperi de ger-
çeği saklamıyor. TÖ'nün "icranın
başı" olduğunu vurguluyor, ama
anayasaya göre sorurnsuz konu-
munu hemen hiç anımsamıyor.
Üstelik Toperi, hükümetin TÖ'ye
üst düzey ABD'liye dertlerımizi
anlatması görevi verdiği yolunda
Mesut Bey'den gelen açıklama-
yı bir yerde tersliyor. "Hüküme-
tin görüşlerini —lütfen—
aldığını" açıklıyor. ABD'de ise yö-
netim dışında olanlarda uyanış
seziliyor.
Carter'm ünlü danışmanı Brze-
zinski TÖ'yü "serbest seçimler- tıyor.
le özgür şekilde seçilen" insan İnönü'den sonra Demirel, dün
diye sunarken sonlarda bir soru grupta çok ağır bir konuşma ya-
geliyor. "Cumhurbaşkanı olarak pryor. SHP gibi, DYP de "TÖ'nün
kendinizi daha çok mu, yoksa alacağı sonuçları, yapacağı gö-
daha az güçtü mü görüyorsu- rüşmelen tanımayacaklannı" bil-
nuz?" TÖ, ne derse beğenirsiniz: dirıyor. TÖ, Time Dergisi'ne dev-
"Bu soru mutlaka Türk basının- let kesesinden paralı ilanlar ve-
dan gelmiştir." riyor, kendini 'Türkiye'nin vasisi"
Oysa Türk basınının kimi çev- anlamına gelen sözcüklerle an-
releri, madem ki seçildi, anaya- latıyor. Her yerde gözü kulağı
saymış, halk çoğunluğuymuş gi- olan ABD, nedense Türkiye'de
bi direnmeleri bir yana atalım, ol- TÖ'nün halk desteğinden yoksun
du bir kez, bırakalım seçildiği yer- bir siyaset adamı olduğunu gö-
de rahat etsin, dilediğini yapsın remiyor. Demirel'e göre bu gezi-
havasında. den hükümetin haberi yok. TÖ,
TFtT aracılığıyia ABD gezisinin içerde halk indinde sağlayama-
eleştirilen yanlarını halkın gözle- dığı "meşruluğu" dışarda artyor.
rinden kaçırmak için yutturmaca Mesut Bey, görüşmelerı Dışiş-
haberlere girişiliyor. Önceki ge- leri'nin ayarladığırn söylerken TD,
yor. Bir hedef gösteriyor. Gün ge-
lecek ulusal basın kalmayacak!
İngiliz sermayeli, Alman, Ameri-
kan parababalarının tekelinde
olacak gazeteler. Özelleştirme
özleminin hangi noktatara uzan-
dığını TÖ'den öğreniyoruz.
"Aile", basın konusunda
"ittifak" halinde.. Sö de yakını-
cı. Hele Madam Bush görüşmek
istememiş haberlerine bozuk atı-
yrx "Çok yakm arkadaşımdır" di-
yor.
Şimdi "New York'tan gelen
seslere" kulak verelim: Bush'la
—afiyet olsun— siyaset karışığı
yemekten sonra TO ile SÖ, New
York'a geçecekler. Plaza ünlü bir
otel. Şimdiye kadar içinde 15'ten
fazla film çevrilmıs. Otelin "bas-
İnönü'den sonra Demirel, dün grupta çok ağır bir konuşma yaptyor.
SHP gibi, DYP de "TÖ'nün alaçağı sonuçları, yapacağı görüşmeleri
tanımayacaklannı" bildiriyor. TÖ, Tıme Dergisi'ne devlet kesesinden
paralı ilanlar veriyor, kendini "Türkiye'nin vasisi" anlamına gelen
sözcüklerle anlatıyor. Her yerde gözü kulağı olan ABD, nedense Tür-
kiye'de TÖ'nün halk desteğinden yoksun olduğunu göremiyor.
tersini kanıtlayan bilgiler veriyor. kanlık dairesi" TÖ ile SÖ'ye ay-
Bush telefonda ne zaman gele- rılmış. Geceliği 4.000 dolar. Ame-
ceğini sormuş, o da sağlık dene-
timine geleceğini, görüşürlerse
memnun olacağını söylemiş. Me-
ce TÖ'nün, banka başkanına
"hükümetten aldığı bilgileri ver-
diğini, hükümetin aldığı yeni ön-
lemlerle enflasyonun
düşeceğini" anlattığını ekran ya-
yıyor. Demek oluyor ki TÖğider- sut Bey'in böylece Çankaya'nın
ken minareye kılıf elbirliğiyle ha- bürokrasi bölümü olduğu ortaya
ki
iki etmeyen
Kandemir'in verdiği
resmi kabulde, Bush'a minnet
borcunu ödemek için "ödün
zırlanmış. Ne var ki ABD'deki çıkıyor.
açıkiamalar, buradaki saptırma- Bir dediğini
larla tümüyle çelişiyor ve TÖ'nün Büyükelçi
orada, yetkısini aşan girişimler
içinde olduğu, Mesut Bey'in
açıkladığı gibi, "hükümetin iste- verebileceği" irdelenince, bir si-
ğiyle ciddi görüşmeler nirlilik, bir sertlik ve "bunlar
yapmadığı" ortaya çıkıyor. saçmalık" çıkışlan.
Ne yaparsa yapsınlar, siyasal
çevrelerdeki yargılar değişmiyor.
Türk basınından zaten hangi
hava içinde söz ettiği biliniyor.
TÖ ve SÖ'nün davranışlarıyla "Basına da yabancı sermaye
"anayasa dışı bir başkanlık sis- geleceğini" müjdeliyor. Telefon-
teminin yürütülmekte" otduğunu la yabancı gazete sahipleriyle bu
gösteren gerçek, örnekleıie sırı- konulan konuştuğundan söz edi-
rikahların bizim kadar bol dövizi
yok. Evren, ABD'yi "resmen zi-
yaret" ettiğinde, New York'ta In-
tercontinental'de konuk etmişler,
geceliği 350 dolar. Dünya siyase-
tinin bir numarası bir devlete re-
va görülen bu muameleye TÖ He
SÖ, geceliği dört bin dolarlık da-
ire tutarak yanıt veriyorlar. Tabii,
gururluyuz, ABD'ye dersini ver-
diğimiz için övünüyoruz.
Ama bu ABD ders almaz, kö-
tü dost. Başka bir konuda yar-
dımcı olmuyor TÖ ile SÖ'ye. New
York'a her gelişlerinde aile mut-
laka bir müzikale gidermiş. Ya2
tatilini, ABD'de yaşayan Erte-
gün'ün Bodrum'daki evinde ge-
çiren ünlü koregraf Jeromy Ro-
bins'in "Broadway, Broadway"
oyununu izlemek istemişler. Bi-
let yok, aylarca önce satılmış.
Olacak şey mi, SÖ isteyecek, bi-
let yok denilecek. Ertegün torpi-
liyle bilet aranıyor. Dosta sorula-
cak şu: Barbara Bush, "yakm
arkadaş»" için niçin devreye gir-
miyor?
"Köşk'teki eski alıskanlıkiarı bt-
rakmamız lazım" diyen TÖ, Ame-
rikalılara başka konuda bir baş-
ka ders vermeye hazırlanıyor. Ev-
ren, ABD'yi resmen ziyaret eder-
ken Manhattan Adası çevresinde
yarım bir tur yapması kararlaştı-
rılmış. ABD'li, tekne diye köhne
bir "buz kıran botu" ayarlayınca
vazgeçilmiş. TÖ özel gezide.
Buzkıran botu da vermiyor Ame-
rikaiı. Kolayı var. Babasının gezi-
sinı hazırlarnaya giden oğul Ah-
met Özal, aileye uygun bir yat
aramaya baslamış.
Türkiye'de Kanuni Süleyman
batonu ile uçan, başbakanlığa
motorsikletle gelen, Fas'ta do-
ğum günü partisini "1001 gece
masallan" gibi kutlayan, ünlü yıl-
dız Bizabeth Tayior'un biricik eş-
lerinden 70'lik Malcolm Forbes'a
haber salınarak lüks kotrası
ödünç istenmiş. Sonuç belli de-
ğil. Amaç basit. Görkemli gökde-
lenlerin "silüetini" daha iyi göre-
bilmek.
Bir başka görkemli haber da-
ha geliyor. Türk-Amerikan Kadın
Derneklerı SÖ'ye bir yemek ve-
riyor. TÖ ailesi de kaldıkları lüks
otelde 400 kişilik bir ziyafet dü-
zenliyor Türk-Amerikan kadınla-
rına.
Bir günlük sağlık denetimi dı-
şında kalan günlerin giderlerl
acaba hangi değirmenden geli-
yor?
Mesut Yılmaz açıklasa da hü-
kümetin TÖ'ye ne denli egemen
olduğunu bir kez daha anlasak.
halen 1 milyon 803 bin 750 lira
maaş alıyor. Milletvekilleri halen
ödenek ve yolluk oiarak da ayda
5 milyon 347 bin 987 lira alıyor.
Emekli maaşıyla birlikte milletve-
kili maaşı toplam 8 milyon lirayı
bulabilecek.
Yasa önerisinin kabulünden
sonra Erdal tnönü, parti grubu-
nu olağanüstü toplantıya çağırdı.
Inönu, yasanın Cumhurbaşkanı-
nın onayından çıkacağını düşüne-
rek hazırtık yapacaklarını ve he-
men iptal edilebilmesi için Ana-
yasa Mahkemesi'ne başvuracak-
larını açıkladı. Çıkan yasanın hal-
kın beklentilerine ve milletvekil-
lerinin görevine tamamen ters
olduğunu söyleyen Inönu, "Çiin-
kii getirdiği ayncahk bizim sosyal
güvenlik sistemimize, eşitliğe
aykındır" dedi.
DYP Grup Başkanvekili Kök-
sal Toptan yazılı bir açıklama ya-
parak, yasayı Cumhurbaşkanı
özal'ın veto etmesini bekledikle-
rini belirtti.
Rahmi Saltuk
^Hoynare'
kasetine
toplatma
Daha önce yargılanıp
aklanan 'Hoynare'ye,
beraat kararına rağmen,
Konya'da emniyet
güçlerince elkondu.
ALİ TEVFİK BERBER
Halk ozanı Rahmi Saltuk'un
içinde Kürtçe türkü bulunduğu ge-
rekçesiyle top-
latılan ve yar-
gılama sonu-
cunda akla-
nan "Hoyna-
re" kaseti be-
raat kararına
karşın halen
toplatılıyor. Beraat kararından
yaklaşık 2 ay sonra Konya'daki
Stüdyo Ezgi Müzikevi'ni basan
emniyet güçleri dükkânda bulu-
nan "Hoynare" kasetlerine yasak
yayın olduğu gerekçesiyle el koy-
dular. Dükkân sahibi Ahmet Bil-
gili ise yasak yayın satmaktan
mahkemeye verildi.
Ote yandan kasetin beraatle so-
nuçlanan yargılama sürecinde iş-
yerlerinde bir adet bulundurduk-
ları savıyla haklannda da\-a açı-
lan Hacet Badem ve Mehmet Ze-
ki Kıhnç lzmir 3. Sulh Ceza Mah-
kemesi'nce 3'er ay hafıf hapis ce-
zasına çarptınldüar. Badem ve Kı-
lınç'ın hapis cezaiarı daha sonra
paraya dönuştürüldü.
Rahmi Saltuk ise düşüncenin
yayılmasını suç sayan uygulama-
lardan kaynaklanan bu olayların
uygulamadaki çarpıklıklann en
somut göstergesi olduğunu söyle-
di. "Hoynare" kaseti için beraat
kararına karşın bandrol alamadı-
ğını da belirten Saltuk, "Bütün bu
engellerin kaldınlacağı bir Tir-
kiye öriemini çekiyorum" diye ko-
nuştu.
Rahmi Saltuk ve "Hoynare"
kasetinin aklanmasmdan yaklaşık
iki ay sonra 11.1.1990 günü ise
Konya'da Ahmet Bilgili'ye ait
Stüdyo Ezgi Müzikevi'nde satışa
sunulan 4 adet Hoynare kasetine
emniyet güçlerince el konuldu.
Dükkân sahibi Ahmet Bügili hak-
kında da yasak yayın satmaktan
dava açıldığı öğrenildi.
Rabmi Saltuk, kasetlerinin be-
raat kararına karşın toplatılması
konusunda şöyle konuştu:
"Demokralik bir ülkede idare
kararlannın tarafaz bir şekilde
uygulanması gerekir ve vatandaş-
lannı zarara uğratmaması gerekir.
Burada idare toplatma karannı
Türkiye'nin her yerine çok acele
olarak bir giinde bildiriyor ve ka-
setlerimi toplaüyor. Ama aynı ida-
re, beraat ve toplatma karanoın
kaldınlması karannı bildirmiyor.
Bu aleyhte durumu kullanıyorlar.
Rahmi Saltuk, kasetini bulun-
durduklan gerekçesiyle îzmir'de
iki kişinin cezalandırılmasını ko-
nusunda ise "Üç ay ceza veriliyor
ve karar kesinleşiyor. Ondan sonra
da kaset aklaruvor. İşte bu durum
çarpık uygulamanın en somut
göstergesini oluşturuyor. Ben bu
meyanda düşünce suçu kabnl et-
miyorum" dedi.
Iiseli S.O. cezaevinde 26 ocağı bekliyor
NtHAT HALICI
16 yasındaki SO: "Afiş ve bildiri-
leri elime luluşlunıp kaçtılar."
TDKP'ye ait bildiri ve afişler taşıdığı gerekçesiyle 2 nolu
DGM'ce tutuklanan ve cezaevine gönderilen Iiseli S.O. poliste
ve DGM savcıhğında verdiği ifadelerde, herhangi bir yasadışı
örgütle ilişkisi olmadığım söyledi.
DGM'de tutuklanışı da mümkun olduğun-
ca kamuoyundan gizli tutulmaya çahşıldı.
Babası siyasi şube görevlisi olarak çalışan
Avcılar Insa Lisesi 1. sınıf öğrencisi S.O.,
bu yüzden siyasi poliste yalnızca bir gün
sorgulandı.
Türkiye Devrimci Komünist Partisi ve bu
partinin gençlik örgütü Türkiye Genç Ko-
münistler Birliği'nin (TGKB) lstanbul tl
Komiteleri imzalarını taşıyan 191 bildiri ve
afişle birlikte ele geçtiği öne sürülen Iiseli
genç kız, gerek ilk kez ifade verdiği Avcı-
lar Karakolu'nda ve siyasi poliste gerekse
DGM Savcılığı'nda olayı aktardı. Herhan-
gi bir yasadışı örgüte üye olmadığım, bil-
dirilerini taşıdığı ileri sürülen parti ve genç-
lik örgütuyle ilişkisi bulunmadığını belir-
ten lise öğrencisi ifadesinde şunları söy-
Bayrampaşa Cezaevi'nin kapılan, 14
Aralık 1989 gunu akşam saatlerinde, genç
bir kızı haftalarca "konuk etmek" üzere
açıldı. tstanbul Siyasi Polisi'nin refakatinde
cezaevine getirilen S.O., henüz 16'sında bir
liseliydi. Babası da devlet güvenlik görev-
lisi olarak çalışan S.O., Avcılar'da "Türki-
ye Devrimci Komünist Partisi'ne ait bildi-
ri ve afişler taşıdığı" gerekçesiyle 2 No'lu
DGM'ce tutuklanmıştı.
Avcılar Namık Kemal Caddesi üzerinde
bulunan Insa Lisesi yakınlarında 12 ara-
lıkta Avcılar Karakolu'nda görevli polis
memurları M.K. ve l.D.'nin yakaladığı
S.O.nun gûzahına alınışı da siyasi poliste
yapılan sorgusundan sonra sevk edildiği
lüyordu:
•'Lise birind sınıftan beklemeli ögren-
ciyim. Bundan yaklaşık iki ay önce, oku-
lumuz Avcılar Insa Lisesi'nin karşısında
bulunan Kapadokya isimli kafeteryada Hü-
seyin adlı biriyle tanıştım. Hiiseyin'in so-
yadını bilmiyorum. Yakışıklı birisiydi.
Duygusal ilişkiye girdik. Avcılar Karako-
lu'nda çalışan polis memurian tarafından
yakalandığım gun Hüseyin ile buluştum
okulun yakınlannda. Yanında birkaç ar-
kadaşı daha vardı. Ellerinde ise poşetler
vardı. Bana bildirileri gösterdi. 'Bunları
okul içinde dağıtıp yapıştıracağız' dedi.
Tam bu sırada bir ekip otosu bize dognı
yaklaşmaya başiadı."
S.O. ifadesinde, bunun üzerine Hüseyin1
in eline içi bildirilerle dolu poşeti tutuştu-
rup kaçmaya başladığını, bu arada kendi-
sine doğru dönüp "Kaç, sen de kaç" diye
seslendiğini belirtti.
S.Onun Ambarlı Yolu 32/7 Deniz Köşk-
ler Mahallesi Avcılar'da bulunan evinde ya-
pılan aramada ise üye olduğu iddia edilen
TDKP/TGKB'ye ait herhangi bir doküman
bulunamadı. tstanbul Siyasi Şube'nin
989/26115 sayı ve 14 Aralık 1989 tarihli
DGM Savcılığı'na yazdığı yazı üzerine sav-
cılıkta 989/300 sayı ile kayda geçirilen, sor-
gusu yapılan lise öğrencisi tutuklama iste-
miyle 2 No'lu DGM'ye çıkanldı. Hakkın-
da 989/387 No'lu iddianame düzenlenen
S.O.'nun tskender Tepebaşılı'nın başkanlı-
ğını yaptığı, Yılmaz Giiner ve Galip Gözel-
in de üyesi bulunduğu mahkeme heyetin-
ce tutukianması kararlaştınldı.
S.O.'nun avukatı Medet Serhat,
19.12.1989 tarih ve 989/266 dosya numa-
rasıyla DGM'de kayda geçirilen tahliye is-
teminde, lise öğrencisi S.OInun "babasının
devletin güvenlik görevlisi, kendisinin de
öğrenci olması ve mağduriyetinin daha
uzun sürmemesinin de dikkate alınarak"
serbest bırakılmasını istedi. Bu istem red-
dedildi.
Davasına 26 ocakta 2 No'lu DGM'de
başlanacak olan Iiseli genç kız, Bayrampa-
şa Cezaevi'nde özgurlüğüne kavuşma umu-
duyla ilk duruşma gunünü bekliyor.