Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 15 OCAK 1990
AZERBAYCAN
Bakû'da kanlıolaylar:30 ölüi l a l k Cephesi'nin Bakû'da önceki gün düzenlediği mitingden
sonra bazı Azeriler, Ermenilerin oturduğu evlere saldırdılar.
Çıkan çatışmalarda çoğu Ermeni 30 kişi öldü. Dağlık Karabağ
bölgesindeki çeşitli köylerde de Azeriler ile Ermeniler
arasındaki silahlı çatışmalar giderek yoğunlaşıyor. Erivan'da
300 bin Ermeni'nin katıldığı protesto gösterisiyapıldı.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin Azerbaycan ve Ermenistan Cumhu-
riyetleri arasında iki yıldır süren anlaşmaz-
lık, savaş boyutlarına ulaşıyor. Dağlık Ka-
rabağ bölgesinde Ermeniler ile Azeriler ara-
sındaki silahlı çatışmalar yoğun bir biçim-
de sürerken, Azerbaycan'ın başkenti Bakû-
da önceki gün meydana gelen olaylarda ço-
ğu Ermeni olmak uzere 30 kişinin öldüğü
ve çok sayıda kişinin yaralandığı bildirili-
yor. Azerbaycan'da Halk Cephesi'nce oluş-
turulan "Ulusal Savunma Konseyi"nin
"seferberlik" çağrısı yaptığı kaydediliyor.
Bakû'daki siyasi kaynaklar, önceki gün
kentte Ermenilerin oturduğu semtlere Aze-
rilerin saldırdıklannı, Ermenilere ait 53 evle
çeşitli araçlan yaktıklannı belintiler. Söz
konusu kaynaklar, giıvenlik kuvvetlerinin
olaylara müdahale ettiğini, çıkan çatışma-
larda çoğu Erraeni olmak üzere 30 kişinin
öldüğünü bildirdiler.
i Sovyetler Birliği resmi haber ajansı TASS
ve Moskova Radyosu ise Bakû'da önceki
gün Halk Cephesi'nce düzenlenen miting-
den sonra "başıbozuklar" olarak nitelendir-
dikleri kişilerin Ermenilere saldırdığını, çı-
kan olaylarda 30 kişinin öldüğünü duyur-
dular. Olaylar hakKinda ayrıntılı bilgi ver-
meyen TASS ve Moskova Radyosu, olayla-
rı "trajedi" olarak yorumladılar.
Azerbaycan'ın başkenti Bakû'da, önceki
gün Ermenilerin Karabağ bölgesindeki sal-
dırılarının artması üzerine Halk Cephesi'n-
ce 150 bin kişinin katıldığı bir miting ya-
pılmış, mitingde Ermenistan'a savaş açılma-
sı ve olaylar karşısında "pasif" bir tavır ser-
SSCB
Gorbaçov:
'Çok partili
sısteme
karşı değilim'
L.ıtvanya gezisini önceki
gün tamamlayan Mihail
Gorbaçov, Vilnius'daki son
gününde çok partili sisteme
karşı olmadığını söyleyerek
yeni bir tartışma başlattı.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği
Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, umduğu-
nu bulamadığı Litvanya gezisinin son gü-
nünde yeni bir tartışma başlattı. Gorbaçov,
Sovyetler Birliği'nde çok partili sisteme kar-
şı olmadığını belirterek çok partili sistemi
savundu.
SSCB lideri Gorbaçov, önceki gün ta-
mamladığı Litvanya gezisinin son günün-
de Litvanya Komünist Partisi yetkilileri ile
görüşürken "Politik partilerin SSCB için-
de resmileşmelerine karşı değilim" dedi.
Gorbaçov'un bu sözleri, Sovyetler Birliği
Komünist Partisi'nin 70 yıllık iktidar teke-
linin "gevsetilmesi" olarak yorumlanıyor.
Siyasi gözlemciler, Gorbaçov'un, daha
önce yaptığı çeşitli açıklamalarında çok par-
tili sisteme karşı olduğunu belirttiğini vur-
gulayarak SSCB'nin, reformları uygulama-
da Doğu Avrupa ülkelerinden geri kalma-
sının, bu açıklamada etken olabileceğini
kaydediyorlar.
Gorbaçov, tam metni daha sonra açıkla-
nacağı bildirilen konuşmasında, Sovyetler
Birliği'nde çok partili sisteme geçilmesini bir
"trajedi" olarak düşünmediğini belirterek
"Çok partili sistem, normal tarihi gelişme-
nin ve toplumun ihtiyaçlarının karşılanma-
sının bir sonucudur" şeklinde konuştu.
Ajanslar, Litvanya ve Estonya'da çok par-
tili sisteme geçildiğini, yapılacak seçimlere
aralarında yeşiller partisinin de bulunduğu
birçok partinin katılacağını belirtiyorlar. Bu
nedenle Gorbaçov'un çok partili sisteme
ilişkin sözlerinin, Litvanya ve diğer Baltık
cumhuriyetlerinde fazla bir etki yapmadı-
ğını kaydeden ajanslar, Gorbaçov'un bu
sözlerini, diğer cumhuriyetler açısından bir
"umut ışığı" olarak nitelendiriyorlar.
Sovyetler Birliği Komünist Partisi tdeo-
loji Şefi Vadim Medvedev de düzenlediği
basın toplantısında Sovyetler Birliği'nde çok
partili sisteme geçişle ilgili olarak Mihail
Gorbaçov'un bir makalesi olduğunu anım-
satarak "Yapögımız çalışmalar arasında çok
partili sisteme geçişle ilgili olarak birçok ör-
nek verilebilir" dedi.
Litvanya Komünist Parti yoneticilerinin
ayrılma karannda ısrarlı olmaları üzerine
de Gorbaçov, bu konuda acele edilmemesi
ve hazırlanacak yasa tasarısının parlamen-
toda görüşülmesinin beklenmesini istedi.
Gorbaçov, konuşmasının son bölümünde,
mutlak bir bağımsızlık olmayacağı konu-
sundaki görüşünü yineledi.
ARNAVUTLUK
Atina: Sınırda
ek askeri
önlem alınmadı
ATİNA (AA) — Yunanistan hükümeti
Arnavutluk sının boyunca olağanüstü as-
keri tedbirler alındığına dair haberleri ya-
lanladı.
Hükümet Sözcüsü Prokopis Pavlopulos,
Yunan-Arnavut sınırında yerleşik birlikle-
rin konumunda herhangi bir değişikliğin
söz konusu olmadığını açıkladı.
Yunan siyasi parti liderleri ise Arnavutluk
1
taki son gelişmelerin çok dikkatli izlenme-
si gerektiğini belirterek, yanlış bir hareke-
tin faturasının bu ülkedeki Yunan azınlık
tarafından ödeneceğini belintiler.
Dışişleri Bakaru Andonis Samaras da Ar-
navutluk'taki Yunan azınhğın konınması
için her türlü çabanın gösterileceğini söy-
ledi.
Atina'da verilen haberlerde Samaras'ın
cuma günü Bükreş'e yapacağı ziyarette, Ru-
men yetkililerle Romanya ve Bulgaristan-
daki değişikliklerin yaru sıra, Arnavutluk'ta
olası değişiklikler ve sonuçlanm da ele ala-
cağı bildirildi.
Yunan asıllı oldukları öne sürülen dort
Arnavut kardeşin, Yunanistan'a kaçarken
yakalanarak öldüriildükleri iddiaları üzeri-
ne Atina-Tiran ilişkileri gerginleşmişti.
Bu iddialara paralel olarak Arnavutluk-
taki Yunan azınlığına da kötü muamele ya-
pıldığı iddiaları gündeme gelmiş ve iki ül-
ke ilişilerindeki gerginlik tırmanmıştı.
Yunanistan, Kuzey Epir'de 400 bin Yunan
asıllının yaşadığını iddia ediyor. Yunanis-
tan'da bazı çevreler ise bu bölgeyi "kaybe-
dilmiş toprak" olarak kabul ediyor?
gileyen Komünist Parti yönetiminin lağve-
dilmesi istenmişti. Bakû'dan ilk gelen ha-
berlerde, Azerilerin Ermenilerin oturduğu
evlere saldırması sonucu 2 Ermeninin öldü-
ğü bildirilmişti.
Bakû'daki siyasi kaynaklar, kentte önce-
ki gün meydana gelen olaylardan önce Er-
menilere evlerini terk etmeleri ve Azerbay-
can'dan gitmeleri çağrısında bulunulduğu-
nu bildirdiler. Aynı kaynaklar, mitingden
önce birçok Ermeninin evlerini boşalttığı-
nı, ancak sınırlı sayıda da olsa bazı Erme-
nilerin evlerinde kalmakta ısrar ettiklerini
kaydediyorlar.
Mitingden sonra Halk Cephesi'nin "sal-
dın yapılmaması" yolundaki uyarılarına
karşın, özellikle gençlerden oluşan "Kurtu-
luş Cepbesi"ne bağlı kişilerin, halkı Erme-
niierin oturduğu bölgelere yürüttüğünü kay-
deden söz konusu kaynaklar, Ermenilerin
Azerilere karşı silahlarla ve baltalarla kar-
şılık verdiğini, bunun üzerine çıkan çatış-
malarda birçok kişinin öldüğünü anlattılar.
Ermenistan'ın başkenti Erivan'da da,
yaklaşık 300 bin kişinin katıldığı bir pro-
testo gösterisinde, Bakû'da meydana gelen
olaylar kınandı. Ermeniler, Moskova'da
Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın merkezi
önünde bir gösteri düzenleyerek olayları
protesto ettiler..
Çatışmalar sörüyor
Ajanslarm verdiği bilgiye göre Dağlık Ka-
rabağ bölgesinde Ermeniler ile Azeriler ara-
sındaki çatışmalar, tüm yoğunluğuyla sü-
rüyor. Bölgeye Içişleri Bakanlığı'na bağlı
özel-birliklerin gönderildiği de gelen haber-
ler arasında.
Azerbaycan'ın en güçlü muhalefet hare-
keti olan Halk Cephesi'nce önceki gün oluş-
turulan "Ulusal Güvenlik Konseyi"nin
"seferberlik*' çağnsında bulunduğu ve Azer-
baycan'ın çeşitli kentlerinden toplanan genç-
lerin, Karabağ bölgesine gönderildikleri bil-
diriliyor.
Olaylann gelişmesini Karabağ sorununa
bağlayan siyasi kaynaklar, Karabağ'a gön-
derilen gençlerin silahlı olup olmadıkları
konusunda yorum yapmaktan kaçınıyorlar,
ancak Karabağ'a gönderilen çok sayıda Aze-
rinin, bölgede Ermenilerin köylere karşı dü-
zenledikleri saldırıları önlemekle görevlen-
dirildiğini belirtiyorlar.
Azerbaycan'da son iki gün içerisinde mey-
dana gelen olaylar, Sovyetler Birliği yöne-
timince eleştiriliyor. Edinilen bilgiye göre
Sovyet yaym organlan, olaylann bilinçli bir
şekilde tırmandırıldığım, "birkaç kendini
bilmean" kamu düzenini bozucu eylemlerde
bulunduklannı kaydediyorlar.
Öte yandan Azerbaycan'daki gelişmeler-
le ilgili olarak bilgilerine başvurulan çeşitli
çevreler, Bakû'da dün askerlerin sokaklar-
da gezdiğini, Halk Cephesi'nin son olayla-
rı değerlendirmek üzere toplandığını bildi-
riyorlar.
Partide böitinme
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağ-
lık Karabağ sorunu nedeniyle başlayan ger-
ginlik giderek artarken Azerbaycan Komü-
nist Partisi'nde de çeşitli bölünmelerin or-
taya cıktığı beliniliyor. AA'nın haberine gö-
re Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Ko-
mitesi Bürosu'nun üyesi Hasan Hasanov,
tüm Azerbaycan Komünist Parti örgütünü
"aymazlıkla" ve "kabuğuna çekilerek haik-
lan kopmakla" suçladı.
Azerbaycan KP'sinin en üst düzeydeki
birkaç yetkilisinden biri olan Hasanov,
"Berlin Duvan'nın yıkılışını yeni siyasi dü-
şüncenin zaferi olarak alkışlayanlar, Nah-
dvan'da aynı amaç peşinde koşan yaşlı ve
çocuklar dahil tüm halka, uyuşturucu diiş-
kiinii aşın unsurlar etiketini yapıştırabiliyor-
lar" şeklinde konuştu.
Azerbaycan Komünist Partisi'nin, "Mos-
kova'nın kendi basına aldığı bir kararia yap-
tırdığı nufus sayımında Dağlık Karabağ'da-
ki Ermeni niifusunu şişirmesine ses çıkar-
mamasını" şiddetle eleştiren Hasanov, tüm
Sovyetler Birliği'nde en düşük düzeyde ge-
lire sahip olan Azerbaycan halkının yoksul-
luğa katlanmaya hazır olmasına karşın,
Dağlık Karabağ sorununda geriye adım at-
mayacağını partinin öğrenememiş olması-
nın büyük bir hata olduğunu vurguladı.
Hasanov, tüm hatalarda, "büro üyesi ola-
rak kendi sorumluluğunun da bulundu-
ğunu" itiraf ettiği konuşmasında, SSCB
bütçesine ve öteki cumhuriyetlere her yıl 2
milyar. ruble (3 milyar dolar) destek sağla-
yan Azerbaycan'ın, Moskova karşısında bu
kadar sessiz kalmasının kabul edilemeyece-
ğini vurguladı.
AZERf SALDIRISINA PROTESTO —Azerilerin Bakû'da Ermenilere karşı giriştikleri saldınlan kınayan yiizlerce Ermeni, dün Moskova'da protesto gösterisi diizenledi.
ROMANYA
KP'nin kaderi halkın elindeU lusal Kurtuluş Cephesi Konseyi Başkanı Ion Iliescu,
Komünist Partünin kapatılmasına ilişkin kararın 28 ocakta
halk oylamasına sunulacağını açıkladı. Iliescu, cuma günü
alınan kararın gösterilerin etkisi ile "aceleye geldiğini"
belirterek, "Acele ile alınan kararlar demokratik ilkelerle
bağdaşmaz" dedi. Iliescu, "Halk ve UKC, Komünist
Parti'yi yasadışı olarak değerlendiriyorlar" şeklinde konuştu.
Dış Haberler Servisi — Romanya'da ik-
tidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesi Konse-
yi Başkanı Ion Diescu, Komünist Parti'yi ya-
sadışı ilan eden karar konusunda 28 ocak-
ta referanduma (halkoylaması) gidileceğini
açıkladı. Ion Uiescu, cuma günü yoğun anti-
komünist gösterilerden sonra yaptığı açık-
lamada, "ulusal ruha ve milli geleneklere ay-
kın diiştüğü" gerekçesiyle Komünist Par-
ti'nin yasaklandığını bildirmişti.
Iliescu, dün sabah yaptığı açıklamada ise
gösterilerin etkisi ile "bazı kararlann ace-
leye getirildiğini" belinerek, Komünist Par-
ti'yi yasadışı ilan eden kararın 28 ocakta hal-
koylamasına sunulacağını bildirdi. Iliescu,
halkoylamasımn ölüm cezasını kaldıran
UKC karanm da kapsayacağını belirtti.
Diescu, göstericilerle diyalog kurmaya ça-
lıştıklanm, ancak bunda başanlı olamadık-
larını ve bazı kararların, gösterilerin etkisi
altında, "alelacele" alındığını belirtti. Ilies-
cu, "Acelevle alınan bazı kararlar, ulusal
onurumuzla ve LKC'nin benimsediği de-
mokratik ilkelerle bağdasmıyor" dedi.
KP'nin, Çavuşesku rejiminin devrilmesin-
den sonra bir anlamda kendi kendisirû fes-
hetmiş olduğunu belirten Iliescu, "UKC ve
namuslu yurttaslar, KP'yi yasadışı olarak
değerlendiriyorlar" dedi.
Iliescu, sokak gösterilerinin etkisiyle, bazı
UKC üyelerinin istifa etmeyi düşündükle-
rini, ancak bundan vazgeçtiklerini ifade etti
ve "Şu anda görevden çekilmek, kargaşa ve
anarsive kapılan ardına kadar açmak olur"
diye konuştu.
AP Ajansı, eski gizli polis Securitate'nin
11 üyesinin bugün Temeşvar'da mahkeme
önüne çıkarüacaklannı bildirdi. Ulusal Kur-
tuluş Cephesi basın sözcüsü Adrian Sirbu
da Reuters Ajansı'na yaptığı açıklamada,
Çavuşesku döneminde üst düzey görevler-
de bulunanların bu hafta yargılanacakları-
nı bildirdi. Securitate üyelerinin yargılanma-
Iannın çok yavaş yürüdüğü gerekçesi ile ül-
kede bir haftadır gösteriler düzenleniyordu.
Adrian Sirbu, yargılamalann halka ve ba-
sına açık olacağını bildirdi.
Bu arada. idam edilen diktatör Nikolay
Çavuşesku'nun oğlu Valentiu Çavuşesku ile
4 eski yönetici, kelepçeli olarak önceki ge-
ce TV'ye çıkanldılar.
Valentin ve 4 eski KP'li yöneticinin, so-
kak göstericilerinin, eski rejime bağlı olan-
lardan kimlerin tutuklandığını görmek is-
temeleri nedeniyle TV'ye çıkarıldıklan kay-
dedildi.
KP Merkez Komitesi üyesi Valentin Ça-
vuşesku, sefîh ve lüks bir yaşam sürmek için
görevini kötüye kullanmakla, öteki 4 eski
yönetici de ülke ekonomisinin bozulması-
na yol acan kararlara katümakla suçlanıyor.
Çavuşesku'nun diğer oğlu Nicu da tutuklu
olarak yargılanacağı günü bekliyor.
Reuters'ın yorumu
AA'nın haberine göre tngiliz haber ajansı
Reuters, Romanya'da Komünist Parti'nin
yasaklanması konusunda alınan kararın,
SSCB'yi endişelendirebileceğini yazdı.
Reuters tarafından yayımlanan yorum-
haberde, "Romanya'da Komünist Partinin
yasaklanması, Varşova Paktı'nı bir arada
rutmaya ve Sovyet Komünist Partisi'nin yet-
kilerini korumaya çalışan lider Mihail Gor-
baçov'un başını ağrıtabilir" denildi.
Yorum - haberde Varşova Paktı'na üye ül-
kelerde reform hareketlerinin yapıldığı, an-
cak hiçbir ülkede Romanya'daki kadar ile-
ri gidilerek, Komümst Partisi'nin yasaklan-
madığı kaydedildi.
Reuters, "Hatta Türkiye dışındaki NA-
TO ülkeleri bile Komünist Parti'yi
yasaklamıyor" dedi.
DIŞ BASIN
Sovyetler Birliği'nin büjâik açmazı
1989'un, tarihe komünizmin ölümcül kri-
zinin başlangıcı olarak geçeceği açıktır, yal-
mz Rusya'da değil, Baltık'tan Çin Denizi'-
ne, Berlin'den Pekin'e kadar... Açık olan
bir şey daha var. Niyetleri itibanyla sevinçle
karşılanan perestroyka ve glasnost, sistemin
krizini hafifletmeyi umarken, uygulamada
sistemin krizini şiddetlendirmiştir. Çünkü
"yumusak komünizmin" bütün çeşitleri gi-
bi, kunarmaya çalıştığı sistemin mantığı--
na ters düşmüştür.
Mihail Gorbaçov, "katı komunizm" için
programianmış yapıları ve halkı, yumusak
komünizme teşvik etmeye çalışıyor. Ancak
katı komunizm, Sovyetizmin tek türüdür
ve Sovyetizm de özü itibarıyla partinin üs-
tünlüğü anlamına gelir. Bu nedenle, Gor-
baçov'un reform aracı olan parti; Sovye-
tizmin sıkıntüannın başlıca nedenidir.
Bu çelişkiden nasıl çıkılacak? Bir Sovyet
reformcusunun haziran kongresinde söyle-
diği şekilde: "Ülke şiradi bir yol ayınmın-
dadır. Bu noktadan sonra ya Çin yolunu
ya da Polonya - Macaristan yolunu tuta-
cagız".
"Çin yolu", haziran 1989'dan beri, si-
yasi ve askeri bir baskı rejimi altında, şim-
di gerilemekle birlikte piyasada nispi bir ba-
şarı demektir. Rusya'da baskı kuşkusuz bir
olasıhktır ancak başanlı bir piyasa uygu-
laması belli olmayan bir gelecek için söz ko-
nusu değildir. Bunun tersi, Polonya - Ma-
caristan yolu, ekonomik iflasın göbeğinde
gerçek demokrasidir.
Rusya'da ekonomik yıkım, Polonya'dan
ve Macaristan'dan da kötüdür. Ancak ger-
çek demokrasi gOndemde bile değildir. Bu
açıdan Rus yolu, Çin ve Doğu Avrupa'nın
en kötü yanlannı birleştiriyor; partinin diz-
ginlenemez önderlik rolü ile atbaşı giden
ekonomik başarısızlık perestroyka ve glas-
nost, piyasa ve demokrasinin yerini tuta-
maz. Perestroyka ve glasnost sadece sivil
toplumla öncü partinin birlikte yaşaması-
nı sağlamaya yönelik yanm önlemlerdir.
Ama kimse bir daireyi kare haline geti-
remez. Eğer piyasa ve özelleştirme refor-
mun ekonomik amaçları ise parti planla-
ması gereksiz hatta bir parazit haline gelir.
Eğer çok partililik seçimler ve kanun hâki-
miyeti reformun amacı ise "parti-devletin"
ikili yönetimi gereksiz hatta zararlı olur.
Leninizm ile piyasa, Bolşevizm ile ana-
yasal hükümet arasında üçüncü bir yol yok-
tur. Piyasaya açılma ve demokratikleşme
sivil toplumun canlanmasına yol açarlar ve
böylesi bir toplum kanun hâkimiyetini ge-
rektirir. Ancak kanun hâkimiyetindeki si-
vil toplum, partinin yasa tammaz önderlik
rolünun konınması ile bağdaşmaz.
Leninizmin yeniden yapılanrnası şeklin-
de ortaya konan sahte sorun, şimdi yerini
sistemin nasıl tasfiye edileceği ve komü-
nizmden nasıl çıkılacağına ilişkin gerçek so-
runa terk etmiştir. Perestroyka, aslında bir
çözüm değil, komünizmden çıkışa geçiş dö-
nemidir. Ünlü Yugoslav muhalifi Milovan
Cüts'm birkaç yü önce öngördüğü gibi, ko-
munizm perestroyka ile kendini yenilemi-.
yor, aksine çözülüyor.
Ama 1989'da olaylann şaşırtıcı bir hızla
gelişmesi karşısmda hayale kapılmaktan ka-
çınmalı>nz. Komünizmden çıkışın hızlı ola-
cağını sanmak' yanlış olur.
En büyük sorunlar ise Sovyetler Birliği'n-
de çıkacaktır. Sovyetler'de Komünist Par-
ti Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi 45
yıl değil, 70 yıldır iktidarda bulunmakta-
dır. Ayrıca Sovyet Komünist Partisi, ya-
bancı desteği ile kurulmuş bir örgüt olma-
>ıp, ulusal partidir. Bu parti 2. Dünya Sa-
vaşı'nın kahramanca çarpışılarak kazanıl-
masında önemli rol oynamıştır. Son ojarak
bu milli parti, askeri açıdan bir süper güç
konumundadır. (5 Ocak)
* Yukandaki yazı. Daedalus Dergisi'nde
(Amerikan Sanat ve Bilim Akedemisi der-
gisi) "X" lakma adıyla çıkan uzun bir in-
celemeden alınmıştır.
BULGARISTAN
Komünist
Parti'ye
karşı
gösteriBaşkent Sofya'da 50 bin
kişinin yaptığı gösteride
"Kahrolsun Komünist
Parti" sloganı atıldı,
Başbakan Giorgi
Atanasov'un istifası istendi.
SOFYA (AA) — Bulgaristan'ın başkenti
Sofya'da muhalefet tarafından dün büyük
bir gösteri yapıldı. Gösteriye katılan 50 bin
kişi, daha iyi örgütlenip hazırlanabiimele-
ri için serbest seçimlerin ertelenmesini iste-
di.
"Kahrolsun Komünist Parti" diye slogan
âtılan gösteride, Başbakan Giorgi Atana-
sov'un da istifası istendi. Muhalefet lideri
Petar Beron, yaptığı konuşmada, daha iyi
hazırlanabUmeleri için mayıs ayında gerçek-
leşmesı planlanan parlamento seçimlerinin
kasım ayına ertelenmesini istedi. Sofya'da-
ki Batılı diplomatlar, dünkü eylemi "mn-
halefetin gövde gösterisi" diye nitelediler.
tngiliz Haber Ajansı Reuters, dün yayım-
ladığı haberde, ülkenin güneydoğusunda-
ki Cebel köyünde yaşayan Türklerin, hak-
lannın korunmasına ilişkin verilen sözlerin
tutulup tutulmayacağından endişe duyduk-
larını kaydetti.
Bulgaristan'da hükümet, muhalefet ve
Türk azınhğın temsilcileriyle cuma günü ya-
püan görüşmelerde, Bulgaristan'da yaşayan
TOrklere özerklik verilmeyeceği belirtilerek,
Türk azınlığa isimlerinin iadesi, ibadet öz-
gürlüğu, dil özgürlüğünün tanınmasına iliş-
kin anlaşma sağlanmıştı.
Reuters'in, Cebel köyünde görûştüğü biı
Türk, "Birçok Türk, özellikle yabancı g«-
zetecilerle konuşmaya korkuyor. Verilen
sozler >erine getirilirse, her şey yolunda gi-
der. Ama bu konuda iyimser olmak aptal-
lık olnr. Bekleyip görmeliyiz" dedi.
tngiliz haber ajansının görüştüğu bir baş-
ka Türk de "Hâlâ kendimizi tehdit alün-
da bissediyoruz. Geleneksel kıyafetlerimi-
zi giymekten korkuyoruz. Bir hafta sonra
gelin bakın kaç kişi tutuklanmış" dedi.
Cebel'de görüşüne basvurulan baa Türk-
ler, eski lider Todor Jivkov'dan sonra ka-
sım ayında göreve gelen Petar Mladenov
döneminde, kendilerine karşı uygulanan kı-
sıtlamalarda hafıfleme olduğunu söylediler.
Öte yandan, Ingiliz Haber Ajansı Reu-
ters'in Kırcaali'de görüştüğü Bulgarlar,
Türk azınlığa Ödün verilmesirlin, Türklere
özerklik tanınmasına yol açmasından en-
dişe duyduklarını ifade ettiler.
Reuters'in görüştüğü bir Bulgar, "Şiın-
di durum sakin ama her an bir patlama
olabilir" dedi.
D. ALMANYA
Muhalefet
birleşme
çağrısı yaptı
Dış Haberler Serrisi — Demokratik Al-
manya'nın en büyük muhalefet partisi Sos-
yal Demokrat Parti iki Almanya'nın bir-
leşmesini isterken, Federal Almanya Baş-
bakanı Helmut Kohl dün Doğu Berlin'e
beklenmeyen bir ziyaret yaptı.
Demokratik Almanya Haber Ajansı
ADN, Kohl'ün Doğu Berlin ziyaretinin
amacının bilinmediğini kaydetti ve söz ko-
nusu ziyareti "sürpriz" olarak niteledi. Fe-
deral Almanya hükümeti yetkilileri ise
Kohl'ün ziyaretinin "tamamen özel" oldu-
ğunu bildirdiler.
Helmut Kohl, Demokratik Almanya
Başbakanı Hans Modrovv ile iki Almanya'-
mn geleceği konusunda geçen ay Dresden
kentinde görüşmüştü.
Demokratik Almanya'nın en büyük mu-
halefet grubu Sosyal Demokrat Parti'nin
(SDP), iki Almanya'nın birleşme çağnsm-
da bulunması ise siyasal gözlemciler tara-
fından ilginç bir gelişme olarak niteleniyor.
SDP tarafından dün yapılan açıklama-
da, "tki Almanya'nın birieşmesi bizim si-
yasal hedefimizdir. Mayısta yapüması plan-
lanan serbest seçimlerde iktidara gelirsek,
iki Almanya'nın birieşmesi konusunda ge-
rekli girişimlerde bulunacagız" denildi.
Komünist Parti ise iki Almanya'nın bir-
leşmesine karşı çıkarak Demokratik Al-
manya'nın bağımsız kalması görüşünü sa-
vunuyor.