22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Strateji 18 Ağustos 2008 / 216 açısındaki değişimlerdir. Dünyanın tilt açısı 21.5 ile 24.5 arasında değişir ve tilt açısı büyüdükçe dünyanın güneşten aldığı enerji azalır ve dünya soğumaya başlar, tilt açısı azaldıkça da dünyanın güneşten aldığı enerji artar ve dünyamız ısınır. Halen günümüzdeki tilt açısı 23.44 derece olup azalma eğiliminde yani sıcaklık artışı eğilimindedir. Dünyanın "topaç" gibi dönmesinden dolayı oluşan diğer döngü ise 23 000 yıllıktır. Bu sürecin yarısında kuzey yarımküre güneşe daha yakın, diğer yarısında da güney yarımküre güneşe daha yakın döner. Bilim dünyası ileriye dönük tahminlerin yapılabilmesi için Kuvaterner dönemine odaklanmış ve son 500 000 yılda su seviyelerinin 5 defa ~100 metre dolaylarına düştüğünü zaman zaman da günümüz seviyesinin üzerine çıktığı fauna, flora ve delta hareketleri üzerine yapılan çalışmalarla belgelenmiştir. Son yüzyılın ilk yarısında gelgitölçer verilerine dayanılarak yapılan bir çalışma günümüzdeki deniz seviyesi yükselmesinin ~1.1mm/yıl olarak belirlemiştir. Büyük buzul ve buzul arası (major glacial and interglacial periods) dönemler olarak adlandırılan bu deniz seviyesi dalgalanmaları süresince, küçük buzul ve buzul arası (mini glacial and interglacial periods) olarak isimlendirilen dönemlerin çok fazla olarak bulunması deniz seviyesinin sürekli değiştiğinin bir göstergesidir. C S TRATEJİ 7 TÜRKİYE VE KYOTO S GÜNEŞ PATLAMALARI Güneş patlamaları dünyanın ana enerji kaynağını oluşturur ve ortalama 11 yıllık döngüler halinde hareket ederler. Galile (15461642) tarafından fark edilen bu patlamalar yine kendisi tarafından izlenmeye başlanmış ve bulguları 1613 yılında yayınlamıştır. Güneşteki bu patlamaların düzenli olduğunu fark eden ilk kişi ise 1843 yılında Samuel Heinrich Schwabe olmuştur. Söz konusu olan güneşteki patlamalar çok düzenlidir ve güneşin ekvatorunun alt ve üst enlemlere doğru düzenli olarak artarak devam eder, ortalama 11 yıl sonunda da aniden azalır ve patlama sayıları 200'lerden 20'lere kadar düşer. Bu patlama şekline bilimde "kelebek modeli" denir. Patlama sayılarının ve alansal büyüklüklerin arttığı dönemlerde sıcaklıklar ve yağışlar artar. Patlamaların alansal büyüklükleri zaman zaman dünyanın 6 katı kadar olabilir Güneş patlamaların azaldığı dönemlerde hava soğur ve yağışlar azalır, arttığı dönemlerde ise yağışlar artar. Teleskop kullanılarak güneş leke gözlemlerinin yapıldığı 17 yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın başlarında güneş patlamalarının çok az görüldüğü kayıtlara geçirilmiştir. Bu dönemde dünyada "mini buzul çağı" yaşanmıştır. Özellikle, 1940'lı yıllardan sonra patlamaların sayısal ve alansal olarak artması sonucu, sıcaklıkların ve yağışların birlikte arttığı Devlet Meteoroloji ya da NASA verilerinden görülebilir. Bu gözlem güneş patlamalarının iklimler üzerinde ne kadar önemli olduğunun göstergesi olup, özellikle biz insanların Türkiye'nin 1990 yılı itibariyle karbon gazı emisyon miktarı 170 milyon tondur ve bu rakam 2004 yılında yaklaşık 296 milyon tona çıkmıştır. Eğer Türkiye protokolü şu an olduğu gibi kabul ederse, 2012 yılında emisyonunun, 1990 değerinin yüzde 5’in altına, yani 160 milyon tona düşürülmesi gerekmektedir. Halen 300 milyon ton olan karbon emisyonumuzun, dört yıl içinde nasıl yarıya düşürülebileceği ayrı sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’nin karbon emisyonu yaratan ana kullanım alanları elektrik üretimi, sanayi ve taşımacılıktır. Türkiye’nin karbon emisyonunun yüzde 72’si elektrik üretiminden kaynaklanmaktadır; geri kalan yüzde 28’lik payın yüzde 13’ü taşımacılık, Koyoto protokolünü imzalamaya yanaşmayan yüzde 15’i ise sanayi ABD, çevrecilerce protesto ediliyor. kökenlidir. Taşımacılık nedeniyle yaşam sürelerindeki kısalık göz önüne alındığında, yapılan karbon emisyonunun (toplamın yüzde 13’ü) yaşamımızı etkileyen en önemli iklim faktörü olarak ilk aşamada düşürebilmesi çok olası kabul edilebilir. gözükmemektedir. Taşımacılık sektörünün karayolundan demiryoluna kaydırılması çok büyük alt yapı yatırımlarına gerektirmektedir. Aynı şekilde ICAKLIK VE YAĞIŞIN BİRLİKTELİĞİ sanayinin karbon emisyonunun (toplamın yüzde 15’i) Sıcaklık arttıkça yağışlar artar, sıcaklıklar azaltılmasının marjinal faydası da az olacaktır. Bugün azaldıkça da yağış azalır. Çünkü yağışın ana faktörü Türkiye, birim mal üretimi için Japonya'nın dört katı, buharlaşmadır, dolayısı ile sıcaklıktır; sıcaklık ve AB ülkelerinin de iki katı daha fazla enerji yağış birlikte artar ve birlikte düşerler. NASA’nın kullanmaktadır. Diğer bir deyişle sanayimizdeki dünyanın son 100 yıldaki sıcaklık ve yağış makineler teknolojik olarak geridir ve çok enerji anomalileri ile Türkiye’nin sıcaklık ve yağış verileri harcamaktadır. Fazla enerji harcayan tüm bu alt incelendiğinde, yağışların sıcaklık ile arttığı yapının değişmesi gerekecektir. Tüm bunlar da büyük görülebilir. maliyetler gerektiren değişimler olacaktır. Tüm bu İklimle ilgili geleceğe yönelik öngörülerde nedenlerle Türkiye öncelikle, elektrik enerjisi bulunabilmek için öncelikle sıcaklık tahminleri konusunda ciddi bir plan yapmalı ve yüzde 70’lerin yapmak gerekir. Bu tahminlerde, eğer sıcaklığın üzerine çıkan fosil yakıtlardan elde ettiği elektrik düşeceğini öngörülüyorsa yağışların azalacağı, eğer enerjisini aşağılara çekerek, enerjisini çeşitlendirme sıcaklığın artacağı öngörülüyorsa yağışların artacağı yoluna gitmelidir. belirtilir. Örneğin, Devlet Meteorolojinin verilerini Kyoto antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle tüm dikkatlice incelendiğinde, özellikle 2003’lerden sonra ülkeler yine aynı şekilde sanayide, başta enerji ve Türkiye’de bir sıcaklık düşüşü olduğunu, 2007 kış filtre olmak üzere, geliştirilecek olan her türlü daha sıcaklıklarının ortalamaların da yaklaşık bir derece az enerji harcayan teknolojiyi kullanmak zorunda altında olduğunu görülebilir. Günümüzde, buğday kalacaklardır. Fosil yakıtların azaltılmasının başta olmak üzere hububat fiyatlarının ana artış hedeflendiği ve bu nedenle çevre dostu gibi görülen nedeni de bu sıcaklık düşüşüdür. Sıcaklık, yağış ve bu antlaşma imzalandıktan sonra, ülkeler daha az verimlilik ayrılmaz bir üçlüdür. Gerek görsel ve enerji harcayan yeni teknolojileri satın almak gerekse yazılı basında, son beş yıldan bu yana, zorunda bırakılacaklardır. Yeni çevre teknolojilerini 2010’lu yıllara girerken ciddi bir kuraklık olacağını satın alacak kaynakları olmayan ülkeler için ise ve bunun da su başta olmak üzere tarımsal ve denizel gelişmiş ülkeler "teknoloji yardımı" adı altında bir ürünlerde azalmalara yol açacağını, boşalacak olan uzun vadeli kredi sisteminin alt yapısını şimdiden barajların da 2012’lerden sonra yeniden dolacağını hazırlamaktadırlar. Dünyada herkese yetecek kadar defalarca belirttim. Çünkü iklimler rastgele doğa kaynak bulunmadığını öne sürenler, herkese yetecek olayları değil, aksine son derece düzenli kadar kredi açacaklardır. diyebileceğimiz doğa olaylarıdır. Geçtiğimiz 2007 Ancak Türkiye de, AB ve ABD’nin antlaşması ile yılının yaz sıcaklıklarının aşırı olmasının nedeni ise birlikte, bu antlaşmaya imza atmak durumunda "El Nino" (Pasifik’in aşırı ısınması) idi. Günümüzde, kalacaktır. Bu nedenle Türkiye, kaçınılmaz olarak yani 2008 yılında ise "La Nina" (Pasifik’in aşırı imzalayacağı, Kyoto Protokolünden nasıl avantajlı soğuması) nedeni ile yaz sıcaklıkları biraz daha çıkacağının hesaplarını yapmalı ve bu konuda ortalamalara yakın geçmektedir. belirleyeceği hedeflere yönelik detaylı çalışmalara Küresel ısınma dönemlerinde küresel yağış hemen başlamalıdır. miktarının da artması kısa ve uzun dönem istatistik İşin doğrusu Hindistan’ın efsanevi lideri Mahatma verileriyle de saptanabilen bir bilimsel gerçekliktir. Gandi’nin dediği gibidir: "Dünyada herkese yetecek Isınma dönemlerinde yağışların dağılımındaki kadar kaynak var, ancak herkesin hırsını karşılamaya anomalilere bağlı olarak lokal yağış azalmalarının yetecek kadar değil." görülmesi bu gerçekleri değiştirmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear