25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Doç. Dr. Doğan YAŞAR Dokuz Eylül Ünv. Deniz Bil. ve Tekn. Enstitüsü USİAD Sanayi ve Teknoloji Politikaları Çalışma Grubu ünümüzden 10 yıl önce Japonya’nın Kyoto kentinde yapılan toplantı ile uygulamaya sokulmaya çalışılan Kyoto antlaşması, insan kaynaklı küresel ısınmanın ön plana çıkarıldığı ama arka planında gelişmiş ülkelerin teknoloji satmak için oluşturmaya çalıştığı bir pazar kavgasıdır. Kyoto, sözde insan kaynaklı küresel ısınmayı durdurabilmeyi amaçlayan dünyada bugüne değin yapılmaya çalışılan en büyük ticaret antlaşmasıdır. Dünyada ısınmaya neden olduğu iddia edilen gazların dörtte üçü ABD, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya, Japonya gibi büyük sanayiye sahip 810 ülke tarafından atmosfere salınıyorken bu konuda dünyadaki tüm ülkeleri bir masa etrafına toplama çabaları bu antlaşmanın pazar odaklı bir antlaşma olması konusundaki kuşkuları doğrular niteliktedir. Kyoto antlaşmasının yürürlüğe girmesi ile uygulanacak çevre teknolojileri konusunda Almanya diğer ülkelere göre daha ileridir. Nitekim 2007 yılının Haziran ayında yapılan G8’ler toplantısında ABD’nin masaya getirdiği "post Kyoto" değişiklik önerileri Almanya tarafından hemen reddedilmiştir. Ortada "küresel ısınma" adı altında ama henüz paylaşımı yapılamayan çok büyük ticaret pastası vardır ve az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler de antlaşmaya dahil edilerek pasta büyütülmeye çalışılmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler antlaşmaya dahil edilerek pasta büyütülüyor C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 18 Ağustos 2008 / 216 G Kyoto küresel eşitsizliği artıracak Kyoto antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle tüm ülkeler yine aynı şekilde sanayide, başta enerji ve filtre olmak üzere, geliştirilecek olan her türlü daha az enerji harcayan teknolojiyi kullanmak zorunda kalacaklar. Fosil yakıtların azaltılmasının hedeflendiği ve bu nedenle çevre dostu gibi görülen bu antlaşma imzalandıktan sonra, ülkeler daha az enerji harcayan yeni teknolojileri satın almak zorunda bırakılacaklar. gazları azalıp, termostat gazlarının arttığı zamanlarda da "soğuma" dönemine girer. Ve hiçbir zaman dünyamız sabit bir sıcaklıkta olamaz. Dünya ya "ısınma döneminde" ya da "soğuma döneminde" olur ve şu an biz majör dönem olarak, 18 000 yıldan bu yana, küresel ısınma dönemi içindeyiz. Bu majör soğuma ve ısınma dönemlerinin kendi içlerinde de birçok mikro soğuma ve ısınma dönemleri ile kurak ve nemli dönemler de yer alır. İnsan eliyle salınan karbon gazları miktarlarını düşürerek çevre kirliliğini azaltmak mümkündür ancak dünyanın majör ısınma ve soğuma dönemlerini değiştirmek mümkün değildir. Küresel iklim değişimleri, başka dinamikler nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu dinamiklerden en önemli üç büyük faktör aşağıda özetle anlatılmıştır. KITALARIN HAREKETLERİ KYOTO KÜRESEL ISINMAYI DURDURABİLİR Mİ? Dünyada atmosferde değişik gazlar bulunmaktadır. Bu gazların toplamının yüzde 78.1’i nitrojen, yüzde 20.9’u da oksijendir. Geriye kalan yüzde 1’ini de, sera gazları da dediğimiz CO2 ve Metan gibi ısıtıcı ile Sülfür gibi (literatürde termostat gazlar denir) soğutucu dediğimiz gazlar oluşturur. İşte iklimsel değişiklerin nedeni, atmosferde yüzde 1 civarında olan bu gazların oranlarının, kendi içlerindeki çok küçük değişimlerdir. Bu gazlardan CO2 dünyada, tarihsel süreç boyunca (son 250 milyon yılda) 180 ppm ile 2000 ppm arasında değişen bir gazdır. Halen bu gazın oranı 380 ppm civarındadır. Ayrıca dünyanın yakın denilebilecek tarihine baktığımızda, dünyadaki ortalama sıcaklığın 12 ile 25 dereceler arasında değiştiğini görürüz. Halen, şu an dünyadaki ortalama sıcaklık da 14.7 derece civarlarındadır. Bu gözle baktığımızda biz şu an çok serin bir dönemde yaşıyoruz. Atmosferde toplam yüzde 1 oranında bulunan gazlardan, "sera" gazlarının (CO2) oranı artıp, termostat gazlarının (Sülfür) oranı düştüğünde dünya "ısınma" dönemine girer. Bunun tersi olduğunda da, yani sera En büyük ve iyi bilinen (çalışılmış) iklim döngüsü 500 milyon yıllık zaman birimidir. Bu zaman birimi, kıtaların birleşmesi, ayrılması ve yeniden birleşmesi sürecini kapsar ve her 500 milyon yılda bir gerçekleşir. Kıtaların birleşmesi sonucu, karaların soğuması daha uzun sürede gerçekleştiğinden dünyada sıcaklık artar ve maksimum birleşmede ortalama sıcaklık 2325 derece civarına kadar çıkar yani günümüzden 10 derece kadar daha sıcak olur (günümüzdeki ortalama sıcaklık 14.7 derece). Kıtalar birbirinden uzaklaşmaya başladığında ise ortalama sıcaklıklar düşer ve maksimum ayrılmada ise dünya ortalama sıcaklığı 1112 derece civarında olur. Halen yaşadığımız dönemde, okyanuslardaki akıntı sistemleri dünyanın dört bir tarafına kıtaların arasından giderek sıcaklığı regüle ederler. Bu nedenle, kıtalar daha serindir. Yani şu an 5 ana kıta bulunmakta ve akıntı sistemleri bu kıtalar arasında ve çevrelerinde dolaştıkları için sıcaklığı çok çabuk düşürmektedirler. Ancak, kıtalar birleşip tek bir kıta haline geldiğinde (bu tek kıtaya Pangea denir ve şu an biz Dokuzuncu Pangea dönemini yaşıyoruz), arada akıntılar olamaması nedeni ile dünyadaki karaların güneşten aldığı enerjiyi soğutması çok daha geç olur. ABD’li çevreciler, ülkelerinin Kyoto protokolünü imzalaması için çaba sarfediyor. DÜNYANIN DÖNÜŞÜ Bilim dünyasını bu döngülerle Yugoslav bilim adamı Milankovitch tanıştırmıştır ve Milankovitch döngüleri olarak bilinirler. Milankovitch döngüleri, dünyanın gerek kendi ve gerekse güneş etrafındaki dönüş parametrelerinin değişimidir. Dünya, bu döngü içerisinde majör olarak, ortalama her 100 000 yılda ısınma ve soğuma dönemini yaşar. Majör soğuma dönemlerinde "buzul dönemi" (ice age) dediğimiz uzun süreli kurak dönemler yaşanır ve buzulların artması nedeni ile deniz seviyeleri 120 metre kadar aşağıya düşer. Küresel ısınma dönemlerinde de buzullar erir ve deniz seviyeleri yükselir. Dünyanın yaşadığı en son majör buzul dönemi 18 000 yıl önce bitmiştir ve dünyamız halen küresel ısınma dönemini yaşamaktadır. Ayrıca 100 000 yıllık bu döngünün içerisinde 41 000 yıllık ve 23 000 yıllık daha küçük döngüler yer alır. Bunlardan 41 000 yıllık değişimin nedeni tilt
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear