Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar AB’nin büyük üyelerinin Türkiye tasarımı çerçevesinde… C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 18 Ağustos 2008 / 216 "B iz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin ve laikliğin savunucusuyuz" sözlerini sık sık yineleyen İstanbul’un büyük iş çevrelerinin inandırıcılıktan yoksun bu açıklamalarını gün geçtikçe yoksullaşan halkımız televizyonlarda ibretle izlemektedir. Uluslararası sermaye düzenine bağımlı büyük iş çevrelerinin derdi başka. Onları tedirgin eden Avrupa Birliği müzakere sürecinin yavaşlatılmış olması! AngloAmerikan koruması altındaki Nakşi tarikatı ülkemizde etkinliğini sürdürürken, ABDAB işbirliği ile bize "Ilımlı İslam Devleti Modeli" dayatılırken, Atlantik ötesinde yaşayan kişinin Türkiye’de inanılmaz boyutlara ulaşan sermaye gücü hızla artarken tehlikenin hâlâ farkında olmayan kimi iş çevreleri için yaşamsal önem taşıyan konu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğidir! Avrupa Birliği’ne koşullar ne olursa olsun gönül veren, mütareke dönemini aratan kimi kalemler, büyük sermayenin güdümündeki basın ve medyayı da arkalarına alarak İstanbul’un etkili çevrelerine büyük destek sağlamaktadırlar. ABD siyasi partilerine bağımlı örgütlerin desteğindeki Soros’u yardımsever ve insanlık simgesi (!) olarak gösteren kimi vakıflar da İstanbul’un ünlü iş çevrelerine desteklerini esirgememektedir. Türkiye’nin ulus devlet yapısının tehlikede olması, dinci Sünni yapılanmanın cemaatler aracılığıyla ülke çapında kadrolaşması, ne acıdır ki bu ünlü iş Gelecek sermayenin insafına bırakılamaz AB’nin Türkiye’yi oyaladığı artık su götürmez bir gerçek. AB üyesi büyük ülkelerin Türkiye tasavvurları konusunda Sarkozy, dikkat çeken bir örnek verdi: ‘Türkiye, İstanbul’u hariç İSTANBUL HARİÇ, tutarsak Avrupa değildir, TÜRKİYE... AB yetkililerinin kimi açıklamalarında "Türkiye’nin çok Asya’dır.’ İstanbul’daki büyük bir ülke olduğunu" önermesi neyin işaretidir? Fransız televizyonu büyük iş çevrelerinin TV 5’te 24 Nisan 2008 gecesi de katılığı bir acık Türkiye’nin bütünlüğünü göz gazetecilerin oturumda konuşan Fransa Sarkozy önüne alarak AB oyalamasını Cumhurbaşkanı Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ilgili bir soruyu şöyle değerlendirmesi gerekiyor. ile yanıtlamıştır: çevrelerimizin ilgi alanı dışındadır. Kurdukları ayrıcalıklı üniversitelerde, Kemalizme karşıt düşünceler besleyen kimi öğretim görevlilerinin Atatürk devrimlerini tartışmaya açan söylemleri de onları rahatsız etmemektedir. yönelik senaryolara da yer vermiştir. "Türkiye’de şeriat düzeninin yerleşip yerleşmeyeceğine ilişkin" bir soruya Rabata, "Olasılığı zayıf ama imkansız değil" şeklinde yanıt vermiştir. (Cumhuriyet, 25 Haziran 2008, Elçin Poyrazlar’ın Washington kaynaklı haberi) Ünlü Rand Cooperation isimli düşünce kuruluşu uzmanının söylemi ne olursa olsun, ABD ve AB’nin Türkiye’de "Ilımlı İslam Devleti Modeli"ni yerleştirmek için büyük bir çaba harcadığı bilinmektedir. Ülkemizde AtatürkHumeyni tartışması yaşanırken, Atatürk Cumhuriyeti’nin temellerini oluşturan anayasa yerine yeni bir anayasa öneren kimi iş çevrelerinin bu önerilerine ne demeli? İş çevrelerini temsil eden üst düzeyde bir yöneticinin "Türkiye’nin olağanüstü bir dönemden geçtiğini, büyük bir tehlike içinde olduğunu" belirttikten sonra "bir yıl ötesinin görülemediğini" ifade etmesi ne ölçüde inandırıcıdır? Tehlikenin yaklaşmakta olduğunu nihayet farkına varanlar bugüne kadar yapılan yanlışlara ve izlenen politikalara neden ortak oldular? AB müzakere sürecinin yavaşlamasından yakınanlar AB’nin Türkiye’yi yıllarca oyaladığını, bizi bekleme odasında hapseden AB treninin çoktan kaçtığını neden anlamak istemiyorlar? Artık gerçekleri gizlemekten vazgeçmenin zamanıdır. GERÇEKLER GİZLENMEMELİ ABD Savunma Bakanlığı’na raporlar hazırlayan Rand Cooperation isimli düşünce kuruluşunun Türkiye uzmanlarından Angel Rabasa, Atlantik ötesinde yaşayan kişinin onursal başkanlığını yaptığı Rumi Forum’da "Türkiye’de Siyasal İslam’ın Yükselişi" konulu bir konuşma yaparken ülkemizin on yıl içindeki siyasal gelişimine Sarkozy "Türkiye, yakın bir gelecekte yüz milyonluk büyük bir ülke olacak. Türkiye’yi Slovenya ya da diğer bir ülke ile nasıl kıyaslayabilirsiniz? Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesine karşıyım. Çünkü Türkiye, İstanbul’u hariç tutarsak Avrupa değildir, Asya’dır." Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, bu sözleriyle Batı’nın Türkiye ile ilgili olarak ileriye dönük bakış açısının ne olabileceğini açıklamıştır. Bu açıklama ile Sarkozy bir olasılıkla Avrupa Birliği üyeliği için Anadolu yerine sadece İstanbul’u mu düşündüğünü söylemek istemiştir? Dayatmalar ve koşullar ne olursa olsun akılları sadece Avrupa Birliği’nde olanlar, aşağılanan, sömürülen ülkemizin bugünkü içler acısı durumu hakkında ne düşünüyorlar? İstanbul’un ünlü iş çevreleri yokluk ve işsizlik içinde kıvranan, her dem terörün tehdidi altında yaşam savaşı veren, acımasız doğa koşullarına insan üstü güçle dayanmaya çalışan Anadolu halkı için özel bir program hazırlamayı akıllarından geçiriyorlar mı? Yalnız İstanbul’u düşünerek Anadolu’ya ve Anadolu halkına sırt çevirenler, her geçen gün artan tehlikenin onları da kıskaç altına alacağını fark ediyorlar mı? Türkiye yalnız İstanbul değildir. Anadolu ile birlikte bir bütündür ve vatanın ayrılmaz parçasıdır.