Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 18 Ağustos 2008 / 216 de Türkiye’nin üniter yapısına potansiyel tehdit özelliği taşımaktadır. AB VE PKK PKK’nin siyasi cephesi 80’li yıllardan bu yana ERNK adıyla Avrupa ülkelerinde faaliyet göstermektedir. AB ülkelerinin sağladığı imtiyazların sonucu olarak bugün ERNK; dernek, büro, vakıf, federasyon, konfederasyon, temsilcilik, yazılı ve görsel medyası ve milyon dolarları aşan yasa dışı gelirleriyle kurumsal bir nitelik kazanmış bulunmaktadır. Siyasi mülteci adı verilen teröristler Avrupa’da cirit atmaktadır. Emekli kuvvet komutanlarını terörist suçlamasıyla tutuklamaya sevk etmek hassasiyetini gösteren cumhuriyet savcıları ile Türkiye’nin aydın insanlarına yönelik bir soruşturmaya terörle mücadele başarısı olarak yapışan bir siyasi zihniyet nerdeyse her yerde cirit atan bu teröristlerin ve faaliyetlerinin etkisiz hale getirilmesi için parmağını dahi oynatmamaktadır. AB, PKK’yi terörist örgütler listesine almıştır ancak uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde bu örgütlere karşı alınması gereken tavrı göstermemektedir. Yine hükümet sözcüsü tarafından Avrupa’da bulunduğu söylenen 116 teröristin bir tanesi dahi yakalanarak Türkiye’ye iade edilmemiştir. Örgütün kara parasından bir kuruş dahi BM kararları gereği dondurulmamış, el konulmamış, örgütün para trafiği ortaya çıkarılmamıştır. AB’nin bu tutumu ABD stratejisiyle tam olarak örtüşmektedir. Türkiye’deki siyasi zihniyet de PKK terör örgütüne karşı AB ve ABD siyasetiyle paralel bir rota izlemektedir. Yönetenlerin teröristlere hitaben yaptıkları "silah bırakın, şehirlere inin, siyaset yapın" çağrılarının açık anlamı AB ve ABD siyasetiyle örtüştüğü için önem kazanmaktadır. ABD, AB ve bizi yöneten siyasi zihniyetin var olan ama yok sayılan PKK’ye yönelik geliştirdiği bu strateji karşısında örgüt nasıl bir arayış içerisine girebilecektir? P PKK’NİN SEÇENEKLERİ Örgütün AB ülkelerindeki siyasi kazanımları ile Irak kuzeyinde sağlanan hareket serbestisi varlığını sürdürebilmek için yeterli değildir. Aldığı darbeler sonucu her geçen gün eylem gücünü kaybeden PKK varlığını gösterebilmek için fazla seçeneği kalmamıştır; Barzani çatısı altında toplanacak ya da kolay hedeflere yönelmek suretiyle ayrılıkçı Kürt hareketinde söz sahibi taraflardan biri olduğu yolunda ABD, AB ve bizi yöneten siyasi zihniyete güçlü mesajlar vermeyi tercih edecektir. Birinci seçenek zayıftır çünkü yakın tarihe kanlı eylemleriyle geçen bir örgütün bir siyasi hedefe yönelik olarak başlattığı hareketten bir anda vazgeçerek oyun sahnesinden ineceğini düşünmek mümkün değildir. Örgütün sözde lider kadrosunun Barzani liderliği altında toplanabileceğini düşünmek de olası değildir her şeyden önce Barzani hakimi olduğu bir yönetimi başkasıyla paylaşmak istemeyecektir. Bu durumda örgütü yöneten sözde lider kadronun iki seçeneği kalmaktadır; ya teslim olup cezaevine girecek ve ömür boyu orada kalarak gerçekten yok M Bu durumda örgütün önümüzdeki dönemde varlığını koruyabilmek için hem ses getirici hem de yandaşlarına umut verici hem de kolay gerçekleştirilebilir riski az hedeflere yöneleceğini söylemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Bu özellikleri taşıyan olası hedef sıralamasında ise savunmasız masum halkın birinci sırayı, şehir merkezlerindeki asker ve polis noktalarının ikinci sırayı alacağını söylemek bir kehanet olmayacaktır. Bu durumda, görevi terörle mücadele etmek olan polis ve askerin olası eylemlere karşı kendilerini KK’NİN EYLEM HEDEFLERİ koruyabilecek savunma mekanizmalarına karşın Örgütün son dönemde gerçekleştirdiği eylemlere terörle mücadele etmeyen bir siyasi zihniyetin eline bakıldığında; kırsalda varlığını göstermek ama askeri düşmüş ve savunma refleksine sahip olmayan Türk birliklere doğrudan eyleme geçmemek, gece milleti kendini nasıl koruyacaktır? Teröristle karanlığından faydalanarak gizlenmesi kolay mücadele alanı kırsala yoğunlaşmış olan bir Türk bulunması zor şehir merkezlerinde polis noktalarına Ordusu; sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri hala ne kısa süreli saldırıda bulunup kaçmak, askeri birliklere tür bir terör örgütü olduğu dahi bilinmeyen hayali bir uzaktan taciz ateşi açmak suretiyle sesini duyurmak oluşuma karşı seferber etmiş ve Güngören katliamını gibi aktif savunmaya yönelik eylemleri seçtiği dahi önleyememiş bir polis gücü, çoğunluğu şehir görülmektedir. Bununla birlikte son dönemin merkezlerinde yaşayan Türk milletini terör hedefi eylemlerinde teröristler istedikleri sonuca olmaktan nasıl kurtaracaktır? ulaşamamış, çoğu sonuçsuz kalmış, kırsalda yeri Terörle mücadele bir bütündür ve bir siyasi tespit edilen teröristler ise yok olmaktan sorumluluktur. Dağdaki teröristle mücadele bir kurtulamamıştır. bütünlük oluşturan bu mücadele stratejisinin küçük bir parçasıdır, tek başına çözüm değildir çare de Güngören’deki değildir. Her şeyden önce patlamada terörün ardındaki ABD ve 18 kişi yaşamını yitirdi. AB’den gelen dış desteklerin ve finansmanın kesilmesi şarttır ve bu siyasete düşen bir sorumluluktur. Dağda süren askeri operasyonların başarıya ulaşabilmesi için dağa çıkış sürecinin durdurulması, Doğu’da sosyal hukuk nizamının tesis edilmesi şarttır ve bu da; siyasete düşen bir sorumluluktur. Son altı yıldır ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasi zihniyet teröre karşı proaktif politika izlememekle Türk Ordusu ve Türk milletini bir yandan terörün açık hedefi haline getirirken öte yandan Barzani’yi desteklemek suretiyle üniter yapımızı yakın ve ağır bir risk altına koyarak çocuklarımızın geleceğini de tehlikeye düşürmüştür. Türk milleti siyasetin bu Bu olumsuzluk örgütü ses getirici, riski az ve tutumu yüzünden bir yandan evlatlarını sınır kolay hedef durumundaki masum halka yönelmiştir. 6 boylarında şehit verirken öte yandan şehit Ağustos’ta bir polisin şehit olması ve üç polisin merkezlerinde örgütün eylem hedefi olarak can yaralanmasıyla sonuçlanan Malazgirt Emniyet güvenliğinden kuşku duyar hale gelmiştir. Bunun Müdürlüğüne yönelik tek atışlı roket saldırısıyla da böyle devam edebileceğini düşünmek artık mümkün bundan böyle kalabalık yerleşim birimlerinde görevli değil. Şimdi karar Türk milletinindir; ya varlığını milislerini doğrudan eylem için kullanacağının tehlikeye düşüren bu siyasi zihniyete dur diyerek sinyallerini vermiştir. Geçtiğimiz günlerde demokratik yoldan bu siyaseti değiştirecek ya da her gerçekleştirilen Karacaahmet’teki havan atışlarını bu an tehlike altında olduğunu düşünmenin endişesiyle çerçevede okumak gerekmektedir. tepkisiz bir topluluk olarak yokluk ve yoksulluk Dolayısıyla örgütün önümüzdeki sonbahara kadar içinde yaşamaya devam edecektir. olan dönemde, benzer eylemlerle savunmasız masum İçişleri Bakanı’nın Güngören katliamının halka yönelebileceğini ve milis güçleriyle şehir sorumlusu olarak PKK terör örgütünü göstermemesi, merkezlerinde zayıf polis ve asker noktalarına karşı İstanbul Valisi’nin "eylemi yapan PKK’dır" eylem yapabileceğini varsaymak doğru bir yaklaşım dememesi, Alman istihbaratının "eylemin ardında olacaktır. PKK olmayabilir" şeklindeki açıklamaları hep bu stratejinin bir parçasıdır ve amacı; "PKK bu eylemi yapabilecek kadar güçlü bir örgüt değildir", mesajını ASUM HALKI HEDEF YAPAN KİM? kamuoyuna ileterek PKK’nin Avrupa ve Türk Bu tablo içerisinde örgütün olası eylem kamuoyundaki baskısını kırmaya yöneliktir. Ne acıdır hedeflerine bakıldığında ilk hedefin Türk Ordusu ki yetkililer bu eylemin ardında bu terör örgütünün olacağından şüphe yok. Ancak böylesi bir hedef olduğu bilmekte ama neden mücadele edilmiyor, seçimi örgütü ortadan kaldıracak kadar büyük riskler sorusunun ortaya çıkmaması için adını dahi taşıdığından gerçekleşme olasılığı çok düşüktür. telaffuzdan kaçınmaktadır. olacak ya da eylemlerini sürdürüp halkı devlete karşı silahlı isyana sürüklemek suretiyle ayrılıkçı hareketteki önderlik durumunu korumaya çalışacaktır. Teslim olup ömür boyu hapse mahkum olmayı göze almaları seçeneği karşısında, eylemlerini sürdürüp varlığını korumaya çalışmak seçeneği daha güçlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, bu durumda örgütün hedefinde kim ve ne olacaktır? C S TRATEJİ 17