Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Söyleşi: Oktay GÜNEY in malı ürünlerin olumsuz etkisi, hammadde ve ara malı ithalatının alt düzeye indirilememesi nedeniyle Türk tekstil sektörü zor bir döneme girmiş durumda. Sektördeki gelişmeleri USİAD Denizli Şube Başkanı ve aynı zamanda … Başkanı ile değerlendirdik. Arslan’ın sorularımızı yanıtları şöyle: Türkiye tekstil sektörüne yönelik son yıllarda küreselleşmenin etkileri nelerdir? Tekstil sektörümüz bugün küreselleşmenin sıkıntısını yaşamaktadır. Küresel ekonomiye hazırlıksız yakalanmıştır. Bugün ise bilgilerini, birikimlerini ve hızlı servis hizmetinin nimetlerini değerlendirmekte ve bunun sayesinde ayakta durmaktadır. Bu arada birçok firma küçülmeye başlamıştır. Bazıları işletmelerini kapatmış, bazıları ise üretime ara vermiştir. Özellikle iplik sektörü ve üretimi tıkanmış durumdadır. Çünkü çok ucuza aşırı bir iplik ithali vardır. İthal edilen ipliklerin üretim maliyetleri çok düşüktür. Ayrıca doların da düşük kurda olması ithalatçıların ve kullanıcıların hesabına gelmektedir. Ülkemizdeki İplik fabrikalarının bu günkü girdi maliyetleri ve çıkan fiyatlar ile uluslararası düzeyde rekabet etmesi mümkün değildir. Ülkemizdeki İstihdam üzerindeki yükler aşağıya çekilmedikçe, enerji fiyatları düşürülmedikçe, Türkiye’de İplik fiyatlarının düşmesi mümkün değildir. OECD verilerine göre, istihdam üzerindeki yük yüzde 45’dir. Avrupa ülkelerinin birçoğunda bu oran yüzde 9 ile yüzde 23 arasındadır. Bizim yükümüz iki kattan daha fazladır. İstihdam üzerindeki bu kadar yükle Dünya ile rekabet edilebilir mi? Bu yüklerin fazlalığı nedeniyle kayıt dışı üretim ile rekabet edilebilir mi? Düşük istihdam ve vergi Ç USİAD Denizli Şube başkanı Kazım Arslan, tekstil sektörünün sorunlarını değerlendirdi: C S TRATEJİ ardından da iplikçileri vurmuştur. Halbuki ülkemiz tekstil sektöründe çok önemli bir konuma gelmişti. Tekstilde bilgisini, birikimini ve hızlı servisini çok iyi değerlendiriyordu. Fakat buna rağmen, küreselleşmeye hazırlıksız yakalandı. Tekstilde işler iyi iken, sektörümüzdeki firmaların çoğunluğu fasoncu olarak çalışıyorlardı. Moda ve marka durumu çok önemli görülmedi. Arge çalışmaları fazlaca yapılmadı. Teknolojiye gerekli paylar ayrılmadı. Tekstil makineleri üreten fabrikalar kurulmadı. Yaptığımız tekstil ürünlerini dışa sattık, bu sattığımız malların bedelleri ile yeni makineler aldık, yeni fabrikalar kurduk. Kazandığımız bütün paraları makineye ve taşınmaza yatırdık. Markaya ve makine yapan fabrikalara önem vermedik. Tekstil sektörünün tıkanabileceğini hiç düşünmedik. Dünya Ticaret Örgütü’nün ticaret serbestisi uygulaması başlamasıyla Çin, Hindistan ve Pakistan’dan çok ucuza tekstil ürünleri piyasaya girince, durum birden değişti. Tekstilde işler iyi iken, sektörümüzdeki firmalar küreselleşmenin bu kadar tekstil sektörüne zarar vereceğini düşünememişti. Devlette bu yönde üzerine düşeni hiç yapmadı. Devlet zamanında tekstil firmalarını uyarmış olsaydı ve bu yönde gerekli hazırlıklar yapılsaydı bu sıkıntılar bu gün yaşanmayacaktı. Çin, Hindistan, Kuzey Afrika ülkeleri karşısında Türk tekstil sektörünün rekabet gücü nedir? Oldukça zor olduğunu ve olacağını düşünüyorum. Yukarıda da bahsettiğim gibi, ülkemizde üretim maliyetleri çok yüksek. Bu ülkelerde işçi ücretleri çok düşük. Ayrıca istihdam üzerindeki yükler ve enerji fiyatlarının çok düşük olması nedeniyle, bu ülkeler ile nasıl rekabet edebiliriz? Edebilecek varsa söylesin! Bu şartlarda çalışan tekstilci kesin öz varlığından yer, bir gün gelir, o da tükenir ve kapanır. Bu nedenle rekabet gücümüzü arttıracak çalışmalar yapmak ve devletin bu yöndeki desteğini almak zorundayız. Şayet kurulu işletmelerimizi yükselen ekonomilerle rekabet ettirmek istiyorsak, girdi maliyetlerinin acilen düşürülmesine, ham madde fiyatlarının dünya şartlarına uygun hale getirilmesine ihtiyaç vardır. Ekonomi de yüksek faiz, düşük kur sisteminden vazgeçilmesini, kurun gerçek değerine getirilmesi gerekir. Aksi halde mevcut işletmeler birer birer kapanır, yenisi de açılmaz. İnsanlar iş bulamaz, toplumsal ve sosyal sorunlar giderek artar. Nitekim oraya doğru gidiyoruz diye korkuyorum. Stratejik planlamaları bulunan ülkeler karşısında Türkiye’nin bir makro üretim ve ihracat planlaması var mı? Gerçekten ülkemizin bir üretim ve ihracat planlaması yoktur. Bundan da büyük zarar görmekteyiz ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Ülkemizin bir İstatistik Kurumu vardır. Bu kurum gereği gibi çalıştırılmamaktadır. Hatta bazılarınca yaptıkları işlet fuzuli olarak görülmektedir. Bir ülke için istatistiki bilgiler çok önemlidir. Çünkü her sene ülkemizin tekstildeki temel ihtiyaçları nedir, ne kadarı yapılmıştır, daha neler yapılmalıdır, neler yapılamamıştır, yapılanlar yeterli midir, gelecek için neler yapılmalıdır gibi sorular ile gerekli araştırmalar yapılmalı, ülkenin bir üretim ve ihracat planı mutlaka olmalıdır. Ben bir işletmeci ve tekstilci olarak, ülkemizin iplikteki ve kumaştaki yıllık üretimimiz nedir, iç tüketim ihtiyacı ne kadardır, yurt dışın da ne kadar ihtiyaç vardır, ne kadar ihracat yapabilirim bilgilerini peşinen sahip olmalıyım. Ayrıca bunların getirisi ne olacaktır gibi soru ve sonuçlar ile tekstilci sürekli aydınlatılmalıdır. Bu gün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bu görevleri üstlenmeli, Türkiye İstatistik Kurumu ile ortak çalışma yapmalıdır. Böylece hem ülke içi ve hem de ülke dışı ihtiyaçları ‘İhracatın amiral gemisi su alıyor’ ‘Sektör, küreselleşmeye hazırlıksız yakalandı. İşler iyi iken, firmaların çoğu fasoncu olarak çalışıyorlardı. Arge çalışmaları yapılmadı, teknolojiye pay ayrılmadı. Tekstil makineleri üreten fabrikalar kurulmadı. Markaya ve makine yapan fabrikalara önem vermedik’ maliyetleri ile, devleti arkasına almış olan Çin, Hindistan ve Pakistan ile rekabet edilebilir mi? Elbette edilemez. Bu maliyetler ve fiyatlar ile iplikler iç piyasada ve dış piyasada satılmayınca birçok iplik fabrikalarının kapanması kaçınılmaz olmuştur. Dünya da oluşan küresel rekabet ve ardından gelen küresel kriz öncelikle konfeksiyoncuları, Kazım Arslan