25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

bölgeyi ilgilendiriyor… Ter Petrosyan’ın seçim afişi C S TRATEJİ 13 kritik seçim alan parti merkezinde karşınıza çıkan kalabalık ve koşuşturmaca bunun doğrudan işareti. Daşnaklar adaylarını Ermenistan’ı kilitleyecek ve eski söylemler üzerine inşa edilecek politikalarla ülkeyi idare edecek bir başkan imajından kurtarmaya çalışıyorlar. Daşnakların önde gelen isimleri arasında yer alan Giro Manoyan’ın AB, NATO ve hatta Türkiye ile ilintili yapıcı ve işbirliği üzerine inşa edilen söylemleri bu bağlamda eskisinden farklı uzlaşmacı bir vizyon önermekte. Muhalefetin yürüttüğü propagandanın merkezinde iktidarın karıştığı yolsuzluklar, sisteme hâkim olan kayırmacılık ve bu iktidarca yaratıldığı ileri sürülen ve tüm ülkeye hâkim olan umutsuzluk havası yer alıyor. Bu umutsuzluk ve çaresizlik sokakta karşınıza çıkan ekonomik dengesizlik, artan yolsuzlukların ve kayıt dışı ekonominin göstergesi bir yanda lüks aşırı pahalı siteler diğer tarafta bakımsız, eski ve ısıtılamayan evler olarak karşınıza çıkıyor. Benzer dengesizliği sokaktaki arabalar ve kafelerde oturan yüzlerde de rahatlıkla seçebiliyorsunuz. AB ve NATO ile dengeli ilişkiler yürütülmesi ile stratejik ortak olarak tanımlanan Rusya, İran ve Gürcistan’la ilişkilerin geliştirilerek devam ettirilmesi ise diğer bir ortak söylem. Bu tarafları yine kaçınılmaz biçimde Türkiye konusuna taşımakta. Karabağ ekibinin iktidarını sürdürmesi sorunlara ılımlı yaklaşımda pek umut vermiyor. Ancak diyaspora desteğindeki Türkiye karşıtı yerleşik yaklaşımlar az da olsa tartışılmaya başlanmış. Ermenistan’ın bir on yıl daha bu durumda gitmesi olanaklı değil. Yeni yönetimin ılımlı yaklaşımı hem kendilerini hem bölgeyi rahatlatabilir. Türkiye’de gayrı resmi biçimde çalışmasına göz yumması ve Türk hava sahasını Ermenistan’a yapılan uçuşlara açık tutması Ermenistan gündelik hayatında ekonomik ve siyasi doğrudan etkiler yaratmakta. Bu durum Türkiye’de birçoklarının farkında olmadığı önemli bir dönüştürücü etken olarak görülmelidir. Bu türde bir politik yaklaşım gittikçe artan sayıda Ermenistan vatandaşının Türkiye ve Türkleri hayallerinde canlandırdıklarından çok farklı bir dünyada görmelerini sağlarken Ermenistan’da şimdiye dek hâkim olan siyasal düzen ve iktidarları sorgulayıcı yaklaşımların doğmasına da yol açmış gözükmekte. Ermenistan’la ilgili her türlü olumsuzluğu Türkiye’nin üzerine yıkan siyasetçilerin şekillendirdiği anlayıştan kendi iç siyasetçilerini ve siyasal karar alıcılarını sorgulayan bir sürece doğru kayış gözlemlenmekte. Bu durum Ermenistan siyasal partilerinin politikalarını gözden geçirmelerinin temel nedenlerinden bir tanesi olarak görülmelidir. Diğer bir deyişle Ermenistan siyasetinin temel söylemlerinin yavaş da olsa değişmeye başladığı söylenebilir. Bu türde bir dönüşümün hızla olacağı beklenmese de kısa ve orta vadede etkileri kaçınılmaz olarak görülmeye başlanacaktır. Ermenistan toplumunda başta bir takım sivil örgütleri olmak üzere Türkiye’ye bakışta ve sorunlu başlıkların kenara bırakılarak mutlaka ilişkilerin kurulması çabası bunun ilk yansıması olarak kabul edilebilir. ulusal çıkarlar üzerine kurulu açık ve temel bir dış politik eksen oluşturamaması sorunların kronikleşmesine neden olmakta. Bu noktada diyaspora ve politikalarına değinmeye gerek dahi yok. Bu türde politik sıkıntılarla birlikte Ermenistan’ın demografik yapısında meydana gelen dönüşümler ve azalan nüfus "ötekini" suçlamanın yanında kendini de sorgulamak gerektiği fikrini en azından halk arasında hızla uyandırmakta. Ermenistan’ın Rusya’nın yanı sıra ve hatta ötesinde başta AB, ABD ve NATO olmak üzere Batı dünyası ve onun kurumlarıyla nasıl ve ne biçimde yakın ilişkiler kurabileceğinin cevabı halka, eğer karar alıcıların kafasında cevabı varsa, net biçimde anlatılamamakta. Ülkenin açık bir strateji oluşturamaması, stratejik ortak olarak tanımlanan Rusya ve Gürcistan’la doğrudan ilişkilerin kurulamaması, bu iki ortak adayının farklı dünya algılamaları sorunları büyüten halk arasında tartışılan konu başlıkları. Hele en büyük sorun olarak görülen TürkiyeAzerbaycan’ın her iki aktörle de gelişen ilişkileri ve Batı dünyasıyla bağları dikkate alındığında karşı karşıya kalınan senaryo durumu daha da içinden çıkılmaz kılmakta. Tüm değerlendirmede kenarda kalan ve değerlendirilmeyen diyasporanın konumudur. Diyaspora açıkça ortalıkta görülmese de Ermenistan iç ve dış politikasında temel belirleyicilerden bir tanesidir. Fakat Ermeni iç kamuoyunda şimdilik en azından belirli çevrelerde gerçek Ermeni’nin Ermenistan’da yaşayan ve dil bilen Ermeni olduğu, dışarıdan Ermenistan’ın kaderiyle oynanması gerektiğinin dile getirilmeye başlamış olması önemlidir. Bu gelecek dönemde merkezinde Erivan’ın yer aldığı diyasporanın gündemiyle Ermenistan’ın gündeminin ayrıştığı bir zemin yaratabilir. Bu türde bir ayrılık Ermenistan’ın atacağı farklı yapıcı adımlarla sürecin akışını değiştirebilir. Sonuç olarak bu seçimler sonrasında Ermenistan’da şekillenecek iktidar yapısı ve yeni politik açılımlar sadece TürkiyeErmenistan ya da AzerbaycanErmenistan ikili ilişkilerinin düzelmesine değil aynı zamanda bölgesel huzur, işbirliği ve kalkınmaya da doğrudan katkı sağlayacaktır. Ermenistan yöneticilerinin atacakları akılcı ve çözüm taraftarı adımlarla mümkün olabilecek olumlu bir dönüşüm hem Ermenistan’ın hem de bölge ülkelerinin çıkarınadır. Bölgesel sorunların çözümü, Kafkasya’da barış ve istikrar ancak bu şartlarla mümkün olacaktır. TÜRKİYE’NİN KONUMU Daşnaklar dâhil olmak üzere tüm siyasi partilerin Türkiye ile ilişkilerin yeniden kurulması ile sınırın açılması konusunda birleşmeleri dikkat çekmekte. Bilindiği gibi ErmenistanTürkiye arasındaki diplomatik ilişkiler Ermenistan’ın Türkiye ile olan sınırı belirleyen Kars ve Moskova antlaşmalarını teyit etmekten kaçınması, sözde soykırım iddiaları ve Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali gibi nedenlerle donmuş vaziyette. Bu durum Ermenistan’ı gerek ekonomik gerekse siyasi açıdan olumsuz biçimde etkilemekte. Ülkenin bu düzende bir on sene daha dayanması mümkün gözükmüyor. Türkiye’nin tüm baskılara rağmen bu politikasından geri adım atmaması Ermenistan kamuoyuna hâkim olan bıkkınlığı daha da pekiştirmekte. Bu bıkkınlık Ermeni kimliğinin şekillenmesinde temel bir konuma sahip olan Türk ve Türkiye imajına bakışta yavaşta olsa bir takım zorunlu RMENİSTAN’IN ÇIKMAZLARI dönüşüm/değişimleri zorlamakta. Olumsuz Türk ve Türkiye imajı bir yanda bütüncül ve dayanışmacı bir Özellikle başta Rusya olmak üzere dış güçlere aşırı Ermeni kimliği ve ulusu yaratma sürecine zemin bağımlı bir Ermenistan ortaya çıkması ve Ermenistan’ın sağlarken (bu yaklaşımın yarattığı tepkiler nedeniyle) diğer yanda Sözde soykırım müzesi... Ermenistan’da modern ve Batılı bir devlet kurma sürecini engellemekte. Bu yaklaşım ülkeyi içine kapatarak dar alanda hapsetmekte ve eş zamanlı biçimde siyasal kurumsallaşmanın önüne de set çekmekte. Bu Ermenistan ve Ermeni kimliğinin karşı karşıya kaldığı en temel ikilem olarak görülebilir. Bu ikilemin yeniden şekillenen hatta şekillenmek zorunda olan Ermeni kimliğinin ve Ermenistan dış politikasının temel belirleyicisi olacak. Türkiye’nin sınırlayıcı Ermenistan politikasının ötesinde, halka yönelik yaptırım uygulamama yaklaşımının bir yönü olarak 70 bin civarında Ermenistan vatandaşının E
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear