26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

[email protected] Politika ile sanat işbirliği Mart 1971’de üç ünlü yazar, Günter Grass, Heinrich Böll ve Siegfried Lenz, “Neden SPD’den Yanayız” başlığıyla hazırladıkları bildiride şu görüşlere yer verir: “Sosyal Demokrat Seçmen Girişimi, politik oy hakkının, seçim günü oy vermekten çok daha fazla şeyi içerdiğini ve bir seçim kampanyasının sadece politikacılara bırakılmaması gerektiğini bilen bağımsız yurttaşların oluşturduğu bütünleşmedir.” 68 Devinimi, gösteri yürüyüşleri ve tartışmalarla yaygınlaşırken sivil toplum kuruluşları Vietnam Savaşı’nı protesto etmektedir. SPD’nin tutumunu belirlemek amacıyla, Grass’ın Berlin’deki konutunda iki gün süren bir çalışma toplantısı (17 18 Şubat 1968) gerçekleştirilir. Çalışma toplantısına aydınlar ve politikacılar katılır ve görüşlerini yazıya dökerler. Grass bunu, sosyal demokrat yazarlar ve aydınların ilk çalışma ürünü olarak niteler. Seçim Kampanyaları Yalnızca Partilere Bırakılamaz! Grass 30. 9. 1968 tarihli mektubunda Willy Brandt’a, bir çalışma toplantısı kapsamında yazarlar, aydınlar ve politikacılarla bir araya gelip, “Sosyal Demokrat Seçmen Girişimi”ni kurmaya karar verdiklerini yazar. Bu girişim, partinin resmi çalışmalarının dışında, sendikacılar, yazarlar, sanatçılar, öğrenci sözcüleri, bilimciler, sporcular gibi kamuoyunda tanınan bağımsız kişiliklerin katkısıyla seçmenleri kazanmaya çalışacaktır. Girişim ayrıca “Neden SPD’yi seçiyorum?” sloganıyla, özellikle modern endüstri toplumunda insan, Almanya’da yaşlanmak, hoşgörü ve radikalizm gibi konuları tartışmaya açarak seçim çalışmalarını destekleyecektir. YAZARLARIN KATKISI BÜYÜK BAŞARI GETIRIR İçtenlik ve özveriyle yürütülen çalışmalar, Sosyal Demokrat Parti’nin Eylül 1969 seçimlerinde yüzde 43’ten fazla oy almasına ve Willy Brandt’ın başbakanlığında liberal parti (FDP) ile koalisyon hükümeti kurmasına ortam hazırlar. Grass 3.10.1969 tarihli mektubunda Brandt’ı salt seçim başarısından ötürü değil, 1961’den beri kopmaksızın sürdürülen eleştirel birlikte çalışmadan ötürü kutlar. Yeni dostluklar kurmanın ve bilgisini geliştirmenin, yazınsal üretim denli önemli olduğunu yazar. Di Heinrich Böll le getirdiği bir başka konu, sosyal demokrat barış politikası konusunda etken olarak birlikte çalışma isteğidir. Ancak Brandt, Grass’ın edimsel politikaya katılma isteğini yerine getirmekten kaçınır. Bu yazara, yurtdışında Alman dili ve kültürünü yaygınlaştırma çalışması yapmayı önerir. Grass ise yazar olmasına karşın, kültürel etkinliklere pek ilgi duymadığını dile getirerek, Brandt’ın önerisini geri çevirir. HEINRICH BÖLL’ÜN KATILIMI Temmuz 1970’te “Gerçekçi kalabilmek için, müdahale tek olanaktır” diyen Heinrich Böll (1917 1985) de özgürlük, demokrasi ve hoşgörü düşüncesini yaygınlaştırmak ve Almanya’nın Avrupalılaşmasına katkıda bulunmak için, SPD’yi destekleme çalışmalarına katılır. Grass, Brandt’a Heinrich Böll ile sıkça başbaşa görüşmesini, bunun yanı sıra oluşturulacak dar bir çevrede Böll’ün de bulunmasını önerir. Heinrich Böll, 1972’de Nobel Yazın Ödülü’ne layık görülecektir. Politika ile Sanat İşbirliği Hangi İlkele re Dayanmalıdır? Grass, Brandt’a yazdığı 2.10.1970 ta rihli mektupta, yazarlarla buluşmasında yapacağı konuşmasına ilişkin görüşlerini iletir. Yazara göre burada ilk yanıtlanması gereken soru şudur: “Politika, yazarları gereksiniyor mu?” Ne var ki, bu ilişki belirsizdir. Politikacılar arasında iyi yazarlar olduğu gibi, yazarlar arasında da politik eylem gücü yüksek olanlar vardır. Politikacı günlük sorumluluğa bağlıdır; güncellik zorlaması, uzlaşmaya hazır olma, politikacının gerçek ile ilişkisini biçimlendirir. Yazar, “mesafe” ile çalışır ve “geleceği göstermek için geçmişi düşünümler.” Bu kapsamda “okuyan politikacı” kazançlı çıkar; yazın ona yardımcı olur. Toplumsal yarar açısından yazın ile politika arasındaki karşılıklı ilişki tam da bu noktada başlar. Öte yandan yazarların toplum, devlet ve hükümete ilişkin eleştirel tutumu önemsenmelidir. Politika, yazarları gereksindiği gibi, yazarlar da “özgürce kendilerini geliştirebilmeleri ve anlatım özgürlüğünün korunması için sosyal ve demokratik bir politikayı” gereksinirler. Bu öğütlere uyan Brandt, 1969’da kurulan Alman Yazarlar Birliği’nin kongresine (20 23 Kasım 1970) konuk konuşmacı olarak katılır. “Bildiği yolda tek başına yürüyenlerin birliği” sloganıyla toplanan kongre, politika ile yazarlar arasındaki ilişkinin verimlileşmesine önemli katkılar yapar. Grass, Böll, Lenz, Erich Kaestner ve daha birçok yazar, özgürlük, insan hakları, sosyal adalet ve Sovyetler Birliği ile yumuşama politikası ilkeleri doğrultusunda SPD’yi desteklemek amacıyla seçim çalışmalarına katılır; Sosyal Demokrat Seçmen Girişimlerini yaygınlaştırır ve etkenleştirir. Bu etkin ve eleştirel çalışma, hem Almanya’nın demokratikleşmesine hem de Aralık 1970 Varşova Anlaşması gibi açılımların gerçekleştirilmesine ortam hazırlar. Mart 1971’de üç ünlü yazar Günter Grass, Heinrich Böll ve Siegfried Lenz, “Neden SPD’den Yanayız” başlığıyla hazırladıkları bildiride şu görüşlere yer verir: “Sosyal Demokrat Seçmen Girişimi, politik oy hakkının, seçim günü oy vermekten çok daha fazla şeyi içerdiğini ve bir seçim kampanyasının sadece politikacılara bırakılmaması gerektiğini bilen bağımsız yurttaşların oluşturduğu bütünleşmedir.” YAZARLAR, BILDIKLERI YOLDA TEK BAŞLARINA YÜRÜRLER “Biz ne yapıyoruz? Seçim kampanyasında, eleştirel bir sempatiyle SPD’yi destekliyoruz. SPD’den yanayız; çünkü bu parti ülke düzeyinde reform istencini, cesaretle ve şaşmadan, bir Avrupa barış politikası kapsamında Doğu politikasını sürdürmüştür… Sosyal demokrat hükümetler gerekli düzeltimleri yapacaktır. Bu nedenle, Willy Brandt’a yardım ediyoruz. Geleceğinizi belirlemeyi başkasına bırakmayın; kendiniz belirleyin!” Grass ve öteki yazarlar, Brandt başta olmak üzere, hem politikacılara “daha fazla dürüstlüğü” ve sosyal adaleti edimselleştirmeyi, “adayların demokratik ve kamuoyuna açık yöntemlerle belirlenmesinin” yanı sıra yazarların ve aydınların seçim etkinliklerine katılımını sağlamayı önerirler. Kırktan fazla yazar, sanatçı, aydın, gazeteci ve sendikacı “Biz SPD’yi seçiyoruz. Siz neyi seçiyorsunuz?” başlıklı afişler bastırıp her yere dağıtır. Başta Grass olmak üzere, büyük ve saygın yazarlar, sanatçıların da etkin ve içten katkısıyla Kasım 1972’de “Ülkemizle gurur duyabiliriz. Willy Brandt’ı seçin” sloganıyla seçimlere giren SPD, oyların yüzde 45.8’ini alarak tarihinin en büyük seçim başarısını kazanır. Salt bu parti ve Brandt kazanmaz; tüm Almanya kazanır; çünkü Brandt başkanlığında oluşturulan hükümet, toplumsal, kültürel, eğitsel ve politik düzeltimleri gerçekleştirerek, bu ülkede insan hakları ve özgürlük, sosyal adalet bakımından önemli ilerlemeler gerçekleştirir. Almanya’nın demokrasi ve özgürlük ile Avrupalılaşmasına kalıcı katkılar yapar. n 6 4 Nisan 2019
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear