26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

RUDOLF ROCKER’IN KÜLT YAPITI Milliyetçilik Kültür Karşıtlığı Rocker’in kitabı, çok önemli noktalarda, kafalara kazınan temel bazı kavramları, ön kabulleri sorguluyor. GÜN ZİLELİ T anınmış anarkosendikalist düşünür Rudolf Rocker (18731958), anarşizmin temel direklerinden olan devasa eseri Milliyetçilik ve Kültür’ü Hitler’in iktidara gelmesinden kısa süre önce tamamlamış. O sırada Almanya’da basılması imkânsız olduğundan, öteki Batı ülkelerinde yayımlanmış. Yılların tozu dumanı altında yitip gitmemiş olan bu kitap, neredeyse ilk basımından 80 yılı aşkın bir zaman sonra, Türkçede Ali Çakıroğlu’nun güzel çevirisiyle basılmış bulunuyor. Dünya toplumsal tarihinin ayrıntılı bir ele alınışı olarak da okunabilecek Rocker’in kitabı, çok önemli noktalarda, hem o gün, hem de bugün kafalara kazınan temel bazı kavramları, ön kabulleri sorguluyor ve esaslı, sağlam argümanlarla sarsıyor, alt üst ediyor, tarihi akış içinde millet ve milliyetçilikle kültür karşıtlığını ortaya koyuyor. Rocker’in temel ayrım çizgilerinden biri, “diyalektik ve tarihi materyalizmin” iddialarının tersine, toplumlarda, doğada olduğu gibi kesin yasalar olmadığı yönünde. Dolayısıyla, Rocker’e göre, “tarihsel zorunluluk” ya da bir zamanlar pek moda olduğu gibi, “tarihin tekerlekleri”nin belli bir yönde dönmesi gibi bir tunç yasa yoktur: “Tüm tarihsel olayların birbirini zorunlu olarak izlediğine inanan, geleceği geçmişe kurban eder; toplumsal yaşamın fenomenlerini açıklayabilir ama değiştirmez. Bu bakımdan ister dini ve siyasi, isterse ekonomik olsun, kaderciliklerin hepsi aynıdır. Onun tuzağına düşen böylece hayatta sahibi olduğu en değerli şeyi, kendi ihtiyaçlarına göre davranma dürtüsünü yitirir.” (s. 30) Hele insan güdülerini matematik bir kesinlikle hesaplayıp kesin toplumsal sonuçlara varmaya çalışmak iyice saçmadır. Bu yüzdendir ki, “İnsanın içinde yaşadığı toplumsal koşulların iyileştirilmesiyle ilgilenen her beşerî tasavvur, öncelikle sadece olasılığa dayanan bir temennidir.” (s. 29) Bundan sonra Rocker, 18. ve 19. yüzyılda ortaya çıkan, J. J. Rousseau, Hegel, Kant, Fitche ve Hegel gibi, “tarihin tekerleklerinin bütünsellik yolunda dönmesini” sağlayan “milli ruhun” temsilcisi devletin kutsallığını teorileştiren filozofların eleştirisine girişiyor ve doğal hayatı ve bireyi hiçleyen bu düşünürlerin sıkı bir eleştirisini yapıyor. Bu düşünürlerin temelde bireyi de, toplumu da cendere altına alan kaderci bir devletsel hegemonyanın temsilcileri olduğunu ortaya koyuyor. DESPOTIZME KARŞI ÖZGÜRLÜK Rocker, Proudhon, Bakunin gibi anarşist ve 19. yüzyılda Amerikan toprağında yetişen T. Paine, T. Jefferson ve H. D. Thoreau gibi özgürlükçü ve liberal düşünürlerin görüşlerini ortaya koyuyor. Thoreau’nun en sonunda “En iyi hükümet hiç yönetmeyendir” (s. 177) noktasına varması, liberal düşüncenin özgürlük bayrağını, devleti tümüyle reddeden anarşizme devrettiğinin en net ifadesidir. Rocker’in temel paradigmaları: diktatörlüğe ve devlet despotizmine karşı özgürlük; bireyin bastırılmasına karşı bireyin savunulması; milliyetçiliğe karşı toplumun serbest kültürel gelişmesi; ırkçılığa karşı ırkların karışması; arı dil çabalarına karşı dillerin kaynaşması; dinsel baskıya karşı insan ve kültür; siyasete karşı kültür; militarizm ve savaşa karşı barış; Roma merkeziyetçiliğine karşı eski Yunan uygarlığının ademimerkeziyetçiliği; ulus devlete karşı federalizm; totaliter sosyalizme karşı özgürlükçü kolektivizm; merkeziyetçiliğe karşı yerellik; monolitik Jakobenizm, komünizm ve faşizme karşı çoğulcu toplumsal faaliyet; tepeden bürokrasiye karşı halk inisiyatifi; vatanseverliğe karşı memleket sevgisidir. Rocker, bütün bunları, tarihteki köklerinden alarak, kültürün bütün öğeleri, edebiyat, müzik, resim, mimari vb. temelinde etraflı olarak inceliyor kitabında. Ayrıca, anarşizmle ilgili olarak, örneğin, “devlet olmadan işler nasıl yürür ki?” gibi sorulara da çok güzel ve yerinde yanıtları var Rocker’in. Kütüphanemizin temel bir esere daha kavuştuğunu söyleyebiliriz. Bu kriz koşullarında böyle kapsamlı bir kitabı basabilmek, ancak yayıncılığı kâr için değil, kültürel bir faaliyet olarak ele alan Kaos gibi yayınevlerinin altından kalkabileceği bir iş olabilirdi. n Milliyetçilik ve Kültür / Rudolf Rocker / Çev: Ali Çakıroğlu / Kaos Y./ 703 s. / 2019 294 Nisan 2019
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear