Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
M. Sadık ASLANKARA Kitaplar Adası ‘Türkiye Tarih ve Sanat Memleketi’ Albert Gabriel’in, Mustafa Güzelgöz’ün, benzeri nice güzelin ardından memleketimizi aydınlık düşmanı iki ayaklı şeriatçı “maganda”lar kuşattı. Yurt topraklarını, sırtlarında kitap sandıkları köylere aydınlık taşıyan güzel gözlü dört ayaklı eşekler değil iki ayaklı eşekler çiğniyor artık... Ya siz ne yapıyorsunuz? Sergilere gitmediğinizi, kitaplara gönül indirmediğinizi söylemeyin sakın! Anadolu aydınlanmasının torun kuşağısınız, bu kültür ayılarıyla eşeklerine payandalık yapmayı ne içinize sindirin ne de yakıştırın kendinize! 19081959 arasında yarım yüzyılı aşkın süre boyunca neredeyse hemen her yıl yurdumuza gezi düzenlemiş biri. Yaşamöyküsüne göz atıldığında kültürün yanında aydınlanma tarihimiz açısından da önemli işlevler üstlendiği görülüyor onun. Sözgelimi 192630 arasında İÜ.Sanat Tarihi Kürsüsünün başkanlığını yürütüyor, 193040 arasında on yıl boyunca Anadolu’yla İstanbul’daki önemli tarihi yapılar üzerine monografiler kaleme alıyor. İslam arkeolojisi uzmanı Gabriel, 1925’ten 1960’lara dek tarihi yapıların araştırılması, korunması,restorasyonu üzerine de çalışıp raporlar hazırlıyor. İstanbul’da konferanslar veriyor, özellikle Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun dergisinde yazılar yayımlıyor. Bizim için onca önem taşıyan Gabriel, kendi ülkesi Fransa’da “unutulmaya yüz tutmuş” bir ad yazık ki! Nitekim “cenaze törenine katılan tek resmi temsilci Türkiye’nin Paris büyükelçisi oluyor.” Sergi kaldırılsa da, serginin bütününü tanıtan bir katalog kitap var elimizde: Albert Gabriel (18831972) / Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin (YKY, 2006). Andığım kitaptan kalkarak yeniden kurabilmek olanaklı sergiyi… GABRİEL’İN ANADOLU AYDINLANMASINA KATKISI Albert Gabriel (18831972) / Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin adlı yapıtın “Sunuş”unda iki önemli vurgu var: 1. Gabriel, “Türkiye’ye âşık olmuştur.” “İstanbul Arkeoloji Enstitüsü’nü (1930) …YunanRoma eserleri arkeolojisinden çok salt Türk eserlerinin incelenmesi doğrultusunda yönlendirmiştir. (…) Anadolu’nun Türk geçmişinin büyük değerini algılamıştır.” (8) günlerde. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık tarafından düzenlenen “Albert Gabriel (18831972): Mimar, Arkeolog, Ressam, Gezgin” başlıklı sergiden söz ediyorum. 15 Eylül11 Kasım 2006 ta B iliyorum, çok geciktim yazmakta. Oysa kaleme sarılıp coşkuyla hazırlayacaktım yazımı serginin açık olduğu rihleri arasında Kâzım Taşkent Sanat Galerisinde açık tutulan sergi, anlamlı olduğu denli görkemli vaatlere götürmüştü alımlayıcıyı. Yine YKY tarafından düzenlenen “Topraktan Sonsuzluğa Çatalhöyük” sergisinde görüldüğünce. Yaşamsal bir kırılmanın ya da özde buluşup çakışmanın göstergesiydi her iki sergi de. Bizi göreve çağıran, duru şumuzu, hatta varoluşumuzu sorgulamamızı olanaklı kılan, ötesinde yurttaşlık, kenttaşlık bilincimiz üzerindeki şavkımalı işlevselliğiyle bize boy aynalığı yapan… Adım atınca sergiden içeri, o aynanın ta içinde buluvermiştim birdenbire kendimi. Çalışma yaşamının önemli bölümünü Türkiye’de geçiren Albert Gabriel, ? SAYFA 28 CUMHURİYET KİTAP SAYI 877