Catalog

Pazar 6 Aralık 2015 8 CEREN KUMBASAR [email protected] @cerenkumbasar TASARIM: SERPİL ÜNAY GAYRİMENKUL BuLut İNşAAt 13 fARKLı PRojEDE 3 BİN KİşİYİ mAğDuR Ettİ [email protected] Yatırımınızın ‘Bulut’ olmamasının 6 yolu Tamamlayamadığı konutlara rağmen, yıllardır sürekli projeler geliştirip fütursuzca reklam yapan, bu projeleri sözleşmeyle satan Bulut İnşaat işte bu halde... Yeni nesillere bırakamayacağımız TüRKİYE ugün Cumhuriyet tarihinin 11. kara günü. Eğer bu kara gün bir felaket ya da bir ölüm nedeniyle olsaydı belki de hayat bir şekilde kaldığı yerden devam edebilirdi. Alışılabilirdi en azından –akıl dışı olsa bile– olan “şey”e. Belki her sabah uyandığında boğazındaki düğüm her gün aynı acıyla hissettirmezdi kendini. Belki aklın alamadığına gönül razı olabilirdi. Ama olamıyor. Biz, Cumhuriyet koridorlarında her gün birbirimizin yüzüne günaydın derken bile o düğüm gitmiyor bir yere, gidemiyor. Bizi bu çaresizlikle baş başa bırakan şeyi biliyoruz çünkü. Farkındayız. İnsan eliyle, aklın ve vicdanın tutulmasıyla alınan hukuksuz kararların ne demek olduğundan çok ne dememek olduğunu biliyoruz. Yüzde 9.5’un sahip çıktıklarını da yüzde 50.5’un sahipsiz bıraktıklarını da biliyoruz. Maalesef artık daha çok biliyoruz. Bu sahipsizliğin yeni nesillere nasıl bir Türkiye bırakamayacağını da biliyoruz. Bilmek, ama en çok da çaresizliği bilmek hayatta insanoğlunun yaşadığı en acı bilinç hali sanırım. Bir ülkede eğer bir gazeteci halkın haber alma hakkını savunarak, alenen haber olan bir bilgiyi gazeteye taşıyorsa ve bunun için yargılanıyorsa, uluslararası platformlardan bile kendisine destek yağıyorsa o zaman sadece gazetecilerin değil halkın da en azından sivil toplum örgütleri bazında da on milyonların konuşulduğu bir tepki vermesi gerekir. Bu kadar ayrıştığımız günlerde hangi partiye oy vermiş olursak olalım, hangi inançta hangi duruşta olursak olalım bir haksızlığa, özellikle de böylesi bir haksızlığa karşı el ele durmamız şart. Sadece Can ve Erdem için değil. Gelecek nesillerin Can’ları için. Sadece halkın değil siyasetçilerin, sadece avukatların değil savcıların, sadece gazetecilerin değil taksi şoförlerinin, tabip odalarının, sanayi odalarının, ticaret odalarının, girişimcilerin, finansçıların, öğrencilerin, hocaların, sivil toplum örgütlerinin adalet için birlik olması şart. Yalnızca adalet için... İnananların Hakk’ı, inanmayanların hakkı için. Adaletin saraylarda arandığı bugünlerde gelin en değerli menkule geleceğe, kendimize, özgürlüklerimizin saraylarına yatırım yapalım. Bir imza atalım, bir twit yazalım, konuşalım, anlatalım, tartışalım. Sahip çıkalım! Dik duralım! Unutmayalım, tarih unutanları da yazar... B ürkiye yeni sektörlerde kervanı yolda dizmek konusunda dünya lideri olmaya aday. Konut sektörü için hâlâ yeni bir sektör demek aslında çok da akıllıca değil. Ancak ne yazık ki, temeldeki uyg ulamalar için bile parsel parsel ve anlık olarak karar verilmesi, bu sektörü hâlâ oturmuş bir sektör yapamadı. Zira, her yeni ekonomik ve siyasi pozisyonda yeni bir yönetmelikle, yeni bir düzenlemeyle karşı karşıya kalıyoruz. Aslında içinde bulunduğumuz her türlü oynak zemine bu coğrafyanın insanı olarak hazırız ve hatta bu duruma alışkınız da. Ama bütün bunlar olurken bir de denetim mekanizması çalışmadığında içinde bulunduğumuz durum hem bir kâbus hem de bir laz fıkrası olabiliyor. Bulut İnşaat özelinde konuyu değerlendirirsek, konuyla ilgili ilk ve en büyük suç henüz ruhsatı alınmamış projelere reklam verdirilmesiyle insanların kandırılmasına zemin hazırlayanlardır. Hadi, kanunen reklamlar da ruhsat da bu açıdan denetlenemiyor diyelim –ki ruhsattan önce T satış artık yasaklansa da reklam denetimleri hâlâ yok, her ruhsat sahibi reklam yapabiliyor– peki, üç projesinde mağdurların artık dernekleştiği ve inşaatın durduğu yıllarda nasıl olur da bir firma sahibi reklama çıkıp şahsen Son 4 yılda da reklamlarına reklam, projelerine proje ekledi. Kendince düzeltmeye çalışmış, başka projelerle mağdur yarattığı projeleri finanse etmeye çalışmış olabilir, çok gördük bu sektörde bu tür hamleler. Ama biz ne Bulut İnşaat mağdurları bir araya gelip yasal yollarla haklarını aramaya başladılar. yeni bir projesini tanıtabilir? Bu kişinin aynı zamanda ünlü yarışma programlarına sponsor olabilmesini saymıyorum bile. Bu düpedüz, alenen suça teşvik değil midir? Bulut İnşaat, 6 kat yapması gereken projeyi 13 kat üzerinden satalı 4 yıl oluyor. yaptık bunun için? Ya da neyi yapmadık? Kanuni hakların ülkemizde kılıflar uydurularak uygulandığını en iyi bilen gruplardan birinin parçası olarak, ben derim ki siz siz olun önce kendinizi kendiniz koruyun. İşte size 6 altın kural: 1. Lanse edilen projenin, güvenilir bir firmanın işi olduğuna emin olun. Çok reklam yapan firmaları değil, daha önce proje gerçekleştirmiş ve bitirmiş firmaları güvenilir olarak değerlendirin. 2. Projenin size anlatılan ve satış vaadi sözleşmesinde geçen şekliyle ruhsatlandığından emin olun. İlgili belediyeye gidip bu detayları öğrenebilirsiniz. 3. Satış vaadi sözleşmesini noter aracılığıyla yapın. Hatta teknik şartnameyi de noter onayıyla imzalayın. 4. Satış vaadi sözleşmesine ek olarak aldığınız dairenin kat planını net metrekareler yazılı olarak isteyin ve ana sözleşmede bu eke atıfta bulunduğunuzdan emin olun. 5. Satış vaadi sözleşmesinde, projenin zamanında teslim olmaması durumunda yürürlüğe girecek bir ceza maddesi olmasına özen gösterin. Bu miktarı belirlerken size vaat edilen kira miktarını kullanın. 6. İnşaatın gelişimini şahsen takip edin. NE oLMUşTU? Esenyurt bölgesinde tamamlayamadıkları ve hiç var olmayan daireleri satarak yatırımcıları mağdur eden Bulut İnşaat’ın sahipleri mali polis tarafından sorgulandı. Bulut İnşaat mağdurlarının bir araya gelip şikâyetçi olmaları üzerine savcılık soruşturması kapsamında ifade veren Bulut İnşaat sahipleri Esenyurt’ta yaşanan imar probleminin mali sıkıntı yaşamalarına neden olduğunu belirtiler. Soruşturma dosyasında Temel Bulut yer alan bilgilere göre firma sahipleri ‘dolandırıcılık’ yapmak ile suçlanıyorlar. Bütün bunlar yaşanırken Bulut İnşaat, başka projelerinin reklamlarını gazete ve televizyonlarda yapmaktan geri durmadı. Tarih unutanları da yazar ‘Dolandırıcılık suçu işlendi’ Savcılık dosyasına giren Doç. Dr. Zeynel Kangal’ın imzalı uzman raporunda, şirket yetkililerinin dolandırıcılık, Esenyurt Belediyesi yetkililerinin de görevi kötüye kullanma suçu işledikleri belirtildi. Bazı mağdurların durumu ile ilgili bilgilerin yer aldığı raporda bir müşteriye Evviva Home projesinden 17 Haziran 2012 günü 6. 7. kattan 2 dairenin satışı yapıldığı ancak belediyeden alınan yapı ruhsatına göre şirketin izni zemin+4 kat olduğu kanıtlandı. Şirketin, ruhsatta olmayan bir dairenin satışını yaparak ödemesinin alındığı da böylece belgelenmiş oldu. Plastik şişelerle ekolojik evler inşa ediliyor dİKKAT ÇEKEN TASARIMLAR Dünya yüksek binaya doymuyor Tamamlandığında dünyanın en uzun kulesi olacak olan proje AMBS Architects tarafından tasarlanıyor. Kirli havayı toplayıp tuğla yaptı ilişkiyi gündeme getiriyor. Sanatçı topladığı 100 gramlık havatozun toplamda bir tuğla oluşturmasa da anlatmak istediği gerçek için yeterince ağırlıkta olduğunu belirtiyor. Projenin sonraki aşamasında yapılan tuğlaların bir inşaatta kullanılmasını ve beton yığınları arasında kaybolmasını istediğini belirtiyor. Nut Brother, hava kirliliğine dikkat çekmek için kirli havayı vakumlayarak, 100 gramlık hava ve tozdan tuğla yapmayı başardı. Yoksullukla mücadele eden Nijerya’da vatandaşlar konut sıkıntısına çözüm bulmak için plastik şişelerden ekolojik evler yapıyor. Nijerya konut krizine çözüm bulmak için plastik şişeleri kullanarak ev yapmaya başladı.16 milyon konut birimine ihtiyaç duyulan ülkede geleneksel yöntemler ile ev inşa etmenin maliyetinin yüksek olması nedeniyle yerel halk STK’lar tarafından öne sürülen plastik şişelerden ev yapma fikrini benimseyerek kolları sıvadı. Kaduna’da kurulan Yenilenebilir Enerji Geliştirme Derneği’nin, Londra’da kurulmuş Afrika Toplumu Vakfı’nın yardımıyla geliştirdiği proje konut ihtiyacının büyük bir sorun olduğu ülkede konut sorununa çözüm bulmak ve çevresel duyarlılığı arttırmak temel hedef. Her gün 3 milyon kadar plastik şişenin çöpe atıldığı ülkede plastik şişeler değerlendirilirken, evlerin sıfır karbon emisyonu fikriyle üretilmesi de planlanıyor. Aynı zamanda evlere, güneş panelleri geri dönüştürülmüş insan ve hayvan atıklarındaki metan gazı ile enerji sağlanması hedefleniyor. Şişe evleri tasarlamak için öncelikle işçiler plastik şişeleri kumlarla dolduruyor ve ardından çamur ve çimento kullanarak bunları bir araya getiriyor. Bir araya getirilen şişeler ile dayanıklı bir duvar oluşturuluyor. 2 odalı bir ev toplamda 14.000 plastik şişe ile tamamlanıyor. sivil toplum örgütleri tarafından önerilen bir proje. Diyeceğim o ki, bir Nijerya’ya bakalım bir de Türkiye’ye. Sivil Toplum örgütlerinin proje üretememesine mi yanalım, ürettikleri az sayıda projelerin uygulanamamasına mı? Hava kirliliği ile adından çokça söz ettiren Pekin’de, Nut Brother isimli sanatçı 100 gün boyunca kirli hava vakumladı ve bu havayı tuğlaya çevirdi. Çinli sanatçı Pekin’deki hava kirliliğine dikkat çekmek için başladığı çalışmada kentin eski mahallelerinde ve kalabalık yaşam alanlarında yaptığı vakumlama seanslarıyla kentteki doğa ve insan arasındaki EdİTöRüN NoTU Habere konu olan ülke; Nijerya, gelişmekte olan ülkeler arasında Afrika listesinde bile 29. olan bir ülke. Uygulanmaya çalışan çevreci proje ise AMBS Architects tarafından tasarlanan kule 1.152 metrelik (anteni ile birlikte) yüksekliği ile tamamlandığında Cidde’deki Kingdom Tower’ın rekorunu kıracak. Londra, Bağdat ve Basra’da ofisleri bulunan AMBS Architects yapacağı projeye “The Bride” ismi verilmiş. Sürdürülebilir Düşey Şehir konsepti ile tasarlanan projede otel, ofis, ticari alanlar, parklar, bahçeler ile birlikte kendi raylı sisteminin bulunması planlanıyor.1.550.908 m2 toplam alana sahip projede birbiriyle bütünleşik 964 m, 724 m, 484 m ve 244 m yüksekliğinde 4 farklı kule bulunuyor. Iraklı mimar Ali Mousawi tarafından kurulan AMBS Architects’in Irak ve Birleşik Krallık’ta 40 yıllık bir tecrübesi bulunuyor.. The Bride’ın projesinin planlanan bitiş tarihi 2018. C M Y B