25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2010 ÇARŞAMBA 16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B 27 Ağustos 2010 CUMA saat: 17.00’de AYDINLANMA SÖYLEŞİSİ Konuşmacı ARAŞTIRMACI GAZETECİ MERDAN YANARDAĞ Yer: Armutçuk Çay Bahçesi (Halı Saha Yanı) İletişim: 0532 615 95 94 AYVALIK CUMOK DUYURUSU SAHİBİNDEN KİRALIK OFİS GÜMÜŞSUYU’NDA ANACADDEDE TARİHİ BİNADA 160 M2 3.500.00 TL TEL: 0532 615 61 45 ÇAĞIN MOTEL ASSOS Telefon: 0 286 723 44 61 - 0 533 382 43 71 Sessiz Tatil Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. AYSEL DİYAROĞLU Dinleyiciye sorular sorduran yenilikçi, genç kuşak besteciler ülkemizde de yetişiyor Yeni müziğin bestecileri EVİN İLYASOĞLU Bu CD’yi mutlaka evinizde bulundurun, diye başlayacağõm bu yazõma. Çağdaş bir edebiyat yapõtõnõ merakla okuyoruz, çağdaş bir enstalasyon (yerleştirme sanatõ) sergisini merakla izliyoruz, yeni sinema akõmlarõnõ hiç kaçõrmõyoruz, ama her zamanki gibi iş müziğe gelince günümüzde olup biteni izlemekten uzak duruyoruz. Müzik sanki 20. yüzyõlda kalõn bir çizgiyle öncesinden ayrõlõyor. Büyük müzik tutkunlarõ bile postromantizmden, neoklasizmden ileri gitmiyor. Oysa bir yirminci yüzyõl yaşandõ, yirmi birinci yüzyõl on yaşõna bile bastõ. Toplumun başõna gelen ekonomik, siyasi kültürel tüm değişimler bütün sanat dallarõ gibi müziği de yansõdõ. Artõk güzel şarkõ söyleyen ezgiler değil, sizi uyaran, düşündüren sesler müziğin lokomotifi oldu. Elektronik ve akustik ortamõn birleşmesiyle ileri teknolojik olanaklarla üretilen seslerle bezeli, dinleyiciye sorular sorduran yeni müziğin bestecileri ve dinleyicileri ülkemizde de yetişiyor. Alper Maral (1969) onlardan biri. Onunla birlikte üç yõl önce İsveç’te bir Çağdaş Müzik Festivali’ne katõlmõştõk. Kendisinin o çevrelerde ne kadar tanõndõğõna yakõndan tanõk olmuştum. Müzik tiyatrosu çok ilgisini çekmekteydi. Çalgõlarõn ve yorumcularõn birer aktör, dekor, õşõk gibi işlev göreceği müzik tiyatrosu... Elektroakustisch adõnõ verdiği CD’si ilkbaharda AK Müzik tarafõndan piyasaya sunuldu. Bestecinin bugüne dek hazõrladõğõ tiyatro, sinema ve belgesel müziklerini (video art) de içeriyor. Bu nedenle de her yapõt son derece dramatik. Hem elektronik hem de akustik çalgõlar kullanõlmõş, insan sesi bazen saf haliyle bazen elektronik ortamda değişikliğe uğrayarak karşõmõza çõkõyor. ‘Bush!Agamemnon’ adlõ çalõşmasõnõ önceden tanõyordum. Sophokles’in Elektrasõ için hazõrlanmõş bir sahne müziğinden alõnmõş. Bush’un Irak savaşõnõ başlattõğõ anda halka yaptõğõ duyuru bire bir aktarõlmõş ve giderek soyutlanarak konuşma sesi boyutlar kazanmõş. Diktatörce, sert boyutlar. Alper Maral tüm Avrupa’nõn yanõ sõra Sibirya’dan Güney Afrika’ya, Japonya’dan Brezilya’ya, dünyanõn birçok merkezinden yapõt siparişi almakta, ardõndan yapõtlarõ bu merkezlerde seslendirilmekte. Albümde adõ geçen yorumcular dallarõnda dünyaca tanõnmõş isimler. Klavsen, saksofon, viyola da gamba, blok flüt, ney gibi çok farklõ enstrümanlarõ çalõyor ve synthesizer’i Alper Maral’a bõrakõyorlar. Çünkü o klavyenin ustasõ, klavyeye yeni boyutlar kazandõrõyor. Albüm ‘elektronik değil, akustik değil, elektroakustik değil’ diye tanõtõldõ, ama başlõğõ Elektroausticsh! Maral, Alman Lisesi’nde öğrenim görürken kendi kendine kompozisyon yapmaya başlamõş, aynõ zamanda viyolacõ olan resim öğretmeni H.G. Schubert ve edebiyat öğretmeni Bekir Sıtkı Erdoğan sayesinde müziğin diğer sanat dallarõyla ilişkisini tanõmõş. Lise yõllarõnda tiyatro müzikleri ve caz piyanistliği ile başlayan profesyonel müzik yaşamõ, daha sonra İÜ’de gördüğü Uluslararasõ İlişkiler öğreniminde müzikoloji ve etnomüzikoloji dallarõna açõlmõş. Yapõtlarõ Jugend Musiziert, 1988; Paris New Music Review, 1997; Visby International Center for Composers, 2006 gibi merkezler tarafõndan çeşitli ödüllere ve burslara değer bulunmuş. Alper Maral Galatasay, Yõldõz Teknik, Marmara ve Bilgi Üniversitesi’nde müzik tarihi, ses kayõt teknikleri gibi dersler vermekte. Son zamanlarda Borusan Müzikevi’nde klasik müzik tarihi ve çağdaş müzik tarihi seminerleri yapõyor. Kuşkum yok ki elektronik müzik severler şimdiye dek bu CD’yi edinmişlerdir. Ama koleksiyonlarõnda hiç elektronik- elektroakustik müzik olmayanlara da bu albümü bir el kitabõ gibi öneriyorum. Benim eleştirim, kitapcõkta her bir yapõtõn nereden kaynaklandõğõ hakkõnda daha geniş açõklamalar olmalõydõ. Belli ki besteci dinleyicisini yönlendirmek istememiş. Oysa onlarõn çoğunlukla dramatik ve edebi bir kurguyla iletişim kurduğu ve başta elektroakustik ortam olmak üzere çeşitli performans dinamiklerine yöneldiği biraz daha açõklanmalõydõ. Erçivan Saydam’ı da yitirdik Bugün müzik dünyamõzõn önde gelen nice besteci, yorumcu ve öğretmenini yetiştiren Erçivan Saydam (1923-2010) aslõnda bir gizli kahramandõr. Onun geçen haftaki ölümüyle bir dönemin tanõklarõndan birini daha yitirmiş olduk. Saydam kardeşler müzik tarihimizin ilginç bir ailesidir. Erdoğan Saydam kemancõ ve bir orkestracõydõ. Bu kõş yitirdiğimiz Ergican Saydam virtüöz bir piyanistti. Erçivan Bey ise, teori, armoni, kompozisyon, kontrpuan ve füg öğretmenliğiyle kaç kuşak müzikçimizi yetiştirmiş değerli bir eğitmendir. 1944’te Ankara Konservatuvarõ’na girmiş, Saygun’un kompozisyon, Ulvi Cemal ve Ferhunde Erkin’in piyano öğrencileri olmuş, sonradan Sezai Asal’dan viyolonsel öğrenmiş. İki ayrõ dönemde Paris’e giderek önemli hocalarla çalõşmõş. Mezun olduktan sonra uzun yõllar Ankara Devlet Konservatuvarõ’nda, ardõndan İstanbul Mimarsinan Konservatuvarõ’nda ders vermiştir. Bildiğim kadarõyla ölümüne dek hiç hocalõğa ara vermemişti. VAN GOGH SORUŞTURMASI SÜRÜYOR Bakan yardımcısı gözaltında Kültür Servisi - Mõsõr Başsavcõsõ Abdülmecid Mahmud’un isteği üze- rine, Kahire’deki Mah- mud Halil Müzesi’nden Van Gogh’un bir tablo- sunun çalõnmasõyla ilgili olarak Kültür Bakan Yar- dõmcõsõ Muhsin Şalan ile müzenin dört güvenlik görevlisi gözaltõna alõndõ. Başsavcõ Mahmud, Ba- kan Yardõmcõsõ Şalan ve güvenlik görevlilerini gö- revlerini ihmal etmekle suçlayarak, müzede bir ofisi olan ve müzenin ma- li ve idari işlerinin başõn- da bulunan Şalan’õn kõrõk kameralarõ ve bozuk alarm düzenini tamir et- tirmediğini, görevlilerin de müze ziyaretçilerini yeterince kontrol etme- diklerini ileri sürdü. Soyguncular, geçen cu- martesi günü, Vincent van Gogh’un “Gelin- cikler” ya da “Çiçekli Vazo” diye bilinen tab- losunu Mahmud Halil Müzesi’nden çalmõşlar- dõ. Soygun sõrasõnda alarmlardan hiçbiri ça- lõşmadõğõ gibi, 43 ka- meradan da yalnõzca 7’si çalõşõr durumdaydõ. Van Gogh’un 30x30 cm boyutlarõndaki tab- losunun 50 milyon dolar değerinde olduğu tah- min ediliyor. Söz konu- su resim 1978 yõlõnda da çalõnmõş, iki yõl son- ra Kuveyt’te bulunarak müzeye geri verilmişti. Kültür Servisi - Sabancõ Vakfõ’nõn desteklediği, Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası (UGSO), 2010 yõlõnõn ilk yurtdõşõ konserini Young Euro Classic Festival kapsamõnda Berlin’de verdi. Ulvi Cemal Erkin’in “Köçekçe”sinden Nikolai Rimsky- Korsakov’un Şehrazat suitine uzanan geniş bir repertuvar seslendiren UGSO, başarõlõ performansõyla izleyenlerin beğenisini kazandõ. Türkiye’nin dört bir yanõndaki konservatuvarlardan seçilen, 16-22 yaşlarõ arasõndaki 97 genç müzisyenden oluşan şef Cem Mansur liderliğindeki UGSO, 2010 yõlõ konser turnesine 18 Ağustos’ta Aya İrini’de verdiği konserle başladõ. UGSO, ikinci konserini ise Young Euro Classic Festivali kapsamõnda Berlin’de verdi. Bu yõl, Sabancõ Vakfõ’nõn desteğinin yanõ sõra İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’nõn da desteğini alan UGSO, Konzerthause’da verdiği konserin ardõndan turnesine 6 Eylül’de Cemal Reşit Rey’de ünlü keman solisti Salvatore Accardo’ya eşlik ederek devam edecek. UGSO, 8 Eylül’de yine Salvatore Accardo’ya eşlik edeceği Roma konseriyle 2010 yõlõ turnesini tamamlayacak. Berlin’de bir ‘genç’ senfoni orkestrası O. Nuri Ergün yaşamını yitirdi Kültür Servisi - Tiyatro oyuncusu ve yönetmen Osman Nuri Ergün dün yaşamõnõ yitirdi. Ergün için bugün saat 10.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tören düzenlenecek. Tören sonrasõ Bebek Camii’nde kõlõnacak öğle namazõnõnõn ardõndan Aşiyan Mezarlõğõ’nda toprağa verilecek. İstanbul Şehir Tiyatrolarõ’nda da oyunculuk yapan Ergün, “Bahar Noktasõ”, “Fermanlõ Deli Hazretleri”, “Scapen’in Dolaplarõ”, “Sen Sen misin”, “Antonius ve Kleopatra”, “Tebeşir Dairesi”, “Deli Saraylõ”, “Mahallenin Horozu” gibi oyunlarda rol almõştõ. Ergün ayrõca seksenin üzerinde film yönetti. Bingöl-Gasparyan konseri iptal Kültür Servisi - Daha önce birkaç kez aynõ sahneyi paylaşan Yavuz Bingöl ve Ermeni müzisyen Djivan Gasparyan’õn 1 Eylül Dünya Barõş Günü’nde vereceği konser İstanbul 2010 Kültür Ajansõ tarafõndan iptal edildi. 1 Mart 2010 tarihinde yapõlmasõ planlanan konser, Gasparyan’õn orkestra elemanlarõndan birinin yakõnõnõn hastalanmasõ üzerine iptal edilmiş daha sonra da konserin 1 Eylül Dünya Barõş Günü’nde yapõlmasõna karar verilmişti. Livaneli ‘barış’ için söyleyecek Kültür Servisi - Zülfü Livaneli, Çankaya Belediyesi’nin 1 Eylül Dünya Barõş Günü için düzenlediği “Barõş İçin Şarkõlar Söylüyoruz” konserinde yine ‘barõş’ için parçalar seslendirecek. Konser 4 Eylül’de saat 20.00’de Anõtpark’ta düzenlenecek. Ayrõca Şişli Belediyesi’nce dünya barõş günü için düzenlediği etkinlikler kapsamõnda 1 Eylül saat 21.00’de Şişli Cevahir Alõşveriş Merkezi önünde de Volkan Konak konser verecek. Avatar hayranlarına müjde Kültür Servisi - James Cameron’un epik bilimkurgu filmi “Avatar”, sonbaharda “özel baskõ” sürümüyle dünya çapõnda sevenleriyle bir kez daha buluşacak. Yeni sürümlerde sonradan ilave edilmiş sahneler toplam 8 buçuk dakika uzunlukta. Kasõmdan itibaren filmin 16 dakikalõk fazladan sahne içerecek 2D DVD ve blu- ray sürümlerinin mağazalarda yerini almasõ beklenirken merakla beklenen 3D özelliğine sahip DVD sürümleri gelecek yõldan önce izleyiciye ulaşamayacak. Türkiye’nin ilk üçboyutlu filmi Kültür Servisi - Çekimlerine nisan ayõnõn sonunda başlanan Türkiye’nin ilk üçboyutlu filmi “Cehennem”, 1 Ekim’de vizyona girecek. Yönetmenliğini Biray Dalkõran’õn üstlendiği, yurtdõşõndan gelen 3D supervisorlarõ ve teknisyenleri yardõmõ ile çekilen film, Türkiye’yi dünyada üçboyutlu film çeken 10. ülke yaptõ. Başrollerini Ogün Kaptanoğlu, Tuğba Melis Türk ve Serhan Süsler gibi oyuncularõn paylaştõğõ film, Medyavizyon’un dağõtõmõ ile gösterime girecek. ‘İfakat’ Hırvatistan yolcusu Kültür Servisi - Orhan Tekeoğlu’nun yönettiği “İfakat: Uçuruma Yürüyen Kadõnlar” adlõ belgesel film, Hõrvatistan’õn Zadar kentinde düzenlenen Uluslararasõ Film Festivali’nde elemelere kaldõ. Belgesel, 27 Ağustos 2010 tarihinde festival seyircisiyle buluşacak. “İfakat: Uçuruma Yürüyen Kadõnlar” belgeseli, “doğum öncesi sancõ” anlamõna gelen adõyla özdeşleşmiş bütün bir hayatõ, Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlõ Taşören köyünde yaşamõş ve ‘efsaneleşmiş’ bir Karadeniz kadõnõ olan İfakat’õn yaşamõndan yola çõkarak anlatõyor. Son albümü “Elektroakustisch”le de dikkatleri üzerine çeken besteci Alper Maral. Salzburg Fazıl Say’ı çok sevdi SALZBURG (AA) - Piyanist ve besteci Fazõl Say, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrasõ ile açõlõşõnõ yaptõğõ Salzburg Müzik Festivali’nde, ikinci konserini verdi. Say’õn İvor Bolton yönetimindeki Mozarteum Orkestrasõ’yla birlikte Mozarteum Salonu’nda verdiği konseri yaklaşõk 3 bin kişi izledi. Konser sonrasõ festival başkanõ Helga Rabl-Stadler, Say’õ festivalin gelecek yõlki açõlõşõna da davet etti. Mozarteum Orkestrasõ da, Say’a “İkinci Senfoni” adlõ eser siparişi verdi. Eserin prömiyerini Say ile Mozarteum Orkestrasõ 2012 yõlõ Salzburg Müzik Festivali’nde birlikte yapacaklar. Fazõl Say, 29 Ağustos’ta da Almanya’nõn Mecklenburg Festivali’nde Moldovalõ keman sanatçõsõ Patricia Kopatchinskaja ile birlikte konser verecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear