25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ABD Başkanı Barack Obama, Meksika Körfezi’nde petrol sızıntısından etkile- nen bölgelerde turizmi canlandırabilmek için kızıyla birlikte denize girdi. Eşi Mic- helle Obama ve kızı Sasha ile önceki gün petrol akıntısından etkilenen yerlerden bi- ri olan Florida eyaletindeki Panama City Beach şehrini ziyaret eden Obama, Mek- sika Körfezi sularında artık yüzülebilece- ğini göstermek amacıyla kızı Sasha ile bir- likte yüzdü. Obama’nın deniz keyfi sıra- sında basının görüntü almasına izin ve- rilmedi ancak daha sonra gazetecilere bir fotoğraf dağıtıldı. “Petrol artık Körfez’e akmıyor” diyen Obama, çevre felaketinden etkilenenlere zararlarını tazmin için ge- reken yardımı yapma sözü verdi. Geçen ni- san ayında İngiliz BP şirketinin petrol ku- yusunda meydana gelen patlamanın ar- dından çevre felaketi yaşanıyor. CMYB C M Y B 16 AĞUSTOS 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr Müjdat Gezen, Tarık Akan, Levent Kırca ve Fazıl Say; birçok sanat insanımız gibi onlar da “belirli bir duruşu” olan sanatkârlar. Sanatlarını icra etmenin yanında bir felsefeyi, bir yaşam tarzını savunageldiler. Sanatları aracılığı ile toplumla temas kurarken insanlığı, demokrasiyi, özgürlükleri de beraberinde gözler önüne serdiler. İnsanlarla iletişimin salt bir güldürmece, ağlatmaca ya da sanatı kanıtlama olmadığını ortaya koydular. Kabare müzikali Hitler faşizminin günlük yaşama yansımalarını çarpıcı bir biçimde sergiler. Lüküs Hayat, Türkiye’nin belirli bir dönemindeki sosyal dönüşümünü bütün çarpıklığı ile ortaya koyar. Gençlik yıllarımızın Hair müzikali ise Let the Sun Shine In ile yeni dönemde aydınlığın önünü açmaya çalışır, küresel ufkun ve yeni gelen gençliğin felsefesini zorlar. Bunlar toplumsal sürecin iz bırakan yapıtlarıdır. Sanat insanlarının da toplumsal süreçteki yerlerini alabilmeleri için “duruşlarını sergileyerek halkla paylaşmaları gerekir.” Ya da şöyle demek daha doğru olur; kimi sanat insanları toplumsal süreçteki yerlerini alırlar, kimileri de rüzgâra kapılıp yaprak gibi savrulurlar ve ileride onları anımsayan bile olmaz. Müjdat Gezen, Tarık Akan, Levent Kırca ve Fazıl Say ilk aklıma gelenler, onlar gibi onlarcası var kuşkusuz. Sanat insanları toplumda belirli bir hümanist, demokratik ve özgürlükçü duruşu sergileyerek toplumu uygarlık yolunda besleyip sürükler, öncü olurlar. Picasso, “Guarnica” ile bu bağlamda bütünleştirilerek değerlendirilir. Sanatçılar belirli bir duruş sergilerken hiçbir çıkar kaygıları yoktur. Hatta aksine, bunun için yüklü bir bedel de öderler. Toplumların tarihsel süreci içinde yalnız fikir ve bilim insanları değil sanatçılar da çok önemli roller oynadılar ve oynamaktalar. Hitler Paris’i işgal ettiğinde kentteki sanatçılardan kimileri işgalcilerin yanında yer aldı. Daha uzağa gitmeyelim, çok öncesinde, İstanbul’un işgalinde işgalci askerlerle bütünleşen yazarlarımız, çizerlerimiz, sanatçılarımız olmadı mı? İşgalci askerlerle futbol turnuvası düzenleyenler bile vardı. En trajik olanı Hitler rejiminde, Almanya’da yaşandı. Hitler’e uyum sağlayan sanatçılar oldu: faşizme karşı çıktıkları için cezalandırılan ya da yurtdışına kaçan sanat ve bilim insanları ise çoğunluktaydılar. Kaçanlardan biri de 1976- 1987 döneminde üç defa kendisiyle beraber olma fırsatını bulduğum Prof. Fritz Neumark’tı. Bilindiği gibi kendisi 1933 yılında Türkiye’ye iltica etmiş ve 1979 yılında da Boğaziçi’ne Sığınanlar kitabını yazmıştı. İktisat fakültesi tarafından 2006’da yayımlanan son baskısının önsözünü yazma bahtiyarlığına ulaşmıştım. Türkiye’deki sanat insanlarının bir bölümü, “gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” anlayışı içinde kalmışlardır. Bu tutum “bir duruşu, bir anlayışı kuşkusuz içermez”, dışı yaldızlı içi boş bir sandık gibidir. Azgelişmiş ve demokrasinin yeterince çalışmadığı toplumlarda bu durum yaygın bir biçimde görülür. Her şeyde olduğu gibi bu alanda da ahlaki ve felsefi bir ayrışma ve farklılaşma ortaya çıkar. Neden yazıma Müjdat Gezen, Tarık Akan, Levent Kırca ve Fazıl Say dürtüsüyle başladım? Onlar toplumda hem çok iyi tanınan hem de duruşlarını ve dünyaya bakışlarını açık bir biçimde ortaya koyan sanat insanlarımızın başında geliyorlar. Böyle bir övgüyü fazlasıyla hak etmiyorlar mı? www.istanbul.edu.tr/iktisat/em anisali BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Sanatçının Duruşu... Sağcı kadın üye baskısı Dış Haberler Servisi - İsrail’de yüksek mahkemenin 9 Türk’ün yaşamõnõ yitirdiği Mavi Marmara baskõnõnõ soruşturan Turkel Komisyonu’na bir kadõn üye atanmasõ kararõnõn ardõndan sağcõ hahamlar, komisyonda “İsrail’e bağlõ”, milliyetçi kadõn üye görevlendirilmesi için baskõ yapõyor. Sağcõ hahamlarõn gösterdiği kadõn adaylar arasõnda tanõnmõş hahamlarõn eşlerinin bulunduğu bildiriliyor. 30 bin kişi tahliye edildi Dış Haberler Servisi - Hõristiyanlarõn Meryem Ana’nõn göğe yükseliş günü kabul ettikleri dün, Fransa’nõn Lourdes kasabasõndaki kutsal mekânlarõ ziyaret eden yaklaşõk 30 bin kişi bomba ihbarõ üzerine bölgeden tahliye edildi. Yetkililer, bölgede 4 bomba patlayacağõna ilişkin polise ihbarda bulunulduğunu duyurdu. Tatbikat öncesi misilleme uyarısı Dış Haberler Servisi - ABD ile Güney Kore bugün ortak tatbikat başlatõrken, Kuzey Kore, bugüne kadar “görülmemiş” şiddette bir misilleme tehdidinde bulundu. Güney Kore, geçen mart ayõnda bir savaş gemisinin Kuzey Kore tarafõndan batõrõldõğõnõ öne sürüyor. Batan gemide 46 denizci ölmüştü. Örgütün iki numarasõ Eymen el Zevahiri, Türkiye’yi Müslümanlarõ öldürmekle suçladõ El Kaide’den ikinci tehditDış Haberler Servisi - El Kaide’nin iki numaralõ ismi Eymen el Zevahiri, Türki- ye’nin bir yandan yardõm ge- mileri göndererek Filistinlilere yakõnlõğõnõ gösterdiğini, diğer yandan İsrail ordusuyla işbirli- ği yaptõğõnõ söyledi. El Zevahiri, radikal İslamcõ bir internet sitesinde dün ya- yõmlanan sesli mesajda, İsrail’in geçen mayõs ayõnda Mavi Mar- mara gemisine düzenlediği bas- kõnda hayatõnõ kaybeden 9 Türk vatandaşõ için üzüntülerini bil- dirirken Türk hükümetini İsrail’i desteklemekle suçladõ ve Türki- ye’ye İsrail’le ilişkilerini kesmesi uyarõsõnda bulundu. 20 dakikalõk sesli mesajõnda, Türk halkõna, İsrail’le askeri ve ekonomik ilişkileri kesmenin yanõ sõra Afganistan’daki bir- likleri çekmesi için hükümete baskõ yapma çağrõsõnda da bu- lunan El Zevahiri, “Türk hü- kümeti açıklamalar yoluyla ya da yardım göndererek Filis- tinlilere yakınlığını gösteriyor ama aslında İsrail’i tanıyor, İs- rail’le ticaret yapıyor, askeri tatbikatlar düzenliyor ve bilgi paylaşıyor” diye konuştu. Türk hükümetinin Afganis- tan’da Müslümanlarõn öldü- rülmesine “ortaklık ettiğini” söyleyen El Zevahiri, “Deği- şim Türk halkının baskısıy- la gelecek” dedi. El Zevahiri, “Türk hüküme- ti İsrail karşıtı açıklamalar yapıyor ama aynı zamanda Yahudilerle aynı suçları işliyor. Afganistan’da Müslüman mü- cahitlerin evlerini yakıyor, köy- lerini yıkıyor ve bu ülkedeki NATO kuvvetlerinin liderli- ğini üstleniyor” diye konuştu. El Zevahiri geçen ay da sesli bir mesaj yayõmlayarak, Türki- ye’yi “Osmanlı gibi” bütün dünyadaki Müslümanlarõn lide- ri olmaya çağõrarak, “Türkler Osmanlı İmparatorluğu ile yüzyıllardır İslamın koruyu- cusu olmuştur. Türk halkı hü- kümetlerine baskı yaparak İs- rail ile ilişkileri kesmesini ve Afganistan’daki askerlerini ge- ri çekmesini söylemelidir” de- mişti. Zevahiri, “Osmanlılar 5 yüzyıl boyunca Müslümanların ve onların vatanlarının koru- yucusu oldu. Türk halkının Müslümanları koruma görev- leri Gazze’ye birkaç tekne gön- dermekle sınırlı kalmamalı” diye konuşmuştu. Pakistan’ı kolera korkusu sardı Dış Haberler Servisi - Tarihinin en bü- yük doğal afetiyle boğuşan Pakistan’da kolera tehlikesi baş gösterdi. Muson yağ- murlarõnõn yol açtõğõ sellerden 20 milyon ki- şi etkilenirken, BM İnsani İşler Koordi- nasyon Ofisi (OCHA) Sözcüsü Maurizio Giuliano önceki gün, Mingora kentinde bir kişinin koleraya yakalandõğõnõ doğruladõ. 36 bin kişinin ishale yakalandõğõnõn altõnõ çi- zen sözcü, “İshal, koleranın temel belir- tilerinden birisidir. Bu yüzden, bölgede- ki sağlık çalışmalarımızı arttırdık” dedi. Temiz içme suyu sõkõntõsõ çekilen ülkede hastalõğõn kolayca yayõlabileceği belirtiliyor. Ülkede 14 Ağustos Bağõmsõzlõk Günü kutlamalarõ seller nedeniyle iptal edilir- ken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Se- kreteri Ban Ki-mun dün selden etkilenen bölgeleri ziyaret ederek uluslararasõ top- luma yardõm çağrõsõnda bulundu. BM, 1600 kişinin hayatõnõ kaybettiği ülkede 6 milyon kişinin yiyecek, su ve barõnak ih- tiyacõ içinde olduğunu kaydediyor. BM yetkilileri ilk aşamada ihtiyaç duyulan 460 milyon dolarlõk yardõmõn sadece 4’te 1’inin ülkeye ulaştõğõnõ duyurdu. Kõzõylayüzerekmesajverdi Fotoğraf: AP SEL FELAKETİNİN ARDINDAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear