25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
- Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken yeni eğitime başlayacak olan Karatay Üniversitesi’ne rektör olmayı neden yeğlediniz? M.B.- İngiltere’den döndüğümden beri kendimi adadõğõm bir konu var. O sõralar elime Rus yazar Grigoriy Petrov’un “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” isimli kitabõ geçmişti. Kitap beni çok etkilemişti. Halk aydõnlarõnõn Finlandiya’nõn kalkõnmasõna, insanlarõn aydõnlanmasõna ne tür katkõda bulunduklarõ anlatõlõr. Bunu okuyunca bizim de halk aydõnlarõ olarak yapmamõz gereken çok şey var diye düşündüm. Özellikle dar gelirli kõrsal kesimde insanlarõn gelir seviyesini arttõrõcõ projeler uygulamaya başladõk. Konya İl Özel İdaresi’ne tarõm alanõnda danõşmanlõk üstlendik ama gayet şeffaf olarak ve hiç ücret almadan. Orada organik tarõm köyleri yaptõk. Bu köylerde organik çilek yetiştirmeye başladõk. Ardõndan patatese ve diğer ürünlere kaydõk. Damla sulama kullandõk. Bugün ekim ayõna kadar Konya ilinde taze çilek yiyebiliyorsunuz. Konya dõşõna ihraç etmek için Konorganik isimli bir de marka oluşturduk. Bugün o çilekler İstanbul’daki büyük pastanelere servis ediliyor. Bir köye 500-600 bin lira para harcayarak hane başõna yõllõk ortalama 150-200 lira geliri 700- 800 lira gelire çõkardõk. Orada hayvanlarõn su ihtiyacõnõ karşõlamak için bir gölet oluşturduk. Biz bütün bunlarõ yaparken GAP eylem planõ açõklandõ. Baştan buna 15 milyar lira ayrõldõ. Her yõl üç milyar lira fon ayrõlõyor. GAP bölgesinde dokuz il var. Yaklaşõk 7.5 milyon hektarlõk bir alan. Bir de KOP bölgesi var. Konya, Karaman, Aksaray, Niğde illerini kapsõyor. Biz şimdi Konya Ticaret Odasõ ve Karatay Üniversitesi olarak bu proje üzerinde çalõşõyoruz. Çünkü esas olarak Konya ili yüzde 45 tarõma dayalõ bir ekonomiye sahip. Tarõmda yaşanan sõkõntõ ili ve bütün çevresini zora sokar. Dolayõsõyla Konya’yõ biz sadece tarõm değil, üniversitelerinin sayõsõ artan bir eğitim, sanayi, sağlõk, kõsmen de turizm şehri haline getirmeyi de başarabilirsek bölgemiz kalkõnõr. Sadece tarõm ayağõnda sõkõntõ yaşanõrsa çok daha az etkileniriz. Konya eğitim kenti oldu - Eğitim şehri dediniz. Konya’da şu anda kaç üniversite var? - Bir devlet üniversitesi (Selçuk) vardõ. Sonra iki vakõf üniversitesi açõldõ. Birisi Mevlana Üniversitesi, öbürü de KTO Karatay Üniversitesi. Dördüncüsü de TBMM’den kanunu yeni çõkan Konya Üniversitesi. Konya’yla benzer durumlar gösteren, yani dört ve üzeri üniversiteye sahip olan illerimiz İstanbul, Ankara, İzmir, Antep, Kayseri. Hep dillendirdiğimiz konu medreseler şehrinden üniversiteler şehrine geçmektir. Bir milyon merkez nüfuslu olan Konya için dört üniversite ideal bir rakam. - Evet, üniversitelerin açılması iyi de yeterli eğitim kadroları var mı? - Nitelikli öğretim üyesi istihdamõ konusunda hem mali açõdan hem bizim serbestliğimiz açõsõndan, yani üniversitenin kendi akademik kadrolarõnõ özgürce kurmasõ için müdahale etmeme kararõ var. Başkanõmõz Hüseyin Üzülmez bize bu konuda çok destek verdi. Biliyorsunuz, vakõf üniversitelerinde mütevelli heyetleri ve başkanlar akademik yönetime çok müdahale ederler. Üniversiteyi aile şirketi gibi yönetmeye kalkarlar. Biz baştan akademik yönetime karõşõlmamasõnda anlaştõk. Biz de akademik yönetim olarak idari personel alõmõna karõşmõyoruz. Bir de şu araştõrmayõ yaptõk. Ortaya çõktõ ki Konya, üniversite sõnavlarõnda başarõda ilk beşe giriyor. Bu gençlerin daha sonra ne yaptõklarõnõ araştõrdõk. Baktõk ki burs kazanmõşlar, ABD’deki üniversitelere ilk sõralarda gitmişler. Master, doktora yapmõşlar ve orada büyük şirketlere girmişler. Bunun bir örneği 1992’de Konya Fen Lisesi mezunu ÖYS birincisi Nejat Kamacı. Bilkent Elektrik- Elektronik Bölümü’nü kazanmõş. Georgia Teknik Üniversitesi’nden sonra Motorola’ya girmiş. On dört yõldõr orada çalõşõyor. Gelecek. Dediğim gibi biz şimdi yeterli akademisyen kadrosunu oluşturmak üzere yapõlanõyoruz. Biz daha öğrenci almadan üniversite olarak Uluslararasõ Dünya İşletmecilik Kongresi’ni düzenledik. Merkez Bankasõ Başkanõ geldi, konuştu. Bütün televizyonlar canlõ yayõnda verdi. Başka konferanslar da düzenledik. Yani bir üniversitenin yapmasõ gereken bütün faaliyetleri yapõyoruz. O da hep sosyal kurumsal sorumluluk çerçevesinde oluyor. Konya Ticaret Odasõ’nõn düsturu hep bulunduğu çevredeki sosyal dokuya hizmet etmektir. Biz de üniversite olarak misyonumuzu yerine getirmek için demin anlattõğõm gibi akademik kadromuzu büyük çoğunluğu yurtdõşõ tecrübesi olan nitelikli öğretim üyelerinden oluşturduk. Her türlü kolaylık sağlanacak - Peki, KTO Karatay Üniversitesi 2010-11 öğretim yılına kapılarını açtığı zaman kaç fakültesi ve kaç bölümü olacak? - 2010-11eğitim-öğretim yõlõnda Mühendislik Fakültesi’nin Bilgisayar, Elektrik-Elektronik ve Mekatronik bölümleri, Hukuk Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin İşletme ve Uluslararasõ Ticaret bölümlerine öğrenci alõnacaktõr. Elektrik-Elektronik, Bilgisayar ve Mekatronik Mühendisliği programlarõnõn tümüyle İngilizce eğitim vermesi de planlanmõştõr. Bu yönüyle bölgede bir ilktir. Fakültelerimiz sanayi kuruluşlarõna en fazla on dakika mesafededir. Bir İngilizce hazõrlõk sõnõfõmõz olacak. Diğer fakülteler de şunlar: Güzel Sanatlar, Fen-Edebiyat Fakültesi, Uygulamalõ Bilimler Yüksek Okulu 2011-12 eğitim öğretim yõlõnda, Diş Hekimliği Fakültesi 2012-13 eğitim öğretim yõlõnda, Tamamlayõcõ Tõp Bilimleri Fakültesi 2013-14 eğitim öğretim yõlõnda açõlacak. Ayrõca Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sürekli Eğitim Merkezi (KARSEM) bu önümüzdeki dönemde öğrencilere kapõlarõnõ açacak. Öğrencilerimizin son iki yõlda ağõrlõklõ olarak kendi alanlarõnda özel şirket veya kamu kuruluşlarõnda uygulama yapmalarõ, KTO Karatay Üniversitesi’nde önem verilen konular arasõndadõr. - Bu nasıl olacak? - Mühendislik alanõnda sanayi kollarõndaki şirketlerle ortak hareket edilerek öğrencilerin pratik bilgi ve becerilerini arttõrmalarõ sağlanacaktõr. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri ticaret kesiminde pratik uygulamalar yaparken Hukuk Fakültesi öğrencileri Adalet Sarayõ ve diğer hukuk kurumlarõnda uygulamalõ eğitim alacaklardõr. Adalet Sarayõ’na en yakõn fakülte olmasõ nedeniyle öğrencilerimize yoğun uygulama yapma imkânõ da sağlanacaktõr. KTO Karatay Üniversitesi’nde öğrencilere burs da verilecektir. Burslar eğitim-öğretim bursu olarak okul süresince kesilmeyecektir. Aksine, burslu olmayan öğrenciler başarõlõ olduklarõnda belirli oranlarda burslu hale geçecektir. - Peki, öğrencilere yurt imkânı olacak mı? - Şehirdeki yurtlar öğrencilere 1, 2, 3, 4’er kişilik oda tercihi sunmaktadõrlar. Öğrenciler için televizyon ve wireless internet erişimi de mevcuttur. Öğrenciler için sabah kahvaltõlarõ, akşam yemekleri, kantin ve çamaşõrhane bulunmaktadõr. İleriki dönemlerde üniversite kampus içi yurtlarõmõzõn da yapõlmasõ planlanmaktadõr. leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2010 PAZAR 14 PAZAR KONUĞU CMYB C M Y B Konya Karatay Üniversitesi hõzlõ gelişmenin örneği olacak Halk aydõnlarõnõn başarõsõ Önümüzdeki eğitim-öğretim yõlõnda yeni bir üniversite kapõlarõnõ açõyor. Bu, Konya’da Konya Ticaret Odasõ’nõn (KTO) girişimiyle beş yõllõk bir çalõşma sonucu öğrencileriyle buluşacak olan KTO (Konya Ticaret Odasõ) Karatay Üniversitesi. Muazzam bir alan üzerinde kurulu olan üniversite binalarõnõn içinde öğrencilerin eğitimine ek olarak sosyal yaşamlarõnõ geliştirmelerine yardõmcõ olacak her türlü faaliyet bulunacak. Hatta spor ve vücut geliştirme salonu bile unutulmamõş. Buna kapalõ yüzme havuzu dahil. Yönetim, verilecek eğitimin kalitesi konusunda da çok iddialõ. Üniversitenin Mütevelli Heyet Başkanõ olan KTO Başkanõ işadamõ Halil Üzülmez ve genetik tarõm uzmanõ Rektör Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu’nun verdikleri ayrõntõlõ bilgiler okunmaya değer. - Siz çok yönlü bir iş ve toplumsal hayatı bir arada yürütüyorsunuz. Bunu nasıl başarabiliyorsunuz? H.Ü.- Çok, ama planlõ çalõşõyorum. Bütün bunlarõn yanõnda da haftada ya da on günde bir kitap okuyorum. Bugünkü gençlere kitap okuyup okumadõklarõnõ soruyorum. Yõlda bir kitap bile okumadõklarõnõ duyduğumda şaşõrõyorum. İnsanlarõn işlerini severek, isteyerek ve planlõ yapmalarõ önemli. Hiçbir zaman “Her işi yaparım” demiyorum. Birisi bana bir görev teklif ettiği zaman, “Yaparım” ya da “Yapmam” diyorum. Bakõn, bir kere zaman planlamasõnõ iyi yapacaksõnõz. Ayrõca dostlarõnõza ve ailenize de zaman ayõracaksõnõz. Tabii bütün bu çalõşmalar içinde aileme istediğim kadar zaman ayõramõyorum. İnsanlar doğal olursa, kendilerine kõsõtlama koymazlarsa, kendilerini toplumun cenderesine sõkõştõrmazlarsa birçok şeyi başaracaklarõna inanõyorum. Zaman zaman yõlda bir iki kez mezun olduğum ilkokula gidip çocuklara hayat bilgisi dersi veriyorum. - Neler anlatıyorsunuz çocuklara? - Çocuklar televizyon ve internet çocuklarõ haline geldi. Toplumun gerçekleriyle yüzleşmiyorlar. Hep bana, “Nasıl başarılı oldunuz” diye soruyorlar. Onlara, “Çalışmakla” diye cevap veriyorum. Bazen iş âleminde şöyle bir deyim kullanõrõz: “Çok çalışmaktan para kazanmaya fırsat bulamıyoruz.” Bu, plansõz çalõşmanõn örneğini ortaya koymaktõr. Böyle çalõşma olmaz. Çok uzun süren toplantõlarõ sevmem. En çok iki saat sürmeli. Aksi halde o toplantõlar verimsiz hale gelir. Önceden gündem önünüze gelir. Üzerinde çalõşõrsõnõz. Varsa düşüncelerinizi, önerilerinizi söylersiniz. İş biter. Ucu açõk toplantõlar ise çoğu kez serseri mayõn gibidir. Örneğin, bir yönetim kurulu toplantõsõnda adam çõkar konuşur da konuşur. Anlarsõnõz ki dosyayõ açõp da bakmamõş. Toplantõdan amaç verimli, doğru düşünceleri ortaya koymaktõr. Arkadaşlarla toplantõlardan sonra gider bir yerde yemek yer, çay içeriz. Birçok önemli fikir de oralarda çõkar, zaten. Şubatta ABD’nin California eyaletinde bulunan ünlü Berkeley Üniversitesi’nde incelemeler yapmaya gittim. Rektör yardõmcõsõ, dõş ilişkiler direktörü ve sanayi ve üniversite işbirliği direktörüyle yemek yedik. Her biri on ya da on beş dakika konuştu. Bizim ne anlamak istediğimizi anlattõ. Biz de neler yaptõklarõmõzõ anlattõk. Hepsi o kadar. Özetle, işlerimizi böyle planlayõnca da kendimize zaman bulabiliyoruz. Nitelikli eleman gereksinimi - Karatay Üniversitesi projesi nasıl oluştu? - Konya’da ulaşõmõ, bürokrasiyi aşmayõ, tanõtõmõ çözüyorduk. Ama önemli bir sõkõntõmõz daha vardõ. O da kariyer sahibi eleman sõkõntõsõydõ. TOBB Üniversitesi’ni oluştururken de aynõ noktadan yola çõkmõştõk. Konya’da sorunu çözecek iki iş yapmamõz lazõmdõ. Birincisi iş âlemiyle iç içe çalõşacak, uygulamalõ eğitim verecek ve iş âleminin, sanayicinin ihtiyaçlarõnõ karşõlayacak bir üniversite. İkincisi de kalifiye eleman yetiştirmek. Bunu da ikiye ayõrdõk. Bir mesleki eğitim merkezi, bir de üniversite kuralõm dedik. Ama Konya Ticaret Odasõ gibi mütevazõ imkânlarõ olan bir kuruluşun üniversite kurmasõ kolay iş değil. Arkadaşlarõmõza, “Kolay iş yapmak her yiğidin işi, zor işi yapmak er yiğidin işi. Biz zora talibiz” dedik. Çocukluğumuzda bir tabir vardõ. Kuru kavaktan düdük yapmak. Biz şimdi kuru kavaktan düdük yapõyoruz. Yani bu kadar zor şartlar içinde... Üniversitemiz mütevazõ görünümlü, ama alabildiğine görkemli, bilimsel açõdan alabildiğine doygun bir üniversite oluyor. Beş yõl kadar önce üniversitenin vakfõnõ kurduk. İki buçuk yõl kadar önce YÖK’e başvurduk. 2009 Temmuz’da yasamõz çõktõ. Ekim ayõnda eğitime başlõyoruz. - 16 yıllık Konya Ticaret Odası başkanlığınızda şehre epeyce hizmet de ettiniz. Fuar alanını da oluşturdunuz. Bunu anlatır mısınız? - Önce ben niye başkan olduğumu anlatayõm. 1992’de oda seçimleri vardõ. Beni meclis üyeliğine aday göstermek istiyorlardõ. Önce istemedim. Ama çok õsrar gelince kabul ettim. Ama seçim hileleri yüzünden kendimi hiç ilgim olmayan bir sektörün, moda sektörünün içinde buldum. Belli ki birileri seçilmemi istemiyordu. Ama kafama koydum, bu seçimi alacağõm dedim ve aldõm. Bugün Konya Ticaret Odasõ’nõn 22.500 üyesi var. Sonra bir olay beni yoldan çõkardõ. O dönem oda başkanõmõz olan kişinin bir otobüs şirketi vardõ. Bir toplantõda üyelerimizden birisi Konya’ya uçak seferleri başlatõlmasõ için bir teklif verince başkan ve iki başkan yardõmcõsõ bu arkadaşõmõzõ neredeyse linç ediyordu. Bunun üzerine kürsüye çõktõm. “Sayın Başkan, eğer seni buradan indirmezsem Allah benden hesap sorar. Bundan sonra benden korkun” dedim. Konya’ya uçak seferi istemeyen bir ticaret odasõ düşünebiliyor musunuz? Çeşitli liste hilelerine rağmen seçimleri kazandõm. Derhal oturup çalõşmaya başladõm. Bir de baktõm ki Konya’nõn ihracatõ 15-16 milyon dolar. Bunun üzerine kendimize birtakõm hedefler koyduk. Bunlardan birincisi işadamlarõmõza dünyayõ tanõtmaktõ. Bu kararõmõz üzerine çok yurtdõşõna gittiğimiz için eleştiriler de aldõk. Ama yõlmadõk. İşadamlarõmõzõ grup grup hedeflediğimiz ülkelere götürdük. Nasõl ihracat yapõlacağõnõ öğrettik. Dokuz dönem her dönemi iki ay süren ihracat seminerleri yaptõk. Böylece Konya 700 kadar ihracatçõ kazandõ. Şimdi de onuncu dönemden itibaren bu işi Karatay Üniversitesi üstlenecek. Zaten üniversitenin dört yõllõk bir fakültesi de Uluslararasõ Ticaret. Uçak seferlerini biz başlattık - Peki, eski başkanla kavgasını verdiğiniz uçak seferlerinin başlatılması nasıl oldu? - Yapmamõz gereken ilk iş olarak uçak seferlerini başlatmayõ tespit ettik. O dönem Ulaştõrma Bakanõ Mehmet Keçeciler’di. Hemen ona gittim. “Uçak seferlerini başlatma sözünü almadan bu odadan çıkmam” dedim. Sonunda kabul ettirdim. Haftada üç günle başladõk. Bugün sabah akşam her gün İstanbul’dan karşõlõklõ yedi uçak seferimiz var. Bu bile yetmiyor. Ek sefer istiyoruz. Ayrõca bütün çalõşmalarõ yaptõk. Son noktaya geldik. Konya Havayollarõ’nõ kurup altmõşar kişilik iki uçak alarak ilk etapta çevre illere, ikinci etapta da komşu ülkelere uçmayõ hedefliyoruz. Biz önümüzdeki dönem Konya Ticaret Odasõ olarak bunu gerçekleştireceğiz. - Peki, fuarcılık nasıl başladı? - Tanõtõm eksikliğimizi görüyordum. İstanbul’da fuarcõlõğõn gelişmekte olduğunu tespit ettim. Mutlaka Anadolu’da da gelişecekti. Bu tespitten sonra biz atak davrandõk. 1997’de fuar alanõnõn temelini atõp 1999’da açtõk. Şu anda yõlda 18-20 fuar yapõyoruz. Fuar alanõ arsa olarak 550 dönüm. Şu anda 30 bin metrekare kapalõ alanõmõz var. Uluslararasõ firmalara da açõlõyoruz. Şu anda Türkiye’nin iki en büyük fuarõ burada. Birisi Tarõm, ikincisi de Metal Makine Fuarõ. PORTRE SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU HÜSEYİN ÜZÜLMEZ Konya, 1957 doğumlu. Yükseköğrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde (AİTİA) yaptõ. 1979’da Ankara’da İmar ve İskân Bakanlõğõ’nda 8 aylõk devlet memuriyeti yaptõ. 1981’de iş hayatõna atõldõ. 2000’de TOBB yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Başkan yardõmcõlõğõ yaptõ. TOBB Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi... İslam Ülkeleri Odalar Birliği Başkanvekilliği görevini de yürütüyor. Son olarak da Konya Ticaret Odasõ Karatay Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanõ oldu. PORTRE Prof. Dr. MEHMET BABAOĞLU Konya, Höyük ilçesi, Põnarbaşõ köyü, 1965 doğumlu. Yükseköğrenimini Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yaptõ. 1989’da Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne araştõrma görevlisi olarak girdi. 1991’de master derecesini aldõktan sonra İngiltere’ye Nottingham Üniversitesi’ne giderek doktorasõnõ yaptõ. 1997’de Selçuk Üniversitesi’ne döndükten sonra Ziraat Fakültesi’nde 2000’de doçent, 2005’te profesör oldu. Hüseyin Üzülmez ‘Üniversitemiz mütevazõ görünümlü, ama alabildiğine gör- kemli, bilimsel açõdan alabildiğine doygun bir üniversite olu- yor. Beş yõl kadar önce üniversitenin vakfõnõ kurduk. İki buçuk yõl kadar önce YÖK’e başvurduk. 2009 Temmuz’da yasamõz çõktõ. Ekim ayõnda eğitime başlõyoruz.’ Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu ‘İngiltere’den döndüğümden beri kendimi adadõğõm bir konu var. O sõralar elime Rus yazar Grigoriy Petrov’un ‘Beyaz Zambaklar Ülkesinde’ isimli kitabõ geçmişti. Kitap beni çok et- kilemişti. Halk aydõnlarõnõn Finlandiya’nõn kalkõnmasõna, in- sanlarõn aydõnlanmasõna ne tür katkõda bulunduklarõ anlatõlõr.’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear