22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
NecatiTosuner iie KasırganınCözünden bir söyleşi.. 'Yenilginliğin ilacı umut' n Camze AKDEMİR -Y 1963 yılından bu yana Türk yazınında tartışılmaz bir ye- re sahîp oldu. Popüler oldu mu? Hayır... öyle çok sattı mı yapıtları? Tabii ki hayır? Tabi ki diyorum nedenini tahmin edersiniz... Okunur kitaplar mı yazmadı? Yaz- dı... Hem de nasıl... Ödül mü almadı? Aldı... Oykü, dene- me ve romanlarıyla pek çok ödüle değer görüldü. Hatta en yeni yapıtı Kasırganın Gözü ile de Attilâ ilhan Ro- man ödülü'nün sahibi oldu. Necati Tosuner ile yeniden basımı yapılan yapıtına iliş- kin bir söyleşi yapmamam düşünülemezdi... Bu benim 15 yıllık meslek hayatımda yaptığım 1000'inci söyleşim (o da sayabildiğim). Necati Tosuner ile dalya demek ne güzel. Tosuner'e özgü kısa- net yanıtlarla böylesine kontra. böylesine sahici ge- lisen bir söyleşiyle hem de.. Kasırganın Gözünöe kızlar, oğlanlar, adamlar, kadınlar, sokakta aynı, ayrı veya çap- raz yönlerde çetrefilli ya da sıradan öykülerine dogru adımlıyorlar hayatı E-5'in yamacından. Modası, ses'i, sus'u, us'u, es'i, pes'i, laf ı, söz'ü bambaşkaca "kahra- man" kişileri Tosuner'in. Söyleniveriyor gibi arkala- rından, yazarken de böyle sanki iç sesler, iç bağırışla- ra, iç hesaplasmalara, tart- malara, sağlamalara dönü- şüveriyor. Kasırga öncesi sessizliğin emareleri yapıtı böylece biçimliyor da bi- çimliyor. Sonra kasırganın gözünde açıveriyoruz göz- lerimizi, aslında ne kasırga- ların ortasında nasıl da ka- lakaldığımızı o an idrak ederek. "Damıtılmış sıkmtı burada" diye yazan yazarı bir kez daha zerre sıkılma- dan okuyarak. Necati Tosuner ile Kasırga- nın Gözü'nü konuştuk. SAYFA 18 apmayın yazar kişi, yapmayın Necati Bey... Unnulii azimle ey- vallah çckişiniz neden? Serzenişle soruyorum hayli kişisel yaztmntzdaki bu imgenin ;irtık yerleşik hal alan konuşlamşını... Yazın adına kuşkusuz şikâyet edcmeyiz ama yazar kişi aJına endişelenmek haddim olmasa da huyum diyeyim? - Birkaç yıl önce, Bşik Cini dergisin- den -hem roman, hem öykü yazıyorum diyc- bir soru yöneltmişlerdi bana: "Öl- dükten sonra rumancı olarak mı anıl- mak istersiniz, öykücü olarak mı?" Ben ne dedim, Gamze? "E, roman daha çok satıyor..." demedinı elbet. "Öykü, ro- mandan öncc gelir..." de demedim. IX'dim ki: "Oldükten sonra şöyle anıl- mak istcrinı: İyi adamdı. Kalemi de fe- na degildi." Sonra, Kasırganın Cîöziiya- yımlandı. Necati Tosuner'in dokuz öy- kü kitabından sonraki dördüncü roiııa- nı. Tam iki yılda yazdım o 70 sayfaJık kitabı. Her yazarın kendisiyle yarıştıgı- na inanırım ben. C) bakımdan yüzüm kara çıkmadı. Hem değı^ik, hem "Vay be! " dedırtıyor. Kanat'ıaki arkadaşla- rıın da özverıde IHIIUIHIU O kitabın çık- ması içiıı Kolay bir kıtap olmadı yani... Deıken, iyi yazılar çıktı kitapla il^ili. Ustclik Knsırganın (îöyiı ka/andı Attilâ Ilhan Roman Ödülıi'nıı Sevinçlerdcn sevinç begen! Sonra ne oldu? Sen ne biçim ya/.arMiı! 46 yıllık vazarsın.. Bir kitapçıva girıvorsıırı binlerce kitap var orada senin bir lek kitabın yok! Daha yenı çıkmış, yeni odııl ka/anmış, kitabın da yok... Bunalıma girdim, gerçekten. Ha, ödiıl parasını aldım. Herkes bunu soruyor. Aldını da, sevincin tadı yarım kTaldı. Tek satır yazamaz oldum. Sigara da eskidcn beri başımın bclası, biliyor- sıın. Bir yantlan da onunla uğraşıyorum. Bcnim akciğerlerin yapısı küçüktü hep, bir de içeriden küçülmeye başladı artık. Içsenı, içemiyorum. Bıraksam, 1}2 gün dayanabildim ancak. Aylar böyle geçi- yor. Kasırganın Gözü'mlcn sonra bir dııraksama, yazarlığım için beklenme- dik bir !}ey degil- di. lüger oraılan aşagı dü^meyecek bir şey yapacak- sam, ne yapacak- tım?.. Peki, baş- ka bir dalda çalı- şayını, bir çocuk kitabı olsun. Cîii- nışıgı'ndaki arka- daşlarıma anlat- tım kafamdaki dede-torunu. Be- ğendiler. I ladi otur yaz... Gel sen yaz! Yılbaşın- dan önce yeni bir bilgisayarım oldu. Yıllar sonra inter- net de -hah ha!- bağlattım ilk kez. Elimi sürmuyorıım. Bakışmıyoruz bile. 14 ay böyle geçti. Oysa benim yaşımda, daha da önemli bir süredir 14 ay. tş Bankası şimdi yeniılen bastı Kasır- f>anın Gözü'nü. Yeniden deneyeceğim sigarayı bırakmayı. Sonrasını da sonra düşüneccgim! "HER ŞEY KÖTÜYE DEĞİŞİYOR' - Direnci kireçlendiren yılgınlık, yü- rekte dikenlcnen ve "kanatınm haa!" tehdidinde bulunaduran çtban. naifve nadir yengiler, alaturka, şaşaalı ve hayli sık şeytani yenilgiler... "Damıtılmış sı- kıntı burada " diye yazıyorsunuz ya işte bu... Nedir bu duygu ve dürtünün, ya- zına azimle aksedişin 5 N IK'si? - Kasırganın Gözü'ne çahşırken, ro- man kahramanının bir adı vardı. Kafa sesi konuşmalardaki kendine seslenişin- den anlıyorduk adını. Sonra bunu çı- karttım. Yok, Necati'ye benziyor diye çıkartmadım, -öyle olsa başka ad takar- dım. Bir adı olmazsa, daha genelgeçer- lik kazanıyordu çünkü. "Örtük" ve "or- tada" olmasını istiyordum romanın. Da- ha çok "Balkondaki Adam" diye anıldı. tşte, yaşı altmışı birkaç basamak geç- miş, vc iğde çiçeğinin bildik kokusunun değiştiği kaygılarına kapılmış, umutsuz- luklara savrulan bir adam. Necati Tosu- ner'e benzemesinden kaçıntlmayan, ama ondan farklı olması roman gereği /orunlu olan bir adam... Bir de "Hitit Cîüzeli" var. Derindondurucııdu kardan adam saklami!,, yaz ortasında kar^ı komşu çocugıı sevindiriyor. Deprem ıle gelmiş geçmi%. Dcrs alan kim? ülmadık yerde patlıyor botnba. Insanın insana neler ettigi... I ler şey değişiyor. Kötüye değişiyor. Bir savaş var, kitapta, "Sedir ağacının Tanrısı kim?" diye sorulan. Bir ycnilginlik var. Ycnilmis, olmaktan daha katlanJmaz olan bin yenilgin- lik... Gittikçc kara- ran bir gelecek. Dür- bünün tersiyle bakıl- maya çalışılan bir ge- lecek ! - Kızlar, oğlanlar, adamlar, kadınlar, sokakta aynı, ayrı ve- ya çapraz yönlerde çetrefılli ya da sıra- Kasırganın Cûzü, Necati Tosuner'in dokuı öykü kitabından sonrakl dordüncü romanı. dnn nykiilerine dogru adımlıyor havatı /:-5'//ıyamaıından... Modnsı. ses'i, sus'u, us'u, cs'i, pes'i, lat'ı, söz'ü bam- baskaca "kahr.ıman " kişileri Tosu- ner'in... Söyleniveriyorgibı arkuların- dan, yazarken de böyle sanki iç sesler, iç bağırışlara, iç hesaplasmalara, tartma- lara, sağlamalara dönüşüveriyor... Sonra gözümüzü açıyor Kasırganın Cîözü... Ve diyor ki... - Anlatılan günlcrdc orası karlar altın da ama Kio'da karpuz zamanı. Karnaval coşkusu var. En önde giden göbeği gü- zel Samba Kızı niçin Cehennem'c girsin ki?.. Yani, başkasına ne zararı var?.. Başkasının Ccnnet'e gitmesine nasıl en- gel olsun ki?.. - Ilaysiyaset! Vaysiyaset! Yaşamm içini boşaltan organize mendcburlara seslenen satırlara gelirsek... Cehenne- min şişen kadrolarına Tosuner güzelle- meleri! Algısına takılanların kaçamadığı bir anaforun gözünden scsleniyor keli- meleriyazarın... lladiyanıldın deyin? - "Maksadını aşan ifade"ler kurnazlığı bunaltıyor gerçekten. Önceki yiyici ko- mitelere özlem dııyar oldum. Televizyo- nu da açmasam ne yapayım! En çok da kadınlara yazık olııyor. Sokaga çıkmak bile bir dünya nimetidir kimi yerlerde. Nasıl görülmez!.. - Hurdaya çıkmış, hirgram ycnilen- memiş, bir adım ilerlcmemiş kişiliklerin kömür karası isi, tozu, elindc nacakları! Numuneliğiy hepımiy öyle ya dn böyle kimimiz öndc kımımizgeride... En kla- siğinden bir soru olacak ama olsun, ne olacak bu toplumun bnli, nc olucdk bu gidişat? Tosuner yazını ne önerir mese- la bu konuda da? - tyiye gitmediğini görenler, görme- yenlere anlatacak. Kadınlara güvenmeyi çok istcrim bu konuda. Benim elimden gelen buydu: Kasırganın Gözü'nü yaz- mak. - Sürgünden seslenen bir yazarın tit- reşimi de algılanıyor yer yer dilinizde, hiçeminizdc... Kim gönüllü sürgün olsa da sürgün işte neresinden bakarsak ba- kaltm... } layırlısı yoktur yani... - Evet, kendi içine kapanmak da bir bakıma sürgün olmaktır. İkisinde de bir umudu çiçcklendirmek ve onu yaşat- mak gerekir. Yenilginliğin ilacı umut. - Kasırganın Gözü için, henim gibi öyle aman aman sosyal olmayı sevmedi- ğini pek iyi bildiğim yazarın dış yaşamı, roman kişilerini gözleyişi diyeccgim... Tül perde arkasında... Romanda da var o tül ele alınan hayatların tonuna asılı... Her şey hem net bem değil... - Evet, pek çıkmıyorum evden. Genç- ken, dışarılarda olmaya can atardım. Kahvede arkadaşlarla sabahlardtm, otel parası boşa gitmiş olurdıı. Şimdi ev ki- rası boşa gitmemiş oluyor... Evin per- desi arkasından bakıyor dcğil adam. Göz damlasını damlatıp çıkıyor balko- na. Ama dediğine benzeyen bir tül var sanki. Anlatılanın hem örtük, hem orta- da olmasını sağlayan... "Kasırganın Gözü" adı bile öyle. • gatnzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Kasırganın Gözü/ Necati Tosuner/ Türkiye lj Bankası Kültür Yaytnlan/ 66 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1053
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear