22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
H emen her gün birbi- rinden ilginç. oku- maya değer kitap- lar yayımlanıyor. Ne kadar çok zamanınız olsa da bu kitapları edinmek de oku- mak da mümkün değil. Ne kadar isteseniz de bazı ki- taplar öne çıkıyor, bazıları tüm değerlerlne karşın okuma listelerinde geriye düşüyor. Okunacak kitap- lar rafımda yine birbirin- den değerli kitaplar birikti. AVUNAMAYANLAR Kazuo ıshlguro Kazuo Ishiguro, 'l unutulmayacak ro- J manlara imza atan bir •"• yazar. Eserleri otuz İ • • dile çevrilmiş. Türk- çede de eserleri ya- yımlanmış. özellikle 1 ' geçtiğimiz yıllarda yayımlanan BeniAsla Bırakma (Yapı Kredi yay.) ilgi çekmişti. Ro- man Time dergisinin ingilizce yazılmış en iyi 100 roman listesıne de girmişti. Roza Hak- men'in çevirisiyle Türkçede yayımlanan Avunamayanlar üa (Ekim 2009, Yapı Kredi Yay.) beğeni toplayan romanlarından. Avu- namayanlar, New Yorker dergisi tarafından yüz yıl sonra bile okunacak romanlardan seçilmiş. Dergilerin birbirinden ilginç listele- rini bir kenara koyarsak, okuyanlar hiç bit- mesin istedik diyorlar. 540 sayfalık roman bir düş alemi yaratıyormuş. Konusu da ol- dukça ilginç; "Dünyaca ünlü piyanıst Ryder, önemli bir konser vermek için isimsiz bir Avrupa şehrine gelir. Birkaç gün sonra sah- neye çıkacağını bilse de, bundan başka hiç- bir şey hatırlayamaz; karşılaştığı herkesin niçin ondan bir şeyler istediğini, çok uzak olması gereken yerlere nasıl hemen ulaşı- verdiğini, saatler sürmesi gereken bir soh- beti üç dakikalık asansör yolculuğuna nasıl ! sığdırdığını anlayamaz. Kendini olaylara ve ! çevresindeki insanlara teslim eden belleksiz piyanist, geçmişin ve geleceğin kınlgan bir ! şimdiki anda çakıştığı sürreal bir dünyaya | savrulur. Çok geçmeden, yaklaşan konser gecesinin hayatının en önemli performansı : olduğunu fark edecektir." ! SAYFA 12 kuduğum Kitaplar METİNCCUU. Okunacak kitaplar PLATANOV'UN KEŞFİ Devrim sonrası Rus edebiyatının en önemli isimlerinden sayılan An- drey Platonov'un eserleri peşpeşe Türkçeye çevri- liyor. 1889doğumluAn- drey Platonoviç Platonov bir işçi ailesinin çocuğu. Dökümcülük ve tornacılık yapmış. Kızıl Ordu'ya gir- miş, savaşmış. Sonra üniversiteyi bitirmiş, elektrik mühendisi ol- muş. 1918 yılında yazmaya başlayan Plato- nov, Gorki'nin dikkatini çekince parlak bir başlangıç yapmış ama eserleri rejim karşıtı bulununca ilk kitaplarından sonra yayımlan- ma olanağı bulamamış. 1951 'de tüberkü- lozdan öldüğünde bilinmeyen bir yazarmış. 1980'lerin sonuna dek yasaklı kalmış. KGB arşivinin kısmen halka açılmasıylâ birlikte tamanlanmamış iki romanı arşivlerde bu- lunmuş ve Platonov tekrar hatırlanıp yayım- lanmaya başlamış. Platonov işlediği konuların yanında sıra- dışı karakterleri, varoluşçu yaklaşımları ve absürdleşebilen gerçekçi anlatımı ile ilgi çekiyor. Sel Yayınlan'ndan çıkan Can adlı uzun öyküsü ile tanımıştık Platonov'u. Can'da gerçeküstülükle gerçeğin iç içe geçtiğı bir anlatımla açlıktan kırılan yoksul çöl halkının hayatta kalma mücadelesinde Sovyet ekonomi politikalarının bir eleştirisi- ni yapıyordu. Can'\ Turkuvaz Kitap'tan ya- yımlanan, köyde özel mülkün tasfiye edilişi üzerinden bir ideolojinin peşinden sorgusuz sualsiz gidenleri anlattığı Çukur izlemişti. Metis geçtiğimiz yıl çok sayıda öyküsü ara- sından seçilmiş dokuz öyküden oluşan Dö- nüş'ü yayımlamıştı. Yirminci yüzyılın ilkyarı- sında geçen öyküler, büyük devrim ve sa- vaşlara tanık olmuş bu dönemin çalkantılı yaşantısını yansıtıyormuş. Yoksulluk ve aç- lığın, acı ve zulmün kol gezdiği bir dünya- daki olumsuz koşulların gücünü yadsıma- dan umudu, sevgiyi ve her şeye rağmen mutlu olma azmini öne çıkarıyormuş. Geçtiğimiz aylarda Günay Çetao Kızılır- mak'ın çevirisi ile yayımlanan komünizmin felsefi romanı olarak değerlendirilen Çeven- guf da sosyalizmin ütopyasına inanan ve bu uğurda kendini körü körüne feda eden idealistlerin dramı anlatılıyormuş. Sovyetler Birliği'nin ilk yıllarında bir grup devrimcinin komünizmi tek hamlede kurmaya niyetlen- diği bir ücra kasabaymış Çevengur. "Burju- valar, "yarı-burjuvalar" ve karşıdevrimciler (mezarlarına gönderılmek suretiyle) saf dışı bırakılmış, mülkiyet feshedilmiş, yaşamak için çalışıp didinmeye son verilmiş, toprağı işleme görevi "evrensel proleter" ilan edilen güneşe bırakılmış, sömürünün olmadığı bir hayat başlamıştır bundan böyle Çeven- gur'da. Ve bu emeksiz, amaçsız, belirsiz hayat pek çok komik ve trajikomik olaya gebedir" diye tanıtılıyor kitap. Platonov, hem işlediği konular açısından hem de an- latımıyla ilgiye değer bir yazar. Neredeyse tüm eserleri de Türkçeye kazandırılmış, şimdi sıra iyi edebiyatın peşindeki okurda. EDVVARD W. SAİD'İN ELESTİRMENLİĞI Oryantalizm ve Filistin sorunu hakkındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Edvvard W. Said'in edebiyat eğitimi aldığı, akademik çalışmala- rının edebiyat eleştirisi alanında yoğunlaştığı Türkiye'de pek bilinmez. Edebiyat eleştirisi alanında en önemli çalışması sayılan Baş- langıçlar geçtiğimiz yıl aralık ayında Ferit Burak Aydar çevirisi ile Metis'ten yayımlan- dı. Said, Başlangıçlafda "Milton, Hopkins, Wordsworth gibi büyük şairler ile, Dickens, Hardy, Conrad, Mann, Proust gibi romancı- ların eseıierini, özellikle Vico, Auerbach ve Foucault'dan hareketle geliştirdiğı kendıne özgü kuramsal perspektiften okuyarak, bir eser yazmaya "başlama"nın filolojik, felsefi, psikolojik ve tarihsel boyutlarını analiz edi- yor"muş. Said kitabın girişinde şöyle diyor: "Eleştiri başlamayı ve yeniden başlamayı sü- rekli tekrar tekrar deneyimlemeyi sağlar ve gücü de otorite yaratmak ya da ortodoksi üretmekten değil, aksine zorlayıcı olmayan ve komünal amaçlara sahip özbilinçli ve yer- leşik faaliyeti teşvik etmekten gelir." Said'in Türkçeye kazandırılan yeni bir edebiyat çalışmasını da yine Ferit Burak Ay- dar çevirisi ile Agora Kitaplığı yayımladı. Jo- seph Conrad ve Otobiyografide Kurmaca, Said'in doktora çalışmasının gözden geçiri- lip kitaplaştırılmış hali. Conrad, Said'in çe- kim alanında kaldığı yazarlardanmış. Said'in özdeşleşebileceği bir hayat hikâyesi var Conrad'ın, ha- yat hikâyelerinde benzer- likler görülüyor. "Ikisi de yabancı ya da sömürge egemenliğinin boyunduruğu altında doğmuş ve yetişmişlerdi. Ikisi de anavatanlarından sürülmüş yazarlar olarak eserlerınde kendi anadilleri dışında bir dil kullanmışlardı." Sa- id, Conrad'ın kısa hikâyeleri ile mektuplan- nın birbirjeriyle yakın ilişkisinden yola çıkıp Conrad'ın edebi gücünü inceliyormuş. GOCOL VE SAND Iş Bankası Yayınlan'nın Hasan Âli Yücel Klasikler dizisi birbirinden değerli klasiklerin iyi çevirileri ile hızla gelişmeye devam edi- yor. Bir okur olarak bu hıza yetişmek müm- kün değil. Okuma listeme eklediğim son iki kitaplan Nikolay Vasilyeviç Gogol'ün BirDe- linin Anı Defteri adıyla yeniden yayımlanan öykü derlemesi ve George Sand'ın Therese ve LaurentL Mazlum Beyhan çevirisiyle yayımlanan Gogol'ün Bir Delinin Anı Defterinde büyük ustanın Palto, Burun, Neva Bulvarı, Portre, Fayton ve tabii kitaba adını veren Bir Delinin Anı Defteri adlı öyküleri derlenmiş. George Sand, ülkemizde yaşamöyküsüyle ve aşklarıyla ilgi çekse de yapıtlan pek okunmayan bir yazar. Oysa sırf hayat hikâ- yesinı anlamak ıçın bile eserleri okunmaya değer. "Hayatta tek mutluluk, sevmek ve sevilmek değildir" sözû vecize haline gelen Sand eserlerinin otobiyografikliği ile de tanı- nıyor. Sand onlarca romana imza atmış, bunlardan bazıları da sinemaya uyarlanmış. George Sand Therese ve Laurentde ünlü şairlerden Alfred de Musset'le yaşadığı yak- laşık üç yıl süren aşkı konu edinmiş. MARCEL SCHVVOBU TANIMAK Yapı Kredi Yayınlan'nın Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi, Hasan Âli Yücel Kla- sikler dizisine göre daha yavaş ilerlese de birbirinden ilginç yapıtlarla ilgimizi çekmeye devam ediyor. Marcel Schvvob, adını ilk kez duyduğumuz bir yazar. 1867 yılında Fran- sa'nın lle-de-France bölgesinde, Chavil- le'de doğmuş. Yazarlığa dergilerde yayımlanan öyküleri ile başlamış. 1890'larda art arda romanlan yayımlanmış. 1894'de hastalanıp geçirdiği ameliyat sonrasında sakat kalmış ve yazar- lığı olumsuz etkilenmiş. Borges, Schvvob'u yirmi birinci yüzyıl edebiyatının yıldızı ilan etmiş. Klasik Yunan ve Latin edebiyatlan hakkında derin bilgisiyle döneminde hay- ranlık uyandırmış bir yazar. Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar dizisinde Aykut Derman çe- virisi ile çıkan Üç Roman'da Altın Maskeli Kral, Düşsel Yaşamlarve Monelle'in Kitabı adlı, başyapıtları da sayılan üç kısa anlatısı yer alıyor. Tanıtım yazısında "sanat ile ger- çek arayışının uzlaşmasının yazarı, toplum dışında kalanların diline ve tarihine meraklı, gerçek okurun yazar kadar metni kurduğu- na inanan, ölçüleri belirli edebiyatta çok bi- lindik ama aynı zamanda eşi benzeri bulun- mayan, insana dair açık bir alan oluşturdu- ğu" belirtiliyor. • C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1053
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear