Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  sabah gazetelerde Çankaya daki AKP linin ve de  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ın  söylediklerini okuduğunuzda herhalde  gözlerinize inanamadınız.  Zira bir değil, iki gün değil en az bir yıldır belki  bin, belki on bin köşe yazısı, hukukçuların  evrensel hukuktan söz eden yorumları, bu  memlekette geciken adaletten yakındı.  Söz ve düşünce özgürlüğünü ancak Silivri nin  dört duvarı arasında mahkeme heyetine karşı  kullandığın zamanları bırakalım bir yana, geciken  adaletin zaten bu ülkede yaşamadığını    çok daha önemli kimi gerçekleri söylediğin  zaman dışarıdaki kulaklar sağırdı, sağır!  Bu ülkeyi A dan Z ye yönetenlerden tek bir  Allah ın kulu; Silivri de iki yıldır yatanların   tutukluluğun fiili mahkumiyete dönüşmemesi  gerektiğini  içeren haykırışlarını işitmedi.  Hadi diyelim ki Silivri deki haykırışlar  mapushanenin dört duvarını aşamadı.  Ya bu konuda gazetelerdeki yazıları, haberleri,  TV lerdeki açık oturumları da mı izlemediler?  Hukuka aykırı, insan haklarına aykırı  uygulamaları izleyenlerden de mi dinlemediler?  Ayları yılları böyle devirdik.  1 Ekim günü rüzg r sanki poyrazdan lodosa  dönüştü.  Yükseklere dokunacağı için yine davalık  olmayacağımızı bilsem; isim de vereceğim.  Kimilerinin başına saksı düştü galiba, dünyaları,  görüşleri birden değişti diyeceğim.  Ama diyebileceğim şu: Çankaya daki AKP lide  son on beş gündür değişim gözleniyor. Şu sıralar  tarafsız.  AKP nin değil de bütün ülkenin  Cumhurbaşkanı olduğunu anımsamış görünüyor,  görünmeye çalışıyor...  Aylardır davulu çalınan şu cümleyi, TBMM nin  yeni yıl çalışmalarına başladığı gün, 1 Ekim günü  söyledi:   Gecikmelerin sebebi ne olursa olsun,  tutukluluğun fiili bir mahkumiyet durumuna  dönüştürülmemesi gerekir    Bir adım daha attı:  Geç tecelli eden adaletin  adaletsizlikten farklı olmadığı anlayışı ile yasal  düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem  taşımaktadır  da dedi.  Bu sözlere hayırlara vesile olur inşallahhhh  desek mi acaba?  İkinci hamle Başbakan Yardımcısı Bülent  Arınç tan geldi.  Gazeteler Arınç ın kimi gevezeliklerini kocaman  başlıklarla özene bezene gösterirler. Ne ki Silivri  üzerine, basın üzerine son sözlerini nedense ıska  geçtiler.  Hürriyet te görmüş olmalısın. Arınç, Babı li  şenliklerinde şöyle konuşmuş:   Gazeteciler cezaevlerine girmemeli. Yanlış da  yapsalar bu yanlışlarının karşılığını suç unsuru  tamam olduğu zaman gerekli para cezasına  dönüştürecek bir cezayla karşılanmalıdır  diyor.  Bu sözlerin sahibi Sarı Çizmeli Mehmet Ağa  değil. Cumhurbaşkanı nın ve Başbakan ın   ağabeyi , üstelik Türkiye Cumhuriyeti  hükümetinin Başbakan Yardımcısı. Üstüne üstlük  hukukçu da!  Bu şaşırtıcı açıklamalarından sonra  Gazeteci  arkadaşlarımızın, yazarlarımızın cezaevlerinde  bulunmasından, onların mahkemelere abone  edilmesinden fevkalade üzgünüz  demez mi?  Vay canına: Gazeteciler içeride olmasın. Amma  da üzgün ha!  Yoksa umut dağın ardından ovaya iniyor mu  ne?  Beklenmedik bir anda Çankaya daki,   Tutukluluk süreleri mahkumiyete dönüşmemeli   diye gürlüyor.  Başbakan Yardımcısı,  Gazeteciler cezaevine  girmemeli  diyor.  Hatta gazetecinin, yazarın şayet suçu  kesinleşirse hapis yerine para cezasına  çarptırılmasını öngörüyor.  Bir de ipucu veriyor:  Biz  diyor:  İfade  özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmak  istiyoruz.   Öyleyse? Ne duruyorsunuz? İşte Meclis,  çalışmalarına başladı. Tabii görüşlerinizi  Başbakan paylaşıyorsa hadi bakalım...  Davranın.  Yasalarda gereken düzenlemeleri yaparak  Silivri de yatan arkadaşlarımıza uygulanan  hukuksuzluğa bir son verin...  Tutukluluk süreleri çoktan mahkumiyete  dönüşen gazetecilerin tahliyelerini sağlayın!  Hiç değilse sekiz yılda bir kez sevineceğimiz,  övüneceğimiz, haklı bulacağımız bir icraatta  bulunun ya vu!  SAYFA 3 EK M 2010 PAZARCUMHUR YET  8 HABERLERİN DEVAMI  TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Ekim  Oslo Y 8  Helsinki PB 14  StockholmPB 13  Londra Y 18  AmsterdamPB 20  Brüksel PB 21  Paris Y 21  Bonn PB 22  Münih PB 21  Berlin PB 18  BudapeştePB 17  Madrid Y 23  Viyana PB 16  Belgrad PB 20  Sofya PB 19  Roma PB 23  Atina Y 23  Zürih PB 21  Moskova B 6  Aşkabat B 30  Taşkent B 32  Baku PB 23  Bişkek PB 26  Tiflis Y 21  Kahire A 37  Şam A 34  İstanbul Y 21  Edirne B 21  Kocaeli Y 20  Çanakkale PB 21  İzmir B 26  Manisa B 25  Denizli B 25  Zonguldak Y 22  Sinop Y 19  Samsun Y 20  Trabzon Y 21  Giresun Y 20  Ankara PB 22  Eskişehir PB 20  Konya PB 23  Sıvas Y 21  Antalya B 29  Adana Y 31  Mersin PB 30  Diyarbakır Y 28  Şanlıurfa Y 28  Mardin Y 28  Siirt Y 27  Hakk ri Y 21  Van Y 17  Kars Y 17  Ülkenin geneli  parçalı bulutlu, Mar  mara nın kuzey ve  doğusu, İç Anado  lu nun doğusu, Do  ğu Akdeniz, Kara  deniz, Doğu ve Gü  neydoğu Anadolu  sağanak ve gök gü  rültülü sağanak ge  çecek. Denizlerde  durum: Batı ve Or  ta Karadeniz ile  Marmara ve Ege de  fırtınamsı rüzg r  bekleniyor.  Eski aşk şiirleri gelir kimi  akşamlar aklıma... Günebakanlar,  sonbaharla birlikte açan  kasımpatılar...  Beyaz ölü duvarlar ve sessizlik.  Egio Gonçalves in dizeleriyle  avunurum ben böyle  akşamlarda...  Sonbahar ayı sokaklarda  parlarken, geçmiş zaman mektuplarını  okurum.  Esen rüzg rların kışa hazırlandığını  anlarım.  Sokaklar yaralar beni. O daracık yollar.  Faili meçhul cinayetler. Yitip giden aşklar.  İşkenceler ve hapislik günleri.  Ve yarım kalmış bir şiir:   Senin yansızlığını kullanıyorum,  ince yüzünü, duru güzelliğini  kapılar önünde yol gözleyenlere  kuşatma haberlerini iletmek için.   Annemin anlattığı masallar gibidir  yaşam...   Çektiğimiz acıları anlatırsın onlara  saçlarımızı ağartan güç günleri;  duygularımızı anlatırsın, söylersin  saçlarına sakladığımız sözleri.   Duvarlar boyunca kapılar çarpılır... Bir  yürek dolaşır dünya üzerinde... Su  saydamlığındaki dağlar sessiz,  aydınlıktır.  Kapalı ufuklara doğru yürürüm...  Saçlarını rüzg ra vermiş kızlar, gözleri  kıpır kıpır ışıldayan çocuklar görürüm.  Sevmenin tam orta yerindeyimdir!  Yol üzerinde yürüyen tutukluların zincir  şıkırtıları, kuşların şarkısı, ormanın  ıslaklığı...  Bana zindanları anımsatır birden!  Rengin ahengiyle sesin ahengi  birleşir, bir kadının bakışlarında...  Yıllar ne çabuk akıp gitmiştir böyle!  Aklıma Nazik el Melaike nin dizeleri  gelir tam bu anda... Bağdat ın işgali,  misket bombaları... Yanan çocuklar,  kadınlar, erkekler...  Bir şarkı duyulur uzaktan..  Hüzünlü!   Akşam geçip gitti ve nerdeyse  kayboldu ayın yüzü.  Yazık! İkinci akşam da birinciye  eklenmek üzere.  İşte, gözlerimizin önünde sona eriyor  mutluluk.  Sen gelmedin ve yitirdik seni,  Öteki dileklerimizle birlikte.  Sen yoksun, yerin boş kaldı.  Darmadağın olmuş bizler soluğumuzu  kesip,  Sabırsız ve sıkıntılı, sorup durduk  gelmeyen ziyaretçiyi.   Sahranın derin hayatında, kumun  alevinin üzerinde... Bir aşk masalı başlar  hiç beklenmedik bir sabahta...  Yüreğinde nehrin kayalık çemberi  ıssız çöldedir artık.  Kayalıklar aldanır o ince görünüşlü  resmine...  Düş donar o zehirli dalgalarda...  Elini uzatsan yakalayacaksındır  umudu.  Avuçlarınızın içinde hiç kirlenmemiş  tutkular, aşklar.  Ve bir veda mesajı:   Sessizce ayaklanır kalbimde başlangıcı  yaranın derin... Yuvasında yanıp söner  benimle ayın altında... Ben tek başıma  çeker giderim... Gülen saçları, pırıldayan  bir filizi geride bıraksam bile...   Bağdat kuşatılmıştır bu sırada... O aşk  bitmiştir ölümle...  Sevdanın güneşle buluştuğu yerde,  sessiz çiçekli bir bahçede.  Misket bombalarını sizler  televizyonlarda bir film gibi izlerken...  Saat kaç bilmiyorum...  Bir bozkır akşamındayım...  Ankara sessizce soluyor sonbaharı.  Ben o şarkıyı dinliyorum:   Garip bir gün bitti  Uğraşıp ve bitti kötülüklerle  Anılarım  Birazı kalsa avuçlarımda bitti işte  Başka bir anının nağmesi akar  benliğimin derinliğinde  İşte ağıtım avuçlarımın içinde  boşaldı  Hayatım, anılarım, gençlik  günlerim de  Kayboldu vadinin akarsuyunda  İçinde sisin  Hayatımda kayıp bir gündü  karşılaştığım  Bütün coşkun sevinçle  Terleyen anılarımın yanında  Konuşulan gençliğim  Binlerce saat üstünde içinde bitti sisin  Gecenin bitiminde toz lekesi gibi  geçmişim.   Gözlerin parlaklığı dökülüyor siyah bir  sayfanın üzerine.  Yüreğim boşalmaz karanlıkta, şiiri  hüzünde buldum çünkü...  Tıpkı Herbet gibi:   Savaşlardan konuşuyordum  zindanlardan, gemilerden  öldüren  öldürülen kahramanlardan  ve unuttum onu  .........  Deniz fırtınasından konuşuyordum  çöken duvarlardan  yanan buğdaydan  devrilen tepelerden  ve unuttum ılgını   Paramparça heceler, zamanın duran  saati.  Şimdi seyrediyorum ölümünü  kelimelerin.  Havanın havaya çarparken çıkardığı  sesin yankısını duyuyorum bir ara...  Gözlerimi yumuyorum.  Sahranın derin hayatında, kumun  alevi üzerinde. Oysa kokusu ve ışıltısı,  şehir ki tepeler arasında.  Yeni bir günü bekliyor...  Kalıcı bir anın, bir sevdanın, adı  konulmayan bir şiirin.  Rüzg rın ıslığını, sararmış yapraklar  arasında dinlerken yazdığım bu yazının...  Bilmem anlatabildim mi insanlık için  olduğunu...  POLİTİKA GÜNLÜĞÜ  HİKMET ÇETİNKAYA  Derin Bir Yara...  hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr  Faks numaramız: 0212 343 72 69  AYDINLANMA  EMRE KONGAR  Silivri Üzerine  Çeşitlemeler   Mevsimler doğada mıdır   Yoksa insanın içinde mi?  Türkiye ye sonbahar geldi   Silivri ise sürekli olarak kışın dondurucu  soğuğunu, yazın bunaltıcı sıcağını, sonbaharın  hüznünü ve ilkbaharın umudunu yaşıyor!  Ey vicdan neredesin   Nerede saklanıyorsun?  Kürsülerde mi   Hücrelerde mi?  Zulüm,  Devlet benim  diyebilen  zalimlerindir!  Cemaat sempatizanı   İstihbarat görevlisi   Sol terör örgütü yardakçısı   Dünün kahramanı   Bugünün haini   Dünün zalimi   Bugünün mazlumu   Dünün soğukkanlı işkencecisi   Bugünün kendini sorgulayan bilge yazarı   Hepsi aynı kişi mi?  Ey siyaset neredesin?  Meclis te mi   Kürsüde mi   Hücrede mi?  Av ve avcı   Avlayanla, avlanan   Aynı tuzakta   Aynı kapana sıkışmış!  Düzenin kapanıdır bu   Av ile avcıya   Her an yer değiştirten düzenin!  Kürsüde çarmıha gerilmek   Vicdanlarda çarmıha gerilmek!  Kürsüde aklanmak   Vicdanlarda aklanmak!  Kürsüde olmak   Hücrede olmak!  Vay o ülkenin haline ki   Vicdan kürsülerin aydınlığından kaçar   Hücrelerin karanlığına sığınır!  Adam olmak mı   Piyon olmak mı   İşte bütün sorun bu!   İleri demokraside  tutuklu olmak   Normal demokraside özgür olmak!  Binlerce insanı eğitmek   Binlerce hayat kurtarmak   Binlerce kez  Ben niçin tutukluyum  diye  sormak!  İktidar:  Bitmeyen tükenmeyen hırs   Bu hırs uğruna bitirilen, tüketilen yaşamlar   Zulüm.  İktidardan geriye kalan   Kan, gözyaşı ve lanet!  Ya sonra   Ya en sonunda?  Para, ün, şan, şöhret hırsı   Bu hırs uğruna satılan ruhlar   Satılan kalemler   Satılan vicdanlar!  Ya sonra   En sonunda?  Umut   O sihirli duygu   İnsan yaşadıkça var olacaktır!  Demokrasi ve adalet umudu   Daima!  İçerdeki ve dışardaki sevgili okurlarıma hayırlı  pazarlar diliyorum   ekongar@cumhuriyet.com.tr  www.kongar.org  Tutuklanan SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ın avukatı Tuncer isyan etti  Tüm Öğretim Elemanları  Derneği  TÜMÖD , Başkent  Üniversitesi Kurucu Rektö  rü Prof. Dr. Mehmet Haberal ve eski Malatya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hil  mioğlu başta olmak üzere Ergenekon operasyonlarında gözaltına alınan ve tutukla  nan akademisyenlere destek verdi. Haberal ve Hilmioğlu nun tedavi gördükleri İs  tanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü önünde toplanan TÜMÖD üyeleri,  Siliv  ri deki hocalarımız onurumuzdur  pankartı açtı. TÜMÖD İstanbul Şube Başkanı Prof.  Tolga Yarman, adalete, saygı duyduklarını ancak geciken adaletin adil olmaktan çı  kıp zulme dönüşmesinden de acı duyduklarını dile getirdi.  Fotoğraf: VEDAT ARIK   TÜMÖD den destek  Haber Merkezi  Eski Genel Başkan Numan  Kurtulmuş un yargı kararıyla kongreye kadar  kayyuma devredilen Saadet Partisi  SP  Genel  Başkanlığı ndan istifa etmesinin ardından parti  çizgisine yakın yayın yapan Milli Gazete de isti  falar yaşandı. Gazetenin Genel Yayın Müdürü  Necdet Kutsal ve ekibi gazete ile yollarını ayırdı.  Milli Gazetede ki istifalarda, SP yi kontrol altı  na alan eski başbakanlardan Necmettin  Erbakan ın gazetedeki denetemini pekiştirmesi  nin etkili olduğu bildirildi. Yeni parti kurması  beklenen Kurtulmuş ve ekibinin yeni bir gazete  çıkarmak için çalışma yürüttükleri bildirildi.  11 Bakan Suriye de  ANKARA  Cumhuriyet Bürosu   Türkiye  ve Suriye arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik  İşbirliği Toplantısı nın ikincisi Suriye nin Lazki  ye kentinde bugün gerçekleştirilecek. Toplantıya  devlet bakanları; Hayati Yazıcı, Cevdet Yılmaz,  Zafer Çağlayan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davu  toğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner  Yıldız, Bayındırlık Bakanı Mustafa Demir, Sa  vunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Be  şir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve  Tarım Bakanı Mehdi Eker, Çevre ve Orman Ba  kanı Veysel Eroğlu başta olmak üzere 11 bakan  katılacak. Toplantıda Asi Nehri üzerinde inşa  edilecek olan Dostluk Barajı konuşulacak.   Gizlilik ihlal edildi HÜLYA KESKİN  Tutuklanan Sosyalist Demokrasi Partisi   SDP  Genel Başkanı Rıdvan Turan ın avu  katı Gülizar Tuncer,  Soruşturmada gizli  lik kararı var, biz avukat olduğumuz halde  begelere ulaşamıyoruz ama emniyet görev  lileri tüm bilgileri yandaş medyaya servis  ediyor. Teşhir ve karalama kampanyasının  yapıldığı bir soruşturma yürütülüyor  de  di. Devrimci Kararg h Örgütü operasyonu  kapsamında tutuklanan Necdet Kılıç ın avu  katı Mevlüt Ceylan ise  Kılıç ın Avcı ile ar  kadaş olduğu doğru ama ne SDP ile ne ör  güt ile bağlantısı var. Kılıç, Avcı nın bu ha  le getirilmesi için tutuklandı. Tüm bu olan  lar yukarıdan, tepeden inme bir bağlantı  gibi görünüyor  diye konuştu.  Tuncer, bazı medya kuruluşlarında yer alan  haberlerle soruşturmanın gizliliğinin ihlal  edildiğini belirtti.  Müvekkilim hakkında  teşhir ve karalama kampanyası yürütülü  yor  değerlendirmesi yapan Tuncer,  Avukat  olduğum halde emniyet ifadesi tutanakları  bana bile verilmedi. Ama gazetelere bunlar  çarşaf çarşaf verildi. Terörle mücadele  ekipleri bunları nasıl veriyor, savcılık bu  duruma nasıl izin veriyor? Soruşturma ile  ilgili, emniyet görevlileri resmen bir klip,  resmen bir kısa film hazırlamış. Bu görün  tülerde iddia edilen eylemler gösteriliyor.  Ve bu basına dağıtılmış, inanılmaz bir teş  hir var. Bana müvekkilim susma hakkını  kullandı diye tutanak verilmedi. Müveki  lim yasal olan susma hakkını kullandı diye  cezalandırılıyor. İnanılmaz bir hak ihlali  yaşanıyor  dedi.   Tutuklamalar yasal değil   Turan ın 15 yıldır genel başkanlık görevini  yürüttüğünü tebligat yolladığı takdirde ifade  vermeye muhakkak geleceğini belirten Tun  cer, bu durumun bilinmesine karşın müvekili  nin ve parti üyelerinin evlerinin basıldığını  söyledi. Tuncer,  Soruşturmayı yürüten  savcı ve emniyet görevlileri hakkında suç  duyurusunda bulunacağız. Bu bir toplu ce  zalandırma. Ne gözaltı ne tutuklamaların  hiçbir yasal dayanağı yok   diye konuştu.  Avukat Ceylan ise basında yer alan haberle  rin çoğunun gerçekdışı olduğunu vurulayarak,   Soruşturma gizli, bizim bigimiz yok ama  herkes herşeyi biliyor  dedi.  15 milyonluk kart vurgunu  İstanbul Haber Servisi  ATM lere koy  dukları kart kopyalama cihazları ile müşte  rilerin kimlik ve hesap bilgilerinin ele ge  çirdiği belirlenen 16 kişi gözaltına alındı.  Bazı banka müşterilerinin bilgileri dışın  da hesaplarından para çekildiği ihbarları üze  rine harekete geçen bilişim polisleri soruş  turma başlattı. ATM kameralarını incele  meye alan polis şüphelileri belirledi.  İstanbul, İzmir ve Antalya da yaklaşık 15  adrese düzenlenen eşzamanlı baskınlarda 16  kişi gözaltına alındı. Aralarında 3 Bulga  ristan vatandaşının da bulunduğu şüpheli  lilerin ev ve işyerlerindeki bilgisayarların  da 30 bin kişinin kredi ve bankamatik kar  tı bilgileri ele geçirildi.  Rus hackerlerden bilgi  Şüphelilerin bu kartların bazılarından pa  ra çektiği bazılarıyla ise sahte kartlar ha  zırladıkları ve bu yolla yaklaşık 15 milyon  TL lik vurgun yaptıkları öğrenildi. Şüphe  lilerin ayrıca anlaştıkları Rus hackerlerdan  da kart bilgilerini satın aldığı tespit edildi.  ATM LERE CİHAZ KOYUP 30 BİN KİŞİYİ DOLANDIRDILAR  Milli Gazete de  toplu istifa   CMYB  C M Y B  GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK  Baştarafı 1. Sayfada  sabah gazetelerde Çankaya daki AKP linin ve de  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ın  söylediklerini okuduğunuzda herhalde  gözlerinize inanamadınız.  Zira bir değil, iki gün değil en az bir yıldır belki  bin, belki on bin köşe yazısı, hukukçuların  evrensel hukuktan söz eden yorumları, bu  memlekette geciken adaletten yakındı.  Söz ve düşünce özgürlüğünü ancak Silivri nin  dört duvarı arasında mahkeme heyetine karşı  kullandığın zamanları bırakalım bir yana, geciken  adaletin zaten bu ülkede yaşamadığını    çok daha önemli kimi gerçekleri söylediğin  zaman dışarıdaki kulaklar sağırdı, sağır!  Bu ülkeyi A dan Z ye yönetenlerden tek bir  Allah ın kulu; Silivri de iki yıldır yatanların   tutukluluğun fiili mahkumiyete dönüşmemesi  gerektiğini  içeren haykırışlarını işitmedi.  Hadi diyelim ki Silivri deki haykırışlar  mapushanenin dört duvarını aşamadı.  Ya bu konuda gazetelerdeki yazıları, haberleri,  TV lerdeki açık oturumları da mı izlemediler?  Hukuka aykırı, insan haklarına aykırı  uygulamaları izleyenlerden de mi dinlemediler?  Ayları yılları böyle devirdik.  1 Ekim günü rüzg r sanki poyrazdan lodosa  dönüştü.  Yükseklere dokunacağı için yine davalık  olmayacağımızı bilsem; isim de vereceğim.  Kimilerinin başına saksı düştü galiba, dünyaları,  görüşleri birden değişti diyeceğim.  Ama diyebileceğim şu: Çankaya daki AKP lide  son on beş gündür değişim gözleniyor. Şu sıralar  tarafsız.  AKP nin değil de bütün ülkenin  Cumhurbaşkanı olduğunu anımsamış görünüyor,  görünmeye çalışıyor...  Aylardır davulu çalınan şu cümleyi, TBMM nin  yeni yıl çalışmalarına başladığı gün, 1 Ekim günü  söyledi:   Gecikmelerin sebebi ne olursa olsun,  tutukluluğun fiili bir mahkumiyet durumuna  dönüştürülmemesi gerekir    Bir adım daha attı:  G
            
    
