29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 3 EK M 2010 PAZAR 22 KÜLTÜR Mardin Kent Müzesi ne 1 yılda 100 bin ziyaretçi Kültür Servisi Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi , 1 Ekim de birinci yılını geride bıraktı. Mardin in kentsel oluşumu ve yaşam biçimini, toplulukların aralarındaki bağları ve bunların töre, dil ve kültür niteliklerini gösteren eserlerin sergilendiği müze, 1 yılda 100 binden fazla kişi tarafından ziyaret edildi. Nobel Edebiyat Ödülü 7 Ekim de sahibini buluyor Kültür Servisi 2010 Nobel Edebiyat Ödülü nü almaya hak kazanan isim, 7 Ekim de açıklanacak. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi nden yapılan açıklamaya göre, 5 Ekim de fizik dalında, 6 Ekim de kimya, 7 Ekim de edebiyat, 11 Ekim de de ekonomi alanında ödülü kazananlar belli olacak. Barış ödülünü almaya hak kazananlar ise daha sonra belli olacak. Nobel Edebiyat Ödülü nü geçen sene Romanya asıllı Alman yazar Herta Müller almıştı. Yenilikçi cazın sesi Kültür Servisi Postmodern caz müziğinin 40 yıllık sesi, Instant Composer s Pool Orchestra ICP 20. Akbank Caz Festivali kapsamında bu akşam saat 19.00 da piyanist ve besteci Misha Mengelberg in önderliğinde 10 kişilik ekibiyle sahnede olacak. Duke Ellington gibi ustalardan ilham alıp müziklerine oda müziğini ve Güney Afrika nın folklorik öğelerini katan Hollandalı grup, sürekli değişen yapısıyla caz müziğinin yenilikçi kanadını temsil ediyor. kultur@cumhuriyet.com.tr Toplumsal çürümenin eleştirisi ERDEM ÖZTOP Ayfer Tunç yeni romanı Yeşil Peri Gecesi yle gündemde. Tunç da ha önce kaleme aldığı Kapak Kızı romanında okura doğrudan anlatıl mayan Şebnem karakterini bu yeni romanında kendi ağzından anlatarak, onun gerçek hik yesine tanık ediyor bizleri. Yeşil Peri Gecesi , anlatı mıyla ve kurgusuyla çok sert eleştiri ler yöneltiyor. Günümüzde yaşadığı mız toplumsal yozlaşmanın, ikiyüz lülüğün, çürümüşlüğün ve de susma nın eleştirisi. Ayfer Tunç da bunu güzelliği dillere destan olmuş bir ka dının gözünden anlatıyor 1992 de Kapak Kızı romanı nızda anlattığınız karakter, yeni ro manınız Yeşil Peri Gecesi nde ye niden karşımıza çıkıyor. Hik yesi henüz bitmemiş miydi Şebnem ka rakterinin? Kapak Kızı nın talihi pek iyi ol madı ilk yayımlandığında. Simavi Yayınları kısa ömürlü oldu. Roma nım orada çıktıktan hemen sonra ka pandı. Haliyle dağıtımı büyük oranda aksadı. 2005 te Can Yayınları ndan tekrar yayımlandı. Yeni romanım, Kapak Kızı ndan çok farklı. Orada başkaları bize Şebnem i anlatıyordu, biz onun gerçek hik yesini bilmiyor duk aslında. O tarihlerde Şebnem in hik yesinin olgunlaşması fikri aklım dan geçiyormuş demek ki. Uzun yıl lar kafamı meşgul etti Şebnem. Do layısıyla Kapak Kızı benim için bu karakteri doğuran bir roman ola rak önem taşıyor. Şebnem çok öfkeli. Olanca top lumsal çürümüşlüğümüzü yüzü müze vuruyor. Öte yandan ruhu romantik, şiirsel bir dili var Na sıl tanımlamalı onu? Bence farkında olmayan bir anar şist. Daha doğrusu kendini anarşist olarak tanımlamaya layık bulmayan bir anarşist. İç sesi, öfkesi tam tamı na bir anarşisti ifade ediyor. Anlıyor, sindiriyor, öfkeleniyor ama dışa vu ramıyor. Biz iç sesine tanık oluyo ruz. Yaşadığı son olayla dışa vuru yor ancak. Son olay da epey ilginç! Emni yet Müdürü yle yaşadığı özel anla rı gizli kameraya kaydediyor ve basına sızdırıyor. Bu da sanıyorum öfkesini, sözünü ettiğimiz anarşist liğini dışa vurma anı oluyor İktidarın tekeline çomak sokuyor. Ve haliyle ölmeyi bekliyor. Sadece Türkiye nin değil, skandallarla çal kalanan bütün ülkelerin tarihine bak tığımızda genellikle bunlar ödetilir. Şebnem de bir mucize beklemiyor, göze aldığı olayın sonucunu bekli yor. Kendisinin de yaşama biçimi nedeniyle katkıda bulunduğu bu çü rümeye bir son vermesi gerekiyor. Kendisini anlamlı bir şekilde yok et mesi gerekiyor, kendi varlığını an lamlı kılmak için Ve işte bu cesur bir hareketle son buluyor Şebnem in bu cesur hareketi bir etki yaptı mı? Daha doğrusu çürümüşlüğe müdahale edebildi mi sizce? Bence bir şey yaptı en azından diye değerlendirmek gerekir. Ama özünde Şebnem in kendisini kurtar maya yönelik bir çaba olarak gözük tü. Olayın deşifresine yönelik. Ülke ye bir faydası olması için insanların kendileriyle ve en önemlisi toplum larıyla yüzleşmesi gerekir. Ama ger çek hayatta ne kadar başarılı olur, bilinmez Şebnem in yaptığı hareket ya kın dönemdeki kaset skanda lıyla o kadar benzeşiyor ki Skandal konusundaysa O kadar kolay alışıyoruz ki her şeye. Hesaplaşmadan ilerleyen, sürekli yenisini doğuran bir dü zenin içinde yaşıyoruz. Benim için asıl ürkütücü olan da bu as lında. Romanınız aynı zamanda müthiş bir popüler kültür eleş tirisi de yapıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Popüler kültür bizi farkında olma dan, başından bu yana sözünü ettiği miz çürümüşlüğe hizmet eder hale getiriyor. İzlemesek de, bakmasak da, ilgilenmiyor gibi görünsek de Bunun araçları televizyon ya da üç beş dizi değil. Çok akıllı başlı dergi lerden gazetelere kadar sürekli ma ruz kalıyoruz popüler kültüre. Evet, bir popüler kültür hik yesi, ama bu çürümüşlüğü bu döneme, bu çağa ve bu kültüre ait bir hik yeyle eleştir mek gerekirdi. Entelektüel bir hik ye üzerinden bu tür bir eleştiri yapmak da anlamlı olmazdı sanırım SEVİNÇ ALTAN IN YER BAŞLIKLI SERGİSİ MAÇKA MODERN DE Düz değil, eğri büğrü SİBEL ÇORBACIOĞLU Maçka Modern in yeni sezonunu açan, Sevinç Altan ın Yer başlıklı kişisel sergisi, Nişantaşı ndan kentsel dö nüşüm projeleriyle mutenalaştırılmaya çalışılan me k nlara doğru bir kapı aralamaya devam ediyor. Yer başlığıyla, üzerinde yaşadığımız yer in doğallığına, kıv rımlarına gönderme yapan Altan ın yapıtları, bu doğal lığı yok eden, steril, düzleştirici projelere bir karşı du ruş niteliğinde. Modern mimarinin ruhsuz, düz, geometrik yapıları ye rine, kentle sağlıklı olmasa bile yer e uyum sağlamış, basit ve ilkel diye aşağılanan gecekonduların yanında du ran sergideki yapıtlar, Altan ın 1997 2007 yılları ara sında yaptığı büyük boy resimlerinden oluşuyor. Serginin basit ve doğal olanın yanında duruşu, ressa mın çizgisinde yakalamaya çalıştığı basitlik ile örtüşü yor. Primitif, basit ve çocuksu çizgileri benimsediğini söy leyen Altan, resimlerinde en basit ve ilkel olana ulaşma çabası içinde olduğunu belirtiyor. İnsanın söyleyecek bir sözü varsa bir k ğıt kalem yeter diyen Altan, bu fikrini kanıtlarcasına, resimlerinde toprak boya, kurşun ve tükenmez kalem gibi basit malzemeler kullanıyor. Anlatımcı olmaktan çekinmeyen Altan, Sözümü re simsel süslemelerle örtmeden söylemek isterim diyor. Sergideki yapıtlarıyla Düz değil, eğri büğrü diyen Altan ın sergisi 9 Ekim e kadar Maçka Modern de gö rülebilir. A Y F E R T U N Ç , Y E N İ R O M A N I Y E Ş İ L P E R İ G E C E S İ N İ A N L A T T I Tunç, Kapak Kızı ndaki Şebnem karakterini bu kez kendi ağzından anlatarak, onun gerçek öyküsüne tanık ediyor okuru. Günümüzde yaşanan toplumsal yozlaşma, güzelliği dillere destan bir kadının gözünden anlatılıyor. CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 3 EK M 2010 PAZAR 22 KÜLTÜR Mardin Kent Müzesi ne 1 yılda 100 bin ziyaretçi Kültür Servisi Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi , 1 Ekim de birinci yılını geride bıraktı. Mardin in kentsel oluşumu ve yaşam biçimini, toplulukların aralarındaki bağları ve bunların töre, dil ve kültür niteliklerini gösteren eserlerin sergilendiği müze, 1 yılda 100 binden fazla kişi tarafından ziyaret edildi. Nobel Edebiyat Ödülü 7 Ekim de sahibini buluyor Kültür Servisi 2010 Nobel Edebiyat Ödülü nü almaya hak kazanan isim, 7 Ekim de açıklanacak. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi nden yapılan açıklamaya göre, 5 Ekim de fizik dalında, 6 Ekim de kimya, 7 Ekim de edebiyat, 11 Ekim de de ekonomi alanında ödülü kazananlar belli olacak. Barış ödülünü almaya hak kazananlar ise daha sonra belli o
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear