Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                CMYB  C M Y B  PANO  DENİZ KAVUKÇUOĞLU  Tuhaf Şeyler  İki dönemdir milletvekili olan İçişleri Bakanı Sayın  Prof. Dr. Beşir Atalay ı soğukkanlı, sözlerini seçerek  konuşan bir kişi olarak tanıdık. Kendisi Atatürk ve  Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliği, Kırıkkale  Üniversitesi nde kurucu rektörlük görevlerinde  bulunmuş bir bilim adamı olmasının yanı sıra eski  Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Planlama Daire  Başkanı, Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu  Üyesi, Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi  Koordinatörü sıfatlarını da taşımaktadır.  Son zamanlarda Sayın Bakan ın soğukkanlılığını  yitirdiğine, önce düşünüp sonra konuşmak yerine  önce konuşup sonra düşünmek gibi bir tuhaflık  içinde olduğuna tanık oluyoruz. Örneğin, TBMM de  yirmi milletvekili ile yer alan BDP yi  terörden  beslenen  bir siyasal parti olarak değerlendiriyor. Bu  değerlendirmeyi ne zaman yapıyor? Kürt sorununun  çözümüne ilişkin görüşmelerde BDP nin bu sorunun  çözümünde hükümetin muhataplarından biri olduğu  iyice belirginleştiği zaman!  Sayın Bakan  Sorun çözüldüğünde terörden  beslenen bu parti ortadan kalkacak  derken, Sayın  Cumhurbaşkanı, TBMM deki konuşmasında,  Kürt  sorununun muhataplarıyla demokratik bir zeminde  çözümü  doğrultusunda öneriler getiriyor. BDP ye,   Gel, şu sorunu birlikte çözelim, sen de ortadan  kalk!  deniyor bir biçimde. Bu mantık bana tuhaf  geliyor.  Hanefi Avcı nın başarılı bir polis olduğunu dostu  da düşmanı da kabul ediyor. Göreve 1976 yılında  Mersin in Mut ilçesinde emniyet komiseri olarak  başlamış, daha sonra İstanbul İstihbarat Şube  Müdürlüğü ne getirilmiş. 2003 yılında Emniyet Genel  Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla  Mücadele Daire Başkanlığı na atanmış. 2006 yılında  vek leten, 2007 yılında da asaleten Edirne İl  Emniyet Müdürü, iki yıl sonra da Eskişehir İl Emniyet  Müdürü olmuş.  Susurluk Olayı nı deşifre eden ilk ve  tek resmi görevli olarak biliniyor ve bulunduğu her  yerde yolsuzluklara karşı etkili savaşımlar vermiş bir  polis olarak tanınıyor.  Hanefi Avcı şimdi Silivri de tutuklu;  Devrimci  Kararg h  adlı silahlı bir örgüte  yardım etmek   savıyla içeride. Deneyimli polis, aylar önce  telefonlarının dinlendiğinin farkına varıyor, küplere  biniyor. Önce İçişleri Bakanı na gidiyor,  İstihbarat  Dairesi beni dinliyor, komplo hazırlığı var. Kanunsuz  dinleme var. Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri  Bakanlığı yöneticileri de dinletiliyor,  diyor. Aldığı  yanıt,  Ben niye dinleteyim, üstelik bu işleri de hiç  sevmem. O zaman biz burayı  İstihbarat Dairesi ni   denetletelim  oluyor. Bakıyor ki bu görüşmeden bir  sonuç çıkmayacak, şik yet ve ihbar dilekçeleri yazıp  Adalet ve İçişleri bakanlıklarına, İstanbul ve Ankara  başsavcılıklarına, Ankara ve İstanbul Özel Yetkili  başsavcı vekilliklerine, Fatih Cumhuriyet  Başsavcılığı na ve Başbakanlık a veriyor. Geriye bir  tek mahalle muhtarlığı kalıyor. Aylar geçiyor. Sonuç:  sessizlik!  Oturuyor, Fethullah Gülen cemaatinin emniyet  örgütünü ahtapot kolları gibi nasıl sardığını anlattığı   Haliç te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet Bugün  Cemaat  adlı kitabı yazıyor. Vay, sen misin yazan!  Dinlenen telefon görüşmelerinin birinde konuştuğu  kişinin kullandığı telefonun numarası ile bir silahlı  örgüt üyesi arasında ilişki kurularak tutuklanıyor.  Tüm bunlar bana tuhaf geliyor.  Bekir Coşkun severek okuduğum bir yazardır.  Gazetesinden kovuldu;  bertaraf  edildi. Onun o  vurdu mu ses getiren yazılarını, yürekliliğini,  saydamlığını, yalınlığını çok özlüyorum. Hürriyet ten  Habertürk e geçtiğinde yeni gazetesinin  televizyonda sürdürdüğü o etkili tanıtım  kampanyasını anımsıyorum. Habertürk ün üst  yönetimi o zaman Bekir Coşkun un  nasıl bir yazar   olduğunu bilmiyor muydu?  Kimi  liberal  yazarlar pek sevindiler Bekir  Coşkun un ortada kalmasına. Eser Karakaş gibi  onu  merkez basının  bir köşe yazarı olarak   meşruiyet sınırlarını  zorladığı savıyla kovulmasını  haklı görenler bile çıktı. Liberal özgürlükçü olduğunu  söyleyen insanlar nasıl olup da düşünce ve anlatım  özgürlüğünün karşısında bir beton duvar gibi  dikilebiliyorlar.  Tuhaf değil mi? Tuhaf, hem de  burası Türkiye   deyip geçiştirilemeyecek ölçüde tuhaf!  dkavukcuoglu@superonline.com  www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com  ÇED KÖŞESİ  OKTAY EKİNCİ   Sahte Diploma  ! lı Mimarlar  Yabancı ülkelerden mezun  olanların Türkiye de çalışmak  üzere meslek odalarına kayıt  yaptırabilmeleri için, YÖK ün   denklik belgesi  vermesi ge  rekiyor. Ülkemizi ve meslek in  sanlarımızı  yetersiz eğitim al  mış  uzmanlardan korumayı  amaçlayan bu uygulama,  YÖK ün  nadir  olumlu işlev  lerinden biri   Ne var ki Mimarlar Odası na  göre, öğrenimlerini KKTC de  tamamladıklarını belirten 30 ki  şiye ait diplomanın  sahte  ol  duğu; YÖK ün de bunlara   denk lik verebildiği anlaşıl  mış!  Oda Başkanı Eyüp Muhçu23  Eylül deki basın toplantısında  dedi ki;  Sahte diploma ve  denklik belgeleri ile mimarlık  yetkisi kullanan organize bir  sahtek rlıkla karşı karşıya  yız.   Çünküsahtemimarlarıntümü,  KKTC deki üniversitelerden  sözde mezun olmuşlar; açıkla  mada özetle şunlar belirtiliyor:   Talebimizle KKTC deki  üniversitelerden gönderilen  mezun listeleri ile odaya kayıt  lı üyeleri karşılaştırdık.  Me  zunlar listesinde adları olmadığı  halde  YÖK ün onayıyla mes  leki yetki üstlenen kişileri sap  tadık. YÖK ten istediğimiz  belgeler sonucunda da 30 kişi  nin diplomalarının ya da  denklik belgelerinin sahte ol  duğunu belirledik.   Bir  12 Eylül  dönemi yasa  sıyla kamu kurumlarında çalı  şan mimar ve mühendislere  meslek odalarına üyelik zorun  luluğu kaldırılmıştı! Çeyrek  yüzyıldır yürürlükte tutulan bu   darbe kuralı  nedeniyle   sahte diplomalı  kişilerin ne  rede çalıştıkları da saptanamı  yor. Ülkede sayısız  gerçek  diploma lı iş bulamazken sah  tek rlara kucak açan kamu ku  rumları hangileridir?  Olayın en düşündürücü yanı  ise YÖK ün denklik belgesi dü  zenlerken diplomanın sahteliği  ne aldırmaması; ülkemizde ve  dünyada kabul edilen mimarlık  eğitimine  denk  bir öğrenim  görmemiş kişilere  mimar  un  vanı verilmesi zaten sorun iken,  şimdi de  geçersiz  diplomala  rın onaylanmış olması...  YÖK ün  Açıklaması !  YÖK, Oda nın açıklaması  üzerine kısa bir  yanıt  yayım  ladı; ancak  nerede çalıştıkları  saptanamayan  !  30 sahte mi  mar hakkında tek kelime söyle  mezken, yabancı ülkelerden alı  nan diplomaların  titizlik le in  celendiğini belirtmekle yetindi.  Oysa Oda, sahtek r mimarla  rın tümünün KKTC üniversite  leriyle ilişkilerini açıkça belge  lerken;bunlardan13 ününDoğu  Akdeniz, 3 ünün Girne Ameri  kan, 8 inin Lefke Avrupa,  3 ünün Uluslararası Kıbrıs,  3 ünün de Yakın Doğu üniver  sitelerinden alınmış sözde diplo  malarla YÖK e ve meslek  odalarına başvurduklarını  belirterek, tümü hakkında  dava açıldığını ve üyelikle  rinin iptal edildiğini belirti  yor. Sahte mimarlardan  2 sinin Adana, 6 sının An  kara, 3 ünün Diyarbakır,  5 inin Gaziantep, 10 unun  İstanbul, 1 er de Antalya,  Bursa, İzmir ve Mersin  şubelerine kayıt yaptırdık  ları da Oda nın verdiği bil  giler arasında  Buna rağ  men YÖK ün 24 Eylül de  ki açıklamasında, özetle  şunlarla yetiniliyor:   Diploma denklik baş  vuruları  yönetmeliğe gö  re  inceleniyor. Şüphe uyandı  ran her belge araştırılıyor ve  gerekirse yasal işlem başlatılı  yor. Mimarlar Odası nın sö  zünüettiği30sahtediplomaile  ilgilidenklikbelgeleriiseYÖK  dışındaüretildiveincelemesü  rüyor.   Ne var ki yine Oda nın bu ya  nıt üzerine yaptığı açıklamada  ise bakın ne söyleniyor:   YÖK e yaptığımız başvu  rulara verilen yanıtlarda, sah  te oldukları anlaşılan denklik  belgelerinin kendileri tarafın  dan düzenlendiği ve onaylan  dığı bildirilmiştir. YÖK ün  denklik belgesi verirken diplo  maların geçerliliği ile ilgili hiç  bir araştırma yapmadığı açık  ça anlaşılmaktadır.   Cumhurbaşkanlığı Devlet De  netleme Kurulu, meslek odaları  nın  görevleri dışında  işlerle  uğraştığına ve  siyaset yaptık  ları na dair rapor hazırlamıştı.  Bakalım sahte diplomalı ve  denklik belgeli mimarlar ile  YÖK sayesinde  çalıştıkları  kurumlar  için de harekete ge  çecek mi?  SAYFA CUMHUR YET 3 EK M 2010 PAZAR  20  KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr  ÇİZGİLİK K MİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com  HARBİ SEMİH POROY  HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ  ekinci@cumhuriyet.com.tr   nasıl olsa  bakan  yok...   BULMACA SEDAT YAŞAYAN  SOLDAN SAĞA:  1  Hastanelerde,  yatacak hastaların  kayıt ve kabul edil  dikleri yer. 2  Va  şak denilen hay  vanın ufak bir tü  rü... Üzeri kırmızı  parafinle kaplanan  bir peynir. 3  Ha  waii de karşılama  ya da uğurlama  anısı olarak veri  len, çiçeklerden  yapılmış kolye... Sütün  üzerinde biriken yağlı  madde. 4  Konut... Alan.  5  Kahverengi kabuklu  ve yeşil etli bir meyve...  Bir şeyin varlığını orta  dan kaldırma. 6  Yakın  dost, arkadaş... Yabancı.  7  Tanrı... Mersin in Si  lifke ilçesinde antik bir  kent. 8  İri bir hıyar cin  si... Türlü bitkilerin yaprak ve kabuklarıyla kokulan  dırılmış acımtırak bir içki. 9  Kılıç, bıçak gibi saplı şey  lerin sap içinde kalan bölümü.  YUKARIDAN AŞAĞIYA:  1  Bal, yoğurt gibi şeyler koymaya yarar tahta kova... Ya  pının ya da arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren ha  rita. 2  Yoksullara yemek dağıtılan yer...  Kuru gazel gi  bi göğe savrulma    poyraz gibi esip yorulma   Kara  caoğlan . 3  Oy... Kadife. 4  Bir renk... Büyük zoka. 5   Akım şiddeti birimi kiloamperin kısa yazılışı... Kalın bü  külmüş sicim. 6  Askerlik ödevini bitirenleri bırakma...  Tuzağa düşürülen şey. 7  Düşüncenin tasarlayabileceği bü  tün üstün nitelikleri kendinde toplayan... Artvin yöresi  ne özgü, yağı çıkarılmış ayranın kaynatılmasıyla yapılan  peynir. 8  Şöhret... Kuruyunca çatlayan toprak. 9  Göz  leri görmeyen... Akdeniz Bölgesi nde bir akarsu.  1 2 3 4 5 6 7 8 9  1  2  3  4  5  6  7  8  9  Ş A H S E V E N  E L A N İ K A P  R E Y H A N M İ  P D A Y A K R  A G A M İ O T O  L A R A A Z İ M  A M İ R A L R A  R E A L İ C A N  T O T O L O J İ  1 2 3 4 5 6 7 8 9  1  2  3  4  5  6  7  8  9  Karaciğer kanserinin nedenleri 7. Ulusal Hepato Gastroenteroloji Kongresi nde tartışıldı  Bayat gıdalara dikkat  SİBEL BAHÇETEPE  BELEK  Karaciğer kanserinin  dünyada ve Türkiye de ölüm ne  denleri arasında ilk 10 sırada geldiği  belirtiliyor. Uzmanlar, ülkemizde  sıklıkla tüketilen kuruyemiş ve ba  haratların bayat ve küflü olmasının,  uygun şartlarda üretilmemesi ve  saklanmamasının karaciğer kanse  rine yol açabileceğini vurgulayarak,   bu tür gıdalardan uzak durul  ması  gerektiğini söylediler.  Hepato Bilio Pankreatoloji  HE  BİPA  tarafından düzenlenen 7.  Ulusal Hepato Gastroenteroloji  Kongresi 29 Eylül3 Ekim tarihle  ri arasında Antalya Belek te Gloria  Otel de gerçekleştirildi. Yerli ve  yabancı 500 hekimin katıldığı kon  grede,  Hepatit B ve Hepatit C nin  tedavisindeki yenilikler, Irrıta  bıl Barsak Sendromu  IBS , Ref  lü, Karaciğer Kanseri  gibi gast  roenterolojinin önemli konu baş  lıkları ele alındı. Kongre ile ilgili dün  düzenlenen basın toplantısında ko  nuşan Hebipa Derneği Başkanı  Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci, ka  raciğer kanserinin ülkemizde sin  dirim sistemi kanserleri arasında ilk  5 sırada yer aldığını belirterek,   Karaciğer kanserinin nedenleri  arasında Hepatit B ve Hepatit C  önemli bir yer tutar. Hepatit B ve  Hepatit C nin ülkemizde görülme  sıklığı azalırsa karaciğer kanse  rinin görülme sıklığı da azalır  de  di. Hepatit B ve C nin ilerlemiş bo  yutunun karaciğer sirozu ve kara  ciğer kanserine  yol açabileceğini  anımsatan Dök  meci, alkol tüke  timi, karaciğer  hastalıkları, me  tabolik hastalık  lar, eskimiş, man  tarlaşmış gıdala  rın yenmesinin de  karaciğer kanse  rine neden olabileceğini anlattı.  Karaciğer kanserinde aflatoksin de  nilen maddenin etkin olduğunu  kaydeden Dökmeci, söz konusu  maddenin de beklemiş kuruyemiş  lerde, baharatlarda gelişebileceğini,  bu tür baharat ve kuruyemişlerin tü  ketilmemesi gerektiğini anlattı.  Hebipa Derneği Genel Sekreteri  ve Ankara Üniversite  si  AÜ  Tıp Fakültesi İç  Hastalıkları ve Gastro  enteroloji Bilim Dalı  Öğretim Üyesi Prof.  Dr. Hasan Özkan da  Hepatit B nin Türki  ye de yüzde 5 oranında  görüldüğünü, bu oranın  Güneydoğu Anadolu  Bölgesi nde yüzde 10 a  çıktığını, Batı bölgelerinde ise bu ra  kamın yüzde 1 i bulduğunu söyle  di.  Hepatit B de tadaviyi etkile  yen faktörler beslenme, çevre,  bağışıklık sistemi, ilacın etkinliği,  kişinin genotipi ve virüsün geno  tipidir  ifadelerini kullanan Öz  kan,  Tedaviyi planlarken en  önemli unsur, en etkin tedaviyi en  doğru zamanda vermektir  dedi.  AÜ Tıp Fakültesi Gastroenteroloji  Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.  Dr. Necati Örmeci ise  Hepatit  C de iyi haber yeni antiviral ilaç  ların kullanımda olmasıdır. Ül  kemizdeki Hepatit C genotipi ne  yazık ki tedavi şansını yüzde şan  sını azaltıyor, çünkü tedaviye di  rençli genotip söz konusu. Ame  rika ve Avrupa da Hepatit C nin  tedavi oranı yüzde 80 iken Tür  kiye de yüzde 50. Hepatit C de şu  an için aşı mümkün değil ama  önümüzdeki yıllarda tam şifa yö  nünde beklentilerimiz var  dedi.  Hekim gözüyle  hayatın kadrajı  İstanbul Haber Servisi  GlaxoS  mithKline Türkiye, Atlas dergisi işbir  liğiyle hekimlere yönelik  Hekim Gö  züyle Hayatın KaDRajı  adlı bir fotoğ  raf yarışması düzenleniyor. Yarışma,  hekimlere, mesleklerine farklı bir gözle  bakma ve fotoğrafın evrensel diliyle  kendilerine ifade etme imk nı sunuyor.  25 Ekim de başvuru süresinin sona  ereceği yarışmada jürinin yapacağı de  ğerlendirme sonucunda ilk 3 e Nikon  marka, 9 kişiye de mansiyon olarak  Olympus marka fotoğraf makinesi ve  rilecek. Fotoğraflar, Atlas dergisinde  ve www.hayatinkadraji.com sitesinde  yayımlanacak.  Göz tansiyonu  taramalarına uyarı  ANTALYA  AA   Uludağ Üniver  sitesi Tıp Fakültesi Göz Sağlığı Hasta  lıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.  Ahmet Tuncer Özmen, alışveriş mer  kezleri ya da başka alanlarda özel has  tane ya da poliklinikler tarafından ya  pılan göz taramalarını eleştirerek,   Özel sektör de bunu her zaman çok  etik koşullarda gerçekleştirmiyor. Nor  malde bunu ölçmek için ideal yöntem  ler var, hem kolay ve pratik hem de  halkın gözünde cazip görüldüğü için  havalı tonometre dediğimiz havayla ça  lışan aletlerle ölçüyorlar. Bu alet, göz  tansiyonunu her zaman normalin üze  rinde çıkarıyor. Bu taramaları orada  burada, alışveriş merkezlerinde yapı  yorlar ve diyorlar ki  sende göz tansi  yonu var, sen bizim hastaneye gel . Bu  tarama yalancı bir hastalık çıkarıyor.  İnsanlar telaşlanıyor ama o kurumlar  kendilerine yeni hasta kazanıyor, rek  lamla müşteri kazanıyor  dedi.  UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK fhakancelik@mynet.com   CMYB  C M Y B  PANO  DENİZ KAVUKÇUOĞLU  Tuhaf Şeyler  İki dönemdir milletvekili olan İçişleri Bakanı Sayın  Prof. Dr. Beşir Atalay ı soğukkanlı, sözlerini seçerek  konuşan bir kişi olarak tanıdık. Kendisi Atatürk ve  Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliği, Kırıkkale  Üniversitesi nde kurucu rektörlük görevlerinde  bulunmuş bir bilim adamı olmasının yanı sıra eski  Devlet Planlama Teşkilatı Sosyal Planlama Daire  Başkanı, Türkiye Milli Komisyonu Yönetim Kurulu  Üyesi, Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi  Koordinatörü sıfatlarını da taşımaktadır.  Son zamanlarda Sayın Bakan ın soğukkanlılığını  yitirdiğine, önce düşünüp sonra konuşmak yerine  önce konuşup sonra düşünmek gibi bir tuhaflık  içinde olduğuna tanık oluyoruz. Örneğin, TBMM de  yirmi milletvekili ile yer alan BDP yi  terörden  beslenen  bir siyasal parti olarak değerlendiriyor. Bu  değerlendirmeyi ne zaman yapıyor? Kürt sorununun  çözümüne ilişkin görüşmelerde BDP nin bu sorunun  çözümünde hükümetin muhataplarından biri olduğu  iyice belirginleştiği zaman!  Sayın Bakan  Sorun çözüldüğünde terörden  beslenen bu parti ortadan kalkacak  derken, Sayın  Cumhurbaşkanı, TBMM deki konuşmasında,  Kürt  sorununun muhataplarıyla demokratik bir zeminde  çözümü  doğrultusunda öneriler getiriyor. BDP ye,   Gel, şu sorunu birlikte çözelim, sen de ortadan  kalk!  deniyor bir biçimde. Bu mantık bana tuhaf  geliyor.  Hanefi Avcı nın başarılı bir polis olduğunu dostu  da düşmanı da kabul ediyor. Göreve 1976 yılında  Mersin in Mut ilçesinde emniyet komiseri olarak  başlamış, daha sonra İstanbul İstihbarat Şube  Müdürlüğü ne getirilmiş. 2003 yılında Emniyet Genel  Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla  Mücadele Dai
            
    
