Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
21 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Acılarımız Diner mi?
Bazen mevsimler yanar insanın yüreğinde...
Çıplak bir çığlık gibidir denizler... Acının o ko-
caman merdiveninde.
Ocak ayı geldi mi o yıllanmış acılar, hüzünler fi-
lizlenir içimde. Bir başka evrene giderim.
O koyu karanlıkların içinden çıkacak mavi bir
aydınlığı ararım.
Bilmem sizin de içiniz üşür mü ocak geldiğin-
de?
Bu ülkenin aydınlık, yurtsever insanlarının ka-
ranlık güçler tarafından öldürüldüğünü düşünür
müsünüz?
Umutsuz bir umutla ölmek!
Mevsimlerin içinde yıldızları arayıp onlarla ko-
nuşmak!
31 Ocak 1990, Prof. Dr. Muammer Aksoy... 24
Ocak 1993, Uğur Mumcu... 24 Ocak 2001, Gaf-
far Okkan... 19 Ocak 2007, Hrant Dink...
Benim güzel yurdumun, aydınlık insanlarıydı
onlar.
Bir ırmağa benzerdi hepsi...
Düşünceleri ne olursa olsun, ülkemizin çıkar-
larını korurlar, barıştan ve kardeşlikten yana ta-
vır alırlardı.
Ne tarikat şeyhlerinin müritleriydiler ne de dö-
nek takımından!
Doğruların peşinde koşarlardı... Din, dil, ırk,
mezhep, renk ayrımı yapmazlardı...
Yürekleri insan sevgisiyle doluydu!
Dürüsttü onlar!
Ben bir ocak sabahında kendimi dinliyorum.
Masalımsı bir dünya istiyorum... Özgürlük, ba-
rış, demokrasi ve kardeşlik!
Düşlerimle çoğalıyor, sessiz kelimelerle avu-
nuyorum her zamanki gibi!
Tan kül rengindeydi birkaç saat önce.
Gökyüzündeki siyah bulutlar önce turuncuya
dönüşüyor yavaş yavaş.
İnsan ruhunun gizli kutularında, yaşamla ölüm
arasındaki o ince çizgi... Göz kapaklarımız üze-
rine çöken ağırlık...
Mevsimlerin içindeki hareketlilik!
Bunca ölümler, kıyımlar!
Devlet içinde örgütlü çeteler, silahlı güçler,
kontrgerilla.
Yaza yaza bitiremediğimiz faili meçhul cina-
yetler!
Ocak ayı duygulandırır beni...
Mevsimleri birbirine karıştırım... Yıldızları ara-
rım gökte bulamam...
Hüzünlenirim!
Kimi zaman notlar alırım yazmak için, bir süre
sonra unuturum; unutmadan yazayım:
Pazar günü Ankara’da TEKEL işçilerinin eyle-
mini izlemiştim televizyonda...
O soğuğa karşın ekmek kavgasında olan ka-
dınlı erkekli TEKEL işçileri.
Kol kola girmişlerdi ve öyle yürüyorlardı Anka-
ra’da...
Zonguldaklı maden işçilerini, sendika lideri
Şemsi Denizer’i anımsadım...
Zonguldak’tan Ankara’ya yürürlerken slogan
atıyorlardı:
“Çankaya’nın şişmanı; işçi düşmanı!”
Yıllar hızlı geçip gidiyordu...
Şükran Soner’in deyişiyle Özalizmi kıran dö-
nemeç taşlarıydı o büyük yürüyüş...
Acaba Erdoğanizm için de bir dönemeç ve kı-
rılma noktası mı?
AKP’nin oyları yapılan kamuoyu araştırmaları-
na göre yüzde 30-40 arasında gözüküyor...
Dört beş kuruluşun yaptığı araştırmada, böy-
lesine büyük oranda fark olur mu?
Kamuoyuna yansımayan, yabancı şirketlerin
ve bankaların yaptırdığı kamuoyu anketlerinde
AKP yüzde 30-31.6... CHP yüzde 27, MHP yüz-
de 18...
Hangisi doğru!
AKP’lilerin yakında seçim varmış gibi Anado-
lu’yu dolaşmaları sizce neden?
Baskın bir erken seçim olabilir bu yıl sonba-
harda!
AKP iyi çalışıyor, ama öteki partilerde bir şey
yok!
Halkımızsa seçim değil, geçim derdinde... İş-
sizlik her geçen gün artıyor, halkımız giderek yok-
sullaşıyor.
Küresel kriz teğet geçmedi, göbekten girdi!
Ocak benim umutlarımı alıp götürür... Fali bel-
li, ama adına “Faili meçhul” denilen cinayetler.
Kaç yıl olmuş Uğur öldürüleli?
Hrant Dink davası ne olacak, suikastın arka-
sındaki büyük patron ortaya çıkarılacak mı?
Sahi Hizbullah mı katlemişti Gaffar Okkan’ı,
korumalarıyla birlikte?
Bu sorulara yanıt arıyorum yıllardır!
Yıllardır yazıyorum!
Gözlerimi yumuyorum, sonra bir ocak saba-
hında... Dışarıda yağmur mu var yoksa sis mi?
Acılarımız diner mi?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Avukatı, Ağca’ya Hollywood’dan 3 milyon dolarlık teklif yapıldığını söyledi.
Vural’dan 3 bin
lira tazminat
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, ‘kişilik
haklarõna saldõrõda
bulunduğu’ iddiasõyla
MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural aleyhinde
açtõğõ davada, 3 bin TL
manevi tazminat
kazandõ. Davanõn
dilekçesinde, Oktay
Vural’õn, 9 Mart 2009
tarihinde, özel bir haber
ajansõna yaptõğõ
açõklamada, “Erdoğan’õn
şahsiyet haklarõna saldõrõ
kastõyla tamamen
gerçekdõşõ ithamlarda,
fevkalade ağõr
hakaretlerde bulunduğu”
iddia edilmişti.
İspanya’dan
Erdoğan’a ödül
MADRİD (AA) -
İspanya’nõn güneyindeki
Endülüs özerk
yönetiminin başkenti
Sevilla, Medeniyetler
İttifakõ projesinin
harekete geçirilmesinde
üstlendiği “önemli rolü”
nedeniyle Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õ
ödüllendirdi. Başbakan
Erdoğan’a ödül olarak,
sanatçõ Ben Jessef’e ait
orijinal bir heykelcik ile
30 bin ABD Dolarõ para
verilecek.
Çayyolu’nda
mühimmat
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Çayyolu’nda boş bir
arazide çok sayõda
mermi ele geçirildi.
Çayyolu Dodurga
Mahallesi güney çevre
yolu Türkkonut kavşağõ
yakõnlarõnda ağaç diken
Orman Genel Müdürlüğü
işçileri çok sayõda
mühimmat buldu.
Terörle Mücadele bomba
imha ekipleri, buluntu
mühimmatõn 75 adet M-
16 otomatik tüfeği
mermisi, üç adet
Kalaşnikof mermisi, iki
adet uçaksavar mermisi,
bir adet doçka mermisi,
bir adet T40 bombaatar
fişeği, iki adet av tüfeği
fişeği, bir adet Smith
Wesson silaha ait
fişekten oluştuğunu
saptadõ.
Devlet sırrı
tasarısı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Adalet
Komisyonu’nda,
yaklaşõk 2 yõldõr
bekleyen Devlet Sõrrõ
Yasa Tasarõsõ, kozmik
oda tartõşmalarõnõn
ardõndan yeniden
gündeme alõndõ.
Komisyonda, tasarõ için
alt komisyon
oluşturuldu. Tasarõda,
devlet sõrrõnõn
Başbakanlõk, İçişleri,
Dõşişleri, Milli Savunma
ve Adalet Bakanlõğõ
müsteşarlarõndan oluşan
“Devlet Sõrrõ Kurulu”nca
belirlenmesi
öngörülüyor.
Guantanamo
benzetmesi
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Dokuz
Eylül Üniversitesi
Düşün Toplantõlarõ’nõn
bu ayki konuğu olan
Prof. Dr. Süheyl Batum,
“Hukuk devleti artõk
evrensel bir ilkedir.
Devlet hukukun evrensel
ilkelerini çiğneyecek
uygulamalar yapamaz.
Toplama kampõ
Guantanamo’da yapõlan
uygulamalarla Türkan
Saylan’õn evinin
basõlmasõ arasõnda fark
yoktur” dedi.
Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ, süreci fiilen tõkadõ
Normalleşme çõkmazda
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Ermenistan Anayasa
Mahkemesi’nin Türkiye ile Ermenistan
arasõnda 10 Ekim 2009’da Zürih’te im-
zalanan protokollere ilişkin gerekçeli
kararõ, iki ülke arasõndaki normalleşme
çabalarõnõ çõkmaza soktu. Türkiye,
protokollerin TBMM’den onay alma-
sõ için Karabağ sorununun çözümünü
beklerken, Ermenistan Anayasa Mah-
kemesi’nin aldõğõ bu karar, AKP hü-
kümetinin “evdeki hesabının çarşıya
uymadığını” gösterdi. Minsk Gru-
bu’nun hazõrladõğõ son belge ile Kara-
bağ sorununun çözümünde adõm atõl-
sa bile Ermenistan Anayasa Mahke-
mesi’nin gerekçeli kararõ geçerli oldu-
ğu sürece Türkiye ya Ermeni iddiala-
rõnõ kabul etme ya da süreci bitirme iki-
lemiyle karşõ karşõya kalacak.
Dõşişleri Bakanlõğõ, Türkiye ile Er-
menistan arasõndaki normalleşme ça-
balarõ bağlamõnda 24 Nisan öncesin-
de rahat bir nefes almõşken, Erme-
nistan Anayasa Mahkemesi’nin, pro-
tokolleri anayasaya uygun bulduğunu
açõklamasõna karşõn, gerekçeli kara-
rõnda “Soykırım” ve Doğu Anado-
lu’yu kapsayan “Batı Ermenistan”
iddialarõna yer vermesi, Ankara’da
adeta soğuk duş etkisi yaptõ.
Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin
gerekçeli kararõnda protokollerde yer
alan hükümetler arasõ komisyonu yok
saymasõ ve Ermenistan Anayasasõ’nõn
atõf yaptõğõ Bağõmsõzlõk Deklarasyo-
nu’nun 11. maddesine göre soykõrõm id-
dialarõndan vazgeçilemeyeğini açõkla-
masõ, normalleşme sürecini tõkadõ. Çün-
kü Türkiye’nin isteği ile protokollere,
mevcut sõnõrlarõn, uluslararasõ huku-
kun ilgili antlaşmalarõnda tarif edildiği
şekliyle karşõlõklõ teyit edileceği yönünde
madde konulmuştu.
Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin
Türkiye’nin en hassas olduğu bu iki nok-
tayõ yok sayacak bir gerekçe ortaya koy-
masõ, sürecin tõkanmasõ tehlikesini de bi-
raberinde getirdi. Türkiye, protokollerin
TBMM’den onay almasõ için Karabağ
sorununun çözümü konusunda bir adõm
atõlmasõnõ bekliyordu.
Ankara umutluydu
O adõm geçen ay Minsk Grubu tara-
fõndan atõldõ. Karabağ sorununun çö-
zümü için hazõrlanan Madrid belgesinin,
Ermeni güçlerinin işgal altõndaki böl-
gelerden çekileceğini taahhüt eden ke-
sin cümlelerle ifade edecek şekilde ye-
nilenmesinin ardõndan Ankara umut-
landõ. Bu belge önce Azerbaycan Cum-
hurbaşkanõ İlham Aliyev’e sunuldu, ar-
dõndan da Rusya Federasyonu Dõşişle-
ri Bakanõ Sergey Lavrov, söz konusu
belgeyi Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn Moskova ziyareti sõrasõnda git-
tiği Erivan’da Ermeni yetkililerin önü-
ne koydu.
Türkiye, Karabağ’da sorunun çözümü
için kilit önemde olan bu belgeye iliş-
kin Ermeni yetkililerin takõnacağõ tutu-
mun belirginleşmesini beklerken, Er-
menistan Anayasa Mahkemesi’nin sü-
reci tõkayan gerekçeli kararõ açõklandõ.
Böylece Erivan, Karabağ konusun-
da adõm atarak Türkiye’nin verdiği sö-
zü tutmasõ için zemin hazõrlarken, di-
ğer yandan da Anayasa Mahkemesi’nin
kararõyla normalleşme sürecini kendi
lehine çevirmek için diplomatik bir ma-
nevra yapmõş oldu.
Minsk Grubu’nun hazõrladõğõ son
belge ile Karabağ sorununun çözü-
münde adõm atõlsa bile Ermenistan
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli
kararõ geçerli olduğu sürece Türkiye
ya Ermeni iddialarõnõ kabul etme ya da
süreci bitirme ikilemiyle karşõ karşõ-
ya kalacak. Ermenistan Anayasa Mah-
kemesi’nin gerekçeli kararõnõ değiş-
tirme konusunda nasõl bir yaklaşõm
olacağõ ise bilinmiyor.
Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ geçerli
olduğu sürece Türkiye ya Ermeni iddialarõnõ kabul etme ya da
süreci bitirme ikilemiyle karşõ karşõya kalacak.
‘Şova dönük
açılımlar hep
fiyaskoyla bitiyor’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP li-
deri Deniz Baykal, Er-
menistan Anayasa Mah-
kemesi’nin, Türkiye ve
Ermenistan arasõndaki
protokollere ilişkin ka-
rarõnõ değerlendirirken
“Bu protokoller ge-
çerliliğini kaybetmiş-
tir” dedi.
CHP Merkez Yöne-
tim Kurulu (MYK), Ge-
nel Başkan Baykal baş-
kanlõğõnda parti genel
merkezinde toplandõ.
Alõnan bilgiye göre,
gündemdeki konularõn
görüşüldüğü toplantõda,
Ermenistan Anayasa
Mahkemesi’nin proto-
kollere ilişkin kararõ da
ele alõndõ. Baykal, “Pro-
tokollerin büyük bir
reklamla imzalandığı-
nı ancak sonucun fi-
yasko” olduğunu belir-
terek, şunlarõ kaydetti:
“Bu protokoller ge-
çerliliğini kaybetmiş-
tir. AKP’nin şova dö-
nük açılımları hep fi-
yasko ile sonuçlanı-
yor. ‘Ermeni açõlõmõ’
diye günlerce bu olay
konuşuldu ve fiyas-
koyla bitti. Zaten Er-
menistan Anayasa
Mahkemesi, böyle bir
karar vermeseydi de
bu protokolün
TBMM’den geçmesi
söz konusu değildi.
Çünkü, Ermenistan’ın
işgal ettiği Azerbay-
can topraklarından çe-
kilmeyi düşünmediği
görülüyor. ‘Komşular-
la sõfõr sorun’ diye yola
çıkıyorsunuz, sıfırla
kapatamıyor hatta ek-
siye geçiyorsunuz. ‘Sõ-
fõr sorun’ diye yola çık-
tınız. Eksi 1 sorunla
karşı karşıya kaldı-
nız.”
Baykal, AKP’nin
“açılım” adõ altõnda
sunduğu çalõşmalarõn,
başarõsõzlõkla sonuçlan-
dõğõnõ ifade ederek,
“‘Açõlõm’ diye kamuo-
yunda bir dalgalanma
yaratıyor ama bu dal-
galanmalar hep boş
çıkıyor” değerlendir-
mesinde bulundu.
Anayasa değişikliği
konusunun da ele alõn-
dõğõ toplantõda, deği-
şikliğinin bir mutaba-
katla hazõrlanmasõnõn
zorunlu olduğu ancak
şu an böyle bir mutaba-
katõn olmadõğõnõn gö-
rüldüğü ifade edildi.
‘Utanç verici’
MHP lideri Devlet
Bahçeli, Ermenis-
tan’daki kararõn, AKP
hükümeti ve protoko-
lün altõnda imzasõ bulu-
nan Dõşişleri Bakanõ için
“utanç verici, hezimet
ve fiyasko” olarak ni-
telendirdi. AKP hükü-
metinin bu konuda Türk
ulusunu bilinçli olarak
“aldattığının” tüm çõp-
laklõğõyla anlaşõldõğõnõ
kaydeden Devlet Bah-
çeli, hükümetin Mec-
lis’e sevk edilen proto-
kolleri geri çekmesi
gerektiğini söyledi.
Erdoğan Ermenistan’a tepkili
CİDDE/ANKARA (AA) - Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan,
Ermenistan Anayasa Mahkeme-
si’nin Türkiye ile imzalanan pro-
tokoller hakkõndaki kararõyla ilgili
olarak, “Ermenistan, metnin üze-
rinde operasyona kalkıştı” açõk-
lamasõnõ yaptõ.
İslam Konferansõ Teşkilatõ Genel
Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu
ile dün ortak basõn toplantõsõnda so-
rularõ yanõtlayan Erdoğan, Erme-
nistan’õn tavrõyla ilgili bir soru üze-
rine, “Ermenistan Anayasa Mah-
kemesi’nin verdiği kararın ge-
rekçesinde, temel ilke olarak as-
la kabul edilemeyecek bir yakla-
şım tarzı olduğunu” söyledi. Er-
doğan, “Biz bu metni hemen par-
lamentomuza gönderdik, her-
hangi bir kurumu aracı olarak
sokmadık. Cümleler arasında
operasyon da yapmadık. Aynen
gönderdik ve biz orada samimi-
yet gösterdik” dedi. “Şu anda
Ermenistan, metnin üzerinde
operasyon yapmaya kalkıştı. Bu-
nun tabii düzeltilmesi lazım, bu
düzeltilmedikten sonra süreç ze-
delenmiş olur” diye konuşan Er-
doğan, “Kaldı ki Ermenistan-
Azerbaycan arasındaki ilişkiyi
bu işin dışında tutmak gibi bir
lüksümüz de yok” dedi.
İhsanoğlu da Erdoğan’õn İslam ül-
keleri arasõndaki ilişkilerin gelişmesi
için aldõğõ şahsi inisiyatifler ve tüm
girişimlerinin İslam dünyasõnda
“takdirle” karşõlandõğõnõ söyledi.
DAVUTOĞLU’NDAN NALBANDYAN’A
‘Erivan gerekli siyasi
iradeyi göstermeli’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu, Ermenistan Dõşişleri Ba-
kanõ Edvard Nalbandyan’a Er-
menistan Anayasa Mahkemesi’nin
10 Ekim 2009 tarihli iki ülke iliş-
kilerini normalleştirmeyi öngören
protokoller hakkõnda yayõmladõğõ
gerekçeli karara ilişkin Ankara’nõn
rahatsõzlõğõnõ iletti. Davutoğlu, Er-
menistan hükümetinden duruma
açõklõk getirmesini ve gerekli siya-
si iradeyi sergilemesini bekledikle-
rini söyledi.
Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Bu-
rak Özügergin’in verdiği bilgiye
göre Cidde’deyken kendisini arayan
Nalbantyan ile telefon görüşmesi ya-
pan Davutoğlu, Ermenistan Anayasa
Mahkemesi’nin iki ülke arasõndaki
ilişkilerin normalizasyonunu he-
defleyen süreç çerçevesinde imza-
lanan iki protokol hakkõnda önceki
gün yayõmlanan ayrõntõlõ kararõ hak-
kõndaki rahatsõzlõğõnõ iletti. Davu-
toğlu, bu çerçevede muhatabõna
mahkeme kararõnõn kabul edilemez
bir biçimde önkoşullar ve kõsõtlayõ-
cõ yorumlar içerdiğini aktardõ. Tür-
kiye’nin gerek müzakere sürecindeki
yapõcõ tutumuna, gerekse imzalanan
protokollerin ruhu ve lafzõna bağlõ
kalmaya devam etmesine dikkati çe-
ken Davutoğlu, aynõ kararlõlõk ve iyi
niyetin Ermenistan hükümetinden de
beklendiğini vurguladõ.
DAĞLICA’NIN GEREKÇELİ KARARI
‘Vatanigöreviniyapan
asker teslim olmaz’
VAN (Cumhuriyet) - Hakkâri
Yüksekova’da Dağlõca bölgesinde
21 Ekim 2007’de 12 askerin şehit ol-
duğu, 17 askerin yaralandõğõ saldõ-
rõyla ilgili, PKK’li teröristlerce re-
hin alõnan 8 asker ile ilgili açõlan da-
vada mahkemenin gerekçeli kararõ
açõklandõ. Kararda “Asker silah
bırakıp teslim olmaz” denildi.
Van Jandarma Asayiş Kolordu
Komutanlõğõ Askeri Mahkemesi,
27 gün önce karara bağlanan, 8 as-
kerin yargõlandõğõ Dağlõca davasõ-
na ilişkin 30 sayfalõk gerekçeli ka-
rarõnõ açõkladõ.
Kararda er Ramazan Yüce’nin,
“görevi ihmal”, “askeri itaatsizliğe
teşvik etmek” suçlarõndan 2.5 yõl
hapse mahkûm edildiği, diğer 7
sanõk için de “görevi ihmal” su-
çundan verilen 1 yõl 3 ay ile 1 yõl 8
ay arasõnda değişen cezanõn erten-
diği anõmsatõldõ.
Van Askeri Mahkemesi’nin ge-
rekçeli kararõnda, vatani görevlerini
yapan askerlerin silah bõrakõp tes-
lim olmalarõnõn kabul edilemeye-
ceği vurgulanarak, şu ifadelere yer
verildi:
“Şartlar ne kadar olumsuz olur-
sa olsun, açıklanan mevzuat hü-
kümleri uyarınca sanıkların (as-
kerlerin) şahsi tehlike korkusunu
yenerek mücadelelerine devam et-
meleri, silahlarını bırakarak tes-
lim olmamaları gerektiği açıktır.”
BAYKAL’DAN HÜKÜMETE TEPKİ
İşkencedavasıbaşladı
İstanbul Haber Servisi - Üniversite öğrencisi Gü-
ney Tuna’ya Avcõlar sahildeki bir parkta işkence
yapan Avcõlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Motosik-
lekli Timler Amirliği’nde görevli 6 polis memuru
dün yargõç karşõsõna çõktõ.
Mobese kameralarõ tarafõndan da görüntülenen
olayda diz kapağõ ve kolu kõrõlan, beyin kanamasõ
geçiren Tuna yaşadõklarõnõ mahkemede anlattõ.
Parkta içki içerlerken polisler tarafõndan sert bir
uslüpla uyarõldõklarõnõ söyleyen Tuna, şöyle de-
vam etti: “Şişeleri toplayıp bir poşete koyduk.
Fakat polisler ikinci geldiklerinde daha sert ve
rencide edici sözler sarfettiler. Ben de parkın
kamusal bir alan olduğunu, buradan çıkmaya-
cağımızı söyledim. Bunun üzerine polislerden
Muhammet Yüce bana yumruk attı. Sürükle-
yerek parkın dışına çıkardılar ve diz çöktür-
düler. 5-6 polis sürekli kafamı tekmeliyordu.
Dayak daha sonra da ekip otosunda devam et-
ti.” Duruşma arasõnda açõklama yapan Tuna, po-
lislerden hala çok korktuğunu, dayak yediği parka
dahi gidemediğini söyledi.