Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Bruno Nardini'den 'Leonardo da Vinci'
Bir dâhinin yaşamı
Leonardo da Vinci yalnızca
bir ressam değil; o, aynı
zamanda bir bilim insanı
ve düşünür. Kendi çağını
aşan, bugün bile kendisine
atıf yapılan yılmaz bir
araştırmacı. Bruno Nardini
bu ismin dönemine bakışı
ve hayatını hikâye
duruluğunda betimliyor.
n All BULUNMAZ
I
v " ^ önesans gibi bir deneyim
3 yaşanmasaydı ne moder-
I % nizm ne de teknik anlam-
-JL m. da ilerleme hayat bulabi-
lirdi. Ortaçağ'ın karanlık maskesi-
ni yüzünden çıkaran insanoğlu,
kendisiyle eski Yunan'dan sonra
yeniden tanıştı. Bedenini keşfetti,
hümanizmin coşkun sularında
yüzmeye başladı.
Elbette bu işin öncüleri vardı ve Leo-
nardo da Vinci de onlardan biriydi. Flo-
ransa ve Roma gibi önemli kültür mer-
kezlerinin mimari yapıları üzerine ince-
lemeler kaleme aJan Bruno Nardini,
Leonardo da Vinci isimli eseriyle Röne-
sans'ın doruk noktasını eşeliyor.
Hemen hemen bütün bilim dalları ile
ilgili çalışma yapan; ışık, görüntü, kuşla-
rın uçuşu ve tıp konusunda bugün büe
temel alınan görüşler ortaya koyan Leo-
nardo'nun, kimi gizli kalmış yönlerini
de okuyucuya sunan Nardini, sanatçı
duyarlılığı ile yoğun gözlemciliğin bile-
şimini gözler önüne seriyor.
DÜNYA VATANDAŞI
Nardini kitabın hemen başında Leo-
nardo'nun günlük, bir başka ifadeyle
özel yaşamından neredeyse hiçbir ayrın-
tıyı dışarı sızdırmadığını söylüyor ve
onu, bugünkü anlamıyla "dünya vatan-
daşı" şeklinde tanımlıyor.
Rönesans'ı sırtlayan pek çok sanatçı-
nın yaşamı hakkında bilgiler bulunuyor-
ken, Leonardo büyük oranda ortaya
koyduklarıyla insanların karşısına çıkar.
Nardini'nin değişiyle yenilikçidir ama
yeni olanın öncülüğünü yapmak adına
özel anlamda kendi zamanına sırt çevi-
rir.
Leonardo'ya "iyi kanlı" denmesi, bel-
ki de onun gelecekte yapacaklarının ha-
bercisidir. Doğduğu dönemde aile def-
terine önemli olayların kayıt edildiği
düşünülürse, Leonardo'nun hayata geli-
şi de , dünya defterinde önemli bir ta-
rihti.
Amcasından aldığı gözlem gücü ve
doğa sevgisi Leonardo'yu "doğadaki
şeyler üzerine felsefe yapmaya" yöneltir.
Zaten yaşadığı dönemin temel özelliği
de Eski Yunan düşüncesine eğiliş; bir
anlamda doğayı yeniden keşfetmedir.
Leonardo o yıllarda yeni bir keşif da-
ha yapar; "dünya" denen Floransa'ya
yollanır. Bu gidiş, onun zihinsel devri-
minin başlangıcı olur. Çünkü Röne-
sans'ın taşıyıcısı olan sanatçıların nere-
deyse tümü Floransa'da yaşamaktadır.
Bu arada katıldığı derslerden aritme-
tikte harikalar yaratır, kendini tanımaya
SAYFA 14
başlar. Nardini'nin aktardığına göre ba-
bası, Leonardo'nun aile mesleği noterli-
ğe yöneleceğinden hiç kuşku duymaz.
Ama gözlem ve doğa onu sanata yönelt-
meye başlamıştır bile. Verocchio'nun
yanında resim eğitimine başlayan Leo-
nardo'nun, hem kendi hem de sanat ta-
rihinin geleceği ağır ağır şekillenir. Ana-
tomi, geometri, matematik, mekanik,
hidrolik, botanik, astronomi... Tüm
bunlar resmin yanına kattığı alanlardır.
Nardini, ondan §u satırlan aktararak,
gözlem ve doğaya ne denli önem verdi-
ğini sezdirir: "Ressam bir doğa gözlem-
cisidir; taşları, bitkileri ve hayvanları ile
dünya dediğimiz bir dı§ doğa vardır; bir
de daha gizli bir doğa: Insan doğası (...)
Akıl olmadan, kendi deneyimine daya-
narak ve gördüklerine göre çizen res-
sam, karşısına koyulmuş her şeyi taklit
eden ama hiçbiri hakkında bilgisi olma-
yan ayna gibidir. Biz bilgiyi arıyoruz,
çünkü yalnızca bilgi sayesinde nesnelere
ilişkin kesinliğe ulaşabiliriz" (s. 44).
Babasını ve tüm tüm aileyi noter ol-
mayacağına, yaptığı çizim ve desenler
ile hemen her yerde gerçekleştirdiği
gözlemlerle ikna eden Leonardo, artık
büyük haline geleceğinin işaretlerini
vermektedir. Ressamlık konusundaki
kararlılığını babasına söylediği şu söz-
lerde bulmak mümkündür: "Benim için
kaygılanmayın. Ben herkesten farklı bir
ressam olmak istiyorum ve bunun için
başkalarının ihmal ya da göz ardı ettiği
şeyleri incelemem gerekiyor. Ben,
sonsuz olan nedenleri resme akta-
rabilmek için, sonuçlan değil, ne-
denleri bilmek zorundayım* (s.
52).
BİLCİ PEŞİNDE "HARCANAN"
ZAMAN
Leonardo'yu yenilikçiliği veya
ortaya koyduğu özgün çalışmalar
nedeniyle "büyücü" diye adlandı-
ranlar da olur. Oysa o, "büyü"den çok
gözlem, deney ve aklın öncülüğünde
yürüyen bir adamdır. Özgün çizim ve
yaratıları kısa sürede dikkat çekmesini
sağlar. Tanınır; ünü, döneminin önemli
isimlerine kadar yayılır.
Milano günleri aynı zamanda Leonar-
do'nun "uçuk" şehircilik anlayışını ge-
liştirdiği dönemdir. Kendi zamanının
ötesinde iki bin yılının şehrini yaratma-
ya koyulur ve bu şehri tanımlamak için
kullandığı ifade "organik"tir. Insan su-
retindeki organik şehir, metabolizma ya
da beden ile birebir benzerlik gösterir.
Nardini, Leonardo'nun şehir planını
yirminci yüzyılda bile gerçekleştirebile-
cek mimarlar bulunmadığını ekler.
Milano'daki günleri sırasında yeni bir
kimlik daha edinir: Tiyatro teknisyeni
ve sahne tasarımcısı. "Cennet" adlı şiir,
Leonardo'nun yeni kimliğinin ve tasa-
rımcılığının en üst noktasını yansıtır.
Nardini'ye göre onun Milano'da ger-
çekleştirdikleri "gençlikten olgunluğa
geçişini" simgeler (s. 84).
Ote taraftan bu olgunluk,
edebiyatçılarla yaptığı tar-
tışmalarda kendisini
a
eği-
timsiz kişi" olarak tanımla-
masını sağlar.
Leonardo'nun bilgi açlı-
ğı, not defterlerini her yere
götürmesine neden olur ve
defterler günden güne ço-
ğalır. Belirgin bir çalışma
yöntemi bulunmaz ve he-
men her şey ilgi alanına gi-
rer. Bu yüzden Nardini,
Leonardo'yu "bilginin pe-
şinde 'zaman yitiren'
adam" diye tanımlar.
Bilgi peşinde koşma
onu, "Insan Bedeninin
Oranları" ya da "Işık ve
Gölge Incelemesi" gibi ça-
lışmaları kotarmaya götü-
rür. Sadece bu da değil:
Özel savaş giysileri, yine
savaş için savunma sistem-
leri, silah, araç gereç... He-
men hepsi kendi çağının
önünde giden yaratımlar-
dır. Örneğin Leonar-
do'nun tasarladığı "dalgıç
giysisi"nin ilk biçimi, an-
cak dört yüzyıl sonra yeni-
den keşfedilir (s. 114).
.
•
. . . ,..
Altın oran
MONA LİSA'NIN
GÜLÜMSEYİŞİ
Milano'nun ardından
Floransa'ya döndüğünde
bu kez yoğun matematik
deneyleriyle ilgilenir. Do-
layısıyla firça ile arası açı-
lır. Bu sırada Michelangelo
ile Leonardo rekabete tutuşur, hatta
Leonardo'nun varlığı bile rakibini hu-
zursuz eder hale gelir. Nardini, Miche-
langelo'nun çekemezliğini "patolojik"
olarak niteler (s. 131).
Hümanizmin altın çağını temsil eden
Leonardo'ya karşılık, Nardini'nin yoru-
muna göre, Michelangelo hümanizmin
krizini yansıtır. Iki deha, Floransa'da
kozlarını paylaşmaktadır. Leonardo'nun
en büyük gizi Mona Lisa da bu döne-
min ürünüdür. Söz konusu resimde he-
men her insani ögenin yanı sıra, teknik
bilginin dışavurumu da bulunur. Tablo
ortaya çıksa da tartışma hiç bitmez. Mo-
na Lisa'nın kimliğinden tablonun aslın-
da tamamlanmadığına dek pek çok şey
söylenir. Nardini bu tablo için noktayı
kendince şöyle koyar: "Mona Lisa'nın
gülümsemesi, başkalarının henüz bilme-
diği şeyi 'bilen' kişinin hüzünlü bilinci-
dir" (s. 141).
Floransa ve Milano arasında mekik
dokuyan ve neredeyse paylaşılamayan
Leonardo'ya davetler gelir, eserler üret-
mesi için teklifler sunulur. Nardini,
perspektif ve insan bedeni üzerine çalış-
malarını sürdüren Leonardo'nun bunla-
rı kaydettiği defterleri okuyucuya hatır-
latır:
"Masallar, efsaneler, kehanetler ve
gündelik yaşam üstüne değerlendirme-
ler. Defterleri, sonsuz ilgi alanlarının
özetini içeriyordu. O da bu defterlerin
organik bir bütünlükten yoksun oldu-
ğunu fark ediyor ve onları ansiklopedik
bir bütüne dönüştürmek için yeniden
düzenlemeyi amaçlıyordu" (s. 156).
Yaşlı Leonardo'nun çalışmalarının ağır-
laştığı bir aşamada bu defterleri düzen-
leme olanağı da pek kalmamıştı.
2 Mayıs 1519'da öldüğünde ondan
geriye pek çok çizim, el yazması, desen
ve resim kalır. Bir de gözlerini hayata
yummadan önce ağzından dökülen bir
çift söz: "Işte şimdi ırmakların suyu gibi
gidebileceğimi, ölüme doğru kendimi
akıntıya bırakabileceğimi hissediyorum,
ölümü yaşamak için, ölüm deneyimini"
(s. 184).
Nardini'nin, bu büyük dâhiyi anlattığı
eseri düzayak bir biyografi değil, aksine
hikâye tadında yazılmış bir metin. Ya-
pıt, Leonardo'nun yaşamı, ilişkileri ve iç
dünyasına dair bilgileri aktarıyor ve Rö-
nesans'ın bu etkin isminin karanlıkta
kalan kimi yönlerini gün ışığına çıkarı-
yor. •
Leonardo da Vinci/ Bruno Nardini/
Çeviren: Kemal Atakay/ Can Yayınları/
200 s.
C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1018