Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA17 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
9HABERLER
İstanbul Haber Servisi - Astõm
hastalarõnõn yüzde 80’i otobüsler, kafeler,
bekleme salonlarõ ve alõşveriş merkezleri
gibi kalabalõk alanlardan kaçõyor.
Hastalõklarõnõ “rahatsız edici” bulan ve
sosyal hayattan izole bir şekilde
yaşadõklarõnõ belirten hastalar tatile
gitmekten, dõşarõ çõkmaktan ve eve
hayvan almaktan da çekindiklerini
belirtiyorlar.
‘Kronik bir hastalık’
Ankara Üniversitesi Tõp Fakültesi
Göğüs Hastalõklarõ Ana Bilim Dalõ
öğretim üyesi, alerji ve göğüs hastalõklarõ
uzmanõ Prof. Dr. Sevim Bavbek, astõmõn
orta ve küçük çaplõ havayollarõnõn
mikrobik olmayan iltihabõ ile ortaya çõkan
kronik bir hastalõk olduğunu belirterek
“Astım hastalarında nefes darlığı,
öksürük, hırıltılı solunum, göğüste
tıkanma veya baskı gibi yakınlamalar
görülüyor” dedi. Ülkemizde geçen yõl
yapõlan “Bir Nefes Sağlık” çalõşmasõnõ
anõmsatan Bavbek, çalõşmanõn 17 farklõ
şehirden 25 merkezde, 30 göğüs
hastalõklarõ ve alerji uzmanõ tarafõndan,
451 ağõr astõmlõ hasta üzerinde yapõldõğõnõ
anlattõ. Çalõşmadan ilginç sonuçlarõn
çõktõğõnõ belirten Bavbek, “Ağır astım,
hastanın yaşamının önceden
kestirilemez olmasına yol açmaktadır.
Hastalığın bu değişken özelliği
hastaların sosyal hayattan izole
olmasına yol açmakta. Çalışmada
hastaların yüzde 80’i otobüsler,
kafeler, bekleme salonları ve alışveriş
merkezleri gibi kalabalık alanlardan
kaçınmak zorunda kaldıklarını
söylemişlerdir. Her iki gruptaki
astımlıların bir bölümü de hastalıkları
nedeniyle egzersiz yapmaktan,
arkadaşları ile dışarı çıkmaktan, tatile
gitmekten ve eve hayvan almaktan
kaçındıklarını belirtmiştir” dedi.
Hastalarõn, ihtiyaç duyulduğunda astõm
konusunda uzman bir doktora ulaşmaya
öncelik verdikleri, astõm konusunda
özelleşmiş klinikler ve halka açõk yerlerde
sigara yasağõnõn sağlanmasõnõ istediklerini
belirten Bavbek, özetle şunlarõ söyledi:
“Astım nöbetlerini tetikleyen
nedenlerden biri hava kirliliğidir.
Metropollerde yoğun araç trafiğinin
yarattığı egzoz gazları, konutların
ısıtılması sırasında ortaya çıkan
karbonmonoksit ve diğer zararlı gazlar,
sanayi kaynaklı hava kirleticilerin yol
açtığı yoğun hava kirliliği özellikle kış
döneminde astım hastalarının
yakınmalarının artmasına ve bu
nedenle de sık acil başvurularına neden
olmaktadır. Hem ülkemizde hem de
dünyada astımlıların yüzde 90’a yakını
hafif ve orta astımlıdır. Tüm
astımlıların yüzde 7-10’u ağır astımlı
hasta grubunu oluşturur ve bu hastalar
günlük hayatlarında çeşitli düzeylerde
kısıtlamalar tanımlamışlardır. Hastalar
kuru ve fazla soğuk olmayan havada
daha rahat egzersiz yapabilirler.”
SİBEL BAHÇETEPE
Sahte kupür ve sahte ilaçlarõn önü-
ne geçebilmek amacõyla Sağlõk
Bakanlõğõ’nõn hayata geçirmeyi
planladõğõ, her ilacõn tek tek
izlenmesini sağlayan “İlaç
Takip Sistemi (İTS)”,
büyük ilaç tekellerinin
ülkemizdeki ilaçlarõ
kontrol edebilme imkâ-
nõ elde edebileceği öne
sürülerek eleştirilere ne-
den oldu.
Eczanelerde halen kul-
lanõlmakta olan barkodlarõn
yerine “kare barkod”larõn
kullanõlacağõ yeni sistemin,
bugüne dek dünyanõn hiçbir
ülkesinde uygulanmadõğõnõ,
projenin hayata geçmesi duru-
munda çok sayõda eczanenin kapanmak du-
rumunda kalabileceğini belirten eczacõlar,
“Büyük ilaç firmaları ülkemizde her ila-
cın bilgisine ulaşarak kâr politikalarını bu-
na göre belirleyecekler. Sistemin kabul edi-
lebilir hiçbir yanı yok. Sistem uygulan-
maya girerse ülkemizde büyük bir kaos
olur, halkın ilaca ulaşması çok zor hale ge-
lebilir” dediler.
İlaç Takip Sistemi’nin 1 Haziran 2009’da
uygulamaya girmesi bekleniyordu. Ancak ge-
çen günlerde Resmi Gazete’de yayõmlanan
“Beşeri Ürünlerin Ambalajlanması ve
Etiketlenmesi ile İlgili” yönetmeliğe göre
projenin hayata geçmesi 1 Temmuz’a, her ila-
cõn kare barkod taşõma zorunluluğu ise 31
Aralõk 2009 tarihine ertelendi.
‘Tahribatlara yol açar’
İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Semih
Güngör, her ilacõn kare barkod sistemiyle eti-
ketlenmesi ve tek tek izlenmesinin, mes-
leklerinde büyük tahribatlara yol açacağõnõ,
bunun halkõn ilaç alõmõna da doğrudan etki
edeceğini savundu.
Güngör, sahte ilaçlarõn önüne geçme ama-
cõ taşõyan projeyi eleştirererek “Türkiye’de
sahte ilaç yok denecek kadar azdır. Asıl
sahtecilik kupür sahteciliğindedir. Var
olan az sayıdaki sahte ilaçlar ise Tahta-
kale’ye nereden geldiği belli olmayan,
cinsel gücü arttıran ilaçlar ile besin tak-
viyeli bazı ilaçlardır” dedi.
İTS’nin ilk olarak Sağlõk Bakanlõğõ İlaç Ec-
zacõlõk Genel Müdürlüğü’nde yönetim da-
nõşmanõ olan İbrahim Nayır döneminde baş-
ladõğõnõ, o dönemde yalnõzca ilaçlarõn nu-
maralandõrõlmasõ ve takibi ile ilgili olan
projenin zamanla daha da genişlediğini
anõmsatan Güngör, “Ardından bu konu ile
ilgilenmek üzere bir ekip oluşturulmuş ve
bu ekip 17 Ağustos 2007’de İstanbul’da ge-
niş kapsamlı bir toplantı yapmış. Top-
lantıya bilişim, ilaç, ilaç depoları, yazılım
gibi birçok firma katılmış ancak eczacılar
adına bir tek Türk Eczacılar Birliği’nden
bir kişi katılmış. O toplantı da aslında İTS
ile ilgili ilk kesin kararda alınmış olmuş”
diye konuştu. Güngör, şöyle devam etti: “Bu
işin arkasındaki bir ilaç firmasının genel
müdürü ABD’den Türkiye’deki eczane-
den bu ay nelerin satıldığını, kim tara-
fından hangi hastaya gittiğini tüm verile-
re ulaşacaktır. İTS uluslararası ilaç te-
kellerinin dünya ilaç pazarını izleyebile-
cekleri en güvenli yoldur. Bunun için bir
denek oluşturmak gerekiyordu ne yazık
ki Türkiye’yi buldular. Öyle bir sistem
oluşturmak istiyorlar ki amaçları, halka
ulaşan her şeyi bulup ona göre ilaç poli-
tikalarını belirlemek ve kâr etmeyi sağ-
lamak. İTS’yi başka ülkeler uygulamak is-
tedi ama sonra Türkiye bunu yapmak için
kolları sıvayınca projelerini durdurdular,
bizim sonuçları beklemeye başladılar. Bu
sistem dünyanın başka bir ülkesinde yok.
Sahte ilaçla mücadelede dünyanın farklı
ülkelerinde IMPACT (Tıbbi Ürün Sah-
teciliğine Karşı Çalışma Grubu) adlı ku-
ruluş var. Bu kuruluşta son derece say-
gıdeğer, güvenilir olan Dünya Sağlık Ör-
gütü (WHO), dünyadaki eczacıların en üst
örgütü, sivil toplum kuruluşları gibi ör-
gütler bulunuyor. Sahte ilaçla mücadele-
de değişik alternatifleri kullanıyorlar.
Örneğin ilaçları ışıktan geçirerek sahte
olup olmadığına bakıyorlar.”
Milyarlarca ilaç çöpe gidecek
İTS’nin yürürlüğe girmesinde halen çok sa-
yõda teknik altyapõ eksikliğinin bulunduğu-
na dikkat çeken Güngör, 1 Temmuz’da da
İTS’nin uygulamaya konulmasõnõn teknik alt-
yapõ tamamlanamadõğõ için zor olacağõnõ, bu
tarihin daha da uzayabileceğini tahmin et-
tiklerini kaydetti. Göngör, “En büyük ek-
siklik ilaç sanayisinin yüzde 90’ı kare kod
barkod sistemini oluşturmamış, ecza de-
poları da hiçbir altyapısını tamamlama-
mıştır” dedi. Kare kodlu ilaçlarõn üzerinde
fiyat kupürünün de olmayacağõnõ anõmsatan
Güngör, “Sağlık Bakanlığı şu an pazarda
bulunan fiyat kupürlü ilaçların 1 Ocak
2010’dan itibaren pazarda olmayacağını,
ilaç firmalarının bu ilaçları geri alacağı-
nı söylüyor. Oysa ilaç sanayisi ‘Ben bun-
larõ geri almam. Alõp da ne yapacağõm, çö-
pe mi atacağõm’ diyor. 1 Ocak 2010’da mil-
yarlarca TL’lik ilaç eczacının elinde res-
men çöpe atılacak vaziyete gelecek. Çün-
kü onları o tarihe kadar eczacının tüket-
me şansı yok” dedi.
GS1 nedir?
Türkiye’de uygulanacak olan kare barko-
du üreten ve sahibi olan kuruluş GS1. Tica-
retin küresel anlamõ olan GS1, 1974’te Av-
rupa’da 12 ülke tarafõndan “ürünlerin ta-
nımlanması” için kuruldu. Her alandaki her
bir ürünü tanõmlayrak standart amacõyla
yoluna devam eden GS1, daha sonda EAN
(Avrupa Mal Numaralandõrma Örgütü) adõ-
nõ aldõ. Ülkemizde 1988’de Milli Mal Nu-
maralandõrma Merkezi adõyla Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birliği bünyesinde kurulan
GS1’in arkasõnda uluslararasõ ilaç tekelleri,
dev zincir eczaneleri, hastanelerin olduğu öne
sürülüyor.
Eczacının sorunları
? Her eczanenin elinde olan barkod oku-
yucularõ çöpe atarak kare kodlu barkodlarõ
okutabilmeleri için 2D adõndaki yeni oku-
yucular almasõ, İTS ile uyumlu yeni bir ya-
zõlõm programõ almasõ ya da var olan yazõ-
lõm programõnõ İTS’ye uygun hale gelecek
şekilde güncellemesi gerekecek. ? Eczane
kendisine bildirimi yapõlmadan gelmiş bir
ürünü sattõğõnda, böyle bir ürün seceresi ek-
sik olduğu gerekçesi ile ödenmeyecek. ? Ec-
zaneler arasõnda yapõlan takaslar eczanele-
rin birbirlerine sattõklarõ ürünlere dönüşecek.
? İTS uygulanmaya başlandõğõnda eczane ve
hastane stoklarõndaki ilaçlar büyük sorun ya-
şanacak. ? Eczaneler İTS’yi uygulayabilmek
için gerekli tüm yatõrõmõ kendilerine finan-
se etmek zorunda kalacaklar. Eczaneler tek-
nik altyapõ, yazõlõmlar, bilgisayar, üzerinde
fiyat gösteren yazar kasa, 2D barkod oku-
yucular, jeneratörler (İTS’ye bildirim sõra-
sõnda elektrik kesintisi olursa bir daha o ilaç
hakkõnda bir daha işlem yapõlamayacak) ve
ilave elemanlar almak zorunda kalacak.
? İTS’nin güçlü bir server altyapõsõ olmadõ-
ğõndan hizmet sunumunda günlerce sorun-
lar yaşanabilecek.
Astõm hastalarõ kalabalõk alanlardan kaçõyor
İ
TS ile ilaçlar üretimden, dağõtõm ve tüketimine
dek her aşamasõ verilecek barkod numarasõna
göre izlenecek. Eczacõlar “bu sistem
uygulanõrsa kaos ortamõ oluşur” diyor.
İTS nasıl
işleyecek?
İlaç Takip Sistemi’nin henüz tam
olarak kesinleşmemiş bile olsa,
ilaç bilgilerinin tek bir server de-
ğil, farklõ bilgilerin kaydedileceği
birden fazla server olacak. Her
firma ürettiği ilaca bir kare kod
basacak ve bu bilgileri İTS’ye
gönderecek. Sonra ürünler dağõ-
tõmda depolara gidecek, oradan
da bilgiler yeniden İTS’ye akta-
rõlacak. Depolar da hangi ecza-
neye ürün yolladõysa onun bil-
gilerini de yine sisteme bildiri-
lecek. Hastanõn ilacõ eczaneden
almasõ sõrasõnda da ilk önce ila-
cõn kodu İTS’ye bildirilecek,
oradan ilacõn sahte olmadõğõna
dair bilgi eczacõya gelecek, ar-
dõndan eczacõ bu kez Sosyal Gü-
venlik Kurumu’na bilgileri gön-
derecek. SGK’nin onay vermesi
sonrasõnda da eczacõ bu onayõ sis-
teme iletecek.
Bu şekilde her işlem sõrasõnda bun-
larõn tümü tek tek yapõlmak zo-
runda. Son derece de karmaşõk.
İlaç takip sistemi geliyor
HANGİ İLAÇLAR İZLENECEK?
? Bu sistemle reçeteli ve reçetesiz ilaçların tamamı.
? Geri ödemeleri olan tıbbi beslenme ürünleri.
? Geri ödemeleri olan ara ürünler (bazı şuruplar,
burun damlaları, tatlandırıcı).
HANGİ İLAÇLAR İZLENMEYECEK?
? Eczacıların kendi hazırladığı yapma ilaçlar.
? Röntgen çekimlerinde kullanılan bazı ilaçlar.
? Serumlar (tıbbi mamalar gibi ürünler izlenecek).
? Derin dondurucuda saklanan aşı gibi
ürünler.
Yurttaş saatlerce eczanede
oturup ilaç bekleyecek? Halk, ilacı mutlaka reçete ile
almak zorunda kalacak. Elden
ilaç almak zor olacak, her sefe-
rinde doktora gidip ilaç yazdırmak
zorunda kalınacak. ? Server ya-
pısı yetersiz olduğu için sorunlar
artacak. Halk saatlerce eczanede
oturup ilaç beklemek zorunda
kalacak. ? Dağıtım kanallarının
(depoların) hizmet kalitesi düşe-
ceği için eczacının elinde olmayan
ve depolardan gün içerisinde bir-
den fazla kez yapılan alışveriş ya-
pılamayacağından hasta ilaca
ulaşmada sıkıntı yaşayacak. ?
İlaç kutularında fiyat bulunma-
ması, özellikle reçetesiz satılan
ilaçlarda haksız rekabetin önünü
açacak ve etik dışı davranışlar ar-
tacaktır. ? Kupür kesilmeyeceği
için geri ödeme kurumlarına ve-
rilmiş gibi gösterilen ilaçlar el al-
tından tekrar hastalara verilebi-
lecektir. ? Kare kodlarının üze-
rinde yazılan son kullanma ta-
rihleri çok küçük olduğu için
halkın buna dikkat etmesi sorun
olabilecek.
Kare barkod da neler var?
Türkiye’de kullanõlan ürünler, dünya genelinde te-
kil olarak sõnõflandõrõlacak ve numaralandõrõlacak.
Her ürünün bir numarasõ olacak. O ürün dünya-
nõn her yerinde tanõmlanacak. İkinci bir numara
asla verilmeyecek. Barkodda sõra numarasõ, son
kullanma tarihi, parti numarasõ ve bir sürü bilgi
daha bu kare kodun içinde olacak.
Eczane dõşõ
ilaç satõşõ
engellenecek
? Çalõntõ, kaçak ve sahte
ilaçlarõn takibi yapõlabilecek.
? Eczacõ artõk kupür kes-
meyecek. ?Eczane dõşõ ilaç
satõşõ engellenecek. ? Kayõt
dõşõ ekonomi ortadan kal-
kacak. ? Reçete sõklõğõ,
yazõlan ilaçlarõn sõklõğõ ve-
rilerine ulaşõlacak, usulsüz
reçete yazõmõ önlenecek.
?Toplatma kararõ çõkan ilaç-
lara hemen ulaşõlacak.
Alzheimer çağrı merkezi kuruldu
İstanbul Haber Servisi- Halk arasõnda “buna-
ma” diye bilinen ve ülkemizde sayõlarõ 300-350
bin arasõnda olan alzheimer hastalarõ ile yakõnla-
rõnõn bilgilendirilmesi ve psikolojik destek veril-
mesi amacõyla Alzheimer çağrõ merkezi kuruldu.
İlk etapta pilot çalõşma olarak İstanbul, Ankara
ve İzmir’de yaklaşõk 30 doktorun hasta yakõnlarõ-
nõn hedef alõndõğõ proje, 21 Eylül Dünya Alzhei-
mer Günü’nde tüm Türkiye’de yaygõnlaştõrõla-
cak. Alzheimer Derneği Başkanõ Prof. Dr. Murat
Emre, “Çağrõ merkezinin numarasõnõ şimdilik
vermiyoruz, çünkü hekimlerimizin hastalarõ ilk
aşamada bu merkezden yararlanacak. 21 Ey-
lül’de bunu daha da genişleteceğiz” diye konuştu.
Vergi borçlusu şirketlere af
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gelir Vergi-
si Yasasõ ve bazõ yasalarda değişiklik yapõlmasõ-
na ilişkin yasa tasarõsõ TBMM Genel Kurulu’nda
kabul edilerek yasalaştõ. Genel kurulda kabul
edilen düzenleme, elektrik dağõtõm şirketlerine af
niteliğinde düzenleme öngörüyor. Buna göre,
elektrik dağõtõm şirketlerinin 31 Aralõk 2008 tari-
hinden önceki dönemlere ilişkin tarhiyatlar, bun-
lara bağlõ vergi cezalarõ, gecikme faizi ve gecik-
me zamlarõnõn silinmesi öngörülürken Başba-
kanlõk merkez teşkilatõ için alõnan taşõtlar KDV
ve ÖTV’den istisna tutulacak.
Uşak’ta ‘poster’ krizi
Yurt Haberler Servisi - Uşak’ta aile hekimliği
yapacak 101 hekimin belirlenmesi için Atatürk
Kültür Merkezi’nde düzenlenen kura töreninde
salona asõlan ve Atatürk’e hiç benzemeyen Ata-
türk posteri tepki çekti. Töreni izleyenler, ‘Hiç
mi Atatürk posteri görmediniz’ diye yetkililere
tepki gösterirken organizasyonu yapan Sağlõk İl
Müdürü Dr. Ali Taşçõ, salona geldiğinde posteri
fark ettiğini ve kendisinin de Atatürk’e benzete-
mediğini ancak o saatten sonra bir şey yapama-
dõklarõnõ söyledi. Atatürkçü Düşünce Derneği
Uşak Şubesi Başkanõ Ercan Uzun ise durumu
‘skandal’ olarak nitelendirdi.
‘Keşke pilot uçmasaydı’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski BBP
Genel Başkanõ Muhsin Yazõcõoğlu ile 5 kişinin
hayatõnõ kaybettiği helikopter kazasõyla ilgili
TBMM Araştõrma Komisyonu, Arama Kurtarma
Derneği (AKUT) Başkanõ Nasuh Mahruki ile
aramalara katõlan Ercüment Güler’i dinledi. Ko-
misyona bilgi veren Mahruki, “Bana göre pilot o
hava şartlarõnda havalanmamalõydõ. Şartlar ger-
çekten zor ve ağõrdõ. Keşke pilot o şartlarda uç-
masaydõ. Üzerindeki baskõ sonunda uçmamasõ
gereken bir havada uçma kararõ aldõ” dedi.
Babacan, IMF temsilcisiyle görüştü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Ali Ba-
bacan, IMF Türkiye Temsil-
cisi Hüseyin Samei ile bir
araya geldi. Edinilen bilgiye
göre Samei, IMF Birinci Baş-
kan Yardõmcõsõ John
Lipsky’nin bugün Türkiye’ye
yapacağõ ziyaret öncesinde ön
görüşmede bulunurken görüş-
menin yaklaşõk yarõm saat sürdüğü belirtildi. Bu
arada, Ankara’ya gelecek olan Lipsky’nin, Ba-
bacan ile bir araya gelmesi bekleniyor.
‘Anlaşmalar hukuka uygun değil’
KKTC (ANKA) - KKTC Güvenlik Kuvvetleri
Komutanõ Tümgeneral Abdullah Recep, Şehit
Teğmen Caner Gönyeli-2008 Arama-Kurtarma
Tatbikatõ’na ilişkin bir birifing verdi. Tümgene-
ral Recep, “Karşõlõklõ bir mutabakat olmadan
Güney Kõbrõs Yönetimi’nin tek taraflõ olarak
Kõbrõs’õn güneyinde petrol ve doğalgaz arama iz-
nine yönelik çeşitli ülkelerle antlaşmalar imzala-
masõ, hukuka uygun ve geçerli değildir” dedi.
‘Dergi almayınca karne verilmedi’
ERZİNCAN (AA) - Erzincan’da lisede oku-
yan bir öğrencinin velisi, çocuğunun okul yö-
netimi tarafõndan bastõrõlan ve 5 TL’ye satõlan
“Tomurcuk” isimli dergiyi almadõğõ için karne-
sinin verilmediğini ileri sürdü. Velinin İl Milli
Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyette bulunmasõ üze-
rine konuyla ilgili soruşturma başlatõldõ. Erzin-
can Milli Eğitim Müdürü Aydõn Yalçõn, “Mü-
fettişlerin okulda yapacağõ incelemenin ardõn-
dan konu net olarak ortaya çõkacak” dedi. Okul
yetkilileri konuyla ilgili açõklama yapmadõ.
Ankara’da ‘domuz gribi’ şüphesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkentte,
Almanya’dan Türkiye’ye ailesiyle gelen ve
Esenboğa Havalimanõ’nda yüksek ateş tespit edi-
len 7 yaşõndaki bir çocuk, “domuz gribi” şüphe-
siyle hastaneye kaldõrõldõ. Çocuktan alõnan ör-
neklerin incelenmesinin ardõndan kesin sonucun
belli olacağõ bildirildi. Türkiye’de şu ana kadar
13 kişide “domuz gribi” vakasõ tespit edilmişti.
Şoförler zabıtaya saldırdı
DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Diyarbakõr
Büyükşehir Belediyesi Ulaşõm Koordinasyon
Merkezi’nce (UKOME), havuz sistemine gir-
meyen toplutaşõma araçlarõnõn trafikten men
edilmesi üzerine Belediye Trafik Şube Müdür-
lüğü’ne gelen otobüs sahipleri, 10 zabõtayõ taş
ve sopalarla yaraladõ. Yaralõlar, Diyarbakõr’daki
çeşitli hastanelerde tedavi altõna alõndõ.