24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Belgesel, grevin oluşumunu hazõrlayan dönemden sona ermesine kadar geçen süreyi kapsõyor Bir direniş filmi: 100 Bin Kişiydiler CEREN ÇIPLAK A rşivde, 1990 tarihli madenci grevinin fotoğraflarõnõ karõştõrõrken görüyo- rum, fotoğraf altõna yazõlan notlar... Hep beraber o günlerde atõlan sloganlarõ, söy- lenen türküleri anõmsayalõm: “Yağmur ma- dencileri durduramadı. Grevin 22. gününde madenciler ellerinde şemsiyelerle ‘Yağmur ça- mur demeyiz, yolumuzdan dönmeyiz’ sloganlarıyla caddelerde sel gibi aktılar... Zonguldak’ta Ankara Yü- rüyüşü öncesi yapılan son gösteride madenci eşleri hep bir ağızdan ‘Ge- liyoruz zincirleri kõra kõra hey / İktida- rõn kafasõna vura vura’ türküsünü söy- lediler... Madenciler geri dönmemeye kararlı...” Bu büyük direnişin hikâyesi yö- netmen Metin Kaya tarafõndan “100 Bin Kişiydiler” adõyla filmleştirildi. “Büyük Madenci Grevi” ve “Büyük Ankara Yü- rüyüşü”nü konu alan belgesel, dönemin ta- nõklarõnõn açõklama ve itiraflarõna da õşõk tu- tuyor. İşçi Filmleri Festivali’nin açõlõş filmi seçilen belgesel üzerine yönetmen Metin Kaya ve filmin müziklerine imza atan Ahmet Özer’le konuştuk. - Madenci grevini anlatmak için yola çık- tığınızda hangi kaynaklara, kimlere ulaştınız? METİN KAYA - Zonguldaklõ olarak film bo- yunca grevin oluşumunu somutlaştõran gerek- çelerle başlayõp geri dönüşe kadar süren süreci taraflarõn tümüne kamera tutarak anlatmaya ça- lõştõk. Dönemin DYP Genel Başkanõ Süleyman Demirel, yine o dönem Başbakan ve aynõ za- manda ANAP Genel Başkanõ olan Yıldırım Ak- bulut, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ, sen- dikacõlar, grev komite üyeleri, şehirdeki kadõn- lara kadar... - Filminize dair şu ana kadar ne tür tepkiler aldınız? M. KAYA - 20’li yaşlardaki gençlerle ko- nuşuyoruz, üniversitelere gidiyoruz, bu süreç on- larõn yaşlarõyla yaşõt, dolayõsõyla yaşananlara hâ- kim değiller. En çok onlar tarafõndan izlenme- sinden hoşnutum. - Belgeselde yer alan tanıklardan ulaştığı- nız ilginç bilgiler, itiraflar oldu mu? AHMET ÖZER - Mesela Süleyman De- mirel “Zonguldak’ta 2 ay boyunca devlet yoktu, madenciler vardı. Bütün kontrol madencilerdeydi” diyor. Çalõşma Bakanõ ise “haklı bir grev” olduğunu söylüyor. Dönemin sendikacõlarõ “İşçiyi harekete geçirdik, yü- rüttük, ama çok da başarılı bir durum ya- ratamadık; özelleştirmenin önüne geçeme- dik”; işçilerse “Böyle olacağını bilseydik ölü- mü göze alır, oradan dönmezdik” dediler. Bunlarõn tamamõnõ itiraf olarak düşü- nebilirisiniz. - “Zonguldak’ta grev baştan sona örgütlü ve sağlıklı bir biçimde yü- rüdü” diyorsunuz, sizce bunu sağ- layan neydi? M. KAYA - Grev komiteleri... Grev bittikten sonra bu tür grev komitele- ri sendika tarafõndan dağõtõldõ. Komiteler iş- yerlerinde başka başlõklar altõnda sürdürülmüş olsaydõ Zonguldak’ta işçi sayõsõ 47 binden 10 bi- ne inmezdi. Bireysel emeklilikler yaşanmaz ve Zonguldak’ta özelleştirme adõ altõnda bu yağma yapõlmazdõ. - Peki, madenciler ve madenci eşlerinin açıklamalarından size kalan ne? M. KAYA - Yerin 600 metre altõnda sürek- li metan gazõnõ soluyan insanlar onlar. Hareket etmelerinin tek bir koşulu var; aynõ soruna ay- nõ cevabõ vermeleri. Tek seçenekleri direnmek ve haklarõnõ savunmak. Ondan sonra durdurul- malarõ imkânsõz oluyor. Bu tipik bir madenci özelliği. Madenci eşlerinin de bu grevde diren- gen tavõrlarõ var. Sonuna kadar eşleriyle birlik- te mücadeleyi sürdürdüler. (Film, yarõn akşam Ankara Nâzõm Hikmet Kül- tür Merkezi’nde gösterilecek...) Zonguldak’ta 30 Kasım 1990’da ma- denciler greve çıkıyor. Grev, yak- laşık 1 ay kadar her gün 10 binlerce in- sanın katıldığı mitinge dönüşüyor. London’danyayımlanmamışmetinler Kültür Servisi - ABD’li gazeteci ve roman yazarõ Jack London’õn daha önce dilimize aktarõlmamõş mektup ve günlükleri İmge Yayõnlarõ’nca ‘Bana Göre Hayatõn Anlamõ’ başlõklõ kitapta yayõmlandõ. Yiğit Yavuz’un derleyip dilimize aktardõğõ kitap, 40 yõllõk yaşamõna denizcilik, işçilik, inci avcõlõğõ, boksörlük, altõn arayõcõlõğõ, muhabirlik, sosyalistlik, militanlõk, gezginlik ve yazarlõğõ sõğdõran London’õn yaşam olgusunu nasõl anlamlandõrdõğõnõ konu alan metinlerden oluşuyor. Bilgi’de çocuk hakları için bir proje Kültür Servisi - İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalõşmalarõ Birimi, çocuklarõn ve yetişkinlerin ‘çocuk haklarõ’ üzerine düşünmelerini ve tartõşmalarõnõ sağlamak amacõyla farklõ ve eğlenceli bir oyun tasarladõ. 10-15 yaş grubundaki çocuklarõn katõlabileceği projenin adõ “Söz Küçüğün Kutu Oyunu”. Yaşadõklarõmõzdan örnekler vererek çocuklar ve yetişkinler üzerinde farkõndalõk yaratmak isteyen proje bugün 10.30’da Santral Kampusu’nda. Mithat Çınar’ı kaybettik Kültür Servisi - Agora Kitaplõğõ, Stüdyo İmge Yayõnlarõ, Literatür Yayõnlarõ, +1 Kitaplarõ, Özgür Yayõnlarõ ve Dharma Yayõnlarõ da aralarõnda olmak üzere pek çok yayõnevinin kapak ve grafik tasarõmlarõnõ yapan, aynõ zamanda Haliç Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarõm bölümü öğretim görevlisi olan Mithat Çõnar on beş gün önce akut pankreatit ve multiple organ yetmezliği teşhisiyle kaldõrõldõğõ hastanede yaşama gözlerini yumdu. 47 yaşõndaki Çõnar’õn cenazesi Cennet Mahallesi Yavuz Sultan Selim Camii’nde kõlõnarak ikindi namazõndan sonra Hadõmköy mezarlõğõna defnedilecek. Bimeras’tan dans kitapları Kültür Servisi - Bimeras Kültür Vakfõ, çağdaş dans ve gösteri sanatlarõ alanõnda yayõmcõlõğa başladõ. İstanbul’da Uluslararasõ Çağdaş Dans ve Performans Festivali’nin (iDANS) ikincisini düzenleyen Bimeras Kültür Vakfõ, 2 kitapla yayõn hayatõna başladõ. Festivaller kapsamõnda düzenlenen sempozyum sunumlarõndan oluşan “Çağdaş Dansta Solo” ve “İlmek Şarkõlarõndan Seçmeler” adlõ kitaplar okurla buluştu. ‘Harry Potter’dan yanıt Kültür servisi - Dünyaca ünlü Harry Potter kitaplarõnõn yazarõ J.K. Rowling, Adrian Jacobs isimli yazarõn ailesi tarafõndan intihalle suçlandõ. Tüm dünyada satõş rekorlarõ kõran Harry Potter serisinin asõl fikrinin Adrian Jacobs isimli yazarõn büyücü bir çocuğun başõndan geçenleri anlattõğõ “Willy the Wizard” isimli kitabõndan çõktõğõnõ savunan Jacobs ailesine karşõlõk Rowling’in yayõnevi Bloomsbury, “Yazarõmõz bu kişinin ne adõnõ duymuş ne de bir kitabõnõ okumuştur” açõklamasõnõ yaptõ. Suçlamalarõn mahkemeye taşõnmasõ bekleniyor. GÖNÜL DÖNMEZ-COLIN İ talya’nõn popüler tatil kenti Pe- saro’da 21-29 Haziran arasõnda 45. yõlõnõ kutlayacak olan Pesa- ro Yeni Film Festivali geçen yõl büt- çesine vurulan 50 bin Avro darbeye karşõn güçlü bir programla perdeleri açmaya hazõrlanõyor. 80’li ve 90’lõ yõl- larda özellikle Ad- riano Apro yöneti- minde, daha kimse- nin sinemasõndan ha- berdar olmadõğõ dün- ya ülkelerini İtalya’ya taşõyan (ilk İran post- Humeyni toplu gös- terisi, Güney Kore si- nemasõ gibi) festival geleneğe uygun ola- rak bu yõl da son za- manlarda önemli bir çõkõş yapan İsrail si- nemasõna odaklanmõş. Yeni İsrail si- nemasõna yakõndan bakmayõ amaçla- yan bir konferansõn yanõ sõra gelene- ğe uygun olarak bir monograf da ha- zõrlanmõş durumda. Festivalin kurucusu Lino Micciche adõna altõncõsõ düzenlenen 6000 Avro ödüllü yarõşma bölümündeki yedi film arasõnda, bu yõl Cannes Film Festiva- li/Yönetmenlerin 15 Günü bölümün- de gösterilen İtalya/Avusturya ortak yapõmõ ‘La Pivellina’ (Tizza Covi ve Rainer Frimmel), İtalyan gazeteci Daniele Mastrogiacomo’nun kaçõrõ- lõşõnõ konu alan bir belgesel-kurgu film ve bizden de Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach’õn ‘Kara Köpek- ler Havlarken’ adlõ filmi var. Deneysel ve yeni bir dil getiren ça- lõşmalara yer veren Ötekiler bölü- münde İtalya önemli bir yer almõş. Barbara Cupisti’nin İsrailli ve Filis- tinli barõşçõlar arasõndaki işbirliğini an- latan 2007 yapõmõ ‘Madri’ filmine eş- lik eden ‘Yasak Çocukluk’ filmi, Carola Spadoni’nin ‘S.E.W.A. Ey- lemiyle Karşılaşma’ filmi bunlar arasõnda. Filistinli yönetmen Elia Süley- man’õn Cannes’da yarõşan en son filmi ‘Kalan Zaman’ ve Kazım Öz’ün ‘Ba- hoz / Fırtına’ filmle- ri ise Açõkhava prog- ramõnda gösterilecek. 23. İtalyan Sinema- sõ Özel Olay bölü- münde bu yõl, 33 film ve sayõsõz televizyon çalõşmasõ ile film dün- yasõna 50 yõlõnõ ver- miş Alberto Lattua- da anõlacak. Programda 1946 yapõmõ ‘Eşkıya’, 1951 yapõmõ ‘Anna’, 1962 yapõmõ ‘Mafioso’nun yanõ sõra yö- netmen ve senaryo yazarõ Lattua- da’nõn ‘Palto’ gibi zamanõnda daha az başarõlõ, ama daha kişisel filmleri de yer alõyor. Bu yapõtlarõn her biri, Lat- tuada’nõn sansürle oynadõğõ kedi-fare oyununun tüm inceliklerini gözlem- leyebilmek açõsõndan İtalyan sinema tarihine önemli bir katkõ. 2007 yõlõnda başlatõlan Sinema ve İn- san Haklarõ Ödülü, Ötekiler ve İsrail Sinemasõ bölümlerindeki filmlerden bi- rine verilecek. Festivalin değişik bö- lümlerinden seçilen filmler ise 1-4 Temmuz arasõnda Roma’da Piazza Vittorio’da gerçekleşecek Görkemli Festivaller açõkhava programõna katõ- lacak. ‘Kara Köpekler’ yarõşõrken Mehmet Bahadõr ve Maryna Gorbach’õn ‘Kara Köpekler Havlarken’ filmi yarõşmalõ bölümde. Özel Olay bölümü, ünlü İtalyan yönetmen Lattuada’nõn yapõtlarõna ayrõldõ. Cemal Toptaş’ın da oynadığı ‘Kara Köpekler Havlarken’ İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümünde de yer almıştı. 45. ULUSLARARASI PESARO YENİ FİLM FESTİVALİ Metin Kaya Zonguldak’taki “Büyük Madenci Grevi”ni çektiği belgeselle anlatõyor. Dönemin başbakanõ, bakanlarõ, sendikacõlarõ, işçi ve grev sözcülerinin tanõklõğõ ve itiraflarõna da yer veren “100 Bin Kişiydiler” belgeseli, İşçi Filmleri Festivali’nin açõlõş filmiydi. CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun’da Samsun Halkevi, KESK Samsun Şubeler Platformu, TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu, Samsun Tabip Odasõ, Tes-İş Sendikasõ ve Atakum Belediyesi tara- fõndan düzenlenen Uluslararasõ İşçi Filmleri Festivali dün Gazi Sahne- si’ndeki açõlõş gecesiyle başladõ. Festi- val Düzenleme Komitesi adõna açõkla- ma yapan KESK Samsun Şubeler Plat- formu Dönem Sözcüsü SES Şube Baş- kanõ Süleyman Bal, 12’si uzun metraj, 38’i ise belgesel olmak üzere toplam 50 filmin gösterileceği festival programõ- nõ aktardõ: “Gazi Sahnesi’nde Zon- guldak Madenci Yürüyüşü’nü konu alan ‘100 Bin Kişiydiler’ filmiyle baş- layan festivalimizde, yönetmeni Me- tin Kaya, filmin yapımcılarından Ah- met Özer ve sendikacılarımızdan Ka- mil Kartal bizlerle olacak. 17 Hazi- ran’da Samsun Halkevi Salonu’nda ‘Göç’, ‘Sõnõrdõşõ’ ve ‘Sonbahar’ film- leri gösterilecek. 18 Haziran’da Sam- sun Tabip Odası Salonu’nda ‘Sili- kozis’ filmi gösterilip Silikozis has- talığı üzerine söyleşi yapılacak. 19 Ha- ziran’da ise Petrol-İş Salonu’nda ‘Demiryol’ filmi izleyicilerle buluşa- cak. 21 Haziran’da Atakum Amfiti- yatro’da ‘Grup Teksir Defteri’nin’ konseriyle başlayacak akşam, ‘Babam ve Oğlum’ özel gösterimi ile devam edip ardından filmin oyuncularından Fikret Kuşkan ile söyleşi yapılarak son- lanacak. İşçi Filmleri Festivali’nde 25 ülkeden 50 film BabamveOğlum K  M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear