26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 17 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Saldırının Amacı Nedir?.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Gül, TOBB heyetini kabul etti ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, TOBB Başkanõ Rifat Hisarcõklõoğlu ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Çankaya Köşkü’ndeki görüşme basõna kapalõ gerçekleşti. Moloz arasında Kannas bulundu İstanbul Haber Servisi- Maltepe’de bir inşaatõn önündeki molozlarõn arasõnda Kannas marka keskin nişancõ tüfeği ve yaklaşõk 70 adet mermi bulundu. Dumlupõnar Caddesi’ndeki bir inşaatõn önünde bulunan moloz yõğõnlarõ arasõnda poşet içinde bulunan Kannas ve mermiler incelenmek üzere kriminal laboratuvarõna gönderildi. ‘Ben böyle dava görmedim’ GİRNE (Cumhuriyet) - KKTC’nin kurucusu Cumhurbaşkanõ Rauf Denktaş, Taraf gazetesinde yer alan haber ve “Ergenekon” davasõ ile ilgili sert mesajlar verdi. Denktaş, TSK’nin “yõpratõlmak istendiğini” dile getirdi. Denktaş, Ergenekon soruşturmasõnõ kastederek, “Ben böyle bir dava görmedim” dedi. ‘MİT davası’ ceza getirdi STRASBOURG (ANKA) - Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi, MİT’e ait belgeleri yasadõşõ biçimde ele geçirdiği, kanõt olarak mahkemeye sunduğu, içeriğini açõkladõğõ ve MİT’i küçük düşürücü ifadeler kullandõğõ gerekçesiyle hakkõnda 1998 yõlõnda açõlan davaya ilişkin temyiz süreci hâlâ devam eden Cem Alptekin’in başvurusuna ilişkin davayõ sonuçlandõrdõ. Alptekin hakkõndaki yargõ sürecinin 10 yõlõ aşkõn bir süre devam ettiğine dikkat çeken AİHM, uzun yargõlamanõn adil yargõlama hakkõna aykõrõ olduğuna hükmederek Türkiye’nin, Alptekin’e manevi tazminat olarak 7 bin, mahkeme masraflarõ olarak da 150 Avro ödemesine karar verdi. Amerikan savaş gemisi BODRUM (AA) - ABD Deniz Kuvvetleri’ne ait “USS Stout” adlõ savaş gemisi Muğla’nõn Bodrum ilçesine geldi. Bodrum Gemi Yanaşma İskelesi’nde demirleyen 154 metre boyunda, 20 metre genişliğindeki savaş gemisinde 23 subay, 24 astsubay ve 291 personel bulunuyor. Türk Sahil Güvenlik Komutanlõğõ botunun refakat ettiği gemiye yerli ve yabancõ turistler ilgi gösterdi. Geminin 19 Haziran’da Bodrum’dan ayrõlacağõ öğrenildi. İhaleye fesat operasyonu ARDAHAN (AA) - Ardahan’da, ihaleye fesat karõştõrarak AKP’li Ardahan Belediyesi’ni zarara uğrattõklarõ iddiasõyla gözaltõna alõnan 37 kişiden 1’i tutuklandõ. Bazõ zanlõlarõn sorgusu sürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkur- may Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’la neler ko- nuştu... Erdoğan ve Başbuğ malum konuyu görüştüler el- bet. Türkiye beş gündür neyi konuşuyor: “AKP’yi ve Fethullahçıları bitirme planını...” Erdoğan ve Başbuğ bu konuyu görüştüler... Erdoğan, Başbuğ’la 70 dakika süren görüşmeden sonra AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmada da- ha “temkinli”ydi. Oysa Erdoğan Şanlıurfa’da yaptığı konuşmada çok sert ifadeler kullanmıştı. Ortaya çıkan belge ister gerçek, ister düzmece olsun, demokrasi ve hukuk açısından suç içerikli bir durumdur. Bu belgeyi kim hazırlarsa hazırlasın, saptanıp yar- gıya teslim edilmelidir. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, belge- nin gerçek olmadığını Ertuğrul Özkök’e anlatmıştı: “O albaya sorduk, ben yazmadım dedi. Bilgisa- yarlarına baktık, teknik bir ize rastlamadık.” Bugün belgenin gerçek mi düzmece mi olduğu konusunda yorum yapmak istemiyorum... Dinci, tarikatçı ve yandaş medyanın yayınlarıyla doğ- rudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığına yönelik bir saldırı başlattıklarını görüyorum. Burada amaç TSK’yi yıpratıp, halkın gözünde kü- çük düşürmek. Sözünü ettiğim medya, demokrasi, hukuk adına ya- pıyor bunları. Okyanus ötesinde oturan kişi düğmeye bastı ve sal- dırı başladı. Bir yandan “TSK’yi yıpratmayalım” derlerken, öte yandan TSK’den emekli olan bir orgeneral “Ordu için- de cunta var” diyerek olayı bir başka yöne çekiyor. İster istemez insanın aklına şu geliyor: “Fethullahçılar işin içine AKP’yi de katarak 28 Şu- bat’la hesaplaşmak mı istiyorlar?” Orgeneral Başbuğ’un, çok açık bir biçimde TSK’de demokrasi ve hukuk dışı yapılanmalara asla izin verilmeyeceğini belirtmesine karşın bu saldırı neden yapılıyor? Orgeneral Başbuğ’un demokrasiye, hukuka ne denli bağlı olduğunu biliyoruz... Böyle bir dönemde ordu içinde “cunta” ve “dar- be” yandaşları olabilir mi? Sanmıyorum! Artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nde o dönem çoktan kapanmıştır. Aklı başında hiç kimse, ister asker ister sivil ol- sun, darbeci faşist cuntalara ödün vermez. Zaten Orgeneral Başbuğ da bunun altını çiziyor. O zaman ne isteniyor TSK’den?.. Tarikat şeyhi, TSK içinde örgütlü gücünün zayıf- lamasını içine sindiremiyor. 12 Eylül askeri darbesinden sonra Kenan Evren ve arkadaşlarıyla pazarlık yapıp 1982 Anayasası’na “evet” kampanyası yürüten şeyh, TSK içindeki es- ki gücüne yeniden sahip olmak istiyor. Ellerinde önemli bir medya gücü var! Bu medya gücünü liboş tayfayla pekiştirip nokta atışları yapıyorlar... Bu bir hesaplaşma... Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fethullahçılara karşı tav- rı açık... Tüm sorun burada yatıyor. İlker Başbuğ’un, özellikle 14 Nisan’da İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşma, tarikat şeyhini çileden çıkardı... 8 Nisan’da ne diyordu şeyh? Belgenin içeriğinde olan konuları! En önemli nokta budur... Çünkü şeyh istihbarata meraklıdır, sitesinde böy- le bilgiler çoktur. Bu belgeden şeyh nasıl haberdar oluyor? Bu konuyu tartışmalıyız... Nedenleri üzerinde durmalıyız... Demokrasi ve hukuk hepimiz için yaşam suyudur... Askeri darbelere, cuntalara dün de karşıydık, bu- gün de karşıyız. Darbecilere ve darbe heveslilerine karşı tavrımız öteden beri bellidir... Ortaya çıkan belgeyi eğer TSK içinde bir grup as- ker hazırladıysa gereken yapılmalıdır. Peki, düzmeceyse? Belge gerçekse vahimdir; düzmeceyse daha da va- himdir! Hukuki süreci beklememiz gerekiyor... TSK ülkenin savunmasını yapıyor, bizi askerimiz koruyor. Sabırlı olup bekleyelim... Doğru da çıksa, düzmece de çıksa demokrasi ve hukuk mücadelemizi birlikte verelim. Türkiye’nin aydınlığa çıkması için! Baykal, ‘belge’ tartõşmasõnda hâlâ gerçeklerin ortaya çõkmamasõndan üzüntü duyduğunu söyledi ‘Derhal aydõnlatõlmalõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, “AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı” iddia- larõyla ilgili olarak “Derhal aydınlatılmalıdır, bir gün bi- le fazladır. Türkiye rahatla- tılmalıdır” dedi. CHP hak- kõnda üretilen sahte belgeleri anõmsatan Baykal, “Biz ne belgeler gördük! Her şey ola- bilir. Belge sahte çıkarsa Tür- kiye üzerinde oynanan oyun çok net ortaya çıkacaktır ve onun hesabı sorulabilecek- tir” açõklamasõnõ yaptõ. CHP lideri Baykal grup top- lantõsõnda yaptõğõ konuşmada geçen hafta cuma günü ortaya çõkan belge tartõşmasõnõn bu- güne dek açõklõğa kavuşma- masõndan üzüntü duyduklarõnõ vurguladõ. Baykal, “Ortada 3 ihtimal var: 1. Genelkurmay resmi emir ve kumanda zin- ciri içinde böyle bir belge hazırlattırmıştır. 2. Genel- kurmay’da resmi emir ve kumandanın dışında, ama Genelkurmay içinde birileri böyle bir belge hazırlamıştır. 3. Genelkurmay’ın tamamen dışında sahte bir belge imal edilmiştir. Hangisinin doğ- ru olduğunu öğrenmek isti- yoruz” dedi. ‘Biz çok belge gördük’ Baykal sözlerini şöyle sür- dürdü: “Herkes kendi anla- yışına göre iddialar ortaya atıyor. Biz uzak durmaya çalışıyoruz. Biz çok belge gördük. Benim hakkımda, kızımın İsviçre’de 1 milyon dolarlık hesabı varmış diye bir belge çıkardılar... CHP Almanya’da bir vakıftan para aldı diye belge çıkar- dılar... Bunları kim yaptı, ni- çin, nasıl, kimler için yaptı? Oyun içinde oyunlar, tez- gâhlar, sahte çalışmalar, prodüksiyonlar... Ergene- kon davasında böyle yığınla belgeler olduğunu biliyoruz. Şimdi, tırnak içinde söylü- yorum, yeni bir ‘belge’ var. Her şey olabilir. 3 ihtimalden birincisi için Genelkurmay Başkanı, ‘Hakaret kabul ede- rim’ dedi. Türkiye Cumhuriyeti Ge- nelkurmay Başkanı’na ya- kışan bir açıklamadır, mem- nun oldum. Böyle bir teorik ihtimalin artık gündemden düştüğü açıktır; birinci ihti- mal bitti, kalıyor iki ihtimal. Bunu Genelkurmay içinde birileri yaptı mı, yapmadı mı? Yapılan açıklamada, Ge- nelkurmay içinde hazırlan- madığı kanaatine varıldığı ifade ediliyor. Kanaat önem- lidir, ama Genelkurmay dı- şında böyle bir belgenin ha- zırlanmış olup olmadığı ger- çeğini aydınlığa kavuştur- maya yetmiyor. Onu görmek istiyoruz. ‘Bu olursa gereğini yaparõm’ diyor Genelkurmay Başkanı. Elbette, bunda te- reddüdümüz yoktur. Ama bu olmamalıdır, olamamalı- dır, olmadığı ortaya çıkma- lıdır. Olduğu çıkarsa derhal gereği yapılmalıdır. Ve her- kes sorumluluğunu ayrıca değerlendirmelidir. ‘Türkiye rahatlatılmalı’ Eğer bunun hiçbir ciddi- yetinin olmadığı net bir şe- kilde ortaya çıkarsa, o, Tür- kiye’de demokrasinin yeni bir aşamaya gelmesinin fır- satı olur. O ihtimal olursa Türkiye’de yaşanan pek çok olayın, yapılan pek çok açık- ‘AKP’yi ve Gülen’i bitirme planõ’ iddialarõyla ilgili olarak herkesin kendi anlayõşõna göre bir iddia ortaya attõğõnõ söyleyen Baykal, “Belge neredeyse derhal gelmeli, altõndaki imzanõn doğru olup olmadõğõ, nereden çõktõğõ, kimin hazõrladõğõ tespit edilmelidir” dedi. Belgenin ciddiyetinin olmadõğõ net bir biçimde ortaya çõkarsa bunun demokrasinin yeni bir aşamaya gelmesi için bir fõrsat olacağõnõ söyleyen Baykal, “Bu noktadan sonra Türkiye, içine sokulmak istendiği tehlikeli istikametten sõyrõlma fõrsatõ bulacak, kendine gelecektir” diye konuştu. Akman’ın belgesi sahteçıktı Haber Merkezi - RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn, De- niz Feneri e.V. davasõ nede- niyle hakkõndaki Almanya’ya giriş yasağõ konulduğuna iliş- kin haberi yalanlamaya çalõştõğõ belgenin orijinal olmadõğõ ve üzerinde tahrifat yapõldõğõ or- taya çõktõ. Akman’õn avukatõ Hakan Yıldız’õn, belgede ta- rifat yapõlmadõğõnõ sadece ek- sik açõkladõklarõnõ savunurken Akman ile ilgili haberleri “İr- tica Mücadele Eylem Pla- nı”yla ilişkilendirmeye çalõş- masõ dikkat çekti. Hürriyet gazetesinde, 05 Ey- lül 2008’de yer alan haberde Akman’a Almanya’ya giriş yasağõ konulduğu belirtildi. Haberde, Main-Taunus Bölge Yabancõlar Dairesi’nin Ak- man’õn Deniz Feneri için kur- yelik yapmakla itham edilerek mali suç işlediği gerekçesiyle 12 Mayõs 2007’den 11 Mayõs 2012’ye kadar ülkeye girişini yasakladõğõ iddia ediliyordu. Akman’õn avukatõ Ali Yıldız, Main-Taunus Bölge Yabancõ- lar Dairesi’nden alõnan yazõ ile iddialarõ yalanlamõştõ. Haber programlarõna katõlan Akman da istediği zaman Almanya’ya gidebileceğini kaydetmişti. Soruşturma başlatıldı Konuyu araştõran CNN Türk Almanya muhabiri Erhan Merttürk, ‘Main-Taunus Böl- ge Yabancõlar Dairesi’ne baş- vurarak söz konusu belgenin gerçek olup olmadõğõnõ sordu. Belgeyi inceleyen dairenin kri- minal inceleme sonucu verdi- ği yanõtta “Bize göndermiş olduğunuz belgenin kesin- likle orijinal olmadığını söy- leyebilirim. Bu nedenle de so- ruşturma başlatıldı” denildi. Akman’õn avukatlarõndan Hakan Yõldõz, belgenin ken- dilerine Akman’õn Alman- ya’daki avukatlarõnca elektro- nik ortamda gönderildiğini kaydederek, e-postanõn sadece “Akman hakkında Almanya İkamet Yasası’nın 11. mad- desi gereğince yurtiçine giriş yasağı olmadığı” yönündeki kõsmõnõn kamuoyu ile payla- şõldõğõnõ kaydetti. Yõldõz, açõk- lanmayan kõsõmda, “Yürütü- len soruşturma nedeniyle müvekkilin ülkeye giriş ya- parken yabancılar polisiyle irtibata geçmesinin istenil- diğini” belirtti. Taraf’ın haberine atıf Çelişkili ifadeler kullanan Yõldõz’õn açõklamasõnõ “Bu id- dianın bugüne kadar bekle- tilip 12 Haziran 2009 tarihli Taraf gazetesinde yer alan ve gündeme bomba gibi düşen bir haberden hemen sonra gündeme getirilmesi oldukça manidardır” ifadeleriyle bi- tirmesi dikkat çekti. lamanın, kurulan pek çok ilişkinin ve Türkiye’nin içine sokulduğu gidişatın, rotanın temelden sorgulanması ihti- yacı ortaya çıkar. Bu tartış- ma bir dönüm noktasıdır. Bu noktadan sonra Türkiye, içine sokulmak istendiği teh- likeli istikametten sıyrılma fırsatı bulacak, kendine ge- lecektir. Türkiye üzerinde oynanan oyun çok net orta- ya çıkacaktır, onun hesabı so- rulabilecektir. Gerçeği tartışmasız biçim- de ortaya koyacak bir aşa- maya hızla gelinmesi çağrı- sında bulunuyorum. Derhal konu aydınlatılmalıdır, bir gün bile fazladır. Belge ne- redeyse derhal gelmeli, al- tındaki imzanın doğru olup olmadığı, nereden çıktığı, ki- min hazırladığı tespit edil- melidir. Türkiye rahatlatıl- malıdır.” ‘Recep de efendi değil’ Başbakan Erdoğan’õn “Bay- kal efendi, beş keçiyi yöne- temez” dediğini aktaran CHP lideri, “Bilmiyorum, hiç de- nemedim. Ama Başbakan, anlıyorum ki keçileri yönet- mekte iddialı. Ben insanları yönetmeye çalışıyorum. Sen, siz, sayın, derken ‘Baykal efendi’ye geldik. Ben de ona ‘Recep efendi’ diyeceğim ama olmuyor... Recep ol- masına Recep de efendi de- ğil” dedi. Baykal, kredi kartõ borçla- rõnõ yeniden yapõlandõrma ha- zõrlõğõyla ilgili olarak “İki kanun teklifi verdik, red- dettiler. Başbakan, ‘Mağ- dur değiller, yaptõklarõ dü- rüstlüğe sõğmaz’ diyordu. Ni- ye ampulünüz bu kadar geç yanıyor? Bu başbakan ne yapıyor? Allah aşkına kol- bastı mı oynuyor, çökertme mi oynuyor? Bir karar ver- se de ne oynadığını bir an- lasak” açõklamasõnõ yaptõ. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal grup toplantısında yaptığı konuşmada belge tartışma- larını ve Deniz Feneri soruşturmasında gelinen aşamayı değerlendirdi. (Fotoğraf:AA) ‘AKP Deniz Feneri batağõnda çõrpõnõyor’ Başbakan Erdoğan’õn “CHP 1 trilyonun hesabını versin” diye kendilerini hedef aldõ- ğõnõ vurgulayan Deniz Baykal, şu değerlen- dirmeleri yaptõ: “Hesabını veriyorum. Ana- yasa Mahkemesi, parti yöneticilerinin ula- şım, otel faturalarını parti adına kesilme- diği için kabul etmiyor. Parti çalışanları- nın bir kısmı emekli oldu, ihbar tazminatı ödemişiz. Bir kısmı ise deneyimleri nede- niyle emekli olduktan sonra istihdam edi- liyor. Olmaz, deniliyor. Bir tek kuruş özel, suç teşkil eden harcama değildir. Hepsi, belgelendirme anlayışı farklılığından kay- naklanıyor. Şimdi gelsin Başbakan, ben soru sorayım, o hesap versin. Başbakan, RTÜK Başkanı’na kefil oldu... Benim bazı sorularım var: Bu Deniz Feneri’nden Al- manya’da mahkûm edilen, Türkiye’de aranan kişileri Başbakan tanıyor mu? Ya- kınlığı var mı? Yakınlığı ne düzeyde, ak- rabalık düzeyinde mi, sınıf arkadaşı mı? Sen bunların kurduğu derneği kamuya yararlı dernek ilan ettin mi? AKP’li Mec- lis başkanı bu derneğe TBMM’nin mutfak malzemelerini bağışladı mı? Bu derneğe vergi bağışıklığı getirdiniz mi? Deniz Fe- neri’nin Almanya’daki bürosuna AKP’li bazı önemli kişiler ya da çocukları hiç gitti mi? Bu derneğin paraları yakın dostunuz olan kişiler tarafından kurye olarak Tür- kiye’ye taşındı mı? Bu paralarla Kanal 7 kuruldu mu? Alman mahkemelerinin açık talebine rağmen Türkiye’den istenilen bil- giler gönderildi mi? AKP, Deniz Feneri bataklığında çırpınıyor. Başbakan, ‘Deniz Feneri’nden bir kuruş parti kasasõna girmedi’ diyor. Sen kuruşu bırak, milyonlarca do- larlık siyasi destek geliyordur.” BAHÇELİ, DOLMABAHÇE’DEKİ GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİNİN AÇIKLANMASINI İSTEDİ ‘Sır perdesi aralanmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP li- deri Devlet Bahçeli, Taraf gazetesinde yayõm- lanan “AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı” baş- lõklõ haberle ilgili belgenin gerçek mi sahte mi ol- duğunun bir an önce aydõnlatõlmasõ gerektiğini belirterek konunun askeri yargõ tarafõndan kõsa sürede çözülememesi durumunda, “sivil yar- gı”nõn devreye girmesini istedi. Partisinin grup toplantõsõnda konuşan Bahçe- li, eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn “Dolmabahçe görüşmesinin” içeriğinin açõklanmasõ gerektiğini vurgulayarak “Dolma- bahçe görüşmesinde demokratik rejimi ilgi- lendiren bazı hassas konuların veya çok özel şahsi meselelerin ele alındığı tahmininde bu- lunmanın yanlış olmayacağını” söyledi. Taraf gazetesinde “AKP’yi ve Gülen’i bitir- me planı” başlõğõyla yayõmlanan haberi de de- ğerlendiren Bahçeli, Türkiye’nin, “siyasete, adalete, üniversiteye, Emniyet’e ve orduya olan güvenin azaltılmak istendiği, karmaşık senaryoların bütün yönleriyle sahnelenmek is- tendiği” bir dönemden geçtiğini vurguladõ. O ne- denle her söylentiye, her iddiaya, hatta “belge” adõndaki yayõnlara ihtiyatla bakmak gerektiğine işaret eden Bahçeli, Genelkurmay’a bağlõ bir bi- rim tarafõndan hazõrlandõğõ iddia edilen belgenin, TSK’yi zan ve töhmet altõnda bõrakacak kadar ağõr olduğunu söyledi. Bahçeli, “Konu askeri yar- gının kısa sürede çözemeyeceği boyutlara ulaşmış ise sivil yargının konuya derhal el at- ması zorunludur” dedi. Bu belgenin yanlõş çõk- masõnõn da “vahim” sonuçlar doğuracağõnõ kaydeden Bahçeli, bu durumun “bazı mihrak- ların TSK’ye karşı psikolojik savaş ilan etmiş olduklarını ortaya çıkaracağını” vurguladõ. Deniz Feneri eleştirisi Deniz Feneri davasõna da değinen Bahçeli, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn RTÜK Başkanõ Za- hid Akman’a “temiz bir arkadaş” diyerek sa- hip çõkmasõna tepki gösterdi. Erdoğan’õn avukat rolüne soyunduğunu savunan Bahçeli, “AKP’nin sahte ampulü ile Deniz Feneri’nin sararmış ışı- ğı aynı kirli yolu aydınlatmaktadır” dedi. Bahçeli, MHP grup toplantısında konuştu. Almanya’ya giriş yasağı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear