Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
17 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Saldırının Amacı Nedir?..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Gül, TOBB
heyetini kabul etti
ANKARA (AA) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, TOBB Başkanõ Rifat
Hisarcõklõoğlu ve yönetim
kurulu üyelerini kabul
etti. Çankaya
Köşkü’ndeki görüşme
basõna kapalõ gerçekleşti.
Moloz arasında
Kannas bulundu
İstanbul Haber
Servisi- Maltepe’de bir
inşaatõn önündeki
molozlarõn arasõnda
Kannas marka keskin
nişancõ tüfeği ve yaklaşõk
70 adet mermi bulundu.
Dumlupõnar
Caddesi’ndeki bir
inşaatõn önünde bulunan
moloz yõğõnlarõ arasõnda
poşet içinde bulunan
Kannas ve mermiler
incelenmek üzere
kriminal laboratuvarõna
gönderildi.
‘Ben böyle dava
görmedim’
GİRNE
(Cumhuriyet) -
KKTC’nin kurucusu
Cumhurbaşkanõ Rauf
Denktaş, Taraf
gazetesinde yer alan
haber ve “Ergenekon”
davasõ ile ilgili sert
mesajlar verdi. Denktaş,
TSK’nin “yõpratõlmak
istendiğini” dile getirdi.
Denktaş, Ergenekon
soruşturmasõnõ
kastederek, “Ben böyle
bir dava görmedim” dedi.
‘MİT davası’
ceza getirdi
STRASBOURG
(ANKA) - Avrupa İnsan
Haklarõ Mahkemesi,
MİT’e ait belgeleri
yasadõşõ biçimde ele
geçirdiği, kanõt olarak
mahkemeye sunduğu,
içeriğini açõkladõğõ ve
MİT’i küçük düşürücü
ifadeler kullandõğõ
gerekçesiyle hakkõnda
1998 yõlõnda açõlan
davaya ilişkin temyiz
süreci hâlâ devam eden
Cem Alptekin’in
başvurusuna ilişkin
davayõ sonuçlandõrdõ.
Alptekin hakkõndaki
yargõ sürecinin 10 yõlõ
aşkõn bir süre devam
ettiğine dikkat çeken
AİHM, uzun
yargõlamanõn adil
yargõlama hakkõna aykõrõ
olduğuna hükmederek
Türkiye’nin, Alptekin’e
manevi tazminat olarak 7
bin, mahkeme masraflarõ
olarak da 150 Avro
ödemesine karar verdi.
Amerikan
savaş gemisi
BODRUM (AA) -
ABD Deniz
Kuvvetleri’ne ait “USS
Stout” adlõ savaş gemisi
Muğla’nõn Bodrum
ilçesine geldi. Bodrum
Gemi Yanaşma
İskelesi’nde demirleyen
154 metre boyunda, 20
metre genişliğindeki
savaş gemisinde 23
subay, 24 astsubay ve 291
personel bulunuyor. Türk
Sahil Güvenlik
Komutanlõğõ botunun
refakat ettiği gemiye yerli
ve yabancõ turistler ilgi
gösterdi. Geminin 19
Haziran’da Bodrum’dan
ayrõlacağõ öğrenildi.
İhaleye fesat
operasyonu
ARDAHAN (AA) -
Ardahan’da, ihaleye fesat
karõştõrarak AKP’li
Ardahan Belediyesi’ni
zarara uğrattõklarõ
iddiasõyla gözaltõna
alõnan 37 kişiden 1’i
tutuklandõ. Bazõ zanlõlarõn
sorgusu sürüyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkur-
may Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’la neler ko-
nuştu...
Erdoğan ve Başbuğ malum konuyu görüştüler el-
bet.
Türkiye beş gündür neyi konuşuyor:
“AKP’yi ve Fethullahçıları bitirme planını...”
Erdoğan ve Başbuğ bu konuyu görüştüler...
Erdoğan, Başbuğ’la 70 dakika süren görüşmeden
sonra AKP Meclis grubunda yaptığı konuşmada da-
ha “temkinli”ydi.
Oysa Erdoğan Şanlıurfa’da yaptığı konuşmada çok
sert ifadeler kullanmıştı.
Ortaya çıkan belge ister gerçek, ister düzmece
olsun, demokrasi ve hukuk açısından suç içerikli bir
durumdur.
Bu belgeyi kim hazırlarsa hazırlasın, saptanıp yar-
gıya teslim edilmelidir.
Türkiye demokratik bir hukuk devletidir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, belge-
nin gerçek olmadığını Ertuğrul Özkök’e anlatmıştı:
“O albaya sorduk, ben yazmadım dedi. Bilgisa-
yarlarına baktık, teknik bir ize rastlamadık.”
Bugün belgenin gerçek mi düzmece mi olduğu
konusunda yorum yapmak istemiyorum...
Dinci, tarikatçı ve yandaş medyanın yayınlarıyla doğ-
rudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin varlığına yönelik bir
saldırı başlattıklarını görüyorum.
Burada amaç TSK’yi yıpratıp, halkın gözünde kü-
çük düşürmek.
Sözünü ettiğim medya, demokrasi, hukuk adına ya-
pıyor bunları.
Okyanus ötesinde oturan kişi düğmeye bastı ve sal-
dırı başladı.
Bir yandan “TSK’yi yıpratmayalım” derlerken, öte
yandan TSK’den emekli olan bir orgeneral “Ordu için-
de cunta var” diyerek olayı bir başka yöne çekiyor.
İster istemez insanın aklına şu geliyor:
“Fethullahçılar işin içine AKP’yi de katarak 28 Şu-
bat’la hesaplaşmak mı istiyorlar?”
Orgeneral Başbuğ’un, çok açık bir biçimde TSK’de
demokrasi ve hukuk dışı yapılanmalara asla izin
verilmeyeceğini belirtmesine karşın bu saldırı neden
yapılıyor?
Orgeneral Başbuğ’un demokrasiye, hukuka ne
denli bağlı olduğunu biliyoruz...
Böyle bir dönemde ordu içinde “cunta” ve “dar-
be” yandaşları olabilir mi?
Sanmıyorum!
Artık Türk Silahlı Kuvvetleri’nde o dönem çoktan
kapanmıştır.
Aklı başında hiç kimse, ister asker ister sivil ol-
sun, darbeci faşist cuntalara ödün vermez.
Zaten Orgeneral Başbuğ da bunun altını çiziyor.
O zaman ne isteniyor TSK’den?..
Tarikat şeyhi, TSK içinde örgütlü gücünün zayıf-
lamasını içine sindiremiyor.
12 Eylül askeri darbesinden sonra Kenan Evren
ve arkadaşlarıyla pazarlık yapıp 1982 Anayasası’na
“evet” kampanyası yürüten şeyh, TSK içindeki es-
ki gücüne yeniden sahip olmak istiyor.
Ellerinde önemli bir medya gücü var!
Bu medya gücünü liboş tayfayla pekiştirip nokta
atışları yapıyorlar...
Bu bir hesaplaşma...
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fethullahçılara karşı tav-
rı açık...
Tüm sorun burada yatıyor.
İlker Başbuğ’un, özellikle 14 Nisan’da İstanbul’da
Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşma,
tarikat şeyhini çileden çıkardı...
8 Nisan’da ne diyordu şeyh?
Belgenin içeriğinde olan konuları!
En önemli nokta budur...
Çünkü şeyh istihbarata meraklıdır, sitesinde böy-
le bilgiler çoktur.
Bu belgeden şeyh nasıl haberdar oluyor?
Bu konuyu tartışmalıyız...
Nedenleri üzerinde durmalıyız...
Demokrasi ve hukuk hepimiz için yaşam suyudur...
Askeri darbelere, cuntalara dün de karşıydık, bu-
gün de karşıyız.
Darbecilere ve darbe heveslilerine karşı tavrımız
öteden beri bellidir...
Ortaya çıkan belgeyi eğer TSK içinde bir grup as-
ker hazırladıysa gereken yapılmalıdır.
Peki, düzmeceyse?
Belge gerçekse vahimdir; düzmeceyse daha da va-
himdir!
Hukuki süreci beklememiz gerekiyor...
TSK ülkenin savunmasını yapıyor, bizi askerimiz
koruyor.
Sabırlı olup bekleyelim...
Doğru da çıksa, düzmece de çıksa demokrasi ve
hukuk mücadelemizi birlikte verelim.
Türkiye’nin aydınlığa çıkması için!
Baykal, ‘belge’ tartõşmasõnda hâlâ gerçeklerin ortaya çõkmamasõndan üzüntü duyduğunu söyledi
‘Derhal aydõnlatõlmalõ’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, “AKP’yi ve
Gülen’i bitirme planı” iddia-
larõyla ilgili olarak “Derhal
aydınlatılmalıdır, bir gün bi-
le fazladır. Türkiye rahatla-
tılmalıdır” dedi. CHP hak-
kõnda üretilen sahte belgeleri
anõmsatan Baykal, “Biz ne
belgeler gördük! Her şey ola-
bilir. Belge sahte çıkarsa Tür-
kiye üzerinde oynanan oyun
çok net ortaya çıkacaktır ve
onun hesabı sorulabilecek-
tir” açõklamasõnõ yaptõ.
CHP lideri Baykal grup top-
lantõsõnda yaptõğõ konuşmada
geçen hafta cuma günü ortaya
çõkan belge tartõşmasõnõn bu-
güne dek açõklõğa kavuşma-
masõndan üzüntü duyduklarõnõ
vurguladõ. Baykal, “Ortada 3
ihtimal var: 1. Genelkurmay
resmi emir ve kumanda zin-
ciri içinde böyle bir belge
hazırlattırmıştır. 2. Genel-
kurmay’da resmi emir ve
kumandanın dışında, ama
Genelkurmay içinde birileri
böyle bir belge hazırlamıştır.
3. Genelkurmay’ın tamamen
dışında sahte bir belge imal
edilmiştir. Hangisinin doğ-
ru olduğunu öğrenmek isti-
yoruz” dedi.
‘Biz çok belge gördük’
Baykal sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Herkes kendi anla-
yışına göre iddialar ortaya
atıyor. Biz uzak durmaya
çalışıyoruz. Biz çok belge
gördük. Benim hakkımda,
kızımın İsviçre’de 1 milyon
dolarlık hesabı varmış diye
bir belge çıkardılar... CHP
Almanya’da bir vakıftan
para aldı diye belge çıkar-
dılar... Bunları kim yaptı, ni-
çin, nasıl, kimler için yaptı?
Oyun içinde oyunlar, tez-
gâhlar, sahte çalışmalar,
prodüksiyonlar... Ergene-
kon davasında böyle yığınla
belgeler olduğunu biliyoruz.
Şimdi, tırnak içinde söylü-
yorum, yeni bir ‘belge’ var.
Her şey olabilir. 3 ihtimalden
birincisi için Genelkurmay
Başkanı, ‘Hakaret kabul ede-
rim’ dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Ge-
nelkurmay Başkanı’na ya-
kışan bir açıklamadır, mem-
nun oldum. Böyle bir teorik
ihtimalin artık gündemden
düştüğü açıktır; birinci ihti-
mal bitti, kalıyor iki ihtimal.
Bunu Genelkurmay içinde
birileri yaptı mı, yapmadı
mı? Yapılan açıklamada, Ge-
nelkurmay içinde hazırlan-
madığı kanaatine varıldığı
ifade ediliyor. Kanaat önem-
lidir, ama Genelkurmay dı-
şında böyle bir belgenin ha-
zırlanmış olup olmadığı ger-
çeğini aydınlığa kavuştur-
maya yetmiyor. Onu görmek
istiyoruz. ‘Bu olursa gereğini
yaparõm’ diyor Genelkurmay
Başkanı. Elbette, bunda te-
reddüdümüz yoktur. Ama
bu olmamalıdır, olamamalı-
dır, olmadığı ortaya çıkma-
lıdır. Olduğu çıkarsa derhal
gereği yapılmalıdır. Ve her-
kes sorumluluğunu ayrıca
değerlendirmelidir.
‘Türkiye rahatlatılmalı’
Eğer bunun hiçbir ciddi-
yetinin olmadığı net bir şe-
kilde ortaya çıkarsa, o, Tür-
kiye’de demokrasinin yeni
bir aşamaya gelmesinin fır-
satı olur. O ihtimal olursa
Türkiye’de yaşanan pek çok
olayın, yapılan pek çok açık-
‘AKP’yi ve Gülen’i bitirme planõ’ iddialarõyla ilgili olarak herkesin kendi
anlayõşõna göre bir iddia ortaya attõğõnõ söyleyen Baykal, “Belge neredeyse derhal
gelmeli, altõndaki imzanõn doğru olup olmadõğõ, nereden çõktõğõ, kimin hazõrladõğõ
tespit edilmelidir” dedi. Belgenin ciddiyetinin olmadõğõ net bir biçimde ortaya
çõkarsa bunun demokrasinin yeni bir aşamaya gelmesi için bir fõrsat olacağõnõ
söyleyen Baykal, “Bu noktadan sonra Türkiye, içine sokulmak istendiği tehlikeli
istikametten sõyrõlma fõrsatõ bulacak, kendine gelecektir” diye konuştu.
Akman’ın
belgesi
sahteçıktı
Haber Merkezi - RTÜK
Başkanõ Zahid Akman’õn, De-
niz Feneri e.V. davasõ nede-
niyle hakkõndaki Almanya’ya
giriş yasağõ konulduğuna iliş-
kin haberi yalanlamaya çalõştõğõ
belgenin orijinal olmadõğõ ve
üzerinde tahrifat yapõldõğõ or-
taya çõktõ. Akman’õn avukatõ
Hakan Yıldız’õn, belgede ta-
rifat yapõlmadõğõnõ sadece ek-
sik açõkladõklarõnõ savunurken
Akman ile ilgili haberleri “İr-
tica Mücadele Eylem Pla-
nı”yla ilişkilendirmeye çalõş-
masõ dikkat çekti.
Hürriyet gazetesinde, 05 Ey-
lül 2008’de yer alan haberde
Akman’a Almanya’ya giriş
yasağõ konulduğu belirtildi.
Haberde, Main-Taunus Bölge
Yabancõlar Dairesi’nin Ak-
man’õn Deniz Feneri için kur-
yelik yapmakla itham edilerek
mali suç işlediği gerekçesiyle
12 Mayõs 2007’den 11 Mayõs
2012’ye kadar ülkeye girişini
yasakladõğõ iddia ediliyordu.
Akman’õn avukatõ Ali Yıldız,
Main-Taunus Bölge Yabancõ-
lar Dairesi’nden alõnan yazõ
ile iddialarõ yalanlamõştõ. Haber
programlarõna katõlan Akman
da istediği zaman Almanya’ya
gidebileceğini kaydetmişti.
Soruşturma başlatıldı
Konuyu araştõran CNN Türk
Almanya muhabiri Erhan
Merttürk, ‘Main-Taunus Böl-
ge Yabancõlar Dairesi’ne baş-
vurarak söz konusu belgenin
gerçek olup olmadõğõnõ sordu.
Belgeyi inceleyen dairenin kri-
minal inceleme sonucu verdi-
ği yanõtta “Bize göndermiş
olduğunuz belgenin kesin-
likle orijinal olmadığını söy-
leyebilirim. Bu nedenle de so-
ruşturma başlatıldı” denildi.
Akman’õn avukatlarõndan
Hakan Yõldõz, belgenin ken-
dilerine Akman’õn Alman-
ya’daki avukatlarõnca elektro-
nik ortamda gönderildiğini
kaydederek, e-postanõn sadece
“Akman hakkında Almanya
İkamet Yasası’nın 11. mad-
desi gereğince yurtiçine giriş
yasağı olmadığı” yönündeki
kõsmõnõn kamuoyu ile payla-
şõldõğõnõ kaydetti. Yõldõz, açõk-
lanmayan kõsõmda, “Yürütü-
len soruşturma nedeniyle
müvekkilin ülkeye giriş ya-
parken yabancılar polisiyle
irtibata geçmesinin istenil-
diğini” belirtti.
Taraf’ın haberine atıf
Çelişkili ifadeler kullanan
Yõldõz’õn açõklamasõnõ “Bu id-
dianın bugüne kadar bekle-
tilip 12 Haziran 2009 tarihli
Taraf gazetesinde yer alan ve
gündeme bomba gibi düşen
bir haberden hemen sonra
gündeme getirilmesi oldukça
manidardır” ifadeleriyle bi-
tirmesi dikkat çekti.
lamanın, kurulan pek çok
ilişkinin ve Türkiye’nin içine
sokulduğu gidişatın, rotanın
temelden sorgulanması ihti-
yacı ortaya çıkar. Bu tartış-
ma bir dönüm noktasıdır.
Bu noktadan sonra Türkiye,
içine sokulmak istendiği teh-
likeli istikametten sıyrılma
fırsatı bulacak, kendine ge-
lecektir. Türkiye üzerinde
oynanan oyun çok net orta-
ya çıkacaktır, onun hesabı so-
rulabilecektir.
Gerçeği tartışmasız biçim-
de ortaya koyacak bir aşa-
maya hızla gelinmesi çağrı-
sında bulunuyorum. Derhal
konu aydınlatılmalıdır, bir
gün bile fazladır. Belge ne-
redeyse derhal gelmeli, al-
tındaki imzanın doğru olup
olmadığı, nereden çıktığı, ki-
min hazırladığı tespit edil-
melidir. Türkiye rahatlatıl-
malıdır.”
‘Recep de
efendi değil’
Başbakan Erdoğan’õn “Bay-
kal efendi, beş keçiyi yöne-
temez” dediğini aktaran CHP
lideri, “Bilmiyorum, hiç de-
nemedim. Ama Başbakan,
anlıyorum ki keçileri yönet-
mekte iddialı. Ben insanları
yönetmeye çalışıyorum. Sen,
siz, sayın, derken ‘Baykal
efendi’ye geldik. Ben de ona
‘Recep efendi’ diyeceğim
ama olmuyor... Recep ol-
masına Recep de efendi de-
ğil” dedi.
Baykal, kredi kartõ borçla-
rõnõ yeniden yapõlandõrma ha-
zõrlõğõyla ilgili olarak “İki
kanun teklifi verdik, red-
dettiler. Başbakan, ‘Mağ-
dur değiller, yaptõklarõ dü-
rüstlüğe sõğmaz’ diyordu. Ni-
ye ampulünüz bu kadar geç
yanıyor? Bu başbakan ne
yapıyor? Allah aşkına kol-
bastı mı oynuyor, çökertme
mi oynuyor? Bir karar ver-
se de ne oynadığını bir an-
lasak” açõklamasõnõ yaptõ.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal grup toplantısında yaptığı konuşmada belge tartışma-
larını ve Deniz Feneri soruşturmasında gelinen aşamayı değerlendirdi. (Fotoğraf:AA)
‘AKP Deniz Feneri
batağõnda çõrpõnõyor’
Başbakan Erdoğan’õn “CHP 1 trilyonun
hesabını versin” diye kendilerini hedef aldõ-
ğõnõ vurgulayan Deniz Baykal, şu değerlen-
dirmeleri yaptõ: “Hesabını veriyorum. Ana-
yasa Mahkemesi, parti yöneticilerinin ula-
şım, otel faturalarını parti adına kesilme-
diği için kabul etmiyor. Parti çalışanları-
nın bir kısmı emekli oldu, ihbar tazminatı
ödemişiz. Bir kısmı ise deneyimleri nede-
niyle emekli olduktan sonra istihdam edi-
liyor. Olmaz, deniliyor. Bir tek kuruş özel,
suç teşkil eden harcama değildir. Hepsi,
belgelendirme anlayışı farklılığından kay-
naklanıyor. Şimdi gelsin Başbakan, ben
soru sorayım, o hesap versin. Başbakan,
RTÜK Başkanı’na kefil oldu... Benim bazı
sorularım var: Bu Deniz Feneri’nden Al-
manya’da mahkûm edilen, Türkiye’de
aranan kişileri Başbakan tanıyor mu? Ya-
kınlığı var mı? Yakınlığı ne düzeyde, ak-
rabalık düzeyinde mi, sınıf arkadaşı mı?
Sen bunların kurduğu derneği kamuya
yararlı dernek ilan ettin mi? AKP’li Mec-
lis başkanı bu derneğe TBMM’nin mutfak
malzemelerini bağışladı mı? Bu derneğe
vergi bağışıklığı getirdiniz mi? Deniz Fe-
neri’nin Almanya’daki bürosuna AKP’li
bazı önemli kişiler ya da çocukları hiç gitti
mi? Bu derneğin paraları yakın dostunuz
olan kişiler tarafından kurye olarak Tür-
kiye’ye taşındı mı? Bu paralarla Kanal 7
kuruldu mu? Alman mahkemelerinin açık
talebine rağmen Türkiye’den istenilen bil-
giler gönderildi mi? AKP, Deniz Feneri
bataklığında çırpınıyor. Başbakan, ‘Deniz
Feneri’nden bir kuruş parti kasasõna girmedi’
diyor. Sen kuruşu bırak, milyonlarca do-
larlık siyasi destek geliyordur.”
BAHÇELİ, DOLMABAHÇE’DEKİ GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİNİN AÇIKLANMASINI İSTEDİ
‘Sır perdesi aralanmalı’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP li-
deri Devlet Bahçeli, Taraf gazetesinde yayõm-
lanan “AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı” baş-
lõklõ haberle ilgili belgenin gerçek mi sahte mi ol-
duğunun bir an önce aydõnlatõlmasõ gerektiğini
belirterek konunun askeri yargõ tarafõndan kõsa
sürede çözülememesi durumunda, “sivil yar-
gı”nõn devreye girmesini istedi.
Partisinin grup toplantõsõnda konuşan Bahçe-
li, eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral
Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn “Dolmabahçe görüşmesinin” içeriğinin
açõklanmasõ gerektiğini vurgulayarak “Dolma-
bahçe görüşmesinde demokratik rejimi ilgi-
lendiren bazı hassas konuların veya çok özel
şahsi meselelerin ele alındığı tahmininde bu-
lunmanın yanlış olmayacağını” söyledi.
Taraf gazetesinde “AKP’yi ve Gülen’i bitir-
me planı” başlõğõyla yayõmlanan haberi de de-
ğerlendiren Bahçeli, Türkiye’nin, “siyasete,
adalete, üniversiteye, Emniyet’e ve orduya
olan güvenin azaltılmak istendiği, karmaşık
senaryoların bütün yönleriyle sahnelenmek is-
tendiği” bir dönemden geçtiğini vurguladõ. O ne-
denle her söylentiye, her iddiaya, hatta “belge”
adõndaki yayõnlara ihtiyatla bakmak gerektiğine
işaret eden Bahçeli, Genelkurmay’a bağlõ bir bi-
rim tarafõndan hazõrlandõğõ iddia edilen belgenin,
TSK’yi zan ve töhmet altõnda bõrakacak kadar ağõr
olduğunu söyledi. Bahçeli, “Konu askeri yar-
gının kısa sürede çözemeyeceği boyutlara
ulaşmış ise sivil yargının konuya derhal el at-
ması zorunludur” dedi. Bu belgenin yanlõş çõk-
masõnõn da “vahim” sonuçlar doğuracağõnõ
kaydeden Bahçeli, bu durumun “bazı mihrak-
ların TSK’ye karşı psikolojik savaş ilan etmiş
olduklarını ortaya çıkaracağını” vurguladõ.
Deniz Feneri eleştirisi
Deniz Feneri davasõna da değinen Bahçeli, Baş-
bakan Tayyip Erdoğan’õn RTÜK Başkanõ Za-
hid Akman’a “temiz bir arkadaş” diyerek sa-
hip çõkmasõna tepki gösterdi. Erdoğan’õn avukat
rolüne soyunduğunu savunan Bahçeli, “AKP’nin
sahte ampulü ile Deniz Feneri’nin sararmış ışı-
ğı aynı kirli yolu aydınlatmaktadır” dedi.
Bahçeli, MHP grup
toplantısında konuştu.
Almanya’ya giriş yasağı